Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajans? - Haberler

Friday, 01.10.2025, 04:15 PM (GMT)

AKP Genel Başkanvekili Kurtulmuş:İslamcılık en pratik cevabımız

AKP Genel Başkanvekili Kurtulmuş: İslamcılık en pratik cevabımız AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Said Halim Paşa'nın 100. ölüm yıldönümü nedeniyle düzenlenen sempozyumda yaptığı konuşmada Türkiye'nin Batı'da ne varsa taklit ederek yükseleceğini öne süren bir anlayış olduğunu öne sürüp "Buna karşı bizim vereceğimiz en pratik cevaplardan biri de Said Halim Paşa'nın İslamlaşmak dediği siyasi manifestodur" dedi. AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, AKP'li Zeytinburnu Belediyesi tarafından Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezinde, Said Halim Paşa'nın vefatının 100. yılı anısına düzenlenen "Osmanlı Sadrazamı ve Düşünür Said Halim Paşa Sempozyumu"nda konuştu. Said Halim Paşa'nın, "Osmanlı'nın çöküş döneminin çareler arayan, bu çöküşü durdurmaya çalışan, çok iyi yetişmiş bir entelektüel ve dirayetli bir devlet adamı" olduğunu ifade eden Kurtulmuş, söylediklerinin bugün de güncel hayatta Türkiye'nin ve bölgenin karşılaştığı sorunlar bakımından ele alındığında hala geçerliliğini koruyan birçok tarafı olduğunu söyledi. Kurtulmuş, "Said Halim Paşa'nın Osmanlı'nın sancılı çöküş dönemlerine şahitlik ettiğini, bu süreçte en kayda değer tespitleri ve teşhisleri ortaya koyan kişilerden biri olduğunu" dile getirdi. Bu dönemin en önemli tartışma konularından birisinin "Niçin kaybettik?" sorusu olduğunu aktaran Kurtulmuş, şöyle konuştu: "Said Halim Paşa, sadece 'Niçin mağlup olduk?' sorusu değil, aynı zamanda 'Ne yapmalıyız? sorusunu da gündeme getirmiş olan bir mütefekkirdir. Bu özelliğiyle o dönemin en çarpıcı tartışmalarından birisi 'İslam mani terakki midir, değil midir?' tartışmasıydı. Mağlup oluşumuzun cevabını kendi köklerimizden uzaklaşmakta olduğunu bulan, maalesef Türk modernleşmesini en çarpık şekilde ortaya koyan hem siyasetçi sınıfta hem entelektüel sınıfta kalpleri ve zihinleri kaymış olan mutlak manada Batı'yı takip eden bir mukallit zümerin olduğunu, Said Halim Paşa hayatı boyunca bunları eleştirerek ortaya koymuş birisiydi. Bu anlamda aslında dünkü tezler bugün de belli şekilde geçerliliğini korumaktadır. Bugün de Türkiye'nin yeniden kendi kökleri üzerinde, ayakları üstünde yükselerek, ileriye doğru gidebileceğine inanıyor ve bu mücadeleyi vermeye gayret ediyoruz." "İSLAMCILIK ESKİMEYEN İSTİKAMET" Kurtulmuş, "çarpık modernleşme"ye dikkat çekip şu ifadeleri kullandı: "Bu modernleşmeyi tam manasıyla mukallit, batıcı, batıda ne varsa onu alır taklit eder yükseliriz, yüceliriz zanneden anlayışın bugün de bazı versiyonlarının hem Türkiye'de hem bizim coğrafyamızda var olduğunu biliyoruz. Buna karşı bizim vereceğimiz en pratik cevaplardan birisi de Said Halim Paşa'nın İslamlaşmak dediği, İslamcılık dediği, adına ne derseniz deyin kendi kökleri üzerinden bu milletin, bu medeniyet coğrafyasının yeniden yükselmesi bilinci önümüzdeki on yıllara damgasını vuracak eskimeyen bir siyasi istikamet eskimeyen bir siyasi manifestodur." AA

BaÅŸakÅŸehir'de bir oyuncu pozitif

Başakşehir'de bir oyuncu pozitif Başakşehir Süper Lig'de oynanacak Yeni Malatya maçı öncesinde yapılan testlerde bir oyuncunun koronavirüs testinin pozitif çıktığını açıkladı. Spor Toto Süper Lig'de pazar günü Yeni Malatyaspor'u ağırlayacak Başakşehir'de bir oyuncuda koronavirüse rastlandı. Kulüpten açıklamada şu ifadeler yer aldı... "Kamuoyuna duyuru.  Futbol A Takımı oyuncularımız, teknik heyetimiz, idari ekibimiz ve destek ekibimize yapılan rutin COVID-19 PCR testlerinde bir oyuncumuzun sonucu pozitif çıkmıştır. Futbolcumuz semptomsuz olup, Sağlık Bakanlığımız ve Türkiye Futbol Federasyonu protokolleri dahilinde izolasyon ve tedavi planlamaları başlatılmıştır." cumhuriyet.com.tr

Eski koruması: Trump 95 sterlinlikçizburger borcunu bir türlüödemedi

Eski koruması: Trump 95 sterlinlik çizburger borcunu bir türlü ödemedi Donald Trump'ın eski koruması, eski ABD başkanının McDonald's çizburgerleri için kendisine hala 130 dolardan (yaklaşık bin TL) fazla borcu olduğunu söyledi. Trump için İskoçya'da 2012'ye kadar 5 yıl çalışan Kevin McKay, 2008'de Aberdeenshire'da daha sonrasında Trump International golf sahasının inşa edileceği bir araziye yapılan ziyaretten sonra geleceğin başkanı için "20 çizburger ve patates kızartması" satın aldığını söyledi.McKay, 45. ABD başkanının kendisine parayı geri ödeyeceğini söylediğini "ama asla yapmadığını" söyledi.50 yaşındaki McKay, MailOnline'a verdiği demeçte "Onun için çalıştığım zamanın çoğunda 'Kevin, işte sana borcum olan para' diyeceğini düşünmüştüm ama olmadı.Onun için çalışmaya ilk başladığımda iyi bir adam olduğunu düşünmüştüm ama sanırım artık hepimizin gördüğü üzere, Trump sözünün eri değil" ifadelerini kullandı.Ayda yaklaşık 2 bin sterlin (yaklaşık 22 bin TL) kazanan eski koruma Trump'ın New York'a dönüş uçuşu için fast food siparişi vermek adına McDonald's'ta durmak istediğini söyledi.McKay "İçlerinde takım elbise giymiş yaklaşık 15 adam olan 6 tamamen karartılmış Range Rover'dan oluşan bir konvoydaydık, dolayısıyla otoparka girdiğimizde bazıları çok şaşırmış olmalı" dedi.Bildirilenlere göre yanında Birleşik Krallık parası olmadığı için Trump o zamanki korumasından “ona borç para vermesini" istedi.McKay şunları ekledi:"Elbette' deyip herkesin siparişini aldım, yaklaşık 10 veya 15 Coca-Cola'yla 20 kadar çizburger ve patates kızartması. Sanırım Trump patatesle birlikte iki çizburger ve bir diyet kola aldı, her zamanki siparişiydi ve özel jetinde yanına hep McDonald's almak isterdi.Bana toplamda yaklaşık 95 sterline (yaklaşık bin TL) mal oldu ve Trump bana 'Paranı geri alacaksın' dedi. Sonrasında bu para hakkında bir daha konuşmadık. Ondan parayı istemeliydim ama o sıralar boşverdim."Geçtiğimiz günlerde başkanlığının tarihini yeniden yazmak amacıyla bir internet sitesi kuran Trump, bilindiği üzere fast food'a çok düşkün.Michael Wolff'un tartışma yaratan Fire and Fury kitabına göre eski başkan zehirlenmekten kaçınmak için McDonald's yiyordu: 2019'da Beyaz Saray'da Clemson Üniversitesi futbol takımı için Quarter Pounder, Big Mac ve Whopper'lardan oluşan ve toplamda 3 bin dolar tutan (yaklaşık 24 bin TL) muazzam bir sofra kurmuştu.Kaynak: Independent Türkçe  cumhuriyet.com.tr

Dinİşleri Yüksek KuruluÜyesi Bozkurt'tan "aşıorucu bozmaz" açıklaması

Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Bozkurt'tan "aşı orucu bozmaz" açıklaması Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi İdris Bozkurt, "Kovid-19 aşısı dahil olmak üzere hiçbir aşının içerisinde besleyici vitamin ve gıda içerikli bir madde bulunmamaktadır. Böyle şeyin vücuda zerk edilmesi orucu bozmamaktadır fakat ihtiyatlı hareket etmek açısında iftar ve imsak arasında olunabilir." dedi. /Archive/2021/4/2/170618983-rg.jpgBozkurt, yaptığı açıklamada, vücuda giren besleyici gıda ve vitaminlerin dışındaki maddelerin ise orucu bozmadığını söyledi. Aşıların içeriğinde vücudu besleyici vitamin veya gıda içerikli bir içerikleri olmadığından orucu bozmadığını fakat bu konuda göz ardı edilmemesi gerekenin şüpheli şeylerden hep uzak durup şüphesizlere yönelmek olduğuna değinen Bozkurt, ramazan boyunca oruca engel olabilecek her şeyden uzak durulması gerektiğine işaret etti. Gün içerisinde oruçluyken Covid-19 aşısını yaptırmak zorunda olanların ya da randevusu gün içinde verilenlerin rahatlıkla aşısını yaptırabileceğini aktaran Bozkurt, "Çünkü sağlığı korumak, sağlıklı kalabilmek ve bulaşı önlemek için bu önemli bir tedbirdir. Haliyle bundan uzak durmamak için aşı olmak zorundayız. Bu aşıyı olmak zorunda olan insanlara orucun engel olmadığını hatırlatmak isterim." şeklinde konuştu.  "KEFARET GEREKMEZ" Covid-19 aşısının orucu bozmaması nedeniyle kaza ve kefaretin gerekmediğini vurgulayan Bozkurt, "Kovid-19 aşısı dahil olmak üzere hiçbir aşının içerisinde besleyici vitamin ve gıda içerikli bir madde bulunmamaktadır. Böyle şeyin vücuda zerk edilmesi orucu bozmamaktadır fakat ihtiyatlı hareket etmek açısında iftar ve imsak arasında olunabilir. Ancak gün içinde olmak isteyenler varsa olabilir, oruca zarar vermeyecektir bu durum." değerlendirmesinde bulundu. Vatandaşların salgından korunması gerektiğinin altını çizen Bozkurt, "Toplum sağlığını tehlikeye atacak davranışlardan uzak durmamız gerekiyor. Koruyucu tedbirler nelerse onlara riayet etmemiz gerekiyor. Riayet etmediğimiz takdirde hem kuralsız hareket etmiş oluruz hem de vebale girmiş oluruz. Başkasının hukukunu da ihlal etmiş oluruz ki bu da büyük bir günahtır. Aşı olmamak kişilerin tercihidir ama toplum sağlığını da mutlaka dikkate almaları gerekir." sözlerine yer verdi. cumhuriyet.com.tr

YSK'den 'Gelecek Partisi' kararı

YSK'den 'Gelecek Partisi' kararı Yüksek Seçim Kurulu, seçime girecek parti listesini güncelledi. Gelecek Partisi’nin de yeterliliği sağlamasıyla, seçime girme hakkı kazanan parti sayısı 20’ye yükseldi. Yüksek Seçim Kurulu (YSK), geçtiğimiz günlerde seçime girme yeterliliği sağlayan parti listesini yayımlamıştı. Yayımlanan listeye göre, Gelecek Partisi seçime girmeye hak kazanan partiler arasında yer almamıştı. YSK, bugün (2 Nisan 2021) güncellediği seçime girecek parti listesinde ise Gelecek Partisi'nin de seçime girmeye hak kazandığını belirtti.Konuya ilişkin Gelecek Partisi Kurucular Kurulu Üyesi, Seçim ve Hukuk İşleri Başkanı Ayhan Sefer Üstün tarafından yapılan açıklamada, partinin seçime girmek için gerekli şartları gerçekleştirdiği ve konunun bugün yapılan Yüksek Seçim Kurulu toplantısında karara bağlandığı bildirildi.Hayırlı uğurlu olsun... pic.twitter.com/nrOmAEGwc9— Ayhan Sefer ÜSTÜN (@AyhanSeferUSTUN) April 2, 2021Gelecek Partisi’nin de katılımı ile seçime girme hakkı kazanan parti sayısı 20'ye yükseldi. cumhuriyet.com.tr

Boğaziçili akademisyenleröğrencilere gösterilen polisşiddetini kınadı

Boğaziçili akademisyenler öğrencilere gösterilen polis şiddetini kınadı Boğaziçi Üniversitesi öğretim üyeleri, Güney Kampüs'te bir araya gelerek rektörlük binasına sırt dönme eylemlerine devam ettiler. “Öğrencime dokunma” dövizi taşıyan akademisyenler yaptıkları açıklamada, “Dün Kadıköy meydanı yine korkunç görüntülere sahne oldu. Boğaziçi Üniversitesi protestolarına katılan öğrenciler polis şiddetine maruz kaldı ve bir kez daha onlarca öğrenci gözaltına alındı” dedi. Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın rektör olarak atadığı Melih Bulu’yu bir kez daha protesto etti. “Öğrencime dokunma” dövizi taşıyan akademisyenler dün Kadıköy’de düzenlenen Boğaziçi protestosundaki sert müdahale görüntülerini kınadı. Öğrencilere protestolarda polis şiddeti uygulanmasına ve gözaltına alınmasına tepki gösteren akademisyenler yaptıkları basın açıklamasında, “Barışçıl öğrenci gösterilerine karşı uygulanan bu akıl almaz polis şiddetini kınıyoruz. Bu şiddet ve hak ihlalleri son bulmalı!” denildi. "Bugün 2 Nisan 2021. Sizlere basının alınmadığı, mezunlarımızın girişlerinin yasak olduğu ve çevresinde polislerin devriye gezdiği kampüsümüzden sesleniyoruz" diyen akademisyenlerin açıklaması şöyle: “Dün Kadıköy meydanı yine korkunç görüntülere sahne oldu. Boğaziçi Üniversitesi protestolarına katılan öğrenciler polis şiddetine maruz kaldı ve bir kez daha onlarca öğrenci gözaltına alındı. Barışçıl öğrenci gösterilerine karşı uygulanan bu akıl almaz polis şiddetini kınıyoruz. Bu şiddet ve hak ihlalleri son bulmalı! Antidemokratik ve hukuk dışı uygulamaların olanca ağırlığıyla devam ettiği bu ortamda açık derslerimizin ikincisini, Haklar 101 başlığıyla, 31 Mart Çarşamba günü akademisyenlerin ve öğrencilerin katılımıyla gerçekleştirdik. Bu derste, gayrimeşru rektör atamasının ardından kampüste yaşananlar, hak ihlalleri, öğrencilerin ve akademisyenlerin yasal hakları anlatıldı. Dersin bir diğer odak noktası da Boğaziçi Üniversitesi akademisyenlerinin rektörlük ataması ve iki yeni fakülte kurulmasının iptali için başlattıkları hukuk mücadelesiydi. BU YIL BOĞAZİÇİ'NİN 50’NCİ YILI Mücadelemizin bir başka boyutunu kamu üniversiteleri için özerk ve demokratik bir yönetim modeli geliştirme çabası oluşturuyor. 2016 yılında Senato bünyesinde kurulmuş olan Üniversite Yönetim Yapılandırması Çalışma Komisyonunun senato ve akademik birimlerle paylaştığı ara rapor bu çabanın bir ürünüdür. “Kamu Araştırma Üniversitesinin Geleceği” üst başlığını taşıyan bu ara rapor akademik özgürlükleri kurumsal özerklik temelinde güvence altına alan kamu araştırma üniversitesini tanımlıyor ve dünya örnekleri ışığında Türkiye’nin yüksek öğretimi için yeni bir yasa gerekliliğinin altını çiziyor. /Archive/2021/4/2/165030070-whatsapp-image-2021-04-02-at-16.26.26-1.jpeg Bu yıl Boğaziçi’nin bir kamu üniversitesi olarak kuruluşunun 50. yılı! Boğaziçi Üniversitesi akademisyenleri olarak kuruluşumuzu yıl boyu gerçekleştireceğimiz etkinliklerle anacağız. Bu etkinliklerin birincisi eski rektörümüz Üstün Ergüder’ün katılımıyla Aptullah Kuran anma konuşmaları bünyesinde bu hafta gerçekleşti. 50. Yılında Boğaziçi Üniversitesi; özgürlükçü ve demokratik değerlerini koruyor, bilimsel akla ve kamu yararına dayalı akademik üretimini sürdürüyor. Boğaziçi Üniversitesi’nin gayrimeşru rektörlük kurulu, göreve geldiği günden bugüne dek üniversitemizin etik ilkelerine ve kurumsal kimliğine ağır zararlar vermeye devam etmekte. Araştırmadan sorumlu rektör yardımcısı olarak atanan Gürkan Kumbaroğlu kurumumuzu ve bizleri karalamayı amaçlayan ve gerçeği yansıtmayan bir haberi sosyal medya platformlarında gururla paylaşmakta bir beis görmüyor. Üniversitemizin bilimsel üretimi ve verimliliğinin yıllardır düşük olduğunu ve bu durumun atanmış yönetim sayesinde değişeceğini öne süren bu mesnetsiz paylaşım hocalarımıza asılsız iddialar ve nefret söylemleriyle saldırmayı âdet edinmiş bir yayın organında yer alıyor. Hiç kimsenin Boğaziçi Üniversitesi’nin yarım asırdır emek ve özveriyle oluşturduğu akademik ve bilimsel saygınlığını karalamaya hakkı olmadığını atanmışlara hatırlatmak isteriz. ‘İSTİFALARINI TALEP EDİYORUZ' Yapılan ciddi kamuoyu araştırmaları özerk ve demokratik üniversite mücadelemizin toplumda çok yüksek oranda destek gördüğünü ve öğrencilere yapılan müdahalelerin ise ciddi tepkiyle karşılandığını göstermektedir. Son olarak; kamuoyunda da karşılık bulan taleplerimizim hayata geçirilmesini, öğrencilere uygulanan polis şiddetinin sonlandırılmasını, atanmış Melih Bulu, Gürkan Kumbaroğlu, Naci İnci, Fazıl Önder Sönmez ve bir gecede kurulan Hukuk Fakültesi’ne atanmış Selami Kuran’ın istifasını bir kez daha talep ediyoruz. Kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz.” cumhuriyet.com.tr

Düğün salonuçalışanlarından tabutlu eylem

Düğün salonu çalışanlarından tabutlu eylem İstanbul Fatih'te bir araya gelen düğün salonu işletme sahipleri ve çalışanları, tedbirler nedeniyle iflas noktasına gelmeleri üzerine eylem yaptı. "Düğün sektörü üvey evlat mı?" diyerek isyan eden işletmeci ve çalışanlar, Ramazan Bayramı ile birlikte yüzde 50 kapasite ve HES kodu kontrolü ile faaliyetlerine izin verilmesini talep etti. Türkiye'de aralıklarla artan tedbirlerle yaklaşık bir yıldır faaliyette bulunamayan toplantı ve düşün salonları işletmecileri kapılarına kilit vurma noktasına geldi. İstanbul Toplantı ve Düğün Salonları İşletmecileri Esnaf Odası'na (İSTDO) bağlı işletme sahipleri ve çalışanları, seslerini duyurabilmek için Sarayburnu'nda eylem yaptı. Yeşilçuha sarılı tabutun üzerinde iflas noktasına gelen düğün ve toplantı salonlarının adı yazıldı. Eylem yapan esnaf, "Düğün sektörü üvey evlat mı?", "Oyunsuz düğün olmaz", "Düğünüme tarih ver", "Sağlıklı düğünler düğün salonlarında" dövizleri açtı. Eylemde İstanbul Toplantı ve Düğün Salonu İşletmeleri Esnaf Odası Başkanı Adem Sönmez basın açıklaması okudu. Düğün salonu esnafının bitme noktasına geldiğini belirten Sönmez, AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve hükümetten seslerini duymasını istedi. Sönmez, şunları söyledi: "Bizler, bir yıldır faaliyet gösteremeyen düğün davet mekanlarının işletmecileri olarak, bugün burada iflasın kapısından içeri girmiş, işletmelerimizin artık yeter diyen sesleriyiz. Bizler, bir yıldır aile olamayan, boş evlerine kira veren çiftlerimizin mağduriyeti için buradayız. Bir yıldır, 30 /50 kişiye ikramsız, müziksiz, bir saat süre kısıtlama ile çalışılması istenerek işlevsiz hale getirilen, düğün davet salonları olarak buradayız. Bizler, kirasını ödeyemediği için dükkan sahipleri ile mahkemelik olan, SGK ve vergi ödemelerini ödeyemediği için devlet tarafından ihtar çekilen, elektrik, su, çevre temizlik, ilan reklam tabela, stopaj, doğalgaz vb. faturalarını ödeyemeyen, ailesine pazar parası veremeyen, personel ödemelerini gerçekleştiremeyen, geçimini sağlayamayan bir meslek grubu olarak bugün buradayız. Bizler, dilenci değiliz. Devletimize ödediğimiz vergi ile istihdam ettiğimiz yüz binleriz." TALEPLERİNİ SIRALADILAR Toplantı ve düğün salonu işletmecileri, Ramazan Bayramı ile faaliyetlerine geçebileceklerine ilişkin müjdenin bugünden verilmesini istiyor. Toplantı ve düğün salonu işletmecileri ve çalışanlarının talepleri şöyle: - Yüzde 50 kapasite ve HES kodu kontrolü ile gerekli tedbirler ışığında açılmak, - Törenlerin en az 3 saat sürmesine izin verilmesi, - Hijyen kuralları çerçevesinde ikram verilmesine müsaade edilmesi, - Düğünlerde, çekirdek ailelerin kendi aralarında oyun oynanmasına müsaade edilmesi, - Düğün davet salonlarından 2021 yılı sonuna kadar kira stopaj vergisinin alınmamasını - 2021 yılı sonuna kadar ilan reklam ve çevre temizlik vergilerinden düğün sektörünün muaf tutulmasını, - Faaliyet konusu 93.29.02 nace kodu “düğün, balo ve kokteyl salonlarının işletilmesi” olan işletmeler dışındaki cafe, cafeterya, restaurant , dernek lokali vb. işletmelerin düğün etkinliği yapmalarına müsaade edilmemesini, - Havaların ısınmasıyla beraber kontrolü mümkün olmayan sokak düğünlerine asla müsaade edilmemesi, - 2021 yılı SGK primlerim borçlarımızın silinmesi, - Nisan, mayıs, haziran ve temmuz ayları dahil olmak üzere asgari ücretten az olmamak kaydıyla tüm düğün davet salonlarına nakdi yardım yapılması. - Düğün sektörünün tüm kredi borçlarının 2021 yılı sonun kadar ertelenmesi, - Turizm sektörünün aşılama programına, düğün davet sektörünün de dahil edilmesi. "87 YAŞINDAKİ BABAM EMEKLİ MAAŞINDAN BANA PARA GÖNDERİYOR" 22 senedir düğün saloncusu olan Tuncay Ceren, isyanını “Bir sene öncesine kadar çiftlerin mutluluklarına şahit oluyorduk. Maalesef bu süreçten sonra kendi acılarımıza şahit oluyoruz. Çoluğumuz çocuğumuz perişan. Kredi alamıyoruz. Bankalar kredi vermiyor. Borçlarımız üstüne katlanarak büyüdü. Bu zamanda en sağlıklı olan düğün salonları, her kurala uyarak devam etmesine rağmen maalesef günah keçici biz olduk. Restoranlar yüzde 50 ile devam ederken biz maalesef devam edemiyoruz. Bu bizi günden güne batağa götürüyor. Borçlarımızı ödeyemez olduk. Çoluğumuzun çocuğumuzun yüzüne bakamaz olduk. En kötüsü 22 senedir düğün saloncuyum 87 yaşında babam Sivas’ta emekli maaşından bana para gönderiyor ve ben onunla geçinmeye çalışıyorum." sözleriyle dile getirdi. Salon sahibi Rıza Başan da “Şu an tek amacımız evimiz ekmek götürmek ama götüremiyoruz. Kiralarımız çok yüksek olup çocuklarımız bizden bir şeyler bekliyor. Maalesef onların istedikleri hiçbir şeyi alamıyoruz. Artı salon sektörü gerçek anlamda bir yıldır iş yapamayan günlük satış yapmayan bir halde. Yani bir bakkal değiliz biz, bir market değiliz bizim, en az bir ay önceden bir buçuk ay önceden rezerve ile çalışan bir sektörüz. Biz tarihimizi rica ediyoruz yetkililerinden. Bayram sonuna verirlerse biz ona göre rezervimizi yaparız. Ayakta kalmaya çalışırız. Ayakta kalamayan saloncu arkadaşlarımız gibi yok olmak istemiyoruz. Biz de bu ülkenin vatandaşıyız biz de bu ülkenin esnafıyız biz de vergi ödüyoruz. Ricamız bir an önce başkanımızın da söylediği gibi sokak düğünleri veya diğer düğünlerin önünün açılması. Rica ediyoruz salonlarımızın kapısı açılsın tarih verilsin” ifadelerini kullandı. Düğün salonu yöneticisi Erdinç Boy, “50 kişi ile düğün yapmak demek kuyumcuda bisküvi satmak demektir. Kuyumcu bisküvi satabilir mi? Satamaz. Düğün salonları da 50 kişi ile nikah yapın diyor. Böyle bir şey olmaz. Devletin bize yardım etmesi gerekiyor" dedi. “BEN SALONUMU KİRALARINDAN DOLAYI KAPATTIM” İşletmeci Çetin Sağlam da “Ben salonumu kiralarından dolayı kapattım. Gerçekten sektör zor durumda. Bu yapılamayan düğünler kontrolsüz şekilde evinde, bahçesinde yapılıyor. Bunun bulaşıyı daha da hızlandırdığını düşünüyoruz. Bizler salonlarımızda her şeye uygun şekilde hizmet veriyoruz. Biz bu noktada devlet büyüklerimizden destek bekliyoruz. Bizim için en önemli olan şey bize bir tarih verilmesi. Biz de o tarih doğrultusunda organize edip kaliteli ve sağlıklı hizmeti verebilmek istiyoruz" diye konuştu. 25 yıllık saloncu Oruç Oymak ise, “Biz bir aileyiz yeni ailelerin kurulmasın yuvaların kurulmasında ön ayak olan öncülük eden esnaf grubuyuz. 10 aydır hiçbir maddi kaynağımız yok. Biz de sesimizi duyurarak bu pandemi şartlarında pandemi ile birlikte hayatın devam edeceğini iddia ediyoruz. Kurallara, disipline uyarak aile ortamında düğün salonlarında çok daha rahat yapılabileceğini söylemek istiyoruz. Düğün salonlarının açılmasını, gelin damatların yuva kurmasına fırsat verilmesini istiyoruz. Ülkenin bu sosyal adaletinin her alana yayılmasını istiyoruz. Biz de bu adaletten hakkımıza düşeni istiyoruz. Lütfen yetkililer sesimizi duysun. Salonların açılmasını tarih verilmesini istiyoruz. Biz saloncular olarak her türlü kurala pandemi ile birlikte yaşamaya söz veriyoruz” ifadelerini kullandı. "DÜĞÜN SALONUM TÜM MÜDAHALELERE RAĞMEN VEFAT ETTİ" İstanbul Düğün ve Davet Salonları Esnaf Odası Genel Sekreteri Ahmet Batmaz, “Covid-19 döneminde 19 Mart 2020 tarihinde tabiri caizse salonum koronavirüs hastalığına kapıldı. Bütün müdahalelere rağmen bütün işlemlere rağmen salonumuz 14 Eylül 2020 tarihinde vefat etti. Kiralarımızı ödeyemedik personel ödemelerimizi gerçekleştiremedik. Devlete olan borçlarımızı gerçekleştiremedik. Hazırlıksız yakalandık. Biz Covid-19’a tadilat yapmıştık. Kredi borçlarımız vardı onları ödeyemedik. 6 ay gibi bir sürede dayanabildik. 14 Eylül 2020 tarihinde vefat etti. Cenazesini gömdük. Diğer arkadaşlarımız ayrı sıkıntıları yaşamazsın diye bugün devletimizden bizleri görmesini istiyoruz, taleplerimize cevap vermesini. Çok istediğimiz bir şey yok. Bir an önce normalleşme takvimi içerisinde düğünlerimizin tarihlerinin belirlenmesini istiyoruz. Mağdur olan çiftler var. Ödediğimiz krediler var. Onların ertelenmesini talep ediyoruz. Yüksek kira giderlerimiz var. Bu konuda devletten acil destek talep ediyoruz. Kendi aile geçimlerini sağlayan birçok esnafımız var. Arkadaşımız var onlara destek talep ediyoruz. Biliyorsunuz devletin vermiş olduğu bir ödenek vardı. 31 Mart itibariyle sona erdi onun düğün sektörüne yönelik olarak devamını arzu ediyoruz devletimizden talep ediyoruz” dedi. ANKA

Tarihi KemeraltıÇarşısı’na pozitif ayrımcılık

Tarihi Kemeraltı Çarşısı’na pozitif ayrımcılık Tarihi Kemeraltı Esnaf Derneği Olağan Genel Kurulu’nda konuşan Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Kemeraltı’nın kalkınması için elinden gelen her katkıyı sunmaya hazır olduğunu belirterek “Kemeraltı esnafının sorunlarını biliyorum, sorunların çözülmesi ve esnafın yol alması için elimden gelen desteği vermeye hazırım” dedi. Kemeraltı’nda bulunan EGİAD Sosyal ve Kültürel Etkinlikler Merkezi’nde gerçekleştirilen Tarihi Kemeraltı Esnaf Derneği Olağan Genel Kurulu’nda Semih Girgin yeniden Dernek Başkanı seçilirken; Genel Kurul’a, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Saadet Partisi İzmir İl Başkanı Mustafa Erduran ile CHP Konak İlçe Başkanı Çağrı Gruşçu da katıldı. Genel Kurul’da konuşan Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, “Özellikle yerel yönetimlerle, yerel yönetimlerin birimleriyle tam bir iletişim halinde, Kemeraltı’nın geleceği ile ilgi çalışmaları en iyi şekilde, en iyi iletişimle sağlayan bir başkanımız ve yönetim kurulu var” diyerek Dernek Başkanı Semih Girgin ve yönetim kuruluna özverili çalışmaları nedeniyle teşekkür etti. Batur, Genel Kurul’da güven tazeleyen ve yeniden Dernek Başkanı seçilen Semih Girgin ve Yönetim Kurulu’nu tebrik etti./Archive/2021/4/2/164039735-3.jpgKEMERALTI İZMİR İÇİN EN ÖNEMLİ NOKTAKemeraltı’nın kent için en önemli markalardan bir tanesi olduğuna dikkat çeken Başkan Batur, tarihi çarşının pandemiden dolayı sıkıntılı günler yaşadığını ancak bu günlerin geçeceğini ve Altın Üçgen’in en önemli ayağı olan Kemeraltı’nın marka haline gelerek kent turizmine büyük katkılar yapacağını anlattı. Batur, “Kemeraltı, geçmişten bu yana ticari aktivitenin en yoğun şekilde yapıldığı bir çarşı. Kemeraltı, Basmane ve Agora ile birlikte İzmir’in altın üçgeninden bir tanesi. Eğer Kemeraltı’nı harekete geçirip, tarihi misyonunu, o alışveriş misyonunu eski canlılığına yeniden kavuşturursak, kentin özellikle turizm ile ilgili kalkınmasında, turistin kent merkezinde kalmasında çok önemli bir başarı elde etmiş oluruz. Burada en önemli unsurlardan bir tanesi Kemeraltı. Tabi Kemeraltı’nın kendine özgü altyapı, üstyapı ve organizasyonla ilgili sorunları var. Bununla ilgili İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Tunç Soyer’in bakış açısı da bizim gibi. Aynı anlayışla Kemeraltı’nın kalkınması noktasında aynı paralellikte, aynı bakış açısıyla bakıyoruz ondan hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Burada üç sene boyunca altyapı ile ilgili, yağmur suyunun bertarafı ile ilgili Kemeraltı’nda çalışma yürütülecek. Bu peyder pey devam edecek çalışma olacak, biraz sıkıntı olacak. Ama netice alınacak” dedi.UNESCO LİSTESİNDEKemeraltı’nın UNESCO Tarihi Mirası Geçici Listesi’ne alınması kararını çok önemsediğini ifade eden Batur, böylelikle Kemeraltı’nın yurtdışından kaynak bulmasının da önünün açılacağını belirtti. Batur, “Kemeraltı’nda çok önemli bir olay var biliyorsunuz. Geçtiğimiz aylar içinde TARKEM’in öncülüğünde, Büyükşehir Belediyesi, Valilik, Konak Belediyesi ve Derneğimizin de katkıları ile yürütülen bir çalışma. UNESCO Tarihi Miras Geçici Listesine alınması sonrasında çalışmaların yürütülmesi ile ilgili hareket başladı. Bununla ilgili birimler de kuruldu. Bu neyi kazandıracak, eğer bunu başarabilirsek, Kemeraltı’nın bundan sonraki süreçte yurtdışına açılması demek. Kemeraltı’nın restorasyonlarının, sokak iyileştirilmelerinin daha hızlı yapılması demek. Kemeraltı’nın belli bir disipline girmesi demek. Onun için bu çok önemli bir karar. Bu karar için az önce bahsettiğim kurumlar samimi olarak mücadele etmeye başladılar, bu önemli” diye konuştu./Archive/2021/4/2/164037423-2.jpgKemeraltı’nda hanutçuluk ve bunun gibi benzeri sorunların Kemeraltı’nda alışveriş yapmak isteyen insanları rahatsız ettiğine işaret eden Batur, Kemeraltı’na Kemeraltı esnafının sahip çıkması gerektiğini savundu. Ceza uygulamak yönünde bir belediyecilik anlayışları olmadığının altını çizen Batur, “Kemeraltı’na, Kemeraltı’nın sahip çıkması lazım. Orada zabitai kuvvet ve ceza uygulamak, belediyecilik anlayışımızda yok. Biz Kemeraltı’nda disiplini, Kemeraltı esnafının sağlamasından yanayız, biz böyle bakıyoruz. Ama hanutçuluk diyorsunuz, hanutçuluğu önleyemiyoruz. Neden önleyemiyoruz, biz gidiyoruz, on dakika sonra yine aynı şey oluyor. Bununla ilgili derneğe de çok iş düşüyor. Kemeraltı sizin, Kemeraltı’ndaki uygulamalardaki sıkıntılar, Kemeraltı’na gelen, Kemeraltı’ndan alışveriş yapmak isteyen insanların rahatsız olması, Kemerlatı’na olan bakışı da değiştirir. Kemeraltı bir marka, İzmir’in en güzel markası, en büyük Açıkhava AVM’si İzmir’in. Biz bu değeri, korumalıyız, kollamalıyız ve daha ileri gitmesi için de elimizden gelen her şeyi yapmalıyız” dedi.BATUR. ARAMIZDA BÜROKRASİ YOKPandemi öncesi her hafta Kemeraltı’na gittiğini belirten Başkan Batur, “Birlikte Konak” anlayışını Kemeraltı’nda da sürdürdüklerini söyledi. Her konuda Kemeraltı esnafının yanında olduklarını belirten Batur, bürokrasiyi aradan çıkardıklarını anlattı. Batur, “Bana düşen, belediyemize düşen her konuda biz sizin yanınızda olmak. Bunu bütün samimiyetimle söylüyorum. Kemeraltı’nı ayağa kaldırmak demek bu kentin turizmini, bu kentin tarihi misyonunu, bu kentin geleceğini ayağa kaldırmak demek. Biz o misyonla bakıyoruz ve dernek başkanımız, yönetim kurulumuz, muhtarımız ile her zaman iletişim halindeyiz, bir telefon kadar yakınız, öyle uzun uzadıya bürokrasi yok aramızda. Telefon açıyor başkanımız, şurada şu sıkıntı var, hemen müdahale ediyoruz. Burada bizim üzerimize düşen ne varsa Kemeraltı’nın kalkınması için, bundan sonra yapılacak çalışmalar için, esnafımızın ayakta kalması için, esnafımızın yol alması için elimizden gelen her katkıyı sunmaya hazır bir başkanınız ve kardeşiniz var diye bakın lütfen” diye konuştu.Olağan Genel Kurul’da güven tazeleyen Tarihi Kemeraltı Esnaf Derneği Başkanı Semih Girgin, on yedi ayda yaptığı çalışmaları anlattı. Bu süreçte Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’un Kemeraltı’na pozitif ayrımcılık uyguladığını belirterek bunun Kemeraltı esnafı için büyük bir şans olduğunu belirtti. Önümüzdeki üç yıla ilişkin yapacakları çalışmalar hakkında da bilgi veren Girgin, Kemeraltı’na yönelik yaptıkları yeni planlamanın ayrıntılarını verdi. Girgin, “Kemeraltı’nı otuz beş bölgeye böldük. Her bölgeye bir temsilci esnaf atayacağız, temsilci esnafımız da sınırları içindeki dört esnaf belirleyip kendi grubunu kuracak. Dernek üyesi olma şartıyla. Tüm Kemeraltı’na her durumda ulaşma şansımız olacak. İzmir Ekonomi Üniversitesi ile zanaatkârlarımız, genç tasarımcılar ve iletişim bölümü öğrencileri ile bir projemiz var onu gerçekleştireceğiz. Kemeraltı’ndaki duvarlarda mural ve grafiti çalışmalarına devam edeceğiz. Tarkem yönetim kurulu üyeliğimiz var, orada Kemeraltı için alınan her karardan haberdarız ve destekliyoruz iyi yatırımcıya kesinlikle ihtiyacımız var” diye konuştu. İZMİR / Cumhuriyet

Turizmci bayrama hazırlanıyor

Turizmci bayrama hazırlanıyor Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı ve Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan Yardımcısı Mehmet İşler, Türkiye'nin hem yerli hem yabancı turist için cazibe merkezi olduğunu söyleyerek, pandeminin yaralarını kısa sürede sarmaya başlayacaklarını ifade etti. Turizm sektörünün Ramazan Bayramı’na hazırlandığını kaydeden İşler, yaz sezonu için umutlu olduklarını dile getirdi. İşler, “Hepimizin bildiği gibi pandemi nedeniyle koşullar normal değil. Ancak turizm sektörü bugüne krizlerle mücadele ederek geldi. Her türlü krizde umudunu kaybetmedi. Baharın gelmesiyle birlikte turizm sektörü sezonu açacak. Büyük kesim 12 Mayıs'ın ardından gelecek bayrama odaklanmış durumda" şeklinde konuştu. /Archive/2021/4/2/163412801-mehmet-isler.jpg TÜRKİYE VAZGEÇİLMEZ BİR DESTİNASYON İnsanların eve kapanmaktan bıktığını, güneş görmek ve doğayla buluşmak istediğini belirten İşler, turizmciler için umutların tükenmediğini kaydederek, şöyle konuştu: “Turizm sektörü 12 Mayıs ile birlikte bayram yapacak. Bu sezonu kurtaracak, diye umut ediyoruz. Pandemi bile ümidimizi elimizden almadı. Turizm sektörü sezona hazır. Bu öngörü dahilinde bu sezon iş yapmak, ekonomiye can suyu katmak ve ayakta kalmak adına mücadele veriyoruz. Son virajı da sezona hazırlanarak geçireceğiz." Rus pazarının vazgeçilmez olduğunu söyleyen İşler, "Ruslar nisan ayından itibaren peyderpey güneydeki tesislerimizi tercih etmeye başladı. Yaz sezonunda ciddi bir Rus turist ülkemize girecek gibi gözüküyor. Rusya için Türkiye vazgeçilmez bir destinasyon. Rus pazarı bütün olumsuzluklara rağmen Türkiye'den asla vazgeçmeyen bir pazar. Dolayısıyla Rusya erken rezervasyonlar yaparak, erken kalkan yol alır, misali ülkemize giriş yapıyor. Rusya pazarının geliyor olması da bizim ümitlerimizi arttırıyor" dedi. İZMİR / Cumhuriyet

Son dakika... AKP'den Kurumlar Vergisi teklifi

Son dakika... AKP'den Kurumlar Vergisi teklifi Son dakika gelişmesi... AKP, TBMM Başkanlığı'na yeni bir kanun teklifi sundu. AKP, kurumlar vergisi oranının 2021 yılı kurum kazançları için %25, 2022 yılı kurum kazançları için ise %23 oranında uygulanmasını içeren kanun teklifini TBMM Başkanlığı'na sundu. Kanun teklifinde ayrıca yiyecek ve içecek hizmeti sektöründe faaliyet gösteren işyerlerinde çalışanların Nisan ve Mayıs aylarına ilişkin sosyal güvenlik primlerinin İşsizlik Fonu'ndan karşılanması ve yine bu sektörde çalışıp Nisan ve Mayıs aylarında aylıksız izne ayrılanlara 1,500 lira ödeme yapılması da yer alıyor. Teklif ayrıca, hastalık ve analık sigortasından ödenecek geçici iş göremezlik ödeneğine esas günlük kazancın hesabında, iş göremezliğin başladığı tarihten önceki 12 ayın dikkate alınmasına yönelik düzenleme yapılmasını da içeriyor.   cumhuriyet.com.tr

İstanbul trafiğinde son durum: Saat 21.00'e doğru yoğunluk artıyor

İstanbul trafiğinde son durum: Saat 21.00'e doğru yoğunluk artıyor Koronavirüs tedbirleri kapsamında hafta sonu uygulanan 56 saatlik sokağa çıkma kısıtlaması bu akşam saat 21.00 itibariyle başlayacak. Kısıtlama öncesi İstanbul'da trafik yoğunluğu erken saatlerde başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan kabine toplantısı sonrasında yeni kararlar alınmıştı. Geride kalan dört haftalık normalleşme döneminde vakaların artması nedeniyle koronavirüs tedbirleri ve kısıtlamalar arttırıldı. Türkiye risk haritasında  "çok yüksek riskli" görünen İstanbul'da cumartesi ve pazar günleri sokağa çıkma kısıtlaması uygulanacak.  Alınan yeni kararlar sonrasında İstanbul'da hafta sonu sokağa çıkma kısıtlaması, cuma günü saat 21.00'de başlayıp cumartesi ve pazar günlerini kapsayarak pazartesi günü saat 05.00'te bitecek. Kısıtlama öncesi birçok noktada trafik yoğunluğu yaşanıyor. TRAFİK DUR-KALK ŞEKLİNDE İLERLİYOR Kadıköy D-100 karayolu her iki yönde de araçların dur-kalk şekilde ilerlediği görüldü. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Trafik Yoğunluk Haritası verilerine göre; saat 15.50 itibariyle trafik yoğunluğu yüzde 69 olarak ölçüldü. cumhuriyet.com.tr

Beşiktaş'tan flaşhakem açıklaması

Beşiktaş'tan flaş hakem açıklaması Fenerbahçe derbisinden sonra Halil Umut Meler'in Kasımpaşa maçına da atanmasına tepki gösteren Beşiktaş bir açıklama yayınladı. Spor Toto Süper Lig'in 32. haftası öncesinde Beşiktaş'tan hakem atamalarıyla ilgili bir açıklama geldi. Beşiktaş'ın resmi internet sitesinden yapılan açıklama şöyle... "Şampiyonluk yarışındaki rakiplerimizin istemediği hakemleri bu haftaki atamalara kadar görevlendirmeyerek, yıllar boyunca onların taleplerine uygun hareket eden Merkez Hakem Kurulu’nun, Futbol A Takımımızın Süper Lig’in 32. haftasında Kasımpaşa ile oynayacağı maça, teamüllere aykırı bir şekilde geçtiğimiz hafta oynadığımız derbi maçımızı yöneten hakemi atarken; sözde eşitlikçi davranıyor gözükmek adına rakiplerimizin maçlarına da uzun süredir görevlendirmediği hakemleri atamış olması trajikomik bir olaydır." Hakemlerin bir ceza unsuru olarak kullanıldığına ilk kez şahit oluyoruz. Konu Beşiktaş olunca takındığınız tavır sizi cesur yapmaz; neye hizmet ettiğinizi ortaya koyar. Hatırlatalım; hizmet etmeniz gereken yer Türk futboludur, sergilediğiniz tavrın Türk futboluna hizmet etmediği ise aşikardır. Camialarla inatlaşmanın, futbol ortamını germenin yönetmeye çalıştığınız ülke futboluna yarar sağlamayacağını hatırlatmak isteriz. Şampiyonluğa emin adımlarla ilerleyen camiamızın; “önümüzü kesecekler” endişesini haklı çıkarırcasına yapılan bu uygulama, kişisel egoları tatmin etmekten öteye gitmeyeceği gibi maça atanan hakemi de günler öncesinden anormal bir baskı altına sokmuştur. Böyle bir atamanın sadece Beşiktaş’ı değil, her camiayı rahatsız edeceği açıktır. Bu bağlamda, taraflı tarafsız bütün futbolseverleri Kasımpaşa ile oynayacağımız maçı dikkatle takip etmeye davet ediyoruz. Bu atamayı neden yaptığınızın izah edilebilir bir tarafı olmadığı için açıklama yapamadığınızı biliyoruz. Merkez Hakem Kurulu’na önerimiz şudur; eğer niyetiniz halisane ise sezon sonuna kadar bütün maçlarımıza Halil Umut Meler’i atayınız. Biz Beşiktaş’ız! Şeref’imizle oynar, Hakkı’mızla kazanırız!" cumhuriyet.com.tr




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter