Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajansı - Haberler

Sunday, 03.23.2025, 03:48 PM (GMT)

News - Haberler

MSB’deki tedarik birimi olan Teknik Hizmetler Daire Başkanlığıgenel müdürlük seviyesine yükseltilerek ağırlığıartırıldı

MSB’deki tedarik birimi olan Teknik Hizmetler Daire Başkanlığı genel müdürlük seviyesine yükseltilerek ağırlığı artırıldı ABD’nin Türkiye’ye uyguladığı S-400 yaptırımıyla Savunma Sanayii Başkanlığı’nın (SSB) bu ülkeden ihracat lisansı almasının engellenmesinin ardından gereken durumlarda Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) ihtiyaçlarının Milli Savunma Bakanlığı üzerinden tedariki için hazırlık yapılıyor. Milli Savunma Bakanlığı bünyesinde TSK’nin ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla silah ve teçhizat alım süreçlerini yöneten Teknik Hizmetler Daire Başkanlığı, genel müdürlük seviyesine yükseltilerek ağırlığı artırıldı.Tedarik süreçlerini yöneten bu birim ayrıca TSK’nin ihtiyaçları kapsamında On Yıllık Temin ve Tedarik Programı’nın hazırlanmasından da sorumlu olacak.Resmi Gazete’de 6 Şubat’ta yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’yle Milli Savunma Bakanlığı teşkilat yapılanmasında da bazı değişlikler yapıldı. Yapılan değişiklikle Milli Savunma Bakanlığı Teknik Hizmetler Daire Başkanlığı, “Genel Müdürlük” seviyesine yükseltildi.Savunma sanayi güvenliği faaliyetleri ile TSK’nin tedariklerine ait teknik şartname faaliyetlerini yürüten Milli Savunma Bakanlığı Teknik Hizmetler Genel Müdürlüğü’nün görev ve yetkileri arasında “TSK’nin ihtiyacını karşılamak amacıyla sözleşmeye bağlanan silah, mühimmat, roket, füze, araç, makine ve teçhizata ait teknik süreçleri yönetmek” de bulunuyor.‘IŞIK TUTABİLİR’Değişiklikle ayrıca daha önce Savunma ve Güvenlik Genel Müdürlüğü’nde olan On Yıllık Temin ve Tedarik Programı’nın (OYTEP) hazırlanması görevi de Teknik Hizmetler Genel Müdürlüğü’ne verildi. OYTEP’in TSK’nin ihtiyaç ve tedarik planlamasındaki rolüyle ilgili değerlendirmelerde bulunan savunma politikaları uzmanı Arda Mevlütoğlu, “OYTEP kapsamında 10 yıl boyunca hangi kuvvet ne alacak, hangi bütçeyle alacak, bu belirleniyordu. OYTEP doğrultusunda da tedarik programları başlatılıp yerli geliştirme, hazır alım gibi farklı proje modelleri belirlenip projeler yürütülüyordu” dedi.TSK’nin ihtiyaç planlamaları doğrultusunda ATAK helikopterleri, MİLGEM gibi projelerin geliştirildiğini kaydeden Mevlütoğlu, şöyle konuştu:“Fakat bu akış son dönemde biraz bozuldu ve irili ufaklı tüm firmalar ortaya kendi ürünleriyle çıkmaya başladılar. Firmalar, projelendirilmiş, ihtiyaç tanımlaması yapılmış ürünler değil kendi kaynaklarıyla geliştirdiği ürünleri çıkarmaya başladılar. Sürecin kimyası bozuldu. OYTEP’in hazırlanmasının Teknik Hizmetler Genel Müdürlüğü’ne verilmesini, bu tedarik planlamasının iyileştirilmesine yönelik bir adım olarak iyimser bir şekilde yorumluyorum. TSK’nin ihtiyaç ve tedarik planlamasına ışık tutacak böyle bir belge üretilirse savunma sanayii şirketleri de buna göre pozisyon alır. OYTEP bu yüzden önemli.” Hüseyin Hayatsever

Gitarist / besteci Murat Usanmaz:‘Müziğin gücünüpaylaşmak paha biçilemez’

Gitarist / besteci Murat Usanmaz: ‘Müziğin gücünü paylaşmak paha biçilemez’ Pandemi günlerinin seyircisiz konserlerinde gitarist / besteci Murat Usanmaz’ı dinledik. İspanya ve Almanya arasında yaşamaya devam eden, kendini Türkiye asıllı bir dünya vatandaşı olarak tanımlayan gitarist/besteci Murat Usanmaz ile Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda 4 Şubat’ta verdiği “Baroktan Flamenko’ya” konseri sonrası pandemi sürecini, seyircisiz çalma deneyimini ve projelerini konuştuk.- Müzisyenleri derinden etkileyen pandemi günleri nasıl geçiyor?Yeni eserler, yeni projeler, Almanca ve İtalyanca öğrenmek, yaklaşık 20 yıl sonra tekrar şan çalışmalarına başlamak ve spor ile ilgili kendime koyduğum hedeflerden dolayı hayat her zamanki gibi dolu dolu geçiyor açıkçası. Profesyonel hayatımı tabii ki tüm müzisyenler gibi derinden etkileyen pandemi koşullarını elimden geldiğince kişisel olarak en olumlu şekilde geçirmeye gayret ediyorum. Biliyorum ki her şey gibi bu süreç de geçecek ve güneşe çıkacak bir yol mutlaka var. Ve bunların hepsinin üstünde ve ötesinde pandemi sürecinde hayatımıza giren bebeğimiz Can León ile babalık duygusunu yaşamak kelimenin tam anlamıyla harika!- Klasik ve flamenko gitar için beste ve düzenlemeleri de olan geniş repertuvarlı bir sanatçısınız. Konser programınızı nasıl belirlersiniz?Hem CRR’deki konserimde hem de genel olarak tüm konserlerimde önceliğim farklı dönem eser ve bestecilerine yer vermek. Ancak en önemlisi repertuvarımı her zaman çalmaktan çok zevk aldığım eserlerden oluşturuyorum. Bizleri, özellikle enstrümantal müzik icra eden sanatçıları birer hikâye anlatıcısı olarak görüyorum. Her eser sessizlikle başlayıp, sessizlikle biten yeni ve farklı bir hikâye. Öncelikle ben hoşlanmalıyım ki hikâyeden dinleyenler de hoşlansın. CRR konserim için de Barok dönemden flamenkoya ulaşan ve gitarın farklı renk ve tatlarını aynı konserde dinleme imkânı sağlayan Bach, Tarrega ve Barrios gibi benim favori bestecilerimin eserlerinden oluşan bir repertuvar seslendirdim. Paco de Lucía’ya ithaf ettiğim “Adiós Maestro!” isimli bestemi de çaldım. Dünya prömiyerini Uluslarası Sevilla Gitar Festivali’nde Paco de Lucía anısına yapılan konserde gerçekleşen bu eser kişisel olarak benim için önemli olmakla beraber Türk müziğinden öğelerin flamenko üslubu ile doğal olarak harmanlanması açısından hem Türkiye’de hem de yurtdışında ilgiyle karşılandı.‘TV PROGRAMI HİSSİ’- Sanaldaki seyirciye sahneden çalmak nasıl bir duygu?Öncelikle CRR’yi başta Cem Mansur olarak bu zorlu dönemde iyi müziği teknolojinin verdiği olanaklarla izleyiciyle buluşturmaya devam etmesi için gösterdikleri iradeden dolayı alkışlamak isterim. Görüntü ve ses kalitesinin yeterli olduğunu düşünmekle beraber biz sanatçılar için harika bir sahne olan CRR’nin tamamen boş koltuklarına karşı bir konser vermek ve seyircilerle hiçbir şekilde bir etkileşim olamaması açıkçası sanki seyircisiz bir televizyon programında konser veriyormuşsunuz gibi hissettiriyor. Ancak daha önce aynı sahnede defalar konser vermiş olmaktan ve bu köklü sahnenin sanatçıya yansıyan ruhundan dolayı yine de içsel olarak bir konser atmosferi yaratılabiliyor. Eser aralarında alkış duymamak da gerçekten ilginç bir deneyim. Ancak müziğin gücünü ve derinliğini kalpten kurulan bağ ile internet ortamında bile olsa tüm dünya ile paylaşmak paha biçilmez.DİJİTALİN ARTILARI...- Geri dönüşler mutlu etti mi? Kayıt dinlemenin de artısı var mı?Her şeyden önce yaklaşık bir yıl aradan sonra ekranda dahi olsa beni bir konser salonunda gördükleri için beni takip eden dinleyicilerimin ve yakın çevremin mutluluklarını benimle paylaşmaları çok hoş. Repertuvar seçimi ve performans konusunda çok mutlu eden ve heyecan verici geri dönüşler aldım ve alıyorum. Aynı kaydı defalarca dilekleri bölümden itibaren diledikleri kadar izlemeleri, ses seviyesini artırıp azaltmaları ve diledikleri zaman ara verip tekrardan başlayabilmelerini bazı avantajlar olarak sayabiliriz. Sanatçı seyirci etkileşimi, bir konser salonunda bulunup, havasını solumak ve geleneksel konser alışkınlıkları gibi faktörler ne yazık ki ekrandan seyirciye geçememekte. Ve canlı konser dediğimiz şeyin sahne üzerindeki performansın seyircinin enerjisiyle iç içe geçmesinden oluştuğunu hesaba katarsak bir an önce gerekli koşullar sağlanarak canlı konserlerin tüm dünyada verilmesinin sağlanması en içten dileğimdir.- Yeni projeler var mı?İstanbul’da doğup, ilk gitarımı İstanbul’da alıp, ilk konserimi İstanbul’da verip, konservatuvardan İstanbul’da mezun olduktan, hayalini kurduğum uluslararası kariyere İstanbul’dan yola çıkarak yürümemden dolayı İstanbuluma gönül borcumu ve şükranlarımı sunduğum bazı özel projelerimi de hayata geçirmek için gerekli çalışmaları yapmaktayım. Yıllar içerisinde biriktirdiklerimi büyük bir heyecan ile güzel ülkem Türkiye ile paylaşmak için yeni projeler üretiyorum. Gülçin Gülan

ArizonaÜniversitesi’nden Prof. Dr. Betül C. Czerkawski’nin salgın sonrasıöngörüsü: 'Eğitim reformlarıyapılacak'

Arizona Üniversitesi’nden Prof. Dr. Betül C. Czerkawski’nin salgın sonrası öngörüsü: 'Eğitim reformları yapılacak' Arizona Üniversitesi Eğitim Teknolojisi Uygulamalı Bilgi İşlem Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Betül C. Czerkawski, salgın sonrasında eğitim dünyasını, karma öğrenmenin norm haline gelmesi, araştırmaya daha çok önem verilmesi ve kapsamlı eğitim reformlarının beklediğini söyledi. Prof. Czerkawski, “Salgın, gelişmiş ülkeleri, gelişmekte olan ülkeleri, herkesi temelinden sarstı. Bugün Amerika’da 15 milyondan fazla çocuk fakirlik içinde yaşıyor. Bu çocuklar salgından en olumsuz etkilenen kesim oldu. Önümüzdeki yıllarda eğitim kanunlarının ciddi bir şekilde yeniden ele alınmasını bekleyebiliriz” dedi.Yarın Sabri Ülker Vakfı’nın Uluslararası Beslenme, Sağlık Okuryazarlığı ve Eğitim Konferansı’nda “Okula Sağlıklı Dönüş: Uzaktan-Hybrid Eğitim, Medya Okuryazarlığı ve Dijital Yorgunluk” başlıklı bir konuşma yapacak olan Prof. Dr. Betül Czerkawski, konuya ilişkin sorularımızı şöyle yanıtladı:- Salgından en çok hangi yaş grubu, nasıl etkilendi?Öğrencilerin sosyoekonomik durumu, pandemiden nasıl etkilendikleri konusunda temel belirleyici oldu. Anne babaları işlerini kaybeden çocuklar, açlıkla, evdeki huzursuzluklarla veya sağlık sorunlarıyla meşgul oldu. Ekonomik olarak daha iyi durumda olan aileler, çocuklarına daha çok zaman ayırmaya başladı. Toplumda var olan ekonomik uçurumlar salgın sırasında daha da derinleşerek yüzüstüne çıktı. Okulöncesi ve ilköğretimin ilk yıllarında olanlar, çok zor bir dönemden geçti. Bu yaşlarda çocuklar oyun oynayarak ve diğer çocuklarla etkileşim içerisinde olarak öğreniyorlar. Oyun olanakları sınırlanan çocukların, maalesef sosyal gelişimleri büyük darbe aldı.OKULA DÖNÜŞE HAZIRLAR- Okula dönüş kimler için daha zor olacak?Açıkçası bütün çocuklar okula dönmeye hazır şu anda. Esas mücadele her gün saatlerce bilgisayar ekranının karşısında zaman geçiren çocukların, yüz yüze iletişim becerilerini tekrar kazanmaları konusunda olacak. Dijital bağımlılık, diğer bağımlılıklar gibi bir geri çekilme ve geçiş döneminden geçecek.- Salgın, pek çok öğrencide öğrenme kayıplarına neden oldu. Bunun telafisi olabileceğini düşünüyor musunuz?Bence salgına tamamen olumsuz olarak bakmamak lazım. Öğrenme kayıpları olduğu doğru, ama bu durum dünyanın her yerinde, her öğrenci için aynı. Öğrenciler bu zor zamanlarda başka beceriler öğrendi: Zorluklar karşısında nasıl tepki göstermek gerekir, uzun süren zorluklar karşısında nasıl bir tavır almak metaneti getirir, kendimizi felaketlerden nasıl koruyabiliriz gibi. Hayatta kalma becerileri 21. yüzyılda anlamını değiştirdi. Öğrenciler, okulda öğrenemeyecekleri gerçek hayat sorunlarıyla karşı karşıya kaldı ve kendi kişisel deneyimlerini edindi.- Eğitime erişen/erişemeyen aynı okul ortamına dönecek. Bu durum ne gibi sonuçlara yol açabilir?Bu durum dünyanın her ülkesinde çok ciddi bir sorun. Uzun vadeli sonuçların ne olduğunu şu an tam olarak kimse bilemiyor. Maalesef bu sorunu önümüzdeki yıllarda çok tartışıp çok konuşacağız. Kesin olan bir şey var: Eğitim ve ekonomik eşitsizlikler bir arada ele alınarak makro düzeyde çözümlenmeli. Tek bir öğretmenin veya tek bir okulun çözebileceği bir konu değil bu.DİJİTAL OKURYAZARLIK- Dijital okuryazarlık ne demek? Bu beceriyi nasıl vereceğiz çocuklara?Dijital okuryazarlık kavramı, sürekli değişen bir kavram. Bu kavramın bir boyutu, bilgiye erişmeyi ve kullanmayı içeriyor. Diğer boyutu da erişilen bilgiyi eleştirmeyi, değerlendirmeyi ve en önemlisi de yenilerini üretmeyi içeriyor. Bazı aileler çocuklarına her türlü elektronik aracı almayı olumlu bir durum olarak görüyor. Ama son yıllarda yapılan araştırmalar gösteriyor ki sosyoekonomik durumu veya eğitimi düşük olan aileler, çocuklarının sınırsız bilgisayar kullanımına müsaade ederken ekonomik olarak ileride olan aileler sınır koymayı önemsiyor. Bu aileler dijital okuryazarlığın saatlerce bilgisayar ekranına bakmak değil, onu akıllıca kullanmak olduğunu biliyor. Dijital okuryazarlığın öğretiminde amacımız, eleştirel düşünme yeteneğine odaklanmak, örneklerle öğrencilere bilgiyi değerlendirmenin yollarını göstermek olmalı.FAZLASI ZARAR- Dijital yorgunu ya da bağımlısı çocukları yüz yüze eğitimde neler bekliyor? Tabletten, telefondan kopabilecekler mi?Bunu yemek yemek gibi de düşünebiliriz. Yaşamamız için yemek yememiz lazım ama fazlası zarar. İnternet bağımlılığı da böyle. Bu sorunu aşmak için iki öneri verilebilir. Öncelikle çocuklara sınır koymayı öğretmemiz lazım. Örneğin 9 yaşındaki kızıma basit bir “zamanlayıcı” aldım. Her 30 dakikadan sonra, 30 dakika ara vermeyi öğreniyor. Saat 19.30’dan sonra bilgisayar tamamen kaldırılıyor. Diğer bir konu da internette ne yapıldığı. Eğer amaç oyun oynamaksa belli bir sınır getirilebilir. Ama çocuklar bazen beraber ödev yapıyorlar, arkadaşlarıyla konuşuyorlar, yabancı dil videoları izliyorlar. Bu tür etkinliklere zaman limiti koymak uygun olmuyor. Günümüzdeki dijital teknolojilerin hemen hepsi, kullanıcılarını alışkanlık geliştirmeye ve bağımlılığa yöneltiyor. Aslında dijital bağımlılık, öğrenciler için önemli sınıf tartışmalarının konusu, bir öğrenim fırsatı olabilir: Kullanıcılarının dikkatini çekmek için teknolojiler ne tür metotları kullanıyor? Hangi dijital ortamlar daha çok bağımlılık yapıyor? Eğer öğrencilerin dikkati bu konulara çekilirse öğrenciler kendi davranışları hakkında daha bilinçli alışkanlıklar geliştirebilir.KARMA ÖĞRENME NE DEMEK- Karma öğrenme metodu nasıl uygulanabilir?Salgın bittiğinde öğrendiğimiz en önemli şey, belki de internet ve yüz yüze öğretimin en iyi yanlarını bir araya getiren karma öğrenme metodu olacak. Bu metot, öğretmenlere ve öğrencilere bilgiyi kaydetme, araştırma ve yaratma olanakları sunuyor. Ayrıca sosyal olarak da faydaları var. Öğrenciler, sınıf arkadaşları ile projeler yapabilir ya da sınıfa internet aracılığıyla konuşmacı davet edebilir. Öğrenme zorlukları olan öğrenciler için de karma öğretim çok yararlı olabilir. Figen Atalay

İzmit BelediyesiİzmitÇarşı’yıkullanıma açtı

İzmit Belediyesi İzmit Çarşı’yı kullanıma açtı Doğal ürün mü üretiyorsunuz, doğaya ve insana saygılı mısınız, kimyasal kullanmıyor musunuz, daha çok kadın mı çalıştırıyorsunuz işte bu çarşı tam size göre. İzmit’i sürdürülebilirlik, sosyal adalet ve ekonomik kalkınma açısından örnek bir kente dönüştürmeyi hedefleyen İzmit Belediyesi İzmit Çarşı’yı kullanıma açtı. İlk günden 46 işletme izmitcarsisi.org’da dükkânını açtı. İşletmeler Good4Trust ile yapılan işbirliğiyle ürünlerini Good4Trust’ın 18 bin üyesine satma imkânı bulabilecek.İzmit Belediye Başkanı Av. Fatma Kaplan Hürriyet, sistemde dükkân açmanın ücretsiz kredi kartı kesintisinin de olmayacağını, kesintiler yerine katkı payı olacağını vurgulayarak, kapitalist düzenden daha adil bir sisteme geçmeyi hedeflediklerini söyledi.35 KADIN DÜKKÂN AÇTIHürriyet, “İster saç kesin, ister eğitim verin, isterseniz ürün satın bu dükkân herkese açık. İlk başta dükkân açanı ‘niyetli’ diye adlandırıyoruz. Orada sattığı üründen masraflara yüzde 7 katkı payı alınacak, aynı şirket kadın istihdamına destek veriyorsa, atıklarını geri dönüştürüyorsa katkı payı yüzde 5’e düşüyor. İyi niteliklerde ürün üretiyorsa, ürünler organikse o zaman doğa dostu üreticiye dönüşüyor ve katkı payı yüzde 3’e düşüyor” dedi. Başkan Hürriyet’in verdiği bilgiye göre, İzmit Çarşı’da dükkân açan 46 işletmenin 35’i kadın girişimcilere ait. İşletmeler karakılçık buğday unundan lavanta yağına, Türk kahvesinden oyuncak bebeğe kadar ürünlerini Türkiye’nin dört bir yanındaki alıcılarla buluşturuyor.Good4Trust kurucusu Dr. Uygar Özesmi, “Yeni bir ekonomik sistem oluşturmak için çalışıyoruz. Bu ekonomik sistemde yerel üreticiler, üretimlerini doğayla işbirliği içinde, zehirsiz, atıksız, temiz enerjiyle ve adil çalışma koşullarında yapıyor ve biz onları adil üreticiler diye adlandırıyoruz” dedi.İyzico Operasyon Direktörü Orkun Saitoğlu, İzmit Çarşısı’nda yapılan alışverişlerden komisyon almadıklarını söyledi. Şehriban Kıraç

Mersin’in Mezitli ilçesinde narenciye bahçelerinin sanayi sitesine dönüştürülme planınıköylüler protesto etti

Mersin’in Mezitli ilçesinde narenciye bahçelerinin sanayi sitesine dönüştürülme planını köylüler protesto etti Mersin’in Mezitli ilçesine bağlı Davultepe Mahallesi’ndeki narenciye bahçeleri, sanayi sitesi yapılmak üzere kamulaştırılmak istenen köylüler, seslerini yetkililere duyurabilmek için belediye meclisi önünde limon dallarıyla eylem yaptı. Çiftçiler belediye başkanlarına, “Bin bir emekle yetiştirdiğimiz bahçelerimizi kesmeyin” çağrısında bulundu. Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, “Yanlış yapılmışsa yanlışta ısrar edemeyiz” diyerek imar planlarının yeniden ele alınacağının sinyalini verdi.Mezitli Davultepe Mahallesi’nde 400 dönüm narenciye alanı, önce Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca tarım alanı dışına çıkarılmış, daha sonra belediye meclislerinde sanayi sitesi projesi için yapılaşmaya açılmıştı. Bahçelerinin sanayi sitesi için heba edileceğini Cumhurbaşkanlığı’nın acele kamulaştırma kararı ile öğrenen çiftçiler günlerdir seslerini duyurmaya çalışıyor.Çiftçiler, Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi toplantısının yapıldığı Kongre Merkezi’nin önünde ellerinde bahçelerinden kestikleri limon dallarıyla bekledi. Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ile 13 ilçe belediye başkanına limon dallarını sunan çiftçiler, “Bunlar bizim bahçelerimizin ürünü. Bahçelerimizin üzerine sanayi sitesi yapılmak isteniyor. Bin bir emekle yetiştirdiğimiz bahçelerimizi kesmeyin” çağrısında bulundu. Abidin Yağmur

İsrail'de yapılan araştırmalar, Pfizer aşısının viral yüküazalttığınıgösterdi

İsrail'de yapılan araştırmalar, Pfizer aşısının viral yükü azalttığını gösterdi Aşılanma kampanyasına hızlı bir şekilde devam eden İsrail'de yapılan ilk araştırmalar Pfizer-BioNTech aşısının koronavirüsün viral yükünü azalttığını ortaya koydu. EPAAşılanma kampanyasına hızlı bir şekilde devam eden İsrail'de yapılan ilk araştırmalar Pfizer-BioNTech aşısının koronavirüsün viral yükünü azalttığını ortaya koydu.Bu da aşının koronavirüsün yayılmasının yavaşlamasında etkili olabileceği anlamına geliyor.İsrail'de büyük bir koronavirüs test laboratuvarı şirketi olan MyHeritage, ocak ayının son iki haftasında 60 yaş üzerindeki kişilerde viral yükün önemli bir şekilde azaldığını ortaya koydu.Guardian'ın haberine göre araştırmada aşı sayesinde koronavirüs pozitif olan kişilerde viral yük 1,6'den 20'e kadar değişen oranda daha düşük çıktı.Araştırma 1 Aralık ve 30 Ocak arasında 60 yaşın üzerinde olanlar ile 40-60 yaş arasında koronavirüs testi pozitif olan kişiler üzerinde yürütüldü.Araştırmacılar, bulgularının daha başlangıç aşamasında olduğu ve araştırmanın henüz bilimsel bir dergide yayımlanmadığı uyarısında bulundu.Aşıların viral yükü azaltmakta etkili olması mutasyonların engellenmesi, koronavirüsün bulaşıcılığının azalması ve sürü bağışıklığına ulaşılmasında önemli.Bloomberg verilerine göre İsrail'de nüfusun yüzde 24'ünün aşılanması tamamlandı, yüzde 39'u ise ilk doz aşılarını aldı.'PFİZER-BİONTECH AŞISININ İLK DOZU ÜÇTE İKİ ORANINDA KORUMA SAĞLIYOR'Diğer yandan Bloomberg'in haberine göre de İngiltere'de yapılan araştırmaya göre Pfizer-BioNTech aşısının ilk dozu üçte iki oranında koruma sağlıyor.İngiltere hükümetinin yürüttüğü aşılama programının ilk bulgularına göre ilk doz gençlerde yüzde 65; 80 yaş üzeri kişilerde ise yüzde 64 oranında hastalığa karşı koruma sağlıyor.İlk Sun gazetesinde yayımlanan bulgulara göre aşının iki dozu ise yaşa göre yüzde 79 ve yüzde 84 arasında bir koruma sağlayabiliyor.İngiltere'de şimdiye kadar nüfusun yüzde 12'si aşılandı. BBC Türkçe

İngiltere'de endişe verici bir koronavirüs mutasyonu daha bulundu

İngiltere'de endişe verici bir koronavirüs mutasyonu daha bulundu İngiltere'de hükümete bağlı bilim kurulu, iki farklı koronavirüs mutasyonu daha bulunduğunu açıkladı. Bu mutasyonlardan birinin endişe verdiği kaydedilirken diğerinin henüz araştırılma safhasında olduğu ifade edildi. Getty Imagesİngiltere'de hükümete bağlı bilim kurulu, iki farklı koronavirüs mutasyonu daha bulunduğunu açıkladı.Bu mutasyonlardan birinin endişe verdiği kaydedilirken diğerinin henüz araştırılma safhasında olduğu ifade edildi.İki mutasyonun da Güney Afrika ve Brezilya varyantlarıyla benzerlik taşıdığı belirtildi.Reuters'ın haberine göre Bristol'da bulunan mutasyon Yeni Ortaya Çıkan Solunum Virüs Tehditleri Danışma Kurulu tarafından 'endişe verici' olarak nitelendirildi.Liverpool'da bulunan diğer varyantın ise araştırıldığı kaydedildi.Yeni varyantlarda E484K tipi mutasyon gözlemlendi; bu da mutasyonun koronavirüsün "spike proteini" olarak adlandırılan, virüsün hücrelere yapışmasını ve içine girmesini sağlayan diken benzeri çıkıntılarda meydana geldiğine işaret ediyor.Bu mutasyon Güney Afrika ve Brezilya varyantlarında da gözlemlenmişti.İngiltere Kamu Sağlığı Kurumu (PHE) yeni varyantlardan kaynaklanan 76 vakanın tespit edildiğini, aşıların bu varyantlara karşı etkili olacağından emin olduklarını belirtti. BBC Türkçe

250 milyon dolar yatırım alan Reddit,çalışan sayısınıikiye katlayacak

Sosyal medya platformu Reddit, son yatırım turunda 250 milyon dolar yatırım topladığını açıkladı. Geçen günlerde bünyesindeki gruplarda yürütülen tartışmalarla piyasaların alt üst olmasına yol açan Reddit'in değeri böylece iki katına, 6 milyar dolara çıktı.Habere Gitmek için Tıklayın

MUBİ, 14Şubat'ta 24 saatliğineücretsiz erişime açılacak

MUBİ, 14 Şubat'ta 24 saatliğine ücretsiz erişime açılacak Ücretsiz olarak erişilebilecek MUBİ koleksiyonunda, usta yönetmenlerin retrospektiflerinden, önde gelen film festivallerinin özgün yapımlarına binden fazla film yer alıyor. Çevrimiçi film izleme platformu MUBİ, 14 Şubat Pazar günü kutlayacağı 14. kuruluş yıl dönümünde 24 saat boyunca ücretsiz erişime açılacak. Ücretsiz olarak erişilebilecek MUBİ koleksiyonunda, usta yönetmenlerin retrospektiflerinden, önde gelen film festivallerinin özgün yapımlarına binden fazla film yer alıyor. MUBİ'nin Şubat ayı programında öne çıkan yapımlar şöyle: Suudi Arabistan’ın ilk kadın yönetmeni Haifaa Al-Mansour’un 76. Venedik Film Festivali’nde Altın Aslan için yarışan filmi "Mükemmel Aday", usta yönetmen Dario Argento’nun 1977 yapımı korku klasiği "Suspiria", Hüseyin Karabey filmi "Gitmek: Benim Marlon ve Brandom", Michael Mann’ın polisiye türüne damga vuran filmi "Büyük Hesaplaşma", Cathy Yan’ın 2018 tarihli "Ölü Domuzlar"ı, Éric Rohmer’in Altı Ahlak Hikâyesi serisinin zirvesi "Claire'in Dizi", son 10 yılın en çok konuşulan belgesellerinden Malik Bendjelloul imzalı "Bir Şarkının Peşinde". cumhuriyet.com.tr

Türkiye Uzay Ajansı'nın görevi ve hedefleri nedir?

Türkiye Uzay Ajansı tarafından oluşturulan Milli Uzay Programı salı günü açıklandı. Peki Türkiye Uzay Ajansı'nın görevleri ve nedefleri nedir? Türkiye Uzay Ajansı'nın başkanı kim, yönetim kurulunda kimler var ve ajans ne zaman kuruldu?Habere Gitmek için Tıklayın




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter