Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajansı - Haberler

Wednesday, 03.19.2025, 07:17 PM (GMT)

News - Haberler

İYİParti'den Boğaziçi açıklaması: Soylu'ya tepki

İYİ Parti'den Boğaziçi açıklaması: Soylu'ya tepki İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, Boğaziçi Üniversitesi’ne yönelik protestoları hedef alan Cumhur İttifakı’na tepki gösterdi. Türkkan, “Bu rektörün orada Boğaziçi üniversitesi kifayetsiz olduğunu, intihal yapan bir profesörün Boğaziçi Üniversite rektörü olamayacağını söyleyen öğrencileri terörist olarak vurgulama, Sayın Cumhurbaşkanı. Bu çocuklar terörist değil. Bu çocuklar bizim ve bu çocuklar bizim geleceğimiz” dedi. İYİ Parti’li Türkkan, Boğaziçi Üniversitesi'ne atanan AKP'li Melih Bulu ile birlikte başlayan eylemleri ve AKP'li Cumhurbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "terörist" nitelemesini eleştirdi. Konuya ilişkin şu açıklama yapan Türkkan, "Sayın Cumhurbaşkanı’nın Boğaziçi üniversitesi konusundaki sözlerini duydum. Bu rektörün orada Boğaziçi üniversitesi kifayetsiz olduğunu, intihal yapan bir profesörün Boğaziçi Üniversite rektörü olamayacağını söyleyen öğrencileri terörist olarak vurgulama, Sayın Cumhurbaşkanı. Bu çocuklar terörist değil.  Bu çocuklar bizim ve bu çocuklar bizim geleceğimiz. Gençler hep gözleri ileride, başları da hep yukarıda olacak. Sayın Meral Akşener’in de dediği gibi, Boğaziçi Üniversitesi’nin dövüşten ve kavgadan uzak bir geleneği vardı, Ak Parti iktidarı onu da yerle bir etti” dedi.Buradan Boğaziçili gençlerimize sesleniyorum diyen İYİ Parti'li Türkkan, "Demokratik tepkilerini ortaya koyarken, tuzaklara gelmemeli, haklıyken haksız duruma düşmemeli, farklı hesaplar peşinde olanlara karşı dikkatli olmalılar" şeklinde konuştu.“İNTİHALCİ PROFESÖR İÇİN DEĞER Mİ?”Meli Bulu'nun bir makalede intihal yaptığı vurgusunda bulunan Türkkan, "Şimdi sormak istiyorum: Bir intihalci profesörü rektörlük koltuğuna oturtmak için bu kadar gence zulüm yapmaya değer mi? Devlet aklı, vatandaşının yanında olmayı, gencinin güvendiği dağ olmayı gerektirir. Gelin onlara devletin şefkati ile davranın. Hem siz kazanırsınız, hem gençler, hem de ülke kazanır. Boğaziçi Üniversitesi’ndeki olayların nedenini gölgelemeye çalışmayın. Mesele; kifayetsiz, intihalci kayyum rektördür. O rektör görevi iade etse, o gençlerin ve orada görev yapan öğretim üyelerinin bir sıkıntısı kalmayacak. Gençlere düşmanlık etmekten vazgeçin. Sevin onları" dedi.SOYLU’YA TEPKİSüleyman Soylu'nun bir televizyon programındaki sözlerini de değerlendiren İYİ Parti'li Türkkan, "Ak Parti yeni anayasa öncesi toplumsal tansiyonu yakın zamanda sokağa taşımak istiyor" dedi.Lütfü Türkkan, şunları söyledi:"İçişleri Bakanı Sayın Süleyman Soylu katıldığı bir televizyon programında bazı açıklamalarda bulundu. Boğaziçi tartışması konusunda "Türkiye ayağa kalksa izin vermem” dedi. AK Parti Boğaziçi olaylarının büyümesini, Gezi benzeri toplumsal olaylara dönüşmesini istiyor ve bunun için kışkırtıyor. AK Parti'nin Gezi olaylarında da daha önce kurduğu bu oyuna düşmemek gerekir. Ak Parti yeni anayasa öncesi toplumsal tansiyonu yakın zamanda sokağa taşımak istiyor.Soylu bir laf daha etti, "Rektör seçimleri de demokratik olmak zorunda değil" dedi. Siyasi otorite, üniversite yönetimlerini, toplumdaki diğer güç odaklarını akademik özgürlüklere saygı göstermeye davet etmelidir. Sıhhatli bir yükseköğretim sisteminin üniversitelerin kurumsal özerkliği üzerine inşa edilebilir. İktidarda böyle bir anlayış var mı? İktidarın eğitim ve kültür alanlarındaki başarısızlığının sebebi de buradadır. Hatta Türkiye son on yılda atıf indekslerine giren akademik yayınlarda İran’ın gerisinde kaldı. Akademik gelenekleri ve kurum kültürü teşekkül etmiş köklü üniversitelerimizin sayısı azdır. Bunları göz bebeğimiz gibi korumak, müdahale etmemek, aksine teşvik etmek ve desteklemek gerekir."15 Temmuz’u FETÖ yapmadı" diye ifade etti Soylu. FETÖ yapmadıysa kim yaptı Süleyman Soylu? Yargılanan FETÖ’cüler sizin bu sözlerinizi savunma olarak gösterirlerse ne olacak. Bu söylediği çok tehlikeli bir ifade." İYİ Partili Türkkan açıklamalarını şöyle sürdürdü:“AK PARTİ BÖYLE KONGRE YAPABİLİYORSA, 20-30 KİŞİNİN GİDECEĞİ LOKANTALAR NEDEN KAPALI?”Sayın Cumhurbaşkanı, kongrelerde gördüğü kalabalık için şu ifadeleri kullandı; “Şu anda şu kapalı salonlarda Adana'da, Antalya'da, Bursa'da, Muğla'da bu salgına rağmen tıklım tıklım bu salonları haftanın başında oralarda buluşmayı sağladığınız için çok teşekkür ediyorum.”Ak Parti böyle kongre yapabiliyorsa, 20-30 kişinin gideceği lokantalar neden kapalı? Virüs; pide, kebap, çorba seviyor da bilimin mi haberi yok bundan. Bütün tedbirler korona virüs salgınının yayılımını önlemeye yönelik. Bu tedbirlerden fiili olarak muaf olan sadece AK Parti kongreleri.SOKAĞIN ENFLASYONUBugün açıklanan enflasyon rakamlarına göre; Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) 2021 yılı Ocak ayında bir önceki aya göre yüzde 1,68, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 14,97 arttı.  Ama her zaman söylüyoruz sokağın enflasyonu açıklanandan daha yüksek. Ekonominin kötü olduğuna dair düşüncelerimizi ve kaygılarımızı her zaman dile getiriyoruz. Esnafı, vatandaşı gezdiğimizde yanılmadığımızı çok net biçimde görüyoruz. Tablo vahim.  