News - Haberler
Her 3 kişiden 1’i ekonominin kötüleşmesini bekliyor, 4 kişiden 3’üne göre de enflasyon artacak
Her 3 kişiden 1’i ekonominin kötüleşmesini bekliyor, 4 kişiden 3’üne göre de enflasyon artacak 65 yaş üstünün hayattan beklentisi gençlerden yüksek. Ülkenin mevcut halinden memnun olanların oranı 65 yaş üstünde yüzde 35 iken bu oran 18-24 yaş aralığında yüzde 20’ye iniyor. Ipsos’un her yeni yıla başlarken tekrarladığı Türkiye Barometresi araştırmasının sonuncusu, gençlerin umutsuz olduğunu, diğer yaş gruplarına kıyasla beklentilerinin daha düşük olduğunu ortaya koydu. Araştırmaya göre ne kadar gençsen beklentin de o kadar düşük.Ülkenin mevcut durumundan memnun olanların oranı 65 yaş üstünde yüzde 35 iken bu oran 25-34 yaş aralığında yüzde 25’e, 18-24 yaş aralığında ise yüzde 20’ye iniyor. Türkiye’nin gelecek birkaç ay içindeki seyrine ilişkin beklentilerin oranı ise yine 65 yaş üstünün yüksek iken (yüzde 35) gençlerde düşük (yüzde 17) kalıyor.Buna göre:- Ülkenin şu anki durumundan memnun olanların oranı 2018’de yüzde 32 iken 2019’da yüzde 24’e inmişti. 2020’de yüzde 30’a çıksa da 2018 oranları hâlâ yakalanamadı.UCUZA YÖNELİM ARTTI- Eğitim seviyesi düştükçe memnuniyet oranı artıyor. - Yurttaşa göre “Türkiye’nin en önemli sorunu” ekonomi ve Covid-19 salgını. Her iki sorun da yüzde 45 ile başa baş geldi. - Hanelerdeki tüketim ciro olarak yüzde 16.3 büyüdü fakat son iki yılın gerisinde kaldı. - Alışverişe gitme sıklığı yüzde 11 düştü. Alışveriş başında düşen harcama 2020’de yüzde 14.7 arttı. - Hijyen kaygısı ve ekonomik endişeler birleşince açık ürünlerin toplam harcamadan aldıkları pay azaldı, özellikle indirim marketlerinin öncülüğünde market markalı ürünlerin payı arttı. - Her üç kişiden biri, “ekonomi daha kötüye gider” diyor. Her dört kişiden üçü ise enflasyonun artacağını düşünüyor. - Kişisel olarak ekonomik beklentiler ise yüzde 35 ile “daha kötü olur”, yüzde 39 ile “aynı kalır” şeklinde cevaplandı. - Ipsos Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Sidar Gedik, “Bu resimden ekonominin giderek vatandaş için daha da yakıcı bir sorun olmaya başladığı sonucunu çıkarıyorum” dedi. cumhuriyet.com.trKişi başıgelirİstanbul’da 15 bin 285, Ağrı’da 2 bin 946 dolar
Kişi başı gelir İstanbul’da 15 bin 285, Ağrı’da 2 bin 946 dolar TÜİK’in dün açıkladığı “İl Bazında Gayrisafi Yurtiçi Hasıla, 2019” raporu, hem eriyen gayrisafi yurtiçi hasılayı (GSYH) hem iller arasındaki gelir farkını çarpıcı şekilde ortay koydu. Türkiye genelinde 2018’de 9 bin 792 dolar olan kişi başına ortalama GSYH 2019’da 9 bin 213 dolara düştü. En en yüksek gelire sahip olan İstanbul’da bu rakam 16 bin 313 dolardan 15 bin 285 dolara, en düşük gelire sahip Ağrı’da ise 2 bin 998 dolardan 2 bin 946 dolara indi. Bu kapsamda İstanbul-Ağrı gelir farkı da 2019’da 5.2 kat oldu. Ayrıca kişi başına ortalama GSYH’nin ülke genelinde 12 bin 582 dolarla en yüksek olduğu 2013’te, bu rakam İstanbul’da 20 bin 883 dolar, Ağrı’da 3 bin 995 dolardı. Yine 2019 yılı verilerine göre Türkiye’deki 81 ilin 67’si ortalama kişi başına GSYH’nin altında, 14’ü ise üstünde kaldı. Bunun yanı sıra 2019’da 2018’e göre kişi başına GSYH sadece 8 ilde arttı.EN AZ BAYBURT’TAOransal olarak bakıldığında ise 2018’den 2019’a kişi başına GSYH en çok Karabük’te düştü ve yüzde 20.1 azalarak 8 bin 532 dolardan 6 bin 818 dolara indi. En yüksek artış ise yüzde 6.4 ile 4 bin 400 dolardan 4 bin 683 dolara çıkan Siirt’te hesaplandı. İl düzeyinde GSYH’ye bakıldığında 2019’da İstanbul 1.3 trilyon lira ve yüzde 30.7 payla ilk sırada. Bu ili 395.7 milyar lira ve yüzde 9.2 payla Ankara ve 263 milyar lira ve yüzde 6.1 payla İzmir izledi. En düşük GSYH 2.8 milyar lira ve yüzde 0.07 payla Bayburt’ta. Bu ili de 3.4 milyar TL ve yüzde 0.08 payla Ardahan ve 4.1 milyar lira ve yüzde 0.1 payla Tunceli izledi. cumhuriyet.com.trAKP’nin 19 yıllık icraatı:Ülke borçbatağında, yurttaşnefessiz
AKP’nin 19 yıllık icraatı: Ülke borç batağında, yurttaş nefessiz Halk da sanayici de karanlıkta kaldı. Yurttaşın elektriği borçtan kesildi. Elektrik dağıtım şirketlerinin bile borcu 7 milyar lirayı aştı. Son 10 günde 24 il ve 43 ilçede elektrik kesintileri yaşandı. Bazı yerlerde kesinti karanlık saati aştı. Öğrenci ders çalışamadı, sanayici üretemedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, hazırladığı “elektrik kesintileri” raporu ile son 10 günde en az 24 il ve 43 ilçede elektrik kesintileri yaşandığını belirtti. Akın, tamamen özelleştirilen elektrik dağıtımından 13 milyar dolar elde edilirken şirketlerin borcunun ise 7 milyara yaklaştığını aktardı.Öne çıkan tespitler şöyle:- En az 24 il: Ülke genelinde dondurucu soğukların etkisini gösterdiği dönemde en az 23 il ve 43 ilçede uzun süreli elektrik kesintileri yaşandı. - Sanayi olumsuz etkilendi: Gaziantep’te pek çok KOBİ’de elektrik kesintileri nedeniyle üretim yapamadı. - Günlerce sürdü: Bartın’da 250’nin üzerinde köy ve mahalleye uzun süre elektrik verilemedi. Zonguldak’taki kesinti de bazı bölgelerde 24 saatin üzerinde sürdü. - Eğitim koptu: Pek çok üniversite öğrencisi sınav dönemine denk gelen kesintilerle mağduriyeti arttı. - Sorumluluk şirketlerin: Elektrik kesintilerine neden olan altyapı arızalarını gidermek, özelleştirilen dağıtım şirketlerinin sorumluluğunda. Türkiye’nin 21 bölgeye ayrılarak elektrik dağıtımının tamamen özelleştirildi ancak ekonomik sıkıntı yaşayan bazı şirketlerin altyapı yatırımlarını yeteri kadar yapmadığı iddia edildi. - Borç batağındalar: Şirketlerin bankalardan 10 milyar dolar tutarında kredi kullanmasının ardından döviz kurundaki rekor artış nedeniyle zarar ettiği ve bankalara olan borçlarını ödeyemedikleri kaydedildi. Dağıtım şirketlerinin yaklaşık 7 milyar dolar tutarında borçlarının bulunduğu aktarıldı. Sefa UyarKomisyonda‘Varlık Fonu’tartışmasıçıktı
Komisyonda ‘Varlık Fonu’ tartışması çıktı TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda, Türkiye Varlık Fonu’nun 2019 yılı mali tabloları ve faaliyetlerine ilişkin denetim raporu görüşüldü. Raporun üzerindeki “GİZLİ” ibaresi tartışma yarattı. TVF Genel Müdürü Zafer Sönmez, fonun kendisine devredilen hiçbir şirketi satmadığını, rehin vermediğini ve bir krediye de konu etmediğini savundu. HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan, Komisyon Başkanı AKP’li Cevdet Yılmaz’a raporun üzerinde “GİZLİ” ibaresinin yer aldığını belirterek, “Ben bunu okursam suç mu diyorum, siz ona mahkeme karar verir diyorsunuz. Bu skandal bir karar” dedi. Bunun üzerine Yılmaz, “Siz hukuku tanımam diyorsunuz. Ağır bir ithamda bulunuyorsunuz, devletin organları bellidir. Bizim yasama yetkimiz olduğu gibi mahkemenin de yargılama yetkisi vardır” diye yanıt verdi. Paylan ise “Bu rapordaki bilgileri okursam milletvekilliğim bittiğinde hâkim karşısına çıkabilirim” diye tepki gösterdi. Yılmaz, “Basına kapatabiliriz, eğer ‘Biz çekiniyoruz, yarın mahkemede sıkıntı yaşarız’ diyorsanız, kapatabiliriz” önerisinde bulundu. İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı, Samsun Milletvekili Erhan Usta ise raporu konuşmak istediklerini vurgulayarak, “Raporu konuşmadan denetimi nasıl yapabiliriz?” diye sordu.‘FONLAMAK İÇİN DEĞİL’TVF Genel Müdürü Sönmez, fonun bütçe ya da Hazine’yi fonlamak için kurulmadığını savundu. Sönmez, “2017’de bize devredilen hiçbir şey satılmamıştır” diye konuştu. Sönmez, banka borçlarının 1 milyar Avro olduğunu ve bunun dışında finansal borçlarının bulunmadığını belirtti. Sönmez, Borsa İstanbul’un 30 Kasım 2020 tarihinde 200 milyon dolar bedel ile yüzde 10 hissesinin Katar’a satışına ilişkin de bilgi verdi. Sönmez bu satış işleminden dolar bazında yüzde 63 getiri sağlandığını savundu. Sönmez, komisyona yaptığı sunumda, fonun aktifleri, özkaynakları ve borçlanmasına ilişkin veriler de paylaşttı. Buna göre fonun 2018’de 498.9 milyar TL olan kısa vadeli aktifleri 2019 yılında 593.5 milyar TL’ye yükseldi. 2019’da uzun vadeli aktifler ise 864.1 milyar TL oldu. Varlık Fonu payındaki özkaynaklar 2018’de 177.3 milyar TL olurken, 2019’da bu rakam 198.4 milyar TL olarak kaydedildi. Rapora göre 2018’de borçlanma 75.4 milyar TL olurken, 2019’da 136.4 milyar TL’ye çıktı. Fonun 2018 hasılatı 249.5 milyar TL olurken, 2019’da hasılat rakamı 312.8 milyar TL’ye yükseldi. cumhuriyet.com.trPandemiye rağmen sanatüretimine devam
Pandemiye rağmen sanat üretimine devam Vaktinde Kemancı’nın olduğu 350 metrekarelik alanda, ikinci yılını geride bırakan SAHA Studio’nun üretim için desteklediği sanatçı ve sanat yazarları çalışıyor. Kemancı, 1990’lı yıllarda gece hayatıyla haşır neşir olanların efsane mekânıydı. Şebnem Ferah, Özlem Tekin, Teoman gibi isimlerin yanı sıra dünyaca ünlü müzisyen ve grupların da sahneye çıktığı, bir zamanlar rock, heavy metalin duvarlarını titrettiği Kemancı nicedir sessiz. Ne ki Sıraselviler’deki binada müziğin sesi yerini çağdaş sanat üretimine bıraktı. Vaktinde Kemancı’nın olduğu 350 metrekarelik alanda, ikinci yılını geride bırakan SAHA Studio’nun üretim için desteklediği sanatçı ve sanat yazarları çalışıyor. Altı aylık yeni dönemi tam bugünlerde başlayan, SAHA Studio’yu ve elbette ki SAHA’yı, SAHA direktörü küratör Çelenk Bafra ile konuştuk. Bu yıl 10. yılını kutlayacak olan SAHA Derneği’nin amacı, Türkiye’deki görsel sanat üretiminin evrensel sanat ekosistemiyle buluşmasını sağlayacak “bağımsız bir saha” yaratmak. Yönetim kurulu başkanı Füsun Eczacıbaşı’nın önderliğinde, dokuz kurucu üyenin girişimiyle 2011 yılında kurulan SAHA’nın üye sayısı 98. Kurumsal destekçileri arasında Abdi İbrahim, Eczacıbaşı, Petrol Ofisi ve Karadeniz Holding var. Çelenk Bafra, “9 yılda 39 ülkede, Türkiye’den 350’den fazla sanatçı, küratör, sanat yazarının projelerine, sergilerine destek verdik. Uluslararası kültürel diyaloğa entegre olmalarına vesile olduk” diyor.POMPIDOU, HER YIL TÜRKİYE’DEN ESER ALIYORSAHA, bunun için yurtdışında, İngiltere’de Tate, Fransa’da Pompidou Merkezi, Venedik Bienali gibi kurumlarla işbirliği yapıyor. Örneğin, Londra’nın güneyinde St. Ives’teki Tate Müzesi’ne gönderilen sanatçı portfolyoları ve küratör Anne Barlow’un İstanbul ziyareti neticesinde Türkiye’den iki sanatçı Hera Büyüktaşcıyan ve Burçak Bingöl farklı dönemlerde St. Ives’te çalışacak. Buradaki Tate Müzesi’nde iki solo sergi açacak. Bir başka örnek her yıl Türkiye’den bir sanatçıdan eser satın alarak koleksiyonuna katan Paris’teki Pompidou Merkezi. SAHA ile ikinci yılına giren ve ortak bir fonun oluşturulmasına yönelik işbirliği sayesinde Pompidou Merkezi, Halil Altındere, Emre Hüner’in işlerini koleksiyonuna dahil etmiş. Köln’deki Modern Sanat Müzesi Ludwig, Nil Yalter’in kitabını basmak için SAHA ile işbirliği yapmış. “SAHA, uluslararası sanat platformlarında sanata fon veren bir kurum olarak görülüyor, derneğin sanatçı önerilerine güveniliyor. Venedik Bienali örneğin, uluslararası sergisine bir sanatçı davet edeceği zaman bize başvuruyor” diyor Bafra.PANDEMİYE RAĞMEN SANAT ÜRETİMİNE DEVAMÖte yandan SAHA, Türkiye’de çeşitli şehirlerdeki bağımsız sanat inisiyatiflerini de destekliyor. Dernek pandeminin olumsuz etkilerini göz önüne alarak, inisiyatiflere yönelik fonun kaynağını artırmış. Bu yıl 5 farklı şehirde, dijital mecrada faaliyet gösteren 10 bağımsız sanat inisiyatifine 192 bin lira fon sağlanmış. SAHA Studio’ya dönersek Çelenk Bafra, “2019 yılında başlattığımız program çerçevesinde yaratıcı üretimi desteklemeye çalışıyoruz. Sanat eseri ya da sanat yayını olabilir. Seçici kurulun seçtiği sanatçı ve küratörler 350 metrekarelik alanda altı ay boyunca birlikte çalışıp üretiyorlar. Birbirlerinden öğreniyorlar, birlikte gelişiyorlar” diye anlatıyor. “Pandemiye rağmen bu ortamı sağladığımız, sanat üretiminin devamına aracı olduğumuz için mutluyuz” diye ekliyor. SAHA Studio, davet ettiği sanatçılara danışmanlık yaptığı gibi, altı ay boyunca araştırma ve eser üretim fonu sağlıyor. Saha Studio’nun fon destekçileri arasında Borusan’ın patronu iş insanı Ahmet Kocabıyık ve Garanti Bankası da var. Sanatçı Gülsün Karamustafa, küratör Özge Ersoy ve Çelenk Bafra’dan oluşan seçici kurulun Ocak-Temmuz 2021 dönemi için seçtiği sanatçılar şöyle: Yasemin Nur, Onur Gökmen, Ege Kanar, Bengü Karaduman ve Merve Ünsal. Gila BenmayorGece Avcısı: Kriminal sevenlere
Gece Avcısı: Kriminal sevenlere Bir seri katilin belgeselinden oluşan dizide gerçekle hayal dünyası arasında gidip gelirken türün meraklılarını heyecandan gerilime sürükleyen olaylar şaşırtmakla kalmıyor, düşündürtüyor. Amerika’nın yakın tarihinin en şöhretli seri katillerinden Richard Ramirez’in yakalanma hikâyesini aktaran, gerçek suç belgesi “Gece Avcısı (Night Stalker)”, ünlü seri katil Ted Bundy üzerine kurulu gerçek arşiv kayıtlarından oluşan başarılı belgeselden beri son dönemde popüler hale gelen suç belgeseli dizilerinin en yenisi. “Gece Avcısı”, prodüksiyonuna da imza atan Netflix platformunda yayımlanıyor. Dizinin esas yapımcısı ve yönetmeni Tiller Russel. 45’er dakikalık 4 bölümden oluşan belgesel, Ramirez’in rekor sıcakların yaşandığı 1985 yazında hem Los Angeles’ı alarma geçiren seri cinayetleri, çocuk kaçırma ve tecavüzleriyle ilgili ayrıntıları ekrana getiriyor hem de suçun çevresindeki hemen her figürü mercek altına alıyor. Bu noktada katilin peşindeki dedektiflerden biri olan Meksikalı dedektifin özel hayatına hiç gerekmeyecek kadar girdiği de söylenebilir. Öte yandan Richard Ramirez’in kurbanları ile ilgili ilginç detaylara da giren belgesel, tıpkı Ted Bundy belgeselinde olduğu gibi kurbanların yakınlarıyla, Ramirez’in elinden kurtularak hayatta kalanlarla, peşindeki cinayet bürosu dedektifleri ve emniyetin başrolleriyle söyleşiler üzerinden olayın çevresindekilere nispeten eşit oranda odaklanıyor. Belgeselin zayıf yönü ise Ramirez’in hikâyesinde katilin travmatik çocukluğunu adeta geçiştirmesi sayılabilir. “Night Stalker” yine de bütününde merak duygusunu canlı tutan, başarılı bir gerçek suç belgeseli. Bir solukta bitirebileceğiniz motivasyonu, bana kalırsa büyük oranda Ramirez’in yakalanmasına yardımcı olacak ipuçları keşfedildikçe yükseliyor. Ramirez, seri katiller içinde kurbanlarıyla ilgili olarak izi sürülebilecek ortak noktalar yakalamanın çok da mümkün olmadığı bir davranış örüntüsüne sahip. Ramirez’in saldırısına uğrayan kurbanların yaşları 6 yaşında küçük bir kız çocuğundan, 80’lerinde iki kız kardeşe kadar değiştiği ve sosyoekonomik statüleri de çok farklı mağdurları olduğu için “her an, herkes sıradaki kurban olabilir” korkusuyla, tüm şehri terörize ediyor. Bu açıdan da türe ilgi duyanlar için sürükleyici. Dizinin temposu, katilin esas hikâyesine daha çok odaklandığında ve mahkeme duruşmalarında kimliği hakkında fikir veren davranışlarını görebildiğimiz tüm gerçek kayıtlarla gittikçe artıyor. Tüm bunlarla birlikte Ramirez’in savcılığın idam cezası talebiyle yargılandığı davası yıllar sürerken tıpkı Ted Bundy vakasında olduğu gibi histerik kadın hayranlarının Ramirez’e çıplak fotoğraflarını yolladığı ve Amerikan medyasının katili kimi yerde pop idol haline dönüştürdüğü süreç de şaşırtmıyor. Belki dişlerini yaptırma fırsatı olsaymış yakışıklı olabilirmiş, tartışılır ama bu histerik hayranlarının katilden bile daha arızalı davranışlarını ve medyanın kimi zaman karizmatik katil yaklaşımını asla haklı çıkarmıyor. Cenk ErdemÇevreciler, Fatsa’daki maden işletmesine ek izin verilmemesini istedi
Çevreciler, Fatsa’daki maden işletmesine ek izin verilmemesini istedi Ordu’nun Fatsa ilçesinde 2014 yılında başlatılan siyanürle altın işletmeciliği yapan şirketin çalışma süresi dün sona erdi. Ordu Çevre Derneği (ORÇEV), Derelerin Kardeşliği Platformu, Tüm Köy Sen Ordu Şubesi, maden bölgesinde yaptıkları açıklamada, şirketin alanı genişletme girişimine izin verilmemesini istedi. ORÇEV Başkanı Ertuğrul Gazi Gönül, yıllardır maden işletmesinin vereceği zararları anlattıklarını belirterek “Artık verdiği zararlar tüm çıplaklığıyla karşımızda. Şirketin çalışma süresi bitti. Buradaki çalışma artık duracak. Hatta alanı büyütmek için başlatılan yeni ÇED’e onay verilmemelidir. Bugünden itibaren biten çalışmanın ek sürelerini takip edeceğiz. Yeni bir dilekçe yazacağız. Çalışma yapılıyor ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Ordu Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü hakkında yasal süreci başlatıp suç duyurusunda bulunacağız” dedi.Ekoloji Birliği Eş Sözcüsü ve ORÇEV Yönetim Kurulu üyesi Coşkun Özbucak da “Burada keyfi uygulamalar var. Yollara, ormana hafriyat döktüler. Şu an yeni ÇED süreci tamamlanmadan ağaçlar işaretleniyor. Bu nedenle hep birlikte ekolojik yıkımı engellemek için ortak çabamız sürecek. İklim değişikliğinden dert yanmanın anlamı yok. Ekolojik yıkıma neden olan bu tür çalışmalar durdurulsa iklim değişikliği olmaz. Dereler kurudu. sular kirlendi. Sebzeler zarar gördü. Şirketin çalışma süreci bitti ama siyanür ve ağır metaller nedeniyle vereceği zarar devam edecek. O nedenle şirketin alanı büyütme girişimine izin vermeyelim. Geleceğimize sahip çıkma hakkımızı kullanalım” çağrısı yaptı.Tüm Köy Sen Ordu Şube Başkanı Zekayi Sağra ise “Tarımda dışa bağımlılık nedeniyle üretemez olduk, ürettiklerimizi de değerinde satamıyoruz. Bu yetmezmiş gibi maden ve enerji şirketlerinin tarım alanlarını yok etmeleri, sularımızı zehirlemeleri nedeniyle de zarar görüyoruz” dedi. Cemil CiğerimCumhuriyet Gazetesi dayanışmasıbüyüyor. 28 Ocak 2021 tarihli okur dayanışmasıilanları
Cumhuriyet Gazetesi dayanışması büyüyor. 28 Ocak 2021 tarihli okur dayanışması ilanları Basın İlan Kurumu'nun gazetemize yönelik ilan cezalarına karşı okurlarımızın 'dayanışması' büyüyerek sürüyor. Cumhuriyet'e 'dayanışma ilanları'yla büyük güç veren gazetemizin gerçek sahibi okurlarımızın sayfalarımızda yayımlanan ilanlarına dijital dünyadaki sesimiz www.cumhuriyet.com.tr'de de yer vereceğiz. BASKI SÜRÜYOR, DAYANIŞMA BÜYÜYOR, OKURLARI CUMHURİYET'İ YALNIZ BIRAKMIYOR! BASIN İLAN KURUMU'NUN CUMHURİYET'E YÖNELİK İLAN KESME CEZALARINA KARŞI OKURLARIMIZ DAYANIŞMA İLANLARI VERİYOR, BAĞIMSIZ VE GÜÇLÜ CUMHURİYET'E DESTEK OLUYOR. DAYANIŞMA İLANLARI HAKKINDA BİLGİ İÇİN AŞAĞIDAKİ İLETİŞİM BİLGİLERİNİ KULLANABİLİRSİNİZ./Archive/2021/1/28/035801295-ana.png/Archive/2021/1/28/035812998-1.png/Archive/2021/1/28/035812576-2.png cumhuriyet.com.trİklim değişikliği - John Kerry:İskoçya'dakiİklim Değişikliği Zirvesi dünyanın 'sonşansı'
ABD'nin iklim Değişikliği Özel Temsilcisi John Kerry, Birleşik Krallık'ta Kasım ayında düzenlenecek BM İklim Zirvesi'nin dünyanın çevre sorunlarının üstesinden gelebilmesi için 'son şansı' olduğunu söyledi.Habere Gitmek için TıklayınSamsun'da 42 gündür kayıp olan kadının cesediçuval içine ormanlık alanda bulundu
Samsun'da 42 gündür kayıp olan kadının cesedi çuval içine ormanlık alanda bulundu Samsun'da 42 gündür kayıp olan 35 yaşındaki kadının cesedi çuval içinde naylona sarılmış ve çürümüş halde ormanlık alanda bulundu. Edinilen bilgiye göre, Samsun'un Atakum ilçesinden 17 Aralık'ta evinden ayrılan ve ailesinin 24 Aralık'ta polise kayıp başvurusu yaptığı Arzu Aygün'den bir daha haber alınamadı.Olayla ilgili kayıp kadının akrabası olduğu ileri sürülen Muharrem C. gözaltına alındı. Muharrem C. suçunu itiraf etti ve cesedin bulunduğu yeri gösterdi.Arzu Aygün'ün cesedi Samsun'un Terme ilçesinin Gökçeağaç mevkisinde sahil yolundaki ormanlık alanda çuval içinde çürümüş halde bulundu. Kadının cesedi otopsi için Samsun Adli Tıp Kurumuna gönderildi.Kayıp olan Arzu Aygün bir süredir Müge Anlı'nın programında aranıyordu. cumhuriyet.com.trTrump'ın azil yargılamasında suçlu bulunmasıneden zorlaştı?
Trump'la ilgili olarak Senato'da yapılan ilk oylamada 50 Cumhuriyetçi senatörden 45'i, Trump hakkında Kongre baskını nedeniyle "ayaklanmaya teşvik" suçlamasıyla başlatılan azil sürecine destek vermedi. BBC Kuzey Amerika Muhabiri Anthony Zurcher, oylamanın sonuçlarını değerlendirdi.Habere Gitmek için Tıklayın