News - Haberler
Türkiye Uzay AjansıBaşkanıSerdar Hüseyin Yıldırım, BBC Türkçe'ye konuştu: 2023, Ay misyonu için agresif bir tarih
Türkiye Uzay Ajansı Başkanı Serdar Hüseyin Yıldırım, BBC Türkçe'ye konuştu: 2023, Ay misyonu için agresif bir tarih "Milli Uzay Programı" kapsamında Türkiye 2023'te Ay'a ulaşmayı hedefliyor. Peki 3 yıldan az bir süre içinde Ay'a ilk yerli uzay aracının gönderilmesi için Türkiye'de yeterli altyapı ve insan kaynağı var mı? Türkiye Uzay Ajansı Başkanı Serdar Hüseyin Yıldırım, projenin detaylarıyla ilgili BBC Türkçe'nin sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 9 Şubat'ta Türkiye'nin "Milli Uzay Programı"nı açıkladı.10 yıllık programda yer alan 10 hedef arasında; 2023'te Ay'a yerli üretim motor ve uzay aracıyla yapılacak sert iniş, 2028'de yumuşak iniş, uzaya ilk Türk vatandaşının gönderilmesi ve uzay limanı işletmesi kurulması da var.Peki 3 yıldan az bir süre içinde Ay'a ilk yerli uzay aracının gönderilmesi için Türkiye'de yeterli altyapı, hazırlık çalışması ve insan kaynağı var mı?Türkiye Uzay Ajansı (TUA), 2018 yılında kuruldu. Kadrosunun oluşturulduğu 2019'dan bu yana başında Serdar Hüseyin Yıldırım var.BBC Türkçe'ye konuşan Serdar Yıldırım; uzay aracı üretimi, yerli motorun adaptasyonu ve fırlatma için yapılacak uluslararası işbirliği gibi konular henüz çalışma aşamasında olsa da, bir hedef koymak ve bu hedef doğrultusunda çalışmaları sürdürmek gerektiği görüşünde. Ancak çeşitli nedenlerle gecikmeler yaşanabileceğini söylüyor.Konulan hedefi "agresif" olarak tanımlıyor ancak 2023'te Ay'a çıkma hedefinin ertelenmesi ihtimalini yüzde 50'nin altında görüyor:"2023, bir Ay misyonu için çok agresif bir tarihtir. Ama misyon iyi incelenirse yapacağımız sadece Ay'a erişmektir. Türkiye'de imal edeceğimiz bir uzay aracı, Türkiye'de üretilmiş bir hibrid motor ile Ay'a ulaşmak... Sıfırdan başlıyor olsaydık yine 2023'e yetişemezdi."Her şey yolunda giderse bu 2023 sonuna yetişecektir. Ama biliyorsunuz bu işlerde her zaman her şeyin yolunda gitmeme ihtimali de vardır."Bir hedef koymak zorundayız. Planlama gerçeğe çok yakın ama elbette riskler barındırıyor. İlk defa yapılacak bir iş. Teknik olarak beklemediğimiz problemlerle karşılaşabiliriz, tedarik zincirinde aksamalar olabilir. Bunlar hep oyunun kuralı içindedir. Böyle bir durumda elbette ki gecikmeler olabilir."Getty ImagesAdım adım planlamayı ve bugüne kadar yapılanları Yıldırım'a sorduk:Birinci adım: Yerli motor2023 sonu için hedeflenen Ay misyonunda ilk adımda yerli motorun üretilmesi var.ROKETSAN, TÜBİTAK ve DeltaV isimli şirketin ürettiği hibrid motorun statik ateşleme ve fırlatma testleri yapıldı. Ancak bu motorun yapılacak uzay aracına göre geliştirilmesi ve modifiye edilmesi gerekiyor. Yıldırım'a göre bu iş bir yıl içinde bitirilebilir:"Motor şu anda elimizde. Bu motor sadece aya ulaşacak şekilde bu araca göre dizayn edilip modifiye edilecek. Bundan ibaret. Bu da bir sene alacak bir iştir. Dolayısıyla biz o takvimde bir sıkıntı görmüyoruz."Ancak henüz uzay aracının yapım aşamasına geçilmedi."Motorla uzay aracı çalışmaları paralel yürüyecek. Uzay aracının çalışmaları için motorun bitmesini beklemeyeceğiz. Birbirini beklemeyecek bu çalışmalar. Halihazırda çalışan bir motorun bir uzay aracına bağlanarak Ay'a götürülmesi noktasında bir takım kontrollerin yapılıp ilave ünitelerin bağlanması ve geliştirilmesi söz konusu."Getty Images2009'da üretilen XCOR Aerospace motoruDeltaV, Güney Afrika merkezli ve üretiminde partner olduğu motorların piyasaya ortalama süreden çok daha hızlı şekilde çıkmasını hedefleyen bir şirket.Yıldırım'ın verdiği bilgiye göre, üretilen hibrid motorun sahibi ve hazırlayıcısı DeltaV.İkinci adım: Uzay aracıTürkiye'nin Ay'a göndermeyi planladığı uzay aracı yaklaşık 6 aydır tasarım aşamasında, henüz imalata başlamadı. Ülkenin uzay aracı konusunda deneyimi uydularla sınırlı.Daha önce yerli katkılarla üretilen Göktürk-2 isimli keşif uydusu 18 Aralık 2012 tarihinde Çin'deki Jiuquan Fırlatma Üssü'nden uzaya fırlatıldı. TÜBİTAK Uzay Teknolojileri Araştırma Enstitüsü (TÜBİTAK UZAY) tarafından tasarlanan ve üretilen Türkiye'nin büyük oranda yerli ilk yer gözlem uydusu RASAT da, Rusya'dan 17 Ağustos 2011'de fırlatıldı.Şu anda yerlilik oranı yüzde 60 civarında olan İMECE ve TÜRKSAT 6A uydularının yapımına da devam ediliyor.TÜBİTAK, 2 Ekim 2020'de "Ülkemizin ilk milli ve yerli haberleşme uydusu olan TÜRKSAT 6A'nın Uçuş Modeli üretimine başlanmıştır" açıklaması yaptı. 2014'te yapımına başlanan uydunun uzaya fırlatılması ise 2022 veya 2023 olarak planlanıyor. Yüksek çözünürlüklü yer gözlem uydusu İmece'nin son montajı ise Haziran 2020'de tamamlandı. Onun fırlatılması için 2022 hedefleniyor.Bu zaman aralıkları hesaplandığında henüz tasarım aşamasında olan uzay aracının 2023'te Ay'a gönderilmeye hazır hale gelmesi ne kadar gerçekçi?Getty ImagesİMECE uydusu 4 Haziran 2020'de tanıtıldıYıldırım'a göre en riskli kısım bu ancak aracın çok gelişmiş özellikle sahip olması gerekmediğinden, bu hedefi de gerçekçi olarak değerlendiriyor:"Ay'a gidecek aracımızı tasarlamakta ve imal etmekte bir problemimiz yok. En riskli olan kısmı belki burası. Yaklaşık 6 aydır tasarım çalışmaları yapılıyor."İlk aşamada Ay'a ulaşacak bu araç çok teferruatlı, çok gelişmiş bir araç olmayacak. Bu yolculuk 3 gün süren bir yolculuk. Sert iniş yapacağımız için tekrar geri dönüş, tekrar havalanma olmayacağı için bu aracın radyasyon dayanıklılığı gibi özelliklerin çok robust [sağlam] olmasına gerek yok. Biz bunu yapabilecek durumdayız."Şu anda üç seneye yakın bir zaman var önümüzde, zor ve riskli bir süre, bunu kabul ediyorum. Uydu yapımından gelen tecrübemizi doğru değerlendirirsek ve beklemediğimiz büyüklükte problemlerle karşılaşmazsak bunu yetiştirebileceğimizi öngörüyorum."Uzay aracı tasarımın yüzde 90'ın üzerinde yerli olduğunu belirten Yıldırım, üretimin de TÜBİTAK Uzay tarafından Türkiye'de yapılacağını söyledi:"Bazı parçalarını yurt dışından alabiliriz, yapabileceğimiz parçayı da alabiliriz zaman kazanmak için. Henüz teknolojik olarak sahip olmadığımız sistemler de var, bu da bir gerçek. Bunları da zaten dışarıdan alıyoruz, diğer uydular için de bunu yapıyoruz."Üçüncü adım: FırlatmaTürkiye'nin uzaya araç fırlatma kapasitesi henüz yok. Daha önce uyduların fırlatılması için Çin, Rusya, ABD, Avrupa Uzay Ajansı ve özel şirketlerden de Elon Musk'ın kurucusu olduğu SpaceX ile işbirliği yapılmıştı.Getty ImagesAirbus'ın ürettiği TÜRKSAT 5A uydusu, 8 Ocak 2021'de SpaceX Falcon 9 roketiyle ABD'den fırlatıldı2023'teki Ay misyonu için benzer bir anlaşma imzalanacak:"İlk etapta uzay aracımızı yakın yörüngeye çıkarmak için fırlatma konusunda işbirliğine ihtiyacımız var. Çünkü Türkiye'de bu kapasite yok. İstediğimiz yakın yörüngeye kadar çıkartması. Sonrasında biz roket motorumuzu ateşleyerek Ay'a kadar kendimiz gideceğiz."SpaceX, Blue Origin, Lockheed Martin, Boeing de dahil birçok şirketle görüşüyoruz. Kapımızı herkese açık ama SpaceX fırlatma kabiliyeti açısından çok önde geliyor. Maliyetleri çok düşürdüler, büyük bir avantaj sağlıyor. Türkiye'ye de ilgileri var, ben neredeyse haftalık görüşüyorum SpaceX'le. Açıkçası iyi bir adaydır Falcon 9 roketi. Ama şu an bir sözleşmeyle bağlanmış değiliz."Fırlatma aşaması, misyonun içinde en yüksek bütçe kalemini oluşturacak çünkü tamamen dışarıdan satın alınacak bir hizmet olacak.Ay misyonunun bütçesi ne kadar ve nasıl karşılanacak?Motorun ve uzay aracının üretimi, malzeme tedariği, insan kaynağı ve fırlatma masraflarının hesaplanmasıyla ortaya çıkan bütçeyi de Yıldırım'a sorduk."İyi bir tahminimiz var, oldukça doğruya yakın olduğunu tahmin ettiğimiz, tabii çok kesin değil çünkü ilk kez yapılıyor böyle bir şey" yanıtını veren Yıldırım, rakam vermekten ise kaçındı:"Ancak bir şey söylediğim zaman çok farklı yerlere çekiliyor. Onun için mümkünse rakam telaffuz etmek istemiyorum. Ama muadil misyonlarla mukayese edildiğinde bizim misyonumuzun maliyetinin daha düşük olacağını öngörüyoruz."Getty ImagesTürkiye Uzay Ajansı, Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Aralık 2018'de kurulduMotorun ya da uzay aracı üretiminin maliyeti bugüne kadar kamuoyuyla paylaşılmadı.Fırlatma için de en düşük maliyeti sağlayan firmalardan Space'x, Falcon 9 roketiyle yapılacak her bir fırlatma için 62 milyon dolar değer biçiyor. Ancak SpaceX yetkilileri, roketlerin yeniden kullanımı durumunda bu maliyetin yakın gelecekte 30 milyon dolara kadar düşürülebileceğini söylüyor.Yıldırım, 2023 misyonu için tahmin edilen bütçenin Türkiye'nin devlet bütçesinden "çok rahat karşılanabileceğini" söylüyor:"2028 hedefi için de bana şu anda bile bazı ülkelerden teklifler gelmeye başladı. Birinci ligdekiler değil, bizim gibi uzayda var olmak isteyen ülkeler ilgi duyuyorlar. 2028 misyonunda uluslararası işbirliği de geliştirebiliriz."Ancak işbirliği olmaması halinde de masraflar 8 seneye yayılacağı için "Türkiye'nin buna gücünün yeteceğini" söylüyor.TUA'nın mevcut bütçesini sorduğumuzda da Yıldırım şu yanıtı veriyor:"Bütçe meselesi çok hassas. Devletin kendi bütçesinden TUA'ya tahsis ettiği rakam 38 milyon TL. Ama bizim bütçemiz bu değil. Bu tip projelerin her biri için ayrı bütçe alma şeklinde çalışma sistemimiz var. Ay hedefinin bütçesi ayrıca verilecektir. Türkiye'deki birçok kurumdan da katkı paylarımız var. Bu paylarla birlikte şu an rakam 40 milyon doların üzerinde.""Ay'a gitmek sembolik bir hedef"Peki bu maliyetin karşılığında Türkiye ne kazanacak?Milyar dolarları bulabilecek bu misyonla Türkiye, uzay çalışmaları yapan yaklaşık 20 ülkeden biri olacak. Bunun karşılığında hangi somut kazanımların olacağına dair sorumuza da TUA Başkanı, "Ay'a gitmek biraz da sembolik bir hedef. Başka ülkelerin keşfedemediği yeni bir şey bulacağız diye bir hedefimiz yok. Ay'ın haritası da çıkarıldı, birçok şey biliniyor. Biz kendi uzay faaliyetlerimizi geliştirmek, teknoloji transferi, entegrasyon ve tecrübeyi kazanmak için bunu önemsiyoruz" yanıtını veriyor:"Karşılığını alıp alamayacağımı ölçebilecek durumda değiliz henüz ama dünyada bir takım çalışmalar yapılmış. Ben şöyle bir oran hatırlıyorum: Uzay çalışmalarına harcanan her dolar için yaklaşık 2-3 üç katının belli bir vadede geri döndüğünü hesaplamışlar. Hemen dönüşünü sağlamak mümkün olmayabilir. Ben Türkiye'de bu konuda yapılacak yatırımların orta vadede katlanarak geri döneceğine inananlardanım."Yıldırım, en somut karşılığın ise "Yakın yörüngede oluşturulacak üretim platformlarına partnerlik" ve "asteroid misyonu" olduğunu söylüyor:"Bunun için de Amerikalı şirketlerle temas halindeyiz. Yakın bir zamanda yakın yörüngede üretim platformları oluşturulacak. TUA olarak bunlardan birine partner olmak isteriz."Çok sayıda incelenmesi gereken asteroid de var, çok farklı bir asteroide ulaşabiliriz. Bu heyecan verici yeni bir hedef olabilir. Tabii ilk 10 yıllık hedeflerin sonrasında…"Daha önce NASA ve Rusya'nın Ay'a gönderdiği sert iniş yapan uzay araçları, parçalanana kadar geçen sürede Ay'dan binlerce fotoğraf almıştı. Türkiye'nin göndereceği araçta da bu özellik olacak mı?Bu soruya Yıldırım "Elbette, uzay aracını niye yapıyoruz?" yanıtını veriyor:"İçinde bizim faydalı yüklerimiz, bir fotoğraf makinesi illa ki olacak. Tarihi anı biz de seyretmek istiyoruz. Belki birden fazla olacak. Bazı ölçümler yapılabilecek. Bilim insanları ne koysak daha faydalı olur diye çalışıyor, şu an için o belirlenmiş değil henüz. Boşuna gitmiş olmayacak yani. Hem yol hem de sert iniş esnasında olabildiğince bilgi toplayıp Türkiye'ye aktarmayı hedefliyoruz."Uzaya gidecek ilk Türk, ISS'te 10 gün kalacakSalı günü açıklanan hedefler arasında ilk Türk vatandaşının uzaya gönderilmesi de vardı.2023 için planlanan bu hedef kapsamında bir Türk bilim insanı seçilerek eğitim alacak, uluslararası işbirliği halinde Uluslararası Uzay İstasyonu'na (ISS) gönderilecek ve 10 gün boyunca burada, Türk bilim insanlarının belirleyeceği bilimsel çalışmaları yapacak.Yıldırım, takvimin en belirli olduğu misyonun bu olduğunu çünkü uzaya insan gönderme kapasitesi olan üç ülkeden (ABD, Rusya ve Çin) biriyle anlaşarak ilerleneceğini belirtiyor. İsimlerin en fazla 6 ay içinde belirleneceğini söyleyen Yıldırım, "en fazla heyecan uyandıran hedefin bu olduğu" görüşünde:"Bana bile cep telefonumdan yüzlerce mesaj yağıyor 'Ben gideyim' diye."Getty ImagesSpaceX ile ISS'e giden astronotlarBu program kapsamında tercihen Türkiye'de yaşayan ve ülke içindeki bir üniversitede çalışan iki veya üç kişi yedekli olarak seçilecek. Misyon için anlaşma sağlanan ülkede 2 yıla yakın eğitim alacak bu kişilerden biri, eğitimin başarıyla tamamlanması sonrası yine bu ülkenin ISS'teki kotasını kullanarak 10 günlüğüne göreve gönderilecek.ISS'teki faaliyetler beş uzay ajansının işbirliği içinde yürütülüyor. Bunlar ABD, Rusya, Kanada, Japonya ve Avrupa uzay ajansları. Aynı anda ülkelerin kotalarına göre alınan altı veya yedi astronot burada görev yapabiliyor. Çalışmaların kapsamına göre kalış süreleri 7 aya kadar uzayabiliyor.Bu misyon için de hem ABD hem Rusya ile görüşülüyor:"ABD de Rusya da 2 yıllık eğitimin yeterli olacağını teyit etti. Benim tercihim pilotaj arka planı olan birini tercih etmek, çünkü belli şartlara alışık oluyorlar ve ön hazırlık süreci kısaltılmış oluyor. En az riskli, en düşük maliyetli çözüm tercihimiz olacaktır. Bizim ISS'le direkt temasımız işi karıştırabilir. Bize bu hizmeti verecek olan kurum bunu sağlayacağını taahhüt etti."Yıldırım, bunun için belirlenen bütçeyi de "gizlilik sözleşmesi" gereği açıklamıyor, "Bu bütçe elimizdedir, bunda bir sıkıntı yok." diyor.Tüm dünyanın uzunca bir süre bu görev için bağımlı olduğu Rusya, Soyuz roketleriyle bir astronotu ISS'e göndermek için 80 milyon doların üzerinde ücret talep ediyor.ABD merkezli SpaceX şirketi ise geçen yıl kullanılmaya başlanan roketleriyle aynı görev için 50 milyon dolar istiyor.Ancak bu fiyatlara eğitim masrafı dahil değil.Getty ImagesKazakistan'daki Baykonur üssünden fırlatılan Soyuz füzesiTürkiye'de insan kaynağı yeterli mi?Yıldırım, uygun kişinin seçimi ve Ay misyonunun çalışması sırasında yurt dışında çalışan Türk asıllı bilim insanlarıyla da temas kurduklarını söylüyor:"En büyük sıkıntılarımızdan biri, Türkiye insan kaynağı açısından mukayese ettiğimiz ülkelerden daha geri durumda sayı itibarıyla. Açıkladığımız hedefler için yeni yetişenlerin eğitimini tamamlamasını bekleyecek vaktimiz olmadığından şöyle bir yöntem öngörüyoruz:"Yurt dışında bu faaliyetleri yürütmekte olan çok sayıda Türk asıllı bilim insanları var. Bu kapasiteden istifade etmek istiyoruz. Başka uyruklarda olan başka ülkelerin bilim adamlarından da istifade ederek bu açığımızı kapatacağız."Tüm bu misyonların gerçekleşmesi için Türkiye'de bir de operasyon merkezi kurulacak. Merkezin İstanbul'da olması planlanıyor.Türkiye'deki mevcut antenler gerekli haberleşmeyi sağlayacak kapasitede olmadığı için buraya bir de anten konulacak.Ancak bu merkez de henüz tasarım aşamasında.Yıldırım, proje için "bir kısmını hizmet satın alarak oluşturacağımız için bir senede çok rahat bitirebileceğiz" diyor.Getty ImagesUzay limanı nerede olacak?Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "dost ve kardeş ülkede" diye açıkladığı, coğrafi koşulları fırlatma yapmaya uygun, okyanus kenarında ya da yerleşimin olmadığı çöl gibi geniş alanlara sahip bir ülkede uzay limanı işletmesi kurulması da planlanıyor.Bu tanıma uygun ülkelerin "Katar, Pakistan veya Somali olup olamayacağını" sorduğumuz Yıldırım, "Dersinizi iyi çalışmışsınız" demekle yetiniyor ancak isim vermekten kaçınıyor:"Hem Afrika'da hem Asya'da hatta belki Güney Amerika'da birden fazla ülkeyle temas halindeyim. İsim vermeyeceğim, yanlış anlaşılabilir çünkü görüşmeler devam ediyor. Bir uzay limanını müşterek işletmek mümkün görünüyor."Türkiye bugüne kadar Kazakistan, Ukrayna ve Macaristan ile anlaşmalar imzalandı. Macaristan'la imzalanan anlaşma aslında geniş bir işbirliği anlaşmasının içinde uzayla ilgili yer alan genel maddeler. Kazakistan ve Ukrayna'yla ise uzayla ilgili çalışmalarda işbirliği yapma niyetini ortaya koyan nitelikte mutabakat zaptı seviyesinde imzalar atıldı.Azerbaycan ve Pakistan ile de yakın zamanda uzay çalışmalarında işbirliği anlaşması imzalanması planlanıyor. BBC TürkçeSağlık Bakanlığıkorona tablosunu açıkladı
Sağlık Bakanlığı korona tablosunu açıkladı Sağlık Bakanlığı güncel koronavirüs verilerini açıkladı. Açıklanan 12 Şubat 2021 tarihli korona tablosuna göre son 24 saatte 7 bin 763 yeni vaka tespit edilirken, 97 yurttaşın da salgın nedeniyle yaşamını yitirdiği belirtildi. Türkiye'de bugün tespit edilen hasta sayısı ise 667 oldu. /Archive/2021/2/12/203233208-kro.jpgAYRINTILAR GELİYOR... cumhuriyet.com.trAli Babacan'dan '17-25 Aralık'çıkışı
Ali Babacan'dan '17-25 Aralık' çıkışı DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, 17-25 Aralık soruşturmaların tekrar açılabileceğini ifade etti. AKP ve Erdoğan'ın DEVA Partisi'ni “yakından izlediğini ve uykularının kaçtığını” iddia eden Babacan, HDP'nin kapatılmasına da karşı çıktı. Deutsche Welle Türkçe'de Nevşin Mengü’nün programına katılan Ali Babacan gündeme ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulundu."Bizi çok yakından izliyorlar ve gerçekten uykularının kaçtığını düşünüyoruz" diyen Ali Babacan, AKP'nin DEVA Partisi'nden çekindiğini söyledi./Archive/2021/2/12/201826467-274946814x458.jpgYENİ ANAYASA ÇIKIŞI: “GERÇEKÇİ DEĞİL”Ali Babacan, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeni anayasa çağrısını "gerçekçi" bulmadıklarını belirterek "Acil olan sistem değişikliği" dedi. Parlamenter sisteme geçişin gerekli olduğunu söyleyen Babacan, "Böyle bir zihniyetle başkanlık sistemini ya da parlamenter sistemi konuşsanız ne olur? Anayasa'ya istediğinizi yazın. Zaten uymuyorlar ki" ifadelerini kullandı.HDP İLE GÖRÜŞMEHDP heyetiyle yaptığı görüşmeyi anlatan Babacan, HDP heyetine, "Şiddetin her türlüsüne karşı olduğumuzu belirttik. Siyasetin üzerinde hiçbir örgütün gölgesinin dolaşmaması gerektiğini söyledik" dedi. Babacan, HDP'nin kapatılması konusunda da "Prensip olarak parti kapatılmasına karşıyız" ifadelerini kullandı.17-25 ARALIK ÇIKIŞIDEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, 17-25 Aralık süreciyle ilgili “ O günün tozu dumanı arasında tartışılmadı. Benim bildiğim bir şey var; devlet arşivinden hiçbir şey kaybolmuyor. Kurşun kalemle bir yere bir şey yazın onun on tane fotokopisi çekilir" dedi."Günün birinde 17-25 soruşturmalarına dönülür bakılır" diyen Ali Babacan, ülke gündemindeki konularla ilgili değerlendirmede bulundu. Babacan, 17-25 Aralık soruşturmaların tekrar açılabileceğini belirtti.DEVA Partisi lideri Babacan, 17 Aralık yargı ile kolluk kuvvetlerinin Türkiye için hazırladığı 'mini bir darbe' olduğunu öne sürerek, "İşin yolsuzluk boyutu var mı? Oralara da bakılması gerekir" şeklinde konuştu.Mengü’nün "Yolsuzluk boyutu var mı? " sorusuna Babacan, "Ona herhalde bir gün bakılır. O dönemde tam bakılamadı. O dönemde mini darbe teşebbüsü o kadar önemli temaydı ki kimse yolsuzluk boyutuna bakmadı. Böyle bir şey olur mu denildi. Günün birinde dönüp o tarafa bakmak gerekir. O toz dumanda yolsuzluk konusu biraz gerilerde kaldı" yanıtını verdi."Siz devleti iyi tanıyorsunuz, günün birinde dönülür bakılır mı?" yönündeki soruya ise Babacan, "Benim bildiğim bir şey var devlet arşivinden hiçbir şey kaybolmuyor. Kurşun kalemle bir yere bir şey yazın onun on tane fotokopisi çekilir. Bir not yazın, onun kaç tane fotokopisi çekilir. Bir sürü arşivlere gider. Devlet arşivini biraz arayınca her şey çıkar" diye cevap verdi."DEVLETİN ARŞİVİNDEN KAYBOLMAZ"“Siz devleti iyi tanıyorsunuz, günün birinde dönülür bakılır mı?” yönündeki soruya ise Babacan, “Benim bildiğim bir şey var devlet arşivinden hiçbir şey kaybolmuyor. Kurşun kalemle bir yere bir şey yazın onun on tane fotokopisi çekilir. Bir not yazın, onun kaç tane fotokopisi çekilir. Bir sürü arşivlere gider. Devlet arşivini biraz arayınca her şey çıkar “dedi. cumhuriyet.com.trFenerbahçe, Fatih Karagümrük maçıhazırlıklarınıtamamladı
Fenerbahçe, Fatih Karagümrük maçı hazırlıklarını tamamladı Süper Lig’in 25. haftasında deplasmanda Fatih Karagümrük ile karşılaşacak olan Fenerbahçe bu maçın hazırlıklarını tamamladı. Süper Lig’in 25. haftasında deplasmanda Fatih Karagümrük ile karşılaşacak olan Fenerbahçe bu maçın hazırlıklarını tamamladı.Fenerbahçe, Süper Lig’in 25. haftasında 13 Şubat Cumartesi günü deplasmanda Fatih Karagümrük ile oynayacağı maçın hazırlıklarını bugün akşam saatlerinde Can Bartu Tesisleri’nde yaptığı antrenmanla tamamladı.Teknik Direktör Erol Bulut yönetiminde saat 17.00’da ısınma ve çabukluk çalışmasıyla başlayan antrenmanda 3 gruba ayrılan futbolcular, 5’e 2 top kapma ve pas çalışması yaptı. İdman, taktiksel ve bireysel çalışmalarla noktalandı.Dimitris Pelkas takımdan ayrı saha çalışmalarına devam ederken, İrfan Can Kahveci ise sahada bireysel programlar eşliğinde antrenmanı tamamladı. Luiz Gustavo ve Filip Novak’ın da tedavilerine devam edildi.Fenerbahçe, hazırlıklarını tamamlayarak Can Bartu Tesisleri’nde kampa girdi. İHAMilli atlet Tuğba Danışmaz'dan yeni Türkiye rekoru
Milli atlet Tuğba Danışmaz'dan yeni Türkiye rekoru Ukrayna Salon Atletizm Şampiyonası’nda milli atlet Tuğba Danışmaz üç adımda büyükler ve U23 salon Türkiye rekorunu yeniledi. /Archive%5C2021%5C2%5C12%5C201733577-milli-atlet-tugba-danismazdan-yeni-turkiye-rekoru-_2.jpgSumy Devlet Üniversitesi Salonu’nda yapılan Ukrayna Salon Atletizm Şampiyonası’nda milli atlet Tuğba Danışmaz üç adımda büyükler ve U23 salon Türkiye rekorunu yeniledi.Milli atlet Tuğba Danışmaz, Ukrayna Salon Şampiyonası’nda üç adım finalini kazanırken, 13.83’lük derecesiyle Türkiye rekorunu yeniledi. 22 yaşındaki milli atlet, finaldeki ikinci hakkında yaptığı 13.83’lük atlatışıyla kendisine ait 13.80’lik Türkiye rekorunu kırdı. Bu derece, aynı zamanda U23 salon rekoru olarak da kayda geçti.200 metre erkekler finalinde Oğuz Uyar, 21.42 ile şampiyonluğu kazanırken, üç günlük şampiyonadaki ikinci madalyasını aldı. Oğuz, ilk gün de 60 metrede U23 kategorisinde ikinci olmuştu.1500 metre kadınlarda Burcu Subatan, 4:21.32 ile ikinci olurken, erkekler finalinde Ramazan Barbaros 3:56.98’lik dereceyle yarışı yedinci sırada noktaladı. DHAJaponya yalnızlık ve izolasyon için bakan görevlendirdi
Japonya yalnızlık ve izolasyon için bakan görevlendirdi Japonya Başbakanı Yoshihide Suga, Bölgesel Kalkınma Bakanı Tetsushi Sakamoto'yu yalnız yaşayan kişilerin sorunlarından sorumlu bakan olarak da görev yapacağını açıkladı. Covid-19 pandemisi sürecinde intihar oranının kaygı verici şekilde arttığı Japonya'da intiharların nedeni olarak görülen yalnızlık problemiyle daha yakından ilgilenilmesi için adım atıldı.Sputnik'in haberine göre; Sakamoto'yla bir toplantı yapan Başbakan Suga, halihazırda bölgesel kalkınma ve düşen doğum oranı üzerinde çalışmalar yapan Sakamoto'nun yalnızlık ve izolasyon sorunlarıyla da ilgileneceğini belirtti.Suga, "Kadınlar, izolasyondan erkeklere kıyasla daha fazla zarar görüyor ve intihar sayısı giderek artıyor. Sakamoto'nun sorunlara tanı koyacağını ve kapsamlı önlemler alacağını umuyorum" dedi.Sakamoto da, sosyal yalnızlığı ve izolasyonu önlemeye yönelik aktiviteler organize edeceğini ve insanlar arasındaki bağları pekiştireceğini söyledi. cumhuriyet.com.trMiami Belediyesi’nden maaşların Bitcoin ileödenmesi kararı
Türkçe Haberler En Son Başlıklar Miami Belediyesi’nden maaşların Bitcoin ile ödenmesi kararı ABD’de Miami Belediye Başkanı Francis Suarez, belediyede çalışanların maaşlarının ve vergilerin Bitcoin ile ödenmesi için öneride bulundu. Komisyon, 4’e 1 oyla kararı onaylayarak, konu hakkında atılacak adımların uygulanabilirliğini incelemeyi kabul etti. Kripto para piyasasının en temel para birimlerinden Bitcoin’in kullanım alanı genişlemeye devam ediyor. Son olarak ABD’de Miami Belediyesi’nden kripto para birimlerini teşvik etmeye yönelik bir öneri geldi. Miami Belediye Başkanı Francis Suarez, belediyede çalışanların maaşlarının tamamının veya bir kısmının Bitcoin olarak ödenmesi için öneride bulundu. Suarez ayrıca, Miami’de yaşayanların emlak vergilerinin veya şehir ücretlerinin de tamamını veya bir kısmını kripto para ile ödemelerine izin verilmesini önerdi. Komisyon, 4’e 1 oyla kararı onaylayarak, konu hakkında atılacak adımların uygulanabilirliğini incelemeyi kabul etti.Silikon Vadisi yatırımcıları ve teknoloji şirketleriyle aylardır görüşmeler gerçekleştiren Suarez, Miami’de bazı hükümet fonlarının Bitcoin’e yatırılıp yatırılamayacağına ilişkin analizler yapılmasını istediğini de söyledi.Komisyon üyeleri, kararı kabul etmelerine rağmen konuya ilişkin risklerin yakından incelenmesi gerektiğini belirtti. Komisyon üyelerinden Manolo Reyes, Suarez’in önerisinin “zamanın ilerisinde” olduğunu fakat yine de riskleri analiz etmeden uygulamaya geçilmemesi gerektiğini söyledi. (İHA)Trabzon'da orman yangını
Trabzon'da orman yangını Trabzon’un Of ilçesinde ormanlık alanda yangın çıktı. Ekipler, rüzgarında etkisiyle yayılan alevleri söndürmeye çalışıyor. Of ilçesi Kıyıcık Mahallesinde saat 16:00 sıralarında henüz belirlenemeyen bir nedenle ormanlık alanda yangın çıktı. Alevleri gören vatandaşlar durumu itfaiye ekiplerine bildirdi. Yangın alanına sevk edilen itfaiye ve Orman Müdürlüğü ekipleri alevleri kontrol altına almaya çalışıyor. Rüzgarında etkisiyle yayılan yangında ekipler çalışmalarını sürdürüyor./Archive/2021/2/12/191551676-77deff12-cf22-491d-8310-22f7c1ab06da37965672thumbnail.jpeg (DHA)Kamyonet baraj gölüne uçtu: 3ölü, 1 yaralı
Kamyonet baraj gölüne uçtu: 3 ölü, 1 yaralı Samsun’da kamyonetin baraj gölüne uçtuğu kazada 3 kişi yaşamını yitirdi, 1 kişi yaralandı. Kaza, Bafra-Kolay yolunda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Bara istikametine seyir halinde olan bir kamyonet, henüz bilinmeyen bir nedenle Derbent Baraj Gölü’ne uçtu. Kazada 1 kişi sağ kurtarılırken, 3 kişinin ise cesedine ulaşıldı. Olayla ilgili inceleme başlatıldı. (İHA)Riskli alan ilan edilip evlerindençıkarılmak istenen yurttaşlar isyan etti
Riskli alan ilan edilip evlerinden çıkarılmak istenen yurttaşlar isyan etti Başakşehir Şahintepe'de "İmar Barışı"ndan yararlanan yurttaşlar, bölgenin riskli alan edilmesi nedeniyle evlerini terk etmeye zorlandıkları için isyan etti. Mahalleliyle buluşan CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, insanların mağduriyetlerinin görülmesini istedi. Kanser hastası olduğunu ifade eden mağdur kadın, "İnsanlar trilyonluk evler alırken, ben başımı sokacak bir yer bulamıyorum. benim çocuğumun yaşamaya hakkı yok mu?" derken gözyaşlarına hâkim olamadı. Şahintepe Mahallesi sakinleri, güçlükle bulup buluşturdukları paraları yatırarak "İmar Barışı"ndan yararlandıktan bir süre sonra, bölge ile ilgili "riskli alan" kararı çıktığını ve en kısa sürede evlerini terk etmelerinin istendiğini belirterek, yaşadıkları mağduriyeti anlatabilmek için eylem düzenlediklerini söylediler. Mahalleli, yaklaşık 300 haneye, "Derhal burayı terk edin" denirken, bölgede yeni bir inşaatın başladığına dikkati çektiler. Eylemdeki mahalle sakinleri ile buluşan CHP İstanbul Milletvekili Tekin, şöyle konuştu:"HODRİ MEYDAN GELSİNLER""İstanbul'da, vatandaşlarımızın çoğunun ne yazık ki ciddi mülkiyet sorunları olduğu için bu sorunların kolaylıkla çözülebilmesi için bu İmar Barışı Yasası'nı çıkardıklarını söylediler. O gün de söylemiştim. 'Sakın ola bunu fakir, fukara için değil rantçılar için yapıyorsanız Allah sizden bunun hesabını sorsun. Eğer fakir fukara için yapıyorsanız sonuna kadar yanınızda olacağız' dedim. Son iki yıldır İstanbul'un dört bir yanında benzer olaylar var ama böylesi bir olayı ilk kez tanık oluyorum. Şu annelerin gözyaşlarına bakın. Çevre Şehircilik Bakanlığı ve Sayın Vali biraz vicdanınız varsa, biraz birazcık yüreğiniz varsa gelin şurada vatandaşların, bu annelerin anlatımlarını dinleyip ona göre uygulamanızı yapın. Ne uygulaması yapıyorsunuz? Siz burada 300 haneyi sürgün edeceksiniz. 3 tane rantçı sevindireceksiniz. Yazıktır, günahtır buna izin vermeyin. CHP olarak ve birey olarak, bir kardeşiniz, bir çocuğunuz olarak buradan ayrılmayacağız, sonuna kadar da yanınızda olacağız. O size 'Burayı terk edin' diyenler, hodri meydan gelsinler, burada konuşsunlar. Sakın yerinizi yurdunuzu terk etmeyin. Burayı parayla pulla almışsınız. Hakkınıza sahip çıkacaksınız. Biz de sizin hakkınızda yanınızda olacağız."“ACILARINA DERMAN OLMAYA ÇALIŞIYORUZ”CHP Başakşehir İlçe Başkanı Avukat Deniz Bakır da bölgede süren inşaat nedeniyle toprak kaymaları olduğunu ve bazı evlerde çatlaklar oluştuğunu, bu nedenle de insanlara derhal evlerini terk etmelerinin söylendiğini belirterek, şunları dile getirdi:"Geçtiğimiz hafta yine Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin yayınlandığını gördük. Bu bölgenin ve yukarıdaki bölgelerin tamamını kamulaştırılarak vatandaşlar buradan atılmak istendiğine tanık olduk. Bununla alakalı vatandaşlarımız bir araya geldiler. Ve bununla alakalı ne yapılabilir bakımından bizlerden meclis üyelerimizden fikir almak istediler. Ve bir hukukçu olarak geldik yerinde incelemelerde bulunduk, mağduriyetleri tanık olduk. Ve bu mağduriyetlerin telafisinin özellikle böyle kış aylarında ve pandeminin en yoğun hissedildiği dönemlerde gerçekleşmesi halk acısından telafisi mümkün olmayan zararlar doğacaktır. Bu olayın Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne taşınması ve kamuoyu yaratılması açısından da bizlere çağrıda bulundular ve bizler başta Zekeriya Bey olmak üzere tüm meclis grubumuz ilçe yönetim kurulu üyelerimizle milletvekillerimiz de burada adeta kamp kurduk. Bu yurttaşlarımızın acılarına derman olmaya çalışıyoruz.""BENİM ÇOCUĞUMUN YAŞAMAYA HAKKI YOK MU?"Geçmişte AKP'ye o verdiğini belirten mağdur, kanser hastası kadın:“AKP Oy verenlerden birisiyim ben. Yıllar önce çocuğum daha bebekken burayı satın aldım. Çok zorluklarla aldım. O zamanın parası 5 buçuk milyar para verdim ben buraya. Ama bana buraya yer yaptırmadılar. Hep 'yasak, yasak' yasak dediler. Bugünün, ev yapacağım günün hayaliyle yaşadım. Benim çocuğum üniversite kazandı. İstanbul dışına gönderemedim. Kadınlar kızlar öldü. Okutmaya çalıştım ama parasını yetiştiremedim. Ben hem dulum, hem yetim, hem öksüzüm. Tek başıma ve kanser hastasıyım. Kanserli olduğum halde hala çalışıyorum. Kızım ikinci üniversiteye girdi bir dönem okutabildim zorla, yine para yüzünden okutamadım. Şimdi yeni üçüncüye girdi. Yurt dışından insanlar geliyor okumak için. Benim ülkem herkese kucak açarken benim evladıma niye kucak açmıyor? Herkes trilyonluk evleri satın alırken ben başımı sokacak yer bulamıyorum. Asgari ücretle çalışıyorum. Benim çocuğumun yaşamaya hakkı yok mu? Biz garibanız. (15 Temmuz'da) 'Sokağa çıkılsın' denildi ilk biz çıktık bu vatan için, bu devlet için. Ne artık parti tutuyorum ne başka bir şey, sadece adalet için insanlık için buradayız. Biz hakkımızı istiyoruz. 30 senedir ben burayı almışım. O zamanın parasıyla şimdiki para asla bir olmaz 1 ev almaya kalksam ben 1 trilyon. Neyle kazanacağım ben. Ben kanser hastasıyım kaç yıl yaşayabilirim. Kaç yıl çocuklarımın başında annelik-babalık yapabilirim. Biz olduğumuz yerden çıkmak istemiyoruz.”“BİZ BİR SURELİYE KADAR DEĞİL MİYİZ?“Başka bir ev sahibi, “Ben buradan Cumhurbaşkanı'na sesleniyorum. 'Ben her zaman halkımın arkasındayım' diyordu. Nerede halkının arkasında? Biz bir Suriyeli kadar değil miyiz” diye konuştu. ANKABir kar uyarısıda Kocaeli için geldi
Bir kar uyarısı da Kocaeli için geldi Kocaeli Valiliği, yarın başlaması beklenen kar yağışları ve fırtına öncesi, buzlanma ve don olayları nedeniyle vatandaşları zorunlu olmadıkça trafiğe çıkılmaması, çıkılması halinde dikkatli ve tedbirli olunması için uyardı. Valilikten yapılan açıklamada, "Kuvvetli rüzgar ve fırtına ile birlikte kar yağışının zaman zaman tipi şeklinde olması beklenmektedir. Kar yağışının meydana getireceği buzlanma ve don olayı ile ulaşımda aksamalar gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunmalıdır. Bu nedenle zorunlu olmadıkça trafiğe çıkılmaması, çıkılması halinde dikkatli ve tedbirli olunması rica olunur" ifadeleri yer aldı. cumhuriyet.com.tr