Esnaf kan ağlıyor. Siz yeni anayasa değişikliği ile gündemi değiştirmeye çalışırken, pandemi nedeniyle 11 aydır işsiz olan 2 çocuk babası Erdem Topuz’un intiharından haberiniz oldu mu? Vatandaş da Türkiye’nin en önemli sorununun ekonomi ve işsizlik olduğunu söylüyor. Geçim sıkıntısı, ekonomik kriz ve işsizlik anketlere de yansıdı. Yapılan son araştırmaya göre, Ocak ayına ilişkin yapılan anket, ekonomiye ilişkin kaygı verici sonuçlar ortaya koydu. Toplumun yüzde 64'ü borçlu olduğunu, yüzde 90'ı da borcunu ödemekte zorlandığını bildirdi.Ankete göre, Türkiye’nin yüzde 25'i şimdilik işe gitmeye devam ediyor, yüzde 16'sı ise pandemiyle beraber işsiz kaldı, yüzde 10’unun ise maaşı düşürüldü, yani ölümü gösterip sıtmaya razı edildiler. 2020 yılında pandemi nedeniyle bozulan ekonomiye bağlı olarak gelir kaybı yaşayan vatandaş, yeni yılda da yapılan zamlardan darbe yedi. 2021 yılının ocak ayında elektrik, doğal gaz, köprü, otoyol ve gıda fiyatlarında yaşanan artış vatandaşları kara kara düşündürüyor. Gıda fiyatlarındaki artışa şeker de katıldı. Doğal gaz iki defa zamlandı, elektrik yüzde 6 arttı. Ocak ayında gıda fiyatları tartışması zirve yaptı, köprü ve otoyollara da büyük zamlar geldi. Vatandaşlar yeni yılın ilk gününe elektriğe gelen yüzde 6 zamla uyandı. Kamuoyunda ‘deprem vergisi' olarak bilinen Özel İletişim Vergisi’ne de zam geldi. Resmi Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile bu oran yüzde 10'a çıkarıldı.Yaşadığımız her depremin ardından hep aynı soru gündeme geliyor. Toplanan Deprem Vergileri ne oldu? Bu paralar nerede? 1999’da geçici olarak alınmaya başlanan, 2002 yılında kalıcı hale getirilen deprem vergilerini aslında hiç unutmadık.  Ve hala aynı soruyu sormaya devam ediyoruz. Bu paraların akıbetini bilen yok. 22 yıldır, cep telefonu, internet, bankacılık işlemleri, Spor Toto, Milli Piyango, uçak biletleri, gümrük ve pasaport işlemleri gibi birçok konuda deprem vergisi ödüyoruz. Bu paralar ile binaların güçlendirilmesi ve tüm Türkiye'de deprem güvenliğinin sağlanması gerekiyordu.Dönemin Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek, yaptığı açıklamada deprem vergilerinin sağlık, eğitim ve duble yollar için harcandığını açıklamış, Merhum Kemal Unakıtan'ın "Bu vergiler zaten deprem nedeniyle getirilmemişti. Öyle olsaydı depremzedeye verilirdi" sözleri de basında yer almıştı. Hatta Sayın Naci Bostancı da Deprem vergileri adı altında bunlar toplanacak ve depreme gönderilecek gibi bir düzenleme söz konusu değil ifadelerini kullanmıştı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, 2020 Şubat ayında başında, 17 yılda toplanan deprem vergilerinin tutarının 147 milyar TL olduğunu açıkladı. "Deprem vergilerini ne yaptınız?" diye sorunca "Okul yaptık, yol yaptık" diyorlar. "Okul, yol yapmak için topladığınız 2 Trilyon Dolar vergiyi ne yaptınız?" Sadece ve sadece 5 müteahhide aktardılar başkada hiçbirşey yapmadılar. Kış mevsiminin ortasında, doğalgaz kullanımının arttığı şu günlerde fiyatlara bir zam daha yapıldı. Otoyol ve köprü geçiş ücretlerine ortalama yaklaşık yüzde 25 oranında zam yapılmıştı. Yap-işlet devret modeli ile yapılan geçiş garantili Avrasya Tüneli’nin geçiş ücretine 1 Şubat itibarıyla büyük zam geldi. Yüzde 26’lık fiyat artışıyla otomobiller için Avrasya Tüneli tek yön geçiş ücreti 46 lira, minibüsler için ise 69 lira oldu. Sayın Cumhurbaşkanı, gıda fiyatlarındaki fahiş artış nedeniyle marketçilere müdahale ederken bir ara da Avrasya tüneline de el atsa keşke.“2021 YILINDA ZAMLARLA GİDECEKLER”Yılbaşında memur ve emeklilere yapılan zamlar diğer zamların çok çok altında kaldı. Memurlara yüzde 7,36, SSK ve BAĞKUR emekli maaşlarına, işçi, esnaf ve çiftçi emeklilerinin maaşlarına da yüzde 8,36 zam yapıldı. Artan hayat pahalılığı Türkiye’nin her yerinde hissediliyor. Artık vatandaş dış güçler, üst akıl masallarına kanmıyor. İktidar da bunun farkında. Her zam İktidarın ve ortağının oylarını aşağıya çekiyor. Kendi sonlarını getiriyorlar. Çünkü tencerenin kaynamadığı, yoksulluk intiharlarının arttığı bir ülkeyi yönetemezsiniz. 2002 yılındaki kriz ortamında zamlarla geldiler. 2021 yılında zamlarla gidecekler. Götüren de tencere olacaktır, tencereyle gidecekler çünkü vatandaşın tenceresi kaynamıyor. KUYRUKLAR ÜLKESİ OLDUKTanzim çadırlarını hepiniz hatırlıyorsunuz. Koskoca Türkiye Cumhuriyeti’ni manava çeviren iktidarın çözüm diye sunduğu rezaletten başka bir şey değildi. Kendi milletini soğan – patates için kuyruklara sokan, 2 kamyon patatese terör örgütü muamelesi çeken bir iktidar vatandaşa yokluktan başka bir şey sunamaz. Pandemi başladığından beri İktidarı defalarca uyardık. Dünya içine kapanıyor, para verseniz de gıda ürünleri ithal edemeyeceksiniz dedik. Nisan ayından itibaren Türkiye temel gıdaya erişim konusunda ciddi sorun yaşayacaktır. Rus buğday çiftçisi İvan’a kazandırana kadar; Mehmet Abi’ye, Hasan Amca’ya kazandırın, yüksek sübvansiyonlar verin, üretimi arttırın dedik.  Patates mümessili Tarım Bakanı ise yağ gibi üste çıkarak, Panik yok, ithalat var dedi. Artık ürün yok, kuyruk var. Ucuz ekmek kuyruğu, Ucuz elma kuyruğu, Ucuz karnabahar kuyruğu, Bedava yumurta kuyruğu. Geldiğimiz noktada yağ kuyrukları artık uzak görünmüyor. Bunu aşmak için tanzim çadırı kadar akıl ve izandan yoksun bir yöntem de bulmuşlar. Buldukları yöntem, 1840 yılından beri var olan PTT’yi markete çevirmek. PTT yağ satacakmış. Türk Telekom da bal satsın. Garip gureba fakr-u zaruret içerisinde, Saray ve avanesinin bir eli yağda, bir eli balda olsun.Banka kumaş mı satar deyip Sümerbank’ı kapattılar, şimdi PTT’ye yağ sattırıyorlar. Ben size bir şey söyleyeyim mi? Bunların Şakülü kaymış. Bugün yağ satan PTT, bu anlayışla yarın mercimek nohutta satar. Çünkü bu iktidar tarımı öylesine bitirme noktasına getirdi ki Türk mutfağının olmazsa olmazlarından mercimek bile ithalata bağlı. 18 yıldır ülkeyi yöneten iktidarın ülkeyi sürüklediği noktada yokluk ve kıtlık artık çok yakın.Rusya buğdayını kendine saklıyor. İhraç edilmesine ağır vergiler getirdi. Kısaca kendi tüccarına satamazsın diyor. Bu gidişle en temel gıda maddeleri bile yakın zaman içinde kara borsaya düşer, fiyatlar yükselir. Ak Parti’den ve diğer ortağından kurtulana kadar o zengin Türk mutfağı en fakir dönemini yaşar.  Çünkü dünyada gıdaya erişim giderek zorlaşıyor. Pandemiyle birlikte gıda, artık bir ticaret unsuru değil, milli güvenlik unsuru haline geldi.Bu sorun ortadayken 83 milyon nüfuslu, özellikle genç nüfusuyla beraber daha çok tüketen bir ülkeyi doyuramazsınız. Tarıma sübvansiyon çözümü Türkiye’de şehirlerdeki istihdam eksikliğine de çözüm olacak. Her tarla bir fabrikadır. Bir fabrikanın üretime geçmesi asgari 4 senedir. Bugün karar verirseniz seneye sizin ürününüz ambarda. Karar vereceksiniz. Ben mazotu ve gübreni sana bu şekilde sübvanse ediyorum, tohumunu veriyorum. Malını da 1’e değil 1.5’e alıyorum. İnsanlar deli gibi köyüne koşar. Türkiye’nin şehirlerde toplumsal bir sorun haline gelen istihdam sorununa da bir çözüm bulunmuş olur. “AK PARTİ VE YANDAŞ MÜTEAHHİTLER”Bu konu, Patates mümessili bir Tarım Bakanı’nın yapacağı bir iş değil. Ciddi anlamda masaya yatırıp yerli ve milli duygularla bu konuda plan yapan bir adam önümüzdeki senelerde tarım sorununu çözer.İktidarın yapması geren tek bir yol var. O da Türk çiftçisine yüksek sübvansiyonlar ve alım garantisi vererek üretimi arttırmak. Ekilmeyen tek bir toprak parçası kalmamalı. Bu bereketli topraklar ithal ürünlere mahkum değil.  Burası zaten bereketin kendisi.Saray, milletini doyurmanın yolunu arayana kadar, yandaşlarını doyurmanın derdinde. Bu iktidar artık ne tarımda ne de başka bir konuda Türkiye’ye çözüm üretemez. Haramın olduğu yerde bereket olmaz. Bu ülkenin kasasına bir el uzandı o yüzden bereketi kaçtı.“YAYLALARI TOKİ ELİYLE TALAN ETMEK”AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın imzasıyla Amasya, Bolu ve Trabzon'da 15 yaylanın statüsü kaldırıldı.  Kararla birlikte yayla alanı olmaktan çıkarılan yerler imara açılabilecek. 2013 yılında bu alanlar orman iken yayla statüsü getirildi. AK Partinin bir sonraki hamlesi, buralarda kentsel dönüşüme giderek, yaylaları TOKİ eliyle talan etmek. Bu da yandaş müteahhitlerin cebini dolduracak. Bu yeşil alanlar bir süredir Körfez ülkelerinin başta Katar olmak üzere ağzını sulandırıyor. Bu noktada İktidar’a şunu söylemek istiyorum; Sizler hakikaten doğaya düşmansınız, insana, ağaca, hayvana, varlığını devam ettirme çabası içindeki her canlıya düşmansınız.  Kendinizi iktidar olana dek nasıl sakladınız? Nasıl anlayamadık biz sizleri?“UYGUR TÜRKÜ GENÇ KIZIMIZI TERÖRİST İLAN ETTİLER”Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener, grup toplantımızda Uygur Türklerine çektirilen bu eza ve cefayı kamuoyunun gündemine taşıyarak, İYİ Parti’nin Çin zulmüne karşı duruşunu ortaya koymuştur. Genel Başkan’ımız tarafından kürsüde, üç yıldır ailesinden haber alamayan, annesine babasına kardeşlerine ulaşamayan bir Uygur Türkü genç kızımız Nursiman Abdurraşid’ı konuşturdu. Piyanoda do sesine bastıktan sonra gelecek sesi beklersiniz bizim de beklediğimiz ses geldi kızımızı hemen terörist ilan ettiler. Kimdi bu do sesi? İktidarın minnacık ortağından geldi, bu kız terörist dediler. Aynı zamanda Dışişleri Bakanı da Çin’in haklarını Türkiye’de savunmak bizim işimiz dedi. Çin’in aleyhine yapılan her türlü yayına engel olmak da bizim işimiz dedi. Bir tarafta yerli ve milli olmakla övüneceksiniz diğer yandan hemen yanı başınızda kardeşlerinizin Müslüman Türklerin yaşadığı Doğu Türkistan’daki zulme sessiz kalacaksınız bu ikisi birarada olmuyor.   TRT kızımız konuşurken sesini kesmişti. Oysaki aynı TRT, terörist başının kırmızı bültenle aranan kardeşi Osman Öcalan ile yapılan röportajı kesintisiz yayınlamıştı. TRT’nin başındaki de ne yerlidir ne milli. Nepotizmin en büyük örneği TRT’nin başındaki arkadaşıdır. Lafa geldi mi en büyük Türk, en has Müslüman sizlersiniz ancak “Müslüman Türküm” dediği için, zulüm gören kardeşlerimizi duymuyor, haklarını savunma konusunda ortaya bir irade dahi koyamıyorsunuz. “BELA GETİRECEK YENİ BİR DÜZENLEMEYE HAZIRLANIYORLAR”Yeni anayasadan ne anlıyorsunuz? Benim torunumuz bunlar galiba denizi tükettiler yeni bir şey uydurmaya çalışıyorlar. Yeni Anayasa konusunda ne yapacaklarını bilmiyoruz ama bildiğimiz bir şey var ellerinde hiçbirşey kalmadı. Yeni anayasa ile toplumu oyalamaya çalışacaklar. 2010’da bir anayasa yaptınız bunu değiştirmeyin dedik, hayır dediler onu yaptılar nitekim 15 Temmuz geldi. 2017’de yeni bir anayasa yaptılar Türkiye’yi tek adam rejimine mahkum ettiler. Şimdi bu yeni anayasadan bekledikleri bir şey var oda şu: tek adam rejimini biraz daha oturtmak. Sistemle ilgili bir problemleri yok. Biz İYİ Parti olarak Türkiye’yi bu ucube sistemden kurtaracak her türlü işbirliğine hazırız dedik. Bunların getirdiği anayasa teklifi sadece ve sadece bu tek adam sistemini güçlendirecek. Darbe anayasa dedikleri bundan daha demokratikti. Başbakanı vardı soru sorabiliyordunuz, Bakanlara gensoru uygulayabiliyordunuz. Kararname çıkarıyor yayla imara açılıyor, kararname çıkarıyor Rektör atanıyor, daha ne istiyor bilmiyorum. Benim bir tek aklıma gelen şu; Türkiye’nin başına daha büyük bir bela getirecek yeni bir düzenlemeye hazırlanıyorlar. Biz buna müsaade etmeyiz. Türkiye’de demokrasiyi daha da karartacak yeni bir düzenlemenin karşısında oluruz. Bu totaliter rejimi gönderene kadar karşısında kalmaya devam edeceğiz.” cumhuriyet.com.tr

Altın Küre adaylarıaçıklandı

Altın Küre adayları açıklandı Hem sinema hem de TV dalında verilen ve sıklıkla Oscar'ın habercisi olarak görülen Altın Küre ödüllerinin adayları açıklandı. Ödül töreni ise 28 Şubat gecesi yapılacak. Ödül sezonunun en heyecan verici gecelerinden biri olan Altın Küre Ödül Töreni bu yıl pandemi yüzünden ertelnemiş ve 28 Şubat'a çekilmişti. Bu yılın adayları ise Los Angeles'da yapılan bir basın açıklamasıyla duyuduruldu. Hollywood Yabancı Basın Ajansı (HFPA) tarafından Sinema ve TV ana kategorilerinde verilen ödüllerini adaylarını sanal ortamda düzenlenen canlı yayında Sarah Jessica Parker ve Taraji P. Henson açıkladı. Bu yılın adayları arasında özellikle Sinema ana kategorisinde üç kadın yönetmenin aday olarak gösterilmesi dikkat çekti. Bu Altın Küre tarihinde bir ilk. İşte ana dallarda bu yılın Altın Küre adayları.../Archive/2021/2/3/173950786-mank.jpgSİNEMAEn İyi Film (Drama)"Mank" (üstte)"Nomadland""Promising Young Woman""The Father""The Trial of the Chicago 7"En İyi Film (Müzikal ya da Komedi)"Borat Subsequent Movie""Hamilton""Music""The Prom""Palm Springs"Yabancı Dilde En İyi Film"Another Round" (Danimarka)"la Llorona" (Guatemala / Fransa)"Minari" (ABD)"La Vita davanti a sé" (İtalya)"Deux" (Fransa / ABD)En İyi Animasyon"Over The Moon""Onward""Soul""The Croodes: A New Age""WolfWalkers"En İyi Yönetmen (Her iki kategoride ortak)Aaron Sorkin ("The Trial of the Chicago 7")Chloé Zhao ("Nomadland")David Fincher ("Mank")Emerald Fennell ("Promising Young Woman")Regina King ("One Night in Miami")En İyi Kadın Oyuncu (Drama)Andra Day ("The United States vs Billie Holiday")Carey Mulligan ("Promising Young Woman")Frances McDormand ("Nomadland")Vanessa Kirby ("Peices of a Woman")Viola Davis ("Ma Rainey's Black Bottom")En İyi Kadın Oyuncu (Müzikal ya da Komedi)Anya Taylor-Joy ("Emma")Kate Hudson ("Music")Maria Bakalova  ("Borat Subsequent Moviefilm")Michelle Pfeiffer ("French Exit")Rosamund Pike ("I Care A Lot")En İyi Erkek Oyuncu (Drama)Anthony Hopkins ("The Father"Chadwick Boseman ("Ma Rainey's Black Bottom")Gary Oldman ("Mank")Riz Ahmed ("Sound of Metal")Tahar Rahim ("The Mauritanian")En İyi Erkek Oyuncu (Müzikal ya da Komedi)Andy samberg ("Palm Springs")Dev Patel ("The Personal History of David Copperfield")James Corden ("The Prom")Lin-Manuel Miranda ("Hamilton")Sacha Baron Cohen ("Borat Subsequent Moviefilm")En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu  (Her iki kategoride ortak)Amanda Seyfried ("Mank")Glenn Close ("Hillbilly Elegy")Helena Zengel ("News of the World")Jodie Foster ("The Mauritanian")Olivia Colman ("The Father")En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu (Her iki kategoride ortak)Bill Murray ("On the Rocks")Daniel Kaluuya ("Judas and the Black Messiah")Jared Leto (The Little Things")Leslie Odom Jr. ("One Night in Miami")Sacha Baron Cohen ("The Trial of the Chicago 7")En İyi Senaryo (Her iki kategoride ortak)Jack Fincher ("Mank")Chloé Zhao ("Nomadland")Emerald Fennell ("Promising Young Woman")Florian Zeller, Christopher Hampton ("The Father")Aaron Sorkin ("The Trial of the Chicago 7")En İyi Müzik(Her iki kategoride ortak)James Norton Howard ("News of the World")Alexander Desplat ("The Midnight Sky")Trent Reznor, Atticus Ross ("Mank")Trent Reznor, Atticus Ross ("Soul")Ludwig Göransson ("Tenet")/Archive/2021/2/3/174059098-crown.jpegTELEVİZYONEn İyi Dizi (Drama)"Lovecraft Country""Ozark""Ratched""The Crown" (üstte)"The Mandalorian"En İyi Dizi (Müzikal ya da Komedi)"Emily in Paris""Schitt's Creek""Ted Lasso""The Flight Attendant""The Great"En İyi Sınırlı Dizi, Antoloji Dizisi ya da TV Filmi"Normal People""The Queen's Gambit""Small Axe""The Undoing""Unortodox"En İyi Kadın Oyuncu (Drama)Emma Corrin ("The Crown")Jodie Comer ("Killing Eve")Laura Linney ("Ozark")Olivia Colman ("The Crown")Sarah Paulson ("Ratched")En İyi Kadın Oyuncu (Müzikal ya da Komedi)Catherine O'Hara ("Schitt's Creek")Elle Fanning ("Great")Jane Levy ("Zoey's Extraordinary Playlist")Kaley Cuoco ("The Flight Attendant")Lily Collins ("Emily in Paris")En İyi Kadın Oyuncu (En İyi Sınırlı Dizi, Antoloji Dizisi ya da TV Filmi)Anya Taylor-Joy ("The Queen's Gambit")Cate Blanchett ("Mrs. America")Daisy Edgar-Jones ("Normal People")Nicole Kidman ("The Undoing")Shira Haas ("Unortodox")En İyi Erkek Oyuncu (Drama)Al Pacino ("Hunters")Bob Odenkirk ("Better Call Saul")Jason Bateman ("Ozark")Josh O'Connor ("The Crown")Matthew Rhys ("Perry Mason")En İyi Erkek Oyuncu (Müzikal ya da Komedi)Don Cheadle ("Black Monday")Eugene Levy ("Schitt's Creek")Jason Sudeikis ("Ted Lasso")Nicholas Hoult ("The Great")Ramy Youssef ("Ramy")En İyi Erkek Oyuncu  (En İyi Sınırlı Dizi, Antoloji Dizisi ya da TV Filmi)Bryan Cranston ("Your Honor")Ethan Hawke ("The Good Lord Bird")Hugh Grant ("The Undoing")Jeff Daniels ("The Comey Rule")Mark Ruffalo ("I Know This Much Is True")En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu  (Her üç kategoride ortak)Annie Murphy ("Schitt's Creek")Cynthia Nixon ("Ratched")Gillian Anderson ("The Crown")Helene Bonham Carter ("The Crown")Julia Garner ("Ozark")En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu (Her üç kategoride ortak)Brendan Gleeson ("The Comey Rule")Dan Levy ("Schitt's Creek")Donald Sutherland ("The Undoing")Jim Parsons ("Hollywood")John Boyega ("Small Axe")/Archive/2021/2/3/174201910-gg-ozel.jpgJane Fonda ve Norman LearBu yılın özel ödülleri ise daha önce açıklanmıştı. Buna göre Sinema ana kategorisinde verilen Cecil B. DeMille Yaşamboyu Başrı Ödülü'nün bu yılki sahibi Jane Fonda olurken; TV ana kategorisinde verilen Carol Burnett Yaşamboyu Başarı Ödülü de yapımcı Norman Lear'ın oldu.  cumhuriyet.com.tr

İzmir'deçok sert müdahale:Çok sayıda gözaltı

İzmir'de çok sert müdahale: Çok sayıda gözaltı İzmir'de polis, Boğaziçi öğrencileri ile dayanışma eylemine polis çok sert müdahale etti. Çok sayıda kişinin gözaltına alındığı belirtiliyor. İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri’nin Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde yapmak istediği Boğaziçi öğrencileri ile dayanışma eylemine polis müdahale etti.Birgün'de yer alan ahbere göre, müdahale esnasında çok sayıda öğrencinin gözaltına alındığı bildirildi. cumhuriyet.com.tr

Dink cinayetinde kamu görevlilerinin yargılandığıdavada savunmalar tamamlandı

Dink cinayetinde kamu görevlilerinin yargılandığı davada savunmalar tamamlandı Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, gazeteciler, jandarma ve eski emniyet görevlilerinin de aralarında bulunduğu 6'sı tutuklu, 13'ü firari 76 sanığın yargılandığı davada, sanıkların esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarının alınması tamamlandı. /Archive/2021/2/3/171826533-dink.jpgİstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile savunması alınan tutuklu sanık eski İstihbarat Daire Başkanlığı (İDB) C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer, suçlamaları kabul etmedi. Mütalaayı okuyunca nasıl bir savunma yapacağını bilemeyecek duruma geldiğini dile getiren Yılmazer, iddianamenin bir kopyasının mütalaaya dönüştürüldüğünü öne sürdü. Yılmazer, "Davanın üçüncü iddianamesinde de tarafıma yönelik suçlamalar vardı. Talep etmeme rağmen mahkeme bu konuda savunmamı almadı. İdari soruşturmaların hiçbirinde kusur veya suçlamalara muhatap olmadım. Tutuklanma gerekçem olarak F3, F4 ve F5 raporları sunuldu ama ne ilginçtir ki bu dosyada bir tane bile F5 raporu yok." dedi. "Hrant Dink'in ölümünün azmettiricileri, onu hedef gösterenler, yargılanmasına sebep olanlar, tehdit iklimini yaratanlardır, ben değilim." ifadesini kullanan Yılmazer, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM), Dink cinayetiyle ilgili, "etkin bir soruşturma yapılmadığı" tespiti olduğunu ve kararda kendisi yönünden bir eksik soruşturma tespiti bulunmadığını savundu.Devlet Denetleme Raporu'da da kendisi yönünden bir ihmal tespiti yapılmadığını ve Dink'in öldürüleceği bilgisi olan F4 raporunun resmi izinli olarak yurt dışında bulunduğu dönemde işlem gördüğünü belirten Yılmazer, şöyle devam etti:"F4 raporu bana daha sonra da arz edilmedi. Hiç görmediğim bir evrak üzerinden cinayetin azmettiricisi nasıl olabilirim? Eski Trabzon İstihbarat Müdürü Engin Dinç, Erhan Tuncel'i odasında sık sık ağırlayacak, telefonla konuşacak kadar yakın ilişki içindeyken bu cinayetin azmettiricisi olarak suçlanmıyor ama evrakı dahi görmemiş ben azmettirici oluyorum. Hrant Dink'i Türk düşmanı ilan edenler, telin edilmesini teşvik edenler azmettirici değil ama benim öyle mi? İstanbul emniyet istihbarat ve koruma şubeleri bu işin asıl sorumlularıdır. Emniyet Genel Müdürlüğü nezdindeki merkez koruma komisyonu bu işin sorumlusu değil. Benim de üyesi olduğum bu komisyonun yükümlülüğü değil. Kendi kendime yazı yazmam da söz konusu olamaz. Mevzuat ve uygulamada böyle bir şey yok."Yılmazer, müdürü olduğu İDB bünyesindeki C şubenin illegal olmasının söz konusu olmadığını, Erhan Tuncel'in polis, jandarma ve MİT ile irtibatının bulunduğunu iddia ederek, "Benim aleyhimde delil olabilecek hiçbir şey yok bu dosyada. Varsayım üzerinden cinayet azmettiricisi oldum." ifadesini kullandı. İddia edildiği gibi cinayet hazırlığına ilişkin İstanbul'a eksik veya tahrifli bilgi gitmesi durumunda bunun sorumlusunun, o dönemde haber elemanından (Erhan Tuncel) gelen bilgiyi değerlendirip hazırlayan Trabzon İstihbarat Şube Müdürü Engin Dinç olması gerektiğini öne süren Yılmazer, İstanbul emniyetinin cinayetten sonra sahte bir tutanak düzenlediğini savundu.Sanık Yılmazer, 2006'da Osman Hayal hakkında tahkikat yapılmış gibi tutanak tanzim edildiğini belirterek, şunları anlattı:"Cinayette kendi ihmalleri olduğunu bildikleri için bunu yaptılar. Bu sahte tutanağı düzenleyenler müfettişlere beyan etmişler. Katılan taraf avukatları da bunu biliyor. F4 belgeleri çok gizli statüdedir. Celalettin Cerrah kendisinden bilgi saklandığını iddia ediyor. Cinayetin çözümü için ne yaptı peki İstanbul emniyeti? Mesela Akbank kamera kayıtları kayıp. Orijinal hard disk alınmış ve İstanbul TEM'de yok edilmiş. Bu niye araştırılmadı? Tetikçiyi açıkça korumuşlardır. Biz müdahil olmasak bu cinayet faili meçhul olarak kalacaktı. İstanbul, cinayetin asıl faillerini korumak, kayırmak için kumpas kurdu. Bu savunmalarımın sonuçta hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini de biliyorum. Zerre talebim yok."     DAVA KARAR AŞAMASINA GELDİSanık Ali Fuat Yılmazer'in savunmasının tamamlanmasıyla birlikte sanıkların esas hakkındaki mütalaaya karşı beyanlarının alınması işlemleri sona erdi. Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, bir sonraki duruşmada müdahil Dink ailesinin avukatlarının beyanlarının alınacağını belirtti ve duruşmayı 10 Şubat'a erteledi. Müdahil avukatlarının beyanlarının alınması ve sanıklara son sözlerinin sorulmasının ardından mahkemenin dosyaya ilişkin kararını açıklaması bekleniyor. AA

CHP'li heyet,Şentop ile Enis Berberoğlu için görüştü

CHP'li heyet, Şentop ile Enis Berberoğlu için görüştü CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç ve beraberindeki heyet, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) Enis Berberoğlu kararıyla ilgili TBMM Başkanı Mustafa Şentop ile görüştü. Özkoç, TBMM Başkanı Şentop'un, "14'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nin de AYM kararı doğrultuda bir karar alacağı düşüncesi içindeyim. Devamında bu karar açıklandıktan sonra biz bu kararı TBMM'deki karma komisyona göndereceğiz. Biz böylelikle görevimizi yerine getirmiş olacağız" dediğini aktardı. CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek ve Aydın Milletvekili Bülent Tezcan'la birlikte TBMM Başkanı Şentop ile görüştü. Görüşmenin ardından açıklama yapan Özkoç, Şentop ile AYM'nin Enis Berberoğlu kararı üzerine randevu isteyerek görüştüklerini kaydetti. Özkoç, "Berberoğlu'nun masum olduğunu, milletvekilliği görevinin gasp edilemeyeceğini her fırsatta söyledik. Hukukun gerçek kararını AYM ikinci kez verdi ve Enis Berberoğlu ile ilgili hak ihlali olduğunu açıkladı. TBMM Başkanı Şentop, '14'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nin de AYM kararı doğrultuda bir karar alacağı düşüncesi içindeyim. Devamında bu karar açıklandıktan sonra biz bu kararı TBMM'deki karma komisyona göndereceğiz. Biz böylelikle görevimizi yerine getirmiş olacağız' dedi" ifadelerini kullandı. (DHA)

Selde yaşamınıyitiren iki yurttaştoprağa verildi

Selde yaşamını yitiren iki yurttaş toprağa verildi İzmir Menderes’te yaşanan sel felaketinde taşan derenin sularına kapılarak yaşamını yitiren Kaan Soydan ve Hızır Öztürk toprağa verildi. İzmir'de yaşanan sel felaketinin en çok etkilediği ilçelerden biri Menderes oldu. Yeniköy Balaban Deresi yakınlarında otomobili ile seyir halindeyken sel sularına kapılarak yaşamını yitiren Kaan Soydan (45) ile kayınpederi Hıdır Öztürk'ün (65) cenazeleri bugün  kılınan cenaze namazının ardından Buca Kaynaklar Mezarlığı'nda toprağa verildi./Archive/2021/2/3/171421645-2.jpgCenaze törenine İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger, CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir milletvekilleri, CHP İl Başkanı Deniz Yücel, AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, Buca Kaymakamı Mahmut Nedim Tunçer, Menderes Belediye Başkanı Mustafa Kayalar, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur ve ölen yurttaşların aileleri ile yakınları katıldı./Archive/2021/2/3/171419910-1.jpgSoyer, acılı aileye başsağlığı dileyerek her zaman yanlarında olacaklarını söyledi. İZMİR / Cumhuriyet

Güney Kore’de kediler ve köpekler de karantinaya alınacak

Güney Kore’de kediler ve köpekler de karantinaya alınacak Güney Kore Tarım, Gıda ve Köyişleri Bakanlığı yetkilileri Covid-19 semptomu gösteren kedilerin ve köpeklerin karantinaya alınacağını açıkladı. /Archive/2021/2/3/171645019-2020-10-04t124921z861352544rc2obj9qw2jzrtrmadp3health-coronavirus-philippines-animal-day.jpgGüney Kore'de Tarım, Gıda ve Köyişleri Bakanlığı koronavirüs semptomu gösteren kedilerin ve köpeklerin yeni yönergeler kapsamında karantinaya alınacağını açıkladı.NTV'nin haberine göre bakanlık, Covid-19 virüsü taşıdığından şüphelenilen evcil hayvanlar için bir test ve karantina protokolü geliştirdiğini söyledi.Duyuru, Güney Gyeongsang Eyaleti, Jinju'da yaşayan bir kedinin 24 Ocak'ta koronavirüs testinin pozitif çıkmasının ardından geldi.NADİR GÖRÜLÜYORCovid-19’a yakalanma vakalarının nadir görüldüğü belirtilen evcil hayvanların, eğer semptom gösterirlerse sağlık yetkilileri ya da veterinerler tarafından teste tabi tutulacağı belirtildi.Evcil hayvanların Covid-19 test sonuçları açıklanana kadar ise dışarı çıkmalarına izin verilmeyecek. cumhuriyet.com.tr

Kahreden olay! 3 yaşındaki Ahmet, elini kıyma makinesine kaptırdı

Kahreden olay! 3 yaşındaki Ahmet, elini kıyma makinesine kaptırdı Eskişehir’de 3 yaşındaki Suriye uyruklu Ali Al Ahmet, evde et çekildiği sırada sol elini kıyma makinesine kaptırdı. Götürüldüğü hastanede eli kıyma makinesinden itfaiye ekiplerince çıkarılan çocuğun bir parmağı ampute edildi. Eskişehir'in Tepebaşı ilçesine bağlı Çamlıca Mahallesi Budaklı Sokak’ta yaşayan Suriyeli ailenin oğlu Ali Al Ahmet, dün akşam evde et çekildiği sırada sol elini kıyma makinesine kaptırdı. Ailenin ihbarı üzerine eve itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekipleri, kıyma makisine etlerin koyulduğu parçayı söktü. Sağlık ekipleri tarafından ilk müdahalesi yapılan Ali Al Ahmet, makine parçasıyla birlikte ambulansla Eskişehir Şehir Hastanesi’ne götürüldü. Acil serviste kaptırdığı sol eli makineden çıkarılan Ahmet, ameliyata alındı.‘TÜM EL VE PARMAKLARINI KULLANABİLECEK’Eskişehir Şehir Hastanesi El Cerrahı Uzm. Dr. Kenan Güvenç’in yer aldığı operasyon yaklaşık 3 saat sürdü. Küçük çocuğun sol elinin orta parmağı ampute edilirken, diğer parmakları ile eli kurtarıldı. Servise alınan çocuğun sağlık durumunun iyi olduğunu söyleyen Uzm. Dr. Güvenç, “Çocuk hastamız bize geldiğinde eli kıyma makinesine sıkışmıştı. Biz de itfaiye ekipleriyle çıkardık. Daha sonra ise operasyona aldık. Yaklaşık 3 saat süren başarılı ameliyatla küçük çocuğun elini ve diğer parmaklarını kurtardık. Şu anda takiplerini yapıyoruz. Bir süre sonra tüm el ve parmaklarını kullanmaya başlayacak” dedi.Ameliyattaki ekipte yer alan Doç. Dr. Yakup Çil ise başarılı bir ameliyat süreci geçirildiğini belirterek, “Hastamız geldiğinde eli kıyma makinesindeydi. İlk incelemeden sonra itfaiye yardımıyla çıkarılabileceğini planladık. Daha sonra elini çıkarıp, ameliyata aldık. Çocuğumuzun durumu oldukça iyi, takipleri de yapıyor” şeklinde konuştu. cumhuriyet.com.tr

Komünist Başkan tabloyu yine astı

Komünist Başkan tabloyu yine astı Tunceli Belediyesi 2020 yılına ait gelir-gider bilgilerinin yer aldığı tabloyu da bugün belediye binasına asarak yurttaşların bilgisine sundu. Belediyenin kayyımdan kalan borçlardan yaklaşık 10 milyonunu ödediği ve kar elde ettiği belirtiliyor. Kamuoyunda 'Komünist Başkan' olarak da bilinen Tunceli Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu, belediyenin 2020 yılına ait gelir-gider tablosunu bu yıl da belediye binasına astı.KAYYIMDAN KALAN 10 MİLYON BORÇ ÖDENDİGeçen yıl, Maçoğlu’nun belediye bütçesini devraldığı 8 Nisan 2019 tarihinden 31 Aralık 2019'u kapsayan süreye kadar yer verilen tabloda kayyım döneminden kalan borçların yaklaşık 3 milyon lirasının ödendiği bilgisi kamuoyu ile paylaşılmıştı. 31 Aralık 2020 tarihine gelindiğinde ise kayyımdan kalan borçların yaklaşık 7 milyon lirasının da ödenerek toplamda yaklaşık 10 milyon liralık borcun ödendiği bilgisine yer verildi.2020 yılı gelir-gider tablosu incelendiğinde 2.260.089,5 milyonluk kâr olduğunu da görülüyor.TEMSİL GİDERLERİ 40 KAT AZALDISol.org'da yer alan habere göre, kayyum döneminde 1 Ocak 2018 ile 31 Mart 2019 tarihleri arasında temsil gideri olarak tam 1.271.097,38 TL belediye bütçesinden çıkış gösterilmişken, belediyenin kayyumdan devir alınmasından sonra temsil giderleri yaklaşık 10 kat azalarak 134.398,67 TL’ye gerilemişti. 2020 yılında ise temsil ve ağırlama giderlerinin kayyum dönemine oranla 40 kat azaldığı görüldü.Tuneceli Belediyesi gelir-gider tablosunun yanı sıra geçtiğimiz haftalarda faaliyet raporunu açıklamıştı. Kamuoyunun bilgisine sunulan 2020 yılı faaliyet raporunda ise belediyeye bağlı birimlerin yürüttükleri çalışmalara yer verildi. Şehir merkezinde yapılan meydan ve peyzaj çalışmasının ihale yerine belediye öz kaynakları ve dayanışma ile gerçekleştirmesinin belediyeye sağladığı katkının altı çizilen açıklamada söyle denildi:‘’Demiroluk yol ve peyzaj çalışması halkımızın kolektif dayanışması ve belediyemizin öz kaynakları ile gerçekleştirilmiştir.Tüm bu işlemler;Fen işleri Müdürlüğü sorumluluğundaki alan, İhale yöntemi ile yapılmış olsaydı (kırımsız) 1.097.595,62 TL yerineDayanışma ve belediye öz kaynakları ile (ortalama maliyet) 354.575,00 TL’ye mâl edilmiş oldu.Park Bahçeler Müdürlüğü sorumluluğundaki alan,İhale yöntemi ile yapılmış olsaydı 349.950,00 TL yerineDayanışma ve belediye öz kaynakları ile 21.820,00 TL’ye mâl edilmiş oldu.Ayrıca peyzaj çalışmaları için gerekli olan malzemeler;Meydan karo bedeli 62.000,00 TLBitkilendirme bedeli 84.960,00 TLMeydan beton serimi 25.000,00 TL ise belediyemize bağış yapılmıştır.’’Belediye'ye asılan gelir ve gider tablolarıysa şöyle:/Archive/2021/2/3/165823077-2.jpg cumhuriyet.com.tr

BoğaziçiÜniversitesi'ndeki olaylar: "Halkıprovoke edici" paylaşım yaptıklarıiddiasıyla 8 kişi gözaltına alındı

Boğaziçi Üniversitesi'ndeki olaylar: "Halkı provoke edici" paylaşım yaptıkları iddiasıyla 8 kişi gözaltına alındı Boğaziçi Üniversitesi'ndeki olaylarla ilgili sosyal medyadan "Halkı Provoke Edici" paylaşım yaptıkları iddiasıyla 8 kişi gözaltına alındı. İstanbul'da polis, Boğaziçi Üniversitesi'nde AKP'li Melih Bulu'nun rektör olarak atanmasına karşı yapılan eylemlere yönelik sosyal medyadaki destek paylaşımlarını da mercek altına aldı.İstanbul Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, üniversitedeki olayların ardından sosyal medyada çağrı ve hastag paylaşımları ile eylemlere çağrı yaptığı tespit edilen hesap sahiplerine yönelik çalışma başlattı.Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerini yaptığı çalışmada, "Halkı Provoke Edici" içerikli paylaşım yaptığı öne sürülen 8 hesap sahibi gözaltına alındı.8 kişinin emniyetteki işlemlerinin sürdüğü bildirildi. DHA

Boğaziçi protestoları: Gözaltına alınan 51 kişi adliyeye sevk edildi

Boğaziçi protestoları: Gözaltına alınan 51 kişi adliyeye sevk edildi Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atanan Melih Bulu'yu protesto ettikleri için gözaltına alınan 51 öğrenci, sağlık kontrolünden geçirildikten sonra adliyeye sevk edildi. Boğaziçi Üniversitesi'ne rektör olarak atanan Melih Bulu'yu protesto eden öğrencilere yönelik gözaltı ve tutuklamalar devam ediyor./Archive%5C2021%5C2%5C3%5C170805211-bogazici-universitesindeki-olaylar-gozaltina-alinan-51-kisi-adliyeye-sevk-edildi_8.jpg1 Şubat'ta üniversiteye yapılan polis baskınıyla gözaltına alınan 51 öğrenci, Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na sevk edildi./Archive%5C2021%5C2%5C3%5C170802836-bogazici-universitesindeki-olaylar-gozaltina-alinan-51-kisi-adliyeye-sevk-edildi_5.jpgÖğrenciler, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğü'ndeki sorgularının ardından otobüslerle getirildikleri Bayrampaşa Devlet Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirildi. Sağlık kontrolleri tamamlanan 51 öğrenci adliyeye sevk edildi./Archive%5C2021%5C2%5C3%5C170804414-bogazici-universitesindeki-olaylar-gozaltina-alinan-51-kisi-adliyeye-sevk-edildi_7.jpg Öğrenciler mahkemeye çıkarılmayı beklerken arkadaşları da onları almak için adliye önünde bekliyor. DHA

Karamollaoğlu, Erdoğan'a yıllarönceki o konuşmasınıhatırlattı

Karamollaoğlu, Erdoğan'a yıllar önceki o konuşmasını hatırlattı Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu, "Cumhurbaşkanı bundan birkaç sene önce, 19 Mayıs’ta yaptığı konuşmada, ‘İktidara boyun eğmeyin, dik durun, görüşlerinizden taviz vermeyin’ böyle diyordu. İşte o gençler de o çağrıya cevap verdiler. ‘Dik duruyoruz, boyun eğmiyoruz’ dediler. Şimdi siz diyorsunuz ki ‘bunların hepsi suçlu’, yapmayın. Sizin çağrınıza cevap veriyor o gençler. Siz çağırdınız onları" dedi. Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, haftalık basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalar yaptı. Karamollaoğlu, özetle şunları söyledi:GÜNDEMİ DEĞİŞTİREN GİRİŞİMSık sık söylemek ihtiyacını duyuyorum, Anayasa değişikliğinden önce zihniyet değişikliğine ihtiyaç var. Akıllarından şu geçiyor mu bilmiyorum. Bazı hakimler anayasayı çiğniyorlar. Anayasa mahkemesinin verdiği kararı, bir uç mahkeme ‘ben uygulamam’ diyor. İktidarda onu destekliyor. Bunu anayasanın içine yazarlarsa; yani ‘Anayasa her ne kadar her şeyin üstüne gibi gözükürse de Sayın Cumhurbaşkanı ilerde alacağı bir kararla Anayasaya da uyulmamasını uygun görür, anayasa o zaman kenara bırakılır Cumhurbaşkanının dediği olur’ bunu yazarlar. Hiç olmazsa anayasal bir hak kullanmış olur. Böyle bir yola gidecekler mi bilmiyorum yani komedi gibi geliyor. Ortak akıl diye uzun zaman bunlar dile getirilmişti. Şimdi artık ortak akıldan bahseden katılımcı, demokrasiden bahseden bir anlayış ortada yok. İktidarda ve iktidarın ortağında hiç yok. Bundan dolayı anayasa değişikliğini sadece gündemi değiştiren bir girişim olarak görüyorum.BU KADAR GAFLET OLUR MU?Milletimiz geçim sıkıntısı çekiyor. TÜİK rakamlarına göre, rakamlarla iktidar ‘sıkıntılar azaldı kimsenin derdi yok diyebiliyor. Bunu görmüyor muhalefet. Bunlar oturuyorlar saraylar, köşklerde birbirleriyle, bir yerden beş maaş alan öbür taraftan üç maaş alan insanlar oturmuşlar, ‘nasıl oluyor bu memlekette geçim sıkıntısı var. Nasıl bunu ileri söylüyorlar’ diye aralarında konuşuyorlar. Yahu bu kadar gaflet olur mu be, kaç kişisiniz siz?ÇİFTÇİ PERİŞANÇiftçimiz perişan. Çiftçimiz artık borçlarını ödeyemez hale geldi. Yüksek faizli krediler çiftçimizin belini büktü. Ama iktidar öyle bir politika uyguluyor ki yasada yazılan hükmü bile yerine getirmiyor. Daha baştan kendi yaptıkları kanuna uymayanlar ‘efendim paramız var da mı vermiyoruz?’ Var da vermiyorsunuz. Var olan parayı, başka yerlere harcıyorsunuz. Saray deyince kızıyorsunuz ama, isterseniz adına külliye deyin, isterseniz ‘bu külliyeden kümes bile olmaz deyin’ ama oralara para harcıyorsunuz. Betona döküyorsunuz parayı, asfalta döküyorsunuz, bilmem inşaat demirine, kalıbına harcıyorsunuz, olmaz. Ama çiftçiye vadettiğiniz parayı ödeyemiyorsunuz, vermiyorsunuz. Vermediğiniz için çiftçi perişan.BOĞAZİÇİ EYLEMLERİBizim inanç temellerimize saygısızlık kesinlikle yapılmamalı. Ama bir zamanlar biz İstanbul’da yapılan gösterilerde bazı camilerde içki içildiği iddiaları ortaya atıldı. Bu kadar alçalmayın. Bunu yapan varsa şerefsizin kendisidir. Onu hemen söyleyeyim. Ama böyle bir hadise yokken varmış gibi gösterip halkı başka yönden galeyana getirmekte, o içkiyi içen varsa onun kadar alçalır. Doğru olmaz. Eğitim görevlileri de öğrenciler de hızlı bir terfi ve tayin silsilesine itiraz ettiler. Sayın Cumhurbaşkanı bundan birkaç sene önce, 19 Mayıs’ta yaptığı konuşmada, ‘iktidara boyun eğmeyin, dik durun, görüşlerinizden taviz vermeyin’ böyle diyordu. İşte o genler de o çağrıya cevap verdiler. ‘Dik duruyoruz, boyun eğmiyoruz’ dediler. Şimdi siz diyorsunuz ki bunların hepsi suçlu, yapmayın. Sizin çağrınıza cevap veriyor o gençler. Siz çağırdınız onları. ANKA




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter