Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajansı - Haberler

Saturday, 03.22.2025, 07:31 AM (GMT)

News - Haberler

İmamoğlu’ndan Diyanet’e BoğaziçiÜniversitesi eleştirisi:“7/24 siyasete devam ediyorlar”

İmamoğlu’ndan Diyanet’e Boğaziçi Üniversitesi eleştirisi: “7/24 siyasete devam ediyorlar” Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından cuma günü okutulan hutbeyi eleştiren İmamoğlu, “Boğaziçi’ndeki öğrencilerin dertlerinin, sıkıntılarının anlaşılmaya çalışıldığı bir haftada, gençlere edep ve ahlak dersi verilen bir hutbenin okunmasını manidar buluyorum” dedi. Diyanet’in 7/24 siyasete devam ettiğini söyleyen İmamoğlu, “Bu tür tavsiye veren bir Diyanet'in, şunu da altına eklemesi lazım mesela; ‘Ya niye bizim üniversite okumuş 3 gencimizden 2’si işsiz, niye bizim üniversiteye giden gençlerimizin neredeyse yüzde 70’i, 75'i yurt dışına gitmek için fırsat kolluyor? Ey devletimiz, buna fırsat vermeyin’. Ben, imamın yerinde olsam şöyle dua ederim Yaradan’a: ‘Gençlerimizi ayrıştırmayan, gençlerimize durduk yere ‘terörist’ vesaire gibi tarifler kullanmayan idareciler nasip et gençliğe’” ifadelerini kullandı. İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Haliç Kongre Merkezi’nde dün düzenlenen “Raylı Sistemlerde Büyük Hamle” toplantısının hemen ardından bir grup köşe yazarı ve TV yorumcusuyla bir araya geldi. Ulaşım ve raylı sistemler üzerine detayların konuşulduğu buluşmada İmamoğlu’na, “Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinden 4’ü daha tutuklandı. Şu anda 10 öğrenci cezaevinde. Çok sayıda öğrenci, ‘Ekrem Başkan, bizi yalnız bırakmasın’ diyor. Onlara, bir mesajınız var mı” sorusu da yöneltildi.“ÖĞRENCİLERE DÖNÜK LAFLARI KINIYORUM”Devletin farklı kurumlarının başındaki kişilerle yaşananlar üzerinden diyalog kurduğu bilgisini paylaşan İmamoğlu, “Ben, ‘Şu makamı aradım, görüştüm ya da görüşmek için çaba gösteriyorum’ şeklinde, kamuyla yaptığım görüşmeleri açıklamayı çok doğru bulmuyorum. Ama ilgililerle her an diyalogda kalarak süreci, hukuki zeminde tartışmak, konuşmak ve çözüme kavuşturmak için mücadele ediyorum. İlk günden itibaren olduğu gibi, ne yazık ki olayların patlak verdiği son gecede de olduğu gibi. Muhtemelen 6-7 görüşme yaptım o gün” dedi. Boğaziçi Üniversitesi’nden bir grup öğrenciyle de internet üzerinden görüşme gerçekleştirdiğini de aktaran İmamoğlu, taraflar arsında hoş olmayan bir süreç yaşandığını vurguladı. İmamoğlu, “Gençlerimize denmeyen kalmadı. Çok can sıkıcı. Öğrencilere dönük bu tür lafları, kınıyorum. ‘Efendim, biz aslında öğrenciye demedik…’ Orada devlete küfür eden, devletin herhangi bir birimine küfür eden kim varsa, ona biz de karşıyız. Ama ben, o gençlerin hiç birisinin, öyle küfürler ya da hakaretler yapmadığını biliyorum ve inanıyorum. Dolayısıyla buradan mazeret üretmek isteyen insanlar var. Bu anlamdaki tarifleri kınıyorum” ifadelerini kullandı. “YARADAN’A, ‘GENÇLERİMİZİ DURDUK YERE ‘TERÖRİST’ İLAN ETMEYEN İDARECİLER NASİP ET’ DİYE DUA ETSİNLER”Sözü, geçtiğimi cuma günü camilerde okunan hutbeye getiren İmamoğlu, Diyanet İşleri Başkanlığı’na yönelik şu eleştirilerde bulundu:“Basında gündeme gelmedi ya da yeterince gelmedi. Boğaziçi’ndeki öğrencilerin dertlerinin, sıkıntılarının anlaşılmaya çalışıldığı bir haftada gençlere, edep ve ahlak dersi verilen bir Cuma hutbesi okunmasını da manidar buluyorum. Yani Diyanet, 7/24 siyasete devam ediyor, açıkçası. O gün çok üzüntü duydum. İmama ne diyeceksin! İmam, elindeki kağıdı okuyor. Hatta düşündüm ki, bu tür tavsiye veren bir Diyanet'in, mesela, şunu da altına eklemesi lazım: ‘Niye üniversite okumuş 3 gencimizden 2’si işsiz? Ey devletimiz, buna çare bulun.’  Mesela; ‘Niye bizim üniversiteye giden gençlerimizin, neredeyse yüzde 70’i, 75'i yurt dışına gitmek için fırsat kolluyor? Ey devletimiz, buna fırsat vermeyin.’ Ya da mesela; imamın yerinde olsam, Yaradan’a, ‘Gençlerimizi ayrıştırmayan, durduk yere ‘terörist’ vesaire gibi tarifler kullanmayan idareciler nasip et gençliğe’ diye dua ederdim. Tekrar söyleyeyim; çok üzüntü duydum.”“MÜCADELE KAMPÜSTE VERİLMELİ”Gençlerin, kendilerine yönelik ilgiyi gördüklerinin de ifadeeden İmamoğlu, “Orada gidip kampüste görünmek başka anlamlara taşınabilir. Ben, o anlamların yüklendiği bir siyasi kimlik değilim. İşimi yapmaya, sorumluluğumu yerine getirmeye çalışıyorum. Ama yetkimizi en iyi sizler biliyorsunuz; nerede olup, nerede olmadığını. Bu yönüyle de süreci takip ediyoruz hassasiyetle” dedi. Gençlere tavsiyelerde bulunduğunu da sözlerine ekleyen İmamoğlu, şöyle devam etti: “Burada da bulunmaktan geri durmayacağım. Gençlerimiz, kendi özgün ve hakkı olan protestolarını yapmaya devam etsinler, etmeliler de. Yanlarındayız. Ama benim önerim, istirhamım; lütfen bunu kampüsün dışına çıkartmayın. Bunu kampüsün dışına çıkartmaya çalışan çağrılar varsa bile bunun yapılmaması gerektiğini düşünüyorum. Bu mücadele orada verilmeli. Şu anki konu; orada haksızlığa uğrayan Boğaziçi Üniversitesi'nin öğrencilerinin, akademisyenlerinin özgürlük hakları, seçim hakları, demokratik hakları. Bunun kampüsün dışına çıkmaması lazım. Bunun, provoke edilme riskini taşıdığı alanlara taşınmaması lazım. Benim bakışım bu. Israrla, ısrarla orada devam etmeliler.”“YANLARINDAYIZ”“Çok zeki genç arkadaşlarım onlar. En zekice, en doğru biçimde, en demokratik biçimde mücadelelerini vereceklerinden en ufak bir şüphem yok” diyen İmamoğlu, değerlendirmesini şöyle tamamladı: “Toplumun büyük bir kesiminin destekleri arkasında o gençlerin. Bu yönde hareket etmelerini de öneriyorum. Siyasetin bu işe bulaşmaması gerektiğini düşünüyorum. Başta milletvekillerimiz olmak üzere, siyasi sorumluğu olan bazı arkadaşlarımız, elbette ki karakolda gidecekler, yanlarında duracaklar. Mahkemede gidecekler, yanlarında duracaklar, takip edecekler. Denetim ve bir haksızlığa uğramama konusunda onlara destek olacaklar. O ayrı. Biz onların, hem gözlerimizle hem kulağımızla hem irademizle yanlarındayız. Bizi sakın kendilerinden uzak düşünmesinler. Her anımızda onları hissederek süreci takip ediyoruz. Ama lütfen, tek bir kişinin bile burnunun kanamaması gerekiyor. Bu tavsiyelerimi de buradan gençlere iletmek isterim.” cumhuriyet.com.tr

Türkiye’nin dev holdingleri açıkladı: Ciddi sıkıntıyaşadık diyen de var, yatırımda temkinli olacağız diyen de

Türkiye’nin dev holdingleri açıkladı: Ciddi sıkıntı yaşadık diyen de var, yatırımda temkinli olacağız diyen de Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper, Anadolu Grubu CEO’su Hurşit Zorlu, Zorlu Holding CEO’su Ömer Yüngül, Akkök Holding CEO’su Ahmet Dördüncü ve Yıldız Holding CEO’su Mehmet Tütüncü konuştu. Türkiye’nin en büyük holdinglerin Üst Yöneticileri (CEO) 2020’yi değerlendirdi ve 2021 hedeflerini açıkladı. CEO’lara göre, bu yıl yatırımlar için temkinli olunacak. Bir ayak frende bir ayak gazda olacak. Özellikle AVM iş kolunda ciddi sıkıntı var. Enerji dağıtımı tarafında tahsilat sorunları yaşanıyor. Bu faiz oranlarıyla yatırım yapmak zor görünüyor. Capital ve Ekonomist dergileri işbirliği ile Vodafone Türkiye ana sponsorluğunda gerçekleştirilen “CEO Agenda 2021” toplantısı Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Bakiler Şahin’in moderatörlüğünde gerçekleşti. İşte CEO’ların değerlendirmeleri: YATIRIMDA DAHA TEMKİNLİ OLACAĞIZ Anadolu Grubu CEO’su Hurşit Zorlu: - 9 farklı sektörde faaliyet gösteriyoruz. 19 ülkede 80 bin çalışanımız var. - 2020 yılı  her şeyi gözden geçirdiğimiz yeni aksiyonlar yaptığımız bir yıl oldu. İkinci çeyrek oldukça karmaşık ve zor geçti.- Ancak 2020’yi tüm olumsuzluklara rağmen beklentilerimiz doğrultusunda geçirdik. 2020’nin ilk 9 ayında konsolide ciromuz 96 milyar TL’ye geldi.- Migros başarılı bir yılı geride bıraktı.- Bira tarafında kısıtlamalara rağmen 2020’yi 2019 seviyesinde kapattık. Yurtdışında daha hızlı büyüdük.- Güçlü bilanço yönetimi ve serbest nakit akışı ile bu süreci atlattık. - 2021 yılının da ilk yarısı pandeminin etkisiyle temkinli olacağımız bir dönem olacak. Pandemi geçse dahi etkileri sürecek.- Kur faiz hareketleri, jeopolitik riskler belirsizlik yaratıyor. Parası olan belirsizlik ortamında yatırım yapmakta imtina edebilir. Yatırım tarafında biraz daha temkinli olacağız. Bir ayağımız frende bir ayağımız gazda olacak.ACİL DURUM HALİ  Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper:- Son 5 yıldaki ivmelenmemiz bizi bu sürece hazırlamıştı. 14 ülkede varız. Şubat ayının başından itibaren holding seviyesinde bir acil durum hali oluşturduk burada sağlık ve iş sürekliliğiydi ana hedefimiz oldu.- Pandemi krize 60 bin çalışanımızla girdik birlikte çıkacağız dedik. - Tüm sektörlerde nakit yönetimi en önemli sorundu. 9 aylık sonuçlara baktığımızda ciroda büyüme var. - Bizim dinamolarımızdan biri enerji sektörü. Hem üretim hem dağıtım tarafında yatırımlara devam etik.- Topluluk genelinde yatırımlarda hiç frene basmadık. 3.5 milyar dolarlık yatırım yaptık.- Pandemiye rağmen biz hedeflerimizi gerçekleştirdik.- Gelecek dönemlerde de enerji işimiz büyümeye devam edecek. Bankacılık işimiz büyüyecek. Yapı sektöründe İspanya’daki tesisimizi devreye alacağız. Finansal hizmetlerde de organik büyüme gündemimizde olacak. /Archive/2021/2/8/124056234-ceo.jpgPANDEMİ TUZ BİBER OLDU* Zorlu Holding CEO’su Ömer Yüngül: - Finansal zorluklar 2018’den itibaren başlamıştı. 2019’da da serbest nakit akışı en çok kontrol ettiğimiz kalemlerdi. 2020 bütçeleri de hep buna göre yapıldı. Sanayide yatırım yapmadan duramıyorsunuz. Bisiklet gibi yani pedal çevirmediniz mi düşüyorsunuz. - 2020 ilk çeyrekte pandeminin başlaması ve finansal bozukluğun üstüne gelmesi tuz biber oldu. - İş açısından baktığımızda 2020’de korktuk. İhracat ne olacak diye. Özellikle ihracat pazarlarımız İspanya, Fransa.. Baya sıkıntılı günler yaşadık. Bunun akabinde revize bütçe yaptık. Yüzde 10-15 düşürmek zorunda kaldık. Ama nisandan itibaren ihracatta mal yetiştirememe gibi siparişler de geldi. Haziran ayında tekrar 2020’nin orijinal bütçelerini tutabilir miyiz diye baktık. - Vestel tarafına baktığımızda sıkıntı yaşamadık. Bütçenin üzerine çıktık. Yüzde 5 karşılayamadığımız siparişler de oldu. İç piyasada da Vestel ürünlerine ciddi talep oldu.  - Enerji sektörü ne fazla büyüdü ne de küçüldü. Zaman zaman tahsilat problemleri oldu. - Problem AVM’lerde. AVM tarafında işler maalesef iyi değil ve iyi olacak gibi görünmüyor. - 2020 planladığımız yatırımlarda frene basmadık. - Önümüzdeki dönemde Avrupa ile ilişkiler son derece önemli. Gümrük Birliği’nde güvenli şekilde kalmamız çok önemli. İhracatımızın yüzde 60’ı Avrupa’ya. Güney komşularla ilişkileri de düzeltebilirsek Türkiye’ye çok büyük değer kapatacak diye düşünüyorum. - İçeride de güvenli bir ortam yaratmamız lazım. Türkiye’nin sürdürülebilir büyümesi için yurtdışından kaynağa büyük ihtiyacı var. Bugünkü finansman maliyetleriyle Türkiye’nin yatırım yapması çok zor. Güven ortamı yaratırsak bu kaynaklar gelebilir. PANDEMİ BİR GELDİ PİR GELDİ* Akkök Holding CEO’su Ahmet Dördüncü: - 2020nin nasıl geçtiğini ben de bilmiyorum. 2019’daki volatiliteden sonra 2020’de büyümenin olacağı bir sene olarak planladık. Pandemi bizi çok hazırlıksız yakaladı. Yıla iyi başlamıştık, ama pandemi bir geldi pir geldi.- 3 tane AVM’miz var. Sektör zaten zor durumdaydı. AVM’lerde çok ciddi sıkıntıdayız. Ciro olmayınca kira da olmuyor.- Enerji sektöründe ise enerji talebi çok değişmedi. Bilanço sıkıntıları var. Gelirler TL ile krediler döviz ile. Enerji dağıtımı tarafında ciddi tahsilat sorunları ortaya çıktı.- 2020’de bizi bir nebze memnun eden kimya sektörü oldu. - Ehveni şer derler ya öyle bir yıl geçirdik.- Akkökün 6 bin çalışanı var. Hemen uzaktan çalışmaya geçildi. 16 milyar TL ciro ile kapattık. - 2021 yılı pandeminin etkisinin ne zaman geçeceği ile alakalı. Stratejik olarak kimya sektöründe büyümeyi hedefliyoruz. 2021’in 2020’den daha iyi olacağını düşünüyorum.NAKİT AKIŞI ÖNEMLİ KONULARDAN BİR TANESİ OLDU Yıldız Holding CEO’su Mehmet Tütüncü: - 65 bin çalışanımız var. Ağırlıklı olarak üretim ve perakende tarafında olduğumuz için çalışanların sağılığını korumak önemliydi. Bunu çalışanlarımızla başardık. - Dijitalleşme bize ciddi yarar sağladı. Mevcut işlerde dijital değişimi önceliklendirmiş olduk. Bu süreçte esneklik ve çevikliğin önemlini bir kez daha gördük. Deprem ve Acil kriz yönetimi takımları bu süreçte çok faydalı işyer çıkardılar.- Şok ve İste Gelsin işlerini büyütmeye devam ettiler.- 2020’de nakit akışı önemli konulardan bir tanesi oldu.- Ev dışı tüketim sektöründe ciddi hacim kaybı oldu.- 2020 genel olarak çift haneli büyüme rakamlarıyla kapattık. - 2020’nin ekonomide daha olumlu olacağını öngörüyoruz. Ciromuzu artıracağız. Nakit üretim kabiliyetlerimizi en üst düzeye çıkaracağız. 2021’de çift büyüme rakamları hedefliyoruz. Şehriban Kıraç

Elon Mask, Dogecoin’i uçurmaya devam ediyor

Elon Mask, Dogecoin’i uçurmaya devam ediyor Kripto para birimlerinden Dogecoin, dünyanın en zengin insanı Elon Musk'ın Twitter paylaşımlarının etkisiyle yükselişini sürdürüyor. Piyasa değeri en yüksek 10 kripto para birimi arasına yer alan Dogecoin'in değeri, 10 günde yaklaşık 100'e katlandı. /Archive/2021/2/8/125043492-elon-musk-dogecoin-nedir.jpgTesla ve SpaceX CEO'su ve aynı zamanda dünyanın en zengin insanı Elon Musk’ın Twitter paylaşımları, piyasalarda sert hareketlenmelere neden olmaya devam ediyor. Musk'ın Dogecoin ile ilgili son Twitter paylaşımı sonrasında kripto parada yükseliş devam etti. Parodi kripto para DOGE, yaklaşık 0,82 dolara kadar yükseldi ve piyasa değeri 10,5 milyar doların üzerine çıktı. Dogecoin'in değeri 10 günde yaklaşık 100'e katlanmış oldu. Yatırımcıların radarına giren en büyük iki kripto para birimi Bitcoin ve Ethereum'da da son haftalarda yeniden zirve seviyeler görüldü. Bitcoin hafta sonu 41 bin doları görmesinin ardından Hong Kong saatiyle 1:37'de 38 bin 730 dolardan işlem gördü. Ethereum ise tüm zamanların zirve seviyesinden düştü. Musk son olarak "Who let the Doge out" açıklamasıyla "Who let the dogs out" şarkısına atıfta bulundu. Musk 1 Şubat'taki bir söyleşide Bitcoin'in "iyi bir şey" olduğunu, Dogecoin ile ilgili açıklamalarının ise şaka olduğunu söyledi. Ünlü rapçi Snoop Dogg ise "Snoop Doge" şeklinde tweet attı.DOGECOIN NEDİR?Dogecoin, 2013 yılında parodi olarak yaratılmış bir para birimi. Üzerinde maskot olarak Japon shiba inu köpeği bulunan Dogecoin, 2010 yılında ortaya çıkan bir internet esprisine gönderme yapıyor. Adobe'tan bir ürün grup yöneticisi Jackson Palmer ve IBM'den yazılım mühendisi Billy Markus, Dogecoin'i çok da fazla üzerinde düşünmeden yarattıklarını söylüyor./Archive/2021/2/8/124951211-elon-musk-para-birimi-dogecoin-nedir.jpgDOGECOIN NEDEN YÜKSELİYOR?Bir tür “meme token” (parodi simgesi) olarak piyasaya sürülen Dogecoin (DOGE) 24 saatte gösterdiği yüzde 45’e yakın yükseliş ile fiyatını 0,013 dolara çıkardı. DOGE‘un piyasa değeri 1.4 milyar doları aşarken, günlük ticaret hacmi 1.3 milyar doları buldu. DOGE için yaşanan artışın arkasındaki etkenlerden biri meme coin’in (parodi para) yaşadığı DeFi gelişmesi olarak gösteriliyor. DOGE’nin tokenize edilmiş verdiyonu olan renDOGE, merkeziyetsiz finans kullanıcıları için Ethereum ağında işlem görmeye başlıyor. Reddit’e ait SatoshiStreetBets topluluğu, Dogecoin için GameStop‘takine (GME) benzer bir tavır sergiliyor. ‘Pump’ olarak adlandırılabilecek bu hareket, insanların DOGE için desteğe çağrılmasıyla başladı. Tesla CEO’su Elon Musk’ın da bu sıçramalarda başrol oynadığı biliniyor.DOGECOIN NASIL ALINIR?Dogecoin alabilmek için Paribu ya da Koinim gibi yerli kripto para borsalarında yer almanız gerekiyor. Bu parayı kullananların çoğu Paribu üzerinden işlem yapıyor. Öncelikle bir hesap oluşturmanız gerekiyor. Hesabınızı kimlik bilgileriniz ile onayladıktan sonra yatırım işlemlerine giriş yapabiliyorsunuz. Hesabınıza EFT, Havale ya da Papara sayesinde para yatırabiliyor ve hesabınızdaki para ile de Dogecoin alabiliyorsunuz. Paribu hesabına para yatırılırken dikkat edilmesi gereken bazı noktalar bulunuyor. Örneğin Havale, EFT ya da papara üzerinden sadece kendi bireysel hesabınıza para yatırmanız gerekiyor. Ayrıca kendi adınıza açmış olduğunu bireysel, vadesiz ve Türk Lirası olan hesaplardan gönderim sağlamanız gerekiyor. Zaten Paribu üzerinde bir başka kişiye ait hesaplardan gönderim yapılmasına da izin verilmiyor. ATM üzerinden yapacağınız gönderimlerde ise gönderici bilgilerini teyit etmek mümkün olmadığı için kabul gönderiminiz gerçekleştirilemiyor. Gönderdiğiniz miktar anında Paribu üzerindeki hesabınıza yansıyor. İşlem sonrasında ise size gönderilen kodu açıklama alanına yazmanız önem taşıyor. Mutlaka bir açıklama belirtilmesi gerekiyor, aksi takdirde gerçekleştirilen transferlerin işlem ücreti gönderdiğiniz paradan düşülerek size iade ediliyor. cumhuriyet.com.tr

Demirtaş: Muhalefeti bölüp, yargıya müdahale ederek seçimleri hilelişekilde kazanmak istiyorlar

Demirtaş: Muhalefeti bölüp, yargıya müdahale ederek seçimleri hileli şekilde kazanmak istiyorlar Demirtaş, “Gerek benim gerekse HDP’nin kriminalize edilmesinin nedeni önümüzdeki seçimlerde muhalefeti bölmek ve bir kez daha yargıya müdahale ederek seçimleri hileli şekilde kazanabilmektir” dedi. 4 yılı aşkın süredir Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz’e bir mektup gönderdi. Demirtaş, Akdeniz’in Evrensel gazetesindeki köşesinde yayınlanan mektubunda , “Gerek benim gerekse HDP’nin kriminalize edilmesinin nedeni önümüzdeki seçimlerde muhalefeti bölmek ve bir kez daha yargıya müdahale ederek seçimleri hileli şekilde kazanabilmektir” dedi.Akdeniz’in yazısında aktardığına göre, Demirtaş özetle şunları söyledi:“- Eğer 16 Nisan 2017 ve 24 Haziran 2018 seçimlerinde bizler dışarıda olsaydık hem referandumun hem de seçimlerin sonucu muhalefet lehine olurdu. Şimdi gerek benim gerekse HDP’nin kriminalize edilmesinin nedeni önümüzdeki seçimlerde muhalefeti bölmek ve bir kez daha yargıya müdahale ederek seçimleri hileli şekilde kazanabilmektir.”“- Hiçbir canın diğerinden üstünlüğü yoktur. Yitirilen her can bizimdir. 6-8 Ekim Kobanê provokasyonlarının ardında yatan gerçeklerin objektif olarak araştırılmasını en çok biz talep ettik. Son 6 yılda Meclise sunduğumuz araştırma önergeleri AKP-MHP oylarıyla reddedildi.”“- Açtıkları tüm kumpas davaları kamuoyu vicdanında ve AİHM nezdinde çökünce yeni bir tutuklama ve iddianameyle aynı suçlamaları yine sahte delil ve gizli tanıkların iftiralara dayalı beyanlarıyla canlı tutmaya çalışmaktalar. Bizi bu defa hızla ve sözde bir yargılamayla hükümlü konuma getirmeye çalışıyorlar.”“- Sizin ve partinizin (EMEP) hak ve adalet amacıyla, ülkenin aydınlık yarınları için ortaya koyduğunuz tutumu önemsediğimi, bunlara büyük değer atfettiğimi vurgulamak isterim. Bizler suçsuz olduğumuzu biliyor, adil bir yargı karşısında gerek mahkemeler gerekse kamuoyu huzurunda gerçeklerin tam olarak açığa çıkacağına tereddütsüz bir şekilde inanıyoruz.” cumhuriyet.com.tr

Manchester City yeni forvetiniİtalya'da buldu

Manchester City yeni forvetini İtalya'da buldu İngiltere Premier Lig ekiplerinden Manchester City Sergio Agüero yerine aradığı forveti İtalya Serie A'da buldu. İngiltere Premier Lig'in lideri Manchester City Sergio Kun Agüero yerine alacağı santraforu buldu. Bu sezon Manchester City formasıyla sadece 9 maça çıkan 32 yaşındaki santrafor Guardiola'nın planları arasında yer almıyor. The Athletic'in haberine göre Guardiola, Inter'in santraforu Romelu Lukaku'ya kanca taktı.PREMİER LİG'E YABANCI DEĞİLAdı Manchester City ile anılan Belçikalı yıldız Romelu Lukaku İngiltere'ye yabancı değil. 27 yaşındaki yıldız futbolcu İnter'e gitmeden önce İngiltere'de West Bromwich, Everton, Chelsea ve Manchester United formalarını terletmişti. İNTER'DE PARLADIRomelu Lukaku Inter'de çıktığı 78 maçta 54 gol 9 asistlik performans verdi.   cumhuriyet.com.tr

Mutlu birçocukluk, iyi bir ruh sağlığının garantisi olmayabilir

Mutlu bir çocukluk, iyi bir ruh sağlığının garantisi olmayabilir Avustralya'da yürütülen bir araştırmada, mutlu ve güvenli çocukluk geçirmenin, yetişkinlik döneminde iyi bir ruh sağlığının garantisi olmayabileceği belirtildi. /Archive/2021/2/8/123637142-mutlu-cocukluk.jpgGüney Avustralya ile Canberra Üniversitelerinin ortaklaşa yürüttüğü "Current Psychology" dergisinde yayımlanan araştırmada, erken çocukluk deneyimlerinin farklı gelişimsel yollarla nasıl ilişkili olduğu ve bunların kötü ruh sağlığıyla nasıl ilişkilendirilebileceği incelendi.Zor bir çocukluğun hayatın daha sonraki döneminde akıl hastalığına yakalanma olasılığını artırdığının bilindiğine işaret edilen araştırmada, güvenli ve mutlu ortamda büyüyen çocukların da yetişkinlikte kaygı bozukluğu gibi rahatsızlıklar yaşamasının olasılıklar dahilinde olduğu vurgulandı.Çalışmanın baş yazarı Bianca Kahl, ruh sağlığı koşullarının yalnızca hayatın erken dönemlerinde yaşananlarla belirlenmediğine dikkati çekerek, "Mutlu bir çocukluk, iyi bir ruh sağlığının garantisi değil" dedi.Erken yaşam deneyimleriyle yetişkinlikteki akıl sağlığı arasındaki ilişkiyi anlamada kesinlikle başka faktörlerin de etkisi olduğunun altını çizen Kahl, şunları kaydetti:"Beklentilerimiz karşılanmadığında duruma uyum sağlama kabiliyetimiz, ruh sağlığımızı etkiler. Çocuklar olarak değişime nasıl adapte olacağımızı öğrenirsek ve işler yolunda gitmediğinde, bu durumla nasıl baş edeceğimizi bilirsek, strese ve diğer risk faktörlerine daha iyi yanıt verebiliriz."Avustralya'da, nüfusun neredeyse yüzde 50'si hayatlarının belli döneminde akıl sağlığıyla ilgili rahatsızlık, yaşları 4 ila 11 olan çocukların ise neredeyse yüzde 14'ü ruhsal problemler yaşıyor. AA

CHP'li Toprak, Anayasa’da yapılmasınıbeklediği değişiklikleri sıraladı

CHP'li Toprak, Anayasa’da yapılmasını beklediği değişiklikleri sıraladı CHP İstanbul Milletvekili Erdoğan Toprak, Anayasa'da yapılmak istenen değişiklik ile AYM ve TBMM’nin yargı ve yasama denetiminin tümüyle etkisizleştirileceği uyarısı yaptı. Toprak, Anayasa'da yapılmasını beklediği değişiklikleri de madde madde sıraladı. CHP Genel Başkan Başdanışmanı ve İstanbul Milletvekili Toprak, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın yeniden gündeme getirdiği yeni anayasa çalışmalarını, kaleme aldığı Haftalık Değerlendirme Raporu’nda inceledi. Toprak, konuyla ilgili olarak şu değerlendirmeyi yaptı:"Erdoğan üç aydır sürekli yinelediği ekonomik-demokratik reformlar yakında söyleminin içini doldurmadan birdenbire 'Yeni Anayasa’ önerisini ortaya attı. Bu kez anayasa değişikliğinden değil, sayısal yetersizlikleri de ortada iken doğrudan ve tamamıyla yeni bir anayasa yazımından söz ediyor. Üstelik bunu ‘sivil ve demokratik’ sözleriyle makyajlıyor. Öneriyi ortaya attığında tüm taraflarla, partilerle, akademi ve STK’larla ortaklaşa ilk sivil anayasadan söz ediyor. Ertesi gün ittifak ortağı partiden yapılan destek açıklaması ile CB önerisinin sınırları çiziliyor. İttifak ortağı yeni anayasaya destek verirken bunun yeni yönetim sisteminin ‘tahkimi ve takviyesi’ için yapılmasını istiyor."Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "anayasadaki son güvenceleri de temizlemek istediğini" savunan Toprak, "İktidar ittifakının Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini ‘tahkim ve takviye’ amacıyla hazırlayacağı yeni anayasa metninde yer alması hiç de şaşırtıcı olmaz" diyerek yapılmasını beklediği değişiklikleri şöyle sıraladı:- AYM ve TBMM’nin yargı ve yasama denetiminin tümüyle etkisizleştirilmesi,- AİHM kararlarının bağlayıcılığının anayasadan çıkarılması,- Yerel yönetimlerin, belediyelerin, muhtarların merkezi yönetime bağlanarak seçimle değil atamayla göreve getirilmesi,- Sivil toplum örgütlenmesinin kısıtlanması ya da tümden kaldırılması,- Temel hak ve özgürlüklere anayasal ve hukuki güvence sağlayan maddelerin anayasadan ayıklanması,- Etnik azınlıklara oy ve seçme-seçilme hakkının kaldırılması,- Milletvekili adayı olacakların Cumhurbaşkanı tarafından onaylanması,- Cumhurbaşkanına sınırsız kez aday olma imkânı getirilmesi, yüzde 50+1 ve iki turlu seçim koşulunun kaldırılması,- Partili Cumhurbaşkanı yanında, iktidar partisi il başkanlarının aynı zamanda Vali ve Belediye Başkanı olması,- Bütçenin Cumhurbaşkanınca hazırlanıp, kararnameyle yürürlüğe konulmasıBIDEN ERDOĞAN'A HALEN DÖNMEDİRaporda, Erdoğan'ın ABD'nin yeni Başkanı Joe Biden'e 10 Ocak'ta gönderdiği kutlama mesajına halen ypanıt verilmediği de anımsatılarak şu değerlendirme yapılması dikkat çekti:"Ayrıca, Kuzey Suriye’de Türkiye’nin terör örgütü ve PKK’nın Suriye uzantısı olarak gördüğü, PYD-YPG ağırlıklı Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) desteğin artırılarak sürdürüleceği anlaşılıyor. Pek çok dünya liderine teşekkür telefonları açan Joe Biden’ın CB Erdoğan’ın kutlama mesajına hâlâ dönmemesine karşılık SDG’nin başındaki Mazlum Kobani’ye annesinin vefatı nedeniyle taziye telefonu açarak görüşmesi de yeni yönetimin Suriye politikası ve Suriye Kürtlerine yaklaşımı açısından dikkat çekici bir işaret!"MÜKELLEFİN TAKATİ KALMADIErdoğan Toprak'ın raporunda ekonomi ile ilgili olarak da şu değerlendirmeler yapıldı:"İktidarın 19 yılda 12 kez yasalaştırdığı Vergi-SGK barışı adı altındaki yapılandırma düzenlemesinde başvuru süresinin dolmasıyla açıklanan rakamlar, ekonomideki büyük çöküşü, şirketlerin, esnafın, çiftçinin, milyonlarca mükellefin iki yapılandırma taksitini dahi ödeyecek takatinin kalmadığını apaçık göstermektedir. 500 milyar TL olarak hedeflenen yapılandırma başvuruları 200 milyarda kaldı!ESNAFA MÜJDE DEĞİL İKİ KAT BORÇ!İktidar Haklbank’ın düşük faizle 1 milyon 300 bin esnafa verdiği 13 milyar kredinin taksit ödemelerinin 6 ay ertelendiğini müjdeleyerek, sözde esnafa destek çıktığını ilan etti. Halkbank ise ertelenen kredi taksitlerine faiz işletmeye devam edeceğini, kredisini yapılandırmak isteyenlere de yeni faiz üzerinden kredi verileceğini bildirdi. Bunun adı esnafa müjde değil, iki kat borca batırıp esnafı boğmaktır!" ANKA

Çinli araştırmacılar ses dalgalarıyla yağmur yağdırdı

Çinli araştırmacılar ses dalgalarıyla yağmur yağdırdı Çin'in başkenti Pekin'deki Tsinghua Üniversitesi'nden araştırmacılar, düşük frekanslı ses dalgalarıyla "bulutları hareketlendirerek" daha fazla yağış elde edilebileceğini gözlemledi. /Archive/2021/2/8/121644575-ses-dalgasi-yagmur-cin.jpgScientia Sinica Technologica'da yayımlanan çalışmada, insan kulağının epey zor algılayabileceği 50 hertz frekansında ses dalgaları kullanıldı. Fakat gönderilen dalgaların ses seviyesi ise 160 desibel, yani çalışan bir uçak motoruna eşdeğerde.Öte yandan ses dalgaları yaklaşık 1 kilometre yukarıdaki bulutlara ulaştığında azalan basınçtan ötürü gücü 30 desibele düşüyor.Independent Türkçe'nin aktardığına göre, bilim insanları gönderdikleri ses dalgaları sayesinde bulutlarda titreşim yarattıklarını, bulutun içindeki küçük parçacıkların daha büyük olanlarla birleştiğini, böylelikle de çok daha fazla yağmur damlacığı oluştuğunu açıkladı.2020'de Tibet Platosu'nda yapılan deneylerde yağış oranında yüzde 17 artış kaydedildi.Çinli bilim insanları ses enerjisinin bulutların fiziksel özelliklerini değiştirdiğini ve diğer benzer teknolojilere kıyasla kimyasal atık üretmediğini ve hava taşıtı ya da roket gibi araçlara gerek duyulmadığını belirtti.Çalışmanın yazarı Profesör Wang Guangqian, gelecekte bu teknolojinin "çok daha düşük maliyetlerle ve uzaktan kumandalı sistemlerle" kullanılabileceğini söyledi.Geniş çaplı hava değiştirme sistemlerinin çevreye ve ekosisteme olumsuz etkileri de uzun süredir tartışılan bir konu.Teknolojinin kullanımını eleştirenler, başarılı olunsa bile uzun vadede bölge sakinleri ve civarda yaşayan hayvanlar için ses kirliliği oluşabileceğini savunuyor. cumhuriyet.com.tr

Eski atlet AliÖztürk’ün atletizm sevdasıbaşarıyıgetirdi

Eski atlet Ali Öztürk’ün atletizm sevdası başarıyı getirdi Eski bir milli atlet olan Ali Öztürk, sporu bıraktıktan sonra da boş durmayarak bir kulüp kurdu. Kendi adını verdiği kulüpte sporcularına maaş vererek onları müsabakalar hazırladı. İstanbul Ataköy’de 5-7 Şubat 2021 tarihlerinde gerçekleştirilen ve geçen yıl hayatını kaybeden eski Atletizm İstanbul İl Temsilcisi Selahattin Yıldız’ın anısına düzenlenen Turkcell Türkiye Büyükler ve U20 Atletizm Şampiyonası dün akşam yapılan müsabakalarla sona erdi. 1216 atletin yarıştığı müsabakalarda yeni rekorlarla tamamlandı.Uluslararası niteliği de taşıyan şampiyonada Azerbaycan, Özbekistan, Lübnan, Kuveyt, Kırgızistan, İspanya, Irak, İran ve Gürcistan’dan gelen 18 atlet de misafir olarak ter döktüler.Yarışmalar, aynı zamanda 13 Şubat’taki Balkan U20 Salon ve 20 Şubat’taki Balkan Büyükler Salon Şampiyonası için de seçme niteliği taşıyordu.Son yılların en geniş katılımlı şampiyonasında Covid-19 önlemleri uyarınca seyirci alınmayan, müsabakalar kıran kırana geçti. Organizasyon, 2023’te aynı tesiste yapılacak olan Avrupa Salon’un ilk önemli provası anlamına da geliyordu.Yarışmalarda dikkat çekici bir durum vardı. Bir çok büyük kulüplerin sporcularının yarıştığı müsabakalarda Ali Öztürk Spor Kulübü sporcuları iki birincilik alarak dikkatleri üzerine çektiler. Eski bir milli atlet olan Ali Öztürk, sporu bıraktıktan sonra da boş durmayarak bir kulüp kurdu. Kendi adını verdiği kulüpte sporcularına maaş vererek onları müsabakalar hazırladı. Aynı zamanda iş adamı ola Ali Öztürk atletizm takımını ise Kars Bölge Antrenörü Bahattin İnce hazırladı. İstanbul’da yapılan müsabakalarda Büyükler 800 metre yarışlarında Tuğba Toptaş Türkiye Şampiyonu olurken, bir diğer sporcusu Hakan Buğanlı’da U20 1500 metre yarışlarında Türkiye Şampiyonu oldu. Her iki sporcuda Balkan şampiyonasında ülkemizi temsil edecekler. Ali Öztürk iki birincilikte bir çok büyük kulüpleri de geride bırakarak büyük bir başarıya imza attı.Şampiyona sonrası açıklamalarda bulunan Ali Öztürk Spor Kulübü Başkanı Ali Öztürk; “Ben de eski bir milli atletim. Atletizmi bıraktıktan sonra iş hayatına atıldım. Ancak atletizmden hiç kopamadım. Birkaç sporcuya burs desteği sağlarken sonunda kulüp kurmaya karar verdim ve kendi adımı taşıyan kulübümü kurdum. İstanbul, Ağrı, Bingöl ve Kars’ta sporcularım var. İnternet üzerinden her gün düzenli olarak onların çalışmalarını takip ediyorum. Zaman zaman da çalışmaları giderek yenide izliyorum. Şimdilik iki sporcum şampiyon oldu. Ama ilerleyen dönemde bu sayıyı çok daha yukarılara taşıyacağım” diyerek atletizme olan sevdasının dile getirdi. İHA

Galatasaray'ın acıkaybı; alt yapıyetim kaldı

Galatasaray'ın acı kaybı; alt yapı yetim kaldı Galatasaray‘da 35 yıl görev yapan, birçok futbolcu ve teknik direktörün yetişmesinde büyük emeği olan, sarı kırmızılı kulübün efsane isimlerinden Ahmet Keskinkılıç tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Galatasaray‘da 35 yıl görev yapan, birçok futbolcu ve teknik direktörün yetişmesinde büyük emeği olan, sarı kırmızılı kulübün efsane isimlerinden Ahmet Keskinkılıç tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Galatasaray’ın emektarlarından Ahmet Keskinkılıç 76 yaşında hayatını kaybetti. Sarı kırmızılı takımın alt yapısında 35 yıldır görev yapan, birçok futbolcu ve hocanın yetişmesinde büyük emeği olan, ‘hocaların hocası’ olarak da bilinen Keskinkılıç, bir süredir Silivri Devlet Hastanesi'nde tedavi görüyordu. 76 yaşındaki spor adamı, bu sabaha karşı hayata gözlerini yumdu. GALATASARAY’DAN AÇIKLAMA Galatasaray, Ahmet Keskinkılıç’ın vefatı sonrası bir açıklama yayımladı. Sarı kırmızılı kulüpten yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: ‘Futbol Akademimizin tarihinde iz bırakan, birçok önemli futbolcunun keşfedilmesi ve yetiştirilmesini sağlayarak Türk futboluna birçok isim kazandıran duayen teknik adam Ahmet Keskinkılıç’ın vefat haberini derin bir üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız. Merhuma Allah’tan rahmet, ailesi, yakınları ve Türk futbol camiasına başsağlığı dileriz.‘ cumhuriyet.com.tr

CHP’den BasınÖzgürlüğüRaporu:‘35 günde 30 gazeteciye saldırı’

CHP’den Basın Özgürlüğü Raporu: ‘35 günde 30 gazeteciye saldırı’ Basın özgürlüğüne yönelik hak ihlalleri yeni yılın 2021'in ilk ayında da kaldığı yerden devam etti. Yeni yılın ilk 35 gününde gazetecilere yönelik saldırılar, yargılamalar, haberlere getirilen erişim engelleri ile RTÜK ve BİK'in yağdırdığı cezalar, konuya ilişkin CHP'li Utku Çakırözer tarafından hazırlanan Basın Özgürlüğü Raporu'nda ortaya konuldu. CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer’in 2021’in ilk 35 gününe ilişkin hazırladığı Basın Özgürlüğü Raporu’na göre, ilk 35 günde toplam 30 gazeteci fiili saldırıya uğradı.Boğaziçi gösterilerinde haber takibi yapan gazeteciler polisin plastik mermilerinin hedefi olurken, 29 gazeteci ise hakim karşısına çıktı. 5 gazeteci gözaltına alınırken, bir gazeteci tutuklandı. Çakırözer, “Cezasızlık saldırıları daha da artırıyor” tepkisini gösterdi.SALDIRILAR, CEZALAR, ERİŞİM ENGELLERİ...CHP’li Çakırözer’in 2021’in ilk 35 gününe ilişkin hazırladığı Basın Özgürlüğü Raporu’nda öne çıkan başlıklar şöyle:Saldırıya maruz kaldılar: KRT TV programcıları Afşin Hatipoğlu ve Osman Güdü, Yeniçağ Gazetesi Ankara Temsilcisi Orhan Uğuroğlu, sokak ortasında saldırıya uğradı. Aksaray’da Anadolu’nun Sesi Gazetesi Haber Koordinatörü İzzet Tınmaz, Aydın’da gazeteciler Murat Uçkaç ve Kıymet Sarıyıldız, Uşak’ta Egem TV kameramanı Feyzi Tokat ile muhabir Umuhan Şahin, Rize Nabız Gazetesi Fındıklı muhabiri Ali Osman Ertaş, Ankara’da Mezopotamya Ajansı muhabiri Mehmet Günhan haber takibi sırasında darp edildi. Plastik mermi hedefi oldular: Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan rektöre yönelik protestoları takip eden gazetemiz muhabiri Nagihan Yılkın, Halk TV’den Erdinç Yılmaz, Murat Erkmen, Artı TV’den Bilal Meyveci, Sendika.org’dan Murat Bay, Dokuz8’den Fatoş Erdoğan ile gazeteciler Elif Akgül ve Kazım Kızıl’ın da aralarında bulunduğu 20’ye yakın gazeteci polisin plastik mermilerinin hedefi oldu, tartaklandı.Hakim karşısına çıktılar: 5 gazeteci gözaltına alınırken, biri tutuklandı. Başta gazetemiz muhabiri Hazal Ocak olmak üzere gazeteciler Müyesser Yıldız, İsmail Dükel ile birlikte 29 gazeteci hakim karşısına çıktı. 4 gazeteci 4 yıl 10 ay 10 gün hapis cezasına çarptırıldı. 4 gazeteci hakkında yeni davalar açıldı. 2 gazeteci hakkında soruşturma açıldı. Siyasetçiler, gazetecileri hedef göstermeyi sürdürdü.BİK ve RTÜK ceza yağdırdı: Basın İlan Kurumu (BİK) ve RTÜK’ün basın kuruluşlarına yönelik baskı ve sansür uygulamaları devam etti. BİK toplam 500 gündür zaten ilan vermediği Evrensel gazetesine ocak ayında da ilan cezası kesti. Gerekçesi ise Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un kaçak inşaat haberi nedeniyle gazetemiz muhabirlerinin ifadeye çağrılmasını haberleştirmek. TELE 1’de yayınlanan reklamı nedeniyle de Evrensel’e Ticaret Bakanlığı’nca 20 bin 953 TL idari para cezası verildi. RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin ile ilgili haberler nedeniyle de BİK, Birgün gazetesine toplam 5 gün ilan kesme cezası verdi. Sözcü gazetesinin bir manşeti hakkında adli soruşturma başlatıldı. 2020’de en çok ceza alan Halk TV ve TELE 1’e ocak ayında da idari para cezaları kesildi. 11 habere erişim engeli: “Engelli web” verilerine göre, ocak ayında ağırlıklı olarak yolsuzluk, rüşvet ve taciz konulu 11 habere erişim engellendi. Cumhurbaşkanı’nın avukatı hakkındaki rüşvet iddiaları, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin AKP dönemine ilişkin suç duyurusu haberlerine erişim engeli gelirken, bunların engellendiğini duyuran haberler de erişime engellendi.  CEZASIZLIK VAHİMÇakırözer, gazetecilerin sokak ortasında darp edildiğini, plastik mermilerin hedefi olduğunu, gözaltına alındığını vurgulayarak, “Halkın haber alma hakkı için mücadele veren gazetecilerin can güvenliğinden devlet kurumları sorumludur. Gazetecileri hedef alan bu saldırıların faillerinin cezasız kalması vahimdir. Cezasızlık saldırıları daha da artırıyor” dedi. RTÜK ve BİK’in cezalarına da tepki gösteren Çakırözer, “BİK’in, hiçbir mahkeme kararı olmadan gazetelere resmi ilan vermeme cezası keyfidir, kabul edilemez. RTÜK ve BİK’in görevi özgür basını susturmak, cezalandırmak değildir. İlan ambargolarından, cezalardan vazgeçmeli, basın ve ifade özgürlüğüne saygılı olmalıdır” ifadelerini kullandı. cumhuriyet.com.tr

Toksik elektronik atıklarıtemizlemek içinçare: Mikroplar

Türkçe Haberler En Son Başlıklar Toksik elektronik atıkları temizlemek için çare: Mikroplar Dünya genelinde her yıl ortaya çıkan tüm elektronik atıkları (e-atık) istifleyecek olursak şimdiye kadar üretilen tüm ticari uçaklar veya 5 bin Eyfel Kulesi kadar devasa bir yığınla karşılaşırdık. BM, bu durumu, büyüyen bir tsunamiye benzetiyor. Haksız da sayılmazlar. Zira her gün çöpe atılan telefon, tablet ve diğer elektronik cihaz miktarı, bu tsunamiyi kar topu etkisiyle büyütüyor. Sonra veri yılı olan 2017 itibarıyla tüm dünyada üretilen 44.7 milyon metrik ton e-atığın yüzde 90’ı çöp sahalarına gönderildi. Bunun neredeyse yarısını Avrupa ve ABD oluşturuyor. Öyle ki AB’nin yalnızca 2020’de 12 milyon ton e-atık ürettiği tahmin ediliyor. Bu sorunla mücadele etmek için hiçbir şey yapılmazsa dünyanın 2050 yılına kadar yılda 120 milyon tondan fazla e-atık “üretimi” yapması bekleniyor.Avrupa ve Kuzey Amerika’daki zengin ülkeler, e-atıklarının çoğunu Afrika ve Asya’daki gelişmekte olan ülkelere ihraç ediyor. Bunların çoğu, toksik metallerin süzülüp yeraltı sularına ve dolayısıyla besin zincirlerine girerek insan sağlığını ve çevreyi tehdit ettiği çöp sahalarında birikiyor. Bu korkunç bir sorun olmakla birlikte bir çözüm üzerinde çalışan bilim insanları, bu metalleri, “biyolojik temizleme” adı verilen bir işlem kullanarak toksik olmayan bakteriler sayesinde e-atık olmaktan çıkarıp geri dönüştürüyor.ATIKLARDAKİ HAZİNEPirometalurji ve hidrometalurji, e-atıktan metalleri çıkarmak ve geri dönüştürmek için kullanılan mevcut teknolojilere verilen isim olmakla birlikte yüksek sıcaklıklar ve toksik kimyasallar içeriyorlar. Bu nedenle de çevreye zararları son derece büyük. Çok fazla enerjiye ihtiyaç duyuluyor ve büyük miktarlarda zehirli gaz üretiyorlar. Bu da daha fazla kirlilik yaratıyor ve büyük bir karbon ayak izi bırakıyorlar.ÇARE DOĞAL SÜREÇLERİ KULLANMAKAncak biyolojik yöntemler, Roma İmparatorluğu dönemine kadar bu sorunlara bir çözüm olarak var olageliyor. Modern madencilik endüstrisi, cevherlerden metal çıkarmak için mikropları (başta bakteriler olmak üzere bazı mantarları) kullanarak onlarca yıldır bu süreçlere güveniyor.Mikroorganizmalar, metali kimyasal olarak değiştirerek onu çevreleyen katılardan kurtarıyor ve metalin izole edilip saflaştırılabildiği bir mikrobiyal sıvıda çözünmesine izin veriyor. Bu bioleaching süreci, çok az enerji gerektiriyor ve bu nedenle küçük bir karbon ayak izine sahip olmasıyla avantaj sağlıyor; hiçbir toksik kimyasala gerek kalmıyor ve bu da onu çevre dostu ve güvenli kılıyor.Coventry Üniversitesi Bio-inovasyon ve Girişimleri Bölümü’nden Prof. Sebastien Farnaud’nun öncülük ettiği bir araştırma grubu, bu konuda ilk endüstriyel çabaya liderlik ediyor. Yaptıkları bir çalışmada, bu yöntemi kullanarak atılmış bilgisayar ana devre kartlarından bakır elde etmeyi ve onu da yüksek kaliteli folyoya geri dönüştürmeyi başardılar.Ancak farklı metallerin farklı özellikleri var ve bu nedenle de sürekli olarak yeni yöntemler geliştirilmesi gerekiyor. Bununla beraber metalleri biyolojik olarak özütleme yoluyla çıkarmak, kirlilik içermese de geleneksel yöntemlerden daha yavaş. Neyse ki genetik mühendisliği, bu süreçte kullanılan mikropların yeşil geri dönüşümdeki ne verimliliğini kullanılabileceğini iyileştirebileceğimizi göstermiş durumda. ([email protected]) Batuhan Sarıcan




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter