Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajans? - Haberler

Wednesday, 01.08.2025, 05:56 PM (GMT)

News - Haberler

RG-Eylül'de 1,127 teşvik belgesi verildi, 332 belge iptal edildi

RG-Eylül'de 1,127 teşvik belgesi verildi, 332 belge iptal edildi /Archive/2020/11/12/121606127-atama.jpgResmi Gazete'nin bugünü sayısında yer alan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tebliğine göre, Eylül ayında 1,127 kurum ve kuruluşa, çeşitli vergi istisna ve indirimleri ile sigorta primi desteklerini içeren 19.39 milyar lira tutarında, 30,506 kişilik istihdam öngören, yatırım teşvik belgesi verildi. Bu kapsamda ithal edilecek makine ve teçhizat tutarı da 1.03 milyar dolar olarak belirlendi. Eylül ayında verilen verilen yatırım teşvik belgesi sayısı, Ağustos ayına göre 216 adet, teşvik belgelerine bağlanan toplam yatırım miktarı da yaklaşık 1.06 milyar lira arttı.Eylül'de toplam 4.27 milyar lira sabit yatırım ve 17 bin 105 kişilik istihdam öngören 332 belge de iptal edildi. (DHA)

Prof. Dr. Ercan'dan deprem alanıuyarısı: Bu bölgelere yeniden inşa edilmemeli

Prof. Dr. Ercan'dan deprem alanı uyarısı: Bu bölgelere yeniden inşa edilmemeli Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, 30 Ekim'de, Ege Denizi'nde meydana gelen, İzmir'de 115 kişinin yaşamını yitirdiği 6.9 büyüklüğündeki depreme ilişkin açıklamada bulundu.'AYNI YER YENİDEN YAPILAŞMAYA AÇILAMAZ'Bu büyüklükteki bir depremin, İzmir Kırığı üzerinde olması halinde Bayraklı ve Özkanlar bölgesinin tamamen yok olacağını söyleyen Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, "Bir yerde kıran yaşanmışsa, yapılar göçmüşse aynı yer yeniden yapılaşmaya açılamaz. Bu doğrultuda o bölgenin yeniden yapılaşmaya açılmaması gerekiyor. Yapı yasaklı alan olarak ilan edilmesi gerekiyor. Orada kentsel dönüşüm olacaksa, Bayraklı'da değil, Yamanlar'a doğru olması gerekiyor. Yamanlar Dağı'na taşımak gerekiyor o binaları. Aynı yerleri tekrar deprem konutları yaparsak ikinci kez hata yapmış oluruz. Deprem sırasında deprem dalgaları Bayraklı'da yaklaşık 5 kat üst yapıya yansıtmıştır. Yamanlar 1 olarak duyarken Bayraklı 5 kat büyük duymuştur. Yeniden oraya yapı yapılırsa, gelecekte deprem olması durumunda Manisa depremi olması durumunda buralar 5 kat büyüterek duyacaktır. Ölüm oranları çok fazla artacaktır. Bayraklı ve Bornova ovasındaki yapıların hemen hepsi değişen oranlarda, bir boksörün 9'uncu raunttaki yorgunluğunu taşımaktadır. Taşıyıcıların içinde kırıkçıklar oluşmuştur. Bir sonraki depremde bu yapılar yıkılacaktır. Güçlendirmeyle oturmayı kesinlikle önermiyoruz. Geçmişte güçlendirilen Adapazarı evleri 1999 depreminde yıkıldı" dedi.'BUNUN ALTINDA BÜYÜK BİR YOLSUZLUK YATIYOR'Depremin Türkiye'ye hiç yakışmadığını söyleyen Prof. Dr. Ercan, "Deprem 70-80 kilometre ötede Sisam'da oldu. Bu bir İzmir Depremi değil. Türkiye'nin en gelişmiş kentlerinden biri olan Bayraklı'yı yıktı. Bunun ana nedeni ölçülerin bu bölgede yapılaşma öncesinde alınmamış olması, yapı gereçlerinin doğru seçilmemesi ve yapı dengesi olmamasından kaynaklıyor. Deprem her zaman gelir, dalgalarını yollar yapı nerelerde kusurluysa oradan yıkmaya başlar. Bayraklı bir birinci sınıf tarım alanıdır. Bu alana yapılaşmaya açan kimdir? Yüksek katlı binalara kim izin verdi? Kim tarım alanları ortadan kaldırılırken göz yumdu? Bunun altında büyük bir yolsuzluk yatıyor. Bunun ana merkezi belediyeler. Yapılaşmayı açanlar belediyelerdir" dedi.'BAYRAKLI'DA TAŞIYICI KATMAN DERİNLİĞİ 86-98 METRE'Bayraklı bölgesinde taşıyıcı katman derinliğinin 86 ile 98 metre olduğunu, zeminin yapıları taşıması için derine inilmesi gerektiğini aktaran Prof. Dr. Ercan, "Orada yapılacak herhangi bir yapılaşma olursa temeli 86-98 metreye indirilmesi gerekiyor. Bu olası değil. Bayraklı'daki ikiz kulelerin yapıldığı yere 48 metrelik taşıyıcı kazık çaktılar. Yerin taşıyıcı gücü olmadığı için çamur olduğu için sürtünmeli kazık yapılır. Taşısın diye. 48 metre yerin altına inme durumunda kaldılar. Oradaki 44 katlı yapılarda gerekli sağlamlığı sağlamadıklarını gördük. Aldığımız duyumlara göre o yapılarda yaklaşık 1,5 metrelik bir oturma var. Bu gerçekten bilime ters yapılan işlerin nasıl sonuç verdiğini gösteren olaylardan birisi" şeklinde konuştu.'AYDIN'IN GERMENCİK VE ORTAKLAR BÖLGELERİNDE YIKICI DEPREM OLABİLİR'Aydın'da Nazilli, Söke, Germencik, Ortaklar, Efeler bölgelerindeki deprem dönüşüm yılının 50-60 yılda bir geldiğini aktaran Prof. Dr. Ercan, "En son 1955 yılında 7 büyüklüğünde deprem olmuştu Söke'de. 65 yıldır Aydın ili büyük bir deprem görmüyor. Ancak şu andaki araştırmalar, Nazilli'nin bulunduğu kesimde veya Efeler'de gerginlik olduğunu göstermiyor. Gerginlik birikimi daha çok Ortaklar Germencik alanlarında. Zamanlama konusunda bilgimiz yok. Aydın'da öncelikli bu bölgelerde olur. Bunun dışında Kuşadası Körfezi de bir deprem odağıdır. Kuşadası'nda büyük bir deprem beklemiyorum. 5.7-5.8 depremler olabilir. Oradaki yapılar da yorgundur. Gereği yapılması gerekir İzmir kırığında yıkıcı deprem bundan 300 yıl önce olmuştur. Daha büyük deprem görmemiştir. Onun belirtileri yok. Bu depremin çok yıkıcı olmasının nedeni Sisam'ın önünde görüntülü bir deprem olmasıdır" dedi. DHA

Bakanlık koronavirüs aşısıiçin girişimlere başladı

Türkçe Haberler En Son Başlıklar Bakanlık koronavirüs aşısı için girişimlere başladı Ankara Eczacılar Odası Başkanı Taner Ercanlı, Prof. Dr. Uğur Şahin’in kurucusu olduğu BioNTech şirketi ile ABD merkezli ilaç şirketi Pfizer’in geliştirdiği koronavirüs aşısının temini için Türkiye’nin girişimleri olduğunu belirterek “Ülkemizde birkaç aşının faz 3 çalışmaları devam ediyor. Bu çalışmalarla beraber belli miktarda aşının garantisinin verildiğine yönelik bilgimiz var ama bunun rakamı kaç milyon dozdur, bununla ilgili net bir bilgi yok” dedi. Aşı temininin şimdiden çözülmesi gerektiğini vurgulayan Ercanlı, “Ülkemizdeki net aşı ihtiyacının hesaplanması ve bu ihtiyaca göre tüm girişimlerin şimdiden yapılıp kamuoyuyla paylaşılması lazım” diye konuştu.‘BAĞLANTILAR KURULDU’Grip aşısında yaşanan sıkıntıyı anımsatan Ercanlı, “İnsanlarda ‘Gripte bunu yaşıyorsak Covid-19’da ne olacak?’ endişesi büyüdü. Bu aşı çalışmalarını yapan hangi firmalar varsa şimdiden bağlantıların yapılması lazım. Biz bu bağlantıların kurulduğunu duyduk” dedi. Ön sipariş sürecine ilişkin bilgi veren Ercanlı, “Bu tarz aşı konularında doğrudan ücreti ödenerek ihtiyaç kadar aşının alınması gerekir. Bu üretici firmaya da güç verir” ifadelerini kullandı. Türkiye’de 30 milyon kişinin risk grubunda olduğunu belirten Ercanlı, “Aşı gelene kadar ne kadar insanın virüse maruz kalacağı da önemli. Şu anki vaka sayılarına baktığımız zaman uzmanlar, bu hızla 1 yıl içinde sürü bağışıklığının gelişeceği yönünde tahminler yürütüyor. İlk başta riski olanlardan başlayıp sonradan riski olmayan insanların aşılanması gerekecektir. Çünkü virüsün kimde ne etki yarattığını tespit etmek çok zor” diye konuştu. Öte yandan Sağlık Bakanlığı yetkililerinden yüzde 90 oranında başarı elde ettiği söylenen BioNTech aşısının temini için girişimlerin başladığı öğrenildi. Sarp Sağkal

Yurt yaptırıp Diyanet’e kiralattı

Yurt yaptırıp Diyanet’e kiralattı İnşaat tamamlandıktan sonra ise kurulan yurt İnsan Vakfı tarafından işletilmeye başlanmıştı. Bu yurdun Veysel Tiryaki’nin Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) Mütevelli Heyeti üyesi olduktan sonra TDV’ye yaklaşık 90 bin TL’ye kiralandığı öğrenildi. Yurt binasının Tiryaki, mütevelli heyetine girmeden önce de kiralanmaya çalışıldığı ancak fiyat konusunda anlaşılamadığı öğrenildi. TDV Yurtlar ve Sosyal Tesisler İktisadi İşletmesi Müdürü Yavuz Kocamış gazetemize yaptığı açıklamada söz konusu yurdun kiralandığını doğruladı. Yavuz Kocamış, “İnsan Vakfı, Veysel Tiryaki’nin değil. Biz sadece söz konusu yurdu değil, 2019 yılında 20 ilde yurt kiraladık. Bu yurt da onlardan birisi” dedi. Seyhan Avşar

CHP’nin hak ihlallerini içerençalışmasıAdalet Bakanı’na verildi

CHP’nin hak ihlallerini içeren çalışması Adalet Bakanı’na verildi Bülbül, Türkiye’de son 18 yılda birçok alanda geriye gidişler yaşandığına dikkat çekerek “Bunların başında da hukuk krizi gelmektedir” dedi. AKP döneminde Ergenekon ve Balyoz kumpas davaları ile başlayan ihlaller zincirinin muhaliflere yönelik operasyonlarla devam ettiğine işaret eden Bülbül, raporda özetle şunları sıraladı: - Adalet ve adalete erişim ihlalleri: AYM’nin bireysel başvuru verilerine göre 23 Eylül 2012’den bugüne kadar Yüksek Mahkeme’ye yaklaşık 285 bin başvuru yapılmış, bunun 243 bin kadarı sonuçlandırıldı. Buna göre bireysel başvurunun başladığı tarihten bu yana yapılan başvuruların yüzde 85.5’i karara bağlanırken ihlal kararlarının temel hak ve özgürlüklerin dağılımında ise ilk sırada yüzde 52 ile adil yargılanma hakkı yer aldı. - Salgındaki hak ihlalleri: Yoksul kesim ve dezavantajlı gruplar için çalışma şartları ağırlaştı, sosyal mesafenin mümkün olmadığı, üretimin yoğun olduğu, hijyenden uzak ve uygunsuz çalışma şartlarında işçiler çalışmaya devam etti. Sokağa çıkma yasağı uygulamalarının yasal dayanaktan yoksun bir şekilde yapılması hukuk devleti ilkesiyle çelişti. Pek çok etkinliğe sınırlama getirilirken AKP’nin siyasal çalışmalarını içeren etkinliklerine herhangi bir sınırlama uygulanmadı. - Bilgi edinme hakkı ihlalleri: Pandemi döneminde açıklanan verilerin ulusal çıkarları koruma gerekçesiyle gizlendiği ortaya çıktı. Milletvekillerinin denetim hakkı kapsamında verdikleri 34 bin 486 soru önergesinden 4 bin 356’sı yanıtlandı. Pandemiyle ilgili olarak verilen toplam 508 soru önergesinden yalnızca 37’si yanıtlandı. Verilen yanıtlar, soruların cevapları yerine mevzuat ve bürokratik süreçlerin anlatılmasından oluştu. - Toplantı ve gösteri hakkı ihlalleri: Türkiye İnsan Hakları Derneği’nin verilerine göre 2019’da polis, en az 1215 gösteriye müdahale ederken bu gösterilerde en az 3 bin 980 kişiyi de gözaltına aldı. 2020 yılında da haziran ile eylül ayı arasında 637 toplantı ve gösteriye müdahale edildi. Bu dönemdeki müdahalelere salgın gerekçe gösterildi. Cumhurbaşkanı’nın mitinglerinde herhangi bir engelleme olmazken 19 Mayıs, 30 Ağustos ve 29 Ekim başta olmak üzere milli bayramlar dolayısıyla düzenlenen pek çok etkinliğe izin verilmedi. - Kadın hakkı ihlalleri: Kadın cinayetleri, AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında beri yaklaşık 5 kat artmıştır. 2020 yılında eylül ayına kadar Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre 209 kadın öldürülürken 123 kadın şüpheli olarak ölü bulundu. Sadece ağustos, eylül ve ekim aylarında ise 64 kadın cinayete kurban gitti. Mahmut Lıcalı

ABD Dışişleri Bakanıdiplomatik teamüllere aykırıolarak resmi görüşme yapmayacak

ABD Dışişleri Bakanı diplomatik teamüllere aykırı olarak resmi görüşme yapmayacak ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, yedi ülkeyi kapsayan Avrupa ve Ortadoğu turu kapsamında Türkiye’yi de ziyaret edecek. Pompeo’nun Türkiye programında, diplomatik teamüllere aykırı bir şekilde mevkidaşı Mevlüt Çavuşoğlu başta olmak üzere Türk yetkililerle görüşme bulunmuyor. Pompeo’nun ziyaret programındaki diğer ülkelerin tamamında devlet başkanı ya da dışişleri bakanı seviyesinde görüşmeleri bulunurken, Türkiye programında sadece Fener Rum Patriği Batholomeos ile görüşme yer aldı. ABD Dışişleri Bakanlığı, Pompeo’nun 13 Kasım’dan itibaren 10 günlük bir Avrupa ve Ortadoğu turuna çıkacağını duyurdu. Pompeo ilk olarak Fransa’da Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Dışişleri Bakanı Yves Le Drian’la görüşecek. Programa göre Paris’ten İstanbul’a geçecek olan Pompeo, burada Fener Rum Patriği Bartholomeos ile bir araya gelecek. Açıklamada Pompeo’nun, Bartholomeos ile “Türkiye ve bölgedeki dini meseleler ile ABD’nin inanç özgürlüğü konusundaki dünya genelindeki güçlü duruşu ve desteğini” görüşeceği kaydedildi. ABD’li Bakan’ın İstanbul’dan sonra sırasıyla Gürcistan, İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar ve Suudi Arabistan’ı ziyaret edeceği belirtildi. Bu ülkelerin tamamında devlet başkanı, başbakan ve dışişleri bakanı düzeyinde görüşmeler yapacağı açıklandı. Cumhuriyet’in Türk diplomatik kaynaklardan edindiği bilgiye göre, Pompeo’nun Türkiye ziyaretinde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile bir görüşme planlanmıyor.‘ABD AYNAYA BAKSIN’Öte yandan Dışişleri Bakanlığı, Pompeo’nun ziyaretine ilişkin açıklamada bulundu. “Farklı inançlara mensup vatandaşlarımızın ibadet özgürlüğü korunmaktadır. ABD Dışişleri Bakanı’nın ziyaretine ilişkin açıklamadaki ifadeler yersizdir. ABD’nin aynaya bakması, kendi ülkesindeki ırkçılık, İslam düşmanlığı ve nefret suçları gibi insan hakları ihlallerine hassasiyet göstermesi daha doğru olacaktır” denildi.‘KONUŞACAK ŞEYİMİZ YOK’Emekli büyükelçi Onur Öymen, “Bu tavır, esasen ilişkilerin ne düzeyde olduğunu gösteriyor. Bu davranış ziyaret edilen ülkeye ‘Sizinle konuşacak bir şeyimiz yok’ mesajı içerir” dedi. Öymen, “Bütün bölge ülkelerinde resmi görüşmeler yapıp Türkiye’de sadece Fener Rum Patriği’yle görüşmesinin de bir anlamı var. Bu gibi durumlar, Türkiye-ABD ilişkilerinin, kabul edilebilir düzeyin altında olduğunu gösteriyor. Bu, normal ve şık bir davranış değil” ifadelerini kullandı. Öymen, ABD’de Joe Biden’ın başkanlık seçimini kazanmasının ardından iki ay sonra görevi devredecek olan hükümette yer alan Pompeo’nun Avrupa ve Ortadoğu’ya kapsamlı bir ziyarette bulunmasının da olağan olmadığını kaydetti. Öymen, “Gidici bir hükümetin dışişleri bakanının nereye gittiği, kiminle görüştüğü çok da bir anlam taşımıyor, bu ancak bir veda ziyareti olabilir. Dolayısıyla buna çok da büyük anlam yüklememek lazım. Yeni gelen Biden yönetimi böyle tavır koyarsa o zaman başka türlü değerlendirilir ancak Pompeo’nun bu ziyaretini özel bir ziyaret olarak görmek gerekiyor. Türkiye’de kimseyle görüşmemesinin ilişkilerin geleceği açısından büyük önemi yok” diye konuştu. Pompeo’nun son olarak Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi’ni (GKRY) ziyaret ettiğinde Türkiye’ye gelmediğini anımsatan Öymen, “Bu, yakın dönemdeki tavrın bir devamıdır. Şimdi yeni döneme odaklanmak lazım” dedi. Hüseyin Hayatsever

İşçiye yeni yük yolda emeklilik krizi kapıda

İşçiye yeni yük yolda emeklilik krizi kapıda Hükümet, borçlanma formülü üzerinde dururken bu, işçilere yeni yük anlamına geliyor. Borçlanma yapılırsa zaten büyük bölümü düşük ücretli olan işçiler bir de emekli olabilmek için cebinden ödeme yapmak zorunda kalacak. Gerek kısa çalışma ödeneği alan gerekse de ücretsiz izne çıkarılan işçilerin emeklilik prim ödemeleri de donduruluyor. Yani emeklilik primleri yatırılmıyor. Sadece sağlık hakkından yararlanabilmeleri için genel sağlık sigortası primleri ödeniyor. Nisan ayından beri durum böyle. İşverenin ileride normal çalışma düzenine geçildiğinde geriye dönük olarak işçilerin emeklilik için gerekli olan primlerini ödeme yükümlülüğü de bulunmuyor.PRİM BOYUTU UNUTULDUKısa çalışmada eğer bir ay içerisinde 20 gün normal çalışma, 10 gün kısa çalışma yapılıyorsa burada da kısa çalışmaya giren dönemler için prim ödemesi yok. Hükümet kısa çalışma ve ücretsiz izinde süreyi sürekli uzatıyor. Ancak işin “prim” boyutu gözden kaçırılıyor. Oysa prim ödemesi emeklilik için aranan temel şartlardan birisi. 7 bin 200 gün prim ödemesi yapılması gerekiyor. Yasaya göre bazı durumlarda primlerin yatmadığı dönemler için geriye dönük borçlanma yapılabiliyor. Örneğin askerlik ve doğum borçlanması gibi. Ancak yasada kısa çalışma ile ücretsiz izin dönemi borçlanma yapılacak süreler içerisinde yer almıyor. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk eylülde, kısa çalışmadan yararlananların prim yatırılmayan dönemleri için borçlanma ve benzeri imkânlara önümüzdeki dönemde bakacaklarını söylemişti. Eğer hükümet prim ödenmeyen günler için geriye dönük borçlanma hakkı tanırsa bu işçi için hem iyi hem de kötü. İyi tarafı işçi prim yatırılmayan dönemleri ödeyerek emeklilik hakkı kazanabilecek. Kötü tarafı ise bu işçi için yeni bir yük anlamına geliyor. Çünkü işçi ödenmeyen günlerin primini kendi cebinden karşılamak zorunda kalacak.ÜCRETSİZ İZİN ‘SÖMÜRÜSÜ’Hükümetin verdiği yetkiyle işverenlerin ücretsiz izne çıkardıkları işçi sayısı artmaya devam ediyor. Ücretsiz izindeki işçi sayısı 2.1 milyona ulaşırken, patronlar uygulamayı kötüye kullanmaya başladı. İŞKUR son verilerine göre ücretsiz izne çıkarılan işçi sayısı 2 milyon 45 bin 139’dan nisan-ekim döneminde 2 milyon 111 bin 852’ye ulaştı. Sendikalardan alınan bilgiye göre bazı işverenler işçileri ücretsiz izne çıkarıyor. İşçi devletten 1168 lira alıyor. İşveren ücretin kalan kısmını elden ödüyor. Emekçinin prim ödemelerinden de kurtuluyor. Bir diğer uygulama da şöyle: İşçi ücretsiz izne çıkarılıyor. Ancak evden çalıştırılmaya devam ediliyor. Mustafa Çakır

Bu kez CumhurbaşkanıErdoğan’ın‘Ekonomide girdiğimiz yeni dönem’sözüsatın alındı

Bu kez Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Ekonomide girdiğimiz yeni dönem’ sözü satın alındı Naci Ağbal’ın Merkez Bankası Başkanı, Lütfi Elvan’ın Hazine ve Maliye Bakanı olması sonrası, mali piyasalarda başlayan “ekonomi politikalarında yeni dönem” beklentisi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın dün AKP Meclis Grubu’nda “Ekonomide girdiğimiz yeni dönemin hayırlı olmasını diliyorum” demesiyle daha da güçlendi. Her ne kadar Erdoğan’ın “Faiz sebep, enflasyon neticedir” ısrarı sürse de özellikle Elvan ve Ağbal’a atıfla “Atacakları her adımda kendilerinin yanında olduğumu belirtmek istiyorum” sözlerine yoğunlaşan piyasada döviz değer kaybederken TL güçlendi. Dün sabah saatlerinde Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK), yurtiçindeki bankaların “vadede TL satım” yönünde gerçekleştirecekleri swap ve türev işlemlerine getirdiği sınırlamaları bir adım daha gevşetmesiyle gerileyen dolar, Erdoğan’ın konuşması sonrası 8 liranın da altına çekildi.BİST YÜKSELDİAncak önceki akşam açıklama yapan kredi derecelendirme kuruluşu Fitch’in şu vurgusu, bundan sonraki sürecin izlenmesi açısından önemli olacak: “Politika uygulamaları Merkez Bankası değişikliğini ölçmede anahtar konumda. Merkez Bankası Başkanı’nın değişmesi para politikası kredibilitesinin artması ihtimalini doğuruyor. Maliye Bakanı’nın değiştirilmesinin ekonomik reformu hızlandırıp hızlandırmayacağı belirsiz.” Bu gelişmeler altında, dün dolar kuru 7.8369-8.2008 lira, Avro 9.1610-9.6932 lira arasında aşağı yönlü dalgalandı. Borsa İstanbul ise özellikle bankacılık hisselerinin etkisiyle 1284 puana kadar çıkarken günü yüzde 2.91 artışla kapattı. Türkiye’nin risk primi (CDS) 44 puan düşüşle 405 baz puan oldu. cumhuriyet.com.tr

Yem fiyatlarıyüzde 62.5 artınca, beyaz et de yüzde 50 zamlandı

Yem fiyatları yüzde 62.5 artınca, beyaz et de yüzde 50 zamlandı 5-6 ay önce torbası 80 liradan alınan yem, 130 liraya çıktı. Tavuk fiyatları son bir ay içinde yüzde 40-50 zamlandı. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) 4 No’lu Hayvansal Ürünler ve Destek Faaliyetleri Meslek Komitesi Meclis üyeleri, artan yem fiyatları yüzünden sıkıntı yaşayan üreticilerin hayvanlarını kesime gönderdiğini dile getirerek “şu an et bolluğu olsa da kısa süre sonra et bulmada sıkıntı yaşanacağı” konusunda uyarıyor. Yükselen maliyetlerin sadece et üreticilerini değil, süt üreticilerini de zorladığını kaydeden meclis üyeleri, uygun maliyetli yem temin edilmesini talep etti.ZAM SÜRÜYORMTSO 4 No’lu Meclis üyesi Seçkin Tatar, “Zamlar devam ediyor. Girdiğimiz bir yem ihalesi tamamlandığında zarar edecek hale geliyoruz. Tam hasat yapıldı, fiyatlar düşer diye bekliyorken tersine fiyatlar artıyor. 5-6 ay önce torbasını 80 liraya aldığımız yemin fiyatı 130 TL’ye ulaştı” dedi. Tatar, şöyle devam etti: “Girdi maliyetleri yükselmesine rağmen Ulusal Süt Konseyi fiyatları değiştirmiyor. Zarar edip çaresiz kalan süt üreticileri, 12 yılın ardından tekrar yoğun şekilde ineklerini kesmeye başladı. Üreticiye mutlaka ucuz yem ve destek sağlanmalı.” cumhuriyet.com.tr

Ustalar Londra Caz Festivali’nde

Ustalar Londra Caz Festivali’nde Cazseverlerin takip ettiği Londra Caz Festivali, bu yıl birçok festival ve etkinlik gibi online platformlara taşındı. Festivalin bu yılki sürprizi ise Istanbul Psychedelic konserleri kapsamında “BaBa ZuLa”, “Moğollar”, “İlhan Erşahin” ve 2018 yılı Montreux Jazz Festival Talent Award sahibi “Islandman”ı ağırlamaya hazırlanıyor olması... Projenin nasıl oluştuğunu etkinliğe öncü olan Gulbaba Records’un kurucularından Ahmetcan Taşpınar’a sorduk.KAYDEDİLEN ALBÜMLERTaşpınar, “Aslında proje pandemiden önce Gülbaba Records - Night Dreamer Records ortaklığıyla Moğollar, BaBa ZuLa ve Islandman’ın Hollanda’daki Artone stüdyosunda direct to disc teknolojisiyle kaydedilen albümlerinin dünya lansmanlarını Londra Caz Festivali’nde yapma fikrinden doğdu. İstanbul Caz Festivali eski direktörü, şu anda ise Londra Caz Festivali direktörü olan yakın arkadaşımız Pelin Opcin projeyi beğendi ve festival kapsamında bu gruplara özel bir gece yapma fikrini bize sundu. Biz planlarımızı bu şekilde yapmaya devam ederken hayat, pandemiyle başka planları olduğunu bizlere gösterdi” diyor. Önce üzüldüklerini söyleyen Taşpınar, “Bu kadar özenle kaydedilmiş albümlere yakışır bir dünya lansmanı yapamayacağımız için üzgünüz. Fakat zamanla bütün festivaller dijital içeriğe geçmeye başlayınca biz de bu duruma nasıl ayak uydururuz derken İstanbul Kültür Ofisi projeyi benimsedi ve destekledi. İlhan Erşahin gibi değerli bir müzisyeni daha katarak projeyi genişletti” diyor.PERFORMANSLAR...İstanbul Kültür AŞ’nin desteğiyle İstanbul’da farklı lokasyonlarda kaydedilen performanslar ise 21 Kasım’da Londra Caz Festivali kapsamında yapılacak online etkinlikte izlenebilecek. Öznur Oğraş Çolak

YouTube'a dünyaçapında erişim sorunu yaşanıyor

YouTube'a dünya çapında erişim sorunu yaşanıyor Dünyaca ünlü video paylaşım platformu YouTube ve bağlantılı servislere küresel çapta erişim sorunu yaşanıyor.Konuya ilişkin açıklama yapan YouTube, Twitter üzerinden "Şu anda YouTube'da video izlemede sorun yaşıyorsanız, yalnız değilsiniz. Ekibimiz sorunun farkında ve düzeltme üzerinde çalışıyor" ifadelerine yer verdi. cumhuriyet.com.tr




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter