News - Haberler
Geçen yılİŞKUR’a işsizliködeneği almak için 1 milyon 510 bin 856 işçi başvurdu
Geçen yıl İŞKUR’a işsizlik ödeneği almak için 1 milyon 510 bin 856 işçi başvurdu Covid-19 salgını nedeniyle geçen yıl 17 Nisan’da başlayan işten çıkarma yasağına rağmen Mart-Aralık 2020 döneminde 1 milyon kişi işsizlik ödeneği almak için İŞKUR’a başvurdu. AKP iktidarının yanlış politikaları nedeniyle Türkiye’de 2018’in ortasından bu yana yaşanan ekonomik krize, geçen nisan ayında eklenen Covid-19 salgınının etkileri özellikle emekçilere büyük yıkım getirdi. Açıklanan her yeni veri, bunu dikkat çekici şekilde ortaya koyuyor. Bunun son örneği Türkiye İş Kurumu’ndan (İŞKUR) geldi.İŞKUR’un dün açıkladığı “Ocak 2021 Aylık Bülteni”ndeki verilere göre 2020 yılının tümünde işsizlik ödeneği almak için İŞKUR’a başvuran işsizlerin sayısı, Covid-19 salgını nedeniyle 17 Nisan 2020’de başlayan işten çıkarma yasağına rağmen 1 milyon 510 bin 856 kişiye ulaştı. Ancak bu kişilerin sadece 509 bin 538’i, sürekli tartışma konusu olan şartları sağlayarak ödenek almaya hak kazandı.‘HAK EDİŞ’ AZALDIKasım 2020’ye göre başvuranlar 118 bin 57, hak kazananlar 32 bin 472 kişi arttı. Salgının etkilerinin arttığı mart sonundan Aralık 2020 sonuna kadar ise başvuranların sayısı 1 milyon 8 bin 669, hak kazananların sayısı 269 bin 803 kişi yükseldi. Ayrıca 2020’de başvuranların ödeneğe hak kazanma oranı yüzde 33.7’ye kadar düştü. Bu oran 2019’da yüzde 51.8’di. Ödenek için başvuranlara il bazında bakıldığında ilk sırada 394 bin 166 kişi ile İstanbul yer alıyor. Bu ili 115 bin 981 kişiyle Ankara, 89 bin 471 kişiyle Antalya, 86 bin 468 kişiyle İzmir ve 58 bin 82 kişiyle Bursa izliyor. En az başvuru ise 1153 kişiyle Tunceli’de. Bu ili de 1393 başvuruyla Bayburt, 1595 başvuruyla Ardahan, 1669 başvuruyla Kilis ve 1767 başvuruyla Gümüşhane izledi. Öte yandan başvuruya karşın hak edişlere iller bazında bakıldığında en yüksek oranın yüzde 42.7 ile Bilecik’te, en düşük oranın ise yüzde 10.6 ile Hakkâri’de olduğu ortaya çıktı. Bu oran İstanbul’da yüzde 38.5, Ankara’da yüzde 33.1, Antalya’da yüzde 24.2, İzmir’de yüzde 36.6 ve Bursa’da yüzde 40.4 oldu.KADINLAR ZORDAYine İŞKUR’un verilerine göre işverenlerin eleman almak için bildirdiği “açık iş” sayısı, Ocak 2021’de 2020 yılının aynı ayına kıyasla yüzde 44.4 azalarak 96 bin 482 adede düştü. Bu kapsamda özel sektörün bildirimleri yüzde 44.5 azalarak 95 bin 983 adet, kamunun bildirimleri yüzde 19.6 azalarak 499 adet oldu.İŞKUR tarafından “işe yerleştirme” ise yüzde 19.2 azalarak 70 bin 589 kişiye indi. İşe yerleştirmedeki düşüşe cinsiyet açısından bakınca, kadınların önemli sorunlar yaşadığı anlaşılıyor. İş yerleştirme kadınlarda yüzde 26.8 düşerek 23 bin 288 kişi, erkeklerde yüzde 14.9’la 47 bin 301 kişi oldu. cumhuriyet.com.trİYİParti Genel BaşkanıMeral Akşener,İzmir Milletvekili AytunÇıray’ıbaşdanışman olarak atadı
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İzmir Milletvekili Aytun Çıray’ı başdanışman olarak atadı İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İzmir Milletvekili Aytun Çıray’ı başdanışman olarak atadı. Parti içi muhalefet yaparken başdanışman olarak atanması tepkiye neden olan Çıray, tepkileri “Demokrasinin icabı” olarak değerlendirdi. Akşener’le önceki gün yaklaşık 1.5 saatlik görüşmesinin ardından Çıray, siyasi başdanışman olarak atandı. İYİ Parti’nin 2. olağan kurultayında yaşanan liste krizinin ardından parti yönetimine karşı yaptığı muhalif açıklamaları bilinen Çıray’ın başdanışman olarak atanmasına İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu sosyal medya hesabından tepki gösterdi. “Bir ince satış var lakin malı ve taciri ifşa etmeden önce, ince ince düşünmemiz gerekiyor” diyen Dervişoğlu, “Hiç kimse beni öfkeyle laf söylemeye ve kontrolsüz adımlar atmaya zorlamasın. Bunca tecrübeyi, gözümden sapanla vurulmak için yaşamadım. Sadece bilinsin istedim. Parti politikalarını bu denli istiskal ve parti yöneticilerine bunca hakaretten sonra, o makam, o kişiye az gelir. Önünü açmak lazım” dedi.Eleştirilere ve siyasi başdanışman olarak atanmasına ilişkin Cumhuriyet’e konuşan Çıray ise “Akşener ile yaptığımız görüşmede Türkiye ile ilgili bütün meseleleri konuştuk. Zaten parti içi konuları kurultaydan hemen sonra yaptığımız görüşmede konuşmuştu. Bu görüşmede belki 10 dakika bile parti içi meselelere yer vermemişizdir. Yapılan atamayı memnuniyetle kabul ettim” dedi. Çıray, partide muhalif konumdayken başdanışman olarak atanmasına yöneltilen eleştirileri ise “Demokrasinin icabı” olarak değerlendirdi. Parti içerisinde yaşanan polemiklere ilişkin de Aytun Çıray, “Ben hiçbir zaman partime, siyasete küskün olmadım. Siyasi partilerde her zaman pürüzler olabilir, önemli olan bunları çözmek” ifadelerini kullandı. Leyla Kılıçİşçi SağlığıveİşGüvenliği Meclisi’nin (İSİG) Ocak 2021 raporuna göre ocak ayında 199 işçi hayatınıkaybetti
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) Ocak 2021 raporuna göre ocak ayında 199 işçi hayatını kaybetti İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) Ocak 2021 raporuna göre, ocak ayında ülke genelinde en az 199 işçi hayatını kaybetti. Raporda, “Salgının ilk günlerinden bu yana ısrarla ifade ettiğimiz gibi bu sürede izlenen politikalarla salgın adım adım bir işçi sınıfı hastalığına dönüştürüldü. Covid-19 nedeniyle on binlerce işçi hastalanırken tespit edebildiğimiz kadarıyla en az 823 işçi çalışırken virüse yakalanarak hayatını kaybetti” denildi.Buna göre:- 199 emekçinin 177’si ücretli (işçi ve memur), 22’si kendi nam ve hesabına çalışanlardan (çiftçi ve esnaf) oluşuyor. - Ölenlerin 13’ü kadın işçi, 186’sı erkek işçi. Kadın işçi cinayetleri tekstil, eğitim, ticaret, enerji ve sağlık işkollarında yaşandı.EN ÇOK COVİD’DEN- 51 yaş ve üstünde ise çalışırken ölen 71 emekçi bulunuyor: Çiftçi ve esnaflar ile kimya, büro, eğitim, metal, inşaat, taşımacılık, sağlık, güvenlik ve belediye işçileri. - 9 göçmen/mülteci işçi hayatını kaybetti: 3’ü Somalili, 2’si Afganistanlı, 1’i Azerbaycanlı, 1’i Moldovyalı, 1’i Suriyeli, 1’i Ukraynalı. - Ölen işçilerin 14’ü sendikalı. Sendikalı işçiler maden, deri, eğitim, metal, sağlık, güvenlik ve belediye işkollarında çalışıyordu. - Ölümler en çok sağlık, ticaret/ eğitim/büro, taşımacılık, inşaat, tarım, metal, güvenlik, belediye, madencilik ve konaklama işkollarında gerçekleşti. - En fazla ölüm nedenleri sırasıyla Covid-19, trafik/servis kazası, ezilme/göçük, yüksekten düşme, kalp krizi, şiddet, zehirlenme/boğulma, intihar ve elektrik çarpması. - Covid-19 nedenli ölümler sırasıyla sağlık, ticaret/eğitim/büro, güvenlik, belediye, tekstil, metal, konaklama, kimya, banka ve taşımacılık işkollarında meydana geldi. cumhuriyet.com.trKısaçalışma alanlar ocakta 81 bin kişi arttı
Kısa çalışma alanlar ocakta 81 bin kişi arttı Yüksek enflasyon nedeniyle alım gücü her geçen gün düşerken ücretin eksik yatırıldığı “kısa çalışma ödeneği” kapsamındaki işçi sayısı da artıyor. Ocak 2021’de Aralık 2020’ye göre kısa çalışma ödeneği kapsamındaki işçi sayısı 81 bin 186 artarak 1 milyon 320 bin kişiye yükseldi. Bu sayı, geçen mayıs ayında 3 milyon 283 bin kişiye kadar çıkmıştı.Genel ekonomik, sektörel, bölgesel kriz veya zorlayıcı sebeplerle işyerindeki haftalık çalışma sürelerinin geçici olarak en az üçte bir oranında azaltılması veya süreklilik koşulu aranmaksızın işyerinde faaliyetin tamamen veya kısmen en az dört hafta süreyle durdurulması hallerinde kısa çalışma uygulanabiliyor.İşçilerin kısa çalışma süresince sadece genel sağlık sigortası primleri yatırılıyor. Diğer emeklilik prim ödemeleri duruyor. Hükümet yaklaşık 1 yıldır ödenmeyen emeklilik primlerinin ne olacağı konusunda açıklama yapmıyor. Büyük olasılıkla geriye dönük borçlandırma yapılarak ödenmeyen primler yine işçinin cebinden çıkarılacak. Mustafa ÇakırSanayiciler, acil hukuk reformuçağrısıyaptı
Sanayiciler, acil hukuk reformu çağrısı yaptı Türkiye’nin işsizlik başta olmak üzere ekonomideki sıkıntılarını yeni yatırımlarla çözebileceğini belirten sanayi odası başkanları, yerli ya da yabancı yatırımcının haklarını koruyacak hukuk ve teşvik talep ettiğine dikkat çekti. Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin (EGD) çevrimiçi etkinliğinde bir araya gelen Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Nurettin Özdebir ve Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Başkanı Ender Yorgancılar, acil hukuk reformu çağrısı yaptı.GÜVEN TESİS EDİLMELİÖzdebir, “Çok değil, birkaç yıl öncesine kadar bize bu büyümeyi nasıl sağladınız diyerek özenenler vardı. Şimdi bazı sanayicilerimize ‘Avrupa Birliği ülkelerinin birinde şirket kurun. Bize faturayı buradan kesin’ önerisinde bulunarak kendilerini güvenilir hukuk sistemi içerisine taşımak isteyenler var. Bu konu başımızı ağrıtacak” dedi. Japonya’da bir yatırım sahibinin hukuki bir problemle, iflasla karşılaştığında parasının yüzde 98’ini geri alabildiğinin altını çizen Özdebir, “Dünya ortalaması yüzde 60’larda. Bizde bu oran yüzde 16. Yabancı yatırımcı verilen teşvikten önce hukuk güvencesi arıyor. İcra, iflas, ticaret mahkemelerimizde güvenin tesis edileceği bir ortamı acil olarak oluşturmamız gerekiyor” diye konuştu.Diğer yandan Özdebir, faizin paranın maliyetini artırdığını ve bu nedenle yatırım yapılamadığını, kurdaki hareketliliğin de sanayiciyi iş yapamaz hale getirdiğini belirterek “Her ikisi de zehir. Ancak kanserden kurtulmak için nasıl kemoterapi alıyorsak geçici olarak faize de böyle bakacağız” dedi.9 YILDA 1 DAVA!EBSO Başkanı Yorgancılar ise hukuk reformunun mutlaka gerçekleştirilmesi gerektiğine dikkat çekerek şunları söyledi: “EBSO’nun gayrimenkulüyle ilgili bir davası 9 yılda sonuçlandı. Böyle bir hukuk işleyişinin bulunduğu ülkede yatırım oldukça zor. Güvenilen bir hukuk sistemi çalıştıramayan ülkeler yeterli doğrudan yatırım alamıyor. Ya da yüksek riksli grupta olduğu için daha pahalıya borçlanıyor. Türkiye’nin büyümeyi doğrudan yabancı sermaye aldığı yıllarda yakaladığını gördük.Hukuk reformunu hızlandırmak zorundayız.” cumhuriyet.com.trMilli Mücadele düşmanıİskilipli Atıf’ıanan vali, belediye başkanıve rektörün odak noktaları
Milli Mücadele düşmanı İskilipli Atıf’ı anan vali, belediye başkanı ve rektörün odak noktaları İskilipli Atıf’ı anan vali Mustafa Çiftçi, belediye başkanı Halil İbrahim Aşgın ile rektör Ali Osman Öztürk’ün birleştikleri odak noktaları, imam hatip mezunu olmaları ve AKP döneminde hızla yükselmeleridir. Milli Türk Talebe Birliği’nin (MTTB) 1975’te düzenlenen “Milli Gençlik Gecesi”nde Necip Fazıl Kısakürek, Atatürk’ün “Gençliğe Hitabesi”ne karşı olduğu çok açık bir “Gençliğe Hitabe” okumuş ve nasıl bir gençlik istediklerini şu sözlerle aktarmıştı:“Dininin, dilinin, beyninin, ilminin, ırzının, evinin, kininin, kalbinin davacısı bir gençlik...”Kime karşıydı davası sürdürülecek olan kin?Bugün olup bitenden anlayacağımız üzere, Kuvayi Milliye, bağımsızlık savaşı, 1923 Cumhuriyet devrimi, Atatürk ve onun çağdaş uygarlık düşüncesine karşıydı...Uğur Mumcu, yıllar önce imam hatip okullarını sorguladığı yazılarında “İmam-hatip liselerini bitirenler neden ilahiyat fakülteleri ve İslam enstitülerine gitmiyorlar da ille de kaymakam, vali, savcı, yargıç ve subay olmak istiyorlar? Bu uzun vadeli eğitim ve bürokratik yerleşim projesini kimler planlıyor” diye soruyordu.Kin davası güdenlerin tasarımı bugün tamama erdirilmiştir.Buna gösterilecek en güncel örnek, Milli Mücadele’de İngiliz ve Yunan işbirlikçisi olan, devrim günlerinde de gericilik peşinde koşan İskilipli Atıf’ın, Çorum Valisi Mustafa Çiftçi, Çorum Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın ve Hitit Üniversitesi Rektörü Ali Osman Öztürk tarafından mezarı başında anılmasıdır.Böylelikle devleti temsil edenler, 1923’te kurulan devlete ve o devletin kurucusuna karşı olduklarını “dava” adına göstermiş oldular.YÜKSELEN VALİİskilipli Atıf’ı anan Çorum Valisi Mustafa Çiftçi, Uğur Mumcu’nun yazısında andıklarındandı.1990’da Konya İmam Hatip Lisesi’nden mezun olmuş, ardından üst düzey kamu görevlisi yetiştiren Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü”nü bitirmiş, kaymakam olmuştu.Sonra AKP geldi. İçişleri Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü’nde Daire Başkanlığı’nı üstlendi. Ardından, Recep Tayyip Erdoğan’ın Tesisler Müdür Yardımcılığı ve Kültür Müdürlüğü yaptığı, MTTB döneminden “ağabey” bildiği MTTB eski başkanlarından İsmail Kahraman TBMM Başkanı olunca da TBMM Başkanlığı Özel Kalem Müdürlüğü ve Başmüşavirliği’ne getirdi.İsmail Kahraman için Mustafa Çiftçi öyle bir dava adamıydı ki, TBMM Başkanlığı’ndan ayrılırken apar topar kendisini 7 bin 200 ek göstergeli Başkanlık Başmüşavirliği’ne yükseltti.Mustafa Çiftçi’nin kariyerindeki bir başka sıçrama da Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından 2018’de Çorum Valiliği’ne getirilmesi oldu.“Dava adamları” için dava çok önemliydi. O yüzden Mustafa Çiftçi, İskilipli Atıf’ı “ilim, aksiyon ve dava adamı” olarak tanımlıyordu.MİLLİ GÖRÜŞÇÜ BELEDİYE BAŞKANIÇorum Belediye Başkanı da, aynı davanın adamlarındandı. Çorum İmam Hatip Lisesi’ni bitirdi. Davaya bağlılığı, Hitit Üniversitesi’nde “Din-Siyaset İlişkisi Bağlamında Milli Görüş Hareketi” tezi ile din sosyolojisi alanında doktora derecesi almaya kadar sürükledi.Esnaflığın yanı sıra Hitit Üniversitesi’nde dersler de veren Dr. Halil İbrahim Aşgın, AKP’ye girdi, 2019’da Çorum Belediye Başkanı seçildi. Davaya hizmet adına, küçük çocuklara istismarlarla gündeme gelen Ensar Vakfı’nın Çorum Şube Başkanlığı’nı da üstlendi.Cumhuriyet okurları Aşgın’ı, TRT’de yayımlanan “Payitaht Abdülhamid” dizisinde Çorum leblebisi gösterilmesi karşılığında 40 bin lira reklam ücreti ödeme gibi bir “dava hizmeti” ile anımsayacaklardır.AKP BÜROKRATI REKTÖRVe Prof. Dr. Ali Osman Öztürk... AKP’nin yürüttüğü davanın sürdürücülerinden. O da, diğer İskilipli Atıfçılar gibi imam hatip lisesinden. Emet’teki imam okulunun ardından İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun.AKP iktidarında Ahmet Davutoğlu ve Binali Yıldırım’ın başbakanlık dönemlerinde Başbakan Müşaviri, Başbakan Başmüşaviri ve Başbakanlık Kamu Diplomasisi Koordinatörü oldu. Yetmedi, TRT Yönetim Kurulu üyeliğine getirildi.O da yetmedi, kendi deyimiyle “Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın teveccüh ve onayları ile” Hitit Üniversitesi Rektörlüğü’ne atandı.ANMAYA KATILANLARA SUÇ DUYURUSUBüro-İş Sendikası, Milli Mücadele karşıtı Teali İslam Cemiyeti’nin başkanlığını yapan, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e ve Kuvayı Milliyecilere “asi” diyen ve vatana ihanet nedeniyle idam edilen İskilipli Atıf’ın mezarı başında yapılan anmayı, yargıya taşıdı.Çorum Valisi Mustafa Çiftçi, İskilip Kaymakamı Muharrem Eligül, AKP Çorum Milletvekili Erol Kavuncu, AKP’li Çorum Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın ve Hitit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Osman Öztürk ile sorumlulukları tespit edilecek diğer kişiler hakkında yapılan suç duyurusunda, anayasanın başlangıç bölümü anımsatılarak “Şüphelilerin eylemi, Milli Mücadele ve Cumhuriyete alenen bir meydan okuma olarak meydana gelmiştir. Şüpheliler, eylemleri ile ve sonrasında da basın yayın kuruluşları aracılığı ile beyan ettikleri çerçevede ikraren kabul etmekte bir sakınca görmedikleri eylemlerini savunmaya devam etmişler ve ‘anayasayı ihlal’, ‘görevi kötüye kullanma’, ‘suçu ve suçluyu övme’ ve ‘Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret” suçunu işlemişlerdir” denildi. Işık Kansuİskilipli Atıf’ın devlet protokolüile anılmasına tepkiler sürerkenİskilip’teçirkin sadırı
İskilipli Atıf’ın devlet protokolü ile anılmasına tepkiler sürerken İskilip’te çirkin sadırı Milli Mücadele döneminde İngilizlerin desteği ile Kuvayi Milliye’ye düşmanlık yapan Teali İslam Cemiyeti’nin yöneticisi İskilipli Atıf’ın devlet protokolü tarafından anılmasına tepkiler sürerken CHP İskilip ilçe binasına kırmızı boyalı saldırı düzenlendi. Dün sabah saat 08.00 sıralarında CHP ilçe binasına gelen, kamera kayıt görüntülerinde ismi M.Ö olduğu tespit edilen şahıs kapıyı, sayaçları ve CHP tabelasını boyayıp kaçtı. CHP İskilip İlçe başkanı Yusuf Var, ilçe binasının kırmızıya boyanmasını sabah saatlerinde parti binasındaki komşulardan öğrendiklerini belirterek bunun son günlerde Türkiye’de oynanan bir oyunun bir parçası olduğunu, bu oyunun küçük bir örneğinin de İskilip’te yaşandığını söyledi. Var, partileri üzerinden oynanmaya çalışılan oyuna asla gelmeyeceklerini kaydetti. Saldırının CHP Çorum Milletvekili Tufan Köse’nin İskilipli Atıf’ın devlet protokolü tarafından anılmasına gösterdiği tepkinin hemen ardından gelmesi dikkat çekti.CHP’li Köse, önceki gün yaptığı açıklamada İskilipli Atıf hakkındaki mahkeme kararının ancak “iadeyi muhakeme” yolu ya da TBMM’nin alacağı “af kararı” ile kaldırılabileceğine dikkat çekerek anmaya katılan yetkililerin suç işlediğine dikkat çekti. Köse, “Milli mücadele düşmanı İskilipli Atıf Hoca için iki hususta da alınmış bir karar yoktur. Hal böyle iken Çorum Valisi ve devlet erkânının katılımı ile mezarı başında anılması suçu ve suçluyu övmektir ve suçtur. Bağımsız Türk yargısının önünde hesap vereceğiniz günler çok yakındır” ifadelerini kullanmıştı.Polis, kamera görüntülerinden kimliğini belirlediği Mustafa Özel’i gözaltına aldı. Özel verdiği ifade de CHP’nin siyasi söylemlerinden dolayı böyle bir girişimde bulunduğunu belirtti. Özel’in yağma, yalancı tanıklık ve yaralama gibi suçlardan sabıkalı olduğu öğrenildi. Seyfettin MeteMetro Gastro’nun 100. sayısında kent mutfaklarının bilinmeyen yemekleri mevcut
Metro Gastro’nun 100. sayısında kent mutfaklarının bilinmeyen yemekleri mevcut Yemek vakti geldi mi, ton mu açsak, pizza mı sipariş etsek diye geçiyor akşamlarımız! Girin mutfağa, hiç bilmediğiniz yemekleri pişirin, hem keşfedin hem eğlenin hem sağlıklı beslenin! Çoğunuz gibi yemek kültürüyle ilgilenmeyi severim. Boğazına düşkün milletiz. Bir rivayete göre Türk mutfağı, Çin ve Rus mutfağıyla birlikte en zengin üç mutfaktan biridir. Öyle midir? Çinliler, her zaman çok kalabalık ve genelde yoksul oldukları için ne buldularsa yerler, bu bir zenginlik diyelim. Türklerin zengin mutfağı ise içinde yaşadıkları coğrafyanın çeşitliliğinden gelse gerek. Orta Asya’dan et, ekmek getirdikleri kesin. Ama Anadolu’da, sebze meyveyle, otla, zeytinle tanıştıkları da. Her bölgenin mutfağı, ayrı ülkelerin mutfakları kadar farklıdır. Karadeniz’le Ege’yi düşünün, ortak ne var? Bu uzun girizgâhı tam 20 yıldır “Türkiye’nin yemek kültürü dergisi” sloganıyla yayımlanan Metro Gastro’nun 100. sayısını yazmak için yaptım. Mutfak ve yemek kültürü kitaplarını, hatta lokantaların mönülerini merakla okurum. Ama ilk kez bu kadar hacimli bir yayında neredeyse hiç tanıdığım yemek çıkmayınca şaştım kaldım! 100. sayıları için kent mutfaklarından bilinmeyenlerine yer vermek istemiş ve başarmışlar, gerçekten bir ikisi dışında adını bile duymadıklarımı derlemişler. Bazıları artık yapılmayan kaybolmuş yemekler ama tarifleri var, yapma arzusu uyandırıyor.ŞEFLER VE GURMELERYemeklerden bahsedeceğim ama 100. sayıya gelene kadar neler mi yapmışlar? Editör Nilhan Aras koordinasyonunda kaynağında incelemişler, 650’den fazla bölgeye gitmişler, bunun için 172 bin km. yol yapmışlar. Fotoğraf çekimleri için 310 sofra kurmuşlar ve 21 bin kare fotoğraf çekmişler! Bilgi almak için 1812 kişi ile konuşmuşlar, tattıkları yemeklerin sayısını da tutsalarmış iyiymiş ve bence en önemlisiymiş ama onu atlamışlar! 100. sayıyı özel yapan bilmediğimiz, tatmadığımız yemekleri yazanlar ise çok iyi bildiğimiz isimler: Mehmet Yaşin, Hülya Ekşigil, Vedat Başaran, Artun Ünsal, Aylin Öney Tan’ı çok iyi tanırım, Deniz Ekin, Ayfer Yavi ve Priscilla Mary Işın’la Gonca Tokuz’u da böylece tanıdım. Derginin -ki aslında koca ciltli bir kitap- içindeki bölümler, kahvaltılıklar, çorbalar, sebze, meyve ve ot yemekleri, dolmalar ve sarmalar, pilavlar, köfteler, hamur işleri, balık ve diğer deniz ürünleri, özel gün yemekleri diye gidiyor. Ah tatlıları ve kış hazırlıklarını da atlamamak lazım.Sanmayın ki bu bölümlerde sadece yemek tarifleri var; örneğin Özel Gün Yemekleri bölümü bir tür antropoloji kitabı! MÖ 2600’lerden Sümerlerle başlıyor, tanrıçalara 30 bin küçükbaş hayvan kesilen törenlerle helvaya kadar geliyor; kız doğurana kuymak, oğlan doğurana oğlakla devam ediyor. Pilavsız düğün olmaz tabii, hıdrellezin ilk kuzusu derken uzayıp gidiyor.KÖFTE PİLAVKöfteyi kim sevmez ki? Şimdilerde burger yiyoruz ama bir İnegöl’ün yerini tutar mı, çiğköfte sevmem ama içliköfte? Burada yedi tarif verilmiş, hepsini ilk kez duyuyorum! Pilav da pek çok kültürün olduğu gibi bizim de vazgeçilmezimiz. Osmanlı mutfağının da demirbaşlarından, tıpkı şimdi esnaf lokantalarının da olmazsa olmazlarından olduğu gibi. Kitaptaki pilavların da çoğunu ilk kez duyuyorum: Süt tarhanası pilavı gibi ki annemin memleketi Çanakkale’denmiş? Balık tarifleri beni iyice şaşırttı: Kavinna (Konya), şabut (Halfeti), sazan kıskı (Bursa) göl balıkları? Ya millet neler yiyor, haberimiz yok!DOLDUR GİTSİN!Sebze yemekleri dersen, ohooo, etli mi, etsiz mi? Soğuk mu, sıcak mı? Yaş mı, kuru mu? Sadece patlıcan yemekleri için bir kitap yazılabilir! Ya baklagiller? Alluciye, Mardin yöresinden taze erik ve kemikli kuzu etiyle yapılıyor, bana bir Fas yemeğini hatırlattı. Salatalık kabuğundan yemek yapmayı da Malatyalılar akıl etmiş! Etli, mercimekli, nohutlu üstelik. Dolma ve sarmaya gelince... Bizim mutfağımız kadar zengin olanı yoktur! Sarılabilecek ne varsa, doldurulabilecek ne varsa halletmişiz! Kiraz yaprağı sarmasından enginar, kabak çiçeği dolmasına. Kubbeşen dolmasını hemen yapacağım: Diğerlerinin aksine çok el oyalamaz. Lahana yapraklarını haşlayıp bütün bütün yayıp harcı içine koyup üzerini yine börek hamuru gibi lahana yaprağıyla kapatıp, pişince de dilim dilim kesip yemeyi Ankaralılar akıl etmiş! Eminim şimdi hiçbiri bilmiyordur. Ara yemek sepetini, bu akşam ne yiyoruz, pizza mı, hamburger mi, ya da ton mu açsak? Açın Metro Gastronomi Dergisi’ni, yemek yapın, çok eğlenceli olabilir, kısıt günlerinde! Bütün şeflerin ve yemek kültürü araştırmacılarının eline sağlık. Yazgülü AldoğanGaziantepÜniversitesi'nde 50 yıllık fıstık ağaçlarıinşaat sebebiyle kesildi
Gaziantep Üniversitesi'nde 50 yıllık fıstık ağaçları inşaat sebebiyle kesildi Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, şehirdeki Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) kampusunun içine temelini attığı bilim merkezi için ağaç katliamı yaptı. Şahinbey Belediyesi CHP’li meclis üyesi Hasan Şencan, “Üniversite kampusundaki 50- 60 yıllık olan yaklaşık 100 fıstık ağacını bilim merkezi binası için katlettiler. Aklıselim bir insan, bir şehrin simgesi olan ağaçları keserek bilim merkezi açmaz” dedi.Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, “Müzeyyen Erkul Bilim Merkezi” için 2020 Ekimi’nde temel atma töreni düzenlendi. Törene AKP’li milletvekilleri de katılarak konuşma yaptı. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, TÜBİTAK, GAÜN ve Erkul Ailesi işbirliğinde kente kazandırılacağı belirtilen bilim merkezinin 30 bin metrekare alana ve 14 bin 590 metrekare kapalı alana sahip olduğu kaydedildi. Şahinbey Belediyesi CHP’li meclis üyesi Hasan Şencan, söz konusu bilim merkezinin yapımı için kampustaki ağaçların kesildiğini öne sürdü. GAÜN’de daha önce kampus içersinde yapımına başlanan hastane için 80 yıllık olan 500 ağacın kesildiğini anımsatan Şencan, “Kampus içerisinde yaklaşık 50- 60 yıllık yaklaşık 100 fıstık ağacının kesildiği, fotoğraflarda gördüğümüz gibi gün yüzüne çıktı. Kampusun 4 ay önceki haliyle, şimdiki haline baktığımızda vicdanlarımız sızlıyor” dedi. Cumhuriyet’in ulaştığı üniversite yetkilileri ise konuyla ilgili bilgilerinin olmadığını söyleyerek açıklama yapmaktan kaçındı. Çağatan AkyolGereksiz D vitamini kullanmak sağlık açısından riskli
Gereksiz D vitamini kullanmak sağlık açısından riskli Dr. Metin Alış: Normal ve uygun miktarlarda D vitaminini yerine koyma elbette sağlık için devamlı ve gereklidir, fakat uygunsuz dozda fazla kullanımının birtakım sağlık sorunlarına yol açtığı bilinmektedir. Son yıllarda kullanımının yararlı olduğu ve genel sağlık ile hastalıklar üzerine olumlu etkileri daha çok gündem oluşturan D vitaminin eksikliği kadar gereksiz dozda yüksek kullanımı da giderek artıyor. Endokrinoloji, Diyabet ve Metabolizma Uzmanı Dr. Metin Alış “Normal ve uygun miktarlarda yerine koyma elbette sağlık için devamlı gereklidir, fakat uygunsuz dozda fazla kullanımı da zararlıdır. Böbrek taşları, böbrek yetersizliği, kanda kalsiyumun anormal yükselmesi, böbreklerde kalsiyum birikimi gibi zararlı etkileri vardır” uyarısında bulundu.DOKTORA DANIŞILMALIAlış, gazetemize yaptığı açıklamada, D vitamininin başta kalsiyum ve kemik metabolizması olmak üzere, birçok sistemin işleyişinde rolü olan bir vitamin olduğunu söyledi. Alış “Son yıllarda D vitamini kullanımının yararlı olduğu ve genel sağlık ve hastalıklar üzerine olumlu etkileri daha çok gündem oluşturmaktadır. Yine eksikliğinin tamamlanmasının yanı sıra, maalesef uygunsuz yüksek dozlarda kullanımı da yaygınlaşmaktadır. Toksik dozlar ve yan etkilerden kaçınmak için ilave hastalığı olan kişiler doktora danışmalıdır” diye konuştu.YETERSİZ GÜNEŞD vitamini eksikliğinin genel toplum için çok yaygın olduğunu dile getiren Alış, “Özellikle kapalı ortamda yaşamak, ilkbahar, sonbahar ve kış ayları dışında yeterli güneşe maruz kalmamak, D vitamininden yetersiz gıdalarla beslenmek, ana sebeplerdir” değerlendirmesini yaptı. D vitamininin cilt güneşe maruz kaldığında vücutta sentezlendiğini, karaciğer ve böbreklere kadar uzanan bir reaksiyon zinciriyle aktif hale getirildiğini anlatan Alış, şöyle devam etti: “Normal ve uygun miktarlarda yerine koyma elbette sağlık için devamlı gereklidir, fakat uygunsuz dozda fazla kullanımı da zararlıdır. Ülkemizde eskiden beri yaygın olarak çok kullanılan yüksek doz D vitamini ampuller uygunsuz toksik dozlara sebep olmakta, yan etkilerinin çok sık görülmesi de problem oluşturmaktadır. Günlük D vitamini ihtiyacı genellikle 600-1500 ünite civarındadır. Hiçbir hastalığı olmayan bir kişi günde ortalama 1000 ünite D vitamini kullanabilir, fakat eşlik eden hastalıkları olan kişiler doktora danışmalıdır. ”YETERLİLİK ÖNEMLİD vitamini yeterli düzeyde olan kişilerde Covid-19 enfeksiyonunun daha hafif seyrettiğine dair veriler olmakla birlikte, bu konunun netlik kazanmadığını da anımsatan Alış, “D vitamini düzeyinin esas olarak yeterli olması hedeflenmeli, çok yüksek doz D vitamini almanın Covid-19 enfeksiyonunu iyileştirdiği çalışmalarla kanıtlanıncaya kadar bundan kaçınılmalıdır. Ülkemizde D vitamini eksikliği yaygındır, ama aslında her iki cinsiyet arasında bir ayrım yoktur” diye konuştu. Sibel BahçetepeKaradeniz Bölgesi’nin en uzun kıyışeridine sahip Ordu’daki Melet Irmağıbarınak olacak
Karadeniz Bölgesi’nin en uzun kıyı şeridine sahip Ordu’daki Melet Irmağı barınak olacak Karadeniz Bölgesi’nin en uzun kıyı şeridine sahip Ordu’da balıkçı teknelerinin olduğu yerler barınağa dönüştürülüyor. Melet projesi kapsamında Melet Irmağı ile deniz arasında bulunan ve harabe durumda olan balıkçı mekanları yapılan projeyle barınak olacak. Yapılacak proje ile bu alan modern bir marinaya dönüştürülerek balıkçılar ve yurttaşların kullanımına sunulacak.Proje tamamlandığında Ordu’ya yeni bir turizm destinasyonu kazandırılacak. Konu ile ilgili Melet Irmağı Çevresini Güzelleştirme ve Balıkçıları Koruma Derneği üyeleri ile bir toplantı yapan Ordu Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Coşkun Alp, “Proje hem balıkçılarımızın yüzünü güldürecek hem de Ordu turizmine katkı sağlayan bir merkez haline getirecek. Melet Irmağı üzerinde bulunan ve sayıları 70’i bulan balıkçı kardeşlerimiz için bir çalışmamız var. Projesi hazır. Gelecek hafta mendirek çalışmasına başlayacağız” dedi. Cemil Ciğerim