News - Haberler
Obezitenin Covid-19'u ağır geçirme riskini artırdığıbelirlendi
Obezitenin Covid-19'u ağır geçirme riskini artırdığı belirlendi /Archive/2020/11/7/122154611-indir.jpegHacettepe Üniversitesi (HÜ) Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Okan Bülent Yıldız, obezitenin Covid-19 üzerine ve Covid-19 salgınının obezite üzerine etkisine ilişkin açıklamalarda bulundu. Dünyada 2 milyara yakın insanın kilo fazlalığı ya da obezite problemi olduğunu, Kovid-19 vaka sayısının ise 40 milyona ulaştığını belirten Yıldız, son dönemde obezite ve Covid-19 ilişkisini değerlendiren bilimsel çalışmalar yapıldığını aktardı.Obezitenin Covid-19 hastalığının seyri üzerinde önemli etkisi olduğunu vurgulayan Yıldız, Hacettepe Üniversitesinde dünyada bugüne kadar yapılmış araştırmaların sonuçlarını değerlendirdikleri meta-analiz çalışmasına ilişkin şu bilgileri verdi:"Dünyada obezite ve Covid-19 üzerine yapılan tüm çalışmaları taradıktan sonra uygunluk kriterlerini karşılayan 19 araştırmanın sonuçlarını meta-analizle değerlendirdik. Elde ettiğimiz veriler, obezitesi olan bireylerde Covid-19 nedeniyle hastaneye yatma, yoğun bakım ve solunum cihazına bağlanma ihtiyacının yüzde 80'e varan oranda arttığını gösterdi. Buna karşılık obezitenin yoğun bakımda yatan Covid-19 hastalarında ölüm riskini artırmadığını belirledik. Hafif orta şiddette obezitenin yoğun bakımda bir miktar koruyucu etkisi dahi olabiliyor. Bu duruma obezite paradoksu adı veriliyor."Yıldız, meta-analiz makalesinin değerlendirme aşaması tamamlandıktan sonra uluslararası bir bilimsel dergide yayımlanacağını bildirdi.BESLENME, UYKU, STRES YÖNETİMİ VE EGZERSİZ ÖNEM TAŞIYORProf. Dr. Yıldız, bu dönemde gün içinde yeterli fiziksel aktivitenin de önemine dikkati çekerek, "Pandemi döneminde evde geçirilen sürenin artması, fiziksel aktivitenin azalması, uyku düzeninde bozulma ve yüksek stres ile obezitesi olan bireylerde kilo kontrolünü zorlaştırken, kilo problemi olmayanlarda da zamanla kilo artışına neden olabiliyor" dedi.Pandemi döneminde kilo alımının önlenebilmesi için yapılması gerekenlere ilişkin şunları kaydetti:"Alınabilecek tedbirleri 4 harften oluşan 'BUSE' kelimesi ile tanımlıyorum. 'B' harfi beslenme. Bunun için mutlaka sağlıklı ve dengeli bir beslenme programı lazım. 'U' harfi uykuyu temsil ediyor. Pandemi döneminde birçok kişi sosyal medyadan ve televizyonlardan bazen gece geç saatlere kadar haberleri ve Covid-19'a ilişkin programları izliyor. Bu durum uyku düzenini bozduğu gibi stresi de artırıyor.Koronavirüs salgını döneminde infodemi olarak adlandırılan, virüsten daha tehlikeli ve hızlı şekilde yanlış ve yanıltıcı haberlerin yayılması söz konusu. Sonuçta, geç saatlere kadar bunların izlenmesi yerine 6-8 saat kesintisiz gece uykusu önem taşıyor. 'S' harfi stresi ifade ediyor. Stres yönetimi çok önemli. Çünkü bir kişide stres düzeyi ne kadar yüksekse kilo vermek o kadar zorlaşıyor. Strese bağlı olarak vücut özellikle bel çevresinde fazla yağ tutmaya başlıyor. Dolayısıyla sağlık riski artıyor.Son harf 'E' ise egzersiz. Hareket etmeden kilo kontrolü sağlamak mümkün değil. Bu nedenle salgın döneminde de evde ya da dışarıda fiziksel mesafe kurallarına uyarak mutlaka yeterli düzeyde egzersiz yapılmalı." AABodrum'da doğa kazanacak
Bodrum'da doğa kazanacak Belediye Temizlik İşleri Müdürlüğüne bağlı bir grup personel Bitez Liman bölgesinden başlayarak karadan diğer grup ise denizden Akvaryum Koyu’na ulaştı. Adaboğazı yürüyüş güzergahından Akvaryum Koy'una giden ekip yol üzerinde kıyılarda ve ağaçlık alanlarda bırakılan çöpleri tek tek topladı. Yarımada bölgesinde yapılan geniş çaplı temizlik sırasında maskeler, plastik ve cam şişeler, metal atıklar, kıyafetler, sigara izmaritleri ile birçok çeşitte atık malzeme toplandı./Archive/2020/11/7/114240900-1.jpgEtkinliğe katılan Sanatçı Erkan Oğur, "Şu an burada insan olmanın utancını topluyoruz. Böyle toplamayla da baş edemeyiz. İnsanların bilinçlenmesi lazım, eğitim lazım." diyerek tepkisini gösterdi.Deniz kıyısındaki sigara izmaritlerini tek tek elleriyle toplayan Sanatçı Zeynep Casalini ise "Ben kendimi bildim bileli Bodrum'dayım. Eskiden kabuk toplardım şimdi aynı yerlerde çöp topluyorum. En çok izmarit ve küçük kapakları topluyorum. Çünkü onlar denize ulaşıyor ve balıklar yanılarak onları yemeye çalıştığı için ölüyor. Benim için bu küçük çöpleri toplamak daha önemli. Yazın gelip denize girip kirletmek yerine evimizdeymiş gibi davranmak çok daha iyi olur diye düşünüyorum." dedi./Archive/2020/11/7/114242744-3.jpgYaklaşık üç saat süren temizlik etkinliği sonrasında toplanan atıklar tekneyle Bodrum Limanı’na getirildi. Temizlik İşleri ekipleri, poşetler dolusu atığı Bodrum Belediyesi'nin Konacık Mahallesi’nde bulunan Geri Dönüşüm Merkezi’ne götürdü.   İZMİR / CumhuriyetYurttaşın sırtına yeni 'garantili otoyol' yükü
Yurttaşın sırtına yeni 'garantili otoyol' yükü Aydın-Denizli arasında yapılacak olan ve daha önce çeşitli nedenlerle ihalesi 11 kez ertelenen 163 kilometrelik otoban için yüklenici firma ile sözleşme imzalandı. Haberi AKP Grup Başkanvekili ve Denizli Milletvekili Cahit Özkan sosyal medya hesabından duyurdu.Sözcü'den Selami Aydın'ın haberine göre; İzmir-Antalya ‘Turizm Yolu' ana projesinin ikinci etabı olan ve Denizli'de ihracatçı işadamlarının bir an önce tamamlanmasını istediği Aydın–Denizli otobanının yapımına başlanacak. İhalesi çeşitli nedenlerle 11 kez ertelenen projede yüklenici firma Fernas İnşaat ile sözleşme imzalandığı duyuruldu.YİNE GARANTİ VERİLDİDefalarca ertelenen ihalesi 3 Temmuz'da yapılan projeyi 6 firma içinde en iyi teklifi veren Fernas İnşaat üstlenmişti. Proje tutarının 7 milyar lirayı bulabileceği belirtiliyor. Yap-işlet-devret modeliyle ihale edilen proje için Karayolları Genel Müdürlüğü yüklenici firmaya günlük 35 bin araç geçiş garantisi verdiği ve geçiş ücretinin kilometre başına 5 cent/Euro olarak fiyatlandırıldığı öne sürüldü.2022'DE TAMAMLANACAKAKP Denizli Milletvekili Cahit Özkan firma ile sözleşme yapıldığını duyurduğu sosyal medya paylaşımında yolun 2022 yılında tamamlanacağını ve hizmete açılacağını da söyledi. 140 kilometresi ana yol ve 23 kilometresi ise bağlantı yollarından oluşan proje kapsamında güzergâh boyunca pek çok tesisin de yapılması planlanıyor. cumhuriyet.com.tr20. UluslararasıFrankfurt Türk Film Festivali’nin kazananlarıbelli oldu
20. Uluslararası Frankfurt Türk Film Festivali’nin kazananları belli oldu /Archive/2020/11/7/115918093-159712761115826116000225nuhtepesi1.jpg"Nuh Tepesi"Bu yıl 20'ncisi düzenlenen Uluslararası Frankfurt Türk Film Festivali’nin kazananları açıklandı. Yönetmen Cenk Ertürk'ün ilk uzun metrajlı filmi "Nuh Tepesi" En İyi Film dalında birinci oldu.En İyi Yönetmen Ödülü "Kız Kardeşler" filmiyle Emin Alper'e verildi.En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'ne, "Kızkardeşler" filmindeki performanslarıyla Cemre Ebuzziya, Helin Kandemir ve Ece Yüksel değer görüldü.En İyi Erkek Oyuncu dalında birincilik ödülü ise, "Nuh Tepesi" filminin başrol oyuncuları Haluk Bilginer ve Ali Atay'ın oldu.Festivalin ödülleri koronavirüs tedbirleri nedeniyle 2021 yılında gerçekleşecek festivalde sahiplerine takdim edilecek.KISA VE BELGESEL FİLMLER GELECEK YIL GÖSTERİLECEKKoronavirüs salgını nedeniyle alınan tedbirler doğrultusunda geçmiş yıllardaki formatta yapılamayan festivalin başkanı Hüseyin Sıtkı yaptığı açıklamada şunları söyledi:"20. Uluslararası Frankfurt Türk Film Festivalimizi uzun süre iptal edip etmeme konusunda tereddüt yaşadık. Ancak korona virüs rakamlarında tüm dünyada yeniden artış yaşanması ve alınan tedbirlerin sıkılaştırılmasından ötürü, ödül törenimizi 2021 yılına erteleme kararı aldık. Bunun yanı sıra, festivalimizin web sayfasında online yayınlayacağımız ilk 10 kısa ve belgesel filmleri yaşanan İzmir depremi nedeniyle önümüzdeki yıl gerçekleştireceğimiz 21. Uluslararası Frankfurt Türk Filmleri Festivalinde gösterme kararını da aldık. Bizler, festival çalışmalarımızı aynı heyecanla sürdürerek, 2021 yılında daha güçlü bir festivali gerçekleştirmek için hazırlıklara başladık. Bu süreçte festivalimize katılacağını bildiren tüm sanatçı ve dostlara, destek veren kurumlarımıza festival komitesi adına teşekkür ediyor, deprem ve pandeminin yarattığı etkileri ve acıları paylaşıyoruz."FESTİVALİN ÖZEL ÖDÜLLERİFestivalin özel ödüllerinin verileceği isimler de belli oldu. Vefa Ödülü Münir Özkul adına kızı Güner Özkul'a verilirken, Yaşam Boyu Onur Ödüllerine sanatçılar Füsun Demirel ve Selçuk Yöntem değer görüldü. 2019 Seyirci Özel Ödülü ise "Misafir" filmine verildi.ÖDÜLLER/Archive/2020/11/7/120116280-kiz-kardesler-1.jpg"Kız Kardeşler"Festivalin birincileri şöyle:En iyi Film: "Nuh Tepesi"En iyi Yönetmen: "Kız Kardeşler" - Emin AlperEn iyi Kadın Oyuncu: Cemre Ebüzziya, Helin Kandemir, Ece Yüksel - "Kız Kardeşler"En iyi Erkek Oyuncu: Haluk Bilginer ve Ali Atay - "Nuh Tepesi"En iyi Görüntü Yönetmeni: "Aden" - Barış AygenEn iyi Senaryo Kronoloji: Ali AydınBirol Ünel Jüri Özel Ödülü: "Kraliçe Lear"12. Üniversitelerarası Kısa Film Yarışması - Türkiye birincisi: "Yaylacı" - Fatih Ertekin12. Üniversitelerarası Kısa Film Yarışması - Almanya birincisi: "Barfuss Durch Glas" - Timur Küçükince1. Belgesel Yarışması birincisi: "Sevan the Craftsman" ve "Kadın Olmanın Günahı" filmleri - Ümran Safter cumhuriyet.com.trCHP'den Bakan'a "amasız, fakatsız" tutumçağrısı!
CHP'den Bakan'a "amasız, fakatsız" tutum çaÄŸrısı! TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülen Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçe görüşmelerine katılan ve Ä°stanbul sözleÅŸmesi Uygulansın maskesi takarak kadın örgütlerinin sesine ses olan CHP Ä°nsan Haklarından Sorumlu Genel BaÅŸkan Yardımcısı ve Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca komisyonda yaptığı konuÅŸmasında Bakan Zehra Zümrüt Selçuk’a “amasız, fakatsız, sıfır tolerans dediÄŸiniz sözlerinizin arkasında durun!†çaÄŸrısı yaptı: “Sayın Bakan, kadına yönelik ÅŸiddete karşı olduÄŸunuzu "ama" ve/veya "fakat" laflarının arkasına sığınmadan sıfır tolerans saÄŸlayacağınızı ve sıfır toleranslı olduÄŸunuzu ifade ettiniz. Gerçekten kâğıt üzerinde çok güzel sözler bunlar ama gönül isterdi ki, bütün kadınlar adına gönül isterdi ki Ä°stanbul SözleÅŸmesi hakkında parti yetkililerinizin açıklamalarına karşı da aynı tavrı ve aynı duruÅŸu gösterebilseydiniz.â€3 AYRI HAK Ä°HLALLERÄ° ALANI TEK BAKANLIK BÃœNYESÄ°NDE YÖNETÄ°LEMÄ°YOR: KADIN BAKANLIÄžI Ä°STÄ°YORUZCHP Ä°nsan Haklarından Sorumlu Genel BaÅŸkan Yardımcısı Biçer Karaca “Kadın Bakanlığı istiyoruz†taleplerini dile getirdi, hak ihlallerinin yaÅŸandığı farklı alanların tek Bakanlık çatısı altında yönetilemez olduÄŸunu ÅŸu sözlerle vurguladı: “Tek bakanlık çatısı altında hem aile hem sosyal hem çalışma hizmetlerini birlikte yürütmek, çok zor. Bu nedenle biz tekrar buradan bir çaÄŸrı yapmak isteriz. Çalışma hayatı hak ihlallerinin en yoÄŸun yaÅŸandığı alan. Aile deÄŸil, Kadın Bakanlığı istiyoruz. Çünkü Kadın Bakanlığı kurulmadığı sürece, kadına yönelik ÅŸiddet, kadın cinayetleri ve istismarlarının önüne geçilebilmesi mümkün deÄŸildir. Åžiddet gören kadınların ya da kadının beyanına göre evden uzaklaÅŸtırılan erkeklerin bulunduÄŸu ortamda "Aile birliÄŸi bozuluyor." dendiÄŸinde "Kadın ÅŸiddet görüyorsa erkek evden gidebilmelidir, kadının beyanı esastır." diyebilseydiniz.â€EMEKÇİNÄ°N KUMBARASINA GÖZ DÄ°KEN TORBA YASADAN VAZGEÇİNGülizar Biçer Karaca:"Kayıt dışı istihdamı azaltıp aktif sigortalı sayısını artırmak, sosyal güvenliÄŸi yaygınlaÅŸtırmak için tedbirler alıyoruz." diyen Bakana Torba yasadan vazgeçilmesi gerektiÄŸini hatırlattı: “Mecliste ÅŸu an bir torba yasa konuÅŸuluyor, bu torba yasada öyle bir düzenleme var ki iÅŸveren eÄŸer kayıt dışı işçi çalıştırıyorsa, kayıt dışı işçiyi iÅŸveren kendi bildirirse iÅŸverene iÅŸsizlik ödeneÄŸinden yani işçinin kumbarasından teÅŸvik vereceksiniz ve iÅŸverene idari para cezası vermeyeceksiniz. Yine, eÄŸer işçi baÅŸvuruda bulunur ise iÅŸverenin kayıt dışı olduÄŸunu kabul etmesi ÅŸartıyla işçilik alacağı dışındaki tüm haklarından feragat etmesi kaydıyla bu işçiyi istihdama yani sosyal güvenceye dâhil edeceksiniz!â€Ã‡OCUK VE GENÇ Ä°NTÄ°HARLARINA DÄ°KKAT ÇEKTÄ°Diyarbakır'da son iki ayda gerçekleÅŸen 7 intihar vakası nedeniyle Silvan ilçesinde ailelerle yaptığı görüşmeleri anlatan CHP Genel BaÅŸkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca, çocuk ve gençleri intihara iten sosyo-ekonomik sebepleri anlattı: “Diyarbakır Silvan'da 15 yaşında çok baÅŸarılı bir çocuÄŸumuz, eÄŸitim hakkına eriÅŸemediÄŸi için, ailesi çok fakir ve kurs aldıracak olanağı bulunmadığı için üniversite sınavına hazırlanamayacağım kaygısıyla intihar etmiÅŸtir. Silvan'da 26 yaşında bir gencimiz bekçilik sınavını kazanmış, sınav sonucu kendisine ilan edilmiÅŸ olduktan sonra göreve baÅŸlatılmamış ve "Suçum ne?" diye kahrından günlerce periÅŸan olmuÅŸ. Kendisine herhangi bir suçu olduÄŸu ifade edilmemiÅŸ. Ä°ÅŸsizlikten, açlıktan ve ailesine bir lokma ekmek götürememenin getirdiÄŸi psikolojik buhranla o da intiharı seçmiÅŸtir.â€YANDAÅžA, OYDAÅžA “YARDIMâ€A, ADALETSÄ°ZLÄ°ÄžE SON“Toplum nezdinde, dağıttınız yardımların hakkaniyete uygun olmadığına; hak edenin deÄŸil hak etmeyenin, yandaşın, oydaşın aldığına iliÅŸkin çok ciddi sorunlar ve tespitler var.†Diyen Gülizar Biçer Karaca; Sayıştayın denetimini ve uyarılarını dikkate alarak haksızlıkların, hukuksuzların ve adaletsizliklerin ortadan kaldırılması gerektiÄŸini dile getirdi. cumhuriyet.com.trBank Asya'nın kurucu ortağıFETÖfirarisi, yakalandı
Bank Asya'nın kurucu ortağı FETÖ firarisi, yakalandı /Archive/2020/11/7/111957460-feto.jpgAlınan bilgiye göre, Ankara Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince Çankaya ilçesinde düzenlenen operasyonda FETÖ firarisi Kamil Yavuz M, üzerinde başkası adına düzenlenmiş kimlikle gözaltına alındı.BYLOCK KULLANICISI OLDUĞU TESPİT EDİLDİEkiplerin çalışmaları sonucu Kamil Yavuz M'nin, örgütün "Türkiye mütevelli heyeti"ndeki himmet ağının önemli isimlerinden ve Bank Asya'nın kurucu ortaklarından olduğu, hakkında FETÖ yöneticisi olduğuna dair çok sayıda beyan bulunduğu ve ByLock kullanıcısı olduğu tespit edildi.KILIK DEĞİŞTİRDİĞİ VE SIK SIK ADRES DEĞİŞİKLİĞİ YAPTIĞI BELİRLENDİİzmir'de etkin pişmanlıktan faydalanan bir şüphelinin ifadesinde, Kamil Yavuz M. hakkında "FETÖ'nün himmet paralarını legal hale getiren kişidir" şeklinde beyanda bulunduğu ve Kamil Yavuz M. hakkında İstanbul Ağır Ceza Mahkemesince verilmiş arama kaydı olduğu öğrenildi.Öte yandan, halen örgütün finansal yapılanması içinde yönetici pozisyonunda çalışmaya devam eden zanlının, bugüne kadar yakalanmamak için kılık değiştirdiği ve sık sık adres değişikliği yaptığı belirlendi. AABelediye otobüsünde 'koronavirüs' paniği
Belediye otobüsünde 'koronavirüs' paniği Olay, Sincan hattında çalışan belediye otobüsünde meydana geldi. Otobüste bulunan kadın, telefonda konuştuğu kişiye Covid-19 testinin pozitif çıktığını söyledi. Diğer yolcular bunu duyunca panik ve gerginlik yaşandı. Yolcular, kadının otobüsten inmesini istedi. Sağlıkçı olduğunu söyleyen kadın ise buna karşı çıkarak, yolculara tepki gösterdi. Yolcular ile kadın arasındaki tartışma cep telefonu ile görüntülendi. Test sonucunu yeni öğrendiğini ve yanındaki koltuğun boş olduğunu, gelenlere de 'oturmayın' dediğini söyleyen kadın, "Ben zaten sağlıkçıyım, hastanedeyim akşama kadar, insanlarla uğraşıyorum, 'yanıma oturmayın' diyorum insanlara" dedi ve rahatsız olanlara inmelerini söyledi. Bir yolcu ise "Siz ineceksiniz, burada 30 kişi var, biz neden iniyoruz? 'Yanıma oturmayın' diye bir şey mi var, arkanda insan oturuyor" diyerek tepki gösterdi. Yolculardan bazıları ise polis çağrılmasını istedi. Bu sırada şoför araya girerek, kadın ve yolcuları yatıştırdıktan sonra yola devam etti. 'HANIMEFENDİNİN OTOBÜSTEN İNMESİ GEREKİYOR'Sağlık Bakanlığı Toplum Bilimleri Kurulu üyesi Prof. Dr. Mustafa Necmi İlhan, cep telefonuna yansıyan görüntüleri izleyerek DHA'ya değerlendirmelerde bulundu. Prof. Dr. İlhan, hastalıktan korunmada ihtiyaç olan en önemli şeyin sakinlik ve önlemlere uymak olduğunu söyledi. Herkesin her an yakınındaki kişilerin Covid-19 pozitif olduğunu düşünerek önlem alması gerektiğine vurgu yapan Prof. Dr. İlhan, "Baktığımızda otobüs içinde herkes maskesini takıyor. 3 ayrı grubun da yapması gereken şey birbirinden farklı. Koronavirüs olduğunu öğrenen hanımefendinin maskesi yüzünde, yanı boş; ama çevresinin de biraz boş olması gerekiyor. Otobüs şoförü arkadaşın ise hanımefendiyi olabildiğince uygun bir yerde inmeye davet etmesi gerekiyor, hanımefendinin de bunu yapması gerekiyor. Çevredeki vatandaşların da panik olmadan o hanımefendinin çevresinden daha ötede durması gerekiyor" dedi.'OTOBÜSTEKİ HERKES İÇİN RİSK VAR'Prof. Dr. İlhan, böyle bir durumda araçtaki tüm yolcuların risk altında olduğuna vurgu yaparak, "Bu otobüsteki herkes için elbette ki koronavirüs riski söz konusu. Hasta olan kişilere karşı da ötekileştirici, damgalayıcı davranmamak gerekiyor, bu çok önemli bir şey. Hepimiz koronavirüs hastası olabiliriz. Şüpheli temas varsa 7 gün kendimize dikkat etmemiz gerekiyor. Otobüsten çıktıktan sonra mümkünse maskeyi çıkarmak gerekiyor. Vatandaşlarımız kendi semptomlarını izlemeli, şüphe ettikleri bir durum varsa o zaman bir hekime başvurabilirler. Nazikçe inmeye davet etmek gerekiyor; ama inmezse iş adli mercilere yansıyacak, polis gelecek; ama ben vatandaşlarımızın böyle yapmaması gerektiğini düşünüyorum" ifadelerini kullandı.  DHABeşiktaş,Şenol Güneşdönemini arıyor
Beşiktaş, Şenol Güneş dönemini arıyor Süper Lig'de oynadığı 7 maçta 11 puan kaybı yaşayan Beşiktaş, eski teknik direktörü Şenol Güneş'ten sonra toparlanmakta zorlanıyor.Teknik direktör Sergen Yalçın yönetiminde bu sezonun ilk 7 maçında üçer galibiyet ve yenilgiyle bir beraberlik alan siyah-beyazlı ekip, 10 puanda kaldı.Beşiktaş, yaşadığı puan kayıplarıyla zirvedeki rakiplerle puan farkının açılmasına da engel olamadı.Şenol Güneş'in A Milli Takım'ın teknik direktörlüğüne getirilmesiyle geçen sezonun başında Abdullah Avcı ile anlaşan Beşiktaş, tarihinin en kötü sezon başlangıçlarından birinden kurtulamadı.Avcı yönetiminde ikişer galibiyet ve beraberlikle 3 yenilgi alan siyah-beyazlı ekip, 8 puan elde edebilmişti. Beşiktaş, bu kötü performansıyla 7 maç sonunda 12. sırada kalmıştı.GÜNEŞ YÖNETİMİNDE EN İYİ SEZON BAŞLANGIÇLARI YAPTIBeşiktaş, 4 yıl görevde kalan Güneş yönetiminde sezonun ilk 7 maçında daha iyi performans sergiledi.Güneş'in görev aldığı 2015-2016 sezonunda 5 galibiyet, birer beraberlik ve yenilgi alan siyah-beyazlı takım, 16 puan elde ederek averajla ikinci sırada yer aldı.Bir sonraki sezona daha iyi bir başlangıç yapan Beşiktaş, 5 galibiyet ve 2 beraberlikle 17 puanın sahibi oldu.İyi başlangıçlar yaptığı söz konusu 2 sezonu şampiyon tamamlayan siyah-beyazlı takım, sonraki 2 sezonda düşüş yaşasa da zirveden fazla uzak kalmadı.Güneş'in teknik direktörlüğünde 2017-2018 ve 2018-2019'de 4 galibiyet, 2 beraberlik ve bir yenilgiyle 14 puan toplayan Beşiktaş, zirveden kopmayarak sezon boyunca şampiyonluk mücadelesinin içinde yer aldı.2017-2018 sezonunda 14 puanla 7 maç sonunda 2. sırada bulunan siyah-beyazlı ekip, bir sonraki sezon aynı puanla 3. sırada yer aldı.Avcı'nın görev aldığı 2019-2020 sezonunda 8 puan alan Beşiktaş, rakiplerinin de iyi başlamadığı sezonun ilk 7 maçında lider Aytemiz Alanyaspor'un 6 puan gerisinde kalmıştı.Güneş döneminde ilk 7 maçta zirvenin içinde yer almayı başaran siyah-beyazlı ekip, bu sezon ise rakiplerinin iyi başlangıçlar yapmasıyla daha da geriye düşmeyle karşı karşıya kaldı.Ligin 8 ve 12. haftaları arasında zorlu maçlara çıkacak Beşiktaş, bu periyoda da yenilgiyle başlamaktan kurtulamadı.Süper Lig'in 8. haftasında Gaziantep FK'ye deplasmanda 3-1 mağlup olan siyah-beyazlı ekip, 9. haftada Medipol Başakşehir'i konuk edecek. Bir sonraki hafta Fenerbahçe ile deplasmanda karşılaşacak Beşiktaş, 11. haftada Kasımpaşa ile evinde oynadıktan sonra 12. haftada son 2 sezonun başarılı takımı Aytemiz Alanyaspor ile deplasmanda karşı karşıya gelecek.Siyah-beyazlı takım, bu zorlu maçlarda iyi sonuçlar alarak ligde daha fazla geriye düşmemeye çalışacak. AA'Covid-19 tanısıkonulmadan aspirin kullanımıöldürebilir'
'Covid-19 tanısı konulmadan aspirin kullanımı öldürebilir' Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, koronavirüste aspirin kullanımının riski ile ilgili bir veri olmadığını; ancak farklı bir durum olduğuna dikkat çekti.'REYE SENDROMU' RİSKİ ARTIYORProf. Dr. Ceyhan, "Uzun süreli aspirin alan kişilerde grip geçirirse bir hastalığın riskinin arttığını biliyoruz; 'reye sendromu' ismi verilen bir hastalık. Maalesef belli bir dönemine geldikten sonra yüzde yüz öldüren, hiçbir tedavisi olmayan bir hastalık. Bu hep çocuklarda göründü diye zannediliyordu; ama son yıllarda yetişkinlerde de giderek artan yayınlar oldu. Artık biliyoruz ki yetişkinlerde de görünüyor. Uzun süreli aspirin alan belli hastalık grupları var, onlara mutlaka grip aşısı yapılması gerektiğini söylüyoruz ve risk grubundalar onlar" dedi.'ASPİRİN ŞU DÖNEMDE SAKINCALI'Grip esnasında alınan aspirinin hastalığın riskini arttırdığını belirten Prof. Dr. Ceyhan, "Grip geçiren biri aspirin alırsa bu hastalığın riski 35 kat artıyor; karaciğer yetmezliği, beyinde şişmeyle giden çok ağır bir tablo ve henüz bir tedavisi yok. Ölüm oranı aşağı yukarı yüzde yüz. Covid-19 tanısı konmuşsa kişinin aspirin almasında çok önemli bir sakınca yok. Ancak, koruyucu olarak insanlara aspirin vermek ya da bir kişinin sadece ateşi oldu, zaten tek belirtisi olduğu için test yaptıramıyor 'ben koronavirüsüm' diye insanlar kan sulandırıcı olarak aspirin kullanıyor. Şu an grip sezonu da başladı, grip de olabilir, ayırt etmek mümkün değil. O zaman ciddi bir risk çıkıyor ortaya. Bir kişi şu dönemde koruyucu olarak ya da 'ateşi çıktı' diye aspirin alırsa bu bahsettiğim hastalığa davetiye çıkarıyor. Dolayısıyla test yapılıp koronavirüs tanısı konulmadıkça bir kişinin kan sulandırıcı olarak aspirin kullanması şu dönemde sakıncalı" ifadelerini kullandı.'RASTGELE ASPİRİN KULLANIYORLAR'Prof. Dr. Ceyhan, 'reye sendromu' riskinden dolayı uzun süredir aspirini hastalarda kullanmadıklarını kaydederek, "Uzun süreden beri ateş düşürücü olarak aspirini bu bahsettiğim risk nedeniyle çok kullanmıyoruz. Çocuklarda kan sulandırıcı olarak koronavirüs tanısı konsa bile aspirin kullanmıyor, diğer kan sulandırıcıları kullanıyoruz. Benim yakınımda olan insanlar bile sanki koronavirüsten koruyacakmış düşüncesiyle rastgele aspirin kullanıyorlar, oldukça riskli bir durum bu. Hiçbir şey olmadan birçok insan sanki koronavirüsten koruyacakmış düşüncesiyle düşük dozda bebek aspirini kullanıyor, bu yanlış bu dönemde" diye konuştu. DHAÇorlu tren faciasında TCDD'nin 5 birimi kusurlu bulundu
Çorlu tren faciasında TCDD'nin 5 birimi kusurlu bulundu Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesinde halen süren davada ilk hazırlanan bilirkiÅŸi raporu TCDD’yi kusursuz bulmuÅŸtu. Ancak ilk raporda yer alan “Mevsim normallerinin üzerinde yağış yaÅŸandığı… Rayların ve demiryolunun bakımı ile ilgili temelde yatan bir neden olmadığı.. Demiryolu görevlileri o kadar yağışı geleneksel yöntemlerle 40-50 kilometre öteden tahmin edemeyeceÄŸi…Demiryolunun 145 yıl önce yapıldığı†gibi ifadeler kamuoyunda ve yaÅŸamını yitirenlerin yakınlarında büyük tepkiye yol açtı.7 KİŞİLÄ°K BÄ°LÄ°RKİŞİ HEYETÄ° YENÄ° RAPOR HAZIRLADIMaÄŸdur yakınlarının itirazları üzerine mahkeme yeni bir bilirkiÅŸi belirleyerek yeniden rapor hazırlanmasını istedi. Yeni bilirkiÅŸi raporu hazırlanarak son duruÅŸmada mahkemeye sunuldu. Prof. Dr. Hüseyin Yıldırım, Doç.Dr. Hüseyin Onur Tezcan, Dr.Öğr. Ãœyesi Ä°brahim KocabaÅŸ, Dr. Öğr. Ãœyesi Ä°lker ÃœstoÄŸlu, AraÅŸtırma Gör.Dr. Haluk Yılmaz, Dr.Mehmet Ufuk Turan, Yüksek Mühendis Ahmet Şükrü Korman'ın hazırladığı 36 sayfalık ayrıntılı bilirkiÅŸi raporuna ANKA ulaÅŸtı.  Gerekli personelin çalıştırılmadığı, TCDD ile Meteoroloji arasında koordinasyon saÄŸlanmadığı, kazanın meydana geldiÄŸi menfezin yetersiz olduÄŸu, risk analizlerinde kaza oluÅŸana kadar küresel iklim deÄŸiÅŸikliÄŸinin dikkate alınmadığını tespit eden bilirkiÅŸi heyeti, “OlaÄŸanüstü hava koÅŸulları ile ilgili önlemleri almayan, meteorolojik durum ile hava koÅŸulları hakkında gerekli koordinasyonu saÄŸlamayan saÄŸlamayan TCDD Genel Müdürlüğü AR-GE Birimi, Merkez ve 1. Bölge Demiryolu Emniyet ve Risk Yönetim Müdürlükleri ve diÄŸer ilgili müdürlüklerin kusurlu oldukları sonucuna varıldı.BÄ°LÄ°RKİŞİ HEYETÄ° Ä°HMALLERÄ° TEK TEK SIRALADIGörevliler geleneksel yöntemlerle 40-50 kilometre uzaktan yağışın olabileceÄŸini anlayamayacağı ve TCDD ile Meteoroloji Genel Müdürlüğü arasında iÅŸ birliÄŸinin artırılması da istenilen raporda yer alan bazı önemli saptamalar şöyle:Kaza günü meydana gelen yağış öngörülebilir niteliktedirMenfezin kapasitesi 10 yıllık tekerrürlü taÅŸkın debisine denk gelmektedir, yani yetersizdirHavzanın yapısı ve arazide tarım yapılması, akarsu yatağının yönünü ve yolunu zamanla deÄŸiÅŸtirmektedir ve demiryolu ÅŸevleri korunaklı deÄŸildirTürkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları ve özellikle AR-GE Dairesi BaÅŸkanlığı’nın küresel iklim deÄŸiÅŸikliklerinin farkında olmaları gerekmesine karşın yaptıkları risk analizlerinde kaza oluÅŸana kadar bu deÄŸiÅŸimleri dikkate almadıkları görülmektedir.Olumsuz hava koÅŸullarında kontrol görevini yerine getirmek üzere görevlendirilen personelin görevlerini saÄŸlıklı olarak yerine getirebilmesi için meteorolojik olaylarla ilgili eÅŸ zamanlı, güncel ve sürekli bilgi akışı gerekmektedir. Bu bilgi akışı, TCDD Genel Müdürlüğü ile Meteoroloji Genel Müdürlüğü arasında kurulacak koordinasyon ve sürekli veri akışı ile gerçekleÅŸebilecektir. Ancak böyle bir koordinasyon mevcut deÄŸildir.Yol üst yapısında ve altyapısında, özellikle deprem sel ve benzeri gibi olaÄŸanüstü durumlarda denetleme ve kontrol iÅŸlerinin yapılabilmesi için TCDD’nin yeterli sayıda memuru istihdam etmesi bir zorunluluktur.GENEL MÃœDÃœRLÜĞÜN 5 BÄ°RÄ°MÄ° "KUSURLU" BULUNDUBilirkiÅŸi Raporunda, Çorlu kazası ile ilgili olarak TCDD Genel Müdürlüğü'nün 5 ayrı biriminin AR-GE Birimi, Emniyet ve Risk Yönetim Müdürlükleri, altyapı ve sanat yapılarının yenilemeden sorumlu baÅŸkanlık ile yol ve geçit kontrol memuru istihdamından sorumlu baÅŸkanlığın "Kusurlu" bulunduÄŸu bildirildi. Raporun sonundaki “kusur†bölümünde ÅŸu ifadeler yer aldı:Demiryolu altyapısı ve sanat yapılarında olaÄŸanüstü hava koÅŸulları ile ilgili önlemleri almayan, meteorolojik durum ile hava koÅŸulları hakkında gerekli koordinasyonu saÄŸlamayan TCDD Genel Müdürlüğü AR-GE Birimi, Merkez ve 1. Bölge Demiryolu Emniyet ve Risk Yönetim Müdürlükleri ve diÄŸer ilgili müdürlüklerin kusurlu oldukları,Demiryolu altyapısı ve sanat yapılarını üst yapıda yapılan yenilemelere uygun hale getirmeyen; TCDD Genel Müdürlüğü’nün altyapı ve sanat yapılarını yenilemeden sorumlu baÅŸkanlığının kusurlu olduÄŸu,Mevcut durumda, demiryolu altyapısı ve üstyapısının, olası problemlere karşı her gün düzenli olarak kontrol edilmesi için sorumlu personel olan yol ve geçit kontrol memurlarını yeterli sayıda istihdam etmeyen TCDD Genel Müdürlüğü’nün yol ve geçit kontrol memurlarını istihdam etmekle sorumlu baÅŸkanlığının kusurlu olduÄŸu görüş ve kanaatine varılmıştır.â€ANNE MISRA SEL: TCDD ÃœST YÖNETÄ°MÄ° VE BAKANLIK YETKÄ°LÄ°LERÄ° YARGILANMALI Çorlu tren faciasına iliÅŸkin 6. duruÅŸma 4 Kasım'da yapıldı. Kazada oÄŸlu OÄŸuz Arda Sel’i kaybeden Mısra Öz, duruÅŸmanın ardından yaptığı açıklamada, "TCDD üst yönetimi ve UlaÅŸtırma Bakanlığı yetkililerinin yargılanmasını talep ettiklerini" açıkladı. Bir sonraki duruÅŸma 16 Mart 2021 tarihinde yapılacak.Tekirdağ’ın Çorlu Ä°lçesinde Uzunköprü - Ä°stanbul seferi yapan bölgesel ekspres treninin 8 Temmuz 2018’de yaptığı kazada 7’si çocuk 25 kiÅŸi yaÅŸamını yitirdi, 317 kiÅŸi yaralandı. Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden davada, TCDD 1. Bölge Müdürlüğü Halkalı 14. Demir Yolu Bakım Müdürü Turgut Kurt, Çerkezköy Yol Bakım ve Onarım Åžefi Özkan Polat, köprüler ÅŸefi Çetin Yıldırım ve hat bakım onarım memuru Celaleddin Çabuk tutuksuz olarak yargılanıyor. Sanıkların, "kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu" oldukları gerekçesiyle "taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olmak" suçundan 2 ila 15 yıl arasında hapisle cezalandırılmaları isteniyor ANKAMerkez BankasıBaÅŸkanlığı'na atanan Naci AÄŸbal kimdir?
Türkçe Haberler En Son Başlıklar Merkez Bankası Başkanlığı'na atanan Naci Ağbal kimdir? Naci Ağbal 1968'de Bayburt'ta doğdu. İÜ Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Bölümü'nden mezun olan Ağbal, İngiltere Exeter Üniversitesi İş İdaresi Genel İşletme Yönetimi (MBA) Programı'nda yüksek lisans eğitimini tamamladı.Maliye Bakanlığında müfettiş, teftiş kurulu başkan yardımcılığı, Gelirler Genel Müdürlüğünde daire başkanlığı ve bakan danışmanlığı görevlerinde bulunan Ağbal, 2006-2009 yılları arasında Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü, 2009-2015 yılları arasında ise Maliye Bakanlığı Müsteşarlığı yaptı.Naci Ağbal, 2004-2006 yıllarında TÜPRAŞ Yönetim Kurulu Üyeliği, 2006'da PETKİM AŞ Yönetim Kurulu Üyeliği, 2006-2015 yıllarında Türk Hava Yolları (THY) AŞ Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerinde bulundu.2008-2015 yıllarında Yüksek Öğretim Kurulu Üyeliği ile Uluslararası Ahmed Yesevi Üniversitesi Mütevelli Heyet Üyeliği yaptı.7 Haziran 2015 Milletvekili Genel Seçiminde AK Parti Bayburt Milletvekili olarak TBMM'ye giren Ağbal, 1 Kasım 2015 Milletvekili Genel Seçiminde de yine Bayburt'tan milletvekili seçildi. Ağbal, AK Parti MKYK üyeliği ile MYK üyesi olarak Ekonomi İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevlerinde bulundu. 64. Hükümette Maliye Bakanı olarak görev aldı. 65. Hükümette tekrar Maliye Bakanı olarak atandı. cumhuriyet.com.tr