News - Haberler
Eski AKP'li bakandan dikkatçekenİnce mesajı
Eski AKP'li bakandan dikkat çeken İnce mesajı Eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, yeni parti kurma hazırlığı yapan Muharrem İnce'ye değinerek dikkat çeken ifadeler kullandı. Eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, bir süredir sosyal medya hesabından dikkat çeken paylaşımlar yapıyor.Eski AKP’li Bakan Bayraktar, geçen ay sosyal medyada “Biz ilçe teşkilatlarında çalışarak, elektrik direklerine bayrak asarak partili olduk. Sonunda mancınıkla atıldık. Siz ise; zekanız, eğitiminiz ve Babanız sayesinde Bizlere horozluk yaptınız. Şimdi ise 'Parti'nizin başındasınız. Tıpkı ateşin üstündeki kazan gibi. Hadi bakalım, Hadi!” mesajını paylaşmıştı.Biz ilçe teşkilatlarında çalışarak,elektrik direklerine bayrak asarak partili olduk.Sonunda mancınıkla atıldık. Siz ise; zekanız,eğitiminiz ve Babanız sayesinde Bizlere horozluk yaptınız. Şimdi ise “Parti” nizin başındasınız. Tıpkı ateşin üstündeki kazan gibi. Hadi bakalım,Hadi !— Dr. Erdoğan BAYRAKTAR (@erdgnbayraktr) December 29, 2020İNCE MESAJIErdoğan Bayraktar yeni yaptığı paylaşımda ise yeni parti kurma hazırlığı yapan Muharrem İnce'ye değindi. Bayraktar, şu ifadeleri kullandı:"Bir siyasi partinin İyi günlerini yaşayıp sonradan ortaya çıkarak varlık göstermek çok zor. Ancak mefluç olmuş yapıların içinden bir huruç hareketi ile “VATAN” diyerek canını dişine takanlar müstesna; Atatürk, Menderes,Özal ve Erdoğan gibi, Muharrem İnce bir nebze benziyor."Bir siyasi partinin İyi günlerini yaşayıp sonradan ortaya ortaya çıkarak varlık göstermek çok zor. Ancak mefluç olmuş yapıların içinden bir huruç hareketi ile “VATAN” diyerek canını dişine takanlar müstesna; Atatürk,Menderes,Özal ve Erdoğan gibi, Muharrem İnce bir nebze benziyor— Dr. Erdoğan BAYRAKTAR (@erdgnbayraktr) January 23, 2021NE OLMUŞTU?Erdoğan Bayraktar, AKP’nin önemli isimlerinden biriydi.17-25 Aralık operasyonlarının hedeflerinden biri olan Bayraktar o dönem yaptığı açıklamada “Rüşvet ve yolsuzluk ifadelerinin bulunduğu bir operasyon sebebiyle istifa ediniz ve beni rahatlatacak deklarasyonu yayınlayınız' şeklinde tarafıma baskı yapılmasını kabul etmiyorum. Etmiyorum çünkü, soruşturma dosyasında var olan ve onaylanan imar planlarının büyük bir bölümü Sayın Başbakan'ın talimatıyla yapıldı. Bu minval üzere bakanlıktan ve milletvekilliğinden istifa ettiğimi açıklıyorum. Bu milleti ve vatanı rahatlatmak için sayın Başbakan'ın istifa etmesi gerektiğine inandığımı ifade ediyor, yüce milletime saygılar sunuyorum” demişti.Erdoğan Bayraktar, istifa ettikten sonra uzun bir süre sessizliğini korumuştu. cumhuriyet.com.trABD'li doktor açıkladı: Migrenin nedeni yüzde 90çocukluk alerjisi
ABD'li doktor açıkladı: Migrenin nedeni yüzde 90 çocukluk alerjisi Dünyada bütünleyici tıbbın kurucusu olarak bilinen ve "Alerji İçin Çözüm" kitabını kaleme alan Amerikalı Dr. Leo Galland, alerji salgınının altında yatan nedenleri bu kitapta anlattı. Türkiye'de yaklaşık 13 milyon kişiyi etkileyen migren rahatsızlığının altında yüzde 90 ihtimalle alerjinin yer aldığını belirten Dr. Galland, "Migren, alerjinin dolaylı bir sonucudur" dedi. Ketebe Yayınları’ndan çıkan ve editörlüğünü Silvan Alpoğuz’un üstlendiği, Sezai Saraç’ın çevirmenliğini yaptığı "Alerji için çözüm–Nasıl hasta oluruz, nasıl iyileşiriz?" çalışması, doğal yollarla alerjisini yenmek isteyenlere ışık tutmaya hazırlanıyor. Kişinin günlük yaşam kalitesini düşüren migren, en yaygın görülen beyin rahatsızlıkları arasında yer alıyor. Türkiye'de yaklaşık 13 milyon kişiyi etkileyen migrenin altında yüzde 90 ihtimalle alerjilerin yer aldığını belirten Amerikalı Dr. Leo Galland, önemli bilgiler paylaştı.Gerçekleştirilen bir çalışmadan örnek veren Dr. Galland, migren ve "geçirgen bağırsak sendromunun" ilişkisine dikkat çekerek, "Gerçekten de etkileyici bir konu. Bu konuda gördüğüm en iyi çalışmalardan birinin Türk araştırmacılar tarafından yapıldığını ve Türkiye’de yayınlandığını söylemek isterim. Gıda alerjisini incelemişler. Kaynak şu anda elimin altında değil. Araştırma yapılalı uzun zaman olmuş, belki 20-25 sene. Kan tahlili yaparak gıda alerjisini incelemişler. Daha sonra kontrollü bir şekilde migrenden mustarip insanları kan tahlillerine göre özel bir diyete ya da bir tür plasebo diyete başlatmışlar. Diyet yapan insanların migrene bağlı sıkıntılarında kayda değer bir iyileşme gözlenmiş. Bu durum, çocukluk çağı migreni için özellikle önemli. Migren sorununuz çocukluğunuza dayanıyorsa, migrenleri tetikleyen şey, yüzde 80-90 ihtimalle alerjidir" diye konuştu."MİGREN, ALERJİNİN DOLAYLI BİR SONUCUDUR"Geçirgen bağırsakla migren bağlantısının ilginç bir konu olduğuna değinen Dr. Galland, şunları söyledi:“Bu bağlantı, çocuğun alerjik olduğu gıdayı yemesiyle migren gelişimi arasında 48 saate kadar uzayabilen bir gecikmenin yaşandığını tespit eden Alman bir araştırmacı tarafından ortaya konuldu. Eğer bu bir alerjik reaksiyonsa, migrenin yaşanması neden bu kadar uzun sürmüştü? Gıda alerjisinin, bağırsakta bir değişikliğe yol açtığı bulundu. Gıda alerjisinin yol açtığı enflamasyon, bağırsağın geçirgen olmasına neden olmuştu. Bakteri, gıda ve çeşitli yabancı maddelerle dolu bağırsağın içeriğiyle vücudunuzu ayıran bağırsak duvarı, çok iyi korunur. Bağırsağınızdaki şeylerin vücudunuza girmesini istemezsiniz. Alerjik reaksiyon nedeniyle bu sınır, bu ara yüz delindiğinde, geçirgen bağırsak adı verilen bu olay yaşanır. Bu, başlı başına bir hastalık değil, bağırsakta yaşanan enflamasyonun belirtisidir. Daha sonra bağırsaktaki toksik maddeler ve kimyasallar, vücuda sızar. İşte migrene yol açan şey, bu toksinlerdir. Migren, alerjinin dolaylı bir sonucudur. Bu durum, gıdanın yenmesiyle migren yaşanması arasındaki gecikmeyi de açıklar.”MİDE YANMASI TEDAVİSİNDE KULLANILAN İLAÇLAR GIDA ALERJİSİNİ ARTIRIYORMide yanmasının bazen alerjik bir reaksiyonun sonucu olabileceğine değinen Dr. Galland, “Araştırmaya göre mide yanmasının tedavisinde kullanılan ilaçlar, gıda alerjisini artırıyor. Ve bunu midenizdeki asidi baskılayarak yapıyorlar. Çünkü protein içeren bir şey yediğinizde (çoğu yiyeceğin içinde protein bulunur) midenizdeki asit proteini katılaştırır, proteinin sindirilme sürecini başlatır. Ancak siz örneğin mide yanmasından kurtulmak için o asidi baskılarsanız, ince bağırsağınıza inen proteinin yapısı bozulmamış ve katılaşmamıştır, ayrıca çok daha alerjendir. Alerjisi olan ve özellikle bu mide yanması ilaçlarını alan insanlarda, yedikleri belli gıdalara karşı üretilen alerjik antikorların seviyesi aşırı yükselir. Bu, karışık bir süreç çünkü histamin, mide asidi üretimini artırır” dedi. DHAÖzdağ’dan Soylu’ya sert tepki: Tam bir skandal!
Özdağ’dan Soylu’ya sert tepki: Tam bir skandal! Silahlı saldırıya uğrayan Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun saldırılara ilişkin ‘tepkisel’ açıklamasına sert tepki göstererek, “İşte saldırganları cesaretlendiren de budur. Saldırganların adresi bellidir. Yönlendirenler, kışkırtanlar bellidir. Gereği yapılmadığı takdirde bu saldırılar devam edecek, Türk siyaseti giderek daha çok itibarsızlaşacaktır” dedi. Geçen hafta Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, Yeniçağ Gazetesi Ankara Temsilcisi Orhan Uğuroğlu, KRT TV programcısı Avukat Afşin Hatipoğlu Ankara’da saldırıya uğradı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu saldırılara ilişkin yaptığı açıklamada, ‘tepkisel’ olduğunu ifade etmişti. Özdağ, Twitter hesabından yaptığı paylaşımlarla Soylu’ya sert tepki gösterdi. Özdağ’ın açıklamaları şu şekilde: “Siyaset şiddeti önlemek, ülke sorunlarını konuşarak çözmek için vardır. Siyasetçinin tek silahı sözleridir. Sözün sustuğu/susturulduğu yerde siyaset biter, şiddet tırmanır, konuşmanın, diyalogun yerini kavga alır.Bir yerde siyasetçiler, gazeteciler susturulmaya çalışılıyorsa orada söz bitmiş, kavga başlamış demektir. Bu ülke suni kavgalardan çok çekti. Seçmeni tutma adına toplumu birbirine düşman edecek politikalar izlendi. Bir yerde şiddet varsa ülkeyi yönetenlerin de bunda büyük sorumluluğu vardır.Onun için şiddet niye var sorusu biraz da siyasetçilerle ilgilidir. Evimin önünde saldırıya uğradım, bunun savunulacak, herhangi bir gerekçe ile meşrulaştırılacak bir yanı yoktur. Siyaset yaptığım bütün dikkatimi söze verdiğim için saldırıya uğradım.Bu tip olayların olmaması- olay sonrası- ilgili ve yetkili olanların tutumlarına bağlıdır. Birçok siyasetçi arayarak veya bizzat gelerek geçmiş olsun dileklerini ilettiler hepsine teşekkür ediyorum. Lakin daha zanlıların ifadesi alınmadan İçişleri bakanı sayın Soylu’nun olayı tepkisel diye nitelendirmesi tam bir skandaldı.Sn.Soylu ile beraber uzun Yıllar AKP’de görev yaptık, 15 Temmuz’a beraber direndik, bu söz olayı bağlamından çıkaran örgütsel arka planını görmezden gelen bir sözdü. İşte saldırganları cesaretlendiren de budur. Gönül isterdi ki en sert tepkiyi sayın Soylu göstersin, ama tam tersi oldu.Şiddeti meşrulaştıran,ona gerekçeler arayan her yol şiddetin büyümesine, yaygınlaşmasına hizmet eder. Saldırganların adresi bellidir. Yönlendirenler,kışkırtanlar bellidir.Gereği yapılmadığı takdirde bu saldırılar devam edecek,Türk siyaseti giderek daha çok itibarsızlaşacaktır. Siyaset yapanlar peşinen eleştiriyi, tenkidi kabul ederek bu işe soyunurlar. Eleştirinin olmadığı yerde ne demokrasi ne siyaset vardır. Sadece alkışın ve sükutun olduğu yerler dikta ile yönetilen ülkelerdir.Konuşanı susturmak veya susturmaya çalışmak demokrasiyi hazmetmemek, eleştiriden korkmaktır. Sadece suçlular, fikri derinliği olmayan muhalefetten ve eleştirilmekten korkarlar. Böyle bir saldırı bekliyor muydum? Hayır beklemiyordum. En azından içinden çıktığım bir camiadan beklemiyordum. Ağırıma giden de budur!Milliyetçilik milletin sözcüsü, tercümanı, vicdanı olmayı gerektirir. Körü körüne parti veya lider bağlılığının milliyetçilikle veya herhangi bir dava ile alakası yoktur. Bu bir kişinin, hırslarına, ihtiraslarına bağlanmak, kula kulluk etmektir. Olayın çapı büyüyünce bu defa aynı çevreler –belden aşağı- vurmaya başladılar. Kem söz sahibinin seviyesini gösterir. Bu seviye ile politika yapmak intihar etmektir. Aslında tüm bu iddialar zımnen şahsıma yapılanları üstlenmektir. Hem alakamız yok deyip hem de aleyhe kampanya yürütmek yapılan saldırının adresini göstermektedir.Şunu ifade etmekte fayda var, siyasetçi halkın tercümanıdır. Siyasetçi susarsa halk susmuş olur. Kimse merak etmesin siyaset de siyasetçi de susmayacak. Türk siyaseti er geç bu zihniyeti tasfiye edecektir.1-Siyaset şiddeti önlemek, ülke sorunlarını konuşarak çözmek için vardır. Siyasetçinin tek silahı sözleridir.— Selçuk ÖZDAĞ (@selcukozdag) January 23, 2021 cumhuriyet.com.trSağlıkçıolmayanlara aşı
Sağlıkçı olmayanlara aşı Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ile Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde sağlıkçı olmayan ve şu an aşılanacak grupta da olmayan kişilere Covid-19 aşısı yapıldığı bildirildi. Koronavirüs salgınında, filyasyon ekiplerinin VIP hastalara yönlendirilmesi ve yoğun bakım yataklarının da VIP hastalara ayrılması uzun bir süre tartışılırken şimdi de Covid-19 aşısında VIP döneminin başladığı ortaya çıktı.Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi ile Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde sağlıkçı olmayan ve şu an aşılanacak grupta da olmayan kişilere Covid-19 aşısı yapıldığı öğrenildi.Birgün’ün haberine göre; hastane yönetimleri tüm soruları yanıtsız bırakarak açıklama yapmadı.BİR GÜNDE AŞILAMA KAPSAMINDA OLMAYAN 30’A YAKIN KİŞİ AŞILANDISağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Ankara Şubesi Eşbaşkanı Kubilay Yalçınkaya BirGün’den İsmail Arı'ya yaptığı açıklamada, “Sadece önceki gün Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne bağlı hastanelerde aşılama kapsamında olmayan 30’a yakın kişi aşılandı. Bu kişiler sağlık çalışanı değil ve şu an aşılama kapsamında olan 85 yaş üstü kişiler de değiller.Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde de aynı durum söz konusu. Yine orada da sağlıkçı olmayan ve aşılama kapsamında bulunmayan kişilere Covid-19 aşısı yapılıyor” diye konuştu.VIP AŞI HİZMETİ SUNULUYOR“VIP filyasyon, VIP yoğun bakım hizmeti sunan Sağlık Bakanlığı’nın VIP aşı hizmeti de sunması bizleri şaşırtmadı” diyen Yalçınkaya sözlerini şöyle sürdürdü:“Aşılama kapsamında olmayanlara aşı yapıldığını sağlıkçı arkadaşlarımız fark ediyor. Daha sonra aşı yapılanların üniversite yöneticileri ile hastane yöneticilerinin akrabaları olduğu ortaya çıkıyor.Arkadaşlarımız bu durumu Sağlık Bakanlığı yetkilileri ile üniversite yetkililerine de haber veriyor. Aşılama kapsamında olmayanlara nasıl üzerinde barkod yer alan aşının sistem üzerinden nasıl çıktığını anlayabilmiş değiliz. Burada çok ciddi soru işaretleri var.”EV HANIMI DA VAR EMEKLİ ÖĞRETMEN DEAnkara Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde çalışan ve isminin açıklanmasını istemeyen bir sağlıkçı ise “Sağlıkçılara ve 85 yaş üstüne aşı yapılıyor ama bazı hastane yöneticilerinin akrabalarına ve kim olduğunu bilmediğimiz kişilere de sistem üzerinden Covid-19 aşısı çıktığını gördük.Bu kişiler 85 yaşının altında. Mesele 65 yaşında bir emekli öğretmen de var, ev hanımı olanlar da. Hatta yaşı genç olup memur olanlar dahi var. Bizler, sistemde bu kişilere nasıl Covid-19 aşısı çıktığını anlayabilmiş değiliz. Bu kişilerin kimlerin akrabası olduğunu ve sistem üzerinden nasıl aşı olabildiklerini merak ediyoruz” dedi.İMTİYAZ SAHİBİ İNSANLARAnkara Tabip Odası (ATO) Başkanı Ali Karakoç ise “Hacettepe Hastanesi’nde üniversite idarecilerinin ve yöneticilerinin de öncelikli listeye yazıldığı ve aşı olduğunu duyduk. Önce sağlıkçılar sonra toplu alanlarda yaşayanlar ve ardından 65 yaş üstü aşılanmalı. ATO’ya 58 sağlık çalışanı çeşitli nedenlerden dolayı aşıya ulaşamadığı için başvurdu. Topu topu 3 milyon doz aşı gelmiş ve aşı sayısı da bu kadar yetersizken sıralamada bir yeri olmayan imtiyaz sahibi insanlar aşı oluyor ve elbette doğru bulmuyoruz” diye konuştu. cumhuriyet.com.trCovid-19'a karşıbağışıklık ne kadar sürüyor?
Covid-19'a karşı bağışıklık ne kadar sürüyor? SARS-CoV-2’yi yenen insanların sayısı arttıkça, önemli bir soru ortaya çıktı: Bu kişilerin yeni koronavirüse karşı bağışıklığı ne kadar sürecek? Rockefeller Üniversitesi’nde yapılan yeni bir çalışma, bu konuda ümit verici bir cevap sunuyor ve iyileşen Covid-19 hastalarının virüse karşı en az altı ay ve büyük olasılıkla çok daha uzun süre korunduğunu ileri sürüyor. Hafta başında Nature bülteninde yayımlanan bulgular, bağışıklık sisteminin bu virüsü “hatırladığına” ve antikorların kalitesini enfeksiyon geçtikten sonra bile artırmaya devam ettiğine yönelik en güçlü kanıtları sunuyor. Enfeksiyondan aylar sonra üretilen antikorların, SARS-CoV-2’nin yanısıra virüsün Güney Afrika çeşidi gibi mutasyon geçirmiş versiyonlarını engellemede artan bir kabiliyet sergilediği görülmüş.Araştırmacılar, bağışıklık hücrelerinin ürettiği bu gelişmiş antikorların evrim geçirmeye devam ettiğini bulmuşlar. Görünüşe göre bu durumun sebebi, virüsün bağırsak dokusunda gizlenen kalıntılarına devamlı olarak maruz kalınması.Araştırmacılar yeni bulgulara dayalı olarak, iyileşen hastanın virüsle bir sonraki defa karşılaştığında verilen cevabın hem daha güçlü, hem de daha etkili olabileceğini; bu sayede yeniden enfeksiyonun önlenebileceğini düşünüyor.Moleküler Bağışıklıkbilim Laboratuvarı müdürü profesör Michel C. Nussenzweig, “Bu haberler gerçekten heyecan verici” diyor. “Burada gördüğümüz türden bağışıklık cevabı, vücudun yeniden maruz kalım esnasında virüse hızlı ve etkili bir cevap sunmasını sağlayarak epey uzun bir süre koruma sağlayabilir.” Nussenzweig’in takımı, ABD’nin New York şehrindeki salgının ilk günlerinden bu yana COVID-19 hastalarındaki antikor cevabını izlemiş ve tanımlamış.Kaynak: Popular Science cumhuriyet.com.trBiden'ın telefonda görüştüğüilk yabancıülke lideri kim oldu?
Türkçe Haberler En Son Başlıklar Biden'ın telefonda görüştüğü ilk yabancı ülke lideri kim oldu? ABD'nin yeni Başkanı Joe Biden, göreve başladıktan sonra telefonda görüştüğü ilk yabancı ülke lideri Kanada Başbakanı Justin Trudeau ile iki ülke ilişkilerini değerlendirdi. Beyaz Saray'dan yapılan yazılı açıklamada, 20 Ocak'ta yemin ederek görevine başlayan Biden'ın telefonda görüştüğü ilk yabancı ülke liderinin Trudeau olduğu bildirildi.Görüşmede ABD-Kanada ilişkilerinin stratejik öneminin vurgulandığının aktarıldığı açıklamada, ikili iş birliğinin Kovid-19 ile mücadele, ekonomik bağların güçlendirilmesi ve savunma alanında daha çok iş birliği şeklinde genişletilmesi konusunun da ele alındığı belirtildi.Biden'ın, Keystone XL isimli petrol boru hattı projesinin iptalinden dolayı Trudeau'nun duyduğu rahatsızlığı anladığını belirttiğinin kaydedildiği açıklamada, "Başkan Biden, aktif ikili diyaloğun sürdürülmesi ve Kanada ile iş birliğinin derinleştirilmesi konusundaki sözünü bir kez daha teyit etti." bilgisi paylaşıldı.Açıklamada, iki liderin ikili iş birliğini kurmaya devam etmek adına bir ay içinde tekrar görüşmek konusunda mutabık kaldığı anlatıldı. AAÜmraniye'de geri dönüşüm tesisinin deposu alev alev yandı
Ümraniye'de geri dönüşüm tesisinin deposu alev alev yandı Ümraniye Dudullu Organize Sanayi Bölgesi'nde plastik atıkların toplandığı geri dönüşüm tesisinin deposunda yangın çıktı. Plastik atıklar nedeniyle yangın kısa sürede büyüyerek tüm depoyu sardı. Depoda kalan ve son anda yangını fark eden bir kişi ise kendini dışarı atarak kurtuldu. Yangın, itfaiyenin yaklaşık bir saat süren çalışmaları sonucu söndürüldü. Dudullu Organize Sanayi Bölgesi İnönü Caddesi'nde bulunan plastik atıkların toplandığı geri dönüşüm tesisinin deposunda saat 04.30 sıralarında yangın çıktı. Yangın, plastik atıklar nedeniyle kısa sürede büyüyerek tüm depoyu sardı. Yangın sırasında depoda olduğu öğrenilen bir işçi ise alevleri fark etmesi üzerine kendini dışarı atarak kurtuldu. Metrelerce yükseğe çıkan alevleri gören, komşuların ihbarı üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye ekibi ile polis ve sağlık ekibi sevk edildi./Archive%5C2021%5C1%5C23%5C070822112-umraniyede-geri-donusum-tesisinin-deposu-alev-alev-yandi-genis-haber_9.jpgYAKLAŞIK 1 SAATTE SÖNDÜRÜLDÜİtfaiye ekipleri, depodaki yangını söndürmek için çalışırken, polis ekipleri çevrede güvenlik önlemi aldı. Sağlık ekipleri de yaşanabilecek herhangi bir olumsuzluğa karşı hazır bekledi. Yangın itfaiye ekiplerinin yaklaşık bir saat süren çalışmalarının ardından tamamen söndürüldü.Yanan deponun bulunduğu sokakta oturan Halit Akar, "Saat gece 04.00 civarlarında evimizdeydik. Bir baktık yanıyor, acil itfaiyeyi aradık. İtfaiye de geldi. Yangın nasıl oldu tam olarak bilmiyorum. Burası bidoncu, içeride bir kişi kalıyor. Yüzde doksan, bu bölgede kış aylarında konteynerlerde kalanlar elektrikli malzemelerini, sobalarını yakıyorlar, unutuyorlar, öyle bırakıyorlar ondan çıkıyor. Burada, kış aylarında devamlı bu konteynerlerde yangın çıkıyor yani. Burada geri dönüşüm depoları, konteynerler yolun ortasında duruyor. Yetkililerin bu soruna bir çözüm bulmasını istiyorum" şeklinde konuştu.İtfaiye ve polis ekipleri yangının çıkış nedenini belirlemek için inceleme başlattı. DHAAdalet Bakan Yardımcılığına Yakup Moğul atandı
Adalet Bakan Yardımcılığına Yakup Moğul atandı Adalet Bakan Yardımcılığına, Ceza İşleri Genel Müdürü Yakup Moğul getirildi. Adalet Bakan Yardımcılığına, Ceza İşleri Genel Müdürü Yakup Moğul getirildi.Resmi Gazete'de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla yayımlanan atama kararına göre, Adalet Bakanlığı Bakan Yardımcılığına, Ceza İşleri Genel Müdürü Yakup Moğul atandı.Zonguldak'ta 1976 yılında doğan Moğul, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden 1996'da mezun oldu.Zonguldak Adli Yargı Hakim Adayı olarak başladığı meslek yaşamında sırasıyla Erzin, Ulus, Horasan Hakimliği, Bingöl Ağır Ceza Mahkemesi - Adalet Komisyonu Başkanlığı, Menemen ve İzmir Hakimliği, Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü Daire Başkanlığı, Genel Müdür Yardımcılığı ve Genel Müdürlük görevlerinde bulunan Moğul, evli ve 2 çocuk babası. AAAnayasa Mahkemesiüyeliğine YargıtayÜyesiİrfan Fidan seçildi
Anayasa Mahkemesi üyeliğine Yargıtay Üyesi İrfan Fidan seçildi Anayasa Mahkemesi üyeliğine Yargıtay Büyük Genel Kurulunca gösterilen üç aday arasından Yargıtay Üyesi İrfan Fidan seçildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla Anayasa Mahkemesine üye seçilmesine ilişkin karar Resmi Gazete'de yayımlandı.Buna göre, Fidan, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 146 ve 147'nci maddeleri ile Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun'un 6, 7 ve 10'uncu maddeleri gereğince Yargıtay Büyük Genel Kurulunca gösterilen üç aday arasından seçildi.Daha önce İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı görevinde bulunan Fidan, Hakimler ve Savcılar (HSK) Genel Kurulunca 27 Kasım 2020'de Yargıtay üyeliğine seçilmişti.İRFAN FİDAN KİMDİR?Aslen Ordu Fatsalı olduğu bilinen İrfan Fidan hakkında çok fazla kişisel bilgi bulunmuyor.1999 yılının Ağustos ayında Akkışla Cumhuriyet Savcısı olarak başladığı meslek hayatına sırasıyla; Aşkale, Çaycuma, Dörtyol, Şişli ve İstanbul Cumhuriyet Savcısı olarak devam etti.Fidan 2015 yılı Şubat ayında İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili; 26.07.2016 tarihinde de İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı olarak atandı. AAŞehir hastanelerine 4 yıldaödenen parayla 63 devlet hastanesi yapılabilirdi: Kapitülasyonlar gibi
Şehir hastanelerine 4 yılda ödenen parayla 63 devlet hastanesi yapılabilirdi: Kapitülasyonlar gibi Cumhurbaşkanlığı 2021 Yılı Yatırım Programı yayımlandı. Programda Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) modeliyle yapılan 13 şehir hastanesinin yalnızca kira bedelleri için 2017-2021 yılları arasında 21 milyar 794 milyon Türk Lirası ayrıldığı ortaya çıktı. Konuyu değerlendiren CHP Balıkesir Milletvekili Op. Dr. Fikret Şahin, “4 yılda KÖİ modeliyle yapılan 13 şehir hastanesinin sadece kira bedelleri için 21 milyar liradan fazla bir ödenek ayrılmıştır. 2021 yılı programında Balıkesir’e yapılması planlanan 400 yataklı Balıkesir Devlet Hastanesi’nin yatak başı maliyetinin 695 bin TL olduğu göz önünde bulundurulduğunda, 4 yılda 13 şehir hastanesinin sadece kira ödemelerine ayrılan parayla 500 yataklı en az 63 devlet hastanesi yapabilirdik. Böylece elimizde tam 31 bin 358 hastane yatağı olurdu” dedi. Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) modeliyle yapılan 13 şehir hastanesinin ise yalnızca 17 bin 509 yatak kapasitesine sahip olduğunu anımsatan CHP’li Şahin, “Eğer Sağlık Bakanlığı, 21 milyar TL’yi devlet hastanesi yapımında harcasaydı, hem elimizde daha fazla yatak olacaktı hem de Covid-19 pandemisiyle çok daha etkin bir şekilde mücadele etmiş olacaktık” ifadelerini kullandı.MECLİS’TE BEKLİYOR2019’un ağustos ayında Meclis’te verdiği kanun teklifini anımsatan Şahin, “İlk yapılması gereken, sözleşmelerin derhal Türk Lirası üzerinden yeniden düzenlenmesidir. Ardından bu hastaneler kamulaştırılmalıdır” dedi. Sibel BahçetepeFETÖbağlantılarınıCumhuriyet’e açıklayan gazi, ifadeyeçağrıldı: Yegin’e soruşturma
FETÖ bağlantılarını Cumhuriyet’e açıklayan gazi, ifadeye çağrıldı: Yegin’e soruşturma Nebati, Kışla ve Erbaş’a yönelik “FETÖ’cü” dediği iddiasıyla ifadeye çağrılan Yegin, “Belgeler ortada. Geçmişte bu tür faaliyetlerde bulunanlar bugün bunun dile getirilmesinden neden bu kadar rahatsız” dedi. Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Nurettin Nebati, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İsrafil Kışla ile Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ı eleştiren 15 Temmuz Hakkaniyet Ocakları Genel Başkanı Ufuk Yegin ifadeye çağırıldı. Yegin’in, Cumhuriyet’in, Nebati’nin özel kalem müdürünün eşinin vakıfta görevlendirilmesini duyurduğu gün ifadeye çağrılması dikkat çekti. 15 Temmuz Hakkaniyet Ocakları Genel Başkanı Yegin, 12 Kasım 2020’de, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından toplanan paraların yönetildiği Türkiye Şehit Yakınları ve Gaziler Dayanışma Vakfı’nın önünde düzenlenen eylemde, vakfın mütevelli heyeti üyeleri arasında yer alan Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı ve eski AKP milletvekili Nebati, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve eski AKP milletvekili Kışla ile Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’ı eleştirmişti. Nebati’nin, FETÖ elebaşı Fethullah Gülen ile fotoğrafının olduğunu; Kışla’nın, FETÖ bağlantısı nedeniyle KHK ile kapatılan Güvenilir Gıdalar Vakfı’nın mütevelli heyetinde yer aldığını ve Erbaş’ın ise FETÖ’ye yakınlığı ile bilinen Kültürlerarası Diyalog Platformu’nun yönetim kurulu üyesi olduğunu belirten Yegin, “Eğer bu vakıf 15 Temmuz öncesi kurulsaydı, bazı üyeleri sebebiyle KHK ile kapatılırdı” ifadelerini kullanmıştı. Yegin hakkında bu konuşmasının ardından soruşturma başlatıldığı ortaya çıktı. Bu kapsamda, Yegin, savcılığa ifade vermeye çağrıldı. Yegin’in, gazetemizin, Nebati’nin özel kaleminin eşinin söz konusu vakıfta görevlendirilmesine yönelik haberin yayımlandığı gün ifade vermeye çağrılması dikkat çekti. Yegin, Nebati’nin FETÖ elebaşı Gülen ile fotoğrafını anımsatarak görevlendirmeye tepki göstermişti. ‘TEMİZLİK YAPILMALI’Cumhuriyet’e konuşan Yegin; Nebati, Kışla ve Erbaş’a yönelik “FETÖ’cü” dediği iddiasıyla ifadeye çağrıldığını söyledi. Konuşmasında bahsettiği fotoğraf ve üyeliklere ilişkin belgeleri savcılığa sunduğunu belirten Yegin, “Kimseye sen FETÖ’cüsün demedim. Belgeler ortada. Geçmişte bu tür faaliyetlerde bulunanların bugün bunun dile getirilmesinden neden bu kadar rahatsız olduklarını anlamakta zorlanıyorum” dedi. Kamu kurumlarında “yukarıdan aşağıya doğru yeniden FETÖ temizliği yapılması gerektiğini” vurgulayan Yegin, “FETÖ cemaat iken bankasına para yatıranlardan çok sayıda kişi ihraç edildi fakat yan yana fotoğraf çektirenlerin, sivil toplum kuruluşlarında bulunanların bugün devletin çeşitli makamlarında bulunmalarına anlam veremiyorum ve yadırgıyorum. Fotoğraf çektirmek, kurumlarında görev almak suç değil de bunları söylemek mi suç” sorusunu yöneltti. Söz konustu vakıftaki görevlendirmeye ilişkin gazetemizin haberinin yayımlandığı gün ifadeye çağrıldığını anımsatan Yegin, “Bunu da manidar buldum” diye konuştu. Sefa Uyar