Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajansı - Haberler

Thursday, 03.20.2025, 03:16 AM (GMT)

News - Haberler

İzmir'de barajlarda son durum

Türkçe Haberler En Son Başlıklar İzmir'de barajlarda son durum İzmir'de, pazartesi gecesi başlayan ve ertesi gün de aralıklarla etkisini sürdüren sağanak yağmur, bir günde barajları doldurdu. Ürkmez Barajı tamamen dolarken, Tahtalı, Balçova, Güzelhisar ile Alaçatı Kutlu Aktaş barajlarının su seviyesi büyük oranda arttı. Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, İzmir'de sele neden olan yağmurun, son 100 yılda en çok yağış aldığımız ilk 5 yıldan biri olduğunu söyledi. İzmir'de pazartesi gecesi başlayan sağanak yağış, hayatı olumsuz etkiledi. Yoğun yağış ile kentin birçok noktasında dere ve logarlar taştı, cadde ve sokaklar dereye döndü. Yağışta, birçok ev ve iş yerini su basarken, çok sayıda araç da sular altında kaldı. Geçen yılki yağışın yüzde 18'i bir günde düştü. Gün içinde metrekareye 126 kilogram yağışın düştüğü İzmir'de, barajlardaki doluluk oranları da 36 saat sonrasında arttı. İzmir'in içme suyunun büyük bir kısmını sağlayan Tahtalı Barajı'nda su seviyesi bir gün içinde yüzde 46,18'den 53,19'a, Balçova Barajı'nın su seviyesi yüzde 70,86'dan 82,68'e, Güzelhisar Barajı'nın su seviyesi yüzde 64,89'dan 74,13'e, Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı'nın seu seviyesi ise yüzde 55,54'ten 69,32'ye çıktı. Son dönemde barajlarda düşen doluluk oranlarına can suyu olan bu son yağışı yorumlayan Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, "Bu yağmur yağışı son 100 yılda en çok yağış aldığımız ilk 5 yıla girer" dedi.'KÜRESEL ISINMA DÖNEMLERİNDE EKSTREM OLAYLAR ARTAR'İzmir'in daha önce yaşadığı sel felaketlerinden örnekler veren Prof. Dr. Yaşar, "İzmir'in yaşadığı en büyük sel felaketi 1930 yılındadır. O yıl, 24- 25 ve 26 Ekim'de 3 gün boyunca durmaksızın yağmur yağmış ve yarım tonluk blokları dahi sürükleyip, yolun ortasına bırakmıştır. 1995'te de çok büyük bir sel oldu. O dönem bir günde metrekareye 110 kilogram yağdı. 2006 yılında ise bir günde metrekareye 144 kilogram yağmur düştü. İzmir rekoru budur. Küresel ısınma çok yağış demektir. Küresel ısınma küresel kuraklık getirmez. Küresel ısınma dönemlerinde ekstrem olaylar artar. Hortumlar, kasırgalar artar. Biz her zaman için ya küresel ısınmada ya da küresel soğumada olacağız. Dünyada hiçbir şey alıp başını gidemez. Müthiş bir sistem var. Isıtıcı gazlar kadar soğutucu gazlar da var" diye konuştu.'KANALİZASYONDAN AYRILAN YAĞMUR SULARI BARAJLARDA TOPLANMALI'Mega kentlere mega projelerin yakışacağını söyleyen Prof. Dr. Yaşar, logar kapakları altında biriken yağmur sularının barajlara aktarılması gerektiğini belirtip, "Yağmur suları borularla gitmiyor. Devasa kanallar açmamız lazım. Bu sistemler çok pahalı ama her geçen gün bu daha pahalı gelecek bize. Önünde sonunda yapılması lazım. Alsancak, Bayraklı, Karşıyaka'dan alınan yağmur sularının Çiğli Arıtma Tesisi'ne kadar götürülmesi gerekir. Yurt dışında bu borularda kamyonlar gezer, bizdeki 2,5 metrelik borular artık yetersiz geliyor. Kanalizasyonla yağmur suları 2- 3 yıldır da ayrılıyor. Ama yağmur sularının denize değil, barajlara basılması lazım. Geçen günkü yağışta Balçova ve Ürkmez barajları bir anda doldu. O barajlar Tahtalı'nın 20'de biri kadar ama bir anda doldu. Biz bu küçük barajları Tahtalı'ya çevirebilirsek, çok büyük bir kazanç elde etmiş olacağız. Bir an önce belediye bunun planını yapmalı. Deniz suyunu arıtma planları yapıyorlar. Deniz suyu arıtmak pahalıdır ve doğal su değildir. Yağmur doğanın anne sütüdür, dünyanın en güzel sütüdür, içinde her türlü besin olur. Arıtmaya da gerek kalmaz. Yağmur ve kanalizasyon sularını ayırdıktan sonra doğrudan baraja basılacak. Bu, deniz suyundan arıtılacak sudan 10 kat daha ucuz. Çok da kalitelidir, deniz suyu içilmez. Deniz suyu tarımda kullanılır. Son yağışlar bir örnek oldu. Yağmur sularını barajlara gönderebilirsek, kuraklıktan korkmamıza gerek kalmaz. 2022, 2023 ve 2024'te son bin yılın en kurak dönemini bekliyoruz. Yağmur yüzde 40 eksik yağacak. Geçen sene yüzde 15 eksik yağdı ve bir anda dağıldık. Gelin yağmur sularını barajlara aktaralım ve bu dertten kurtulalım" diye konuştu. cumhuriyet.com.tr

Dünyanın gözüBoğaziçi'nde: Protestolar büyüyor, gençler karşıçıkıyor

Dünyanın gözü Boğaziçi'nde: Protestolar büyüyor, gençler karşı çıkıyor İngiliz Guardian gazetesinde yer alan bir analizde, 2013 yılındaki Gezi Parkı olaylarından bu yana gerçekleşen en kapsamlı protesto dalgası olarak tarif edilen Boğaziçi olaylarında, büyük çoğunluğu öğrenci olan yüzlerce kişinin tutuklandığı belirtildi. Boğaziçi Ünversitesi'nden Siyaset Bilimi dördüncü sınıf öğrencisi bir genç Guardian'a demecinde, "Şu anda çok öfkeliyiz. Bu sadece Boğaziçili öğrenciler ile sınırlı değil, Türkiye'nin her tarafındaki öğrenciler ve gençler duruma tepkili. Devlet bize polisi kullanarak şiddetli bir şekilde saldırdı. Üniversitemizin nasıl yönetilmesi gerektiğini söylediğimizde bizi farklı etiketlerle karalamaya çalışıyorlar. Türkiye'de ekonomik kriz var ve bu sebeple hükümet oy kaybettiğinin farkında. Amaçları insanları ayrıştırmak" dedi."Z KUŞAĞI, ERDOĞAN'IN GELECEK VİZYONUNU REDDEDİYOR"Guardian'da yer alan analize göre, eski kuşaklar yol ve hastane inşa projeleri için Erdoğan'a minnettar olsa da, Z Kuşağına mensup Türkler son yıllarda siyasi istikrarsızlık ve ekonomik çalkantılarla tanımlanan AKP iktidarı dışında bir hükümet görmedi. Bu durum ise Erdoğan iktidarının karşı karşıya olduğu yeni bir sınavı anlamına geliyor.Analize göre, "Erdoğan'ın 'dindar ve kindar nesil' şeklinde tanımlayarak yetiştirmeye çabaladığı işsiz ve giderek dinden uzaklaşan gençler, Erdoğan'ın Türkiye'nin geleceğine dair vizyonunu reddediyor."2023'TE 5 MİLYON 'YENİ GENÇ' OY KULLANACAKAnalize göre 1990'ların ortaları ile 2010'ların başları arasında doğanlar, Türkiye'deki 82 milyonluk nüfusun %39'unu oluşturuyor ve bu oran 2023 yılında yapılması planlanan bir sonraki genel seçimlerde oy kullanacak olan yaklaşık 5 milyon yeni seçmeni kapsıyor. AKP'nin oy sayısı azalmaya devam ederken bu demografik değişimin siyasi sonuca büyük bir etkisinin olabileceği konuşuluyor.Guardian'a konuşan İstanbul Ekonomi Araştırmaları Genel Müdürü Can Selçuki'ye göre, "Türkiye'deki genç işsizlik oranı şaşırtıcı bir şekilde %29 ve son araştırmalarımız yeni mezun işsizlik oranının %37.9 olduğunu gösteriyor. Bu durum oranın daha da yükselebileceği izlenimini uyandırıyor.""TÜRKİYE ARTIK MERİTOKRASİ İLE YÖNETİLMİYOR"Selçuki'ye göre, "İki şey göze çarpıyor: Bu gençler oldukça bağımsız, düşüncelerini kolay ifade edebilen ve ne istediklerini bilen insanlar. Gezi Parkı olaylarında böyle değildi. İnsanlar çok çalışmaktan ve artık bu şekilde devam edememekten şikayetçi, çünkü Türkiye artık meritokrasi sistemi ile yönetilmiyor." cumhuriyet.com.tr

Dünyanın gözüBoğaziçi'nde: Protestolar büyüyor, gençler Erdoğan'a kazan kaldırıyor

Dünyanın gözü Boğaziçi'nde: Protestolar büyüyor, gençler Erdoğan'a kazan kaldırıyor İngiliz Guardian gazetesinde yer alan bir analizde, 2013 yılındaki Gezi Parkı olaylarından bu yana gerçekleşen en kapsamlı protesto dalgası olarak tarif edilen Boğaziçi olaylarında, büyük çoğunluğu öğrenci olan yüzlerce kişinin tutuklandığı belirtildi. Boğaziçi Ünversitesi'nden Siyaset Bilimi dördüncü sınıf öğrencisi bir genç Guardian'a demecinde, "Şu anda çok öfkeliyiz. Bu sadece Boğaziçili öğrenciler ile sınırlı değil, Türkiye'nin her tarafındaki öğrenciler ve gençler duruma tepkili. Devlet bize polisi kullanarak şiddetli bir şekilde saldırdı. Üniversitemizin nasıl yönetilmesi gerektiğini söylediğimizde bizi farklı etiketlerle karalamaya çalışıyorlar. Türkiye'de ekonomik kriz var ve bu sebeple hükümet oy kaybettiğinin farkında. Amaçları insanları ayrıştırmak" dedi."Z KUŞAĞI, ERDOĞAN'IN GELECEK VİZYONUNU REDDEDİYOR"Guardian'da yer alan analize göre, eski kuşaklar yol ve hastane inşa projeleri için Erdoğan'a minnettar olsa da, Z Kuşağına mensup Türkler son yıllarda siyasi istikrarsızlık ve ekonomik çalkantılarla tanımlanan AKP iktidarı dışında bir hükümet görmedi. Bu durum ise Erdoğan iktidarının karşı karşıya olduğu yeni bir sınavı anlamına geliyor.Analize göre, "Erdoğan'ın 'dindar ve kindar nesil' şeklinde tanımlayarak yetiştirmeye çabaladığı işsiz ve giderek dinden uzaklaşan gençler, Erdoğan'ın Türkiye'nin geleceğine dair vizyonunu reddediyor."2023'TE 5 MİLYON 'YENİ GENÇ' OY KULLANACAKAnalize göre 1990'ların ortaları ile 2010'ların başları arasında doğanlar, Türkiye'deki 82 milyonluk nüfusun %39'unu oluşturuyor ve bu oran 2023 yılında yapılması planlanan bir sonraki genel seçimlerde oy kullanacak olan yaklaşık 5 milyon yeni seçmeni kapsıyor. AKP'nin oy sayısı azalmaya devam ederken bu demografik değişimin siyasi sonuca büyük bir etkisinin olabileceği konuşuluyor.Guardian'a konuşan İstanbul Ekonomi Araştırmaları Genel Müdürü Can Selçuki'ye göre, "Türkiye'deki genç işsizlik oranı şaşırtıcı bir şekilde %29 ve son araştırmalarımız yeni mezun işsizlik oranının %37.9 olduğunu gösteriyor. Bu durum oranın daha da yükselebileceği izlenimini uyandırıyor.""TÜRKİYE ARTIK MERİTOKRASİ İLE YÖNETİLMİYOR"Selçuki'ye göre, "İki şey göze çarpıyor: Bu gençler oldukça bağımsız, düşüncelerini kolay ifade edebilen ve ne istediklerini bilen insanlar. Gezi Parkı olaylarında böyle değildi. İnsanlar çok çalışmaktan ve artık bu şekilde devam edememekten şikayetçi, çünkü Türkiye artık meritokrasi sistemi ile yönetilmiyor." cumhuriyet.com.tr

Altının gram fiyatı6 ayın en düşüğünde

Altının gram fiyatı 6 ayın en düşüğünde Altının gram fiyatı, 418,2 lira ile 27 Temmuz 2020'den bu yana gördüğü en düşük seviyeye geriledi. Çeyrek altın 687 lira, Cumhuriyet altını 2.808 liradan satılıyor. /Archive/2021/2/4/130756662-altin.jpgDün dolar kuru ve altının ons fiyatındaki gerilemeye paralel değer kaybeden gram altın, günü bir önceki kapanışın yüzde 0,6 altında 422,2 liradan tamamladı.Gram altın, yeni güne de değer kaybıyla başlamasının ardından 27 Temmuz 2020'den bu yana en düşük seviyesi olan 418,2 lirayı gördü ve saat 11.20 itibarıyla önceki kapanışın yüzde 0,8 altında 418,7 lirada dengelendi. Aynı dakikalarda çeyrek altın 687 lira, Cumhuriyet altını da 2.808 liradan satılıyor.Altının ons fiyatı, şu dakikalarda önceki kapanışa göre yüzde 0,5 düşüşle 1.823 dolar seviyesinden alıcı buluyor.Analistler, dolar endeksi ve ABD 10 yıllık tahvil faizlerindeki yükselişlerin etkisiyle altının ons fiyatındaki düşüş eğiliminin üçüncü güne taşındığını bildirdi.Yurt içinde, ekonomi yönetiminin piyasa dostu adımları ve Merkez Bankası'nın sıkı duruşu ile dolar kurundaki düşüşün devam ettiğini vurgulayan analistler, dolar kurunun, yabancı finansal kuruluşların Türk lirası uzun pozisyonlarında hedef gösterdikleri 6,85 seviyesine inilebileceğini, bu durumda altının gram fiyatının düşüş eğilimini sürdürmesinin beklenebileceğini söyledi.Analistler, bugün, yurt içinde haftalık para ve banka istatistikleri ile reel efektif döviz kuru, yurt dışında ise İngiltere Merkez Bankası'nın faiz kararı ve ABD'de fabrika siparişleri başta olmak üzere veri gündeminin takip edileceğini belirterek, teknik açıdan altının ons fiyatında 1.860 doların direnç, 1.800 doların destek konumunda olduğunu kaydetti. AA

Kışolimpiyatlarına boykotçağrısı

Kış olimpiyatlarına boykot çağrısı 180’den fazla insan hakları örgütü, Çin’in insan haklarını ihlallerini protesto etmek için Pekin 2022 Kış Olimpiyatları’nın boykot edilmesi çağrısında bulundu. 180’den fazla insan hakları örgütü, Çin’in insan haklarını ihlallerini protesto etmek için Pekin 2022 Kış Olimpiyatları’nın boykot edilmesi çağrısında bulundu. Başta Tibet, Tayvan ve Hong Kong’daki bölgesel dernekler olmak üzere toplamda 180 insan hakları örgütünün oluşturduğu koalisyon gelecek düzenlenecek Pekin 2022 Kış Olimpiyatları’nın Çin’den alınması için ortak bir bildiri yayınladı. Guardian’da yer alan haberde, çeşitli gruplardan oluşan koalisyon Uluslararası Olimpiyat Komitesi’ni (IOC) göreve çağırırken oyunların boykot edilmesini talep etti. Yayınlanan bildiride, ‘’ IOC, bizleri 2008’de dinlemeyi reddetti ve kış olimpiyatları için Çin’in seçilmesini insan haklarının iyileştirilmesinin bir adımı olarak gördü. Ancak alınan kararın yanlış olduğu ortaya çıktı ve Çin insan hakları konusunda daha büyük ihlallere imza attı. Daha da kötüye giden insan hakları ihlalleri karşısında harekete geçmeyi reddeden IOC’yi hâlâ aynı konumda görüyoruz. ‘’ ifadeleri kullanıldı. İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün (HRW) Çin Direktörü Sophie Richardson yaptığı açıklamada şunları söyledi, ‘’ IOC, Çinli yetkililerin keyfi olarak Uyguları ve diğer Müslümanları tutukladığını, devlet gözetimini genişlettiğini ve çok sayıda muhalifi susturduğunu biliyor. ‘’ cumhuriyet.com.tr

Dilipak'tan dikkatçeken 'Melih Bulu' yorumu

Dilipak'tan dikkat çeken 'Melih Bulu' yorumu Hükümete yakınlığıyla bilinen Yeni Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak, AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü'ne Prof. Dr. Melih Bulu'nun atanmasına yönelik dikkat çeken yorumda bulundu. Dilipak, atama şeklinin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini belirterek, "Bu yöntem birçok kurumda, parti teşkilatlarında ciddi sıkıntılara yol açan bir durum" dedi. AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın AKP'de uzun yıllar siyaset yapmış olan Melih Bulu'yu Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atamasına yönelik tepkiler sürüyor. Hükümete yakınlığıyla bilinen Yeni Akit gazetesi yazarı Abdurrahman Dilipak da Melih Bulu'nun Boğaziçi'ne atanmasına yönelik olarak dikkat çeken yorumda bulundu. Dilipak, "Bu atama şeklini de yeniden gözden geçirmek gerek. Bu yöntem birçok kurumda, parti teşkilatlarında ciddi sıkıntılara yol açan bir durum" dedi. Dilipak yazısında, "Bugün AK Parti bu derin çelişkinin içtimai ve siyasi sonuçlarını yaşıyor. Bu gençler bir günde ortaya çıkmadı. Bu uyarılar hep görmezden gelindi. Bugün muhafazakâr görünen bazı çevrelerden bu olaylara destek gelmesi de sürpriz değil.  Dini; kültüre indirgeyerek sulandırıp, ahlakı da kültür ve gelenekle sentezleyip, değerler eğitimine dönüştürünce olacağı buydu" değerlendirmesini yaptı.'ATAMA ŞEKLİNİ GÖZDEN GEÇİRMEK GEREK'Dilipak, "Burada AK Partililerin 'Biz nerede yanlış yaptık?' sorusunu sorması gerek. Bu atama şeklini de yeniden gözden geçirmek gerek. Bu yöntem birçok kurumda, parti  teşkilatlarında ciddi sıkıntılara yol açan bir durum. Karşı taraf, eğer bir hak mücadelesi veriyor olsaydı, önceliği Yasama, Yürütme ve Yargıya verirdi. STK’ları, meslek odalarını harekete geçirirdi, hemen sosyal medyada bir kampanya düzenlemek yerine, bir şekilde kitlelere kendini anlatma yolunu seçerdi" görüşünü savundu. 'AK PARTİ SADECE KARŞI TARAFI ELEŞTİREREK BİR YERE VARAMAZ'Dilipak, şu ifadeleri kullandı:"Pekala, TBMM’de grubu olan partileri bir grub ziyaret edebilirdi. TBMM İnsan Hakları Komisyonuna, Meclisteki üniversiteler ile ilgili Milli Eğitim, Gençlik Komisyonlarını ziyaret edebilirlerdi.  Yasaya da yönetmeliğe de karşı çıkabilirsiniz. Ama yönetmelik yasaya ya da hukuka uygun değilse Danıştay’a gidip iptalini isteyebilirlerdi. Uygulamaya ilişkin yürütmenin durdurulmasını talep edebilirlerdi. Kamu yararı yok diye yasada değişiklik talep edebilirlerdi, ilk derece mahkemesi üzerinden konuyu AYM’ye taşıyabilirlerdi. Cumhurbaşkanlığından randevu isteyebilirlerdi. Cumhurbaşkanlığı İnsan Hakları Başkanlığının kapısını çalabilirlerdi. Ombudsmanlığı harekete geçmeye davet edebilirlerdi. Tabii bu kadar acemice bir çıkıştan sonra bütün cinleri başlarına topladılar. Ne kadar muhalif varsa bu olayı kendi lehine kullanmak istiyor. Bunu kendileri istedi..Türkiye’nin en iyi üniversitesinde  bu işler böyle yürütülüyorsa vay halimize.  Bu işin bir hukuk boyutu var, bir pedagojik boyutu var, siyaset bilimi, sosyolojisi, psikolojisi, sosyal siyaset planlaması gibi konularda bu eylemi düzenleyenler sınıfta kaldı. Hem de o kadar tanınmış akademisyen kendilerine danışmanlık yaptığı halde. Ha. Bu olaylar, hepimize ders olsun. AK Parti, kendini özeleştiriye tabi tutmadan, sadece karşı tarafı eleştirerek bir yere varamaz.. " ifadesini kullandı.  cumhuriyet.com.tr

Xiaomi 30 milyon dolarlık yatırımla Türkiye'deüretime başlıyor

Xiaomi 30 milyon dolarlık yatırımla Türkiye'de üretime başlıyor Dünyanın en büyük üçüncü akıllı telefon üreticisi Xiaomi, 30 milyon dolarlık yatırımıyla 2021 yılının ilk çeyreğinde Türkiye'de akıllı telefon üretimine başlayacağını duyurdu. /Archive/2021/2/4/130436945-uretici.jpgXiaomi açıklamasına göre, şirketin İstanbul Avcılar'da açacağı fabrika ile Türkiye, markanın dünyada üretime geçtiği dördüncü ülke olacak.Marka, bu yatırımıyla hem mavi yaka hem beyaz yaka olmak üzere yaklaşık 2 bin kişiye istihdam sağlayacak. Salcomp iş birliği ile hayata geçirilecek fabrika, yıllık 5 milyon adet telefon üretim kapasitesine sahip olacak."TÜRKİYE’DE ÜRETİME BAŞLIYORUZ"Açıklamada görüşlerine yer verilen Xiaomi Türkiye Ülke Müdürü Usher Liu, Xiaomi ailesi olarak 2019 yılında Türkiye'de başlayan yolculuğun kendilerini bu noktalara getirmesinden büyük gurur duyduklarını belirterek, "Bizi ilk günden bu yana kucaklayarak Türkiye'nin bir numaralı akıllı telefon markası yapan ve en sevilen teknoloji markalarından biri olarak benimseyen Türk halkına teşekkür ederiz." ifadesini kullandı.Xiaomi olarak en önemli önceliklerinin bulundukları her bölgede katma değer yaratarak o bölgenin yerel bir parçası haline gelmek olduğunu aktaran Liu, şunları kaydetti:"Bu sebeple Türkiye'nin üretim yapacağımız dördüncü ülke olmasından dolayı çok mutluyuz. Bizim için en değerli pazarlardan biri olan Türkiye'de yatırımlarımıza hız kesmeden devam ederek çalışmalarımızı her zaman bir adım öteye taşımayı arzu ediyoruz. Yaklaşık 14 bin metrekare arazi üzerine kurulu fabrikamızla Türkiye'de üretime başlayacak olmaktan duyduğumuz heyecanı paylaşmak isterim." AA

NASA, Mars projesinde nükleer roket kullanabilir: 'Yolculuk süresi 3 aya inecek'

NASA, Mars projesinde nükleer roket kullanabilir: 'Yolculuk süresi 3 aya inecek' 2035'e kadar Mars'a astronot göndermeyi hedefleyen Amerikan Havacılık ve Uzay Kurumu (NASA), bu yolculukta nükleer roket kullanma seçeneğini değerlendiriyor. CNN'in haberine göre, böylece 225 milyon kilometre uzaklıktaki Kızıl Gezegen'e yapılacak yolculuğun süresi en az yarı yarıya azaltabilecek. 2035'e kadar Mars'a astronot göndermeyi hedefleyen Amerikan Havacılık ve Uzay Kurumu (NASA), bu yolculukta nükleer roket kullanma seçeneğini değerlendiriyor.CNN'in haberine göre, böylece 225 milyon kilometre uzaklıktaki Kızıl Gezegen'e yapılacak yolculuğun süresi en az yarı yarıya azaltabilecek.Mevcut teknolojiyle Mars'a insansız uzay yolculuğu en az 7 ay sürüyor. İnsanlı yolculukta bu süre en az 9 aya çıkıyor.Seattle merkezli Ultra Safe Nuclear Technologies (USNC-Tech) şirketi ise üzerinde çalıştığı, Nükleer Termal Tahrik (NTP) sistemli bir motorla bu sürenin üç aya düşebileceğini savunuyor.'Kimyasal motorlardan iki kat daha güçlü'Şirketin mühendislik biriminin sorumlusu Michael Eades, nükleer yakıtla çalışan roketlerin günümüzde kullanılan kimyasal motorlara kıyasla iki kat daha güçlü ve etkin olduğunu, roketlerin daha hızlı gitmesini ve daha uzun mesafe kat etmesini sağladığını söylüyor.Eades, bu teknolojinin uzay seyahatlerini mümkün kılarken galaktik iş fırsatları yaratacağını da belirtiyor.NASA Uzay Teknolojisi Misyon Birimi Baş Mühendisi Jeff Sheehy de, "Bugün roketlerin çoğu kimyasal motorlarla çalışıyor. Bu motorlarla da Mars'a gidebilirsiniz. Ama uzun zaman alır. Gidiş-geliş en az üç yıl sürer. NASA, Mars'a daha hızlı gitmek, ekibin dış uzayda geçirdiği süreyi asgariye indirmek istiyor" diyor.Yolculuk süresinin kısalmasıyla astronotların uzay radyasyonuna daha az maruz kalacakları belirtiliyor.Uzay radyasyonunun "radyasyon hastalığı", merkezi sinir sistemi sorunları ve dejeneratif hastalıklarla kanser riskini artırabileceği söyleniyor.Sheehy ayrıca, yolculuğun süresinin kısalmasının genel anlamda misyonu daha az riskli hale getireceğine dikkat çekerek "Dışarıda ne kadar çok kalırsanız işlerin yanlış gitme riski de o kadar artar" diye konuşuyor.NASA'nın bu nedenle nükleer yakıtla çalışan bir roket geliştirmek istediği belirtiliyor.NTP sisteminde ısının uranyum yakıtından elde edildiği bir nükleer reaktör kullanıyor. Bu termal enerji, likit iticiyi (genellikle likit hidrojen) ısıtıyor. Isınma sonucu sıvı, gaza dönüşerek itme kuvveti yaratıyor.NTP roketlerinin birim başına itme kuvvetinin kimyasal roketlerininkinin iki katı olduğunu söyleyen Sheehy, "Bu teknolojiyle astronotların iki yıldan az bir sürede Mars'a gidip gelmeleri mümkün olabilir" diyor.'2 bin 426 derecede çalışabilen yakıt'Ancak NTP motoru için nükleer termal motordaki çok yüksek sıcaklıklara dayanabilecek uranyum yakıtı bulmak en büyük zorluklardan biri olarak kabul ediliyor.USNC-Tech ise 2700 Kelvin'e (2426 santigrat derece) kadar sıcaklıkta çalışabilecek bir yakıt geliştirdiğini iddia ediyor.Yakıt, tank zırhlarında kullanılan bir madde olan silisyum karbür içeriyor.Bunun gaz sızdırmayan bir bariyer oluşturarak reaktörden radyoaktif madde sızmasını önleyeceği ve astronotları koruyacağı söyleniyor.USNC-Tech ile birlikte benzer teknolojiler geliştiren bazı şirketlerin de NASA'ya sunum yaptığı belirtiliyor.Sheehy tasarımlarla ilgili bilgi vermemekle birlikte "Bu tasarımlar nükleer motorların Mars yolculuğu için uygun bir seçenek olabileceğini gösteriyor" dedi.Nükleer motorlar güvenli mi?Yolculukların kısa sürmesi, mürettebatı uzay radyasyonuna maruz kalma süresini de düşürecek ancak nükleer reaktörden çıkan radyasyonun uzay aracının içindeki olası etkisi hâlâ endişe kaynağı.Eades, bunun roket tasarımıyla asgariye indirileceğini belirterek, "Mürettebatın bulunduğu kabinle motor arasındaki bölüme yerleştirilen likit iticiler, radyoaktif parçacıkları engelleyerek olağanüstü bir radyasyon kalkanı görevi görüyor" diyor.Sheehy ise mürettebatla reaktör arasındaki mesafenin tampon görevi göreceğine dikkat çekerek herhangi bir NTP tasarımında insanlarla reaktörün roketin iki ucunda konumlandırılacağına dikkat çekiyor.'Roket yörüngede ateşlenecek'Jeff Sheehy, yerdeki insanları korumak için NTP uzay aracının doğrudan Dünya'dan fırlatılmayacağını, kimyasal motorla yörüngeye taşınan nükleer reaktörün buradan ateşlenebileceğini belirtiyor.NASA yetkilisine göre, patlamalar ve termal radyasyon boşlukta ilerlemeyeceği için yörüngedeyken reaktörün vereceği zararın sınırlı kalacağını, bir felaket sonucu parçalanması durumunda bile parçaların on binlerce yıl boyunca Dünya ya da başka bir gezegene düşmeyeceğini vurguluyor.Sheehy'e göre bu süre içinde radyoaktif madde bozularak zararsız hale gelecek. BBC Türkçe

Manisa'da 4 gencinölüm nedeni jandarma raporunda ortaya kondu

Manisa'da 4 gencin ölüm nedeni jandarma raporunda ortaya kondu Manisa'da ölü bulunan 4 gencin ölümüyle ilgili Jandarma Genel Komutanlığı Kriminal Daire Başkanlığı'nın hazırladığı raporda, Ümit Zangal'ın uyuşturucudan öldüğü, Muharrem Zengin (22), Neşet Dalgın (24) ve Serkan Zangal'In (23) av tüfeğiyle sırayla intihar ettikleri yer aldı. AYRINTILAR GELİYOR... cumhuriyet.com.tr

Elon Musk'ın Clubhouse yayınıkullanıcılarıyanlışuygulamaya yöneltti

Elon Musk'ın Clubhouse yayını kullanıcıları yanlış uygulamaya yöneltti Son günlerin konuşulan uygulaması Clubhouse, yalnızca iOS'te bulunuyor ancak bunu bilmeyen Android kullanıcıları, Play Store'daki yanlış Clubhouse uygulamasını indirdi. Yalnızca davetiye ile girilebilen sesli sohbet odaklı sosyal ağ uygulaması Clubhouse, özellikle Elon Musk’ın da sosyal ağa katılmasıyla birlikte ilgi gördü. Özellikle teknoloji ve finans sektöründen isimlerin yoğun bir şekilde ilgi gösterdiği uygulama, şu an için yalnızca iOS platformunda bulunuyor."Proje yönetim aracı" olarak tanımlanabilen ve verimlilik kategorisinde olan  uygulama, henüz Android telefonlarında bulunmuyor. Ancak bu bilgiye sahip olmayan Android kullanıcıları, izim benzerliğinden dolayı başka bir Clubhouse uygulamasını indirdiler. Android’deki Clubhouse uygulamasının CEO’su Elon Musk’ın tweetinden iki saat sonra uygulamayı Play Store’dan geçici olarak kaldırdıklarını söyledi. İnsanların sosyal ağ sanarak kendi uygulamalarını indirdiklerini ve fırsatçılık yapmadıkları halde tepkiyle karşılaştıklarını da ekledi.BENZERİ SIGNAL İÇİN DE OLMUŞTUMusk daha önce de Twitter takipçilerine şifreli mesajlaşma uygulaması Signal'i kullanmalarını önerip takipçilerinin isim benzerliği nedeniyle yanlışlıkla "Signal Advance" isimli başka bir şirkete yatarım yapmasına neden olmuştu.CLUBHOUSE NASIL KULLANILIR?Şimdilik sadece IOS kullanıcılarına özel olan Clubhous'a üye olabilmek için izlenmesi gereken adımlar şöyle:App Store'dan Clubhouse uygulamasını indirin.Kendinize bir kullanıcı adı belirleyin.Gelen SMS mesajıyla hesabınızı onaylayın.Bu adımların ardından Clubhouse kullanıcıyı bekleme listesine alıyor.Eğer rehberinizde uygulamayı kullanan bir kullanıcı varsa davetiye beklediğinizi görüp size davetiye gönderebilir.Hesabınızı onayladıktan sonra uygulama içinde yer alan kategorilerden ilgi alanlarınızı seçip, bu alanlardan katılımcıların yer aldığı sohbet odalarına girebiliyorsunuz. cumhuriyet.com.tr

Elon Musk'ın Clubhose yayınıkullanıcılarıyanlışuygulamaya itti

Elon Musk'ın Clubhose yayını kullanıcıları yanlış uygulamaya itti Son günlerin konuşulan uygulaması Clubhouse, yalnızca iOS'te bulunuyor ancak bunu bilmeyen Android kullanıcıları, Play Store'daki yanlış Clubhouse uygulamasını indirdi. Yalnızca davetiye ile girilebilen sesli sohbet odaklı sosyal ağ uygulaması Clubhouse, özellikle Elon Musk’ın da sosyal ağa katılmasıyla birlikte ilgi gördü. Özellikle teknoloji ve finans sektöründen isimlerin yoğun bir şekilde ilgi gösterdiği uygulama, şu an için yalnızca iOS platformunda bulunuyor."Proje yönetim aracı" olarak tanımlanabilen ve verimlilik kategorisinde olan  uygulama, henüz Android telefonlarında bulunmuyor. Ancak bu bilgiye sahip olmayan Android kullanıcıları, izim benzerliğinden dolayı başka bir Clubhouse uygulamasını indirdiler. Android’deki Clubhouse uygulamasının CEO’su Elon Musk’ın tweetinden iki saat sonra uygulamayı Play Store’dan geçici olarak kaldırdıklarını söyledi. İnsanların sosyal ağ sanarak kendi uygulamalarını indirdiklerini ve fırsatçılık yapmadıkları halde tepkiyle karşılaştıklarını da ekledi.BENZERİ SIGNAL İÇİN DE OLMUŞTUMusk daha önce de Twitter takipçilerine şifreli mesajlaşma uygulaması Signal'i kullanmalarını önerip takipçilerinin isim benzerliği nedeniyle yanlışlıkla "Signal Advance" isimli başka bir şirkete yatarım yapmasına neden olmuştu.CLUBHOUSE NASIL KULLANILIR?Şimdilik sadece IOS kullanıcılarına özel olan Clubhous'a üye olabilmek için izlenmesi gereken adımlar şöyle:App Store'dan Clubhouse uygulamasını indirin.Kendinize bir kullanıcı adı belirleyin.Gelen SMS mesajıyla hesabınızı onaylayın.Bu adımların ardından Clubhouse kullanıcıyı bekleme listesine alıyor.Eğer rehberinizde uygulamayı kullanan bir kullanıcı varsa davetiye beklediğinizi görüp size davetiye gönderebilir.Hesabınızı onayladıktan sonra uygulama içinde yer alan kategorilerden ilgi alanlarınızı seçip, bu alanlardan katılımcıların yer aldığı sohbet odalarına girebiliyorsunuz. cumhuriyet.com.tr

Koronavirüsüençok yayan yaşgrubu açıklandı

Koronavirüsü en çok yayan yaş grubu açıklandı İngiltere'de yapılan ve Science dergisinde yayınlanan çalışmaya göre, Covid-19'u en çok yayan yaş grubu 35 ila 49 yaş arası oldu. Bu bireylerin Covid-19'u yayma oranı 41,1 olarak gerçekleşti. İngiltere'deki Imperial College London tarafından hangi yaş grubunun yeni tip koronavirüsü (Covid-19) daha çok yaydığını öğrenmek amacıyla bir çalışma yapıldı. Çalışma sonucu Science dergisinde yayımlandı. NTV'nin haberine göre, 2020 yılının Şubat ayından Ekim ayına kadar 10 milyonun üzerinde ABD vatandaşı üzerinde yapılan çalışmaya göre, araştırmacılar kişilerin cep telefonu verilerini, gittikleri yerleri ve nerede bulunduklarını inceledi. Bölgelerin analizi sistemiyle tespit edilen veriler daha sonra Covid-19 vakası ve yaşa göre ölüm oranlarıyla karşılaştırdı.EN ÇOK YAYAN 35 İLA 49 YAŞ ARASICovid-19 vakalarının neredeyse 4’te 3’ünün 20 ila 49 yaş arası kişiler tarafından yayıldığının tespit edildiği araştırmaya göre, en çok yayan dar yaş grubu ise 35 ila 49 yaş arası bireyler oldu. Bu bireylerin Covid-19 yayma oranı 41,1 oldu.10 milyon kişi üzerinde yapılan çalışmada, ABD’nin güneyi, güneybatısı ve batısında 20 ila 34 yaş grubunun diğer yaş gruplarından daha fazla Covid-19 yaydığı açıklanırken, diğer bölgelerin hepsinde 35 ila 49 yaş arası bireylerin daha fazla Covid-19 yaydığı belirtildi.VERİLER BİRBİRİNİ TUTUYORİngiltere’deki Imperial College London tarafından yapılan ve Science dergisinde yayınlanan çalışmanın ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri veriyle de uyuştuğu belirtildi.50 Eyaletin tamamında yapılan araştırmaya göre, 2020 yılının Mart ila Ağustos ayları arasında koronavirüsü en çok yayan grubun 20-29 yaş arası bireyler olduğu belirtilirken enfekte olanların ise yaş ortalaması 46’dan 38’e düştü.İngiltere’deki Imperial College London tarafından yapılan araştırma ve CDC verileri incelendiğinde, “Orta yaş grubunun daha çok iş hayatında faaliyet gösterdiği, bu iş faaliyetleri nedeniyle de daha fazla kişiyle temas kurduğu için daha fazla yayıcı olduğu” belirtiliyor.Çalışmanın eş yazarı, Imperial College London'daki Hastalık Epidemiyolojisi Bulaşıcı Departman jeoistatistik alanında doçent olan Dr. Samir Bhatt, “İş hayatı enfeksiyon ve virüsü başkalarına bulaştırma riskini artırıyor. İş hayatı için diğer yaş gruplarından daha fazla hareket ettikleri için ve iş dünyasının devam edebilmesi için bu durum ‘çözülmesi zor’ bir durum olarak karışımıza çıkıyor” dedi.   cumhuriyet.com.tr




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter