Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajansı - Haberler

Monday, 03.17.2025, 11:51 AM (GMT)

News - Haberler

Yenilenebilir enerjide yeni alım ve yerli katkıfiyatlarıbelirlendi

Yenilenebilir enerjide yeni alım ve yerli katkı fiyatları belirlendi Yenilenebilir Enerji Kaynak (YEK) belgeli üretim tesisleri için uygulanacak YEK Destekleme Mekanizması (YEKDEM) alım ve yerli katkı fiyatları ile uygulama süreleri tespit edildi. Konuya ilişkin Cumhurbaşkanı kararı, Resmi Gazete'de yayımlandı. /Archive/2021/1/30/125117199-yenilenebilir-enerji.jpgBuna göre, 1 Temmuz 2021'den 31 Aralık 2025'e kadar işletmeye girecek YEK belgeli üretim tesisleri için uygulanacak YEKDEM fiyatı kilovatsaat başına hidroelektrik üretim tesisi için 40 kuruş, rüzgar ve güneş enerjisine dayalı üretim tesisi için 32 kuruş, jeotermal enerjisine dayalı üretim tesisi için 54 kuruş ve biyokütleye dayalı üretim tesislerinde çöp gazı veya atık lastiklerin işlenmesi sonucu ortaya çıkan yan ürünlerden elde edilen kaynaklar için 32 kuruş, biyometanizasyon için 54 kuruş, termal bertaraf için 50 kuruş olarak belirlendi.YEKDEM fiyatı uygulama süresinin 10 yıl olacağı bu tesisler için yerli katkı fiyatının kilovatsaat başına 8 kuruş, yerli katkı uygulama süresinin ise 5 yıl olmasına karar verildi.FİYATLAR ÜÇER AYLIK DÖNEMLER HALİNDE GÜNCELLENECEKSöz konusu dönemde işletmeye girecek YEK belgeli üretim tesisleri için belirlenen bu fiyatlar, 1 Ocak 2021’den itibaren başlamak ve kaynak bazında olmak üzere üçer aylık dönemler halinde ve ilki 1 Nisan 2021'de olmak üzere her yıl ocak, nisan, temmuz ve ekim aylarında belirlenen yönteme göre güncellenecek.YEKDEM fiyatlarının güncellenmesinde dolar/sent olarak da üst sınır uygulanacak.Söz konusu üst sınır kilovatsaat başına hidroelektrik üretim tesisleri için 6,40 dolar/sent , rüzgar ve güneş enerjisine dayalı üretim tesisleri için 5,10 dolar/sent, jeotermal enerjisine dayalı üretim tesisleri için 8,60 dolar/sent ve biyokütleye dayalı üretim tesislerinde çöp gazı veya atık lastiklerin işlenmesi sonucu ortaya çıkan yan ürünlerden elde edilen kaynaklar için 5,10 dolar/sent, biyometanizasyon için 8,60 dolar/sent, termal bertaraf için 8 dolar/sent olarak uygulanacak.YEKDEM kapsamında elektriğin kilovatsaatine rüzgar ve hidroelektrik için 7,3 dolar/sent, jeotermal için 10,5 dolar/sent, biyokütle ve güneş için de 13,3 dolar/sent teşvik veriliyordu. Teşvikler, yerli ekipman kullanımına göre değişiklik gösterebiliyordu. AA

Kişisel Verileri Koruma Kurulu, WhatsApp'tan bilgi ve belge talep etti

Kişisel Verileri Koruma Kurulu, WhatsApp'tan bilgi ve belge talep etti Kişisel Verileri Koruma Kurumu Başkanı Faruk Bilir, hakkında inceleme başlatılan WhatsApp'tan tebligat yapılarak bilgi ve belge talep edildiğini bildirdi. /Archive/2021/1/30/124308261-whatsapp.jpgBilir, bazı kişisel bilgilerin Facebook'a ait şirketlerle paylaşılmasını da içeren yeni gizlilik ilkesinin kabulünü uygulamanın kullanımı için zorunlu hale getiren WhatsApp hakkında yürütülen incelemeye ilişkin AA muhabirine açıklamada bulundu.Kurumun karar organı Kişisel Verileri Koruma Kurulunca incelemenin, temel ilkeler, veri işleme şartları, yurt dışına veri aktarımı ile açık rızanın unsurları ve açık rızanın hizmet şartına bağlanıp bağlanmaması yönünden gerçekleştirildiğini belirten Bilir, 12 Ocak'ta başlatılan incelemenin sürdüğünü ifade etti.Faruk Bilir, "WhatsApp'a tebligat yapıldı, bilgi ve belge talep edildi. Sürecin takipçisiyiz." dedi.KULLANICILARA VERİLEN SÜRE UZATILMIŞTIWhatsApp, 4 Ocak'ta "gizlilik ilkesi"ni güncellemiş ve kullanıcılarına güncellenen ilkeleri kabul etmeleri için bildirim yollamıştı. Hesap bilgileri, mesajlar, konum bilgileri gibi birçok verinin Facebook'a ait şirketlerle paylaşılmasını içeren yeni koşulların onayı için kullanıcılara 8 Şubat'a kadar süre vermişti. WhatsApp, yeni koşulların kabul edilmemesi durumunda uygulamanın kullanılamayacağını belirtmişti.Bu karara ilişkin kullanıcılardan yoğun eleştiri alması üzerine WhatsApp yaptığı açıklamada, "Avrupa Bölgesi" kullanıcılarının bu güncellemeden etkilenmeyeceğini, bu bölgedeki kullanıcıların verilerinin Facebook şirketleriyle paylaşılmayacağını duyurmuştu.Daha sonra WhatsApp, güncelleme için verilen süreyi 15 Mayıs'a kadar ertelediğini duyurmuştu. AA

Celladına aşık olmak: "Stockholm Sendromu" nedir?

Celladına aşık olmak: "Stockholm Sendromu" nedir? Adını ilk olarak 1973 yılında yaşanan bir banka soygunundan alan 'Stockholm Sendromu' nedir, belirtileri nelerdir? İnsanın kendisini zora sokan ve üzen koşulları kabullenmesi, savunması, sıkıntıya sokan koşulların nedenlerini görmemesi, ezilmesine rağmen ezenin yanında yer alması, hatta ezen kişiye karşı minnet duyması olarak da tanımlanabilen Stockholm Sendromu; rehinelerin, kendilerini esir alanların duygularını anlama durumuna gelmeleri ve daha sonrasında suçlulara yardımcı olmaya çalışmaları ve sonunda özdeşim kurmaları hali olarak tanımlanır. Stockholm sendromu, tam olarak, rehinenin kendisini rehin alan kişiyle olası diyalog sürecinde oluşan, duygusal anlamda sempati ve empati oluşması olarak özetlenebilecek psikolojik durumu anlatan bir terimdir. Stockholm Sendromu’na göre kurban/ezilen durumunda olan topluluk, kendilerini tehditle, şiddet yoluyla ve özgürlüklerini kısıtlamakla yoğun strese sokan kişilerin bakış açısını benimseyebilir. Bu durumda artık kendi bakış açılarına göre bir “kurban/ezilen” durumunda değildirler. İçinde bulundukları durum bir anda meşru ve doğru bir duruma, kendilerini ezen insan da aslında yanlış anlaşılmış bir kişiye, hatta bir tür kahramana dönüşür.ADINI STOCKHOLM’DEKİ BANKA SOYGUNUNDAN ALDIİlk kez Psikiyatr Nils Bejerot tarafından tanımlanan sendrom, ismini 1973 yılında İsveç'in başkenti Stockholm'de yaşanan bir olaydan alır.23 Ağustos 1973 günü Stockholm'de yaşanan olayda, soyguncular bir bankayı soymak için basarlar ve bankada 4 banka görevlisini 6 gün boyunca 131 saat rehin tutarlar. Soyguncular, rehinelere iyi davranır aralarında iyi ilişkiler oluşur. Polisin bankaya operasyon düzenleyeceğini fark eden rehineler, soyguncuları uyarırlar. Öyle ki rehineler olay sonrasında yakalanan rehineler aleyhine ifade vermekten kaçındıkları gibi, soyguncuların avukatlık ve savunma giderlerini karşılamak için aralarında para toplarlar. Günün gazeteleri bu olay üzerine ' soyguncular bankadan para çalamadılar, ama bazı insanların kalbini çaldılar' diye manşet atar. Rehinelerden Stockholm Sendromu’na yakalanan bir görevli serbest kaldıktan sonra nişanlısını terk ederek, olay sırasında bankada ilgi duyduğu soyguncunun hapisten çıkmasını bekler ve onunla evlenir.İKİNCİ VAKA: PATTY HEARTS OLAYIBu olaydan bir sene sonra ABD’de zengin bir ailenin kızı olan Patty Hearst, kendilerine Simbiyonez Özgürlük Ordusu diyen bir grup tarafından kaçırıldı. Grup üyeleri, kadını ışık geçirmez, ufak bir dolapta kilitli tuttu, kadını sürekli ölümle tehdit etti ve ona tecavüz etti. Sadece birkaç gün “ödül” adı altında dolabın kapısı biraz açık bırakılarak kadının hava almasına izin verildi. Patty Hearst bu şekilde o dolapta iki ay boyunca yaşadı. Olayın üzerinden yaklaşık bir yıl geçtikten sonra Patty Hearst, San Francisco’da elinde tüfekle bir bankayı soymaya çalışırken yakalandı. Eski rehine, Tania takma adını almış ve kendisini kaçıran örgütün silahlı bir militanı olmuştu. Avukatı Stockholm Sendromu'nu savunmada mahkemeye sunsa da, mahkeme bu savunmayı yeterli bulmamış ve hapis cezasına çarptırılmıştır.STOCKHOLM SENDROMU’NUN BELİRTİLERİ NELERDİR?En büyük belirtilerinden birinin küçük bir iyilik için bile karşıdaki insana minnettar olmak olmak olan Stockholm Sendromu’nda; şiddete maruz kaldığını reddetmek ve kötüye kullanımdaki öfkenin reddedilmesi de belirtiler arasındadır. Ezilen kişi, içinde bulunduğu durumdan dolayı kendisini suçlar. Stockholm Sendromu’nun belirtileri şu şekilde sıralanabilir:- Küçük bir iyilik için bile çok yoğun şükran duyguları- Şiddeti ve şiddet tehdidini reddetme- Akılcılaştırma- Kötüye kullanımı önleme gücüne sahip olduğu inancı- Durum ve istismar için kendini suçlama eğilimi ihtiyaçları- Küfürlü şiddet davranışını azaltmak için onu memnun etme çabaları- Dünyayı istismarcı perspektifinden değerlendirme, kendi perspektifini kaybetme- Kendini istismarcı perspektifinden değerlendirme- İstismarcıyı iyi bir kişi olarak değerlendirme ya da onu bir mağdur olarak görme- Hayatta kaldığı ve öldürülmediği için istismarcıya minnettarlık duygusu hissetmekSTOCKHOLM SENDROMU’NUN TERSİ: LİMA SENDROMULima Sendromu, Stockholm sendromunun aksine, rehin alan kişinin rehinesine sempati geliştirmesiyle ortaya çıkan ve rehinesiyle duygusal bağ kurmasına verilen isimdir. Stockholm sendromunun tam tersi olduğu söylenebilir. Paradoksal bir şekilde, rehin alan kişi kurbanlarıyla empati kurmaya başlar ve bir noktada, kurbanlarının ihtiyaçları ve sağlıkları hakkında endişelenmeye bile başlar.Lima Sendromu Aralık 1996’da Peru’nun başkenti Lima şehrinde 14 gerillanın, Japon Büyükelçiliği’nde düzenlenen bir resepsiyonu basarak birçok diplomat, iş insanı ve askeri 4 ay boyunca rehin alması sonucu ortaya çıkmıştır. 4 aylık bu kriz boyunca militanlar, rehinelere sevecen davranmış ve ihtiyaçlarını karşılamış, hatta rehinelerin büyük bir kısmını da serbest bırakmışlardır. Bu olay da Lima Sendromu’nun doğuşu olarak kabul edilir. cumhuriyet.com.tr

Parodi para birimi: Dogecoin nedir, neden yükselişte?

Parodi para birimi: Dogecoin nedir, neden yükselişte? Ani yükselişiyle son günlerin en çok konuşulan konularından biri haline gelen kripto para birimi Dogecoin nedir, Dogecoin neden yükseliyor? Bitcoin fiyatlarının 2017 yılından itibaren olağanüstü şekilde artmasıyla bir anda ilgi görmeye başlayan kripto paralara her geçen gün yenisi ekleniyor. Son günlerde ilgi odağı haline gelen bir diğer kripto para birimi de Dogecoin oldu. Kripto para piyasalarının yeni birimlerinden olan Dogecoin, bir günde yüzde 812.47'lik sıçramayla 0.07 dolara ve 9 milyar 394 milyon dolarlık piyasa hacmine ulaşarak, 7. sıraya yerleşti. Peki 2013 yılında parodi olarak yaratılan ve üzerinde köpek resmi bulunan Dogecoin (DOGE) nedir? Neden yükselişte? Dogecoin nasıl alınır?DOGECOIN NEDİR?Dogecoin, 2013 yılında parodi olarak yaratılmış bir para birimi. Üzerinde maskot olarak Japon shiba inu köpeği bulunan Dogecoin, 2010 yılında ortaya çıkan bir internet esprisine gönderme yapıyor. Adobe'tan bir ürün grup yöneticisi Jackson Palmer ve IBM'den yazılım mühendisi Billy Markus, Dogecoin'i çok da fazla üzerinde düşünmeden yarattıklarını söylüyor.DOGECOIN NEDEN YÜKSELİYOR?Bir tür “meme token” (parodi simgesi) olarak piyasaya sürülen Dogecoin (DOGE) 24 saatte gösterdiği yüzde 45’e yakın yükseliş ile fiyatını 0,013 dolara çıkardı. DOGE‘un piyasa değeri 1.4 milyar doları aşarken, günlük ticaret hacmi 1.3 milyar doları buldu. DOGE için yaşanan artışın arkasındaki etkenlerden biri meme coin’in (parodi para) yaşadığı DeFi gelişmesi olarak gösteriliyor. DOGE’nin tokenize edilmiş verdiyonu olan renDOGE, merkeziyetsiz finans kullanıcıları için Ethereum ağında işlem görmeye başlıyor. Reddit’e ait SatoshiStreetBets topluluğu, Dogecoin için GameStop‘takine (GME) benzer bir tavır sergiliyor. ‘Pump’ olarak adlandırılabilecek bu hareket, insanların DOGE için desteğe çağrılmasıyla başladı. Tesla CEO’su Elon Musk’ın da zaman zaman dile getirdiği DOGE‘un, aldığı bu desteklerle önemli sıçramalar yaşadığı biliniyor.DOGECOIN NASIL ALINIR?Dogecoin alabilmek için Paribu ya da Koinim gibi yerli kripto para borsalarında yer almanız gerekiyor. Bu parayı kullananların çoğu Paribu üzerinden işlem yapıyor. Öncelikle bir hesap oluşturmanız gerekiyor. Hesabınızı kimlik bilgileriniz ile onayladıktan sonra yatırım işlemlerine giriş yapabiliyorsunuz. Hesabınıza EFT, Havale ya da Papara sayesinde para yatırabiliyor ve hesabınızdaki para ile de Dogecoin alabiliyorsunuz. Paribu hesabına para yatırılırken dikkat edilmesi gereken bazı noktalar bulunuyor. Örneğin Havale, EFT ya da papara üzerinden sadece kendi bireysel hesabınıza para yatırmanız gerekiyor. Ayrıca kendi adınıza açmış olduğunu bireysel, vadesiz ve Türk Lirası olan hesaplardan gönderim sağlamanız gerekiyor. Zaten Paribu üzerinde bir başka kişiye ait hesaplardan gönderim yapılmasına da izin verilmiyor. ATM üzerinden yapacağınız gönderimlerde ise gönderici bilgilerini teyit etmek mümkün olmadığı için kabul gönderiminiz gerçekleştirilemiyor. Gönderdiğiniz miktar anında Paribu üzerindeki hesabınıza yansıyor. İşlem sonrasında ise size gönderilen kodu açıklama alanına yazmanız önem taşıyor. Mutlaka bir açıklama belirtilmesi gerekiyor, aksi takdirde gerçekleştirilen transferlerin işlem ücreti gönderdiğiniz paradan düşülerek size iade ediliyor. cumhuriyet.com.tr

Bulgaristan’da kalpazanlar 'Rambo' adına sahte pasaport düzenledi

Bulgaristan’da kalpazanlar 'Rambo' adına sahte pasaport düzenledi Bulgaristan’da çökertilen kalpazanlık çetesinin hazırladığı sahte evrakların arasında "Rambo" filmiyle ün kazanan Hollywood yıldızı Sylvester Stallone adına düzenlenen sahte turistik pasaport bulundu. /Archive/2021/1/30/122531776-rambo.jpgÖzel Savcılığın (SP) yayınladığı bildiride, Örgütlü Suçlarla Mücadele Genel Müdürlüğünün (GDBOP) operasyonunda, Karadeniz sahilinde “Slınçev Bryag" tatil merkezinde bir adrese yapılan baskın sonucu yüklü miktarda sahte evrak ve para ele geçirildiği belirtildi.ABD’nin Gizli Servis ajanları ile iş birliği ile yapılan operasyonda, 295 bin 800 avro ve 340 bin 750 dolar değerinde banknot, evraklar ve teçhizat bulundu.Olayla ilgili başkent Sofya’nın yanı sıra Burgaz, Filibe, Pazarcık ve Şumnu kentlerinde 30’u aşkın adreste arama yapıldı, sabıkalı 4 Bulgaristan vatandaşı gözaltına alındı.Özel Savcılık, kalpazanlık çetesinin hazırladığı evrakların arasında, üretiminin yüksek kalitesinin “reklam kanıtı” olarak kullanılan, ünlü sinema yıldızı Sylvester Stallone adına düzenlenmiş sahte turistik Bulgaristan pasaportuna da rastlandığını duyurdu.Gözaltına alınan sabıkalı şahısların, 2018 yılında yine Slınçev Bryag’da diğer bir operasyonda ortaya çıkarılan sahte evrak matbaası işlettikleri, haklarında soruşturma işlemleri sürerken, yeniden ve daha gelişmiş teknolojiyle kalpazanlık işi yaptıkları öğrenildi. AA

Biden,İran ile nükleer anlaşmanın mimarlarından biriniözel temsilci olarak atadı

Biden, İran ile nükleer anlaşmanın mimarlarından birini özel temsilci olarak atadı ABD Başkanı Joe Biden, İran ile nükleer anlaşmanın mimarlarından Robert Malley'i, İran Özel Temsilcisi olarak atadı. ABD Başkanı Joe Biden, eski Başkan Barack Obama döneminde dış politika uzmanlığı yapan, İran ile nükleer anlaşmanın mimarlarından Robert Malley'i, İran Özel Temsilcisi olarak atadı. Ned Price, yaptığı yazılı açıklamada, Bakan Anthony Blinken'in, "birçok görüşten, açık görüşlü uzmanlardan oluşan bir dış politika ekibi kurma" vizyonunu anımsattı.Obama döneminde danışmanlık yapan ve İran ile nükleer anlaşmanın mimarlarından olan Robert Malley'in İran Özel Temsilciliği görevine atandığını bildiren Price, Malley'in özellikle İran ile nükleer anlaşmaya dönülmesi konusunda çalışacağını vurguladı.ABD Başkanı Joe Biden, seçim sürecinde İran ile nükleer anlaşmaya bir an önce dönülmesi gerektiğini savunmuştu. Ancak ABD Dışişleri Bakanlığı görevine getirilen Blinken, öncesinde bazı süreçler yürütülmesi ve anlaşmaya dönmek için acele edilmemesi gerektiğini belirtmişti. AA

Japon Youtuber Yoshi Enomoto:“Artık Gerçek Bir Zeytinburnuluyum…”

Japon Youtuber Yoshi Enomoto: “Artık Gerçek Bir Zeytinburnuluyum…” Cem Yılmaz’ın Gora filmindeki espriden esinlenerek soranlara “Zeytinburnu çocuğuyum” cevabı vermesiyle tanınan Japon Youtuber Yoshi Enomoto, Zeytinburnu Belediye Başkanı Arısoy’dan onayı aldı, o artık fahri bir Zeytinburnulu… Yüksek Lisans Eğitimi için Türkiye’ye gelen Japon Youtuber Yoshi Enomoto’nun Cem Yılmaz’ın Gora filminden esinlenerek, “Zeytinburnu Çocuğuyum” repliğiyle haber olması üzerine kendisini Zeytinburnu’na davet eden Belediye Başkanı Ömer Arısoy, meraklı youtuberla bir gün geçirdi. Zeytinburnu sokaklarını Başkan Ömer Arısoy’la birlikte gezen Enomoto, “Soranlara hep ‘Zeytinburnu çocuğuyum.’ diyordum. Bu geziyle birlikte bunu tescilledik. Başkanımızın da onayıyla artık gerçekten Zeytinburnu çocuğu oldum.” diyerek espri yaptı.“YOSHİ ARTIK GERÇEK BİR ZEYTİNBURNULU”Yoshi Enomoto’yu Zeytinburnu’nda görmekten çok mutlu olduklarını belirten Zeytinburnu Belediye Başkanı Arısoy, Youtuber’a aynı şekilde esprili bir dille cevap vererek; “Zeytinburnu farklı kültürlere ev sahipliği yapan zengin ve renkli bir ilçe. Neredeyse dünyanın birçok bölgesinden insana rastlamanız mümkün. O yüzden Yoshi’nin Zeytinburnulu olmasında bizim için bir sakınca yok, aksine çok mutlu oluruz” diye konuştu. Belediye Başkanı Arısoy, Enomoto’nun ilçeye olan sevgisinden dolayı kendisini "Fahri Zeytinburnulu" ilan etti./Archive%5C2021%5C1%5C30%5C121350753-japon-youtuber-yoshi-enomoto-artik-gercek-bir-zeytinburnuluyum_2.jpg“MOZAİK MÜZESİ MUTLAKA GÖRÜLMELİ”İlçeyi sürekli merak ettiğini, dolayısıyla Belediye Başkanı Arısoy’dan gelen daveti hemen kabul ettiğini dile getiren Enomoto, “Öncelikle başkanımıza nazik daveti için çok teşekkür ediyorum. Kendisiyle Zeytinburnu’nun en işlek caddesi olan 58. Bulvar’da buluştuk ve birlikte Zeytinburnu’nu turladık. Zeytinburnu’nun tarihi güzelliklerini, sosyal yaşam alanlarını gördük, özellikle Kazlıçeşme Sanat’taki Mozaik Müzesi beni çok etkiledi. Mutlaka görülmesi gereken bir yer” ifadelerini kullandı. Youtube sayfası için vlog çekmeyi de ihmal etmeyen Enomoto, Zeytinburnu Mozaik Müzesi, İhtisas Kütüphanesi, Zeytinburnu Tıbbi Bitkiler Bahçesi ve deri atölyelerinden görüntüler aldı. DHA

Rusya: Navalni yanlısıgösteriler Putin için bir tehdit oluşturuyor mu?

Rusya: Navalni yanlısı gösteriler Putin için bir tehdit oluşturuyor mu? Muhalif lider Aleksey Navalni'nin tutuklanmasına tepki olarak düzenlenen kitlesel gösteriler sürüyor. Acaba bu protestolar Rusya lideri Vladimir Putin açısından ciddi bir tehlike oluşturuyor mu? EPAÜzerinde "Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için" yazan bir Navalni posteriMuhalif lider Aleksey Navalni'nin tutuklanması Rusya'da bir gösteri dalgasına yol açtı ve bu hafta sonunda da yeni gösteriler için çağrı yapıldı. Geçen hafta sonundaki gösteriler polisin müdahalesi ve çok sayıda kişinin gözaltına alınmasıyla sonuçlanmıştı.Protestoların niteliği ve talepleri ve Vladimir Putin liderliğindeki Rusya yönetiminin gösterilere neden bu kadar sert tepki verdiğini değerlendirdik.Protestolarda ne talep ediliyor?Gösteriler esas olarak muhalefet liderlerinden Aleksey Navalni'nin serbest bırakılması talebine dayanıyor.AFPKremlin'i eleştiren Aleksey Navalni, Noviçok ile zehirlenmesinin ardından tedavi için gittiği Almanya'dan Rusya'ya 17 Ocak'ta geri döndüNavalni bundan iki hafta önce Almanya'dan dönüşünde gözaltına alınmış ve daha önce kendisi hakkında başlatılan bir ceza soruşturmasıyla ilgili olarak hakkında verilen adli kontrol şartlarını ihlal ettiği gerekçesiyle tutuklanmıştı.Navalni'yi destekleyenler, onun hakkındaki suçlamaların hukuki değil siyasi olduğunu söylüyor ve Rusya yetkililerini, yönetimin yolsuzluk ve zimmet gibi suçlarını ifşa ettiği için onu susturmaya çalışmakla suçluyorlar.Geçmişte Kremlin Navalni'yi "Kimsenin tanımadığı bir blogcu" gibi ifadelerle tanımlıyordu. Devlet Başkanı Putin onun adını hiç bir açıklamasında anmıyordu. Ama Rusya yetkilileri son zamanlarda onun suçlamalarıyla ilgili açıklamalar yapmak zorunda kalıyorlar.Bu gösteriler neden farklı?23 Ocak Cumartesi günü, Rusya'da yıllardır yapılan en kitlesel gösterilere tanık olundu.ReutersMoskova'daki protestoBu gösteriler katılımlarının yüksekliğine ek olarak, sadece Moskova ve St. Petersburg gibi büyük kentlerde değil, Rusya'nın her yerinde yapıldı.Rusya'nın 11 saat dilimini kapsayan geniş coğrafyasının her köşesinde insanlar sokağa çıktı.Yakutsk gibi -50 santigrat derece ile dünyanın en soğuk köşelerinden birinde bile yüzlerce gösterici protestolara katıldı.ReutersOmsk kentinde dondurucu soğuğa rağmen protestolara katılan genç bir kadınBBC Rusça Servisi'nin tespitlerine göre geçen hafta sonunda toplam olarak 120'den fazla kent ve yerleşimde gösteriler vardı ve bu bu hafta da devam edebilir.Gösterilerin niteliğini de not etmek faydalı olabilir.Her biri net bir şekilde Devlet Başkanı Putin'e doğrudan meydan okuyan ve onu ve çevresini iktidarlarını suistimal etmekle suçlamaktan çekinmeyen Aleksey Navalni'nin tutuklanmasına odaklanmıştı.Navalni son bir kaç yıl içinde Rusya'nın dört bir yanında örgütleniyor, taraftarları yerel seçim kampanyalarında yarışıyor, yerel sorunları gündeme getiriyor ve protestolar düzenliyorlardı.İşte onu Kremlin açısından bir tehdit haline getiren de bu oldu.Navalni kim ve ne istiyor?AFPNavalni'nin yolsuzluk karşıtı vakfı birkaç defa polis baskınına maruz kaldıAleksey Navalni, ülke yönetimindeki yolsuzluk iddialarıyla ilgili araştırmaları bir çok Rus tarafından dikkatle izlenen bir muhalif siyasetçi.YouTube'da videolarını yayınladığı kanalının izlenme rakamları bir milyarı aşıyor.Navalni Rusya'da siyasi iktidarı elinde tutan ana güç olan Putin'in Birleşik Rusya Partisi'ni "dolandırıcılar ve hırsızlar partisi" diye tanımlıyor ve yıllar içinde yönetici kesimin yolsuzluklarıyla ilgili iddialarını çok sayıda video ile dillendirdi.Yıllarca Rusya siyasetinin daha şeffaf olması için mücadele eden Navalni, seçimlerde muhalif adayların seçilmesi için çalıştı.2013 yılında Moskova belediye başkanlığına aday oldu ama seçimi ikinci sırada bitirdi.Daha sonra devlet başkanlığına aday olmak istediyse de daha önce hakkında verilmiş mahkumiyet kararları olduğundan bu mümkün olmadı. Bu mahkumiyetlerin hukuki değil siyasi kararlar olduğunda ısrar ediyor.2020 yılının Ağustos ayında Sibirya'da yeni bir araştırması için çekim yaptığı, aynı zamanda da yerel bir seçimde muhalif adaylara destek verdiği bir seyahat sırasında zehirlendi ve ölümden kıl payı kurtuldu.Tedavi için götürüldüğü Almanya'da uzmanlar, Navalni'nin Rusya'da imal edilen sinir gazı Noviçok ile zehirlendiği sonucuna vardılar.Navalni Rus istihbarat örgütlerini kendisini zehirlemekle suçladı ve Rus istihbarat servisi FSB'nin bir ajanını kandırarak kendisine yönelik saldırının detaylarını itiraf ettirdiği yolunda haberler çıktı.Navalni'nin kaydedip daha sonra YouTube kanalında yayınladığı bir telefon konuşmasında, onunla konuştuğunu anlamayan FSB ajanı Konstantin Kudriyatsev, Noviçok'u Navalni'nin iç çamaşırlarına koyduğunu anlatıyor.Dönüş ve tutuklamaAFPNavalni 2 Şubat'a kadar gözaltında tutulduRusya'ye dönmesinin güvenli olmayacağı yolundaki uyarılara rağmen Navalni siyasi sürgün olarak yaşamak istemediğini söyleyerek, tedavi gördüğü Berlin'den Moskova'ya geçti.Hava alanında hemen gözaltına alındı ve polis merkezinde alel acele hakim önüne çıkarılarak (Rusya için bile sıra dışı bir uygulama) 2 Şubat'a kadar tutuklu kalmasına karar verildi.Navalni'yi destekleyenler onun adil bir şekilde yargılanmasının mümkün olmadığını söyleyerek, sokak gösterileri yoluyla hükümete baskı yapmayı hedefliyor.Navalni tutuklandıktan sonra daha da el yükseltti ve taraftarları şu ana kadar en çok izlenen yolsuzluk araştırması videosunu yayınladılar. Bu video Putin'in yakın çevresinin inşa ettirip ona hediye ettiği öne sürülen çok lüks bir "sarayı" ifşa ederek, onunla ilgili ayrıntılı bilgiler veriyor.YouTube/Alexei NavalnyPutin'in sarayı olduğu öne sürülen Karadeniz'deki bu yapıda kumarhane, buz hokeyi pisti ve bir şarap bağı olduğu belirtiliyorBelgesel tarzındaki videoda bu sarayın Putin'in petrol zenginleri ve milyarderlerden oluşan en yakın çevresinin sağladığı gayri meşru fonlarla inşa edildiği öne sürülüyor.Video YouTube'da 100 milyon izlendi ve genç Ruslar arasında çok popüler olan TikTok'ta da viral oldu.Bu bir gençlik hareketi mi?Hareketin başını 35 yaşın altındaki bir kesimin çektiği açık. Bu, Vladimir Putin 2000 yılında iktidara geldikten sonra çocukluktan yetişkinliğe geçen bir kuşak.Navalni 44 yaşında ve çevresindeki ekip daha da genç. Farklı yaşlardan destekçileri var ama en çok Rusya'nın dört bir yanındaki genç ve eğitimli kesimden destek alıyor.Putin'in sarayının TikTok gibi bir mecrada yirmi yaş altındaki Ruslar tarafından yaygın olarak izlenmesi önemli bir gösterge olabilir.Sokak gösterileri başlamadan önce de bir kız öğrencinin, sınıfta duvardaki Putin resmini indirdiği bir video Tiktok'da viral olmuştu.Neler olabilir?Devlet Başkanı Vladimir Putin, Navalni'nin kanalında yayınlanan saray videosunun sahte olduğunu ima eden bir açıklama yaparken basın danışmanı da son protesto gösterilerini önemsemiyormuş gibi göründü.EPAProtestocular polisin sert müdahalesiyle karşılaştıAma Kremlin'in kaygılandığına dair belirtiler var.Önceleri Navalni'nin dikkate alınacak biri olmadığını, onu öldürmek isteseler şimdiye kadar çoktan ölmüş olacağını ima eden açıklamalar yapan yetkililer, onun Rusya'ya dönmesini engellemek için ellerinden geleni yaptılar, engelleyemeyince de Moskova'ya ayak basar basmaz tutukladılar.Navalni'nin ülkeye dönüşünde ineceği havaalanı son anda değiştirildi ve havaalanına çevik güç konuşlandırıldı.Düzenlenen protesto gösterilerine karşı çok sert polisiye önlemler alınması da bunlara eklendiğinde Kremlin'in muhalif liderin oluşturabileceği tehdidi gayet ciddiye aldığı anlaşılıyor.Fakat Navalni'nin kaderinin ne olacağı konusu Rusya yetkililerinin başını ağrıtıyor. Tutuklu bulunduğu süre içinde başına bir şey gelirse bunun gösterilerin daha büyümesi ve uluslarrası yaptırımlara yol açması riski var.Havalni hapiste çürümeye terkedilse de yerel ve ulusal düzeyde adil seçimler ve şeffaflık talebiyle kampanya yürüten Liyubov Sobol gibi muhalif liderler var.Şu durumda bir çok şey muhalefete desteğin ne kadar kitlesel olacağına bağlı.Eğer protestolara katılım ülke çapında yüzbinlerle büyürse yetkililerin, bunların Batı tarafından beslenen bir kaç bozguncu olduğunu iddia etmesi zor olacaktır.Her halukarda Navalni ve ekibi yakın zamana kadar mümkün görünmeyen bir şeyi başardı: Rusya devlet medyasına girmeyi başardıkları gibi YouTube ve diğer sosyal medya platformları üzerinden yürüttükleri kampanyalarla Putin'in iktidarına doğrudan meydan okumuş oldular. BBC Türkçe

Şampiyon güreşçi Erol Koyuncu hayatınıkaybetti

Şampiyon güreşçi Erol Koyuncu hayatını kaybetti Avrupa şampiyonu eski milli güreşçi Erol Koyuncu 55 yaşında ölüme yenildi Avrupa şampiyonu eski milli güreşçi Erol Koyuncu, 55 yaşında hayatını kaybetti.Türkiye Güreş Federasyonundan yapılan açıklamada, "1994 yılında, grekoromen stil 74 kiloda Avrupa şampiyonu olan milli güreşçimiz Erol Koyuncu vefat etmiştir. Merhuma Allah'tan rahmet, ailesi, sevenleri ve güreş camiasına başsağlığı dileriz." denildi. AA

Toyota, Volkswagen'i geçerek dünyanın ençok araçsatan otomotivşirketi oldu

Toyota, Volkswagen'i geçerek dünyanın en çok araç satan otomotiv şirketi oldu Japon otomobil üreticisi Toyota, 2020'de Volkswagen'i geçerek yeniden dünyanın en çok araç satan otomotiv şirketi oldu. Şirketin açıkladığı verilere göre Toyota, geçen yıl, bünyesinde bulundurduğu Daihatsu ve Hino'yla birlikte toplam 9,5 milyon adet araç sattı.Alman şirketi Volkswagen'in ise 2020'de Audi, Skoda ve Porsche ile birlikte toplam 9,3 milyon araç sattığı belirtiliyor.Küresel otomobil piyasasında yıllardır birincilik mücadelesi yaşanıyor.2013'te Toyoto satışlarda General Motors'u geçerek birinci sıraya yerleşmişti.İki yıl sonra Volkswagen kısa bir süre Toyota'yı geçti ama yıllık bazda sıralama değişmedi.Volkswagen, 2017'de birinciliği devraldı.Ancak CNN'e göre uzmanlar Toyota'nın yeniden zirveye oturmasının şirkette her şeyin yoluna girdiği anlamına gelmediğine dikkat çekiyor.Tedarik zinciri sekteye uğradıKoronavirüs salgını geçen yıl otomobil satışlarına ağır bir darbe vurdu ve tedarik zinciri sekteye uğradı. Toyota'nın bir önceki yıla göre satışları yüzde 11,3 düştü.Volkswagen'in satışlarındaki düşüş ise yüzde 15,2 oldu.Şimdi otomobil üreticileri özellikle yarı iletken tedarikinde ciddi sıkıntılar yaşıyor.UBS analistleri malzeme sıkıntısı nedeniyle Volkswagen'in bu yılın ilk çeyreğinde 100 bin adet daha az otomobil üreteceğini söylüyor. Bu küresel üretimde yüzde 4'lük bir düşüşe karşılık geliyor.Bununla birlikte büyük otomotiv şirketleri kâr etmeye devam ediyor.Volkswagen geçen hafta, 2020'de 12 milyar dolar kâr açıklamıştı. Şirket yılın ikinci yarısında satışların toparlandığını duyurmuştu. BBC Türkçe

İstanbul Valiliği'nden 'Boğaziçi' açıklaması: 5 kişi gözaltına alındı, 2 kişi aranıyor

İstanbul Valiliği'nden 'Boğaziçi' açıklaması: 5 kişi gözaltına alındı, 2 kişi aranıyor İstanbul Valiliği'nden Boğaziçi Üniversitesi önünde Kabe fotoğrafının yere serilmesine ilişkin açıklama yapıldı. Açıklamada, "Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılamak" suçunu işleyen şüphelilerin yakalanmasına yönelik çalışmalarda D.D., S.N.B., H.K., R.Ö. ve S.C.U.'nin gözaltına alındığı, diğer 2 şüphelinin yakalanması çalışmaların devam ettiği belirtildi. İstanbul Valiliği'nden Boğaziçi Üniversitesi önünde Kabe fotoğrafının yere serilmesine ilişkin açıklama yapıldı. Açıklamada, "Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüste cuma günü rektörlük binası karşısına 'Kabe üzerine şahmeran temalı figür ve LGBT-İ bayrak teması' içeren resim asıldığı tespit edilmiştir. İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerimizce "Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılamak" fiilini işleyen şahısların yakalanmasına yönelik çalışmalarda; D.D., S.N.B, H.K., R.Ö. ve S.C.U. isimli şüpheliler gözaltına alınmış, diğer 2 şüphelinin yakalanması çalışmaları devam etmektedir. Cumhuriyet Başsavcılığı kararıyla Boğaziçi Üniversitesi Güzel Sanatlar Kulübünde yapılan aramada söz konusu resmin asıldığı taşınabilir sunta pano ve çeşitli eylemlerde kullanılan afiş ve pankartlar bulunmuştur.  Bununla beraber Boğaziçi Üniversitesi LGBTi+ Kulübünde yapılan aramada; PKK terör örgütü amblemli ve propaganda içerikli yasaklanmış bir kitap, LGBTİ bayrakları ile eylemlerde kullanılan çeşitli afiş ve pankartlar ele geçirilmiştir. Savcılık talimatıyla R.Ö adlı şahıs serbest bırakılmış, diğer şüphelilerle ilgili işlemler devam etmektedir. İslam Dininin mukaddes mekanı ve Müslümanların Kıblesi Kabe-i Muazzamaya yönelik bu çirkin saldırıyı esefle kınıyoruz." ifadeleri yer aldı. DHA

NBA yıldızıDonovan Mitchell’a yardımseverliködülü

NBA yıldızı Donovan Mitchell’a yardımseverlik ödülü Utah Jazz’ın yıldız oyuncusu Donavan Mitchell, sosyal adaleti geliştirme ve eğitim konusunda gösterdiği çabalardan dolayı NBA Cares Community Assist Ödülü’nü kazandı. NBA tarafından aylık olarak verilen, sezon ve sezon dışı kategorileri olan NBA Cares Community Assist Ödülü’nün sezon dışı kategorisine Donavan Mitchell layık görüldü. ESPN’de yer alan haberde Mitchell’ın 2019/20 ve 2020/21 sezonları arasında gösterdiği çabalardan dolayı ödülü kazandığı ifade edildi. Mitchell, geçtiğimiz yıl annesinin öğretmenlik yaptığı Greenwich Country Day okuluna 12 milyon dolarlık bağış yaptığını açıklamıştı. Bu tutar okul tarihinin en büyük bağışı anlamına geliyordu. Amerikalı oyuncu geçtiğimiz yaz NBA Sosyal Adalet Koalisyonu’nun açılışı kuruluna seçildi ve mezun olduğu Louisville Üniversi ve Adidas ile geliştirdiği ortak projeyle 200 bin dolar değerinde burs fonu oluşturarak üniversitedeki öğrencilere burs imkânı sağladı. Mitchell yaptığı açıklamada, ‘’ NBA Community Assist Ödülü'nü almaktan onur duyuyorum. Sporcular olarak, gelecek nesiller için üzerimize düşeni yapma sorumluluğuna sahibiz. Kısa bir süre önce, profesyonel sporculara hayranlık duyan çocuklardan biriydim. Amacım, eğitimin önemine vurgu yaparak gençlere ilham vermek ve onları eğitim için teşvik etmek. ‘’ ifadelerini kullandı. cumhuriyet.com.tr




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter