News - Haberler
Alman Dışişleri Bakanı, MesutÖzil'i sordu!
Alman Dışişleri Bakanı, Mesut Özil'i sordu! Avrupa Birliği’nin (AB) dönem başkanlığını Portekiz'e devreden Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, çalışma ziyareti için Ankara’ya geldi Avrupa Birliği’nin (AB) dönem başkanlığını Portekiz'e devreden Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, çalışma ziyareti için Ankara’ya geldi. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile görüşen Maas, toplantının ardından yaptığı açıklamada Mesut Özil transferine de değindi.Mesut Özil’in Almanya Milli Takımı ile büyük başarılara imza attığının altını çizen Maas, şunları söyledi:“Ben biliyorum ki Türkiye’deki insanlar çok duygusal taraftarlar… Mesut Özil gerçekten Alman futbolu ve milli takımı açısından çok büyük başarılara imza attı. Şimdi Türkiye’de oynayacağı zaman başarılı olmasını arzu ediyorum. Tabi İstanbul’da mutlu olmasını ümit ediyorum. Fenerbahçe formasıyla çocukluk fotoğrafları olduğunu söyledi bana Mevlüt… Bu nedenle Mesut Özil’e en iyi dileklerimi sunmak istiyorum.”ÇAVUŞOĞLU: BENİM DE ÇOCUKLUK TAKIMIM FENERBAHÇEDışişleri Bakanı Çavuşoğlu da Mesut Özil transferi ile ilgili yaptığı açıklamada “Mesut Özil gibi dünya starının Türkiye’ye gelmesi hepimizi heyecanlandırdı. Anladık ki bir rüyası gerçekleşiyor. Ben de doğuştan Fenerbahçeliyim. Tabi şu anda Antalyasporumuz ve Alanyasporumuz var. Mesut’un da benim de çocukluk takımım Fenerbahçe… Fenerbahçe’ye geldiği için de şahsen ayrıca mutluluk duyuyorum” dedi. cumhuriyet.com.trBaşakşehir, Kerim Frei ile yollarıayırdı
Başakşehir, Kerim Frei ile yolları ayırdı Başakşehir, 27 yaşındaki futbolcu Kerim Frei’nin sözleşmesinin karşılıklı olarak feshedildiğini açıkladı. Medipol Başakşehir, 27 yaşındaki futbolcu Kerim Frei’nin sözleşmesinin karşılıklı olarak feshedildiğini açıkladı.Turuncu-lacivertlilerin resmi internet sitesinden konuyla ilgili yapılan açıklamada, "2017 yılından bu yana turuncu-lacivertli formamızı giyen Kerim Frei’nin sözleşmesi karşılıklı olarak feshedilmiştir. Kerim Frei’ye vermiş olduğu emekler için teşekkür ediyor, kariyerinin geri kalan bölümünde başarılar diliyoruz" denildi. İHABoğaziçi avukatlarından suçduyurusu
Boğaziçi avukatlarından suç duyurusu Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü'ne AKP'li Melih Bulu'nun atanmasına yönelik protesto eylemleri sırasında gözaltına alınıp daha sonra serbest bırakılan öğrencilerin avukatları Çağlayan Adliyesi’ne gelerek, "işkence ve kötü muamele" iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin avukatları Seher Eriş ve Gökhan Soysa, müvekkillerinin gözaltı sürecinde "işkence ve kötü muameleye uğradıkları" iddiasıyla İstanbul Çağlayan Adliyesi'ne gelerek suç duyurunda bulundu. Adliye önünde basın açıklaması gerçekleştiren avukatlar ve öğrenciler arasında HDP İstanbul Milletvekili Musa Piroğlu da yer aldı.Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerini temsilen konuşma yapan genç, "Kirli ayaklarıyla evlerimize girdiler, ailelerimize saldırdılar. Bakıyoruz ki polis evlere girilmeden 2 saat önce dosyayı hazırlayıp nöbetçi savcıya sunmuş. Baskıları gözaltıları şu gerçeği saklayamaz; üniversiteler üniversite bileşenlerinin söz hakkının olduğu, bilimin üretildiği, özgür ortamlardır. Gerçeği balçıkla sıvayamazsınız, üniversiteler bizimdir bizimle özgürleşecek" dedi."ÜLKENİN KAYYUM REJİMİYLE YÖNETİLMESİ İSTENİYOR"Basın açıklamasına katılan HDP Milletvekili Musa Piroğlu, "Belediyelere kayyum atayanlar, rektörleri kendileri atamak, tüm yöneticileri kendileri atamak ve kendileri dışındaki her çeşit alternarif yapıyı bastırmak istiyorlar. Diyarbakır'a, Van'a kayyum atayanlar, Boğaziçi'ne kayyum rektör atadılar.Gerçek şu; ülkenin kayyum rejimiyle yönetilmesi isteniyor" diye konuştu.Piroğlu, "Boğaziçi'ndeki polis saldırısı bir kere daha gösterdi ki işkence ve çıplak arama bu ülkede genel uygulama haline gelmiştir" ifadesini kullandı.Adliye önünde gerçekleşen basın açıklamasını Avukat Seher Eriş okudu. Eriş, açıklamasında öğrencilerin gözaltı süreçlerinde yaşadıklarına dikkat çekerek, "Sorumlular hukuk önünde hesap verinceye kadar mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi. "ÖĞRENCİLER İŞKENCEYE MARUZ KALDI"Avukat Eriş'in açıklaması şu şekilde:"Kayyım uygulamasına karşı gerçekleştirilen protestolar, hem rektörlerin belirlenmesinde seçim faktörünün ortadan kaldırılmasına karşı büyük bir tepki hem de bilimsel ve akademik özerkliğe sahip çıkmanın bir göstergesi olarak önemlidir. Boğaziçi Üniversitesi önünde toplanan kitle anayasal hakları olan toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını kullanmış ve tamamen barışçıl bir şekilde hakkın kullanımına rağmen hukuka aykırı bir şekilde polisin saldırısına uğramış, bazı öğrenciler yaralanmış ve biber gazı sıkılması nedeniyle orada toplanan kitle nefessiz kalmıştır. Üniversite önünde gerçekleşen protesto eyleminin geniş çevrelerce sahiplenilmesinin ve ses getirmesinin hemen akşamında havuz medyası ve trollerin hedefi haline gelen öğrenciler terörize edilmiş, öğrenciler Boğaziçili olan/olmayan ayrımına tabi tutulmuş, muhalif öğrencilerin fotoğrafları kullanılarak öğrenciler hedef gösterilmiştir. Akabinde İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan gerçek dışı açıklamalarla demokratik gösteri hakkı kriminalize edilmeye çalışılmıştır. Düşman ceza hukukunu öğrencilere karşı devreye sokanlar, toplumun gözünde öğrencileri 'terörist' olmakla itham etmiştir. Gözaltına alınan öğrencilerden bir kısmına, insanlık onuruna aykırı ve işkence olarak tanımlanan çıplak arama dayatılmış, polisler öğrencileri yere yatırarak zorla pantolonlarını yırtmıştır. Bir öğrenci kafası defalarca yere vurulmak suretiyle darp edilmiş, başka bir öğrencinin omuzu ezilmiş, gözaltı esnasında ters kelepçe yapılarak öğrenciler işkenceye maruz bırakılmıştır. LGBTİ+ öğrenciler polislerin tecavüz tehditlerine maruz kalmış kimliklerinden dolayı kötü muameleyi katmerli bir şekilde yaşamıştır.Gözaltılarla, tutuklamalarla ve polis devleti pratikleriyle hukuku, haklar ve özgürlükler üzerinde bir sopa olarak kullananlara izin vermeyeceğimizi yinelemek istiyoruz. Bizler, soruşturmaya tabi tutulan ve insanlık onuruna, hukuk ve vicdana aykırı bir şekilde gözaltına alınan, şiddete maruz kalan öğrencilerin avukatları olarak, demokratik hakkını kullandığı için terörize edilen öğrencilerin yanındayız. Toplantı ve gösteri yapma hakkı, Anayasa’da da belirtildiği gibi temel bir haktır; kriminalize edilmesi, soruşturma ve kovuşturmaya tabi tutulması Anayasa’nın aleni bir şekilde ihlal edilmesi, hukukun rafa kaldırılmasıdır. Bizler avukatlar olarak; tüm sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunduğumuzu kamuoyuna bildirerek bu anti demokratik uygulamalara karşı hukuk mücadelesini büyütecek ve sorumlular hukuk önünde hesap verinceye kadar mücadelemizi sürdüreceğimizi yineliyoruz." ANKAİngiltere: Aşıtedariğinde kısa süreli aksama yaşanabilir
İngiltere: Aşı tedariğinde kısa süreli aksama yaşanabilir İngiltere'de koronavirüs aşılarının dağıtımından sorumlu bakan Nadhim Zahawi, "pürüzlü" aşı üretim süreci nedeniyle aşılama hızının sınırlandığını söyledi. Dünyada koronavirüs nedeniyle en yüksek beşinci can kaybının yaşandığı ülke olan İngiltere, nüfusunun tamamını hızla aşılamaya çalışıyor. Pfizer, üretim kapasitesini artırmak için geçici olarak Avrupa'ya tedariki azaltacağını duyurmasının ardından İngiltere’den sıkıntı yaşanabileceği açıklaması geldi.Nahawi, Pfizer'in imalat sürecinde yaptığı değişiklikler ve Astrazeneca'nın aşısındaki gecikme nedeniyle aşı tedariğinde kısa süreli aksamalar yaşanabileceğine dikkat çekti.“ŞUBAT AYI ORTASINA KADAR ULAŞAMAYIZ”Zahawi, LBC radyo kanalına yaptığı açıklamada, AstraZeneca'nın her hafta 2 milyon aşı göndermesini umduklarını ancak bu sayıya şubat ortasına kadar ulaşılamayacağını söyledi.Yine de İngiltere'nin aşılama hedefine ulaşmaya doğru ilerlediğini ifade eden Zahawi, "Biraz pürüzlü ilerliyor" dedi.Şu ana kadar 3,9 milyon kişiye ilk doz, 449 bin 736 kişiye ikinci doz aşıyı yapan İngiltere, dördüncü sırada yer alıyor. ReutersAKUT, tartışma yaratan 'enkaz pozu'yla ilgili açıklama yaptı
AKUT, tartışma yaratan 'enkaz pozu'yla ilgili açıklama yaptı Manken Itır Esen'in enkaz üzerinde verdiği pozları sosyal medya hesabından paylaşmasıyla başlayan tartışmaların ardından AKUT'tan açıklama geldi. Açıklamada, "Vakfımızın bu çalışma kapsamında, yaklaşık 40 kişilik çekim ekibinin güvenliği için tavsiyelerde bulunmaktan öte hiçbir dahli olmamıştır" denildi. /Archive/2021/1/18/175745527-itir.jpgManken Itır Esen, "Tehlikenin farkında mısın?" sloganıyla depreme farkındalık yaratmak için hayata geçirilen bir proje kapsamında enkaz üzerinde poz verdi.Çekimden bir videoyu sosyal medya hesabından paylaşan Esen, “Böyle ‘farkındalık’ olur mu?” eleştirilerinin ardından görüntülerin yer aldığı videoyu sildi.Projede adı geçen AKUT Vakfı tepkilerin ardından açıklama yaptı.“’Sesimi Duyan Var Mı?’ adını verdikleri sosyal sorumluluk projesinde, AKUT Vakfı’nın da adı geçtiği için açıklama yapma ihtiyacı hissettik” denilen açıklamada, AKUT’un çekim ekibinin güvenliğini sağlamak için tavsiyelerde bulunmak dışında projede bir dahli olmadığı ifade edildi.‘AKUT Vakfı Kurumsal İletişim’ imzasıyla yayımlanan açıklamada şu sözler yer aldı:‘HERHANGİ BİR YÖNLENDİRME YAPMADIK’“Projenin yürütücüleri, Fashion TV’nin Türkiye Yöneticisi Sn. Enis Onat ve Sanat Yönetmeni Sn. Ferhan Aral, bir süre önce vakfımıza ulaşarak moda dünyasının beklenen İstanbul depremine dikkat çekmek ve toplumsal duyarlılığı artırmak amacıyla bir proje yapmak istediğini belirtmiş; bu projeyi sağlıklı ve güvenli şekilde yönetebilmek adına, ekiplerin bina yıkıntısı çevresinde ve üzerinde çalışırken güvenliğini sağlamamız için Vakfımızdan destek istemişlerdir.Bilindiği gibi, neredeyse tamamı aktif fay hatlarının etki alanında olan ülkemizde, “deprem” hepimizin öncelikli meselesidir ve her sektör, her birey konuya ilişkin söz söyleme hakkına sahiptir. Projenin sahipleri çalışmalarını bu temada gerçekleştirmeyi tercih etmişlerdir. Vakfımızın “bina yıkıntısında çekim yapma” noktasında herhangi bir yönlendirmesi olmamıştır, zira yukarıda da değindiğimiz gibi, proje zaten bu şekilde yapılmak üzere netleştirildikten sonra Vakfımızla iletişime geçilmiştir.Projenin tepki çeken iletişim kazası ve kamera arkası görüntülerle, eksik ve yanlış bilgilerle değerlendirmesinin, projenin ve projeye verdiğimiz iyi niyetli desteğin önüne geçmesinden üzüntü duymaktayız.Yaşamını arama-kurtarma çalışmalarına vakfetmiş değerli Başkanımız Ali Nasuh Mahruki’nin de AKUT Vakfı’nın da ülkemizin en önemli sorunu olan “deprem” meselesine dair, yapılacak tüm iyi niyetli çalışmaları desteklemeye devam edeceğinin altını tekrar çizer; sağlık dolu, afetsiz bir yıl dileriz.” cumhuriyet.com.tr100 yıl sonra bir ilk: Warner Bros, yeni logosunu tanıttı
100 yıl sonra bir ilk: Warner Bros, yeni logosunu tanıttı Warner Bros, klasik logosunu değiştirme kararı aldı. Pentagram adlı bir şirketin tasarlamış olduğu bu logo, önceki tasarıma göre son derece sade ve modern bir görünüme sahip. Sinema endüstrisinin en önemli isimlerinden Warner Bros, uzun süredir kullanmaya devam ettiği logosunu değiştirme kararı aldı. Pentagram adlı bir şirket tarafından tasarlanan yeni logo, Warner Bros’un 100'üncü yıl şerefine, 2023 yılında kullanılmaya başlanacak.Webtekno'nun aktardığına göre, şirketin logosunda değişikliğe gideceği 2019 yılında belli olmuştu ancak o zamanlar logonun sadece dış hatları gözler önüne serilmişti. Geçtiğimiz günlerde Warner Bros’un yapımcılığını üstlendiği Locked Down filminin fragmanında, yeni logo ilk defa tüm hatlarıyla ortaya çıktı./Archive/2021/1/18/173433048-warner.jpegYeni logo, bir önceki tasarımdan çok daha sade çizgilere ve renklere sahip. Bir zamanlar son derece şaşalı bir görünüme sahip olan logonun sadeleştirilmesi, birçok sinema sever tarafından beğeni topladı. cumhuriyet.com.trİsrail Yüksek Mahkemesi: 400 bin kişi yanlışlıkla karantinaya alındı
İsrail Yüksek Mahkemesi: 400 bin kişi yanlışlıkla karantinaya alındı İsrail Yüksek Mahkemesi’nden hâkim Isaac Amit, Şin Bet'in takibi nedeniyle karantinaya alınmaları istenen 600 bin kişinin kararı bozmak için Sağlık Bakanlığı'na başvuruda bulunduğunu ve bu kişilerin yüzde 60'nın başarılı sonuç aldığını bildirdi. İsrail Yüksek Mahkemesi, tarafından iç istihbarat servisi Şin Bet'in koronavirüs hastalarını bulmak için cep telefonlarıyla takip sistemi üzerinden yaptığı hatalı tespitler yüzünden ülkede 400 bin kişinin yanlışlıkla karantinaya alındığı sonucuna vardı.The World News sitesinin İsrail gazetesi Haaretz'den aktardığı habere göre, takibe izin veren yasa aleyhindeki bir duruşmada, hâkim Anat Baron söz konusu yasayı "acımasız" olarak nitelendirdi. Hâkim Isaac Amit ise bu yasanın Şin Bet'e, "kişilerin yalnızca tehlike açık ve mevcut olarak tanımlandığında izlenme” hakkını verdiğini söyledi.YÜZDE 60’INDA BAŞARILI SONUÇHâkim ayrıca, Şin Bet'in takibi nedeniyle karantinaya alınmaları istenen 600 bin kişinin kararı bozmak için Sağlık Bakanlığı'na başvuruda bulunduğunu ve bu kişilerin yüzde 60'nın başarılı sonuç aldığını bildirdi.Kaynak: Independent Türkçe cumhuriyet.com.trEşinin ve 1,5 yaşındaki kızınınüzerine kaynar su döktü, 'kaza' dedi
Eşinin ve 1,5 yaşındaki kızının üzerine kaynar su döktü, 'kaza' dedi Konya'da sabah kahvaltı yapması için kendisini uyandıran 5 yıllık eşi Rukiye A. (23) ile 1,5 yaşındaki kızı Eylül'ü, üzerlerine sıcak su dökerek haşlayan ve adli kontrolle serbest bırakılan oto tamircisi Ali A.’nın (28), ifadesi ortaya çıktı. Ali A.'nın, "Ben kaynar suyu bilerek dökmedim kazara olmuş bir olay'' dediği öğrenildi. Cumhuriyet Başsavcılığı ve Rukiye A.'nın avukatı Ali A.'nın adli kontrolle serbest bırakılmasına itirazda bulundu. Kadına yönelik şiddet, 9 Ocak'ta merkez Karatay ilçesi Nakipoğlu Mahallesi’nde meydana geldi. 6 yıl önce evlenen Ali A. ve Rukiye A. çifti arasında bir süre sonra şiddetli geçimsizlik başladı. Rukiye A., 2019 yılının şubat ayında evi terk edip ailesinin yanına yerleşti. Yaklaşık 8 ay ayrı yaşayan çift, çocukları dünyaya geleceği için yeniden barışıp, birlikte yaşamaya başladı. Rukiye A., olay günü eşini kahvaltı yapması için uyandırmak istedi. Buna sinirlenen Ali A., ısıtıcıdaki sıcak suyu eşinin üzerine döktü. Sıcak su, bu sırada eşinin yanında olan kızları minik Eylül'ün üzerine de geldi. Komşuların çağırdığı ambulansla Konya Şehir Hastanesi’ne kaldırılan Rukiye A., ile kızı Eylül tedavi altına alındı. Cumhuriyet Başsavcılığı ve Rukiye A.'nın avukatı Ali A.'nın, adli kontrolle serbest bırakılmasına itirazda bulundu. PİŞKİN SAVUNMA: KAZARA OLDUOlayın ardından gözaltına alınan Rukiye A.,’nın kocası Ali A., çıkarıldığın nöbetçi mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Ali A.’nın ifadesinde, “Ben eşime hiç şiddet göstermedim. Olay günü salonda yatıyordum. Eşim odaya geldi. 'Kalk çocuğa bak' dedi. Kahvaltı için çay demlemişti, ben de kendime çay dolduruyordum. Bu sırada bana hakaretler etmeye başladı. Çay doldurduğum sırada elime vurup bana saldırdı. Çaydanlığı havaya kaldırınca kaynar su hem benim, hem eşimin üstüne döküldü. Ben kaynar suyu bilerek dökmedim. Kazara olmuş bir olay” dediği öğrenildi.'BEN CANİ DEĞİLİM'Saldırgan Ali A. şunları söyledi:''Eşim beni çocuğuma bakmam için kaldırmıştı. Kahvaltı için kaldırmadı. 'Kalk ben rahatsızım gece geç yattım' dedi. Ben de 'Ben de geç yattım. Çocuğa sen bak. Kalktıktan sonra bakarım' dedim. Bunun üzerine 'O zaman kalk. Kahvaltıyı ben hazırlayacağım. Çocuğa da sen bakacaksın' dedi. Kahvaltıyı hazırladıktan sonra siniye odayı getirdim. 'Siz yeyin. Benim erkenden kahvaltı yapamadığını sende biliyorsun' diyerek oda da yatmak istedim. Sonra bana hakaretlerde bulundu. Hatırını kırmamak için kalktım. Kalktıktan sonra da bana ve aileme hakaret etti. Bende onun ailesine hakaret edince, benim üzerime saldırdı. Ben de o sırada çay döküyordum. Sol tarafımda kızım vardı. Benim kolum da yanık. Kolumda ve boğazımda tırnak izleri var. Çaydanlığı havaya kaldırdıktan sonra sıcak su hem benim koluma, hem onun sırtına döküldü. ''Sıcak su döküldükten sonra dolaba gidip yoğurt getirdiğini öne süren Ali A., ''Bunun üzerine dolaba gittim. Yoğurt aldım, geldim sürdüm. Eşim bilerek bağırmaya başladı, 'Ambulans çağıracağım. Darp raporu alacağım' diyerek bağırmaya başladı. Ben eşimi kesinlikle banyoya sürüklemedim. Eşimin kesinlikte darp raporu yok. Ben kendime darp raporu aldım. Bana iftira atıyor ve medya üzerinden baskı yapıyor. Ceza almam için elinden geleni yapıyorlar. Ben 'Seni öldürür, 3-5 yıl yatar çıkarım' demişim. Kesinlikle böyle bir şey demedim. Uyuşturucu kullanıyor diye de iftira atmış. Bunun için kanıma da bakabilir, en küçük bir şey çıkarsa devlet ne derse yaparım'' diye konuştu.Kendisinin cani olmadığını ifade eden Ali A. ''Ben cani değilim. İnsan evladını yakabilir mi? Benim çocuğumun ayağına su sıçradığından haberim bile yok. Benim evim eski ve kapının kilidi de yok. Eşimin hemen komşuya gitti. Ben bilerek yapmadım. Kazara yaptım. İnsanlar kendi koluna dökebilir mi? Kasıtlı bir şey kesinlikle yoktur.'' dedi. DHA'Fuat Avni' müebbet hapis cezasınaçarptırıldı
'Fuat Avni' müebbet hapis cezasına çarptırıldı FETÖ/PDY'nin 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında İstihbarat Daire Başkanlığı'nı ele geçirmeye çalıştıkları iddiasıyla yargılanan 17 sanık arasında yer alan 'Fuat Avni' adlı hesabın kullanıcıları eski Başbakanlık Uzmanı Mustafa Koçyiğit ile İstihbarat Daire Başkanlığı eski çalışanı Bülent Günay, müebbet hapis cezasına çarptırıldı. FETÖ/PDY'nin 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında İstihbarat Daire Başkanlığı'nı ele geçirmeye çalıştıkları iddiasıyla yargılanan 17 sanık arasında yer alan 'Fuat Avni' adlı hesabın kullanıcıları eski Başbakanlık Uzmanı Mustafa Koçyiğit ile İstihbarat Daire Başkanlığı eski çalışanı Bülent Günay, müebbet hapis cezasına çarptırıldı.AYRINTILAR GELİYOR... cumhuriyet.com.trTunus’taki protestolarda en az 600 kişi gözaltına alındı
Tunus’taki protestolarda en az 600 kişi gözaltına alındı Tunus’un çeşitli kentlerinde dün gece saatlerinde çıkan protestolarda en az 600 kişinin gözaltına alındığı açıklandı. Tunus’ta korona virüs vaka sayılarındaki artışın ardından ülke genelinde 4 günlük karantina uygulaması halkı öfkelendirdi. Başkent Tunus’un Tedamun, Sidi Huseyn ve Şebbav semtlerinde, Nabil ve Silyana kentlerindeki bazı mahallelerde halk sokaklara akın etti. Eylemciler ile polis arasında çatışmalar yaşandı.Protestolarda en az 632 kişi gözaltına alındı. Tunus İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Halid Hayuni, “Güvenlik güçleri, 632 kişiyi gözaltına aldı. Gözaltına alınanlar arasında lastik ve çöp tenekesi yakan, yaşları 15 ila 25 arasındaki gençler de var” dedi. Eylemciler, ülkedeki yaşam şartlarının kötü ve işsizlik oranlarının yüksek olmasına rağmen alınan karantina kararını barışçıl bir şekilde protesto ettiklerini savunurken, Hayuni ise protestoların barışçıl ve protestocuların iyi niyetli olmadıklarını söyledi. “Yaşanan olaylar, Anayasanın güvence altına aldığı protesto hakkıyla çelişiyor” diyen Hayuni,, olaylarda 2 polisin yaralandığını sözlerine ekleyerek, “Protestocuların polis ve güvenlik güçlerine taşı attı, güvenlik güçleri ile eylemciler arasında arbede yaşandı ve bazı protestocular çöp konteynerlerini ateş verdi. Eylemler, barışçıl değildi“ ifadelerini kullandı.Öte yandan, Tunus Savunma Bakanlığı Sözcüsü Mohamed Zikri ise ülkenin çeşitli bölgelerine takviye kuvvetlerin gönderildiğini açıklamıştı. İHAAlmanya koronavirüs kısıtlamalarınıuzatmaya hazırlanıyor
Almanya koronavirüs kısıtlamalarını uzatmaya hazırlanıyor Almanya'da koronavirüs salgını nedeniyle yürürlükte olan kısıtlamaların daha da sertleştirilerek uzatılması gündemde. Karar için gözler Başbakan Merkel'in eyalet başbakanları ile Salı günü yapacağı toplantıda. Almanya'da koronavirüs salgınının önüne geçilebilmesi için uygulanmaya başlayan kısıtlamaların uzatılması bekleniyor. Daha önce alınan kararla 31 Ocak'a kadar geçerli olan kısıtlamaların iki hafta daha uzatılabileceği belirtiliyor. Önlemlerin de sıkılaştırılması gündemde.Almanya Başbakanı Angela Merkel'in eyalet başbakanları ile Salı günü yapacağı toplantıda önlemler masaya yatırılacak. Bu buluşma öncesinde açıklama yapan Maliye Bakanı Olaf Scholz ile Ekonomi Bakanı Peter Altmaier,31 Ocak'a kadar sürmesi planlanan kısıtlamaların bu tarihten itibaren uzatılması ve sıkılaştırılması yönünde görüş bildirdi.Maliye Bakanı Scholz, kısıtlamaların uzatılmasının yararlı olacağını belirterek, "Bunun 14 gün daha uzayacağını varsayıyorum" dedi."KİMSE EKONOMİYİ FELÇ ETMEK İSTEMİYOR"Önlemlerin sıkılaştırılmasının da beklendiğini kaydeden Scholz, sokağa çıkma kısıtlamalarının da bu çerçevede değerlendirilebileceğini belirterek, "Bu olası bir önlem, ancak ilk sırada yer alan konu değil" dedi.Scholz pazar akşamı Bild gazetesine yaptığı açıklamada, işletmelerin personellerinin evlerinde çalışabilmeleri (Homeoffice) konusunda daha fazla sorumlu tutulması gerektiğini söyledi. Ancak Scholz, bu uygulamanın zorunlu hale getirileceğine ilişkin bir açıklama yapmadı. Scholz, işletmelerin kapatılmaması için için önlem alınacağını belirterek, "Kimse ekonomiyi felç etmek istemiyor" diye konuştu.DW Türkçe'de yer alan habere göre, Ekonomi Bakanı Altmaier ise önlemlerin önümüzdeki birkaç hafta içinde enfeksiyon dalgasını kesin olarak kıracak şekilde düzenlenmesi gerektiğini dile getirdi.Altmaier, Düsseldorf'ta yayımlanan Rheinische Post gazetesine verdiği demeçte, "Son alınan önlemler (salgının) yavaşlamasına ve enfeksiyon sayısında son zamanlarda hafif bir düşüşe yol açtı, ancak elde edilen sonuçlar beklentilerin çok altında kalıyor" dedi.Ekonomi Bakanı, rakamların hala çok yüksek olduğunu vurgulayarak, "Virüs mutasyonları yayılmaya devam ederse dinamiklerin bir kez daha hızlanması riski var" diye konuştu. Bakan, federal ve eyalet hükümetlerinin son aylarda aldığı kararların ise yeterli tam sonuç vermediğini kaydetti.Altmaier evden çalışmadan, demiryolu ulaşımında FFP2 maskesi zorunluluğuna ve sokağa çıkma yasağına kadar bir dizi seçenek bulunduğunu belirterek, "Şimdi bir önlemi diğeriyle kıyaslamamalıyız, enfeksiyon dalgasını kesin olarak durdurmak için bu önlemlerin bir çoğunu mümkün olduğunca makul bir şekilde uygulamayız" diye konuştu.Baden-Württemberg eyaleti Kültür Bakanı Susanne Eisenmann ise önlemlerin sıkılaştırılması konusunda şüpheleri olduğunu söyledi. "Önlemlerin etkili olması için onlara bir şans verilmesi gerekiyor" diye konuşan Eisenmann, prensip olarak kapanmaların uzatılmasını düşünmenin doğru olduğunu kaydetti. Ancak bunun için "Güvenilir rakamlara" ihtiyaç olduğunu belirten Bakan Eisenmann, "Hala sayıların peşinden koşuyoruz ve Noel'den önce olduğu kadar test yapılmıyor" dedi.VAKA SAYILARINDA HAFİF DÜŞÜŞAlmanya'da salgınla mücadeleden sorumlu Robert Koch Enstitüsü (RKI) pazartesi sabahı itibarıyla son 24 saat içinde 7 bin141 kişiye daha korona virüs bulaştığını bildirdi. Bu rakam bir hafta öncesine göre yaklaşık 5 bin 400 düşüş gösteriyor. Ancak hafta sonlarında daha az test yapıldığı ve tüm sağlık dairelerinin verileri RKI'ye bildirmediği için enfeksiyon sayıları genellikle diğer günlerden daha düşük oluyor. cumhuriyet.com.tr