Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajansı - Haberler

Friday, 03.14.2025, 01:01 PM (GMT)

News - Haberler

Türkiye'nin konuştuğu davaya bakanlık müdahil olacak: Cinsel saldırıda bulunan erkeğin tutuklanmasıiçin kampanyalar sürüyor

Türkiye'nin konuştuğu davaya bakanlık müdahil olacak: Cinsel saldırıda bulunan erkeğin tutuklanması için kampanyalar sürüyor Antalya'da Murat K. isimli erkeğin tecavüz ettiği ve olayın travmasıyla intihara teşebbüs ederek yüzde 99,9 engelli kalan Çiğdem Yaylak'ın (29) avukatı Bilgenur Yalçın, sanıkların tutuklanması için talepte bulunduğunu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın da davaya müdahil olmak için mahkemeye başvuracağını kaydetti. Yalçın, sanığın avukatının, aileye verilmesi için para teklif ettiğini de belirterek, "Bu teklifi kabul etmeyince davadan çekilmem için tehdit ettiler" dedi. Olay, 30 Eylül 2019 tarihinde Döşemealtı ilçesinde meydana geldi. Eğlence merkezinde çalışan bir çocuk annesi Çiğdem Yaylak, iş bitimi patronunun söylemesi üzerine Murat Kaya adlı erkeğin aracına binerek taksi durağına bırakılmak üzere yola çıktı. Durağa gelindiğinde Murat K., araçtan inmesine izin vermediği Çiğdem Yaylak'ı dövdü. Ardından Yaylak’ı otomobiliyle Altınkale Mahallesi'nde bulunan marangozhanesine götürdü.  Cep telefonu ile annesi Hülya Baran'ı arayan Çiğdem Yaylak, "Anne ben ölüyorum. Oğluma iyi bak" dedikten sonra Murat K. müdahale ederek, telefonu elinden aldı ve kadına cinsel saldırıda bulundu. Anne Hülya Baran'ın ısrarlı aramaları sonrası telefonu açan Murat K., "Kızına şu an tecavüz ediyorum" dedikten sonra telefonu kapattı.İKİ ŞÜPHELİ SERBESTArdından Çiğdem Yaylak'ı marangozhanenin birinci katına çıkaran Murat K., iddiaya göre G.K. adlı çalışanını çağırarak, genç kadına zorla uyuşturucu kullandırttı. Yaylak'ın çantasındaki 850 TL'yi de alan Murat K., kadına saatlerce cinsel saldırıda bulundu. Murat K. daha sonra aracına aldığı Çiğdem Yaylak'ı bilmediği bir yerde bırakarak ayrıldı. Polise giden Çiğdem Yaylak şikayetçi olurken, cinsel saldırı doktor raporuna da yansıdı.Şikayet üzerine gözaltına alınan Murat K. ile G.K., suçlamaları kabul etmediklerini belirterek, iftira atıldığını öne sürdü. Ancak olay anına ait iş yeri güvenlik kameralarını inceleyen Siber Suçlar Şube Müdürlüğü, olayın gerçekleştiği tarih ve saat aralığını gösteren kamera kayıtlarının silindiğini tespit etti. Veri kurtarma uzmanlarının yaptığı çalışma sonunda olay anına ilişkin bir kısım kamera kayıtları kurtarıldı. Murat K. ile G.K., çıkarıldıkları Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'nce adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı.'YERDE TOKATLADI'Yürütülen soruşturma sonunda, 2 şüpheli hakkında Antalya 11'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Mütalaasında, kurtarılan kamera kayıtlarına değinen Cumhuriyet Savcısı, sanık Murat K.’nin müştekiye araç içinde tokat attığını, araçtan indirdiği ve sarılma teşebbüsüne karşı şikayetçinin kendisini iteklediğine dikkat çekerek, "Sonrasında müşteki yere düşmüştür. Şüpheli Murat K.’nin yere düşen müştekiyi kaldırdığı ve iç çamaşırını indirmeye çalıştığı, ancak müştekinin buna engel olduğu görülmüştür. Şüpheli müştekiye sarılmak istemiş, ancak müşteki istemeyince tokatlayarak yere düşürmüştür. Şüpheli yerdeki müştekiye 2 kez tokat atmıştır" diyerek, olay sonrasında şüphelinin iş yerine tekrar gelerek hortumla merdivenleri sildiği ve bir gün sonrasında da kayıtların silindiğine işaret etti.ZORLA UYUŞTURUCU VERMİŞLERSavcı, kamera kayıtları, doktor raporu, olay yeri inceleme ve Adli Tıp Kimya İhtisas Daire Başkanlığı'nın analiz raporlarının şikayetçinin iddialarını destekler nitelikte ve şikayeti ile uyumlu olduğuna dikkat çekerek, "Şüpheliler Murat K. ile G.K., uyuşturucu maddeyi müştekiye zorla vererek müştekinin direncini kırmak sureti ile üzerlerine atılı 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma', 'nitelikli cinsel saldırı' suçunu işledikleri, ayrıca Murat K.’nin müştekinin parasını zorla alarak 'nitelikli yağma' suçunu işlediği kanaatine varılmıştır" dedi.SOSYAL MEDYADA 'TUTUKLANSIN' KAMPANYASIOlayın DHA tarafından gündeme getirilmesinin ardından sosyal medyada kampanya başlatıldı. Twitter'da '#MuratKTutuklansın' hashtag'i birinci sıraya kadar yükseldi. Kampanyaya iş, spor ve sanat dünyasından çok sayıda kişi yorum yaptı. Yapılan yorumların sayısı 100 bine yaklaştı."HALKIMIZ, KIZIM ÇİĞDEM'İN SESİ OLDU"Antalya Adliyesi'ne gelen anne Hülya Baran ise haberin ardından sosyal medyadan büyük destek gördüklerini belirterek, “81 milyonun desteğini arkamızda hissettik. Devlet büyüklerimiz, halkımız, kızım Çiğdem'in sesi oldular. Halkımıza, büyüklerimize teşekkür ediyorum" dedi.Sanığın iddiaları yalanlamasının bir şey ifade etmediğini kaydeden Hülya Baran, “Görüntüler, mesajlar, raporlar gerçeği söylemektedir. Bunun başka bir açıklaması yok. Bu davayı kazanacağımıza inanıyorum" diye konuştu.'KIZIM SANIKLA SEVGİLİ DEĞİLDİ'Sanığın, kızının iki kez intihara teşebbüs ettiği yönündeki iddialarla ilgili de konuşan Hülya Baran, şunları söyledi:“Evet, kızım intihara teşebbüs etti. 11 yıl önceki ilk teşebbüsü ailevi sorunlardan kaynaklandı. Bunu zaten medya yazdı. İkincisi de 5-6 yıl önceydi. 4 yıllık beraberlik yaşadığı ve sevdiği kişinin dayağından kurtulmak için kendisini 5'inci kattan attı. Kızım buna rağmen bu kişiyi sevdiği için şikayetçi olmamıştı. Evladımın birçok yerinde platin var. Ama yine de hayata tutunmayı başardı. Çok güzel bir hayatımız vardı. Ta ki kızımın başına bu olay gelene kadar. İnsanların başına her şey gelebilir. Bizim davamızla, geçmişte yaşadıklarının bir bağlantısı olmadığını düşünüyorum. Sanık kendilerinden avukatımız aracılığı ile para talebinde bulunduğumuzu iddia ediyor. Biz asla para talebinde bulunmadık. Varsa böyle bir şey ispatlasınlar. Sanık kendisi etrafımızdaki insanlar vasıtası ile uzlaşma talebinde bulundu. Madem suçlu değildi, neden aracıları gönderdi. Neden bize para teklif etti."'PARA TEKLİFİNİ KABUL ETMEYİNCE TEHDİT ETTİLER'Şikayetçilerin avukatı Bilgenur Yalçın da kamuoyunun desteğini aldıklarını belirterek, “Bütün Türkiye'nin güzel insanları bizimle birlikteydi. Mağdurun ve mazlumun korunması için destek vereceklerini söylediler. Adaletin sağlanacağına inancımızı pekiştirdikleri için Türk halkına çok teşekkür ediyorum. Sanıkların tutuklanması için bugün talepte bulundum. Gerekenin yapılacağına inanıyorum. Adalet er ya da geç tecelli edecektir. Sanığın avukatı, aileye verilmesi için bana para teklif etti. Bu teklifi kabul etmeyince benim davadan çekilmem için tehdit ettiler. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı da davaya müdahil olmak istedi. Bugün avukatları aradı. Bana yönelik tehdit konusunu da sordular. Kendime yönelik tehditten dolayı da ayrıca suç duyurusunda bulundum" diye konuştu. (DHA)

ABD'de işsizlik maaşıbaşvurularıbeklentilerin altında gerçekleşti

ABD'de işsizlik maaşı başvuruları beklentilerin altında gerçekleşti ABD'de işsizlik maaşı başvuruları geçen hafta ​900,000 ile beklentilerin altında gerçekleşti​​. /Archive/2021/1/21/165834457-55.jpgABD Çalışma Bakanlığı'nın açıkladığı mevsim etkisinden arındırılmış verilere göre daha önce bir önceki hafta için 965,000 olarak açıklanan başvuru sayısı 926,000 olarak revize edildi.?Reuters anketine katılan ekonomistler işsizlik maaşı başvurularının 910?,000 seviyesinde olacağını? tahmin ediyorlardı.ABD istihdam piyasası trendlerine yönelik daha iyi bir gösterge olduğu düşünülen ABD işsizlik maaş başvurularının dört haftalık ortalaması 848,000 seviyesine yükseldi.ABD'de işsizlik maaşından yararlanan toplam kişi sayısı da 5.054 milyon seviyesine geriledi.Kaynak: Reuters cumhuriyet.com.tr

Erdoğan, CHP'li Altay'ıhedef aldı: Milletimiz bunun hesabınısorar

Türkçe Haberler En Son Başlıklar Erdoğan, CHP'li Altay'ı hedef aldı: Milletimiz bunun hesabını sorar AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin ‘Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, CHP’li Engin Altay’ı hedef alarak, “Milletimiz bunun hesabını vakti geldiğinde sorar. Hukuk bu konuların adli taraflarıyla ilgili olarak elbette kendi üzerine düşeni yapacaktır. Bize düşen bunun faturasını CHP'nin üzerine koymaya devam etmektir” dedi. AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin ‘Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda açıklamalarda bulundu. Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle: “İlk günden güne teşkilatlarımızda yer almış ve istikrarını bozmamış kişilerin bir araya gelmesini sağlamak mecburiyetindeyiz. Kırarak dökerek değil, birleştirerek, kucaklayarak, bütünleştirerek işe başlamazsak hedeflerimize ulaşamayız. Önce kendi içimizdeki arkadaşlarımızın gönlünü kazanamazsak milletimizin gönlüne hiç giremeyiz. Üye sayımızını 11 milyonu geçmesi kadar, bu insanları kutlu davamızın savunucusu hale getirmemiz de önemlidir. AK Parti olarak 2023 seçimlerine güçü bir teşkilat ve vizyonla hazırlanmayı planlıyoruz. Kritik öneme sahip 2023 seçimlerinde Cumhur İttifakı'yla birlikte hem Cumhurbaşkanlığı hem Meclis'te zaferle çıkacağız. Bizim hizmet ve eser siyasetimiz seçimden seçime değil yılın her günü çalışmayı gerektirir. Bu anlayışla günün 24 saati ve haftanın her günü milletimizin içinde olacak tek tek her bir insanın desteğini alacağız. AK Parti, İçişleri Bakanlığı'na verilen alelade dilekçeyle kurulmuş sadece isim, amblem ve binadan ibaret bir parti değil. AK Parti, milletimizi tarafından kurulan, sahibi de millet olan bir partidir. Burası siyasi, sosyal, ekonomik kurumu değil hizmet ocağıdır. Yaptığımız ve yapacağımız her şeyin merkezinde milletimiz vardır. İşine dört elle sarılmayan kimsenin AK Parti'de başarılı olma şansı yoktur. Önce kendi kadrolarımızın, ardından üyelerimizin tamamını onlarla birlikte de tüm toplumu kucaklayacak bir parti ortaya koyacağız. Son toplantımızda CHP'deki taciz, tecavüz, hırsızlık ve ahlaksızlık furyasına dikkat çekerek CHP yönetiminin bu tablo karşısında yüzlerinin kızarmadığını paylaşmıştım. Bu skandallarının üzerinden 2 ay geçmesine rağmen hala 3 maymunu oynuyorlar. CHP Genel Başkanı, görmedim, duymadım, konuşmadım taktiğiyle bu meseleyi unutturmaya çalışıyor. Çoğu iftira olan benzer meselelerde ortalığı birbirine katan sosyal medya silahşörleri ve güya STK'lar mesele CHP olunca sus-pus kesildiler. Kimin mağdurdan yana olduğu kimin de bunun istismarını yaptığı ortaya çıkmıştır. CHP cenahı aynı yüzsüzlüğü sokaklarda rastgele çekilen fotoğraf kareleri üzerinden miletimizi karamsarlığa sürüklemeye çalışıyor. Her seferinde büyük bir pişkinlike yalanlarında ısrar ediyorlar. Kendilerine destek vermediklerini düşündüklerine yönelik hem ahlak hem akıl sınırlarını zorlayacak seviyeye ulaşmıştır. CHP'ye oy vermeyen öğretmene öğretmen, polisi polis, hakimi hakim, rektörü rektör saymıyorlar. Her hafta bir başka memur grubunu tehdit ediyorlar.  Kendi yanlarında yer almayan işçiye, sporcuya, sanatçıya sınır tanımıyorlar. Bu zihniyet işi ülkemizin güzide bir sanatçısının TV programına misafir olarak katılanları linç etmeye kadar vardırdı. Bu partinin yöneticilerinden biri çıkıp başçavuşundan uzman çavuşuna kadar diyerek kahraman ordumuzun mensuplarına saldırdı. Tabii bunlar geçmişte vesayetin karşısında hazır olan rektöre, savcıya alıştılar. Şimdi bu ülkenin tüm kamu görevlilerinin devletin ve milletin emrinde görev yaptığını görünce tahammül edemiyorlar. Şimdi astsubayları ve uzman çavuşları menzile aldıklarına göre muvazeneyi iyice kaybettiler. Neymiş? Bunların hepsi AK Parti militanı olmuş. Bunlara en güzel cevabı emekli bir astsubayın yüreğinden kopan şu ifadeler veriyor: Ben başçavuşum, ben uzman çavuşum, ben ülkemin bütünlüğünde gözü olanlara karşı militanım. Ben ezana dokunan dillerin karşısında, askerimi, polisimi, çocuklarımı şehit edenlerin karşısında militanım. Çok şükür ülkemin ve milletimin militanıyım. Peki siz kimin, neyin militanısınız? Biz de bu kardeşimiz gibi soruyoruz. Bu milletin hakimine, askerine, polisine, öğretmenine laf edenler, siz kimin ve neyin militanısınız? Bölücü örgütün siyasi uzantılarıyla kol kola yürüyenler, Ankara'dan İstanbul'a kol kola yürüyenler siz kimin ve neyin militanısınız? Türkiye'yi yurt dışına şikayet edenler siz kimin ve neyin militanısınız? Girdiği her seçimde 2 kişiden 1'inin oyunu alanlara bu ithamı yapanlar, kendilerinin hangi islerle neler çevirdiğini milltetimizin bilmediğini mi sanıyorlar? Seçimlerde gizli ittifaklar kurdukları terör örgütü güdümlü partileri milletin görmediğini mi sanıyorlar? Parti teşkilatlarını ve belediyelerini saran hastalıklı zihniyetlerinden kendi mensupları bile rahatsızken milletimizin bunu hafızasına kaydetmediğini mi sanıyorlar? Milletimiz bunun hesabını vakti geldiğinde sorar. Hukuk bu konuların adli taraflarıyla ilgili olarak elbette kendi üzerine düşeni yapacaktır. Bize bunun faturasını CHP'nin önüne koymaya devam etmektir.” cumhuriyet.com.tr

Rusya'da bütçe 2020'de 4,1 trilyon ruble açık verdi

Rusya'da bütçe 2020'de 4,1 trilyon ruble açık verdi Rusya Maliye Bakanı Anton Siluanov, bütçe açığının 2020’de 4,1 trilyon ruble ile GSYH'nın yüzde 3,8'si seviyesinde gerçekleştiğini bildirdi. /Archive/2021/1/21/132758263-rusya.jpgRusya Maliye Bakanı Anton Siluanov, başkent Moskova’da gazetecilere yaptığı açıklamada, bütçe açığının geçen yıl için "beklenenden daha iyi" gerçekleştiğini belirtti.Petrol ve doğal gaz dışı gelirlerin, bütçeye etkin bir şekilde katkı sağladığına işaret eden Siluanov, “Bütçe açığı 2020’de 4,1 trilyon ruble (yaklaşık 55,7 milyar dolar) ile GSYH'nın yüzde 3,8'si seviyesinde gerçekleşti.” dedi.Siluanov, Eylül 2020’de yaptığı açıklamada, yeni tip Koronavirüs (kovid-19) salgını nedeniyle olumsuz yönde etkilenen bütçe açığını 2021’de GSYH'nin yüzde 2,4'üne, 2022'de ise yüzde 1'ine düşürmeyi planladıklarını söylemişti.Rusya Maliye Bakanlığı verilerine göre, ülkenin bütçe gelirleri 2020’de 18,7 trilyon ruble düzeyinde, bütçe giderleri ise 22,8 trilyon ruble seviyesinde gerçekleşti. AA

MSB’den Mehmetçikler için paylaşım

MSB’den Mehmetçikler için paylaşım Milli Savunma Bakanlığı, zorlu kış şartlarında karlı dağlarda görev yapan Mehmetçiğin görüntülerini paylaştı. Milli Savunma Bakanlığı, sosyal medya hesabı üzerinden "Karlı dağlarda meydan okuyan yiğitlerimiz, karda da tipide de Al Bayrağımızın izinde, asil milletimizin emrinde" notuyla bir video paylaştı. Görüntülerde, zorlu kış şartlarında karlı dağları aşan Mehmetçikler yer aldı. İHA

Prof. Dr. Hasan Sözbilir: 'Bölgede deprem fırtınasıyaşanıyor'

Prof. Dr. Hasan Sözbilir: 'Bölgede deprem fırtınası yaşanıyor' İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü ve Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Seferihisar açıklarında meydana gelen 4.5 büyüklüğündeki depremi değerlendirdi. Sözbilir, 6.6 büyüklüğündeki depremin ardından bölgede deprem fırtınası yaşandığını söyledi. Afet ve Acil Durum Yönetimi Deprem Dairesi Başkanlığı verililerine göre; Bugün saat 02.37'de, merkez üssü Seferihisar açıkları olan 4.5 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Seferihisar'a 21.44 kilometre uzaklıkta, Ege Denizi'nde yerin 6.91 kilometre altında meydana gelen deprem, kent merkezi ile ilçelerinde hissedildi. Vatandaşlara tedirginlik yaşatan depremde can ve mal kaybı yaşanmadı.Depremi değerlendiren DAUM Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, şunları söyledi:"30 Ekim'den beri bu bölgede, 5 binin üzerinde deprem oldu. Özellikle Samos'un kuzeyindeki bölgede. Samos'un doğusu ve batısı ile Gümüldür'de artçılar gerçekleşti. Deprem odakmekanizma sonuçları, bu artçı depremlerin bir kısmının başka faylardan kaynaklandığını ortaya çıkarıyor aslında. Dünkü deprem ise, fayların kesişim noktasında gerçekleşiyor. Burada daha önce meydana gelen depremleri de değerlendirdiğimizde, iki fayın birbirini tetiklediği anlamına geliyor. Bu bölgede iki farklı fay türünün birlikte çalıştığını gösteriyor. Dolayısıyla bölgede deprem fırtınası şeklinde sarsıntıların devam edeceğini söyleyebiliriz. Bu durumda biraz daha depremler şiddetini hissettirecek şekilde devam edecek. Çünkü bölgede çok sayıda fay var. Dolayısıyla etkilenmeyen bu fayların devreye girmesi, sarsıntıların süreceği anlamına geliyor."Son 24 saatte bölgede 3'ten büyük 7-8 depremin olduğunu kaydeden Sözbilir, bölgedeki deprem hareketliliğinin süreceğini belirterek, "Normal şartlarda o bölgede artçı deprem dağılımının etkisini düşündüğünüzde, 1 yıla yakın deprem aktivitesi sürebilir" dedi. Bölgede 6.8 büyüklüğünde depremlerin olduğunu hatırlatan Sözbilir, "Büyük deprem yaşandığı için ana şokun altında depremler olabilir. Tarihsel dönem depremlerine baktığımızda 1800'lü yılların sonuna doğru 6.2, 6.6, 6.8'lik depremler gerçekleşmiş burada. Ana şok gerçekleşmiş. Artçı şoklar kapsamında tekrardan büyük bir depremin gerçekleşmesi beklenmez" dedi. DHA

Göztepe'deÜnal Karaman dönemi resmen başladı

Göztepe'de Ünal Karaman dönemi resmen başladı Süper Lig'de pazar günü deplasmanda Beşiktaş ile karşı karşıya gelecek Göztepe'de 2,5 yıllık sözleşmeye imza atan Teknik Direktör Ünal Karaman bugün ilk idmanına çıktı. /Archive%5C2021%5C1%5C21%5C132950605-goztepede-unal-karaman-donemi-resmen-basladi_7.jpgSüper  Lig'de pazar günü deplasmanda Beşiktaş ile karşı karşıya gelecek Göztepe'de 2,5 yıllık sözleşmeye imza atan Teknik Direktör Ünal Karaman bugün ilk idmanına çıktı.Başkan Mehmet Sepil ve Karaman, antrenman öncesi Urla Adnan Süvari Tesisleri'nde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. İlk değerlendirmeyi yapan Başkan Sepil, yeni teknik direktörleri Ünal Karaman'ın hem oyunculuğunda hem de teknik direktörlüğünde geldiği noktaya tırnaklarını kazıyarak ulaştığını söyledi.Karaman ile İttifak Holding Konyaspor maçı öncesinde görüşmeye başladıklarını aktaran Sepil, "3 gün boyunca uzun saatler birlikte görüştük. Hocamızın düşüncelerini, bizim düşüncelerimizi kısa ve uzun vadeli planlamalarda ne yapabileceğimizi konuştuk. Düşüncelerimizde bir fark olmadığını gördük" dedi. Sepil, Karaman'ın sadece çalıştığı takımlarda değil, tüm Türkiye'de iz bıraktığını kaydetti. Ara transfer döneminde Beykan, Zulj ve Diabate'yi alan Göztepe'de 1 oyuncuyu daha kadrolarına katmayı planladıklarını bildiren Sepil, gidecek futbolcularla ilgili de yorum yaparak şöyle konuştu:"Türk futbolunda yeni bir olay çıktı, transfer limiti olarak tanımlanan şeyle iki yıldır tanıştık. Bunun amacı şuydu, nefsine hakim olamayan takımlara nefsine hakim olmaya öğretmek. Uygulamaya baktığımızda acaba hangi takımlar zorluk içinde yaşıyor. Bence şu an istediği sonucu alamadı bu iş. Bir sürü itirazlarda bulunuyoruz federasyona. Göztepe'ye tanınan limitler içerisinde elimizden gelen transferleri yapmaya çalışacağız. Birileri gidecek, birileri gelecek ki biz o limitin içinde kalabilelim. Guilherme ile yollarımız ayrıldı, bizim için talihsiz bir transferdi. İstemediğimiz şekilde gelişti. Kendisi Çin'e gidecek. Mossoro ile görüşülüyor, onunla da kısa süre içinde yollar ayrılmış olacak. Kulüp bulacak Gassama ile görüşüyoruz.""TRANSFER DEVAM EDECEK"Mehmet Sepil, gidenlerin ardından bir oyuncu daha alacaklarını, ihtiyaca göre de yeni transfer yapabileceklerini söyledi. İttifak Holding Konyaspor ve Gençlerbirliği maçlarından aldıkları 6 puanın kendilerine nefes aldırdığını dile getiren Sepil, bu süreçte emeği geçen altyapı hocalarına teşekkür etti. Sepil, bu sene hem Kovid-19 salgını hem de yoğun maç programı nedeniyle zor bir sezon geçtiğini vurguladı, "Benim beklentim bu seneyi kazasız belasız atlatıp, inşallah gelecek senenin yapılanmasını yapmak. Realist olmamız gerekiyor. Bu sene de futboldan ziyade yarı sirk durumu var" ifadelerini kullandı.Göztepe ile 2,5 yıllık sözleşme imzalayan Ünal Karaman ise Adnan Süvari Tesisleri'ndeki ilk antrenmanı öncesinde gazetecilere yaptığı açıklamada, çok güçlü bir camiaya geldiğini söyledi. Mehmet Sepil nezdinde kendisini bu göreve layık gören herkese teşekkür eden deneyimli çalıştırıcı, "Bugüne kadar görev aldığım camiaların hepsinin ayrı bir değeri var. Ne derece güçlü bir camiaya geldiğimi biliyorum. Göztepe'nin camia büyüklüğüyle ilgili bir şeyleri tekraren dile getirmeme gerek yok. Bir tek şeyden insanların emin olmasını istiyorum. Bizim samimiyetimize inansınlar, güvensinler. Yapabileceklerimiz neyse, yeteneğimiz neyse onu maksimum derecede kullanıp, Göztepe'nin var olan büyüklüğüne katabileceğimiz ne olursa olsun onu samimi derecede katacağımızdan emin olsunlar" dedi. DHA

SON DAKİKA | Dünyanın en büyük aşıüretim merkezinde yangın

SON DAKİKA | Dünyanın en büyük aşı üretim merkezinde yangın Hindistan'da dünyanın en büyük aşı üretim merkezi Serum Enstitüsü'nde yangın çıktı. Reuters'a konuşan firmaya yakın bir kaynak, dünyanın en büyük aşı üreticisi olan Serum Institute of India (SII) için inşa edilen fabrikada büyük bir yangın çıktığını, ancak koronavirüs aşılarının üretimini etkilemeyeceğini söyledi.SII, Oxford Üniversitesi ve AstraZeneca tarafından Hindistan ve diğer birçok düşük ve orta gelirli ülke için geliştirilen bir aşı üretiyor. Şirket ayrıca ABD merkezli şirket, Novavax tarafından geliştirilen aşıyı da üretmeye hazırlanıyor.SII'nin bulunduğu batı Hindistan kenti Pune'daki itfaiye ofisi, Reuters'a tesise beş itfaiye kamyonunun gönderildiğini söyledi. Yangının sebebine ilişkin henüz bir açıklama yapılmadı.AYRINTILAR GELİYOR... Reuters

Erdoğan’ın tavırlarına dikkatçekti: "Seçim ihtimali kuvvetleniyor"

Erdoğan’ın tavırlarına dikkat çekti: "Seçim ihtimali kuvvetleniyor" İYİ Parti Samsun Milletvekili Erhan Usta, "Oy kaybeden bir iktidar seçime gitmek ister mi? Normal şartlarda istememesi lazım. Ancak sayın Erdoğan’ın son zamanlardaki tavrına bakılınca sanki bir erken seçim ihtimali kuvvetleniyor. Biz de buna hazırlıklıyız" diye konuştu. Usta, Samsun'da parti il başkanlığında basın toplantısı düzenledi. Hükümetin ekonomi politikalarını eleştiren Usta, pandemi sürecinde yapılan yardımların yetersiz kaldığını söyledi. Usta, erken seçim ile ilgili soru üzerine şu yanıtı verdi:"ERKEN SEÇİM İHTİMALİ KUVVETLENİYOR"“Cumhur ittifakı ciddi bir şekilde oy kaybediyor. Vatandaşın önemli bir kısmı cumhur ittifakına oy vermeme kararını vermiş. Oradan gelen oyların bir kısmını diğer siyasi partilere gittiğini görüyoruz. Ancak hala yüzde 20’lik kabaca karasız bir kesim var. Bizim de tabi iyi parti olarak stratejimiz o kararsız kesime kendimizi daha iyi anlatmak ve oralarda mümkün olduğu kadar kendimize oy almak. Oy kaybeden bir iktidar seçime gitmek ister mi? Normal şartlarda istememesi lazım. Ancak sayın Erdoğan’ın son zamanlardaki tavrına bakılınca sanki bir erken seçim ihtimali kuvvetleniyor. Biz de buna hazırlıklıyız."Usta, toplantıda özetle şunları söyledi: "KARŞILIKSIZ YARDIM 300 MİLYAR TL OLMALIYDI"Türkiye pandemiye çok kötü bir ekonomik durumla yakalandı. Türkiye’nin büyümesi çok düşüktü. 2019 yılında 0,9 oranında büyüyen bir Türkiye vardı. Pandemi ile mücadele iktisadi anlamda son derece başarısız geçti. Çünkü, bizim gibi ülkelerde milli gelirlerinin yaklaşık yüzde 6’sı kadar ülkeler esnafına, işsiz kalan insanlarına yani pandemiden doğrudan etkilenen kesimlere milli gelirin yüzde 6’sı kadar karşılıksız transfer yapmışken bizim ülkemizde bu oran yüzde 0,5 oranında kaldı. Rakamla konuşacak olursak, dünyada bizim gibi ülkelerin ortalamasını yüzde 5-6 kabul ettiğimizde yaklaşık 300 milyar civarında bir karşılıksız transferin yapılması beklenirdi. Dolayısıyla pandeminin etkisini esnaflar başta olmak üzere, işsiz kalan insanlar gördü.  "MECLİS'TEN YETKİ ALMAKSIZIN"2020 yılının bütçe gerçekleşmeleri ortaya çıktı. Yüksek bir açıkla, bütçe kapatıldı. Yaklaşık 173 milyar TL olarak bütçe açığı gerçekleşti. Faiz dışı harcamaların bütçede öngörülenin yaklaşık 112 milyar TL üzerinde olduğunu görüyoruz. Bunun birinci anlamı şudur, Meclis’ten hiçbir yetki almaksızın hükümet 112 milyar TL harcama yapmıştır. Bu bir hukuk devletinde olabilecek bir şey değildir."ESNAF ZATEN PERİŞAN"Esnafa doğrudan transfer yapılmadı, küçük bir paket açıklandı. Yani 10 aydan sonra esnafa ayda 1000 lira üç ay boyunca verilecek, o da her esnafa değil. Basit usulde vergilendirilen esnafa verilecek defter tutan esnaflar bundan faydalanamayacak. Bu anlamda esnaf çok sıkıntılı. BAĞ-KUR primleri çok yüksek oranda artırıldı. Esnaf zaten perişan, sıkıntıda bir de bunun üzerine BAĞ-KUR priminin yüksek oranda artmış olması ayrıca bir sıkıntı oluşturuyor ve ödeyememe durumu ortaya çıkıyor. Esnaflar için söylüyorum geçen yıl, 868 liraydı en düşük prim şimdi bu 1055 liraya yükseltildi. Bu da düzenli ödeyenler için. Düzenli ödememe durumu varsa zaten o zaman 1234 liraya çıkıyor. Hükümetin bir kolaylaştırma yapması lazım. Yani esnafı, vergisini, kirasını, BAĞ-KUR primini ödeyemez bir hale getirmenin bir mantığı yok. İktisaden de çok yanlış. Kocaman bir sistem var.Usta, toplantıda basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. Usta, "Millet İttifakı’nın HDP tarafından desteklenmesi ve ittifakın devam edip etmeyeceğine" dair bir soruya şu yanıtı verdi:"MİLLET İTTİFAKI RUH OLARAK DEVAM EDİYOR""Millet ittifakının bileşenleri bellidir. Bunların içerisinde HDP yoktur. Tabi bir siyasi partinin kendi politikaları çerçevesinde bir karar alıp, bir başka ittifakı desteklemesi, dışarıdan desteklemesi veya o Türkiye geneli için değil, bir yerde birisini destekler, öbürü de onu destekleyebilir bu olabilir. Millet ittifakı elbette devam ediyor. Ancak şunu görmemiz lazım, biz başka ittifakların, başka bileşenleri gibi değiliz. İYİ Parti, Türkiye’yi yönetme iddiasında olan bir siyasi partidir. Biz bunu illaki şununla bununla yapacağız diye de bir şey yok. Biz isteriz ki, Türkiye’yi yönetecek yalnız başımıza o oyu almayı, biz kendimiz hedefleriz ve bunun için mücadelemizi yapıyoruz. Ancak Millet İttifakı da ruh olarak devam ediyor. Tabi o seçimlere yönelik bir şeydi. Bugünkü Cumhur İttifakı gibi değil, Cumhur İttifakı seçimlerde yapıldı ama sonrasında bir iktidar olduğu için bir koalisyon olarak, gizli bir koalisyon olarak sürüyor. Bizim biraz daha bundan farklı olarak değerlendirmek lazım. Ancak CHP ile aramızda herhangi bir sorun yok. Seçim döneminde tekrar konuşulacak bir husustur." ANKA

Mustafa Sarıgül'den Cumhurbaşkanlığıadaylığıaçıklaması

Mustafa Sarıgül'den Cumhurbaşkanlığı adaylığı açıklaması Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, tüm Türkiye ile ittifak yapacaklarını belirterek, "Hiç bir bölge, mezhep, kültür farkı gözetmeden Türkiye'mizle ittifak yapacağız. Biz kendi adayımızı çıkaracağız, kendi adayımızla seçime gireceğiz" dedi. /Archive/2021/1/21/132104439-fh.jpgTürkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, Ankara'da basın mensuplarıyla bir araya geldi. Sarıgül, Türkiye'de büyük ve cesur bir değişime ihtiyaç olduğunu, bu nedenle göreve talip olduklarını ve partiyi kurduklarını söyledi. Sarıgül, il teşkilatlarını oluşturmaya devam ettiklerini, haftada 2-3 ilde iktidara hazırlık merkezlerini açarak, 1 Haziran'da partinin genel kongresini yapacaklarını belirtti.'NE SOLUN NE SAĞIN BEKÇİSİ DEĞİLİZ'Sarıgül, "Biz, bugün siyaset sahnesinde yer alan hiçbir partinin ne yedeği, ne hizbi, ne de parti içi kliği değiliz. Biz bugün siyaset sahnesindeki partilerin hiçbirinin benzeri, ortağı, takipçisi ya da gölgesi değiliz. Biz, yepyeni bir siyaset anlayışı ile Türkiye’nin 83 milyonunun dertlerine çare olmak üzere gelen Türkiye partisiyiz. Biz hiç kimsenin sofrasından pay almaya gelmiyoruz. Biz, bu ülkenin tüm insanlarına zengin ve bereketli bir vatan sofrası kurmaya geliyoruz. Bu sofrada herkese yer olacaktır. Bu sofrada herkesin karnı doyacaktır. Biz ne solun ne sağın bekçisi değiliz. Türkiye artık soğuk savaş döneminin kalıplarına mahkum edilemez. Bu kavramlar eskimiş ve değerini yitirmiştir. Biz hiçbir ideolojinin, hiçbir ayrımcılığın ne sözcüsü ne de odağıyız. Biz bölmeye değil, birleştirmeye geliyoruz" dedi.'GENEL BAŞKANI ÜYELER SEÇECEK'Sarıgül, partiyi Türkiye’nin değişim ihtiyacına uygun olarak en demokratik teşkilat modeli ile kurduklarını vurgulayarak, "Siyaseti delege ağalarının, kongre kurtlarının, hizip odaklarının hegemonyasından kurtarıyoruz. Partimizin genel başkanı, partimize üye olan tüm yurttaşların oyuyla seçilecek. Artık delegeler yok, tüm üyeler var. Partiyi iki dönemde iktidara taşıyamayan genel başkan görevi yeni bir isme bırakacak" diye konuştu. 'HAZİNE ARAZİLERİ VATANDAŞA'Sarıgül, iktidara geldiklerinde büyük projeleri; eğitim, sağlık ve adaletle ilgili büyük yasal değişikliklerde referandum yapacaklarını, belediye meclislerinde verilen kararların yüzde 90'ını referandumla halka soracaklarını kaydetti. Sarıgül, kamunun vatandaşın başvurusunu 24 saatten fazla geciktirmeyeceğini, hiçbir davanın 1 yıldan uzun sürmeyeceğini belirtti. Sarıgül, hazine arazilerini evsiz vatandaşlara vererek barınma sorununu çözeceklerini, ilk evini alan vatandaştan vergi almayacaklarını, ilk eve sahip olmak isteyenlere çok düşük faizle kredi vereceklerini, vatandaşın ilk arabasını vergisiz satın alacağını belirtti. Sarıgül, üniversitelerde rektörü öğrenciler ve hocaların birlikte seçeceğini, devlet kurumlarına yapılan telefon aramalarının ücretsiz olacağını belirterek, "Türkiye kendisi ve dünya ile barışık bir ülke olursa, kaynak da gelir, refah da gelir" ifadelerini kullandı.'KENDİ ADAYIMIZI ÇIKARACAĞIZ'Sarıgül, açıklamalarının ardından soruları da cevaplayarak, ittifak yapıp yapmayacaklarına ilişkin, "Türkiye Değişim Partimiz, yapılacak ilk seçimde ittifak yapacaktır. Biz en geniş ittifakı yapacağız. Biz bütün Türkiye ile ittifak yapacağız. Hiç bir bölge, mezhep, kültür farkı gözetmeden Türkiye'mizle ittifak yapacağız. İttifak yapan partiler özellikle muhalefet partileri oylarını gizleyen, kendi koltuklarını korumak isteyenler, oylarının gerçeğinin görünmesine sempatik bakmayanlar. O nedenle Türkiye Değişim Partisinin bir oyu bile kıymetlidir. Biz kendi adayımızı çıkaracağız, kendi adayımızla seçime gireceğiz. Biz Ankara'ya kiracı olmaya değil ev sahibi olmaya geldik. Bizim adayımız fark yaratacak, bizim adayımızın farkı olacak" dedi.Sarıgül, "Cumhurbaşkanı adayı olacak mısınız?" sorusu üzerine, "Partimiz öylesine demokratik ki o gün geldiği zaman bütün kurullarıyla detaylı bir şekilde tartışacak, kararını en güzel şekilde verecek" dedi. 'MEVCUT SİSTEMİ DOĞRU BULMUYORUZ'Sarıgül, sistem tartışmalarıyla ilgili de demokratik parlamenter sistemi savunduklarını ifade ederek, "Ama bunu da oy meselesi yapmamız lazım, bunu bir kavga haline getirmemek lazım. Mevcut sistemi doğru bulmuyoruz. Cumhurbaşkanı makamının sığınma limanı olmasını istiyoruz. Partili cumhurbaşkanlığı makamının doğru olmadığını düşünüyoruz. Bu konuda siyasi partilerle konuşarak ortak bir çözüm bulmak lamız. Biz ana konularda siyaset yapılmasını arzu etmiyoruz" diye konuştu.   cumhuriyet.com.tr

Microsoft, 'ücretsiz Windows 10' yolunu kapatmadı

Microsoft, 'ücretsiz Windows 10' yolunu kapatmadı Microsoft'un birkaç yıl önce Windows 10'a ücretsiz geçiş imkanını sona erdirdi. Ancak Windows 10'a ücretsiz yükseltme seçeneği çalışmaya devam ediyor. Windows 7 ve Windows 8.1 kullanıcılarının Windows 10'a ücretsiz terfi seçeneği uzun bir süre önce kaldırıldı. Ancak sistemdeki mevcut boşluktan dolayı kullanıcılar hala Windows 10'u bilgisayarlarına ücretsiz getirebilme imkanına sahip. Kısaca; bu açık, henüz kapatılmadı.WinCentral'da yer alan habere göre, bu boşluk çok uzun zamandır devam ediyordu. Şirketin bu uygulamasını bilerek açık bıraktığı ve böylece Windows 10'a geçişi teşvik etmek istediği belirtiliyor. cumhuriyet.com.tr




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter