Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajans? - Haberler

Saturday, 01.11.2025, 07:02 PM (GMT)

News - Haberler

CSO sanatçısıDalaysel yaşamınıyitirdi

CSO sanatçısı Dalaysel yaşamını yitirdi figure > Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nda 40 yılı aşkın keman sanatçılığı yapan ve uzun yıllar başkemancı olan Oktay Dalaysel, dün evinde geçirdiği rahatsızlık sonrasında, yapılan müdahaleye karşın yaşamını yitirdi. Duayen sanatçı, bugün öğle namazına müteakip Kocatepe Camisi’nde kılınacak cenaze namazının ardından son yolculuğuna uğurlanacak. /Archive/2020/11/29/120430259-en6qbiow4ayhqhf.jpgCSO’nun uzun yıllar başkemancılığını yapan keman sanatçısı Oktay Dalaysel, 1958'de Ankara Devlet Konservatuvarı Yüksek Bölümü'nden mezun olduktan sonra Almanya'da Freiburg Yüksek Müzik Okulunda öğrenim görmüştü.Ankara Devlet Konservatuvarı'nda ve Gazi Müzik Bölümü'nde öğretmenlik de yapan Dalaysel, 1987'de "Keman İçin Gam Metodu ve Yay Çeşitleri" başlıklı kitabı yayımladı.2018’de Andante Dergisince düzenlenen 8. Donizetti Klasik Müzik Ödülleri'nde Yaşam Boyu Başarı Ödülüne değer görülen Dalaysel, CSO'daki 40 yıllık sanat hayatında ulusal ve uluslararası konserlerde Türkiye'ye temsil etti ve pek çok sanatçının yetişmesine katkı sundu.Dalaysel aynı zamanda CSO keman sanatçısı Ezgi Savaşçı ve Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkestrası keman sanatçısı Pınar Dalaysel Balcı'nın babasıydı.Bakan Ersoy’dan başsağlığıKültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, sosyal medya hesabından yayımladığı başsağlığı mesajında, “Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestramızın emektar sanatçılarından, emekli başkemancı Oktay Dalaysel’e Allah’tan rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı diliyorum” dedi.  cumhuriyet.com.tr

Düğün aracına 'Dezenfektan döktüm yollarına' yazdırdı

Düğün aracına 'Dezenfektan döktüm yollarına' yazdırdı figure > Çorum'da, hayatını birleştirdiği Gamze Şen (22) için süslediği gelin arabasına ‘Dezenfektan döktüm yollarına, yasaklar gelmeden gidelim Çorum’a’ yazdıran damat Yunus Emre Şimşek (26) “Her zaman kurallara lütfen uyalım”dedi. Gamze Şen ise “Evleniyoruz, mutluyuz yazısını böylece rafa kaldırdık” diye konuştu. Bursa’da yaşayan Gamze Şen ile Çorumlu Yunus Emre Şimşek evlenmeye karar verdi. Bursa’ya gelini almaya giden damat, gelin arabasının arkasına ‘Dezenfektan döktüm yollarına yasaklar gelmeden gidelim Çorum’a’ yazdırdı. Genç çift, Bursa’da düzenlenen törenle dünyaevine girdi. Çiftin gelin arabasına yazdığı gülümseten yazı ise görenlerin ilgi odağı oldu.Çift, Bursa’daki nikâh merasiminin ardından geldiği Çorum’da da aile arasında koronavirüs tedbirleri kapsamında davetlilerin sınırlı sayıda tutulduğu sade bir düğün gerçekleştirdi. Amacının pandemi tetbirlerine herkesin uymasına dikkat çekmek olduğunu söyleyen damat Yunus Emre Şimşek, “Bugün düğümüzün son günü, gelin arabasındaki yazıyla salgına dikkat çekmiş olduk. Düğünümüze katılan tüm davetlilere teşekkür ediyorum. Her zaman kurallara lütfen uyalım ve hiçbir yerde temas etmeyelim. Temennimiz koronavirüsün bir an önce ülkemizden gitmesidir” dedi.‘EVLENİYORUZ, MUTLUYUZ YAZISI RAFA KALKTI’Gelin Gamze Şimşek ise “Yazımız çok yoğun ilgi gördü. Bana da sürpriz oldu. Koronavirüse dikkat çekmiş olduk.  Evleniyoruz, mutluyuz yazısını böylece rafa kaldırdık.  Çok mutluyuz, herkese teşekkür ediyoruz” diye konuştu./Archive%5C2020%5C11%5C29%5C122700855-dugun-aracina-dezenfektan-doktum-yollarina-yazdiran-damat-kurallara-lutfen-uyalim_6.jpg/Archive%5C2020%5C11%5C29%5C122700167-dugun-aracina-dezenfektan-doktum-yollarina-yazdiran-damat-kurallara-lutfen-uyalim_2.jpg DHA

Sırbistan ve Karadağkarşılıklıolarak elçilerini sınır dışıetti

Sırbistan ve Karadağ karşılıklı olarak elçilerini sınır dışı etti figure > Sırbistan ve Karadağ, yüz yıllık bir tartışma nedeniyle karşılıklı olarak elçilerini sınır dışı etti. Getty ImagesSırbistan'ın Karadağ Büyükelçisi Vladimir Bozovic Karadağ'ın iç işlerine karışmakla suçlandıSırbistan ve Karadağ, yüz yıllık bir tartışma nedeniyle karşılıklı olarak elçilerini sınır dışı etti.Kriz Sırbistan'ın Karadağ Büyükelçisi Vladimir Bozovic'in, Karadağ'ın 1918'de aldığı Sırbistan ile birleşme kararının "özgürleşme" olduğunu söylemesi üzerine çıktı."Karadağ'ın iç işlerine karışmakla" suçlanan elçiye ülkeyi terk etmesi için 72 saat verildi.Bunun üzerine Karadağ'ın Sırbistan Büyükelçisi Tarzan Milosevic de sınır dışı edildi.Karadağ Krallığı 1918'de Sırplar, Hırvatlar ve Slovenler Krallığı ile birleşme kararı almış, bu ülke de 1929'da adını Yugoslavya Krallığı'na çevirmişti.Karadağ 2006'da Sırbistan'dan ayrılarak bağımsızlığını ilan etti.Karadağ Dışişleri Bakanlığı, Büyükelçi Bozovic'in kendisine diplomatik koruma sağlayan bir devleti küçümsediğini söyledi.Bakanlık, Bozovic'e sözlü ve yazılı uyarılar yapıldığını da ekledi.Bozovic'i sınır dışı eden Karadağ hükümetinin yakında değişmesi bekleniyor.Ağustos ayındaki genel seçimde Sırbistan yanlısı partiler parlamentoda az farkla çoğunluğu elde etmişti.Önümüzdeki hafta yeni hükümet hakkında güven oylaması yapılması planlanıyor. BBC Türkçe

Bartın'da ev ziyareti yapanlara ve misafir kabul eden kişiye para cezası

Bartın'da ev ziyareti yapanlara ve misafir kabul eden kişiye para cezası figure > Bartın'da yeni tip koronavirüs (Covid-19) tedbirleri kapsamında ev ziyareti yapan ve misafir kabul eden 3 kişiye 3 bin 150'şer lira ceza verildi. /Archive/2020/11/29/115256812-bartin.jpgİl Umumi Hıfzıssıhha Meclisi tarafından, salgınla mücadelede fiziki mesafeyi korumak, hastalığın yayılım hızını kontrol altında tutmak ve sosyal izolasyonu sağlamak amacıyla 4 Kasım'da aile ve akraba ziyaretleri (kanuni bakım mükellefiyeti hariç) ile hane ziyaretlerinin yasaklanmasının ardından kent genelinde denetimler sürüyor.Merkeze bağlı Kemer Köprü Mahallesi'nde aşırı gürültü gelen evi denetleyen ekipler, Y.Y'nin yasağa rağmen misafir kabul ettiğini belirledi.Polis ekipleri, ev sahibi Y.Y. ile misafirler A.B. ve K.C'ye 3 bin 150'şer lira para cezası uyguladı. Evdeki 2 misafir, daha sonra evlerine gönderildi. AA

Solunum yoluyla alınan steroidler Covid-19 tedavisi olarak denenecek

Solunum yoluyla alınan steroidler Covid-19 tedavisi olarak denenecek figure > Yeni bir çalışma çerçevesinde solunum yoluyla alınan bir steroid koronavirüse yönelik olası bir tedavi olarak incelenecek. Budesonit, Birleşik Krallık'ın evde uygulanabilen Covid-19 tedavilerine yönelik öncelikli platform denemesinin (birden fazla tedavinin aynı anda değerlendirildiği tek bir ana protokole sahip klinik deneme -ed.n.) bir parçasını oluşturacak.Independent TÜkçe'de yer alan habere göre, Oxford Üniversitesi'nin yürüttüğü the Principle (Platform Randomised trial of INterventions against Covid-19 In older peoPLE / İleri yaştaki kişilerde Covid-19'a karşı müdahalelerin rastgele şekilde platform denemesi) denemesi, 50 yaş üstü kişilerin koronavirüse yakalandıktan sonra daha hızlı iyileşmesini sağlayabilecek ve hastaneye yatış ihtiyaçlarını önleyebilecek tedavileri değerlendiriyor.Solunum yoluyla alınan kortikosteroid budenosit, genellikle astım ve kronik obstrüktif akciğer hastalığının (KOAH) uzun vadeli yönetiminin bir parçası olarak reçete ediliyor. Kısa erimli kullanımla ilişkili ciddi yan etkiler de bulunmuyor.Covid-19'lu bazı hastalarda vücut, virüsle mücadele için önemli miktarda bağışıklık tepkisi üretiyor. Bu da solunum yolları ve akciğerlerdeki insan hücrelerini tahrip edebilecek yüksek düzeyde enflamasyona neden olabiliyor.Araştırma, budenositin'in solunum yollarına teneffüs edilmesinin, anti-enflamatuar tedaviyi en gerekli bölgede hedeflediğine ve potansiyel olarak, virüsün aksi takdirde sebep olabileceği akciğer hasarını en aza indirebileceğine işaret ediyor.Covid-19'a neden olan Sars-CoV-2, solunum yollarındaki hücreleri kaplayan ACE2 reseptörlerine bağlanarak insan hücrelerine giriyor ve bunların içinde çoğalıyor.Laboratuar çalışmaları solunum yoluyla alınan kortikosteoridlerin solunum yollarındaki bu reseptörlerin sayısını azalttığına ve böylece virüsün insan hücrelerine girişini engelleyebileceğine işaret ediyor.Oxford Üniversitesi'nde çalışan ve the Principle denemesini yöneten Profesör Chris Butler şunları söyledi:"Budesonit solunum rahatsızlıkları için nispeten düşük maliyetli, güvenli ve kolay uygulanan bir ilaç; Covid-19'un tedavisinde de rol oynayabilir. Budesonit gibi potansiyel tedavilere ilişkin belirgin faydalar ve zararlar olup olmadığını değerlendirebilmemizin tek yolu, the Principle gibi randomize kontrollü bir denemeye gönüllülerin kaydedilmesi.Denemeye katılacak daha çok gönüllüye ihtiyacımız var. Böylece Covid-19'lu kişileri hastanenin dışında tutmak için gerçekten gereksindiğimiz cevapları alabiliriz. Tıpkı aşılar ve önleyici tedbirler gibi tedavilerin de hastalığın toplum üzerindeki yükünü en aza indirgemede oynadığı önemli bir rol var.Denemeye katılanlar, postayla inhaler gönderilmesi ve klinisyenlerin olağan bakım standardı uygulaması için rastgele belirlenecek. Posta yoluyla inhaler alanlardan 14 gün boyunca her gün iki kez ikişer nefes almaları istenecek ve her nefes, 400 mikrogram budesonit dozu içerecek. Bu kişiler 28 gün boyunca takip edilecek ve yalnızca olağan bakım standardı uygulanan katılımcılarla karşılaştırılacak." cumhuriyet.com.tr

Pitbull besleyen kişiye 38 bin lira ceza uygulandı

Pitbull besleyen kişiye 38 bin lira ceza uygulandı figure > Zonguldak'ta tehlikeli köpek ırkları arasında yer alan pitbull besleyen kişiye 38 bin 252 lira para cezası kesildi. Zonguldak'ta Valiliğin yazılı açıklamasına göre, Çınartepe Mahallesi'nde bir kişinin tehlikeli köpek beslediği ihbarı üzerine harekete geçen Doğa Koruma ve Milli Parklar Zonguldak Şube Müdürlüğü ekipleri, polis yardımıyla evde arama yaptı.Tehlikeli köpek ırkları arasında yer aldığı tespit edilen 4 köpek, Çaycuma Hayvan Barınağı'na yerleştirildi.Köpeklerin sahibi H.Ö'ye, toplamda 38 bin 252 lira idari para cezası uygulandı. AA

İBB açıkladı: Dün bulaşıcıhastalıktan kaçkişiöldü?

Türkçe Haberler En Son Başlıklar İBB açıkladı: Dün bulaşıcı hastalıktan kaç kişi öldü? figure > İstanbul Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğü, dün İstanbul'da 173 kişinin daha 'bulaşıcı hastalık' nedeniyle hayatını kaybettiğini duyurdu. İBB Mezarlıklar Müdürlüğü, dün İstanbul'da 173 kişinin daha 'bulaşıcı hastalık' nedeniyle hayatını kaybettiğini duyurdu. Sağlık Bakanlığı verilerine göre ise dün tüm Türkiye'de Covid-19 sebebiyle yaşamını yitirenlerin sayısı 182.İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun Sağlık Bakanlığı'nın açıkladığı koronavirüs ölüm sayılarının eksik olması nedeniyle bundan sonra İBB'ye kayıtlı 'bulaşıcı hastalıktan ölüm' sayılarını açıklayacağını duyurması üzerine Mezarlıklar Müdürlüğü 7 gündür verilerini paylaşıyor.NE OLMUŞTU?Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan Türkiye COVID-19 Hasta Tablosu’na yönelik güvensizlikler devam ederken Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından açıklanan verilerin Sağlık Bakanlığı verilerini geçmesine ilişkin şunları söylemişti:“Bizim daha önce de olduğu gibi ölüm belgesi var ve bunda ölüm şekli ile ölüm nedeni var. Ayrıca burada bulaşıcı hastalık bölümü var. Marttan önce bunun pek doldurulmadığını biliyoruz.Enfeksiyon bulgusu olan her hastanın işlendiği yer bulaşıcı hastalıklardır. İkinci bölüm ise ölüm sebebidir. Covid ise covid, menenjit ise menenjit yazılıyor. Bakanlık olarak biz yapmıyoruz, hekimlerin doldurduğu kısım bu. Enfeksiyon belirtisi olan her hasta covid hastası mıdır?” cumhuriyet.com.tr

Antalya'da arkeolojik kazıda buz fabrikasıkalıntılarıortayaçıkarıldı

Antalya'da arkeolojik kazıda buz fabrikası kalıntıları ortaya çıkarıldı figure > Antalya'da arkeolojik kazı çalışmalarında buz fabrikası kalıntılarına ulaşıldığı bildirildi. Büyükşehir Belediyesi'nden yapılan açıklamaya göre, kentin önemli tarihi yapıları arasında yer alan Hıdırlık Kulesi'ni, kültürel ve turistik çekim merkezi haline getirmek için başlatılan kazı çalışması devam ediyor.Müze Müdürlüğü denetiminde kule çevresinde yürütülen arkeolojik kazı ve araştırma çalışmalarında, 93 yıllık buz fabrikası kalıntıları bulundu.Uzman arkeolog ve ekiplerin titizlikle yürüttüğü kazılarda, kent belleğinde önemli yeri olan buz fabrikası açığa çıkarıldı.1927'DE İNŞA EDİLMİŞTİHıdırlık Kulesi'nin çevresinde 1927'de inşa edilen fabrikanın, makine dairesi ve depolama alanlarına ait temel ve duvar kalıntıları gün yüzüne çıktı.Yetkililer, yapının ortaya çıktığı alanda kazı çalışmalarının devam ettiğini ifade etti.Kazılarda ayrıca, kulenin kuzey ve güney kısımlarında farklı yapılara ait temel kalıntıları üzerinde çalışmalar yoğunlaştırıldı. AA

Zatürre her yıl binlerceçocuğu hayattan koparıyor

Zatürre her yıl binlerce çocuğu hayattan koparıyor figure > Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Hatipoğlu, "Zatürre dünyada her yıl 5 yaşın altındaki 800 binden fazla, yani günde yaklaşık 2 bin 200 çocuğun hayatına mal olmaktadır" dedi. Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Nevin Hatipoğlu, çocuklarda zatürrenin tüm dünyada ve Türkiye'de en sık görülen ve en fazla ölüme neden olan hastalıklar arasında olduğunu belirtti. DAHA ÇOK KIŞ AYLARINDA ARTIYORHatipoğlu, çocuklarda zatürreye bağlı ölümleri azaltmak, erken teşhis ve tedaviyi sağlamak, bu hastalığın daha çok kış aylarında artması nedeniyle konuya dikkati çekmek ve toplumun bilgilendirilmesi amacıyla kasım ayının son haftasının "Zatürreden Ölümlerin Önlenmesi Haftası" olarak belirlendiğini aktardı.Doç. Dr. Nevin Hatipoğlu, "Zatürre dünyada her yıl 5 yaşın altındaki 800 binden fazla, yani günde yaklaşık 2 bin 200 çocuğun hayatına mal olmaktadır. 5 yaşın altındaki çocukların tüm ölüm nedenlerinin yaklaşık yüzde 17'sini zatürre oluşturmaktadır. Her 40 saniyede bir çocuk zatürre nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Önlenebilir bu ölümleri sona erdirebilmek için ebeveynlerin, dolayısıyla toplumun eğitimi ve bilinçlendirilmesi çok önemlidir" diye konuştu.Zatürrenin akciğerleri etkileyen şiddetli bir alt solunum yolu enfeksiyon türü olduğuna işaret eden Hatipoğlu, şunları kaydetti:"Zatürre ile irin ve sıvı akciğerleri doldurur ve bu oksijen emilimini engelleyerek nefes almayı zorlaştırır. Zatürreye virüsler, bakteriler ve mantarlar sebep olabilir. İçinde bulunduğumuz Kovid-19 pandemisinin en önemli komplikasyonu ve ölüm nedenlerinden bir tanesi de hastalık mikrobunun yapmış olduğu zatürredir. Zatürre öksürük, ateş, halsizlik, sık nefes alıp verme, göğüs ağrısı şikayetlerine sebep olabilir. Ağır vakalarda bilinç kaybı, kasılmalar ve hipotermi (vücut ısısında düşüklük ) gelişebilir. Bu tür belirtileri olan çocuklar muhakkak doktora götürülmelidir. Bu yakınmalarla gelen hastaya klinik muayene ve akciğer filmi ile tanı konur. Ek kan ve balgam tahlillerine ihtiyaç duyulabilir. Zatürre ihmal edilmemesi gereken bir sağlık sorunudur. Erken teşhis ve tedavi ölümleri azaltmaktadır.""GENEL KORUNMA STRATEJİLERİ ZATÜRRENİN SIKLIĞINI VE AĞIRLIĞINI AZALTABİLİR"Doç. Dr. Nevin Hatipoğlu, genel korunma stratejilerinin zatürrenin sıklığını ve ağırlığını azaltabildiğini vurgulayarak, "Anne sütünün önemi, sağlıklı beslenme, temiz su, hijyen, aşılamanın önemi ve uygulanması, mekan hava kirliliği ve sigara içiminin engellenmesi korunmada yol haritamız olmalıdır. Ülkemizde ulusal bağışıklama programında olan kızamık, boğmaca, pnömokok, verem, Hib aşıları bu tür enfeksiyonlara bağlı zatürre vakalarının oldukça azalmasını sağlamıştır." şeklinde konuştu.Araştırmaların sabunla elleri yıkamanın zatürre riskini yarı yarıya azalttığını gösterdiğine dikkati çeken Hatipoğlu, şu bilgileri verdi:"Günümüzdeki Covid-19 hastalığında da olduğu gibi salgın dönemlerinde kalabalık temasın azaltılması ve maske kullanılması zatürreden korunmanın önemli yöntemleri arasında yer alır. Bebek ve çocukların bulunduğu ortamların havası temiz, uygun sıcaklıkta ve nemde olmalıdır. Eğer kalorifer dışında bir ısıtıcı kullanılacaksa ortam havasını kirletmeyen, zararlı gazlar yaymayan ısıtıcılar kullanılmalıdır" AA

Hastane, gasilhane ve mezarlıklar salgın gerçeğini gözlerönüne seriyor

Hastane, gasilhane ve mezarlıklar salgın gerçeğini gözler önüne seriyor figure > Tüm dünya koronavirüsle mücadele ederken Türkiye’nin “Wuhan”ı olduğu belirtilen İstanbul’daki hastanelerin durumu vahim. Covid-19 testi için yurttaşlar, İstanbul Bakırköy’de bulunan Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Hastanesi’nde kuyruklar oluşturuyor.  Küçükçekmece Mezarlıklar Gasilhanesi’nde de koronavirüs nedeniyle ölenlerin tabutlarının yoğunluğu dikkat çekiyor. Kilyos Mezarlığı’na yakınlarını ziyaret için gelenlerin söylediğine göre, “Bakanlığın sakladığı gerçek veriler, bu mezarlıkta. İnsanların ölüm tarihleri tüm gerçekleri ortaya koyuyor” denildi. ‘SEN KORONA DEĞİLSİN’Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Hastanesi’ne gidiyoruz. Koronavirüse yakalanan ve karantina sürecini tamamlayan bir yurttaş ile konuşuyoruz. Üçüncü kez koronavirüs testi yaptırmak için geldiğini belirterek “Karantinayı tamamladım. Yine testim pozitif çıktı. Buna rağmen doktorum karantina sürecimin bittiğini söyledi. Hastaneye gidip gelirken hep metrobüsü kullandım. Filyasyon ekibi evime hiç gelmedi. Komşularımın arasında virüse yakalananlar var. Denetim yok, sokaklarda geziyorlar” diyor. Acil servisin önünde bekleyen bir kadın ise “Dedemi hastaneye götürdük. Doktor test yapmadan dedeme sen ‘korona değilsin’ deyip eve yolladı. Evde 10 kişi yaşıyoruz, 5’i virüse yakalandı. Ben de test yaptırmaya geldim” diye konuşuyor. ‘1 SAATTE 50 CENAZE’Rotamız Küçükçekmece’deki Mezarlıklar Gasilhanesi. Gasilhane, koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirenlerin cenazeleri ile dolu. Gasilhanede bulunduğumuz 1 saatte hayatını kaybeden 50 yurttaşın cenaze araçlarına götürüldüğüne tanıklık ediyoruz.GÜNDE 70 CENAZEGasilhanede çalışan bir yetkili, “Sabahları buraya iğne atsan düşmez” diyor: “Normalde bulaşıcı hastalıktan ölenler buraya getirilmiyordu. Ama koronavirüsten yaşamını yitirenlerin sayısı İstanbul’da artınca buraya da getirilmeye başlandı. Virüsten önce burada günde en fazla 30 cenaze töreni olurdu. Ancak bu sayı 70’e çıktı.”  SİROZDU, KOVİDDEN ÖLDÜSon rotamız ise Kilyos Mezarlığı. Mezarlıkta karşılaştığımız Nurcan Satır, babasının hastanede siroz tedavisi olurken koronavirüse yakalandığını belirterek “Babamı nisan ayında koronavirüs nedeniyle kaybettik. Babam siroz hastası olduğu için 6 aydır tedavi görüyordu. Amcamın akciğeri uyumlu olunca nakil için umut olmuştu. Ancak nakil günü babam koronavirüs nedeniyle yaşamını yitirdi” dedi. BURSA'DA İKİNCİ DALGABursa’da koronavirüste yaşanan ikinci dalgayla birlikte ölüm sayısı arttı. Ekiplerin, mezarlıklardaki çalışmaları dikkat çekti. E-devlet üzerinden Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin günlük olarak raporladığı kentteki günlük ölüm sayıları 19-27 Ağustos tarihleri arasında günde ortalama 44 olurken 19-27 Kasım tarihleri arasında 105 oldu. Ölüm sayısındaki artış üzerine belediye ekiplerinin mezarlıklardaki çalışmaları dikkat çekti. Evinin penceresinden mezarlık görülen Gülseren Deliktaş, “Perdeyi açmaya korkar oldum. Gelen cenaze araçlarını sayamaz oldum. Gece saat 23.00’lere kadar mezar kazılıyor. İnsanların feryatlarını duyuyorum, ağlama seslerini duyuyorum” dedi. Kübra Köklü

Türk-Amerikan ilişkilerinin geleceği

Türk-Amerikan ilişkilerinin geleceği figure > Joe Biden, 20 Ocak 2021’de Amerika Birleşik Devletleri’nin 46. başkanı olarak göreve başlayacak. Biden, ABD başkanları arasında oldukça ilginç özelliklere sahip biri olarak Beyaz Saray’a girecek. Özelliklere gelince şunları sıralayabiliriz: İLKER BAŞBUĞ / 26. Genelkurmay BaşkanıBirincisi, Biden’ın 78 yaşında başkanlığa başlaması. Biden, göreve en yaşlı olarak başlayan başkan olacak.İkincisi, Biden’ın bugüne kadar gelen başkanlar arasında en fazla oy alarak seçilmiş olması. Biden, 79 milyon seçmenin oyunu aldı.Üçüncüsü, Biden’ın Başkan F. Roosevelt’ten sonra belki de en zor şartlarda başkanlığa başlayacak olması.Bu özelliklerden çıkarılacak ilk sonuç ise şu olabilir:Demokrat Partililer, Demokrat Parti’nin başkan adayı olarak ortaya çıkanlardan -ki aralarında genç adaylar da vardı- en yaşlısını tercih etti.Demokratların bu kararı, ABD’nin karşı karşıya kaldığı zorluklar karşısında “tecrübe”ye öncelik verildiğini göstermektedir.1942 doğumlu Biden, ABD Senatosu’nda 36 yıl senatörlüğün yanında 8 yıl da Obama’nın başkan yardımcılığını yaptı. 44 yıla yakın kazandığı siyasal tecrübe ile herhalde bugünün koşulları altında en uygun kişiydi.Biden’ın siyasi kariyerine bakılınca onun sahip olduğu nitelikler ise şöyle ifade edilebilir:Siyasal olarak ortada olan bir siyasetçidir. Yani ne tam soldadır ne de tam sağdadır.Siyasette, kurumların varlığına ve güçlü kurumlara sahip olunmasını savunmaktadır.En zor şartlarda bile “uzmanların” tavsiyelerini dikkate almaya, tarafları dinleyerek “konsensus” ile karar almaya çalışmaktadır.Dış politikada “ittifakların” önemli olduğu görüşündedir.Biden’dan kimse devrimci dönüşümler beklememelidir.Bunlara çözüm bulmalıBu özelliklere sahip Biden’ın çözüm bulmak zorunda olduğu öncelikli sorunlar nelerdir?Beyaz Saray’a gelmeden önce Biden’ın ilgilendiği ilk konu, Covid-19 ile mücadele olmuştur. ABD, Covid-19 ile mücadelede başarısız olmuştur. Bu arada, işin ilginç bir noktası da eğer dünya Covid-19 sorununu yaşamasaydı, Trump’ın seçimi rahatlıkla kazanacak olmasıydı.Biden’ın “Oval Ofis”e girdiği an ikinci öncelikle ele alması gereken konu ise elbette ekonomik durum olacak. 2020 yılında ABD’nin ekonomik büyüme hızının eksi yüzde 4.6 olması beklenmektedir. Yani küçülme. Daha da kötüsü aynı süreçte Çin ekonomisinin yüzde 1.8 büyüyeceği hesaplanmaktadır.Biden’ın asıl karşılaşacağı sorun ise ABD toplumunun siyasal olarak tarihinde olmadığı şekilde “bölünmüşlüğü” yani “kutuplaştırılmış” olmasıdır. Bu konuda Biden’ın işi gerçekten zordur.Trump, uyguladığı “kutuplaştırıcı” ve “popülist” politikalarla ABD toplumunu bölmekte oldukça başarılı olmuştur.İki seçimin farkı2016 seçim sonuçları ile 2020 seçim sonuçları karşılaştırıldığında şöyle bir sonuç çıkmaktadır:2020 seçimlerine katılan seçmen sayısında ciddi bir artış olmuştur.Trump, 2016 seçimlerine göre çok ciddi oy kaybı yaşamamıştır. Trump, 73 milyon seçmenin oyunu almayı başarabilmiştir.Trump’ın kutuplaştırıcı siyaseti, “beyaz üstünlüğü” ve “ırkçı yaklaşımlara” dayanmaktadır.Trump, bu seçimde beyaz seçmenlerin yüzde 57’sinin oyunu almayı başarmıştır. Tüm erkekler arasındaki oyları ise 2016’ya göre 2.2 milyon artmıştır. Trump, zenginlerden aldığı desteği de yükseltmiştir. Esas ilginç ve anlaşılmaz olan nokta ise “ırkçı” yaklaşımları destekleyen ve “beyaz üstünlüğü”nü açıkça savunan Trump’ın Afrikalı-Amerikalı, Asyalı-Amerikalı ve Latinlerden aldığı oy oranının da artmış olmasıdır. Genç seçmenlerden ve üniversite mezunlarından fazla oy alamayan Trump’ın her şeye rağmen bu seçimde çok başarısız olmadığı, ABD toplumunun büyük kısmından ciddi destek aldığı ortadadır.Bu şartlar çerçevesinde Biden’ın toplumdaki bu bölünmüşlüğü ve kutuplaşmayı azaltması pek de kolay görünmemektedir.BIDEN’IN DIŞ POLİTİKA ÇİZGİSİBiden’ın dış politika uygulamasında takip edeceği ana çizgiler ise muhtemelen şöyle olacaktır:Çin, ABD’nin dış politikasında birinci öncelikli konu olmaya devam edecektir. Çin’i dengelemede ABD, Hindistan ile olan ilişkilerine ağırlık vermeye çalışacaktır. Güney Çin Denizi, ABD-Çin güvenlik ilişkilerinde odak noktasını oluşturacaktır.Biden, Çin’e karşı yürüteceği politikada Japonya ile de sıkı işbirliği yapacaktır.Çin, Biden’ın seçilmesinden memnun olmuştur. Çin, Trump’ın ani politik çıkışlarla Çin ile Tayvan’ı bir savaş ortamına getireceğinden çekiniyordu. Biden’ın ise hem dikkatli olacağına ve hem de onun ne yapabileceğinin tahmin edilebileceğine inanılıyor.Biden yönetiminde ABD-AB ilişkileri daha olumlu havaya girecektir. ABD’nin Paris İklim Anlaşması’na geri döneceği, Dünya Ticaret Organizasyonu’nu destekleyeceği ve İran’la olan ilişkileri yeniden ele alacağı beklenmektedir. İran’ın nükleer silah üretimini kontrol kolay olmayacaktır. Muhtemelen Biden, İran’a yönelik bazı yaptırımları kaldırarak İran’la görüşmeleri sürdürmek ve bir anlaşmaya varmaya çalışacaktır.Biden, NATO’yu destekleyen politikalar uygularken üye ülkelerin GDP’lerinin yüzde ikisini savunmaya harcamalarını isteyecektir. Biden’ın İsrail’deki ABD Büyükelçiliği’ni Kudüs’ten Tel Aviv’e geri alması ise beklenmemelidir.ABD-Rusya ilişkilerine gelince Trump dönemine göre ilişkilerin soğuk ve mesafeli olacağı söylenebilir.Başkanlar Türkiye’ye karşı tavır almaktan kaçınırBiden döneminde Türk-Amerikan ilişkileri nasıl olacaktır?Öncelikle bazı noktaların iyi anlaşılması gerekir:Birincisi, Türk-Amerikan ilişkilerinin geçmişine bakıldığında, Türkiye’nin ABD ile yaşadığı sorunların kaynağında, ABD başkanlarından ziyade ABD Kongresi’nin olduğu görülür.ABD’nin ulusal çıkarları çerçevesinde hareket etmek zorunluluğunda olan başkanlar, mümkün olduğunca Türkiye’ye karşı tavır almaktan kaçınırlar. Çünkü Türkiye, bulunduğu coğrafya nedeni ile stratejik değere sahip bir ülkedir. Hiçbir başkan, Türkiye’yi kaybetmenin bedelini yüklenmeyi istemez. Bunun en canlı örneği Kıbrıs Barış Harekâtı’ndan sonra Türkiye’ye uygulanan silah ambargosu sürecinde görülebilir.19 Eylül 1974’te ABD Senatosu’nda ve 24 Eylül’de de Temsilciler Meclisi’nde “Türkiye’ye Yapılan Silah Satışlarının ve Verilen Askeri Kredilerin Dondurulması” kararı alınmıştı. Başkan Ford, 15 Ekim’de Kongre’nin aldığı bu kararı veto etmişti.16 Ekim’de Temsilciler Meclisi bu sefer silah ambargosu kararını kabul etti. Başkan Ford, bu kararı da veto etti. Ancak Kongre kararlıydı. Kongre, bu sefer başkanın 5 Şubat’a kadar silah ambargosunu başlatması kararını aldı. Kongre’ye direnemeyen Başkan Ford, 30 Aralık 1974’te bu kararları onaylayarak yasalaştırdı. Ve Türkiye’ye uygulanan silah ambargosu 26 Eylül 1978’e kadar yürürlükte kaldı.İkinci nokta ise ABD Kongresi’ndeki Türkiye aleyhtarlığının neredeyse 1974’ten sonra en ciddi boyutlara gelmiş olmasıdır. Demokrat Partililerin Türkiye’ye daha mesafeli olduğu bir gerçektir. Senatör Biden’ın Türkiye aleyhine hazırlanan bazı kararlarda önemli rol oynadığı da bilinmektedir. Demokratlar, 222 temsilci ile Temsilciler Meclisi’nde sahip oldukları çoğunluğu korudu. Senato’da ise şu anda Demokratların 48 koltuğuna karşı, Cumhuriyetçilerin 50 koltuğa sahip olduğu görülmektedir. Ocak ayında Georgia eyaletinde iki koltuk için seçim yapılacak. Eğer Demokratlar bu iki koltuğu kazanırsa bu, Türkiye için pek de iyi bir haber olmaz. Çünkü Trump, Temsilciler Meclisi’nin Türkiye aleyhine aldığı kararları, Cumhuriyetçilerin çoğunlukta olduğu Senato’da durdurmuştu.Önümüzdeki süreçte Türk-Amerikan ilişkilerinde sorunlar yaratabilecek öncelikli konuların başında, Türkiye’nin Rusya’dan satın aldığı S-400’lerin aktive edilmesi, Suriye’de Fırat’ın doğusunda oluşan PKK bağlantılı YPG/PYD yapılanmasına ABD’nin verdiği maddi ve siyasal destek ile Halk Bankası’na ilişkin ABD mahkemesinde devam eden yargılamanın nasıl sonuçlanacağı gelmektedir.Karşı çıkışın iki nedeniABD Kongresi, S-400 konusunda çok keskin bir çizgiye sahiptir. Trump, Türkiye’yi F-35 projesinden uzaklaştırarak Kongre’nin tepkisini azaltmaya ve kontrol etmeye çalışmıştır. ABD’nin özellikle Kongre’nin S-400 konusuna karşı çıkmasının iki nedeni bulunmaktadır:Birinci neden, Rusya’nın özellikle Avrupa üzerindeki etkisinin kırılmasına yöneliktir. Rus firmaları kara listeye alınmıştır. Bu firmalardan alışveriş yapan ülkelere karşı CAATSA diye isimlendirilen yaptırımlar uygulanmaktadır. ABD Kongresi, Türkiye’ye karşı bazı yaptırımlar uygulanmasını Başkan Trump’tan istemiştir. Trump başkanlık yetkisinin kullanılarak yaptırımların uygulanmasını ileri bir tarihe bırakmıştır.İkinci neden ise S-400’lerin aktive edilerek kullanılması durumunda F-35 uçaklarının “görünmezlik” konusunun test edilebilme olasılığının olmasıdır. Zaten bu neden de Türkiye’nin F-35 projesinden çıkarılmasının asıl nedeni olmuştur.S-400 konusu, Biden’ın Türkiye ile ilgili karşı karşıya kalacağı öncelikli sorunlardan birisi olacaktır. Türkiye’ye S-400’ler nedeniyle yaptırımlar uygulanırsa benzer yaptırımların Rusya’dan gelişmiş silah sistemleri alan Hindistan, Mısır, Suriye, Suudi Arabistan ve Katar’a karşı da uygulanması gerekmektedir. Bu, Türkiye açısından bir avantajdır.Halk Bankası’na ilişkin ABD yargısının ne karar vereceği bilinmemektedir. Mahkeme, ceza verilmesine karar verirse cezanın boyutu Hazine Bakanlığı tarafından tayin edilecektir. Her halükârda zaten kırılgan olan Türk ekonomisinin, bu şekilde oluşacak bir karardan ciddi şekilde etkileneceği bilinmelidir. Türk ekonomisinin bu yıl yüzde 3.9 küçüleceği de dikkate alınırsa sorunun ciddiyeti daha iyi anlaşılır.Türk-Amerikan ilişkilerini sadece bugün değil, orta ve uzun vadede de etkileyecek konu, Suriye’nin kuzeyinde PKK bağlantılı YPG/PYD tarafından oluşturulan siyasi, idari ve güvenlik yapılanmasıdır. Bu oluşan durum Türkiye açısından bir “beka” sorunudur. Biden yönetiminin de Trump döneminde YPG/PYD konusunda uygulanan politikayı devam ettireceği değerlendirilmektedir. Bu durumda Türkiye, bu konunun neden bir “beka” sorunu olarak görüldüğünü ve Suriye’de bulunmasının nedeninin, Suriye’nin kuzeyinde oluşan YPG/PYD yapılanması ile ilgili olduğunu kararlılıkla net olarak ortaya koymalı ve anlatmalıdır.Sonuç olarak yakın zamanda Türk-Amerikan ilişkilerinin geleceğini tayin edecek öncelikli konular, S-400 sorununa ilişkin gelişmeler ile Halk Bankası hakkında ABD mahkemesinin vereceği karar olacaktır.Asıl sorun ise Suriye’de oluşan YPG/PYD yapılanmasıdır./Archive/2020/11/28/204616333-blinkensayfa9.jpg Antony BlinkenBiden’ın ve muhtemelen Dışişleri Bakanlığı’na getirilecek Antony Blinken’ın siyasi görüşleri ve dış politika uygulamalarına ilişkin değerlendirmeleri bilinmektedir. Türkiye ile farklı düşündükleri konular vardır. Ancak önemli olan nokta, Biden ve Blinken, Türkiye’yi iyi tanıyan ve Türkiye’nin öneminin farkında olan kişilerdir.Önce kongrede etkinlikBu nedenle Türkiye, öncelikle ABD Kongresi’nde oluşan Türkiye aleyhtarlığını azaltmak üzere Kongre üzerindeki faaliyetlerini etkinlikle artırmak zorundadır. Böylece Kongre’nin başkan üzerinde oluşturacağı baskı azaltılabilir. ABD Kongresi üyelerine Türkiye’nin görüşleri ve haklılığı açıklıkla anlatırken Türkiye aleyhine alınacak kararların Türkiye’yi zora sokabileceği, ancak Türkiye’nin bazı çıkış yollarını bulabileceği, fakat Türkiye’yi kaybeden ABD’nin karşı karşıya kalacağı sorunlar ve zararların çok daha fazla ve telafi edilemeyecek boyutlarda olduğu ortaya konulmalıdır.Bu arada Türkiye’nin dostane ilişkilerde bulunduğu ülke sayısını artırması da elbette Türkiye’nin elini güçlendirir. İlker Başbuğ

CHP’li Alban, Marmaris’teki‘Yazlık Saray’için yanıt alamadı:‘Hani bu saraylar milletindi?’

CHP’li Alban, Marmaris’teki ‘Yazlık Saray’ için yanıt alamadı: ‘Hani bu saraylar milletindi?’ figure > CHP Muğla Milletvekili Mürsel Alban, kamuoyunda “Yazlık Saray” olarak bilinen Marmaris Okluk Koyu’ndaki Cumhurbaşkanlığı Yerleşkesi hakkında hiçbir bilgi alamadıklarına dikkat çekerek Cumhurbaşkanlığı’na başvurdu. CHP’li Alban, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Cumhurbaşkanlığı bütçesinin görüşmeleri sırasında mektubu bizzat Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a verdi. Alban’ın mektubunda, Marmaris’te bulunan ve kamuoyunda “Yazlık Saray” olarak bilinen Cumhurbaşkanlığı Yazlık Yerleşkesi hakkında yeterli bilgi olmadığına dikkat çekti. Milletin vergileriyle imar edilen bu “Yazlık Saray”ın yapımı için bütçeden ne kadar TL veya döviz cinsinden para harcandığının merak konusu olduğuna dikkat çeken Alban, yine bu yerleşkenin ne kadarlık bir alana kurulduğu, içinde bulunan bina, oda, havuz vb. sayısının da tartışmalara konu edildiğini bildirdi.  Alban, Anayasanın 98. maddesi gereğince, bilgi edinme ve denetleme yetkisini kullanarak Oktay’a, bu tesis hakkında yönelttiği sorulara yanıt alamadığını bildirdi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bir konuşmasında “Bu yapılan eserler, yapılan binalar bizim şahsi malımız değil, milletindir” dediğine işaret eden Alban, şöyle devam etti:“Bu söyleminizden yola çıkarak, Muğla ilini temsil eden bir milletvekili olarak, Marmaris’te yaşayan vatandaşlarımızla birlikte bu Yazlık Saray’ı ziyaret edip, görmek istiyoruz. Gördüklerimizi, milletimizle paylaşmak istiyoruz. Yok, eğer ‘Burası millete kapalı, ziyaret edemezsiniz’ diyorsanız, buranın şahsınıza ait olduğunu düşünüp, adınıza düzenlenmiş tapusunu görmek istiyoruz. Halihazırda TBMM’de 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi görüşmeleri devam ederken, milletimizin vergilerinin nereye, ne şekilde harcandığının hesabının yapıldığı aralık ayı içinde, ziyaretimiz için randevu vermenizi talep ediyor, saygılarımı sunuyorum.” Alban, komisyonda yaptığı konuşmada da Okluk Koyu’ndaki “Cumhurbaşkanlığı Yazlık Sarayı” hakkında kamuoyunun hiçbir bilgisi olmadığını belirterek, “Hükümetiniz buraya, adeta bir ‘hayalet sarayı’ muamelesi yapmaktadır. Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısı, size verdiğimiz soru önergesine yanıt gelmedi” dedi. Alban, Marmarisliler başta olmak üzere halkın burayı görmek istediğini ancak “yasak” denildiğini söyledi. Denizden de yolun kestirildiğini belirten Alban, sadece yerleşkenin bulunduğu koyun değil diğer tüm alanların da deniz trafiğine kapatıldığını kaydetti. BALIKÇILAR KORKUYORAlban, “Balıkçı tekneleri, ateş açarlar diye yollarını değiştiriyorlar. Kendi milletinden, kendi vatandaşından bu kadar ürkecek, korkacak ne var, yoksa içinde gizli bir şeyler mi saklıyorsunuz, bu gizlilik niye?” sorularını yöneltti. Aynı bölgede 65 hektar alanın kamulaştırıldığını dile getiren Alban, “O insanların gözlerinden yaşları niye akıttınız Cumhurbaşkanı Yardımcısı? Bu insanların sizin üzerinizde hakkı var, orada yetimin hakkı var, insanlar ağlıyor orada. Burayı da mı Katar Emiri’ne satacaksınız acaba, yüzde 10’unu ona mı vereceksiniz, onun için mi kamulaştırdınız?” diye konuştu. Mustafa Çakır




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter