Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajansı - Haberler

Friday, 03.14.2025, 01:01 PM (GMT)

News - Haberler

Cumhuriyet Gazetesi dayanışmasıbüyüyor. 16 Ocak 2021 tarihli okur dayanışmasıilanları

Cumhuriyet Gazetesi dayanışması büyüyor. 16 Ocak 2021 tarihli okur dayanışması ilanları Basın İlan Kurumu'nun gazetemize yönelik ilan cezalarına karşı okurlarımızın 'dayanışması' büyüyerek sürüyor. Cumhuriyet'e 'dayanışma ilanları'yla büyük güç veren gazetemizin gerçek sahibi okurlarımızın sayfalarımızda yayımlanan ilanlarına dijital dünyadaki sesimiz www.cumhuriyet.com.tr'de de yer vereceğiz. BASKI SÜRÜYOR, DAYANIŞMA BÜYÜYOR, OKURLARI CUMHURİYET'İ YALNIZ BIRAKMIYOR! BASIN İLAN KURUMU'NUN CUMHURİYET'E YÖNELİK İLAN KESME CEZALARINA KARŞI OKURLARIMIZ DAYANIŞMA İLANLARI VERİYOR, BAĞIMSIZ VE GÜÇLÜ CUMHURİYET'E DESTEK OLUYOR. DAYANIŞMA İLANLARI HAKKINDA BİLGİ İÇİN AŞAĞIDAKİ İLETİŞİM BİLGİLERİNİ KULLANABİLİRSİNİZ./Archive/2021/1/15/231206320-11.jpg/Archive/2021/1/15/231207164-1.jpg/Archive/2021/1/15/231207679-2.jpg/Archive/2021/1/15/231208195-3.jpg/Archive/2021/1/15/231206648-4.jpg cumhuriyet.com.tr

Aşıskandallarıdevam ediyor: AKP'li 'gençavukat' aşıolduğunu açıkladı

Türkçe Haberler En Son Başlıklar Aşı skandalları devam ediyor: AKP'li 'genç avukat' aşı olduğunu açıkladı AKP'li isimlerin 65 yaş üstü olmamasına rağmen aşılanması tepkiyle karşılanırken, AKP eski Eskişehir Gençlik Kolları Başkanı Fatih Özata'nın aşı olduğu ortaya çıktı. Türkiye'de koronavirüse karşı aşılama başladı. Aşılama sürecinin başlaması ile tartışmalarda başladı. Öncelik sırasında olmayan AKP'lilerin aşı olması yurttaşların tepkisine neden oldu. AKP eski Eskişehir Gençlik Kolları Başkanı Fatih Özata'nın kendi sosyal medya hesabından paylaştığı aşı mesajı gündeme oturdu./Archive/2021/1/16/004841677-erztjtdxiaaao5e.jfifÖzata'nın 65 yaş üstü olmaması ve sağlıkçı olmamasına rağmen aşı olması öncelik sırasındaki soru işaretlerini beraberinde getirdi./Archive/2021/1/16/004825848-erztjtjw4aem29y.jfifTarafsız, doğru ve ilkeli gazeteciliğin adresi Cumhuriyet artık Telegram'da. Gündem yoğunluğundan gözünüzden kaçan haberleri görmek, son dakika gelişmelerini takip etmek ve Telegram'a özel içerikleri kaçırmamanız için kanalımıza abone olun. https://t.co/xqK2PpSgV0 pic.twitter.com/uu29S5hnYi— Cumhuriyet (@cumhuriyetgzt) November 28, 2020 cumhuriyet.com.tr

Eleştiriyi anlamak!

Eleştiriyi anlamak! Yazarın eleştiri ve modernizm çemberinde şekillenen kitabı; modernizmin doğuşu, eleştirinin onun içindeki yolculuğu, modern kültür, düşünsel yorgunluk gibi başlıklarla açımlanıyor. /Archive/2021/1/16/001145953-ic1.jpgFotoğraflar: VEDAT ARIKEleştiri ve deneme, okurunu düşünmeye ve üretmeye yöneltir. Bu türler, okurundan düşünce kümesinin belli bir düzeye erişmesini bekler. Bu düzeye erişmek herkes için kolay olmasa gerek.Eleştirinin okunmamasının yanında “Bizde eleştirmen yok” veya “Edebiyatımıza bir Nurullah Ataç daha gelmedi” cümlelerini de sıklıkla duyuyoruz. Bu durum aslında modernizmin yazınsal bir düşünce olarak içselleştirilememesidir. Çünkü geçmişten günümüze, edebiyatımız için önemli verimlere sahip eleştirmenlerimiz oldu.Bu isimlerden Semih Gümüş eleştiri yazıları ve romanlarıyla bir edebiyat insanı olduğu kadar bir düşün ve kültür ustası da. Modernizm ve Postmodernizm-Edebiyatın Dünü ve Yarını kitabı da eleştiri ile ilgilenen okurlar için kaynak niteliğinde.Semih Gümüş özgün çözümleyici bir eleştiri anlayışına sahip. Bu bağlamda eleştiri ve modernizm çemberinde şekillenen kitabı; modernizmin doğuşu, eleştirinin onun içindeki yolculuğu, modern kültür, düşünsel yorgunluk gibi başlıklarla açımlanıyor./Archive/2021/1/16/001214624-ic2-.jpgELEŞTİRİDE FARKLI ANLAYIŞLAREdebiyatı anlamak dünü ve bugünü anlamayı gerektirir. Edebiyatı egemen anlayışın keskin çizgilerinde değil kendi doğrusal olmayan yolumuzda arayarak anlamalıyız. Eleştiri de böyle bir yanlış anlamayla karşı karşıya kalıyor.İyi ve kötü ayrımının çok ötesinde, bir yazınsal metnin tüm ögelerini çözümlemeyi ve böylece çözümlediği yazınsal metinden ayrı bir metin haline gelmeyi amaç edinir eleştiri. Modernizmin getirdikleri ve postmodernizmin götürdükleriyle birlikte eleştiride de farklı anlayışların izleri görülebilir.Modernizm deyince aklımıza hemen “yeni” olan gelir. Bu bir yanılgıdır çünkü iki sözcük de birbirini tam olarak karşılamaz. Semih Gümüş “Modern Kültürün Yaşadığı” isimli bölümde bu konuya değiniyor. Edebiyatta 1950 Kuşağı’nı örnek vererek modernizmin getirisi olan “yalnızlık” teması bağlamında görüşlerini temellendiriyor./Archive/2021/1/16/001240515-kapakic3.jpgEDEBİYAT VE TOPLUMSAL YAŞAM“Modernite, Akıl, Edebiyat” bölümünde ise eski dünyanın yıkılışı, toplumsal değişimlerle aydın yazarların edebiyattaki ürünlerinin yansıması, yeni bir düzen oluşurken dönem yazarlarının bundaki payı, geçmişten yararlanma düzeyi ve dönemin ruhunu anlayıp anlayamadıkları gibi durumları irdeliyor.Bu temellendirmelerin ardından modernizm ve postmodernizm kavramlarını incelemeye başlıyor Gümüş. İki kavramın da tam olarak tanımlanıp anlaşılamadığı ve edebiyatımızın herhangi bir türüne de eklemlenemediği eleştirisini getiriyor. Postmodernizme, kötü ya da içinden çıkılmaz bir bakışla değil onun edebiyata kattığı anlam biçimleri noktasında ele alınabileceğini savunuyor.Cumhuriyet dönemi yazarlarının kanon romanları ile bir devrim gibi edebiyatın ortasına gelip yerleşen 1950 Kuşağı’nı da örnekleyen yazar; Nâzım Hikmet ve Yahya Kemal’den yola çıkıp postmodern anlatının edebiyatımızdaki önemli uygulayıcısı Orhan Pamuk’a bir selâm gönderiyor.Sadece edebiyatı değil, toplumsal yaşamda modernist ve postmodernist örneklerle aslında yaşamın dünü ve bugününü bir ayna gibi yansıtıyor.Modernizm ve Postmodernizm-Edebiyatın Dünü ve Yarını / Semih Gümüş / Can Yayınları / 152 s.Modernizm ve Postmodernizm-Edebiyatın Dünü ve Yarını /Semih Gümüş / Can Yayınları / 152 s. Deniz Burak Bayrak

Bir kırsal kesim romanı; 'Eve Dönemezsin'...

Bir kırsal kesim romanı; 'Eve Dönemezsin'... Yazar romanda yurdumuzun kırsal kesim insanının yaşamı doğrultusunda herkesin kendinden izler bulacağı kesitlerle yoksul bir çocuğun okuma ve yazma tutkusunu yüceltiyor. /Archive/2021/1/16/000821016-ic.jpgSelahattin Yusuf’un yeni romanı Eve Dönemezsin’de olaylar Karadeniz bölgesindeki mezra, köy ve kasaba arasında geçiyor. Anlatıcı, çocukluğundaki köy yaşantısını, ilkokulu okumak için kar kış demeden her gün 4,5 km yol gidip geldiğini, öğretmenin olumsuz yaklaşımını, sınıftaki ilişkilerini, köy yaşantısını, çocukluk aşkını etkileyici bir dille, doğa betimlemeleriyle yansıtıyor.Köylüler yoksuldur, göç, gurbet yazgılarıdır ki uzak illere, maden ocaklarına ve Almanya’ya gidip dönenler vardır. Almanya’da bir bacağını yitiren, köyüne dönen ve "tahta bacak" diye çağrılan ve eşi Sakine ve torunu Selvi’yle eski evinde yaşamını sürdüren Kut Süleyman ilginç bir tiplemedir.Almanya’dan köye dönen Harun, kamyonuyla tanınır. Oğlu Servet’le Selvi beşik kertmesidir. Havva Nine’nin torunu olan Anlatıcı da Selvi’ye tutkundur.Anlatıcı, kasabadaki ilkokulda öğretmeninden sürekli ceza alır, varsıl çocukların kayırıldığını gözlemler. Olaylar 12 Eylül 1980 sonrası yıllarda geçer. Köylüler çocukların okutulmasını istemez. Anlatıcı, Bakkal Deli Bahtiyar’ın Ankara’da üniversitede okuyan oğlu Fazıl ağabeyini örnek alır. Fazıl, çok kitap okuyan, yazar olacağını söyleyen Anlatıcı çocuğa kitaplar verir, yazdıklarını alıp bir dergide yayımlatır.Anlatıcı, köylünün kör inançlarını, geleneklerini, hayvancılığını, yaylaya çıkışlarını, bitki örtüsünü, yaşlı kadınların hastalıklara karşı yöntemlerini, uzun kış gecelerini, mısır harmanlarını, horon oyunlarını ayrıntılarıyla anlatır. “Sırtladığı kendi küçük ışığıyla sınıfın karanlığını kazarak” ufkunu genişletir.Hastalanıp ölen annesini unutamaz, onsuz yaylaya çıkarken duyumsadıklarını şöyle dile getirir: “Seni rüyamda gördüm anne! / Birlikte eve dönüyorduk…”.Anlatıcı, romanda kaymak sahanı, katık, lavaş, kete, tandır, nahır, hemençe, terek gibi kırsal kesimle ilgili sözcükleri kullanır.Deli Musa da ilginç tiplerden biridir. Romanın sonunda Anlatıcı çocuğun karşısına çıkıp yazdığı tüm öyküleri bildiğini söyler. Anlatıcı, yazar olma yolunda epeyce yol alır böylece.Selahattin Yusuf, Eve Dönemezsin’de, yurdumuzun kırsal kesim insanının yaşamı doğrultusunda, herkesin kendinden izler bulacağı kesitler eşliğinde, yoksul bir çocuğun okuma ve yazma tutkusunu yüceltiyor.Eve Dönemezsin / Selahattin Yusuf / Turkuvaz Kitap / 256 s. / 2020. Hasan Akarsu

NASA'nın keşif aracıCuriosity, Mars'taki 3 bininci gününütamamladı

NASA'nın keşif aracı Curiosity, Mars'taki 3 bininci gününü tamamladı ABD Havacılık ve Uzay Ajansının (NASA), gezginci robotik aracı Curiosity, Mars'taki keşif görevinde 3 bininci gününü tamamladı. Space.com internet sitesinde yer alan habere göre, keşif aracının 2012'de Kızıl Gezegen'in yüzeyine inmesinden bu yana, "sol" adı verilen 3 bin Mars günü geçti.Mars, kendi ekseni etrafındaki dönüşünü 24 saat 40 dakikada tamamladığından, bir Mars günü Dünya'dakinden 40 dakika uzun sürüyor.NASA, aracın 3 bininci gününü tamamlaması şerefine, Curioisty'nin 18 Kasım 2020'de çektiği fotoğraflardan kolaj yapılan bir panoramayı internet sitesinde yayımladı.Panorama, Curiosity'nin Eylül 2014'ten bu yana tırmandığı Sharp Dağı bölgesindeki kaya oluşumlarını resmediyor.2011'de uzaya fırlatılan Curiosity, 2012'de Mars'taki Gale Krateri'ne inmişti.Gezginci robot, 9 yıldır devam eden keşif faaliyetinde Kızıl Gezegen'in geçmişte mikrobiyolojik canlı yaşamına ev sahipliği yapmış olabileceğine dair çok sayıda kanıt topladı. AA

‘Küresel Ekonomi Düzeni - Kurumlar ve Kurallar’

‘Küresel Ekonomi Düzeni - Kurumlar ve Kurallar’ Ahmet Söylemezoğlu kitabında, küresel ekonomiyi düzenleyen kurumlara toplu bir bakış sunuyor. /Archive/2021/1/16/000609267-ic.jpgYılda 26,5 trilyon dolarlık mal ve hizmet ticaretinin yapıldığı, günde sadece uluslararası banka havale sistemi SWIFT üzerinden 5 trilyon doların el değiştirdiği küresel bir ekonomi düzeni içindeyiz. Bu düzeni destekleyen, kurallarını belirleyen, bunları uygulamayanları cezalandıran, hatta gerekirse küresel sistem dışına çıkaran geniş bir kurumsal ağ var. Küresel ekonomik düzeni kuran ve kollayan bu yapıda hangi kurumlar yer alıyor? Bunlar nasıl ve kimler tarafından kuruldular? Zaman içerisinde neden ve ne gibi değişikliklere uğradılar? Bu kurumlar kimler tarafından, nasıl yönetiliyorlar? Koydukları kuralları göz ardı etmek ne kadar mümkün? Türkiye bu kurumlara ne zaman ve nasıl katıldı, ilişkileri nasıl gelişti ve yönetimlerinde ne kadar söz sahibi? Ahmet Söylemezoğlu, küresel ekonomiyi düzenleyen kurumlara toplu bir bakış sunduğu kitabında tüm bu sorulara yanıt vermeyi amaçlıyor.Küresel Ekonomi Düzeni - Kurumlar ve Kurallar / Ahmet Söylemezoğlu / Remzi Kitabevi / 384 s. Cumhuriyet Kitap Eki

Bir ulusun mermerden kemikleri

Bir ulusun mermerden kemikleri Kitapta, arkeolojinin ve antik kalıntıların modern imgelemelerde ihtiyaçlara göre nasıl yorumlandığına ve bu kurgunun siyasi amaçlar doğrultusunda nasıl çarpıtıldığına odaklanılıyor. /Archive/2021/1/16/000338081-ic1.jpgUlus ve Harabeleri - Yunanistan’da Antikite, Arkeoloji ve Ulusal İmgelem kitabında; Yunanistan’ın kendi geçmişine dair algılamasını antik dönem, orta çağ (Bizans) ve modern diye kesintisiz bir çizgisellikte nasıl oluşturduğunu anlatıyor Yannis Hamilakis. Bunu yaparken de genel kabul gören kurgular üzerine keskin eleştiriler yöneltmekten geri durmuyor.Özellikle Yunanistan’ın bağımsızlığını kazanmasıyla birlikte hâkim ideoloji olan milliyetçilik, antikiteyi kendi perspektifinden okumak konusunda ısrarcı oluyor. Helenizmin inşa döneminde antik Yunan baş tacı ediliyor.19. yüzyılda ticaret zengini seçkinler hayalini kurdukları laik ve modern Yunanistan’ın kültürel temellerini antik Atina’nın yitip gitmiş pagan aurasında arıyorlar. 20. yüzyıldaysa iç savaş sonrasında komünistlerin hapsedildiği ada kamplarında, mahkûmların sahip oldukları “yanlış bilinç”, yine antik Yunan medeniyeti anlatısıyla kabartılan milli duygular üzerinden ıslah edilmeye çalışılıyor.Kısacası Yunanistan’da antik kültür, her döneme uygun ve her derde deva bir araç olarak siyasallaştırılıyor. Tapınakların, anıtların, heykellerin sembolik sermayesi yeri geldiğinde işlevsel bir şekilde dolaşıma sokulabiliyor./Archive/2021/1/16/000351924-kapakic2.jpgİKONLAR VE KÖKEN ARAYIŞIYazar güçlü metaforlarla okura yeni bakış açıları da sunuyor. Örneğin kitapta arkeoloğun bir şaman olarak konumlandırıldığının altı çiziliyor. Arkeolog geçmişin kaybolan zamanıyla hatta ölüler dünyasıyla şimdi arasında düşünsel bağ kuran figür sayıldığından modern dünyada saygın bir toplumsal konum ediniyor. Hamilakis benzer bir analojiyle milliyetçiliğin kendi anlamlar dünyasını belirleyerek ulusu ürettiğini, arkeolojinin de kendi arzu nesnelerini ortaya çıkartarak onlara yeni bir yaşam vaat ettiğini söylüyor.1922’de Anadolu’da Türklere karşı savaşan bir Yunan askerinin rüyasında Meryem Ana’yı ve onu koruyan antik Yunan savaşçılarını görmesi, Yannis Hamilakis’in kitapta yanıt aradığı sorunun özünü temsil ediyor: Nasıl oldu da modern Yunanlıların bilinçaltında Meryem Ana ile antik imgeler benzer bir kutsiyetle yan yana gelebildiler?Helenizmin tinsel bir mefhum olarak kavranmasının nedeni antikiteye neredeyse Ortodokslukla eşdeğer bir maneviyat yüklenmesindendir. Pagan döneme ait arkeolojik buluntuların ulusu birleştiren kadim harç olarak karılıp seküler ikonlar haline dönüşmesi, milliyetçiliğin takıntılı olduğu köken arayışındandır. İngiltere’nin Osmanlı elçisi Lord Elgin tarafından Atina’dan kaçırılan Parthenon mermerlerinin 200 yılı aşkın bir süredir Yunanlıların kolektif hafızasında açtığı derin yaraya da bu açıdan bakmak gerekiyor.Son olarak Ulus ve Harabeleri’nin önsözünü benzer konularda önemli araştırmaları bulunan Edhem Eldem’in yazdığı özellikle vurgulanmalı. Kitaba göz gezdiren okurlar ister istemez yakın tarihlerinde ulus ve arkeolojik kalıntılar arasında kurulmaya çalışılan denklemler üzerine de düşüneceklerdir.Ulus ve Harabeleri / Yannis Hamilakis / Çev.: Ayşe Boren / İletişim Yayınları / 480 s. / 2020. Emre Caner

Blue Origin, yörünge altımekiğinin insansız test uçuşunu yaptı

Blue Origin, yörünge altı mekiğinin insansız test uçuşunu yaptı ABD'de, Amazon'un kurucusu Jeff Bezos'un sahibi olduğu Blue Origin şirketi, "New Shepard" adlı yörünge altı mekiğinin insansız test uçuşunu yaptı. "Space.com" internet sitesinde yer alan habere göre, şirketin Teksas eyaletindeki test merkezinde yapılan uçuşta roket ve kapsülden oluşan mekik uzaya fırlatıldı."Yeniden Kullanılabilir Uzay Gemisi" (RSS) adı verilen 6 kişilik kapsül, uzay ile atmosferi ayırdığı varsayılan, dünyadan 100 kilometre yükseklikteki Karman Hattı'nı geçerek 107 kilometre irtifaya çıktıktan sonra paraşütle yere indi.Yeniden kullanılabilir özellikteki roket de fırlatışın ardından dünyaya geri döndü.Blue Origin gibi uzay turizmi alanında projeler geliştiren Virgin Galactic'in tasarladığı 6 kişilik yörünge altı mekiği "VSS Unity"nin 12 Aralık 2020'de yaptığı insansız test fırlatışı başarısız olmuştu. AA

Haftanın güncelçocuk kitapları...

Haftanın güncel çocuk kitapları... Bu haftanın güncel çocuk kitaplarından seçtiklerimiz şöyle: Ağaç (Fulya Yılmaz), Kuzenim Momo (Zachariah Ohora), Gizemli Tarih Oyunu 2.0 - Göbeklitepe’nin Kayıp Heykeli (Demet Ekmekçioğlu), Küçük Mürmür Okula Başlıyor (Andreas Schlüter). /Archive/2021/1/16/000008676-ic1.jpgAğaç / Fulya Yılmaz / Final Yay. / 176 s. / 10+Bir tane olsun ağaç kalmamıştır yeryüzünde. Pek çok hayvanın yanı sıra kuşlar da terk eder insanları. Sonra bir gün İyi Kalpli Yaşlı Adam, sakladığı meşe palamudunu kasaba parkına özenle diker. Çok geçmeden filizlenir o tohum, fidana dönüşür. Kasabanın değil, yeryüzünün tek ağacıdır şimdi o. Bir de bekçisi vardır. Yakın dostları da Yeşil Bisikletli Çocuk ve Karga... Kasaba, Nesiller Boyu Ağaç Koruyucusu adını alır. Yıllar geçer. Ağacın yüzüncü yaşının kutlanacağı gün kasabaya bir araba gelir. Ağaç, insan-doğa ilişkilerini, bir yanıyla insanın kıymet bilmez hallerini ama umudu da bir masal örgüsü içinde anlatıyor./Archive/2021/1/16/000023442-ic2.jpgKuzenim Momo / Zachariah OHora / Çev.: Olcay Mağden Ünal / Çınar Yay. / 36 s. / 4+Kuzenleri, Momo’nun gelişini heyecanla beklemektedirler. Karşılama ekibi Momo’nun yetenekleri konusunda çevrelerine bilgi verirler. Ne var ki bekledikleri gibi biri değildir Momo; kendine özgü ilgileri, tuhaf kılığı, farklı tavırlarıyla çok başka biridir. Meşe palamudu tenisini de farklı oynamaktadır. Üstelik saklambaçtan da haberi yoktur. Kuzenler Momo’ya bir şans verirler, onun kurallarıyla oynarlar. Şimdi yeni bir arkadaşları vardır ve yeni şeyler öğrenmenin de güzel olduğunu görmüşlerdir. OHora’nın, öyküsü gibi, resimlerinin de ilginç olduğunu; Olcay Mağden Ünal’ın yalın Türkçesini de anımsatalım./Archive/2021/1/16/000039192-ic3.jpgGizemli Tarih Oyunu 2.0 - Göbeklitepe’nin Kayıp Heykeli / Demet Ekmekçioğlu / Resimleyen: Deniz Avcıer / Kırmızı Kedi Çocuk / 112 s. / 9+Ufuk, geçen yılki Karain Mağarası kazısı sırasında, mağarada tanışıp arkadaş olduğu minik dinozor Mikroraptor’dan esinlenerek yepyeni bir oyun yapmış, adını da Gizemli Tarih Oyunu koymuştu. Oyunu zaman zaman zihninde oynuyor, çok özlediği Miktoraptor’u oyunda da olsa yanında hissetmekten mutlu oluyordu. Arkeolog anne ve babasının bu yılki çalışma alanı Göbeklitepe’ydi. Ufuk bu kez yalnız değildi. Gizemli Göbeklitepe’yi arkadaşı Gökçe’yle birlikte keşfedeceklerdi. Macera sanki ilk günden başlamıştı: Kazı alanında ilk gün akşamüstü fark ettiği şalvarlı kız kimdi? Kazı ekibinin farkına vardığı ancak çıkarılmadan kaybolan insan yüzlü heykele ne olmuştu?/Archive/2021/1/16/000056754-ic4.jpgKüçük Mürmür Okula Başlıyor / Andreas Schlüter / Resimleyen: Dirk Hennig / Çev.: Olcay Mağden Ünal / Tudem / 55 s. / 8+Mürmür’le tanışmamız, bir mürekkepbalığı olarak ahtapottan farkını anlatmasıyla başlıyor. Yazarın özenle detaylandırdığı sualtı dünyasında geçen öyküde, çeşit çeşit canlının okula başlamasını, arkadaşlıklarını, akran zorbalığına zekâyla yanıt vermelerini okuyoruz. Mürmür serisi kitaplarının formatında, hikâye bitimini alıştırmalar izliyor. İç kapağa döşenmiş haritayı inceleten, yeni tanıştığınız canlılara dikkatle bakmanızı sağlayan pek çok oyunun yer aldığı bir bulmaca diyarı var kitapların ikinci bölümünde. Serinin ikincisi de ilki kadar dikkate değer. Emek Yurdakul / Cumhuriyet Kitap Eki

Kendişarkımızıunutmadan...

Kendi şarkımızı unutmadan... Yezuk’un Çocukları üçlemesinin üçüncü kitabı Horr’un Şarkısı’nda, dedenin anlattığı hikâyenin gizi çözülüyor. Hikâye bitiyor mu burada? Hayır. Her şey aslında şimdi başlıyor. Her günün yeni bir başlangıç olduğu, doğan çocuğun hayatı yenilediği gibi... Karşılıklı konan aynalardan yansıyan sonsuz ayna gibidir kitaplar. Her okuduğumuzda, her okuyanda yeni ve bambaşka çağrışımlara yol açar. /Archive/2021/1/15/235557709-ic1.jpgResimleyen: HASAN KARACADünyanın hemen her yanında anlatılagelen, günü gelince de yazıya dökülen masallar, barındırdığı fantastik boyutla hep ilgi çekmiş, dahası bilimin de yolunu açmıştır. Anlatıcının düşleminde büyüyen ne varsa bilim onu hayatın parçasına dönüştürmüştür. Taşıdığı olağanüstü ya da olağandışı öğeleriyle günümüzde de sürüyor masallar. Bugün fantastik edebiyat diye adlandırdığımız, geçmişin masallarının günümüzdeki süreğinden başka nedir ki...Ve bambaşka bir tutkudur fantastik bir dünya yaratmak, orada okurla çoğalmak. İşte o düşçülerden biridir Tufan Çapar.YENİLGİNİN DEĞERİBundan yirmi yıl önce, Anadolu’nun bize hâlâ uzak görünen bir yöresinde, Bitlis’in Ahlat ilçesinde öğretmenliğe başladığında yüreğinde filizlenen yazma tutkusunun peşine düşer Tufan Çapar. Aylarını, yıllarını alır bu yolculuk. Düşleminde gün geçtikçe daha da büyüyen, Tharbéa adını verdiği evrenin doğuşu da o günlere rastlar.Ve gün gelir yazıya da dökülür yüreğinde yer eden, yedi yıldır gelişen, büyüyenler. Ama dikkate alan çıkmaz yazdıklarını ne ki iyi bilir geri çevrilenin değil vazgeçenin yenileceğini. O ara yenilginin, bildiği yolda yürümenin kıymeti üzerine de kafa yorar. Yüzlerce kez düşmesine karşın yürüme tutkusundan vazgeçmeyen çocuğu, aynı deneyi usanmadan bin kez yineleyen Edison’u... anımsar, anımsatır./Archive/2021/1/15/235642865-ic2.jpgYEZUK’UN ÇOCUKLARIİlk fantastik romanı Lagün’ün Çağrısı - 1, bu kararlılığın sonucu, 2014’te yayımlanır. Sırada, aynı türde, çocuklar için yazmak vardır. Yezuk’un Çocukları - 2, bu alandaki çabasının ilk verimidir. Derken üç kitaplık bir dizinin de adı olur Yezuk’un Çocukları. Çok geçmeden üçlemenin ikinci kitabı Karanlığın Yolu - 3 sökün eder. Üçüncü ve son kitap Horr’un Şarkısı - 4, dünyayı şaşkına çeviren, kısıtlayan salgın günlerinde çıkagelir.Bir dünya düşler Tufan Çapar, bildiğimiz, içinde yuvarlandığımız, daha iyi olsun diye uğraşıp didindiğimiz dünyamıza hiç benzemeyen ya da tıpatıp benzeyen, onun kararını da okura bırakır; adına da Tharbéa der. Ömrünce yazsa bitiremeyecek gibidir o dünyayı anlatmayı; öyle duyumsar.Tuna ile Zeynep, Ülkesiz Doktorlar üyesi anne babalarının toplantısı nedeniyle hafta sonunu geçirmek üzere nine ve dedelerinin kentten uzaktaki dağ evine gelirler. Dedelerinin onlara anlatacağı bir hikâye ve çözmelerini istediği bir de sır vardır./Archive/2021/1/15/235723490-ic3.jpgÜLKESİZ DOKTORLAR VE ÖTESİTharbéa ve dünyamızda olaylar birbirini izler. Üç kitap boyunca; güce tapan, doymak bilmeyen ejderhaları, küçük bir çocuktan bir savaşçıya dönüşenleri, kıymetsiz görünen ama koca bir savaşa yol açan gerginlikleri, savaşın yok ettiği değerleri... söylerken dünyamızı ama aslında kendimizde olup biteni anlamamızı ister yazar.İçimize çektiğimiz havanın, üstümüze düşen yağmur damlasının, taze kokan toprağın hazzına varalım ister. Çocukların ülkede olup bitenleri merak etmesinden, bilmesinden kimse korkmasın ister. Daha geniş yollar için daha çok ağaç kesilmesin ister.En mucizevi şeylerin en basit güzellikte gizli olduğunu bilir, bunu söyler. Kendilerini mültecilere, gösteri yapan gençlere, ayrım yapmaksızın ihtiyaç duyan herkese yardımcı olmaya koşan Ülkesiz Doktorlar saygı görsün ister.Birilerinin gücü elinde toplamasını, güç kimdeyse kuralı onun koymasını istemez. Farklı olanın dışlanmasını, hor görülmesini doğru bulmaz. İnsanın nasıl olduğunu bilmediği, anlamadığı şeylerden korktuğunu, zalimi büyütenin korku olduğunu herkesin bilmesini ister.KİMİN ŞARKISIDIR SÖYLEDİĞİMİZ?Kim olduğumuzu bizden saklayan, bizi bizden uzaklaştıran bir ortama yuvarlandı insan. Kendi şarkılarımızı nerede bıraktığımızı/ unuttuğumuzu bile unuttuğumuz bir çağa sesleniyor Tufan Çapar. Horr’un Şarkısı, rüzgârın şarkısı, kuşların şarkısı, ateşböceğinin şarkısı... ya bizim şarkımız / şarkılarımız? Budur, denilen; her yerde her zaman, durmaksızın söylememiz istenen şarkı kimindir? Hiç mi yok birbirimizden farkımız?Hayatını, bütün sözcüklerini vermeye hazır olduğu Tharbéa’dan seslenirken işte bütün bunları söylüyor bize Tufan Çapar. Bizi oraya çağırıyor. Aslında oraya mı çağırıyor? Değilse bir arama, anlama yolculuğu vaat ederken bize, bir anda kendimizi aynalarla dolu bir odada mı buluyoruz?Tanrılar döneminden tek tanrılı inançlar çağına, çağlar içinde dolaşırken insanın, hepimiz için malum hallerine dokunuyor, dokunduruyor. Ama çocukların o kendine özgü düş gücünü, sınırsız sorgulama becerisini de yanımızdan eksik etmiyor.Hayatın tadına tuzuna vakıf olalım, yapıp ettiklerimizden haz almaya bakalım istiyor. Hepimizi şu kapalı mekânlardan çıkarmaya, canımızı sıkmaya uğraşıyor. Evet, canımızı sıkmaya... çünkü canı sıkılan insanın bir arayış içinde olacağını, sorunu fark edip çözüme yöneleceğini biliyor.Zamanın, her şeyin yine dışımızda tasnif edilmesine, sınıflandırılmasına da alttan alta itirazı var. Savrulmalara, kapılıp gitmelere, unutmalara da öyle...Horr’un Şarkısı, hepimize, gerçek kahramanın kim olduğunu fısıldıyor. “Gelecek kuşaklar özgürlüğün ne olduğunu bilmeyecekler...” diyen Ursula K. Le Guin’e de bir merhaba diyor. Gerçekle düşü, dünle yarını, farklı yaş dönemlerini iç içe aktarırken de hep aynı arayışın, düşün, kendini anlamanın ve bilmenin kıymetini anımsatıyor.1 - Lagün’ün Çağrısı / Tufan Çapar / Yakın Yayınları / 2014 / 384 s. / yetişkin2 - Yezuk’un Çocukları / Tufan Çapar / Yakın Yay. / 2016 / 128 s. / 14+3 - Karanlığın Yolu / Tufan Çapar / Yakın Yay. / 2019 / 96 s. / 14+4 - Horr’un Şarkısı / Tufan Çapar / Yakın Yay. / 2020 / 96 s. / 14+ Y. Bekir Yurdakul / Cumhuriyet Kitap Eki

Meteoroloji'den hava durumu sağanak ve kar yağışıuyarısıgeldi

Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nden yurt geneline ilişkin son dakika hava durumu ve kar yağışı uyarısı yapıldı. Günlerdir İstanbul'da beklenen kar yağışı dün itibarı ile başladı. Şehrin yüksek kesimleri başta olmak üzere, özellikle gece saatlerinde birçok yerde kar yağışı etkisini gösterdi. Meteoroloji'den de aralarında İstanbul'un bulunduğu iller için yeni son dakika hava durumu ve kar yağışı uyarıları yapıldı. Meteoroloji'nin son hava durumu tahmin raporuna göre, İstanbul genelinde kar yağışı aralıklarla etkisini sürdürmeye devam edecek. 13 ilde ise kar yağışının yoğun olabileceği tahmin edildi. Giriş Tarihi: 15.1.2021  14:12Son Güncelleme: 15.1.2021  14:12ABONE OL  Son dakika haberleri... Günlerdir İstanbul'da beklenen kar yağışı, dün itibarı ile etkisini göstermeye başladı. Gündüz saatlerinde başlayan kar yağışı, sabaha karşı şehir genelinde etkisini hissettirdi. Avrupa Yakası'nda; Sarıyer'in yüksek kesimleri ve Arnavutköy'de adeta lapa lapa kar yağdı. Anadolu Yakası'nda da başta Çamlıca Tepesi olmak üzere yüksek noktalarda kar yağışı görüldü. Meteoroloji de gün içerisinde beklediği hava durumu tahmin raporunu yayımlarken İstanbul başta olmak üzere birçok il için son dakika hava durumu ve kar yağışı uyarıları yaptı. İSTANBUL'DA KAR YAĞIŞI NE KADAR SÜRECEK? Yurt geneline ilişkin hava durumu tahmin raporlarını duyuran Meteoroloji Genel Müdürlüğü, aralarında İstanbul'un da bulunduğu birçok ili uyardı. Yurdun güney kesimleri için sağanak yağışlara dikkat çekilirken Marmara, İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinde kar yağışı beklendiği bildirildi.13 ilde kar yağışının yoğun olabileceği tahmin edildi. Meteoroloji ayrıca, İstanbul hava durumu hakkında da bilgi verdi ve İstanbul'da kar yağışının gün içerisinde aralıklarla devam edeceğini duyurdu. Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından yapılan son değerlendirmelere göre; Ülkemiz genelinin çok bulutlu, Edirne ve Kırklareli dışında yurt genelinin aralıklı yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Kıyılar ve Güneydoğu Anadolu'da yağmur ve sağanak, diğer yerlerde karla karışık yağmur ve kar şeklinde görülecek olan yağışların; Giresun, Trabzon, Rize ve Artvin çevrelerinde kuvvetli yağmur (21-50 mm), Balıkesir, Bursa, Yalova, Gümüşhane, Bayburt, Erzincan, Tunceli, Erzurum, Ardahan, Bingöl, Muş, Bitlis ve Hakkari çevrelerinde yoğun kar (10-20 cm) şeklinde olması bekleniyor. Sabah ve gece saatlerinde iç ve doğu kesimlerde buzlanma ve don olayı bekleniyor. HAVA SICAKLIĞI: Ülkemiz genelinde hissedilir derecede azalacağı tahmin ediliyor. RÜZGAR: Genellikle güney, kuzeybatı kesimlerde kuzey yönlerden hafif, ara sıra orta kuvvette, Marmara'nın kuzey ve batısı, Kıyı Ege, Akdeniz, İç Anadolu'nun güney ve doğusu, Doğu Anadolu ile Doğu Karadeniz'in iç kesimlerinde güneyli yönlerden kuvvetli ve yer yer fırtına (40-70 km/sa) şekline esmesi bekleniyor. KUVVETLİ YAĞIŞ UYARISI: Yağışların; Giresun, Trabzon, Rize ve Artvin çevrelerinde kuvvetli yağmur (21-50 mm), Balıkesir, Bursa, Yalova, Gümüşhane, Bayburt, Erzincan, Tunceli, Erzurum, Ardahan, Bingöl, Muş, Bitlis ve Hakkari çevrelerinde yoğun kar (10-20 cm) şeklinde beklendiğinden meydana gelebilecek ulaşımda aksamalar, su baskını gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunmalıdır. KUVVETLİ RÜZGAR VE FIRTINA UYARISI: Rüzgarın; Marmara'nın kuzey ve batısı, Kıyı Ege, Akdeniz, İç Anadolu'nun güney ve doğusu, Doğu Anadolu ile Doğu Karadeniz'in iç kesimlerinde güneyli yönlerden kuvvetli ve yer yer fırtına (40-70 km/sa) şekline esmesi beklendiğinden ulaşımda aksamalar, çatı uçması, ağaç devrilmesi, soba ve baca gazı zehirlenmeleri gibi olumsuzluklara karşı dikkatli ve tedbirli olunmalıdır. MARMARA Çok bulutlu, bölgenin güney ve doğusu ile Tekirdağ çevrelerinin karla karışık yağmur ve kar yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Yağışların; sabah saatlerinde Balıkesir, Yalova ve Bursa çevrelerinde yer yer kuvvetli (10-20 cm) olması bekleniyor. Rüzgarın; sabah saatlerinde bölgenin kuzey ve batısında kuzey yönlerden yer yer kuvvetli (40-60 km/sa) olarak esmesi bekleniyor EDİRNE HAVA DURUMU °C, 5°C Çok bulutlu İSTANBUL HAVA DURUMU °C, 6°C Çok bulutlu, sabah saatlerinde karla karışık yağmur ve kar yağışlı KIRKLARELİ HAVA DURUMU °C, 4°C Çok bulutlu SAKARYA HAVA DURUMU °C, 5°C Çok bulutlu, karla karışık yağmur ve kar yağışlı EGE Parçalı ve çok bulutlu, bölge genelinin aralıklı yağışlı geçeği tahmin ediliyor. Yağışların; kıyı kesimlerde yağmur ve sağanak, iç kesimlerde karla karışık yağmur ve kar şeklinde olması bekleniyor. Rüzgarın; sabah saatlerinde kuzey yönlerden Kuzey Ege kıyılarında kuvvetli (40-60 km/sa) olması bekleniyor. A.KARAHİSAR °C, 2°C Çok bulutlu ve kar yağışlı DENİZLİ °C, 7°C Çok bulutlu, yağmur ve karla karışık yağmurlu İZMİR °C, 11°C Parçalı ve çok bulutlu, sabah saatlerinde yağmur ve sağanak yağışlı MANİSA °C, 10°C Parçalı ve çok bulutlu, sabah saatlerinde yağmur ve sağanak yağışlı KAYNAK

Covid-19 aşısı: ABülkeleri Pfizer/BioNTech'in teslimatlarında yaşanan gecikmelerdenşikayetçi

Covid-19 aşısı: AB ülkeleri Pfizer/BioNTech'in teslimatlarında yaşanan gecikmelerden şikayetçi Pfizer, Belçika'daki üretim tesisindeki kapasite artırım çalışmaları nedeniyle Covid-19 aşısının teslimatında gecikmeler olacağını açıkladı. Altı AB üyesi, Avrupa Komisyonu'na mektup yazarak bu durumun "kabul edilemez" olduğunu belirtti. EPABazı Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, ABD'li Pfizer'in teslimatları yavaşlatma kararının ardından kendilerine ulaşan koronavirüs aşılarının miktarının yetersiz kaldığını açıkladı.En az altı AB üyesi, yaşanan bu gecikmeyi "kabul edilemez" olarak tanımladı ve bu durumun aşılama sürecinin genelinin güvenirliğini sarstığını belirtti.İsveç, Danimarka, Finlandiya, Litvanya, Letonya ve Estonya sağlık bakanları, yazdıkları mektupta, Avrupa Komisyonu'ndan "teslimatların zamanında yapılabilmesi için istikrar ve şeffaflık sağlanması" amacıyla Pfizer ve BioNTech'e baskı kurmasını istedi.Reuters'ta yer alan habere göre, mektupta "Bu durum kabul edilemez. Yaşanan gecikme, sadece aşılama programını aksatmakla kalmayıp aynı zamanda tüm aşılama sürecinin güvenirliğine de zarar veriyor" denildi.Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Pfizer ile görüştüğünü ve planlanan teslimatların 2021'in ilk çeyreğinde yapılacağını açıkladı.Pfizer teslimatları yavaşlattıPfizer, Cuma günü erken saatlerde yaptığı açıklamada, üretimin artırılması için imalat sürecinde yapılan değişikliklerin Ocak sonu-Şubat başındaki sevkiyatlar üzerinde geçici bir etki yaratacağını duyurdu.Pfizer, "Her ne kadar bu durum, Ocak sonu-Şubat başında yapılacak olan teslimatları geçici olarak etkileyecek olsa da Şubat sonu-Mart başında ise teslimata hazır aşı miktarlarında kaydadeğer bir artış sağlanacak" dedi.Almanya Sağlık Bakanlığı, Pfizer'in Belçika'nın Puurs kentindeki fabrikasındaki inşaat çalışmaları nedeniyle teslimatları geçici olarak azaltacağına dair AB'ye bilgilendirme yaptığını açıkladı.Belçika, Ocak ayında Pfizer'den planlanan miktarı yarısı kadar aşı gelmesini beklediğini belirtirken, Litvanya da kendisine Şubat ortasına kadar tedarik miktarının yarıya düşürüleceği bilgisinin iletildiğini ifade etti.AB, bu yıl Pfizer ve BioNTech ile 600 milyon adetlik aşı anlaşması yaptı. Bunların 75 milyonunu ikinci çeyrekte teslim edilmesi, üçüncü çeyrekle birlikte ise teslim edilen miktarın artırılması öngörülüyor. BBC Türkçe




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter