Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajansı - Haberler

Monday, 03.17.2025, 06:59 AM (GMT)

News - Haberler

Sağlıkçılara 'rüşvetçi' diyen Murat Alan'a sert tepki: Haddini bil!

Sağlıkçılara 'rüşvetçi' diyen Murat Alan'a sert tepki: Haddini bil! Ankara Tabip Odası (ATO), Yeni Akit Gazetesi Haber Müdürü Murat Alan’ın sağlık çalışanlarına "rüşvetçi" ithamlarına yönelik, “Kamuoyunu yalan beyanla yönlendirerek sağlık emekçilerine karşı kin ve düşmanlığa sevk edici açıklamalar yapan Murat Alan Haddini Bil” açıklaması yaptı. Provakatif yayınlarıyla tepki çeken Akit TV'de yayınlanan bir programda Yeni Akit Gazetesi Haber Müdürü Murat Alan, sağlıkçıların tepkisini çeken ifadeler kullandı. 6 bin liradan aşağı maaş alan hemşire olmadığını söyleyen Alan, sağlıkçıların sürekli 'özlük hakları' sorununu dile getirmesinden şikayet etti. Sağlıkçıların yaşanılan kriz ortamında özlük hakları gibi konuları açmamaları gerektiğini savunan Alan, “Afrin’e ordumuz gideceği zaman subaylarımızın ‘bizim özlük haklarımızı verin’ demesi gibi. Yahu biz bunu mu konuşuyoruz? TSK’nın oraya nasıl gireceğini mi konuşacağız, yoksa sizin özlük hakları konusunu mu? (…) Bu ne biliyor musunuz? ‘Rüşvetimi ver susayım’ mantığı gibi bir şey” dedi.Ankara Tabip Odası, RTÜK ve Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'yı göreve davet ederek sosyal medya hesabından şu açıklamayı yaptı:"Covid-19 pandemisine karşı özveriyle mücadele eden sağlık çalışanlarına ‘rüşvetçi’ karalamasında bulunan, kamuoyunu yalan beyanla yönlendirerek sağlık emekçilerine karşı kin ve düşmanlığa sevk edici açıklamalar yapan Yeni Akit Gazetesi Haber Müdürü Murat Alan Haddini Bil!Yüzlerce sağlık çalışanını Covid-19 pandemisi nedeniyle kaybettiğimiz bir dönemde bu sözler kabul edilemez! Sağlık Bakanlığı, Fahrettin Koca, ve RTÜK’ü göreve davet ediyoruz! Bizler; sağlık çalışanları olarak lütuf değil, hakkımızı istiyoruz!”/Archive/2021/1/17/171000457-screenshot8.jpg cumhuriyet.com.tr

İran, elektrik kesintisinin faturasınıkripto para madenciliğine kesti

İran, elektrik kesintisinin faturasını kripto para madenciliğine kesti İran’dan yetkililer kripto para madenciliğini ülkedeki yaşanan elektrik kesintilerine neden olmakla sorumlu tuttu. İran Enerji Bakanlığı’ndan Mustafa Recep Maşadi, bin 620 bitcoin üreten çiftliği kapattıklarını açıklamıştı. Yaşanan geniş çaplı elektrik kesintisiyle ilgili İran’dan yetkililer kripto para madenciliğini suçladı. Washington Post'un haberine göre, kripto para madenciliğiyle ilgilenen İranlılar, bu suçlamaları kabul etmedi ve sorunun kendilerinden kaynaklanmadığını söyledi.MADENCİLERİN ELEKTRİK KESİNTİLERİYLE İLGİSİ YOKTahran’da kripto para araştırmacılığı yapan Ziya Sadr şunları söyledi:“Madencilerin elektrik kesintileriyle hiçbir ilgisi yok. Madencilik İran’ın toplam elektrik kapasitesinin çok küçük bir yüzdesini oluşturuyor. İran’daki elektrik şebekesinin kötü yönetimi ve çok korkunç durumuyla elektrik santrallerinin miadını doldurmuş donanımının şebekeyi desteklemeyeceği herkesçe bilinen bir gerçek.”NEREDEYSE EŞİTİran Blockchain Derneği yönetim kurulunun üyelerinden biriyse kripto para madenciliğinde kullanılan elektrik miktarının, elektrik dağıtımında meydana gelen kayıpla neredeyse eşit olduğunun düşünüldüğünü söyledi.BİN 620 ÇİFTLİK KAPATILDIİran Enerji Bakanlığı’ndan Mustafa Recep Maşadi, yetkililerin yasadışı kripto para madenciliğine de odaklandığını belirtmiş, 250 MWh elektrik tüketen bin 620 çiftliği kapattıklarını açıklamıştı. Madenciliği gerçekleştirenlerin yargılanacağını da belirtmişti.Kaynak: Independent Türkçe cumhuriyet.com.tr

Bilim KuruluÜyesi Kayıpmaz uyardı: 'Bu maskelerin toplu alanlarda kullanılmasıuygun değil'

Bilim Kurulu Üyesi Kayıpmaz uyardı: 'Bu maskelerin toplu alanlarda kullanılması uygun değil' Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, maske kullanımı konusunda vatandaşları uyardı. Kayıpmaz, ventilli olsun olmasın N95 ve FFP2 tarzı maskelerin halkın kullanımına uyun olmadığını vurgulayarak, “Üzerinde bir valfi bulunan N95 veya FFP2 tarzında maskelerin, uçaklarda veya toplu alanlarda kullanılması uygun değil” dedi. Ankara Şehir Hastanesi Acil Tıp Kliniği Eğitim Görevlisi ve Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, vatandaşları ventilli maske kullanımı konusunda uyardı. Bilim Kurulu Üyesi Kayıpmaz, üzerinde valfi bulunan N95 ya da FFP2 tarzında olan ventilli maskelerin havayı içeri alırken yüksek oranda filtrelediğini, ancak dışarı verirken aynı oranda filtreleyemediğini söyledi. Bu nedenle toplu alanlarda bu maskelerin kullanılmasının uygun olmadığını belirten Kayıpmaz, özellikle de uçak gibi toplu taşıma araçlarında kullanılmasının oldukça riskli olabileceğini kaydetti."SAĞLIK ÇALIŞANLARININ KULLANIMINA ÖZEL OLARAK TASARLANMIŞ OLAN MASKELER"N95 ve FFP2 tarzı maskelerin sağlık çalışanları için tasarlandığını belirten Bilim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, “Sağlık çalışanlarının kullanımına özel olarak tasarlanmış olan maskeler var. N95 ve FFP2 tarzında maskeler. Bunlar partiküllerin yüzde 95 oranında filtre edilmesini sağlayan özel yapım maskeler. Bunlar bizim acil servislerde olduğu gibi bir hastayı entübe etmeniz gerektiğinde ya da hastanın hava yolundaki yabancı cisimleri temizlemeniz gerektiğinde kullanılan maskeler. Halktan kişilerin bu maskeleri günlük yaşamında kullanması önerilmiyor. Bunu Amerika Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) de önermiyor. Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi (ECDC) de önermiyor” şeklinde konuştu."BU MASKELERİN UÇAKLARDA VEYA TOPLU ALANLARDA KULLANILMASI UYGUN DEĞİL"Bu tür maskelerin toplu alanlarda kullanıma uygun olmadığının altını çizen Bilim Kurulu Üyesi Kayıpmaz, “Özellikle ventilli olanları, bunlar evet daha az nemlenip daha konforlu olarak nefes almanızı sağlıyor. Yapı işleri için, mesela toz partiküllerinin filtre edilmesi anlamında bunlar elverişli. Ama ventilli olan yani üzerinde bir valfi bulunan N95 veya FFP2 tarzında maskelerin, uçaklarda veya toplu alanlarda kullanılması uygun değil. Çünkü bunlar havayı içeriye alırken filtre kabiliyetine sahip. Ama dışarıya verilen havayı, ventilli olanlardan bahsediyorum, yüzde yüz filtre etmiyor. Ondan dolayı yeni bir tehlikeye yol açmamak adına halktan kullanıcıların, ventilli maskeleri kullanmasını önermiyoruz. Zaten Türk Hava Yolları (THY) yöneticileri de özellikle, uçaklarda bu ventilli maskelerin kullanılmaması konusunda uyarıda bulundu” diye konuştu.Öte yandan THY Genel Müdürü Bilal Ekşi, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, filtreli maskelerin kullanımının yasaklandığını açıklayarak, "Uçak içinde ventilli maske lütfen takmayınız. Yolcuların sağlığı için uçak içinde ventilli maske kullanımı otoritelerce yasaklanmıştır. Kabin memurlarımız sağlık kurallarına uyum için ventilli maskenizi değiştirmenizi talep etmektedirler. Lütfen sağlık için yardımcı olalım" ifadelerini kullanmıştı. (İHA)

Koronaya Ardenler molası!

Koronaya Ardenler molası! Büyük bir kısmı Belçika ile Lüksemburg sınırları içinde kalan, bir bölümü de Fransa sınırı içine giren Ardenler, kıvrım kıvrım akan ırmakların sabırla ve inatla oyduğu keskin yamaçlı vadiler, rengârenk ormanlar ve tepeleriyle Belçika’ya tabiat ananın hediye ettiği doğa güzelliği olarak hep dikkatimi çekti. En ufak bir tatil fırsatında Ardenler’e gitme planı yaptım. Arkadaşlarla, ailemizle yılbaşı geçirdiğimiz, kafa dinlediğimiz, baharda gezdiğimiz bir doğa sığınağı oldu bizim için. Dünyanın en küçük kenti diye pazarlanan Durbuy’den tutun da birçok yeri gezmemize rağmen bir fırsat yaratıp da niçin şimdiye kadar Belçika’nın saklı cenneti diyebileceğimiz Hautes Fagnes’e gitmediğimizi çözemedim. Belki de kayakla aramın iyi olmamasındandır. Almanya’daki Eifel dağ sırası, Ardenler ile Hautes Fagnes’de birleşir. Aslında Eifel ve Ardenler kardeştir ve aynı jeolojik oluşumun ürünüdür. Belçika’nın doğu ucunda Almanya sınırında bulunan Eifel, doğa parkıyla meşhur Hautes Fagnes Belçika’nın en yüksek noktasıdır aynı zamanda.Hayaller başka kışa!Bu Noel-yılbaşı tatilinde ne yapıp edip girmek istiyorduk ailece Hautes Fagnes’e. Korona önlemleri nedeniyle gecelemeye korktuğumuzdan günübirlik de olsa yeni yağan kara merhaba demek istiyorduk. Hatta arkadaşımız Fatoş ile yürüyüp, midemizde yeterince yer açılınca, Belçika’nın meşhur patates kızartmasından yiyecektik. Yapılan uyarılara kulak verip biz gitmedik. Hayalimiz başka bir kışa kaldı! Federal polisin önceden defalarca uyarmasına karşın koronavirüs tarafından evde esir alınan Belçikalılar, 26- 27 Aralık hafta sonu Belçika’ya karın ilk düştüğü Hautes Fagnes’ye akın etti. Yollarda kaos yaşandı ve uzun kuyruklar oluştu. Doğa parkında kalabalık nedeniyle korona önlemlerine uymak mümkün değildi. Polis kaosu kontrol altına almaya çalıştı. Bir sonraki hafta sonu, yani 2-3 Ocak tarihlerinde ise federal polis sadece uyarmakla kalmadı, 1 Ocak Cuma akşamından 3 Ocak Pazar akşamına kadar günü birlik turistlere alanı yasakladı. Saat 08.00-17.00 arası otoparklar kapatıldı. Yol boyunca da karavanların gecelemesini engelledi.  Sosyal medyada “Belçika’daki Türklerin neredeyse yarısı kar görmeye gitmiş Ardenler’e. Nasıl bir kar merakı bu anlamadım. Bir arkadaşım yazmış ‘Sanki düğüne gitmişim gibi geldi. Görmediğim insan kalmadı’ dedi” paylaşımını görünce iyi ki gitmemişiz dedim. Günübirlik Ardenler’e gidenlerin sosyal medyadaki paylaşımları hafiften tiye alınıyordu. Portatif ocaklarda sucuk yapanlar, kızak üzerinde foto paylaşanlar, kar manzaralı mutluluk selfieleri cirit atıyordu sosyal medyada. Ciddi de bir tartışma başladı. Koronavirüs önlemlerine dikkat edilmediği, evinin önüne kar yağsa şikâyet edecek kişilerin sırf şov için kilometrelerce yol gittiği, fotoğraf çektirip geldiği eleştirilirken bir kısım yorumcu da geç de olsa Türklerin Belçika’daki doğa güzelliklerini keşfetmesinin olumlu bir gelişme olduğunun altını çiziyordu. Mangal muhabbeti gırla giderken yol boyunca gözlemeci, meyve sebzeci eksikliğinin ilk fırsatta giderilmesi gerektiğinden dem vuruluyordu. Dayanamayıp curcunaya ben de “Brüksel’de benden başka Ardenler’e gidip kar görmeyen kaldı mı?” paylaşımı yaparak katıldım. Allahtan yalnız değilmişim. Otobüs kaldırıp, hafta sonu Ardenler’e bir kar turu düzenlemem istendi. Birlikte gidelim teklifleri yapıldı. Türkler arasında ciddi bir “Ardenler’e kar görmeye gitme” talebi oluşmuştu. Zaten nerede bir kısıtlama ya da sınırlama var hemen bizim iştahımız kabarır!Kepengi kapalı kahvede okey26 Aralık gecesi sosyal medyada yaptığım paylaşımı okuyun ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. “Bu işin şakası yok. Lütfen yasaklara uyun. Biraz önce bir nargile kafeye polis baskın yaptı. Kahvehaneleri açmayın lütfen. Ayrıca berberler ve güzellik uzmanlarına virüs daha çabuk bulaşıyormuş yapılan son bir araştırmaya göre. Bırakın saçınız uzasın...” Bir gün sonra detayları verdim: “Dün Türk caddesindeki nargile kafede 46 kişi yakalanmış. İşletmeciye 4 bin Avro, içeride yakalananlara da kişi başı 750 Avro ceza. Gizlice berbere saçınızı kestirince ya da kepenkleri kapatıp kahvehanede içeride okey oynayınca siz daha akıllı olmuyorsunuz. Virüs hepimizden kurnaz ve sinsi. Lütfen kendimizi ve sevdiklerimizi tehlikeye atmayalım!” Ardenler’e kar gezisi yapanlar ya daberbere gidenler ve gizli parti düzenleyenler arasında Belçikalılar çok daha fazla olmasına rağmen bizim gözümüz hemen yanı başımızdaki Türkleri görüyor. Laf giydirme fırsatını kaçırmıyoruz. Anında yapıştırıyoruz. Belçikalı berberler sosyal medyadan “evinize geleyim, saçınızı keseyim” diye açıkça duyuru yapıyor, Belçika Berberler Federasyonu da bu davranışı resmen onaylamamakla birlikte maddi baskılar nedeniyle anlayışla karşıladığını söylüyor. Gün geçmiyor ki yasadışı partilerde korona önlemlerini ihlal nedeniyle yakalanan Belçikalılar ve verilen para cezaları haberine rastlamayalım. Ama yine de biz yasak olduğu halde mekânını açıp 46 kişiyi nargile kafede buluşturan arkadaşımızı, önlemler kapsamında berber salonunu açamadığı için evinin garajında birkaç katı fiyatla saç kesen Türk berberini ya da kepenkleri kapalı kahvehanede okey oynarken her keresinde elindeki dezenfektan ile elini sürdüğü taşı temizleyen Türk ile kafa [email protected] Erdinç Utku /Belçika

Sahteüyelik skandalında son durum: Ordu Eğitim-Sen Başkanıve bir ilçe Eğitim-Sen temsilcisi de AKPüyesi yapılmış!

Sahte üyelik skandalında son durum: Ordu Eğitim-Sen Başkanı ve bir ilçe Eğitim-Sen temsilcisi de AKP üyesi yapılmış! Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ordu Milletvekili Dr. Mustafa Adıgüzel, Ordu'da Eğitim-Sen Şube Başkanı ve bir Eğitim-Sen ilçe temsilcisinin bilgisi ve haberi olmadan AKP üyesi yapıldığını öğrendiklerini belirtti. "Çağdaş bir ülkede büyük bir siyasi ve hukuki skandal sayılacak bir olgu ne yazık ki ülkemizde yıllardır vardır ve bu sahtekârlıkla devletimizin mücadelesi e-devletten üyelik iptali için bir bağlantı oluşturmakla sınırlıdır" diyen Adıgüzel, konuyla ilgili İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi. CHP Ordu Milletvekili Dr. Mustafa Adıgüzel, AKP’nin sahte üyeliklerine dair ilginç bir örneğin Ordu’da da yaşandığını açıklayıp skandal olayla ilgili soru önergesi verdi.İçişleri Bakanına dönük hazırladığı soru önergesinde, Ordu Eğitim-Sen Başkanı ve Ordu’da bir ilçe Eğitim-Sen temsilcisinin internetten yaptığı kontrolde AKP’ye üye yapıldıklarını öğrendiklerini belirten Adıgüzel, "hayatlarında AKP’nin kapısından dahi geçmemiş" dediği iki Eğitim-Sen’linin karşılaştıkları gerçek üzerine şok yaşadığını belirtti.Sahte parti üyeliklerinin ciddi bir suç olduğunu ve e-devlet üzerinden üyelik iptali seçeneği konulması dışında hiçbir şey yapılmadığına dikkat çeken Adıgüzel, İçişleri Bakanlığı’na konuya ciddi şekilde eğilmeleri için önerge verdi."HUKUK SKANDALI SAYILACAK OLGU NE YAZIK Kİ YILLARDIR VAR"Adıgüzel, önergede şu ifadelere yer verildi:"Türkiye’de en çok üye sayısına sahip siyasi parti olmakla övünen Adalet ve Kalkınma Partisi’ne yapılan pek çok üyeliğin sahte olduğu ortaya çıkmıştır. Daha önce Ankara’dan Rize’ye, İstanbul’dan Batman’a sahtekârlıkla kişinin bilgisi ve izni olmadan AKP’ye üye yapıldığı ortaya çıkan yüzlerce vatandaşımız olmuştur. Bunlardan bazıları kamuoyunun da tanıdığı isimler olduğunda basına düşmüş ve gündem olmuştur. İstanbul’da seneler önce Halkevleri eski başkanının AKP’ye sahtekârlıkla üye yapılmasına benzer bir örnek geçtiğimiz günlerde Ordu’da yaşanmıştır. Ordu Eğitim-Sen Başkanı ve Ordu’da bir ilçe Eğitim-Sen temsilcisi internetten yaptığı kontrolde AKP’ye üye yapıldıklarını öğrenmiş ve şok yaşamıştır. Çağdaş bir ülkede büyük bir siyasi ve hukuki skandal sayılacak bir olgu ne yazık ki ülkemizde yıllardır vardır ve bu sahtekârlıkla devletimizin mücadelesi e-devletten üyelik iptali için bir bağlantı oluşturmakla sınırlıdır. Siyasi parti üyeliği demokratik bir sistemin en hassas noktalarından biridir. Mağdur kişinin haberi dahi olmayan bu üyeliği, daha sonraki siyasi ve sosyal hayatını belirgin bir şekilde etkileyip geri dönüşümsüz zarara yol açabilir"SOYLU'YA SORULARAdıgüzel, konuyla ilgili Süleyman Soylu'nun yanıtlaması istemiyle şu soruları yöneltti:1. Bakanlığınıza bu konuda bugüne kadar kaç adet şikâyet gelmiştir?2. Bu şikâyetler için yapılan rutin işlem nedir?3. Yapılan şikâyetlerin siyasi partilere göre dağılımı nedir?4. Ordu’da yaşanan söz konusu örnek de dâhil olmak üzere tüm parti üyelik sahtekârlıklarını yapan kişilerin ortaya çıkarılması ve yargıya iletilmesi için bugüne kadar bir talimatınız olmuş mudur?5. Olmadı ise, evrakta sahtecilik de dâhil olmak üzere pek çok suçu içinde barındıran bu tür işlemlerle ilgili bugüne kadar niçin bir girişimde bulunmadınız? cumhuriyet.com.tr

Hatay'da balıkçıların barınağa sığınmasına izin verilmedi! 4 tekne battı, 1 tekne kayıp

Hatay'da balıkçıların barınağa sığınmasına izin verilmedi! 4 tekne battı, 1 tekne kayıp Hatay'da, balıkçı teknelerinin yağmur ve fırtınada Madenli Balıkçı Barınağı'na sığınmasına barınak görevlisi izin vermedi. Bölgede 4 balıkçı teknesinin tamamen battığı, 1 teknenin ise kayıp olduğu iletildi. İddialara göre, Hatay'ın Arsuz ilçesinde Zilli Çayı'ndaki balıkçılar, yağmur ve fırtına uyarılarından sonra  sahil güvenliği arayarak, Hatay Deniz Otobüsü (HADO) ve su sporlarına tesis edilmiş Madenli Barınağı'na sığınmak istedi./Archive/2021/1/17/163415214-1.jpgAncak, barınak sorumlusu balıkçıların barınağa girmesine izin vermedi./Archive/2021/1/17/163527309-4.jpgBalıkçıları, barınağa girmenin yasak olduğunu, girerlerse mahkemeye vereceğini beliterek korkutan sorumlu, balıkçıları içeri almadı./Archive/2021/1/17/163452137-2.jpgBalıkçıların çayda, teknelerini kurtarmaya çalıştığı anlar balıkçıların kameralarına yansıdı./Archive/2021/1/17/163507106-3.jpg Sular altında kalan teknelerin, iş makinesiyle çıkarılmaya çalışıldığı görüntülendi."20 TEKNEDE HASAR VAR"CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç, bölgede 4 balıkçı teknesinin tamamen battığını 1 teknenin kayıp olduğunu ve yaklaşık 20 teknede kısmi ve ağır hasar olduğunu bildirdi. Öztunç, balıkçıların Hatay Büyükşehir Belediyesi'nden, "Bir haftalık çalışmayla mevcut iskelenin biraz daha uzatılarak küçük bir barınak haline getirilmesini ve orada sığınmalarının sağlanmasını" istediklerini belirtti.  cumhuriyet.com.tr

Microsoft'tan yeni patent: Veriler sohbet botuna dönüştürebilecek

Microsoft'tan yeni patent: Veriler sohbet botuna dönüştürebilecek Teknoloji devi Microsoft'un ortaya çıkan yeni patenti, bir kişinin verilerinin kullanımıyla sohbet botu oluşturulacağına işaret ediyor. 1 Aralık'ta alınan patentteki teknoloji, sohbet botunun baz alınan kişi gibi yanıtlar vermesini sağlayacak. Amerika Birleşik Devletleri Patent ve Ticari Marka Ofisi internet sitesinde ortaya çıkan patente göre Microsoft, bir kişinin kişiliğini temel alan sohbet botu geliştirme üzerinde çalışıyor.Belgede yer alan bilgiye göre teknoloji devi, bu patenti 1 Aralık 2020 gününde aldı. 21 sayfadan oluşan belge, sohbet botunun nasıl çalışacağını, bir kişinin kişiliğini nasıl kullanacağını ve hangi verilerden yararlanacağını anlatıyor. Şirket, patentinde sunduğu bu yöntemle seçili bir kişinin veya varlığın sohbet edilebilir bir botunun yapılabileceğini ifade ediyor.SOHBET ROBOTU HANGİ VERİLERDEN YARARLANIYOR?Microsoft'un patentinde gösterdiği teknoloji, bir kişinin kişiliğini benimseyebilmek için o kişinin sosyal verisine başvuruyor. Patentte sosyal veriler arasında sosyal medya paylaşımları, dijital resimler, ses kayıtları, elektronik mesajlar, yazılı mektupların ve benzer bilgilerin yer aldığı belirtiliyor.Bu bilgilerin alınmasıyla birlikte şirket, patentte gösterilen adımlara göre sohbet botunu eğitmek ve bir kişinin bakış açısıyla etkileşimde bulunabilmek için kullanılabilecek bir 'kişilik endeksi' oluşturacak. Bu endeksle birlikte sohbet botu eğitilecek ve bot, baz aldığı kişiye oldukça benzer şekilde sohbet edebilecek.Kaynak: Webtekno cumhuriyet.com.tr

MesutÖzil'iİstanbul'a getirecek uçak havalandı

Mesut Özil'i İstanbul'a getirecek uçak havalandı Fenerbahçe'nin prensip anlaşmasına vardığı Mesut Özil'i Türkiye'ye getirecek olan uçak İstanbul Atatürk Havalimanı'ndan kalkış yaptı. Fenerbahçe'nin prensip anlaşmasına vardığı Mesut Özil'i Türkiye'ye getirecek olan uçak İstanbul Atatürk Havalimanı'ndan kalkış yaptı. TSİ 20.30'da İngiltere'nin başkenti Londra'da olması planlanan TC-RMK kuyruk tescilli uçağın Mesut Özil ve ailesini 00.15'de İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı'na getirmesi bekleniyor. DHA

WhatsApp hesabınasıl tamamen silinir?

WhatsApp hesabı nasıl tamamen silinir? WhatsApp sözleşmesi ile ilgili tartışmalar devam ediyor. Facebook bir yandan olayın aslında insanların sandığı gibi olmadığını söylerken, sözleşmenin bazı maddeleri bu ifadeler ile çelişiyor. Peki, WhatsApp hesabınızı tamamen silmek için ne yapmalısınız? Facebook’un geçtiğimiz günlerde yeni güncellediği WhatsApp kullanıcı sözleşmesi epey bir tartışmaya yol açtı. Kullanıcı verilerinin işlenmesine ve üçüncü parti şirketler ile paylaşılmasına izin vermemizi isteyen bu sözleşmeyi kabul etmeyenlerin ise WhatsApp hesaplarının silineceği açıklandı.Her ne kadar WhatsApp verilerin aynı şekilde korunacağını iddia etse de birçok kullanıcı WhatsApp hesaplarını terk edip alternatif uygulamalara geçiş yapmaya başladı. Bu içeriğimizde WhatsApp hesabı nasıl silinir? WhatsApp hesabını silmeden önce tüm verilerinizi nasıl yedekleyebilirsiniz? WhatsApp hesabınızı tamamen sildiğinizde ne olur?Tüm mesaj geçmişiniz silinir.Tüm WhatsApp gruplarından çıkılır ve geçmiş silinir.Google Drive yedekleri silinir.Telefon numaranız WhatsApp hesabından ayrılır.Telefon numaranız diğer kişilerin WhatsApp kişilerinden kaldırılır.Diğer Facebook şirketleriyle paylaşılan verileriniz silinir.WhatsApp hesabını silme işlemi her ne kadar WhatsApp ile paylaştığınız tüm kişisel verilerinizin ortadan kalkmasına neden oluyor gibi görünse de bazı detaylar mevcut. WhatsApp’ın FAQ sitesinde belirtilen maddelere göre WhatsApp hesabınızın silinme işlemi 90 gün sürebiliyor.Bu 90 gün içerisinde WhatsApp, tüm verilerinizi elinde tutmaya devam ediyor, fakat bu verileri diğer şirketler ile paylaşmıyor. Ayrıca hesabınız silinse dâhi, WhatsApp kişisel bilgilerinizi yasal sebepler ve verileri koruma amacıyla elinde tutmaya devam ediyor. Yani aslında WhatsApp hesabını silerek, kendinizi WhatsApp veritabanından tamamen çıkartamıyorsunuz. Ayrıca WhatsApp hesabınızı bir kere sildiğinizde, aynı hesaba bir daha erişim sağlayamadığınızı da belirtmekte fayda var.Bir önceki başlıkta WhatsApp hesabını silme işlemini gerçekleştirdiğinizde, Google Drive yedeklerinizin de silindiğinden bahsetmiştik. Yedekleme işlemini yaptığınızda Android bir telefon kullanıyorsanız bilgileriniz hesabınızın bağlı olduğu Google Drive’a, iPhone kullanıyorsanız iCloud’a aktarılacaktır.Yedeklemeyi tamamladıktan sonra mevcut depolama hesabınıza girip WhatsApp yedeğinizi başka bir Google Drive hesabına veya farklı bir depolama uygulamasına aktararak, WhatsApp hesabınızı silmiş olsanız dâhi yedeklerinizi koruyabilirsiniz.WHATSAPP HESABI TAMAMEN SİLME NASIL YAPILIR?Webtekno'nun derlediği haberine göre izlemeni gereken adımları şu şekilde:Android telefonlarda WhatsApp hesabını silme:Adım #1: WhatsApp’ı açın ve sağ üstteki üç noktaya tıklayın.Adım #2: Ayarlar sekmesine tıklayın.Adım #3: Hesap menüsüne giriş yapın.Adım #4: Hesabımı sil butonuna basın.Adım #5: Ülkenizi, telefon numaranızı yazın ve Hesabımı Sil butonuna basın.iPhone’larda WhatsApp hesabını silme:Adım #1: WhatsApp’ı açın ve sağ altta bulunan Ayarlar simgesine tıklayın.Adım #2: Hesap menüsüne giriş yapın.Adım #3: Hesabımı sil butonuna tıklayın.Adım #4: Telefon numaranızı yazın ve Hesabımı sil butonuna basın. cumhuriyet.com.tr

CHP'li Murat Bakan'dan Menemen yorumu: Halkın iradesi gasp edildi

CHP'li Murat Bakan'dan Menemen yorumu: Halkın iradesi gasp edildi CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, partisinin kazandığı kuranın mahkeme kararıyla tekrarlatılmasıyla AKP'ye geçen Menemen Belediyesi başkan vekilliği seçimini ve kura sürecini değerlendirdi. Bakan, "Menemen'de yargı kararı ile halkın iradesi gasp edildi" dedi. CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, Menemen Belediye Başkanı Serdar Aksoy’un tutuklanması sonrası yenilenen kura çekimi ve sonrasındaki süreci "Türkiye’de bugüne nazaran geçmişte siyasi etik, siyasi nezaket ve halkın iradesine saygı vardı. Bunun örneği, rahmetli İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Ahmet Piriştina’nın vefatı üzerine İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminde yaşamıştık. Dönemin AKP Grup Başkanvekili Yusuf Kenan Çakar’ın ‘halkın iradesine saygılıyız, aday göstermeyeceğiz’ dediğini dün gibi hatırlıyoruz. 2004’ten bugüne, siyasal yozlaşmanın her alandaki yozlaşmanın önünde gittiğinin göstergesidir Menemen. Siyasette; halkın iradesine uygun olarak ‘aday göstermeyeceğiz’ noktasından, seçilmiş meclis üyelerini devşirmek için yapılan gizli görüşmelere, araçsallaştırılmış yargı kararlarıyla halkın iradesinin gasp edildiği bir noktaya gelindi. Belediye Başkanının geçici tedbir ile görevden uzaklaştırılmasının ardından yaşananlar ibretlik. " sözleriyle değerlendirdi.İlk yapılan seçimin hukuka uygun ve şeffaf bir şekilde yapıldığını ifade eden bakan, "Kura aşaması AKP’nin talebi üzerine, onların getirdiği kavanoz ve toplarla yapıldı. Kuraya kendileri de itiraz etmedi ve kazanan arkadaşımızı tebrik ettiler. Onların istediği koşullarda yapılan ve itiraz etmedikleri kura çekimine karşı iptal davası açan Aydın Pehlivan’ın dava açma konusunda taraf ehliyeti yok! Üstelik dava açması özel hukukta iyiniyet, doğruluk ve dürüstlük ilkesi olarak tanımlanan ve kamu hukukunda da kısmen yerini bulan evrensel hukuk kuralına da aykırı. Ayrıca, bu tip bir işlemde yürütmenin durdurulmasına karar verilemez. Zira yürütmenin durdurulması halinde yapılacak işlem geriye dönülmez sonuçlar doğurur. Yürütmenin durdurulmasına karar verildi diyelim, bu durumda da işlem bölünemez. Yani seçim baştan yapılmalıdır. Sadece kura yenilenemez; seçim işlemi bir bütündür." ifadesini kullandı."Sadece kurayı yenilemek demek, bir maratonun son metrelerinin yeniden koşulmasını istemek gibidir." diyen Bakan şunları kaydetti:Yargı kararı siyasidir. Davacı, açtığı davada sonuç ve istem olarak işlemin iptalini istemişken mahkeme kuranın yürütmesini durdurmuş dava dilekçesi düzeltmesini istememiş, buna gerek dahi duymamıştır!Bu karar bize, Nazi Almanya’sının binlerce kişiyi delilsiz ölüme mahkûm eden Halk Mahkemesi yargıcı Roland Freisler Hitler’e yazdığı mektubu hatırlatıyor: “Führer’im; halk mahkemeleri bundan böyle bir karar verirken, o karara konu olan olayı siz değerlendiriyor olsaydınız, nasıl karar vereceğinize inanıyorsa, o yönde bir karar vermeye çalışacaktır.” Menemen konusunda verilen mahkeme kararı; seçim sonucunu etkilemeyen, davacının önerisi ile yapılan bir şekli eksikten dolayı, dava açma hakkı da olmayan biri tarafından açılan davada, istemediği ve hukuken de veremeyeceği bir kararı vererek kendisini Führer yerine koyan ve ona göre karar veren yargıçları hatırlatıyor.Belirtmek isterim ki; biz her zaman hukukun üstünlüğüne inanan, bunu savunan bir partiyiz. Hukukta ‘suçun şahsiliği ilkesi’ vardır ve bu, adaletin tesisi açısından hava gibi, su gibi hayatidir. Aydın Pehlivan’ı, ağabeyinin darbe davasında yargılanması üzerinden değerlendirecek değiliz. Bu bizim ideolojimize, bizim siyasetimize aykırıdır. Ancak şunu da yüksek sesle söylemek gerekir: bir yandan Cumhurbaşkanı’nın iltifatlarına ve övgülerine bakarak bir şekilde Gülen’in çevresinden geçen, sendikasına üye olan veya bankasına maaşı yatan sade bir vatandaşın tüm ailesiyle topyekûn vatan haini ilan edildiği, sivil ölüme terkedildiği bir düzende; AKP elitlerinin saraya danışman olması, ülkeye Bakan olması, büyükelçi atanması yani kariyer basamaklarını hızla çıkmaya devam etmesi iktidarın ‘FETÖ ile mücadele’ iddiasının kokuşmuşluğunun göstergesidir. İZMİR / Cumhuriyet

Sağlık-Sen: 2020'nin son 6 ayında sağlıkçalışanlarına yönelik 117şiddet olayıyaşandı

Sağlık-Sen: 2020'nin son 6 ayında sağlık çalışanlarına yönelik 117 şiddet olayı yaşandı Sağlık-Sen, geçen yılın son altı ayında sağlık çalışanlarına yönelik kamuoyuna yansıyan 117 şiddet olayı yaşandığını duyurdu. Sağlık-Sen tarafından hazırlanan ve Temmuz-Aralık 2020 dönemini kapsayan Sağlıkta Şiddet Raporu'nda, sağlık çalışanlarının yıl boyunca hem salgın hem de şiddetle mücadele ettiğine dikkat çekildi.Bu dönemde sağlık birimlerinde, kamuoyuna yansıyan 117 şiddet olayının meydana geldiği belirtilen raporda, şu bilgiler paylaşıldı:"Altı aylık zaman diliminde 117 şiddet olayı yaşandı. Bu olaylarda 361 saldırgan yer alırken 231 sağlık emekçisi bu saldırganların gösterdiği şiddetin kurbanı oldu. Bu rakamlar her şiddet olayında ortalama 3 saldırganın yer aldığını ortaya koymaktadır. Olayların 19'u sözlü, 94'ü fiili ve sözlü, 4'ü ise taciz şeklinde gerçekleşti. 117 şiddet olayının 41'inde hastalar, 51'inde hasta yakınları, 8'inde yöneticiler, 17 vakada ise kendini bilmez kimseler yer aldı."Olaylar nedeniyle 82 kişinin tutuklandığı ve bir saldırganın bulunduğu kamu görevinden el çektirildiği kaydedilen raporda, "Buna karşın 115 kişi ifadeleri alınıp serbest bırakılırken 160 saldırgan hakkında hiçbir işlem yapılmamıştır. Saldırganlardan 3'ü hakkında da yakalama kararı verilmiştir." ifadeleri yer aldı."ASIL AMAÇ ŞİDDETİ ÖNLEYECEK TEDBİRLERİN HAYATA GEÇİRİLMESİ"Raporda değerlendirmelerine yer verilen Sağlık-Sen Genel Başkan Semih Durmuş, sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin önlenmesi konusunda Nisan 2020'de çıkartılan yasayla cezaların artırıldığına işaret ederek gelinen noktada sağlıkta şiddet olaylarında herhangi bir azalma görülmediğini vurguladı.Asıl amacın şiddeti önleyecek tedbirlerin hayata geçirilmesi olduğunun altını çizen Durmuş, şunları kaydetti:"Şiddeti önlemek ve toplumu bilinçlendirmek için çalışmalar yapılmalı. Şiddet hastanede bir yere kadar önlenir. Ailelere, okullara, medyaya, kurumlara büyük görevler düşüyor. Çok geç olmadan bu olaya radikal bir şekilde herkes el atmalıdır. Sağlık çalışanlarının fedakarlığı, hayati mücadeleleri şiddetle gölgelenmemeli." AA




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter