News - Haberler
Kuyumcular, hafta sonu kısıtlamasına denk gelen Sevgililer Günü'neözel izin bekliyor
Kuyumcular, hafta sonu kısıtlamasına denk gelen Sevgililer Günü'ne özel izin bekliyor İstanbul Kuyumcular Odası (İKO) Başkanı Mustafa Atayık, tüketici alışveriş eğilimlerinin, halkın özel günlerdeki hediye alışverişini genelde son günlerde, hatta son saatlerde yaptığını gösterdiğini belirterek, "Bu kapsamda kuyumcular gibi hediye alışverişinde öne çıkan sektörler için 13 Şubat Cumartesi günü ve 14 Şubat Pazar günü için Ankara'dan gelebilecek son dakika izin kararı meslektaşlarımızı fazlasıyla sevindirecektir." dedi. /Archive/2021/2/7/112945397-kuyumcu.jpgAtayık, yaptığı açıklamada, Sevgililer Günü başta olmak üzere özel günler ve zaman dilimlerinin, kuyumculuk sektörünün yıllık ticaret hacminin yüzde 25-30'unu kapsadığını bildirdi.Özellikle Sevgililer Günü nedeniyle 1 hafta-10 gün öncesinde piyasada alışveriş hareketliliğinin başladığını ifade eden Atayık, bu nedenle 14 Şubat tarihinin, kuyumcular için çok büyük önem taşıdığını vurguladı.Üreticilerin ve perakende mağazaların, bu yıl da Sevgililer Günü için aylar öncesinden "salgın yokmuş gibi" en yeni, güncel ve her bütçeye uygun takıları vitrine dizmek için yoğun bir çalışma içerisine girdiğini aktaran Atayık, şunları kaydetti:"Özellikle bu zor günlerde sevdiklerimizi, değerini nesiller boyu koruyan hediyelerle mutlu etmek daha önemli hale geldi. Kuyumcu markalarımız da her özel gün öncesinde olduğu gibi reklam kampanyalarıyla talep oluşturmak için çaba harcıyor. Yılbaşı alışverişinin beklentilerin çok altında kalması Sevgililer Günü'nü kuyumcularımız için daha önemli hale getirdi. Salgın nedeniyle tarihinin en kötü yılını geçiren ve yılbaşı alışverişinde de istediği ticari hacmini yakalamayan sektörümüz için 14 Şubat Sevgililer Günü, piyasaların hareketlenmesi için önemli bir fırsat sunuyor. Kuyumcular, bu nedenle dört gözle 14 Şubat tarihinden ticari anlamda çok büyük beklentiler içerisine girdi. Altın fiyatlarında kasım ayından beri süren düşüş trendi, Sevgililer Günü alışverişiyle ilgili olumlu beklentileri destekliyor.""12 ŞUBAT'TA HAREKETLİLİĞİN ZİRVE NOKTASINA ULAŞMASINI ÖNGÖRÜYORUZ"Mustafa Atayık, kuyumcuları düşündüren tek konunun, bu yıl 14 Şubat Sevgililer Günü'nün hafta sonu kısıtlamalarının olduğu pazar gününe denk gelmesi olduğunu belirterek, "Tüketici alışveriş eğilimleri de gösteriyor ki halkımız, özel günlerdeki hediye alışverişini genelde son günlerde, hatta son saatlerde yapıyor. Bu kapsamda kuyumcular gibi hediye alışverişinde öne çıkan sektörler için 13 Şubat Cumartesi günü ve 14 Şubat Pazar günü için Ankara'dan gelebilecek son dakika izin kararı meslektaşlarımızı fazlasıyla sevindirecektir. Böyle bir karar, salgının etkisini gösterdiği 2020 yılında iç ve dış piyasadaki kısıtlamalar ve fuarların yapılmaması nedeniyle ellerinde 5 milyar doları aşkın stok bulunduran kuyumcu meslektaşlarımız için nefes alma imkanı verecektir." diye konuştu. Kısıtlamaların olduğu hafta sonlarında marketler ve fırınların açık olduğunu anımsatan Atayık, "Özel izinle vatandaşlarımız da yürüyüş mesafesindeki mahalle kuyumcusuna giderek hem alışverişe katkı sağlayabilir hem de sevdiklerini mutlu edebilir." dedi. Atayık, bu yıl kuyumcu mağazalarında kısıtlamalar nedeniyle alışveriş trafiğinin 13-14 Şubat yerine 11-12 Şubat'ta yoğunlaşmasını beklediklerini ifade ederek, "Özellikle 12 Şubat Cuma günü altın takı ve mücevher alışverişinde hareketliliğin zirve noktasına ulaşmasını öngörüyoruz. Kuyumcular olarak sevgililer için alışveriş bayramını 12 Şubat Cuma günü kutlayacağız." değerlendirmesinde bulundu. "FİYATI 700 İLA 3 BİN TL ARASINDAKİ ALTIN ÜRÜNLERİ TERCİH EDİYOR"İKO Başkanı Atayık, kuyumcuların, her bütçeye uygun zengin takı seçenekleriyle müşterilerini beklediğini belirterek, Sevgililer Günü'nde verilebilecek en doğru hediyenin, bütçesi ve boyutu ne olursa olsun, asla eskimediği ve nesilden nesile geçtiği için bir mücevher olduğunu savundu.Sevgililer Günü dolayısıyla altın takı, pırlantalı mücevher, incili takı, gümüş takı ve gümüş eşya kategorilerinde en çok ilgi çeken ürün konseptleri ve modellere ilişkin Atayık, şunları kaydetti:"Altın takı grubunda, piyasada hafif ve çıtır tabir edilen hayalet kolyeler, yüzük, küpe, bileklik, zincirli kolyeler, altın toplu kolyeler talep görüyor. Bu kategoride hediyelik takılar, 700 ila 3 bin TL fiyatları arasında değişiyor. Pırlantalı ürün kategorisinde tektaş ve beştaş yüzükler, tüm özel günlerin yanı sıra Sevgililer Günü'nde de en çok talep edilen konsept olmayı sürdürüyor. 2020'de olduğu gibi bu yıl da fantezi kesim pırlanta taşlı baget yüzük, küpe ve kolye mücevherler çok popüler. Pırlantalı ürün grubunda müşteriler, daha çok 1.000 ila 4 bin TL fiyat aralığındaki takıları tercih ediyor. Bütçesine göre daha ekonomik, ancak zarif takılar isteyen müşterilerin tercihlerinden biri de gümüş takılar. 150 ila 1.000 TL fiyat aralığında ağırlıklı olarak zirkon taşlı kolye uçları ve küpe modelleri ilgi çekiyor."Atayık, inci kategorisinde ise daha çok küçük incilerin kullanıldığı, hafif, modern, zarif ürünlerin, sıra incilerin dizildiği gerdanlıkların, inci zincirli kolyeler ve incili yüzüklerin tercih edildiğini, 1.000 ila 2 bin 500 TL aralığında bir bütçeyle bu incili takıları satın almanın mümkün olduğunu bildirdi. Sevgililer Günü'nde biraz klasiğin dışına çıkmak isteyenlere Kapalıçarşı'nın tarihi hanları olan Büyük Yeni Han, Kalcılar Han ve Pastırmacı Han'daki gümüş eşya modellerini öneren Atayık, "Bu tarihi hanlarda yüzyıllardır geleneksel yöntemleri kullanarak gümüşü sanata çeviren ustaların elinden çıkan gümüş eşya modellerinden seçerek sevdiklerine yıllarca saklayabileceği bu benzersiz eserlerle sürpriz yapabilirler. 40 ila 700 TL fiyat aralığında küçük, büyük boy aynalar, ayna-tarak fırça seti, gül ve kartvizitlik gibi ürünlerden alabilirler." diye konuştu. "SEVGİLİLER GÜNÜ'NDEN TİCARİ HAREKETLİLİK ANLAMINDA ÇOK UMUTLUYUZ"Mustafa Atayık, altın fiyatlarındaki düşüş eğiliminin satışlara yüzde 5-10 oranında olumlu yansıyacağına inandıklarını, bunun ilk pozitif etkisinin de Sevgililer Günü alışverişinde görülebileceğini ifade etti.Kuyumcular olarak bu yıl Sevgililer Günü'nden ticari hareketlilik anlamında çok umutlu olduklarını dile getiren Atayık, Sevgililer Günü öncesinde tüketicilere şu tavsiyelerde bulundu: "Satın aldıkları mücevherin kalitesini ve tüm özelliklerini doğru şekilde analiz ettirip çok makul fiyatlarla uluslararası geçerli laboratuvar sertifikasına sahip olmak isteyen vatandaşlarımızı Odamız bünyesinde bulunan GLT Laboratuvarı'mıza bekliyoruz. 2016 yılında Kalkınma Bakanlığı ve İstanbul Kalkınma Ajansı desteğiyle İKO bünyesinde hayata geçirdiğimiz Türkiye Gemoloji Laboratuvarı (GLT), yerli ve milli bir kurum olarak pırlanta, renkli taşlar ve mücevher alanında artan uluslararası geçerlilikte sertifikasyon ihtiyacını karşılamak üzere hizmet veriyor." AAİzmir Tabip OdasıBaşkanıÇamlı: "Aşılama bu hızla en az 3 yıl sürer"
İzmir Tabip Odası Başkanı Çamlı: "Aşılama bu hızla en az 3 yıl sürer" Türkiye'de 14 Ocak'ta başlayan aşılama süreciyle ilgili İzmir Tabip Odası Başkanı Lüfti Çamlı'dan dikkat çeken bir çıkış geldi. Sağlık Bakanlığı verilerine göre şimdiye kadar 2 milyon 599 bin kişi aşılanırken, Çamlı, "Orantılarsak bir ay içerisinde en iyi ihtimalle 4 milyon kişi aşılanacak. Bunun ikinci dozları var. Toplumsal bağışıklık için 65 milyon kişinin aşılanması gerek. Bu aşılama hızıyla toplumsal bağışıklığın sağlanması en az 3 yıl sürer" dedi. İzmir Tabip Odası Başkanı Çamlı, "Aşı pandemiyle mücadelenin en önemli silahlarından biri. Aşılama süreci sayın bakanımızın ilk açıklamasına göre 11 Aralık'ta başlayacaktı. Ancak aşılama 14 Ocak'ta başlanabildi. Yaklaşık 20 günde 2 milyon 500 bin kişi aşılandı. Orantıladığımız zaman bir ay içerisinde en iyi ihtimalle 4 milyon kişi aşılanacak. Bunun ikinci dozları var. Toplumsal bağışıklık için en az 120-130 milyon doza ihtiyaç var. Yani nüfusun 65 milyonunu aşılarsak, iki doz ihtiyaç olacağından 130 milyon gerek. Siz ayda 4 milyon yaparsanız yılda 48 milyon doz yapar. 130 milyona ulaşmak 3 yıl falan sürer. Dolayısıyla bu hızla erken dönemde toplumsal bağışıklık sağlamak mümkün değil" dedi."AŞILAR YETERİNCE HIZLI GELMİYOR"Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın ilk dönemlerde günde 1 buçuk milyon aşılamadan bahsettiğini söyleyen Çamlı, "Biz 20 günde 2 buçuk milyon doz aşıladık ki bunun da yaklaşık bir milyona yakını sağlık çalışanı. Sağlık çalışanları bulundukları kurumlarda çok hızlı aşılandılar. Vatandaş aşılanmasına geçince hız daha da düştü. Bu 2 buçuk milyonun 1 milyonu 4-5 günde yapıldı. Sonrası çok daha ağır ilerledi. İlçe sağlık müdürlüklerinden aile sağlık merkezlerine aşı ulaşımında sıkıntı var. Aşılar yeterince hızlı gelmiyor" diye konuştu."VATANDAŞTA AŞI OLAMAYACAĞIM KAYGISI VAR"Çamlı şöyle devam etti:"Toplumsal bağışıklık için gerekli 130 milyon dozun 50 milyonunun Çin'den sipariş edildiğini biliyoruz. Kalan 70-80 milyonun ne zaman, nasıl temin edileceği belli değil. Bununla ilgili detayların şeffaf bir şekilde paylaşılmasını istiyoruz. Görüşmeler de durumda varsa anlaşmalar. Tüm bunların şeffaf şekilde paylaşılmasını istiyoruz. Vatandaşta bir tedirginlik var. Aşı olamayacağım kaygısı var. Şu ana kadar sipariş edildiği söylenen 50 milyon doz 25 milyon vatandaşa karşılık gelecek. Geri kalanlar için ne yapılacak. Bu sorunun cevaplanması gerek." ANKAQuentin Tarantino 'Joker' filmindeki Talk Show sahnesini analiz etti
Quentin Tarantino 'Joker' filmindeki Talk Show sahnesini analiz etti Quentin Tarantino, Todd Phillips’in "Joker" filmindeki talk-show sahnesini analiz etti. Tarantino, sahnenin izleyicilerin beklentisini alt üst edici olduğunu söyledi. Yönetmen Edgar Wright, Empire Magazine’in podcast programında Quentin Tarantino ile üç saatlik bir sohbet gerçekleştirdi. İki yönetmen filmler, kendi filmleri ve sinemaya gitme deneyimleri gibi birçok konudan bahsetti./Archive/2021/2/7/114256122-joker.jpgTarantino podcast'te Todd Phillips‘in 2019 yapımı Joker filminden bahsederek filmin climax sahnesi ile ilgili görüşlerini paylaştıFilmloverss'ın aktardığına göre, Tarantino, Joaquin Phoenix‘in En İyi Erkek Oyuncu Oscarı ödülünü aldığı 2019 yapımı "Joker" filmi hakkında övgüyle bahsederken sinemanın beklentileri alt üst edişine değindi. Mevzu bahis ise sinemada insanların şiddetli, üzüntü verici ve tedirgin sahnelere gülüyor oluşu. Beklentilerin tersine bir etki uyandırma konusunda Tarantino, "Joker" filminde sevdiği noktaları paylaştı. Tarantino, "Joker"in finalindeki talk-show sahnesinin bu alanda bir etki uyandırdığını söyledi./Archive/2021/2/7/114438043-jj2.jpg'YÖNETMEN, BEKLENTİYİ ALT ÜST EDİYOR'Söz konusu sahnede Arthur, Robert De Niro‘nun canlandırdığı Murray Franklin’in programına konuk oluyordu. Konuşmaların sonunda iğneleyici sözleri ile giderek niyetini belli eden Arthur, silahını çekerek konukları ve programcıları şok eden hamlesini yapıyordu. Tarantino "Bu merakla beklemenin ötesinde bir şey. İzleyiciler hayran kalmış bir şekilde odaklanmışlardır. Eğer bunu bir uçakta izleseydiniz, yayın platformunda ya da DVD’de izleseydiniz, filmi izlememiş olurdunuz" diyerek sahneyi sinemada izlemenin yarattığı etkiyi vurguluyor.Tarantino "Yönetmen, izleyicilerin beklentisini alt üst ediyor çünkü Joker tam bir deli. Robert De Niro’nun talk-show karakteri filmin kötü kahramanı değil. Aşağılık herifin teki gibi görünüyor. Ama David Letterman’dan daha aşağılık değil. Yalnızca aşağılık komedyenin biri."Tarantino, Murray Franklin’in ölmeyi hak etmediğini ancak izleyicilerin Joker’den onu öldürmek istediğini söyledi."Eğer Joker onu öldürmeseydi, sinirlenebilirdiniz. İşte bu beklentiyi alt üst etmenin en büyük hâli. Seyirciyi bir deli gibi düşünmeye ve normalde asla istemeyecekleri bir şey istemeye teşvik ettiler. Öldürmesini istemediklerini söylediklerinde yalan söylüyorlar, çünkü istediler!” ifadelerini kullanan Tarantino, Todd Phillips’in climax sahnesi ile izleyicinin duygu ve düşüncelerini başarılı bir şekilde kontrol ettiğini vurgulamış oldu. cumhuriyet.com.trRus aşısınınüretimi için sözleşme imzalayan firmanın yeterlilik belgesi yok
Türkçe Haberler En Son Başlıklar Rus aşısının üretimi için sözleşme imzalayan firmanın yeterlilik belgesi yok CHP Ankara Milletvekili Murat Emir: Türkiye’nin Rusya ile üreteceği Sputnik V aşısı için sözleşme imzalayan şirketin yeterlilik belgesi yok. Çin aşısında olduğu gibi burada da aracı şirket, milyon dolarlar kazanacak. CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, Türkiye’nin Rusya ile birlikte üreteceği Sputnik V aşısı için “sözleşme imzalayan firmanın yeterliliğinin bulunmadığını” açıkladı. Emir, “Çin aşısında olduğu gibi Rus aşısında da aracı kullanacaklar. İktidara yakın firma, aşıyı başka bir fabrikada ürettirerek aracılık yapıp, milyon dolarlar kazanacak” dedi.CHP’li Emir, iddiayı Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın yanıtlaması istemiyle TBMM’ye sunduğu yazılı soru önergesi ile gündeme taşıdı. Emir, önergesinde, Çin aşısında olduğu gibi Rus aşısında da aracı firma kullanıldığını öne sürerek “İktidara yakın firma, aşıyı başka bir firmanın fabrikasında ürettirecek, sadece aracılık yaparak milyon dolarlar kazanacak” dedi. Aşı üretim sözleşmesinin imzalanması ile kamuoyuna açıklanması arasında 6 ay bulunduğuna dikkat çeken Emir, “Sputnik V sözleşmesi, Çin’le yapılan aşı sözleşmesi gibi belirsizliklerle doludur” dedi.‘BELGESİ YOK’Emir, önergesinde, VisCoran’ın sahip olduğu fabrikanın aşı üretme yeterliliğini gösteren GMP belgesine sahip olmadığını belirterek Türkiye’de GMP belgesine ve aşı üretebilme kapasitesine sahip 5’ten fazla firma bulunduğunu belirtti. Emir, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yakın bir isim” dediği VisCoran firması sahibi Öztürk Oran’ın, İstanbul Ticaret Odası Meclis Başkanı ve TOBB Yönetimi Kurulu üyesi, Vakıf Katılım’ın yönetim kurulu başkanı, 15 Temmuz Türkiye Şehit Yakınları ve Gaziler Dayanışma Vakfı’nın mütevelli heyeti üyesi olduğuna da dikkat çekti. Emir, önergesinde, Koca’dan şu soruların yanıtlarını istedi: “Rusya Doğrudan Yatırım Fonu’na VisCoran firması için bir baskı yapılmış mıdır? Anlaşmanın VisCoran firması ile yapılmaması durumunda onay süreçleri ile ilgili sıkıntı yaşanacağına dair çeşitli uyarılarda bulunulmuş mudur? VisCoran firması, bir doz başına ne kadar kazanç elde edecektir? Üretimi yapacak firmaya doz başına ne kadar ücret ödeyecektir? VisCoran firmasının aracılık etmesinden kaynaklanan zararın miktarı ne kadar olacaktır?”‘KAMU KREDİSİ PEŞİNDELER’CHP’li Murat Emir, “aşı üretimi için VisCoran firmasının görüşme yaptığı firmalardan birinin de Ziraat Bankası’nın iştiraki olan Onko İlaç olduğu” iddiasını gündeme getirdiği önergesinde, “Söz konusu görüşmelere başlanmış olması, ‘Sputnik V aşısının üretimi için sözleşme imzalayan firmanın kamu bankasından kredi kullanacağı’ yönündeki iddialarımızı da doğrular niteliktedir” değerlendirmesinde bulundu. Erdem Sevgiİstismar ettiğiçocuğun annesini tehdit etti:‘Aynısınısana da yapacağım!’
İstismar ettiği çocuğun annesini tehdit etti: ‘Aynısını sana da yapacağım!’ Ağrı’da Ö.D (10) isimli kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla tutuklanan Ağrı Damızlık ve Sığır Yetiştiricileri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Nizamettin Şahin, “Çocuğun omuzuna elimi atarak alnına yakın saçlarından öptüm” diyerek kendisini savundu. Ö.D’nin annesi T.D ise ifadesinde, “Şahsın evine gittim. Niçin kızımı taciz ettin? diye sordum. O da benim saçlarımdan tuttu, enseme vurdu ve kulağıma eğilerek ‘aynısını sana da yapacağım’ dedi” ifadelerini kullandı. Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği’nin ve Ö.D’nin avukatı Nilda Baltalı da mahallede başka çocukların da taciz edilidiğini, ancak korkudan şikayetçi olmadığını söyledi. Ö.D., 16 Temmuz 2020 günü Nizamettin Şahin tarafından cinsel istismara uğradığını iddia etti. Olaya ilişkin Cumhuriyet Başsavcılığı savunma tutanağı hazırladı. Sanık Nizamettin Şahin savunmasında, “Kız çocuğu benim kapımın önünden çıkarken ben bu kıza ‘kızım sen okuyor musun’ dedim. O da bana 'evet amca’ dedi. Ben de çocuğun omuzuna elimi atarak alnına yakın saçlarından öperek ‘aferin kızım’ dedim. Bunun üzerine kız koşarak gitti” dediği öğrenildi. Şahin’in mağdur Ö.D.’ye yönelik eylemlerinin cinsel istismar suçu oluşturduğu ve mağdura cinsel istismarda bulunmak amacıyla kolunu, omzunu sıktığı, bu hususun mağdur çocuk hakkında düzenlenen adli raporda tespit edildi. "SANA DA YAPACAĞIM"Tutanakta Ö.D’nin annesi T.D’nin de ifadesi yer aldı. T.D., olayı duyar duymaz Şahin’ in evine gittiğini söyleyerek sözlerine şöyle devam etti: “Bir kaç kadın evime geldi ve bana ‘kocan duymasın, çocuğu da al aşağıya gel’ dediler. Biz de aşağıya indik. Burada bana, ‘Nizamettin denen şahsın çocuğumu istismar ettiğini söylediler. Kızıma sorduğumda ağlayarak doğruladı. Bunun üzerine bu şahsın evine gittim. Niçin kızımı taciz ettin? diye sordum. O da benim saçlarımdan tuttu, enseme vurdu ve kulağıma eğilerek ‘aynısını sana da yapacağım’ dedi.” "KORKTUK O YÜZDEN SUSTUK”Ağrı Ağır Ceza Mahkemesinde geçtiğimiz hafta görülen duruşmada, tutuklu yargılanan sanık Şahin'in avukatlarının istemiyle Ağrı Barosu'nun katılma talebi reddedildi. Gerekçe olarak da tecavüz edilerek katledilen Leyla Aydemir'in istinaf bozma kararı gösterildi. Mahkeme Heyeti, Şahin'in tutukluluğuna devam kararı vererek, duruşmayı 30 Mart’a erteledi. Önce Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği’nin ve Ö.D’nin avukatı Nilda Baltalı, “Sanığın en az 10 yıl hapis cezası almasını bekliyoruz. Duruşmada sanık avukatları, ‘bu dosya medyatik olmasaydı çoktan tahliye edilirdi, benim başka dosyamda 3 çocuğu taciz eden müvekkilim zincirleme olmasına rağmen 7 ayda tahliye edildi’ diye böbürlendiler. Sanık Nizamettin Şahin hakkında yargıya intikal etmiş başka bir suç yok ama bazı komşular ‘bizim çocuğumuz da taciz edildi, biz korktuk o yüzden sustuk’ diye belirtmiştir. Mahallede başka çocuklar da taciz edilmiş korkudan kimse şikayet edememiştir. İstismarcı kişilerin bölgedeki nüfusları, varlıklı kişiler olmaları, istismara uğrayan çocukların yoksul ailelerden gelmesi ve aşiret içi dengeler bu tür olayların gün yüzüne çıkamamasına yol açmaktadır. Tanıkların, sanık tarafından baskı altına alındıkları ortaya kesin olarak konuldu. Çok fazla sayıda Ağrı ilinin önemli şahsiyetleri araya sokulmaya çalışıldı, aracılar ailenin evine gelerek para tekliflerinde bulundular. Ancak biz adaletin tecelli edeceğine inanıyoruz” ifadelerini kullandı. Kübra KöklüTRT payıSMA’lılaraödensinönerisine Bakan Koca'dan "Tedavilerini yapabilecek güçteyiz" yanıtı
TRT payı SMA’lılara ödensin önerisine Bakan Koca'dan "Tedavilerini yapabilecek güçteyiz" yanıtı Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, CHP Ordu Milletvekili Mustafa Adıgüzel’in, “TRT payı SMA hastaları için kullanılsın” önerisine, “Ülkemiz her şart altında vatandaşının tedavisini yapabilecek güçtedir” karşılığını verdi. CHP’li Adıgüzel, SMA hastalarının sorunlarını Meclis gündemine taşıyarak Koca’nın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na soru önergesi vermişti. Adıgüzel, önergesinde, “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile ortaklaşa bir protokol düzenleyerek, elektrik faturalarına eklenerek vatandaştan toplanan TRT payını SMA hastaları için bir yardım fonuna dönüştürme girişiminiz olacak mıdır” sorusunu yöneltti.GENEL GEÇER YANITÖnergeyi yanıtlayan Koca, “SMA hastası çocuklarımız için güncel ve işe yaradığı tespit edilen tüm tedaviler SMA Bilim Kurulumuzun önerisi ile uygulanmaktadır. Ülkemiz her şart altında vatandaşının tedavisini yapabilecek güçtedir. Devletimiz bilimsel olarak etkinliği kabul edilen her tedaviyi bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da ücretsiz olarak vatandaşlarımıza sunmaya devam edecektir” dedi. Sarp SağkalALES’te en yüksek puanıalanöğrencilere en düşük puan verildi
ALES’te en yüksek puanı alan öğrencilere en düşük puan verildi Gaziantep Üniversitesi’nde yüksek lisans mülakat sınavında, 12 öğrenciye 90 puan, 8 öğrenciye 95 puan verildi. Öğrencilerin listesinin önceden hazırlandığı iddia edildi. Gaziantep Üniversitesi’nde Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı’nda (ALES) en yüksek puanı alan öğrencilere mülakatta en düşük puan verildi. Şahinbey Belediyesi CHP’li meclis üyesi Hasan Şencan, rektör Arif Özaydın’a seslenerek “Bu mağdur edilen gençlerin umudunu, emeğini, geleceğini çalarak büyük kötülük yapıyorsunuz” dedi. Alınacak öğrenci listesinin önceden hazırlandığı ileri sürüldü.Gaziantep Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, İnşaat Mühendisliği Mekanik Anabilim Dalı’nın bahar dönemi yüksek lisans mülakatları 25 Ocak tarihinde “Zoom” uygulaması üzerinden online olarak yapıldı. Sonuçlar 29 Ocak’ta açıklandı, buna göre asil olarak yerleşen 12 öğrenciye mülakatta 90 puan verildi. Mülakata katılan 6 öğrenciye 10 puan, 2 öğrenciye de 5 puan verildi.‘LİSTELER HAZIRDI’ İDDİASIBölümdeki akademisyenlerin, mülakattan önce yüksek lisansa hak kazanacak öğrencilerin listesini hazırladığı iddia edildi. Yüksek lisans için mülakata katılanlar arasında 88.4433 puanla en yüksek ALES puanına sahip olan Alperen Kaçmaz’a 5 puan verilmesi dikkat çekti. Yedekte yer alan Kaçmaz, yüksek lisans yapmaya hak kazanamadı.Cumhuriyet’e konuşan Alperen Kaçmaz, asil listeye yerleşen tüm öğrencilere 90 puan verildiğine dikkat çekerek “Nasıl olur da 12 öğrenci aynı puanı alabilir? Hepsi mi aynı cevabı verdi?” dedi. Geçen dönem mülakatın olmadığını, sadece ALES ve okul puanıyla yerleştirme yapıldığını anımsatan Kaçmaz, bu dönem için mülakatın getirildiğine işaret etti. Hidrolik anabilim dalı yüksek lisans mülakat sonuçlarına göre ise ikinci en yüksek ALES puanını alan bir öğrenciye 2 puan verildi. Aynı mülakat sonuçlarına göre 8 öğrenciye 95, 9 öğrenciye 20 puan verildi.Şahinbey Belediyesi’nin CHP’li meclis üyesi Hasan Şencan, üniversitenin rektörü Prof. Arif Özaydın’ı istifaya çağırdı. Şencan, “Bilim yuvaları iktidar hamasetliği yapılacak yerler değildir. Ahlak çok önemlidir” dedi. Çağatan AkyolCumhurbaşkanıErdoğan ve MHP lideri Bahçeli görüşmesinin perde arkasınetleşiyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP lideri Bahçeli görüşmesinin perde arkası netleşiyor Bahçeli’nin HDP’ye yönelik adım atılması “ısrarına” Erdoğan’ın olumlu yanıt verdiği ifade ediliyor. HDP ve CHP’nin Hazine yardımlarından mahrum bırakılması üzerinde çalışılıyor. Cumhur İttifakı, Siyasi Partiler Yasası (SPY) ve seçim yasalarında yapılacak düzenlemelerle 2023’te, “HDP’siz siyasetin işaret fişeğini” attı. SPY’ye eklenecek bir madde ile “siyasi partilerin bundan sonra Hazine yardımı almalarına yönelik hüküm” zorlaştırılacak. “Terörle iltisaklı partilere Hazine yardımı yapılamaz” ibaresinin düzenlemeye eklenmesiyle 2023’e giden süreçte “önce HDP’nin, sonra da dolaylı olarak CHP’nin etkileneceği” ileri sürülüyor. Yasadaki yeni düzenlemenin “iki parti tarafından hazırlanacak yeni anayasada da güvence altına alınacağına” işaret edilirken siyasilere yönelik yeni yasakların gündeme gelmesine de “olası” gözüyle bakılıyor.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüşmesine ilişkin yaptığı açıklamada, “SPY ve seçim yasalarını da ele aldığını” açıklamıştı. Edinilen bilgiye göre iki liderin görüşmesinde, daha önce Bahçeli’nin HDP’ye yönelik “kapatılmalı” çağrısı gündeme geldi. Bahçeli’nin, “MHP’nin taviz vermeyeceğini ve yasal olarak HDP için bir adım atılması yönündeki beklentisini” dile getirdiği, Erdoğan’ın da Bahçeli’nin bu talebine “olumlu yaklaştığı” kaydediliyor. İki liderin gündeminde olan SPY’ye ilişkin çalışmalarda ise 2023’e giden süreçte “HDP’siz siyasetin temel taşlarının döşeneceği” belirtiliyor. Yapılacak düzenleme ile “Terör örgütüne örtülü ya da dolaylı destek veren, terör örgüt üyeleriyle iltisaklı olan partilere Hazine yardımı yapılmaz” şeklindeki bir hükmün getirileceği planlanıyor. Bu hükmün doğrudan “HDP’nin alacağı Hazine yardımına etki edeceği” ileri sürülüyor.Erdoğan, Boğaziçi Üniversitesi’nde öğrencilerin başlattığı eyleme destek veren CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu hakkında “Kendisi DHKP-C militanıdır. Bunlar öğrenci değil. Yaptıkları nedir?” demişti. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da Erdoğan’ın açıklamalarına destek vermişti. İktidar kanadı, “CHP’li bazı milletvekillerinin de daha önce terör örgütü üyelerinin cenazelerine katıldığını ve paylaşımlarda bulunduğunu” öne sürmüştü. Bu durumun “terör örgütlerine dolaylı destek kapsamına girebileceğine” işaret ediliyor. Böylece CHP’nin de Hazine yardımlarından mahrum bırakılacağı belirtiliyor.‘SİYASİ YASAKLAR’ GENİŞLEYEBİLİRCumhur İttifakı, mevcut SPY’de, “bir siyasi partinin bir sınıf ve zümre diktatörlüğüne ve bu tür diktatörlüğü savunmayı ve yerleştirmeyi amaçlaması ve suç işlenmesini teşvik etmesi halinin Anayasa Mahkemesi tarafından tespit edilmesi halinde, o parti hakkında kapatma davası açılabileceği” hükmünün varlığına da işaret ederek bu maddede “kapsamlı bir düzenleme yapılması gerektiğini” ifade ediyor. Yapılacak düzenlemede ise “siyasi partilere olduğu gibi siyasi parti üyelerine de yeniden siyaset yasağının gelebileceği” kaydediliyor. Bir milletvekiline getirilebilecek herhangi bir siyasi yasak karşısında, “o milletvekilinin yeniden partisince aday gösterilemeyeceğine” de dikkat çekiliyor. Cumhur İttifakı, bu yasal düzenlemelerin 2023’e giden süreçte ittifakları da etkileyebileceğini düşünüyor. Buna göre parti kapatmaları ve Hazine yardımları ile ilgili düzenlemeler doğrultusunda, “CHP’nin HDP ile yan yana getirilebileceği, merkez sağ blokta yer alan İYİ Parti, Demokrat Parti, Saadet Partisi gibi partilerin de CHP’nin içinde yer alan Millet İttifakı blokunda yer almak istemeyeceği, ittifakta yer almaları durumunda parti tabanlarını kaybedeceği” belirtiliyor. Selda GüneysuBilal Erdoğan’ın arkadaşının talebiyle erişim engeli haberimize de erişim engeli geldi
Bilal Erdoğan’ın arkadaşının talebiyle erişim engeli haberimize de erişim engeli geldi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğullarının arkadaşı Başcı’nın, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nden aldığı ihalelere ilişkin haberimize erişim engeli getirildiğini duyuran haber ile ihalenin ayrıntılarını anlatan haberimize de erişim engeli getirildi. Başvuruları Başcı yaptı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğulları Burak ve Bilal Erdoğan’ın arkadaşı Fatih Başcı’nın, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nden aldığı ihalelere ilişkin haberimize erişim engeli getirildiğini duyuran haberimiz ile ihalenin ayrıntılarını anlatan haberimize de erişim engeli getirildi. Başvuruları Başcı yaptı.Milli Saraylar’ın kamera güvenlik sistemi ihalesinin de aralarında olduğu birçok devlet ihalesini kazanan Fatih Başcı’nın sahibi olduğu İstanbul merkezli ERB Yapı Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nden çok sayıda ihale aldığını ortaya çıkaran haberimiz gazetemizin manşetinden 31 Ocak’ta yayımlanmıştı. Başcı’nın belediyeden toplamı 26 milyon 442 bin 247 lirayı bulan 5 ihaleyi anlatan haberimize erişim engeli gelmişti.Bakırköy 5. Sulh Ceza Hâkimliği erişim engeli kararında “Genel ilkeler bağlamında somut olay değerlendirildiğinde, bahse konu yayınların başvuranın kişilik haklarına saldırı niteliği taşıdığı, basın özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceği, eleştiri sınırları dışında kaldığı, bu haliyle 5651 Sayılı Kanun’un 9. maddesinde belirtilen yasal şartların oluştuğu sonucuna varılmış olup, talebin kabulü ile karar verilmiştir” ifadelerini kullanmıştı. Ayrıca Başcı’nın aldığı söz konusu ihalenin ayrıntılarını da duyurmuştuk. Belediye aynı ihaleyi 19 Ekim 2020 tarihinde de yapmış ancak Başçı’nın şirketinin bu ihaleye verdiği teklif tutarı sınır değerin altında kalmıştı. İhale iptal edilmişti. İkinci kez yapılan ihaleyi Başcı’nın şirketi kazanmıştı. Başcı’nın başvurusu üzerine Bakırköy 3. Sulh Ceza Hâkimliği tarafından erişim engeli getirildiğini duyuran haberimiz ile ihalenin ayrıntılarını anlatan haberimize de “kişilik haklarına doğrudan saldırı” iddiasıyla erişim engeli getirildi. cumhuriyet.com.trBir haberimize daha erişim engeli getirildi
Bir haberimize daha erişim engeli getirildi 15 Temmuz Hakkaniyet Ocakları Genel Başkanı Ufuk Yegin'in Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İsrafil Kışla ile Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ı eleştirirdiği gerekçesiyle ifadeye çağrılması haberimize de erişim engeli getirildi. 15 Temmuz Hakkaniyet Ocakları Genel Başkanı Ufuk Yegin, Türkiye Şehit Yakınları ve Gaziler Dayanışma Vakfı’nın mütevelli heyeti üyeleri arasında yer alan Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Nurettin Nebati, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İsrafil Kışla ile Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ı eleştirirdiği gerekçesiyle ifadeye çağrıldı. Gazetemizin buna ilişkin 23 Ocak’taki haberine “kişilik hakları ihlali” gerekçesiyle Artvin Sulh Ceza Hâkimliği’nin 4 Şubat’taki kararı ile erişim engeli getirildi. Ufuk Yegin, erişim yasağının “şaşırtıcı ve ilginç olduğunu” belirterek “Konuşmanın içeriğindeki her şeyi belgeleriyle ispat ettim, savcının önüne koydum. Soruşturmanın ilerleyeceğini düşünmüyorum. Bazı güçler, anladığım kadarıyla ‘Buna yasak koyalım da yayımlanmasın’ diye çözüm düşünmüşler. Üzüntü verici. Bazılarının tövbesi muteber, ‘Tövbe ettim geçmişimi sildim’, ancak bazılarının muteber değil gibi bir anlayış ortaya çıkıyor” dedi. Sefa UyarGaziantepŞehitkamil Belediyesi’nden eski AKP’li yöneticiye bir ihale daha
Gaziantep Şehitkamil Belediyesi’nden eski AKP’li yöneticiye bir ihale daha Gaziantep'te kiraladığı milyonlarca liralık araçlarla gündeme gelen AKP’li Şehitkamil Belediyesi, tartışmalı bir ihale daha yaptı. Belediye, daha önce 9 milyon liraya araç kiraladığı AKP’li Turgut Kaygun’un şirketinden bu kez 58 milyon liraya araç satın aldı. Gaziantep’in 760 bin nüfuslu Şehitkamil ilçesinde on milyonlarca liraya kiraladığı araçlarla gündeme gelen AKP’li belediye tartışma yaratacak bir ihaleye daha imza attı. Belediye bu kez araç satın alma ihalesi açtı. İhaleyi 58 milyon 885 bin lira bedelle Güney Atık ve Yeşil Alan Yönetimi şirketi kazandı. Belediye aynı şirketten temizlik ve park hizmetlerinde kullanılmak üzere araç ve iş makinaları kiralamıştı. Şirketin ortakları arasında eski AKP Şehitkamil İlçe Başkan Yardımcısı Turgut Kaygun yer alıyor.Şehitkamil Belediyesi Destek Hizmetler Müdürlüğü 17 Aralık 2019 tarihinde temizlik ve park bakım hizmetlerinde kullanılmak üzere doğal afetler ve salgın hastalıklar durumunda kullanılan 21b maddesine göre 3 ay süreyle araç ve iş makinesi kiralama ihalesi yapmıştı. İhaleye tek teklif veren Güney Atık ve Yeşil Alan Yönetimi İnşaat Ticaret Anonim Limited Şirketi 8 milyon 625 bin bedelle kazanmıştı. Şehitkamil Belediyesi bu kez de 9 Kasım 2020 tarihinde araç alım işi ihalesi açtı. İhalenin yaklaşık maliyeti 60 milyon 21 bin lira olarak belirlendi. 4 şirketin doküman satın aldığı ihaleye 2 şirket teklif verdi. Bu ihaleyi de 58 milyon 885 bin lira bedelle Güney Atık ve Yeşil Alan Yönetimi İnşaat Sanayi Ticaret Limited şirketi kazandı. Şirket ile belediye arasında 7 Aralık 2020 tarihinde sözleşme imzalandı. Araçların 1 Ocak - 15 Ocak arasında teslim edildiği belirtildi. Hazal Ocak