News - Haberler
Suriyeli kadınıtaciz etti iddiasına takipsizlik verildi, avukatıkarara itiraz etti
Türkçe Haberler En Son Başlıklar Suriyeli kadını taciz etti iddiasına takipsizlik verildi, avukatı karara itiraz etti Suriye’deki iç savaştan kaçarak kocası ve çocuklarıyla beraber Türkiye’ye gelen E.B., Diyarbakır’da eşinin patronu R.N. tarafından taciz edildiği iddiasıyla Emniyet’e ve savcılığa suç duyurusunda bulundu. Savcılık tarafından yürütülen soruşturmaya takipsizlik verildi. İddiaya göre soruşturma, R.N’nin birkaç ay önceye kadar Güvenlik Şube Müdürü olan kardeşi M.N’nin etkisi ile kapatıldı. Suçlamaları kabul etmeyen R.N., “Zam istedi yapmadım. Kardeşimin kariyerini engellemek için iftira atıyorlar†dedi. E.B. ise “Emniyet’te kardeşim var, seni Suriye’ye göndeririz, eşini de öldürürüz†diye tehdit edildiğini ileri sürdü.‘SORUŞTURMAYA GÖLGE DÜŞTÜ’Takipsizlik kararına itiraz eden E.B’nin avukatı Zeynep Şeşeoğulları, “Soruşturma başından sonuna kadar asayiş şube müdürlüğü ile yürütülmüş. Gözaltı, fezleke ve telefon teslim işlemlerinin altında da sırasıyla asayiş şube müdürü ve müdür vekilinin imzası vardır. Soruşturmada deliller toplanmamış veya leyhe olan diğerleri ise göz ardı edilmiştir. Mağdure ve şühpeli yüzleştirilmedi. Tanıkların ifadesi ve psikolojik tıbbi rapor alınmadı. Şüphelinin kardeşi soruşturma işlemleri üzerine gölge düşürmüştür. Mağdur ve ailesi Türk vatandaşı değildir. Kimseleri yoktur. Soruşturmanın kasten takipsizlik kararı çıkacak şekilde yönlendirildiği soruşturma makamının aykırı bir şekilde yeterli şüphe nedenleri varken soruşturmayı kapattığı anlaşılmaktadır†ifadelerine yer verdi. R.N., “Bana atılmış bir iftiradır. Çalışma izni yok ama ben Allah rızası için işe aldım. Yanımda çalıştırdım. Elde hiçbir delil yok. Ben de karşı dava açacağım†dedi. Zehra ÖzdilekMuhittin Böcek’in talimatı‘geçersiz’sayıldı
Muhittin Böcek’in talimatı ‘geçersiz’ sayıldı Antalya Büyükşehir Belediyesi’nde başkanlık yetkilerini vekâleten başkanvekili Mehmet Hacıarifoğlu ve genel sekreter Cansel Çevikol Tuncer’in kullanmasıyla çıkan “kriz†üzerine Başkan Böcek, hastane odasından e-imza ile meclis üyeleri Oktay Başaran ve Büşra Özdemir’e dönüşümlü olarak vekâlet verdi. Cansel Çevikol ile “kriz†yaşadığı belirtilen Hacıarifoğlu, değişikliğin hukuki olmadığını belirterek bu duruma karşı çıktı. Antalya Valiliği ve büyükşehir belediyesi tarafından istenilen görüşe, İller İdaresi Genel Mu¨du¨ru¨ H. Ku¨rşat Kırbıyık imzasıyla verilen yanıtta, “Kamu görevlileri izinli bulundukları süre içinde yetkilerini kullanamazlar†uyarısında bulunuldu. Yazıda, 17 Ağustos 2020 tarihi itibarıyla hastalık iznine ayrılan Böcek’in tekrar göreve başlayacağı döneme kadar başkanlık yetkilerini kullanamayacağı, başkan vekilini belirleyebilme yetkisini kullanabilmesi için de görevde bulunması gerektiği bildirildi. Hastalık izni süresince tüm yetkilerin başkanvekili tarafından kullanılması gerektiği ifade edilen yazıda, aksi halde idare hukuku açısından “yetki gaspı oluşacağı†vurgulanarak “Antalya Bu¨yu¨kşehir Belediyesi’nin ilgi yazısının yok hükmünde kabul edilmesi gerektiği görüşüne varılmıştır†denildi. İller İdaresi’nden gelen görüş yazısından sonra Böcek’i hastanede ziyaret eden Hacıarifoğlu, “Kendisine göreve dönene kadar emanetine sahip çıkmaya devam edeceğimi söyledim. Bu duruma sevindi†dedi. Bülent EcevitKrizi aşmak için demokrasi ve hukuk diyen AKP iktidarı, soruşturma ve yasaklaraçabuk döndü
Krizi aÅŸmak için demokrasi ve hukuk diyen AKP iktidarı, soruÅŸturma ve yasaklara çabuk döndü İçiÅŸleri Bakanlığı, Ä°zmir depremine iliÅŸkin belediye baÅŸkanlarına açıklama yapmaması için uyarı yazısı gönderdi. CHP Ä°zmir Ä°l BaÅŸkanı Deniz Yücel, “Kriz yaÅŸanır, konuÅŸma! Hak çiÄŸnenir adalet arama! Bu zihniyetin son ürünü; Ä°zmir’de deprem gerçeÄŸini, Ä°zmirliler için önlemleri ve yardımları konuÅŸmayı, belediye baÅŸkanlarımıza yasaklamak oldu†tepkisini gösterdi.Ä°stanbul BüyükÅŸehir Belediye (Ä°BB) BaÅŸkanı Ekrem Ä°mamoÄŸlu hakkında, uzmanlar tarafından “İstanbul’u geri dönüşü olmayan felakete sürükleyecek proje†olarak nitelenen Kanal Ä°stanbul projesine karşı yaptığı kampanya nedeniyle soruÅŸturma açıldığı belirtildi. İçiÅŸleri Bakanlığı ise “Devletin egemenlik yetkisine iliÅŸkin bulunan bir konuya kamu kaynağı kullanılarak karşı çıkmanın ilkesi gereÄŸi†araÅŸtırma yapıldığı ve Ä°mamoÄŸlu’nun müfettiÅŸler tarafından ifadeye çaÄŸrıldığı belirtildi. İmamoÄŸlu ise “Kanal Ä°stanbul benim için devlet projesi deÄŸil†dedi. Ä°BB BaÅŸkanı Ä°mamoÄŸlu, dün BeyoÄŸlu’nda düzenlenen PiyalepaÅŸa KÄ°PTAÅž evleri anahtar teslim törenine katıldı. İçiÅŸleri Bakanlığı tarafından baÅŸlatılan giriÅŸimin sorulması üzerine Ä°mamoÄŸlu, “Kamu kaynağı kullanıp, kentsel dönüşüm yapıyoruz. Yapılan iyi ÅŸeyleri alkışlarız biz. Depremle yatıp kalkıyoruz. Deprem, bizim için kıymetli bir konu. Burada zayıf, oturulamayan evlerden insanları oturulabilir evlere taşıyoruz. Kamu kaynağı böyle kullanılır†dedi. Yazılı ifadesini ne zaman vereceÄŸine iliÅŸkin soruya ise Ekrem Ä°mamoÄŸlu, “Cuma gününe daha var. Hukuken inceliyoruz†yanıtını verdi. “Kanal Ä°stanbul devlet projesi midir†sorusuna da Ä°mamoÄŸlu, “Kanal Ä°stanbul benim için devlet projesi deÄŸil†ifadesini kullandı.BU HAFTA ÖNEMLÄ°Koronavirüsle ilgili SaÄŸlık Bakanı Fahrettin Koca’yla yaptıkları görüşmenin anımsatılması üzerine Ä°mamoÄŸlu, “Ne yazık ki can kaybı yüksek. Verilen sayılarla çeliÅŸen bir sayı söz konusu Ä°stanbul’da. Özellikle bu hafta için yani önümüzdeki hafta, bu konuyla ilgili SaÄŸlık Bakanlığı’nın çalıştığı Bilim Kurulu’nun ortaya koyacağı tavsiyeye göre de kararlar alacaklarını söylediler. Biz de hazırlık yapıyoruz. Vaka sayısı nisan, mayıstan 2 - 3 kat yukarılarda. Bakanın yapacağı açıklamalar ile ilgili biz bu haftayı önemsiyoruz†dedi.BELEDÄ°YE BAÅžKANLARINA ‘KONUÅžMA’ YASAÄžIİçiÅŸleri Bakanlığı, Ä°zmir’de valilik dışındaki belediyeler dahil kamu görevlilerini depremle ilgili “açıklama†yapmamasını istedi. İçiÅŸleri Bakanlığı, AFAD üzerinden kamu kurumlarına gönderdiÄŸi yazıda, “YaÅŸanan hadiselerin ilk anda verilen ve teyitli olmayan bilgiler kamuoyunda yanlış anlaşılmalara, vatandaÅŸlarımızda paniÄŸe ve spekülasyona neden olduÄŸunu, bu sebeple afet bölgesinde kriz iletiÅŸiminin daha saÄŸlıklı yürütülebilmesi açısından açıklamaların valiliklerimiz tarafından yapılmasını, belediye baÅŸkanlarımız, muhtarlarımız ve diÄŸer kamu görevlilerimiz tarafından basın yayın organlarına açıklama yapılmaması hususunu bildirmiÅŸtir†denildi. Karara tepki göstere CHP Ä°zmir Ä°l BaÅŸkanı Deniz Yücel, “Kriz yaÅŸanır, konuÅŸma! Hak çiÄŸnenir adalet arama! Hırsızlık yapılır görmezden gel! Salgın olur vatandaÅŸa yardım yapma! Bu zihniyetin son ürünü; Ä°zmir’de deprem gerçeÄŸini, Ä°zmirliler için alınacak önlemleri ve yapılacak yardımları konuÅŸmayı, belediye baÅŸkanlarımıza yasaklamak oldu... Sizden icazet alacak deÄŸiliz. Bu genelge geleneÄŸini ayaklar altına alan, zalimlik ve tek adamlık anlayışının bir ürünüdür ve bizler için yok hükmündedir. BaÅŸkanlarımız gerçekleri paylaÅŸmaya devam edecekler†dedi.İÇİŞLERÄ° BAKANLIÄžI: BÖLÃœCÃœLÃœKLE SUÇLAMADIKİçiÅŸleri Bakanlığı, Ekrem Ä°mamoÄŸlu’na “Ya Kanal Ya Ä°stanbul†afiÅŸleri nedeniyle soruÅŸturma açılmasına iliÅŸkin “Sayın Ekrem Ä°mamoÄŸlu’nun Kanal Ä°stanbul projesine kiÅŸisel olarak karşı çıkması sorgulanmadığı gibi bölücülük suçlaması da bulunmamaktadır†açıklamasında bulundu. Bakanlıktan yapılan açıklamada, Ä°mamoÄŸlu’nun “devlet projesi†olarak uygulamaya konulan Kanal Ä°stanbul aleyhine Ä°stanbul BüyükÅŸehir Belediyesi’nin kurumsal kimliÄŸi kullanılarak afiÅŸler bastırmasının ve ÅŸehrin deÄŸiÅŸik yerlerine astırmasının araÅŸtırıldığı belirtilerek “Gerekiyorsa sorumlular hakkında ön inceleme yapılması amacıyla mülkiye müfettiÅŸi görevlendirilmiÅŸtir†denildi. Anayasaya göre belediyelerin “İdarenin Bütünlüğü ilkesiâ€ne uymak zorunda olduÄŸu belirtilen açıklamada, “Ya Kanal Ya Ä°stanbul’ ÅŸeklinde bir afiÅŸle uluslararası hukuk boyutu bulunan, siyasi alana taalluk eden ve ‘devletin egemenlik yetkisine iliÅŸkin bulunan bir konuya kamu kaynağı kullanılarak karşı çıkmanın idarenin bütünlüğü ilkesine ve hukuka aykırı olduÄŸu belirtilerek sorumlular hakkında araÅŸtırma, gerek görülmesi halinde ön inceleme yapılması hususlarının yer aldığı görülmektedir†ifadelerine yer verildi. Olayın Ä°mamoÄŸlu özelinde olmadığı belirtilen açıklamada, “Mülkiye müfettiÅŸimiz tarafından 9 Kasım’da Ä°stanbul BüyükÅŸehir Belediye BaÅŸkanı Sayın Ekrem Ä°mamoÄŸlu’ndan ifade talebinde bulunulmuÅŸ, talep yazısında onayda yer alan konular tekrarlanarak kendisinden 7 gün içinde yazılı ifadesini vermesi istenmiÅŸtir. cumhuriyet.com.trMSB, 2020’nin ilk 6 ayında müttefikülkeler için baÅŸlangıçödeneÄŸinin 3 katınıharcadı
MSB, 2020’nin ilk 6 ayında müttefik ülkeler için başlangıç ödeneğinin 3 katını harcadı Komisyona sunulan bütçe teklifinde yer alan verilere göre bakanlığın bu yılki yurtdışı harcamalarında önceki yıla göre dikkat çekici bir artış yaşandı. Buna göre bakanlığın “Barışı Destekleme ve Koruma†ile “Dost ve Müttefik Ülkelere Güvenlik Desteği†başlıklarından oluşan “Dış Politika†programı kapsamında 2020 yılı için 166.4 milyon TL başlangıç ödeneği belirlenmesine karşın haziran ayı itibarıyla bu başlıklar için yapılan harcama 531.9 milyon TL oldu. Bütçe teklifi gerekçesinde “Dış Politika†programı altındaki “Barışı Destekleme ve Koruma†alt programının hedefi “Uluslararası yükümlülükler ve uluslararası politika doğrultusunda yurtdışında gerçekleştirilecek faaliyetler ile barışın yeniden tesisi, korunması ve teknik işbirliğinin sağlanması†olarak belirtildi. Dünyada barış ve istikrarın tesisi için NATO, BM ve AB bünyesinde yapılan faaliyetleri kapsayan “Barışı Destekleme ve Koruma Harekâtları†kapsamında Türkiye’nin 10 ülkede faaliyet gösterdiği, bu sayının 2021’de 11, 2022’de 12, 2023’te ise 15 olmasının hedeflendiği kaydedildi. “Dost ve Müttefik Ülkelere Güvenlik Desteği†alt programının hedefi ise “Uluslararası politika doğrultusunda ülke sınırları içinde ve yurtdışında gerçekleştirilecek faaliyetler ile teknik işbirliğinin sağlanması ve tecrübe paylaşımı†olarak belirlenirken askeri yardım ve güvenlik işbirliği kapsamındaki ülke sayısının 35 olduğu, bu sayının gelecek yıllarda da aynı kalmasının hedeflendiği bildirildi.2019’DA YAPILAN YURTDIŞI FAALIYETLERİKomisyona sunulan MSB’nin 2019 Faaliyet Raporu’nda yurtdışı faaliyetlerine ilişkin “BM çatısı altında Lübnan’da, NATO kapsamında Afganistan, Kosova ve Akdeniz’de, AB şemsiyesi altında ise Bosna Hersek’te yürütülen barışı destekleme görevlerine katkıda bulunulmaya devam edilmektedir. Öte yandan NATO kapsamında Irak’ta yürütülen eğitim ve danışmanlık faaliyetine, BM kararları doğrultusunda Aden Körfezi ve Somali açıklarında yoğunlaşan deniz haydutluğu faaliyetlerine karşı yürütülen deniz operasyonlarına katkı sağlanmıştır†denildi. Faaliyet raporunda, Türkiye’nin Libya Ulusal Uzlaşı Hükümeti’yle Kasım 2019’da Güvenlik ve Askeri İşbirliği Mutabakat Muhtırası’nı imzaladığı da anımsatıldı. Hüseyin HayatseverSuriye Dışişleri BakanıMuallim yaşamınıyitirdi
Suriye DışiÅŸleri Bakanı Muallim yaÅŸamını yitirdi Uzun zamandır saÄŸlık sorunları yaÅŸayan Muallim, Suriye’nin baba Esad’dan kalan en önemli figürüydü. Diplomasi becerisi, bölge sorunlarına olan hâkimiyeti, kıvrak zekâsıyla sadece Suriye’nin deÄŸil, tüm OrtadoÄŸu’nun en önemli diplomatlarından biriydi. Çok az kimse ülkesi adına Ä°srail’le barış görüşmelerinde müzakereci olduÄŸunu bilir. 2006 yılından beri DışiÅŸleri Bakanlığı yapsa da bir iktisatçı olmasına raÄŸmen ülkesinin diplomasisinde söz sahibi olduÄŸu yıl 1964’tür. “Esad’ın hep kendi mezhebinden ekip kurdu†iddiasını çürüten çok sayıda örnekten biri de Muallim’di. Åžam’lı bir Sünni ailedendir. Mezhebi kökeni, Baas ideolojisinin kararlı bir savunucusu olmasına engel olmamıştır. Verilen görevi üstlendiÄŸinde “sıcak†ortamlardan kaçma gibi bir tutumu yoktu. Hizbullah lideri Hasan Nasrallah için “Onun askerlerinden biri olmaya hazırım†dediÄŸi hafızalardadır. İsrail/ABD’ye karşı Hizbullah’a desteÄŸini böyle ifade etmekten çekinmemiÅŸtir. En bilinen tarafı, özellikle uluslararası görüşmelerdeki esprili ifadeleridir. Batı sever bu tür kiÅŸilikleri. Suriye’ye emperyal çullanmanın baÅŸlamasından bir yıl sonra dönemin Fransa DışiÅŸleri Bakanı Alain Juppe’nin “Esad rejiminin günleri sayılı†sözlerine “Bekle ve gör. Ama bunun için çok uzun bir ömrünün olması lazım†deyiÅŸi, Juppe’nin siyaset sahnesinden siliniÅŸi, “Esad ve rejimiâ€nin hâlâ varlığını sürdürüyor oluÅŸu anımsanırsa sadece bir hiciv ifadesi deÄŸilmiÅŸ demek ki. Muallim’in öngörüsünü haklı çıkaran Suriye dinamiklerinin farkında olmayan sadece Juppe deÄŸildi kuÅŸkusuz. Ä°ki kez görüşme ÅŸansını yakalamama raÄŸmen kaçırdım. Åžam’da düzenlenen “teröre karşı uluslararası konferansâ€ta, Esad Kültür Merkezi’ndeki bir toplantıda salona girince gösterilen saygı müthiÅŸti. Anlamadığım ama herkesi güldürdüğüne göre hayli ÅŸakacı olduÄŸu bir gündü. Salonda her ettiÄŸi laf üzerine gülmeyen yok gibiydi neredeyse. Görüşme talebim, kibarca, zamansızlık nedeniyle geri çevrilmiÅŸti. Kısa boylu, ÅŸiÅŸman, iri bir adam olarak nasıl o kadar hızlı yürüdüğüne hâlâ ÅŸaÅŸarım.TANZANYA’DAN ABD’YE UZANAN KARÄ°YER...Suriye’de devlet okullarında okumuÅŸ, yükseköğrenimini Kahire’de yapmış, iktisatçı olarak döndüğü ülkesinde 1964’te DışiÅŸleri Bakanlığı’na girmiÅŸti. Gerisi sürekli yükseliÅŸtir. İlk görevi Tanzanya’da Suriye BüyükelçiliÄŸi’ni açmak oldu. Suudi Arabistan’da Suriye BüyükelçiliÄŸi’nde çalıştı, ardından Madrid’deki Suriye BüyükelçiliÄŸi’ne gitmiÅŸtir. 1972’de Londra’daki Suriye misyonuna baÅŸkanlık eder, 1975’te beÅŸ yılını büyükelçi olarak geçirdiÄŸi Romanya’dadır. Daha sonra döndüğü Åžam’da DışiÅŸleri Bakanlığı’nın 1984 yılına kadar dokümantasyon bürosunun başına geçer. Suriye’nin Washington Büyükelçisi oluÅŸu 1990’dadır. Dokuz yıl yaÅŸadığı ABD’de, Suriye- Ä°srail barış görüşmelerinde önemli bir görev üstlenir. DışiÅŸleri Bakanlığı’na atanması çok “buhranlı†bir dönemde gerçekleÅŸir. 2005’te eski Lübnan BaÅŸbakanı Hariri’nin öldürülmesinden Åžam’ın sorumlu tutulduÄŸu dönemdir bu. Arap/Batı ülkeleri tarafından dışlanan Suriye’nin Lübnan’dan askerleri çekmesinde önemli bir rolü vardır. Bu yaklaşımının saÄŸduyulu/akıllı bir tutum olduÄŸunu söylerler. Askerlerin çekilmesinden sonra Lübnan’ı ziyaret eden en yüksek düzeyde Suriyeli yetkili oluÅŸu o dönemde Åžam karşıtı tüm bölgesel güçlere meydan okumak demekti. Ülkesine emperyal çullanmadan iki yıl sonra Åžubat 2013’te Moskova’ya yaptığı ziyaret sırasında hükümetinin “silahlı Suriyeli muhaliflerle bile†görüşmeler yapmaya hazır olduÄŸunu söyleyen ilk Suriyeli yetkili o oldu. O dönem bu açıklama, Suriye’den hep tersini beklemiÅŸ olanları çok ÅŸaşırtmıştı. En çok eski BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun’la hırlaÅŸtı. İsviçre’nin Montrö kentinde 2014’te düzenlenen barış konferansının baÅŸlangıcında yaptığı konuÅŸmada zaman sınırını aÅŸtığını söyleyip konuÅŸmasını bitirmesini isteyen genel sekreterin, Muallim’in “Sen New York’ta yaşıyorsun ben Suriye’de. Üç yıldır acı çektirdiÄŸiniz ülkem adına konuÅŸmak benim hakkım†yanıtından sonra uzun süre sessiz kaldığını söylerler. Haklıydı. O hep Suriye’de yaÅŸadı. KonuÅŸmak, susmamak hakkıydı. Ãœlkesinin diplomasi tarihinin yıldızıdır artık.RUSYA: GÃœVENÄ°LÄ°R PARTNERÅžam yönetiminin dışa açılan ismi 79 yaşındaki Muallim için dün cenaze töreni düzenlendi. Muallim, en son kamuoyunda geçen hafta Åžam’da sığınmacıların dönüşüne iliÅŸkin konferansın açılışında görülmüştü. Ancak kimi yorumda Muallim’in yorgun, kilo vermiÅŸ göründüğü belirtilmiÅŸti. Muallim’in kalp sorunları yaÅŸadığı daha önce gündeme gelmiÅŸti. Åžam’ın yakın müttefiki Rusya’dan taziye mesajı geldi. Rusya DışiÅŸleri Bakan Yardımcısı Mihail Bogdanov, Moskova’nın güvenilir bir partnerini ve samimi bir dostunu kaybettiÄŸini söyledi. Sputnik’e konuÅŸan Bogdanov, “Mizah duygusuna ve en önemlisi de en derin uluslararası siyaset, OrtadoÄŸu bilgisine sahip çok renkli bir kiÅŸilikti. Suriye ve çevresindeki durum hakkında ondan birçok faydalı ve yeni ÅŸey öğrendim†dedi. Muallim’in yerine DışiÅŸleri Bakanı Yardımcısı Faysal Miktat’ın atanabileceÄŸi belirtiliyor. Mustafa K ErdemolTürkiye’de 12 milyon Diyabet hastasının olduÄŸu tahmin ediliyor
Türkiye’de 12 milyon Diyabet hastasının olduÄŸu tahmin ediliyor Diyabet (ÅŸeker hastalığı), dünya çapında 500 milyondan fazla insanı etkileyen bir hastalık. Türkiye Diyabet Vakfı Yönetim Kurulu BaÅŸkanı Prof.Dr. Temel Yılmaz, diyabetin her 10 yılda bir, iki kat artış gösterdiÄŸini, bu nedenle Dünya SaÄŸlık Örgütü’nün (DSÖ) diyabeti “bulaşıcı enfeksiyon hastalığı olmayan tek pandemi†olarak ilan ettiÄŸini söyledi. Koronavirüs pandemisinde diyabet hastalarının daha dikkatli olması gerektiÄŸine dikkat çeken Yılmaz, “Covid-19 ile baÅŸlayan ve hayatımızı tamamen dönüştüren yeni normalin yarattığı fırsatlardan istifade ederek; ÅŸekere de mesafe koyabilirsek hem pandemiyi hem diyabeti yenmemiz mümkün†dedi.12 MÄ°LYON HASTAÃœlkemizde de 12 milyondan fazla kiÅŸinin diyabetli olduÄŸunun tahmin edildiÄŸini, hastalığın da giderek arttığını söyleyen Prof. Temel Yılmaz, günümüzde her 8 saniyede bir hastanın diyabete baÄŸlı nedenlerle hayatını kaybettiÄŸini söyledi. SGK verilerine göre ülkemizde 8.5 milyondan fazla ilaç kullanan diyabetli olduÄŸunu ve halen ülkemizde toplam diyabetli hasta sayısının 12 milyonun üzerinde olduÄŸunun tahmin edildiÄŸini anımsatan Yılmaz, “Türkiye’de diyabetli hasta sayısı hızla artarken kan ÅŸekeri kontrol altında olan hastaların oranı ise yalnızca yüzde 28. Obezite ve fiziksel aktivite azlığı diyabet geliÅŸimindeki en önemli risk faktörleridir. Dolayısıyla hastalar düzenli egzersiz yapmaları için yönlendirilmeli, yaÅŸ ve kapasiteleri ölçüsünde düzenli egzersiz programı uygulanmalıdır. Åžeker hastalığının tedavisinde hasta eÄŸitiminin, uygun diyet desteÄŸinin, yeterli fiziksel aktivitenin, hastanın kendi kan ÅŸekerini kendisinin kontrol etmesinin ve doÄŸru ilaçları düzenli ÅŸekilde kullanması tedavi baÅŸarısı için önemlidir†deÄŸerlendirmesini yaptı.KORONA VE DÄ°YABETCovid-19 pandemisinde 7’den 70’e zorlu bir süreçten geçildiÄŸini dile getiren Yılmaz, kan ÅŸekeri kontrolünün özellikle pandemi sürecinde hayati önem taşıdığını vurguladı. “Covid-19 ile baÅŸlayan ve hayatımızı tamamen dönüştüren yeni normalin yarattığı fırsatlardan istifade ederek; ÅŸekere de mesafe koyabilirsek hem pandemiyi hem diyabeti yenmemiz mümkün†diyen Yılmaz, “Diyabet gibi çok yakın takip edilmesi gereken hastaların diyabet yönetiminin aksatılmasına neden oldu. Yapılan çalışmalar, pandemide diyabetli hastaların hem kilolarının arttığı hem de kan ÅŸekeri ayarlarının bozulduÄŸunu göstermekte†diye konuÅŸtu.GÃœZEL BÄ°R YAÅžAM MÃœMKÃœNTürkiye Diyabet Vakfı, “bu zor dönemde bile diyabetle güzel ve saÄŸlıklı bir yaÅŸam mümkün†diyerek diyabet hastalarına düzenli takiplerini yapmak, tedavilerini aksatmamak, kan ÅŸekerini kontrol altında tutmaya teÅŸvik etmek, diyet ve egzersiz yapmalarını motive etmek üzere, “Hadi A1c’ni 7’le†baÅŸlıklı kampanyayı hayata geçirdi. Prof. Yılmaz, “Dünyayı etkileyen pandeminin baÅŸlangıcından bu yana geçen yaklaşık 10 ay içinde insanlar sadece Covid-19 üzerine yoÄŸunlaÅŸtılar. Kronik hastalığı olanlar; özellikle diyabetliler, bu süreç içinde kendi hastalık yönetimlerini ihmal etti. Birçok diyabetli diyabetin kontrolü ve tedavisini oluÅŸan panik ortamında göz ardı etti, aksattı. Biz bu projeyle diyabetlilerin pandemiye raÄŸmen dikkatlerini yeniden diyabetin daha iyi yönetimi üzerine çekmeyi amaçlıyoruz. Diyabetli hastalarda etkin tedavinin ve diyabete baÄŸlı organ hasarları kontrolünün en önemli belirteci HbA1c’dir. HbA1c son 2-3 aylık kan ÅŸeker kontrolünü ve diyabet yönetiminin kalitesini gösterir†dedi.ÅžEKER, KÖRLÃœK YAPABÄ°LÄ°RDoç.Dr. Yusuf Durlu, ÅŸeker hastalığının göz üzerindeki etkilerini gazetemize anlattı.Diyabet, gözün tüm katmanlarını etkileyerek zarar verebiliyor. Gözyaşı yetersizliÄŸi, katarakt, göz tansiyonu, kas kazlarının sinirlerini tutarak göz felçleri ve görme sinirinde kuruma yapabilen ÅŸeker hastalığına iliÅŸkin bilgi veren Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Yusuf Durlu, “Ülkemizde en az 3 milyon diyabetlinin göz sorunu olduÄŸu tahmin edilmektedir. Åžeker hastaları retina konusunda uzman göz hekimine zamanında baÅŸvurmazsa veya geç baÅŸvurduÄŸunda, retina ve sarı nokta hasarı kalıcı görme kaybına neden olabilir†uyarısında bulundu.EN SIK HASAR RETÄ°NADADoç.Dr. Durlu, ÅŸeker hastalarında ortaya çıkabilecek göz problemlerini “Aslında ÅŸeker hastalığı gözün tüm katmanlarını etkileyebilir. En sık etkilenen retina (aÄŸ tabaka) ve makuladır (sarı nokta). Retina damarlarını etkileyerek kanama ve yeni damar oluÅŸumlarına yol açabilir. Sarı noktada ise ödem (kalınlaÅŸma) yapabilir†diye anlattı. Durlu, hastaların dikkat etmesi gereken hususları şöyle sıraladı: “Hastalar, kan ÅŸekerini kontrol altına almalı ve Hemoglobin A1c’yi 7’nin altında tutmalıdır. Göz tutulumunu azaltmak için sigara ve alkolün bırakılması gerekir. Diyabet hastalığında sık görülen hipertansiyon, kansızlık, kalp ve böbrek hastalıkları uygun bir ÅŸekilde tedavi edilmelidir. Tip I hastalarında retina hastalığı daha hızlı geliÅŸebilir.â€YILDA BÄ°R KEZ KONTROLÅžeker hastalarının yılda bir kez göz doktoruna gitmesi gerektiÄŸini söyleyen Durlu, “EÄŸer, retina damarlarında deÄŸiÅŸiklik, kanama ve sarı noktada ödem varsa altı ayda bir, göz dibindeki hastalığın durumuna göre bu süre daha erkene çekilebilir. Her 3-4 diyabetli hastanın birisinde diyabete baÄŸlı göz hastalığı görülebilmektedir†diye konuÅŸtu. Durlu, özetle ÅŸunları söyledi: “Göz yakınması olmayan diyabetik hastaların da retina damarlarında sorun olabilir. Bu nedenle tüm diyabetik hastalarda damlalı göz dibi muayenesinin yapılması çok önemlidir. Diyabetik hastalar en çok göz önünde örümcek aÄŸları/ siyah noktalar, ışık çakması, görme azalması ve eÄŸri görmeden yakınmaktadır. Son yıllarda gözde geliÅŸtirilen ilaçsız anjiyo (OKTA) yöntemi, bu hastaları retina damarlarındaki sorunu erken dönemde saptayabilmektedir.â€KABIZLIKTAN KURTULMAK İÇİN 10 ÖNERÄ°Zaman zaman herkesin sorunu olan kabızlık knonikleÅŸtiÄŸinde kiÅŸinin yaÅŸam kalitesini de düşürmeye baÅŸlar. Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Ekrem Aslan kabızlık problemi olanlar için önerilerde bulundu.1. Günlük aldığınız sıvı miktarını artırın. 2. Liften zengin gıdaları tüketmek kabızlığı engellemeye yardımcı olur. Meyve ve sebzeler zengin lif kaynaklarıdır. 3. Uzun süreli aç kalmaktan kaçının. 4. Bağırsak hareketlerinin en yoÄŸun olduÄŸu sabah saatlerinde ve yemeklerden sonra tuvaleti kullanmayı alışkanlık haline getirin. 5. Dışkılama hissettiÄŸiniz an tuvalete gidin, dışkılamayı ertelemek kronik kabızlığın önemli nedenlerinden biridir. 6. Spor ve egzersiz önemlidir. Siz hareketli olursanız bağırsaklarınız da hareketli olur. 7. Doktorunuza danışmadan uzun süre yüksek miktarda içilen müshil içeren ilaçlar bağırsakları tembelleÅŸtirir. 8. Her gün bir avuç kuru erik tüketmek veya sabahları içilecek bir fincan kahve bağırsakların çalışmasına yardımcı olur. 9. Makat bölgesinde kaşıntı, kanama veya aÄŸrı yakınmalarınız varsa bir doktora baÅŸvurun. 10. Kabızlık ÅŸikâyetiniz 6 aydan kısa süredir varsa, yaşınız 50’nin üzerindeyse, kabızlığa eÅŸlik eden kansızlık, makattan kanama veya kilo kaybı yakınmanız varsa mutlaka bir gastroenteroloÄŸa baÅŸvurun.‘1 AY TAM KAPANMA OLMALI’İstanbul baÅŸta olmak üzere birçok yerde Covid-19 vakalarının artış göstermesi nedeniyle Türk Toraks DerneÄŸi bir açıklamada bulunarak tehlikeye dikkat çekti ve kısıtlama çaÄŸrısında bulundu. Hayatın olaÄŸan akışında seyrettiÄŸini ve sosyal hayatın devam ettiÄŸine dikkat çekilen açıklamada, “En az 2 hafta, hatta koÅŸullar zorlanarak 1 ay tam kapanma gereklidir†denildi. Açıklamada “Covid-19 ile mücadele bireylerin sorumluluÄŸuna bırakılmamalıdır. Toplumsal hareketlilik kısıtlanmalıdır. Çığlığımızın çok geç olmadan duyulmasını istiyor, yetkilileri toplumda ve saÄŸlık çalışanları arasında daha fazla kayıp yaÅŸanmadan acil önlemler almaya davet ediyoruz†denildi.HER 10 BEBEKTEN 1’İ ERKEN DOÄžUYORTürk Neonatoloji DerneÄŸi BaÅŸkanı Prof. Dr. Esin Koç, 17 Kasım Dünya Prematüre Günü nedeni ile yaptığı açıklamada, Türkiye’de her 10 bebekten birinin prematüre olarak doÄŸduÄŸunu ve bu bebeklerin zamanında doÄŸan akranlarıyla benzer hayatta kalma ve kaliteli yaÅŸam ÅŸansını yakalayabilmeleri için bu alanda eÄŸitim görmüş yenidoÄŸan uzmanlarının önemine dikkat çekti. Koç, ülkemizde her yıl 150 bine yakın prematüre bebeÄŸin dünyaya geldiÄŸini anımsatarak “Minicik ayaklarıyla dünyaya zamansız adım atan ve hayata tutunmak için savaÅŸan sayısız sorunlar ile baÅŸ etmeye çalışan prematüre bebeklerin, onları yaÅŸatmak için uÄŸraÅŸan doktor, hemÅŸire ve ailelerinin ‘Dünya Prematüre Günü kutlu olsun†dedi. Sibel BahçetepeFETÖkumpasıyla cezaevinde konulan eski Hava Kuvvetleri SavcısıÜçok’tançarpıcıtespitler
FETÖ kumpasıyla cezaevinde konulan eski Hava Kuvvetleri Savcısı Üçok’tan çarpıcı tespitler Devletin hemen hemen tüm organlarına sızan FETÖ, spor alanına sızmayı da ihmal etmedi. Kendilerinden olmayanları her kurumdan kumpaslarla tasfiye etmeyi baÅŸaran FETÖ, 3 Temmuz 2011’de iktidardan aldığı güçle Fenerbahçe’ye yönelik bir kumpas düzenledi. Takımın eski BaÅŸkanı Aziz Yıldırım ve yöneticileri tutuklandı. O günlerde spor basınından birçok gazeteci bu hukuksuz operasyonu “Futbolun Ergenekonu†diye adlandırarak toplum nezdinde algı çalışması yürütüyordu. Aziz Yıldırım FETÖ’nün futbol yapılanmasına ve FETÖ’ye alkış tutan gazetecilere iliÅŸkin suç duyurularında bulundu. Yıldırım’ın dilekçelerinde yer alan çok önemli detaylar görmezden gelindi. Bazı isimler hakkında davalar açılsa da çok sayıda isim bu soruÅŸturma dahi geçirmedi. Halen ekranlarda “gazetecilik†yapmaya devam ediyorlar. Eski futbolcu Rıdvan Dilmen’in, “Türk spor basınında FETÖ’cü gazeteciler ve yöneticiler hâlâ iÅŸbaşında†sözleri ise FETÖ’nün spordan ne denli temizlenip temizlenmediÄŸi konusunu bir kez daha gündeme getirdi. Eski Hava Kuvvetleri Savcısı Hâkim Albay Ahmet Zeki Üçok sorularımızı yanıtladı...- Rıdvan Dilmen’in açıklamaları oldukça dikkat çekiciydi... Sizce de FETÖ spor basınından temizlenmedi mi?Son günlerde tam da FETÖ’nün istediÄŸi ortam oluÅŸmuÅŸtu. Neredeyse hiçbir basın yayın kuruluÅŸunda FETÖ’nün adı telafuz edilmez, Türk Silahlı Kuvvetleri’nden (TSK) baÅŸka hiçbir kurumda FETÖ ile mücadele edilmez olmuÅŸtu. Bu durum öylesine bir hal almıştı ki yargıda, valilerin, kaymakamların arasında ne bileyim falanca kurumda FETÖ’cü var demek bile adeta suç haline getirilmiÅŸ durumdaydı. Bugün mahkeme kararlarında da açık bir biçim yer aldığı üzere Fethullah Gülen’in talimatıyla ÅŸike operasyonu adı altında Fenerbahçe’yi ele geçirmek üzere Emniyet ve yargı içerisinde yer alan FETÖ üyesi polis, savcı ve hâkimleri tarafından operasyon baÅŸlatılmış, baÅŸta Fenerbahçe BaÅŸkanı Sayın Aziz Yıldırım olmak üzere birçok Fenerbahçeli yönetici tutuklanıp hapse atılmışlardı. Tabii ki böylesine büyük bir operasyonu yapmak için FETÖ tıpkı Balyoz, Ergenekon, Askeri Casusluk kumpaslarında olduÄŸu gibi emrindeki basın yayın organlarını ve de özellikle spor basınında ve yönetiminde yer alan üyelerini kullanarak algı operasyonu yürütmüşlerdir. Fenerbahçe yönetici ve futbolcularını kamuoyu önünde itibarsızlaÅŸtırmak için bu kiÅŸilerden yararlanıldığından hiçbir kuÅŸkum yok.FENERBAHÇE SESSÄ°Z KALMADI- Rıdvan Dilmen açıklamasında bazı isimlerden bahsetti...FETÖ’nün 3 Temmuz kumpasındaki gerçekler ortaya çıktıktan sonra, baÅŸkan Aziz Yıldırım, hukuka aykırı operasyonda rolü olan kiÅŸilerin tespiti ve cezalandırılması talebiyle 12 Aralık 2014 günü Ä°stanbul Cumhuriyet BaÅŸsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Bu suç duyurusu üzerine, Fethullah Gülen, Hidayet Karaca, Ekrem Dumanlı, Ä°lhan Ä°ÅŸbilen, Alaatin Kaya, Suat Yıldırım isimli FETÖ örgütü yöneticileri ile dönemin Ä°stanbul Organize Åžube Müdürlüğü yetkilileri (Nazmi Ardıç, Ahmet Davulcu, Ahmet Kalender), Ä°stanbul Ä°stihbarat Åžube Müdürü (Ali Fuat Yılmazer) ve il emniyet müdür yardımcıları (Mutlu EkizoÄŸlu, Mehmet LikoÄŸlu) ve FETÖ’nün basın yayın organlarındaki üyeleri olduÄŸu iddiasıyla Mehmet Baransu, Ekrem Açıkel ile örgütün diÄŸer üyeleri Halil Ä°brahim Koca, Ali Çelik, Orhan Erdemli, Cemalettin Mutlu isimli kiÅŸiler baÅŸta olmak üzere 108 şüpheli hakkında iddianame düzenlendi. Ancak bu dava içerisinde FETÖ’nün basın ayağı olarak sadece Mehmet Baransu ve Ekrem Açıkel yer aldı. Rıdvan Dilmen’in ismini verdiÄŸi kiÅŸiler bu davada yer almadı.- Fenerbahçe Kulübü bu duruma sessiz kalmadı deÄŸil mi?Hayır tabii ki... Bu durumu gören Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe Kulübü “bir dakika†dediler. Evet, iddianamede adı geçen 108 kiÅŸi 3 Temmuz kumpasını yaptılar ama onlara kamuoyu nezdinde destek olan gazeteci ve yöneticiler bu iddianamede yer almamış diyerek 17 Mayıs 2016, 22 Eylül 2016 ve 13 Haziran 2017 tarihlerinde 37 spor yazarı, spor yorumcusu, kulüp baÅŸkan ve yöneticisi ile Türkiye Futbol Federasyonu yöneticisi hakkında suç duyurusunda bulunarak soruÅŸturma açılmasını talep etmiÅŸtir. Ayrıca soruÅŸturma ve kovuÅŸturma aÅŸamasında görev yapan FETÖ üyesi hâkim ve savcılar hakkında inceleme yapılması için Hâkim ve Savcılar Kurulu’na müracaat etmiÅŸlerdir. Rıdvan Dilmen’in bahsettiÄŸi isimlerin neredeyse tamamı bu suç duyurularında yer almaktadır.- Kimler o isimler?Turgay Demir, Talip DoÄŸan Karlıbel, Rasim Ozan Kütahyalı, Ahmet Çakar, Serhat Ulueren, Erman ToroÄŸlu, Ä°brahim Seten, Mehmet Arslan, Talat Atilla, Ä°lhan Helvacı, Lütfi ArıboÄŸan, Ebru Köksal , Mehmet Ali Aydınlar gibi birçok isim var.- Suç duyurusunda bu isimler hakkındaki iddialar yer alıyor. Peki, bu iddialardan en ilginç olanı sizce hangisiydi?Bence en ilginç suçlamalar Ahmet Çakar için yapılmıştı. Ahmet Çakar’ın yaptığı bazı konuÅŸmaları suç duyurusuna konmuÅŸtu. Mesela, “Cemaat Fenerbahçe’den daha büyük bir örgüttür. Bu tutuklanmaları cemaatin üzerine yıkmak vicdansızlığın en büyüğüdür. Türkiye’nin en büyük sivil toplum örgütü Hizmet Gönüllüleri olarak Fethullah Gülen hareketidir. Mehmet Ekinci suçsuz derse yer yerinden oynar, Ergenekon, Balyoz tartışılır. Aziz Yıldırım eÄŸer Fethullah Gülen hareket grubunu kastediyorsa bu çok ciddi bir bölücülüktür. KeÅŸke hepsi masum olsaydı da delinin biri ÅŸike romanı yazmış olsaydı, çırılçıplak gay taklidi yapaydım†gibi ifadeleri yer alıyor.- Bu suç duyurularında gazeteci Mustafa Çevik’in tanık olarak dinlenilmesi istenmiÅŸti. Çevik dinlendi mi?19 Nisan 2016 tarihinde gazeteci Mustafa Çevik, “Fethullah Gülen spor camiasından gazeteci, teknik direktör, futbolcu 100 kiÅŸiye isimlerinin baÅŸ harfi yazan gümüş kolyeler yolladı... Net†içerikli bir tweet attı. Suç duyurusu dilekçesinde bu ismin dinlenmesi talep edilmiÅŸti. Ben Mustafa Bey ile görüştüm. Başına gelmeyen kalmamış. Ä°ÅŸinden atılmış, hakkında bir sürü tazminat davaları açılıp iÅŸsiz haliyle tazminat ödemek zorunda bırakılmış ve çok ilginçtir bugüne kadar hiçbir savcı terörist başının kolye gönderdiÄŸi spor camiasındaki kıymetli evlatları kimlerdir diye sormamış. Mustafa Çevik, FETÖ ile mücadele edip yalnız bırakılanlar için acı bir örnek.TEKNÄ°K DÄ°REKTÖR ALAÅžAÄžI EDÄ°LDÄ°FETÖ üyesi çok sayıda futbolcu, yargılandıkları davalarda himmet adı altında örgüte para yardımı yaptıklarını itiraf etti.Birçok kiÅŸi FETÖ’nün spor dünyasında ne kadar çok etkili olduÄŸunu bilmez. Ersun Yanal’ı hatırlayın, 13 Nisan 2004 yılında mili takım teknik direktörü oldu. Birçok milli takım teknik direktöründen daha baÅŸarılıyken Fethullah Gülen’in manevi evladı futbolcu Hakan Şükür’ü “Sistemime uymuyor†gerekçesiyle aday kadroya almayınca bir yıl içerisinde görevine son verildi. Åžu derinliÄŸe bakar mısınız? Milli Takım Teknik Direktörü tek hamlede alaÅŸağı ediliyor. DiÄŸer yandan futbol camiasının içerisinde yer alan birçok futbolcu ve yöneticinin FETÖ’ye himmet adı altında milyonlarca lira haraç verdiÄŸini, vermeyenlerin hayatlarının karartıldığını da pek çok kimse bilmez. Bunun en somut kanıtlarından biriside Ajax’ta yetiÅŸip Galatasaray’a gelen ve Milli Takıma kadar yükselen futbolcu Mustafa Yücedağ’dır. FETÖ’cüler Kurban Bayramı’nda Yücedağ’dan 10 adet kurban parası istiyorlar. YücedaÄŸ, “ben cemaate para vermem†deyince FETÖ’cü futbolcular tarafından takımdan dışlanır ve baÅŸka gittiÄŸi hiçbir takımda da barındırılmaz. UEFA prolisansı olmasına karşın hiçbir takımda teknik direktörlük yapmasına müsaade edilmez. Mustafa YücedaÄŸ, 54 yaşında sefalet içerisinde öldü.- Son olarak söylemek istediÄŸiniz bir ÅŸeyler var mı?Hâlâ futbol, basketbol, voleybol, güreÅŸ aklınıza gelebilecek tüm spor dalları içerisinde hayal bile edemeyeceÄŸiniz kadar çok FETÖ üyesi sporcu, hakem, antrenör, yönetici, basın mensubu var. Hal böyleyken Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe Kulübü’nün verdiÄŸi dilekçelere aradan yaklaşık beÅŸ yıl geçmesine karşın bugüne kadar ne yazık ki hiçbir iÅŸlem yapılmamıştır. EÄŸer FETÖ ile mücadeleyi sadece TSK ile sınırlarsanız çok büyük bir hata yapmış olursunuz. Ä°stanbul Cumhuriyet BaÅŸsavcığı’nı bu açıklamalarımıza kulak vermeye çağırıyorum. BaÅŸlatın “Türk Temiz Eller Operasyonuâ€nu kurtarın Türk sporunu.DÄ°LMEN: GAZETECÄ°LERÄ°N HESAPLARI Ä°NCELENMELÄ°Rıdvan Dilmen, spor camiasından bazı insanların Fethullah Gülen ile ilgili attıkları tweet’lerini de gündeme getirip, kendisine yönelik sözler sarf eden Vatan Gazetesi eski Spor Müdürü Ä°brahim Seten’e yönelik açıklamalarda bulunmuÅŸtu. Dilmen, Seten’in Fethullah Gülen için tweet’ler attığını anımsatarak ÅŸu ifadeleri kullanmıştı: “Türkiye’nin en büyük gücünü çağır gelsin o zaman. Hadi çağır. Gelmiyorsa. Topla tayfanı defol git bu ülkeden. Rasim’ini de al, Ä°smail Er’ini de al git. 2010-11’de tam FETÖ operasyonu yaptılar. ‘Burnundan kıl aldırmayan BaÅŸbakan’ ne demek, sen kimsin? Ve terör örgütü lideri için neler söylüyorsun. 251 ÅŸehidin kanına siz de bulaÅŸtınız. Ahlaksızlar. Åžimdi bu attığınız tweet’leri yazamazsınız. Çünkü Taraf Gazetesi gibisiniz. ÖrgütlenmiÅŸsiniz. Pirana gibisiniz. Türkiye’de savcılıkların futbol camiasında ‘Temiz Eller’ operasyonu yapması lazım. Temsilciler, federasyon temsilcileri ve ben dahil gazetecilerin hesapları incelenmeli. Sporla iliÅŸkili herkesin baÄŸlantıları araÅŸtırılmalı.†Seyhan AvÅŸarFaiz giderleri, ekim ayında yüzde 72.3, yılın ilk 10 ayında da yüzde 35.4 arttı
Faiz giderleri, ekim ayında yüzde 72.3, yılın ilk 10 ayında da yüzde 35.4 arttı Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın dün açıkladığı ekim ayı merkezi yönetim bütçesi sonuçları, özellikle ertelenen vergilerin ödenmesiyle gelirlerde artış olduÄŸunu gösterse de faiz gideri ve açık açısından dikkat çekti. Ekimde geçen yılın aynı ayına kıyasla bütçe gideri yüzde 21.6 artarak 97.7 milyar lira, gelir yüzde 41.9 artarak 92.8 milyar liraya çıkarken açık yüzde 67.2 azalışla 4.9 milyar liraya indi. Faiz dışı denge de uzun bir aradan sonra fazla vererek 6.9 milyar lira oldu. Yine ekimde vergi geliri yüzde 40.4 artarak 76.6 milyar lira, faiz gideri yüzde 72.3 artışla 11.8 milyar lira, faiz dışı gider de yüzde 16.9 artışla 85.9 milyar TL oldu.Ä°LK HEDEF AÅžILDIÄ°lk 10 ayda ise gider yüzde 18 artarak 967.7 milyar lira, gelir yüzde 14.3 artarak 822.2 milyar lira ve açık yüzde 44.5 artarak 145.5 milyar lira oldu. Faiz dışı açık ise 25.9 milyar lira. Yine 10 ayda, vergi geliri yüzde 21.4 artışla 655.3 milyar lira, faiz gideri yüzde 35.4 artışla 119.6 milyar lira, faiz dışı gider yüzde 15.9 artışla 848.1 milyar liraya çıktı. Ä°ÅŸte diÄŸer detaylar: - Geçen yılki “Yeni Ekonomi Programıâ€nda (YEP) bu yıl için öngörülen açık hedefi 138.9 milyar TL’ydi. Bu yıl açıklanan yeni YEP’te ise hedef revize edilerek 239.1 milyar TL’ye yükseltildi. Ä°lk 10 aylık açık ise Merkez Bankası’ndan aktarılan 40.5 milyar TL’ye karşın revize öncesi hedefi aÅŸtı. - Örtülü ödenek harcamaları ekimde 20 milyon TL, ilk 10 ayda ise 1.5 milyar TL’ye çıktı. - Cari transferler 10 aylık dönemde 439.2 milyar TL’ye ulaÅŸtı. Görev zararları da 86.9 milyar TL oldu. - Büyük kısmı kamu bankaları olmak üzere mali kurumların 10 aylık görev zararı 6.1 milyar TL’ye ulaÅŸtı. - Hanehalkına yapılan transferler 10 ayda 51 milyar liraya çıktı. “DiÄŸer sosyal amaçlı transferler†18.9 milyar liraya olurken içeriÄŸi bilinmeyen “diÄŸerâ€den hanehalkına transfer toplamı 6.7 milyar TL.‘DÄ°ÄžER’ ÃœLKELER- Dış ülkelere yapılan yardımlardaki artış da dikkat çekti. KKTC’ye 10 ayda 550.5 milyon lira yardım yapılırken “diÄŸer†ülkelere yapılan yardımlar ekimde 158.9 milyon TL, 10 ayda 433.1 milyon TL oldu. Mustafa ÇakırZeytin hasatısalgın sebebiyle sekteye uÄŸradı
Zeytin hasatı salgın sebebiyle sekteye uğradı Kilis’te zeytin hasadı başladı, ancak kentte artan koronavirüs vakaları nedeniyle zeytin üreticileri işçi bulmakta zorlanıyor. Kentte günlük koronavirüs vaka sayısının 150-200 aralığında bulunduğu, toplam hasta sayısının da 6 bin kişiyi aştığı belirtiliyor. Covid-19’lu hasta ve temaslıların yüksek olması nedeniyle zeytin toplayacak insan sorunu yaşanıyor. Zeytin üreticileri, bahçelerde çalışacak insanların büyük bir bölümünün koronavirüs ve temaslı olması nedeniyle ya hastanede ya da evlerinde karantinada olduğunu belirtti. Kalan işçiler de daha yüksek yevmiye istiyor.MALİYET ARTIŞI SÜRÜYORÖte yandan TÜİK’in dün açıkladığı “Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksi, Ekim 2020†verileri, çiftçinin enflasyonunun yükselmeyi sürdürdüğünü ortaya koydu. Buna göre 2020 Ekim’de bir önceki aya göre yüzde 1.89, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 18.70 yükseldi. Tarlada üretim maliyeti en fazla artan ürün, yüzde 14.7 ile domates oldu. Bunu yüzde 11.4 ile dolmalık biber, yüzde 10.1 ile kuru soğan takip etti. cumhuriyet.com.trDeprem sigortasınıafetten afete, sınırlıda olsa hatırlıyoruz
Deprem sigortasını afetten afete, sınırlı da olsa hatırlıyoruz Ä°zmir’de, 30 Ekim’de Seferihisar merkezli gerçekleÅŸen 6.9 büyüklüğündeki depremin sonuçlarıyla ilgili çalışmalar sürerken, zorunlu deprem sigortasına ilginin de arttığı görülüyor. Ancak bu artış çok sınırlı düzeyde. DoÄŸal Afet Sigortaları Kurumu’nun (DASK) verilerine göre, 30 Ekim’de ülke genelinde yüzde 55.5 olan sigortalılık (zorunlu deprem sigortası) oranı 16 Kasım itibarıyla yüzde 56.2’ye çıkarken, Ege Bölgesi’nde yüzde 54’ten yüzde 56’ya yükseldi. Ege’nin kapsadığı illerde ise durum şöyle deÄŸiÅŸti:‘AYDA 15 LÄ°RA YETER’MuÄŸla’da yüzde 74.1’den yüzde 74.5, Aydın’da yüzde 58.8’den yüzde 61.9, Ä°zmir’de yüzde 56.7’den yüzde 60, Manisa’da yüzde 49.5’ten yüzde 49.9, Denizli’de yüzde 49.1’den yüzde 49.5, UÅŸak’ta yüzde 43.2’den yüzde 43.3, Kütahya’da yüzde 36.6’dan yüzde 38.8 ve Afyon’da yüzde 35.8’den yüzde 36.1’e yükseldi. Oysa, aralarında Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) BaÅŸkanı Türker Gürsoy, Türkiye Sigorta BirliÄŸi (TSB) BaÅŸkanı Atilla Benli’nin bulunduÄŸu sektör temsicilerinin, depremin yarattığı hasarı görmek için Ä°zmir’de yaptığı inceleme sonrası yapılan açıklamalar, en azından depremin maddi kayıplarının telafisinde önemli uyarılar içeriyor. “Depremin acılarını hızla sarıyoruz†denilen açıklamada, il ve bölge bazında deÄŸiÅŸkenlik gösterse de ayda ortalama 15 TL gibi bir tasarrufla zorunlu deprem sigortası yaptırarak konutların güvenceye alınabildiÄŸine dikkat çekildi. Bölgede depremin yarattığı sigortalı hasarın belirlenmesi için de çalışmalar sürüyor. DASK’a göre depremden etkilenen 14 ilden alınan hasar ihbarı sayısı, 12 Kasım itibarıyla 17 bin 500’e ulaÅŸtı.60 BÄ°NE ULAÅžABÄ°LÄ°RBu konuda açıklama yapan Türkiye Sigorta Eksperleri DerneÄŸi BaÅŸkanı ve TOBB Sigorta Eksperleri Ä°cra Komitesi BaÅŸkanı Ahmet Nedim Erdem, “zarar gören sigortalıların yaralarını bir nebze olsun sarmak†için çalışmalarının hızla sürdüğünü belirtti. Erdem, “İzmir’de yaklaşık 60 bin hasar dosyasının açılacağını ve ekspertiz süreçlerinin 1 ayda tamamlanacağını öngörüyoruz†dedi.‘İŞYERİ’ RÄ°SKLERÄ°NÄ° ORTADAN KALDIRIYORGenerali Sigorta, iÅŸyeri sigortasının yangın, yıldırım, infilak, hırsızlık, deprem, su baskını, cam kırılması gibi birçok riske karşı iÅŸyerlerini ve içerisindeki ekipmanları koruduÄŸuna dikkati çekti. Buna göre, iÅŸyeri sigortaları iÅŸletmelerin tüm teminat ihtiyaçları tek bir poliçeyle karşılayabilir. Modüler iÅŸyeri sigorta türleri ise iÅŸletmelere kendi teminat paketlerini oluÅŸturmasına olanak tanıyor. Bu sigorta iÅŸletmelerin endiÅŸelerini ortadan kaldırırken, risklerden korunma avantajı sunuyor.NN Ä°LE VODAFONE Ä°ÅžBÄ°RLİĞİ YAPTIVodafone Türkiye müşterilerinin, “Vodafone Yanımda†mobil uygulamasından anında NN Hayat ve Emeklilik’in “SaÄŸlığın Yerinde Tamamlayıcı SaÄŸlık Sigortası†ürününe sahip olabileceÄŸi açıklandı. Ä°ÅŸbirliÄŸi kapsamında ayrıca mini check-up uygulaması da ücretsiz olarak sunulacak. NN Hayat ve Emeklilik Genel Müdür Vekili Didem Özsoy Dirican ÅŸu noktaya dikkat çekti: “YaÅŸadığımız pandemi döneminde, bireylerin evden çıkmadan oldukları her yerden saÄŸlıklarına yatırım yapmalarını saÄŸlamak bizim için çok önemli.â€â€˜KAPIDAN OTO SERVÄ°S’ UYGULAMASI DEVREDEAnadolu Sigorta’nın, “Ayağınıza Geliyoruz†sloganıyla hayatı kolaylaÅŸtıran yenilikçi bir uygulama daha sunduÄŸu açıklandı. Buna göre “Kapıdan Oto Servis†uygulamasında, Alfred iÅŸbirliÄŸiyle hasarlı durumdaki araçlar, Ä°stanbul’da istenilen adresten teslim alınarak vale hizmetiyle anlaÅŸmalı yetkili ve özel servislerine götürülüyor. Onarılan araçlar ise sahiplerine diledikleri adreste teslim ediliyor. Bu hizmeti, “birleÅŸik kasko†veya “hesaplı kasko†sigortası olanlar kullanabilecek. Genel müdür yardımcısı Ali Kaplan, “Vale hizmetleri ile hasar deneyiminin kolaylaÅŸacağını ve müşteri memnuniyetinin artacağını düşünüyoruz. Servis ÅŸartlarına baÄŸlı olarak bazı ek hizmetler de ücretsz verilecek†dedi.‘MAPFRE TÃœRKÄ°YE’YE ÖZEL Ä°LGÄ° GÖSTERÄ°YOR’Mapfre Sigorta Genel Müdürü Stefan Jensen, uluslararası kredi derecelendirme kuruluÅŸu Fitch Ratings’in, ÅŸirketinin ulusal sigortacı finansal güçlülük notunu AA+(Tur) olarak açıkladığını duyurdu. Jensen, bu kapsamda ÅŸu yorumu yaptı: “İçinde bulunduÄŸumuz gündeme raÄŸmen kredi derecelendirme notumuzun AA+(Tur) olarak teyit edilmesi bizim için çok kıymetli. Bu notu, oldukça rekabetçi olan Türk sigorta sektörü içerisindeki güçlü konumlanmasının bir yansıması olarak okuyoruz. Mapfre Grup’un uluslararası arenadaki baÅŸarısı ve Türkiye’ye gösterdiÄŸi özel ilgi ÅŸirketimizin sürdürülebilir bir ÅŸekilde büyümesini desteklemektedir.†Fitch’in raporuna göre, ÅŸirket en büyük 10 ÅŸirketten biri olmayı sürdürecek. Serhat AligilMalatya Film Festivali neden iptal edildi?
Malatya Film Festivali neden iptal edildi? Bu yıl 10’uncusunu kutlamaya hazırlanan Malatya Uluslararası Film Festivali’nin iptalinin iki ayrı açıklamayla bildirilmesi akılları karıştırırken tartışmaları da beraberinde getirdi. Malatya Belediyesi’nin sabaha karşı yaptığı ve festivalin organizasyonunu yürüten TÃœRSAK Vakfı’nı suçlayan ilk açıklamasında, bir süredir bazı çevrelerce sürdürülen “ödüllerde kadın erkek ayırımı kaldırılarak cinsiyetsizlik mi yaratılıyor, nesil tehlikeye mi düşüyor!†kampanyasından etkilenildiÄŸi ve bu spekülasyonların önünün alınmak istendiÄŸi belli oluyor. Hatta Malatya’da bu kararın Vali ve Belediye BaÅŸkanı tarafından gece hızlıca alındığı da konuÅŸuluyor. Ancak aradan yaklaşık 24 saat geçtikten sonra, (belli ki neslin korunması konusunda sakinleÅŸilmiÅŸ), Malatya Belediyesi’nin yayımladığı ikinci açıklamada “Pandemi koÅŸullarında festivalin istendiÄŸi biçimde yapılamayacağı ve önümüzdeki yıllar daha iyi yapılması hedeflendiÄŸi için iptal edildiÄŸi†öne çıkarılırken ilk açıklamadaki suçlayıcı ifadelerin kaldırılmış olduÄŸu da dikkati çekiyor. Festivalin organizasyonundan sorumlu Malatya Belediyesi Kültür ve Sosyal Ä°ÅŸler Daire BaÅŸkanı Murat Nalçacı, “Film Festivali bizim için çok deÄŸerli. Onuncu yaşında, tek amacımız, onu korumak. TÃœRSAK VAKFI ile çalışmalara baÅŸladığımızdan beri ilerisi için çok güzel hayallerimiz oldu. Ancak bu yıl pandemi nedeniyle Platform’u yapamıyoruz, yarışmayı uluslararası yaptığımız zaman davet ettiÄŸimiz sanatçılar gelemeyecek. Ulusal yarışmada bile ödül alacak sanatçılar gelemezse anlamı olmayacak. Gösterimler online ve canlı olmak üzere yarı yarıya yapılacaktı ama onda da bir saÄŸlık sorunu yaÅŸama ihtimali var. Bu sorunlar birikti, göl oldu. Güdük bir ÅŸey yapmaktansa ortak karar alarak iptal etmeyi uygun bulduk†açıklaması yapıyor. Peki, ya Malatya Belediyesi’nin gece vakti yaptığı “cinsiyetsizlik tanımlamasının bütün dünyayı ve geleceÄŸimizi tehdit eden, deÄŸerlerimiz ile baÄŸdaÅŸmayan bir yaklaşım†ifadesi; Milli Gazete’nin “Siz orada Ne Filmler Çeviriyorsunuz†manÅŸeti, “tepkilere dayanamayınca festivali iptal ettiler†haberini nasıl deÄŸerlendiriyorsunuz sorusuna ise Nalçacı ÅŸu açıklamayı yapıyor: “Bu konuÅŸulanlar komik ÅŸeyler. Maksadı aÅŸan ifadeler. Yıllardır görüyoruz, iyi bir ÅŸey yaptığınız zaman alkışlayan da oluyor, karşı çıkıp eleÅŸtiren de. Üç beÅŸ kiÅŸinin gereksiz ithamları. Ä°lk açıklama çok acele hazırlanmıştı. Ãœzerinde çalışıldı ve 24 saat sonra Malatya Belediyesi’nin yayımladığı ikinci açıklamada iptal kararının önümüzdeki yıllarda daha saÄŸlıklı yapılmasını saÄŸlamak amacıyla alındığı vurgulandı.†“Sadece belli bir çevreden gelmiÅŸ olsa bile bu eleÅŸtirilerin iptal kararında hiç mi etkisi yok†sorusuna ise Nalçacı “Bu da bardağı taşıran damla oldu diyelim. Bu tepkilerin olsa olsa yüzde 3-5 oranında etkisi olmuÅŸtur†diye netlik getiriyor.MESELE TÄ°CARÄ° MÄ°?Süper Haber’den gazeteci Cengiz Er’in (ErdoÄŸan’ın teyzesinin oÄŸlu), Twitter’da paylaÅŸtığı ÅŸu ifade ise önemli: “Ak Partili belediyelerin yaptığı sinema festivallerinde neden hep Elif DaÄŸdeviren var?†Kastedilen TÃœRSAK Vakfı ve BaÅŸkanı Elif DaÄŸdeviren. Yıllardır festival organizasyonu yapan, bunların içinde AKP’li belediyeler de olan DaÄŸdeviren, bu nedenle “Bizim mahallenin iÅŸleri neden bize deÄŸil de baÅŸka mahalleden olanlara veriliyor?†kıskançlığı yaratıyor olmasın?CÄ°NSÄ°YETSÄ°Z ÖDÃœLÄ°slamcı çevrelerde koparılan yaygara ise ödülün “cinsiyetsiz olması†etrafında yoÄŸunlaşıyor. Ne demek “cinsiyetsiz ödülâ€? Bu yıl dünyada geliÅŸen, Avrupa’daki festivallerde gündeme gelip uygulanan “pozitif de olsa kadın erkek ayırımı yapmak, erkek cinsiyetçiliÄŸini savunanların iÅŸine geliyor. O zaman bu ayırımı kaldıralım, cinsiyetsiz ödül verelim†mantığı. Ancak bizim Ä°slamcı çevreler burada derhal bir eÅŸcinsellik kokusu alıyor ve oradan yürüyor! En iyi kadın oyuncu, en iyi erkek oyuncu yerine “En Ä°yi Oyuncu†ödülü verilmesinden nasıl eÅŸcinsellik sonucunu çıkarıp oradan neslin geleceÄŸinin tehlikeye düştüğünü anlıyorlar onu da anlamak zor ama bu çevreleri iyi okuyanlar ÅŸu açıklamayı getiriyor: “Tam da buradan tartışmayı Ä°stanbul SözleÅŸmesi’ne getirmeye çalışıyorlar. Maksat, ekonomi tartışılmasın da Ä°stanbul SözleÅŸmesi ve eÅŸcinsellik tehlikesi tartışılsın!â€BELEDÄ°YENÄ°N AÇIKLAMASIMalatya Belediyesi’nin ikinci açıklamasında eÅŸcinsellik ve sorgulama tehdidi yok: “Bazı yayın organlarında ve sosyal medyada yer alan haberler ve bundan kaynaklı olumsuz tartışmaların önüne geçmek, yeni spekülasyonlara yol açmamak, festivalin önümüzdeki yıllarda daha saÄŸlıklı bir ÅŸekilde yapılabilmesini saÄŸlamak amacıyla pandemi sürecinin gereksinimleri de dikkate alınarak Malatya Uluslararası Film Festivali, organizasyon paydaÅŸlarının ortak kararıyla iptal edilmiÅŸtir.†TÃœRSAK Vakfı, Belediye’nin sözleÅŸmeli çalışanı, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ise sadece “katkı saÄŸlayanâ€. Yani organizasyonun ortak paydaÅŸları deÄŸiller. TÃœRSAK Vakfı’ın iptal kararı yayımlanmadan önce sadece haberi olmuÅŸ, açıklamalarını daha sonra yapacaklar. Kültür ve sanat dünyasına her türlü sansür içerikli müdahalelere karşıyım, ayrıca Malatya Film Festivali’nin ilk yılını da izleyip mutlu ayrılmış bir gazeteci olarak, gönlüm elbette festivalin çatlak seslere pabuç bırakmadan, ancak pandemi koÅŸullarında yarım yamalak bir festival olmasındansa saÄŸlığımıza kavuÅŸtuÄŸumuz koÅŸullarda sesini daha gür duyurmasından yana. Bence pozitif ayırımcılık, bizim gibi ülkelerde henüz gerekli, bu “cinsiyetsiz ödül†fikri de hele Malatya için biraz erken olmuÅŸ ve baltalamak isteyenlere fırsat vermiÅŸ. Yazgülü AldoÄŸan