Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajans? - Haberler

Wednesday, 01.15.2025, 08:03 PM (GMT)

CahitÖzkan fezlekelerle ilgili "Gerekli adımlarıatacağız" dedi

Cahit Özkan fezlekelerle ilgili "Gerekli adımları atacağız" dedi AKP Grup Başkanvekili Cahit Özkan, TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Özkan, Meclis'e gelen fezlekelerle ilgili “Terörü destekleyen vekillerle ilgili gerekli adımları atacağız” ifadelerini kullandı. TBMM’de düzenlediği basın toplantısında konuşan AKP Grup Başkanvekili Cahit Özkan, Meclis’e gelen fezlekelerle ilgili açıklamalarda bulundu.Özkan, HDP'li milletvekillerinin Meclis gündemine gelen fezlekelerine ilişkin, "Bu topraklarda barış içinde yaşamamıza engel olmak isteyen, ucu dışarda olan terör örgütlerinin desteklediği, içimizde ve dışımızda dahili ve harici ne kadar Türkiye düşmanı varsa; terör suçları başta olmak üzere, anayasal düzenimize karşı suçlar başta olmak üzere şu anda parlamentomuzda yaklaşık 1300 dokunulmazlık dosyası bulunmakta. Meclis'e ulaşan fezlekelerle alakalı milletimiz bizlere, 'Anayasal düzene karşı suç işleyenlere sessiz mi kalacaksınız?' diye soruyorlar. Hukuk ve anayasa çerçevesinde, terör örgütünü destekleyen bütün milletvekilleriyle ilgili gerekli adımları atacağız. Bu anlamda hükümetimizin kararlılığı tamdır" dedi. Özkan, yeni Anayasa çalışmalarıyla ilgili “milletimizin beklentisi, siyasetin de milletimize borcudur" ifadelerini kullandı.NE OLMUŞTUHDP’li 9 vekil Fatma Kurtulan, Garo Paylan, Hüda Kaya, Meral Danış Beştaş, Hakkı Saruhan Oluç, Serpil Kemalbay Pekgözegü, Sezai Temelli, Pero Dundar ile Pervin Buldan hakkında fezleke düzenlenmişti.Aralarında HDP milletvekillerinin de bulunduğu 33 dokunulmazlık fezlekesi TBMM Başkanlığı'na dün sunulmuştu. Şentop, HDP'li 9 milletvekili hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan fezlekelerle ilgili, "Dün akşam 33 fezleke Meclis'e ulaştı. İçinde HDP'li vekillerin fezlekeleri de var" demişti. cumhuriyet.com.tr

Mohamed Salah Real Madrid'e mi gidiyor?

Mohamed Salah Real Madrid'e mi gidiyor? İspanyol devinin eski başkanı Ramon Calderon'a göre, Mohamed Salah'ı isteyen Real Madrid'in bu transfer için maddi gücü yeterli olmayabilir. İngiltere Premier Lig ekibi Liverpool, her ne kadar şampiyonluk şansını mucizelere bırakmış olsa da Mohamed Salah hâlâ parlıyor.Bu sezon da takımın gol yükünü çeken Mısırlı futbolcu, İspanya La Liga devi Real Madrid'in yakın markajında. Bir süredir dillendirilen bu dedikodu, Real Madrid'in eski başkanı Ramon Calderon'un sözleriyle yeniden alevlendi.On Time Sports'a konuşan Calderon, Real Madrid'in Mohamed Salah'ı renklerine bağlamak istediğini fakat buna maddi gücünün yetmeyebileceğini açıkladı. RAMON CALDERON NE SÖYLEDİ?"Salah, harika bir oyuncu ve golcü. Elinden gelenin en iyisini yaparak Liverpool'a yardım etti. Onun ayrılmasına izin vereceklerini sanmıyorum.Eğer bunu düşünecek olurlarsa, Salah'ı yalnızca çok iyi bir para karşılığında gönderebilirler. Salah, Real Madrid tarafından elbette isteniyor ancak Liverpool bunun için çok para isteyecektir.Salah, harika bir potansiyele sahip mükemmel bir oyuncu. Her kulüp, bu tür bir yeteneği kadrosuna katmak ister. Ancak Real Madrid'in, Salah ile sözleşme imzalayabilecek bir finansal gücünün olduğunu düşünmüyorum."REAL MADRİD, MOHAMED SALAH'I NEDEN İSTİYOR?İspanyol devi, en son Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunu 2018 yılında, kulüp tarihinin en fazla gol atan oyuncusu Cristiano Ronaldo'nun büyük katkılarıyla kazandı. Portekizli yıldız, 3 kez üst üste kazanılan Şampiyonlar Ligi sürecinde takımın en büyük kozu olurken, Zinedine Zidane'ın da kariyerini oldukça olumlu bir şekilde etkiledi.Real Madrid, 2018'deki şampiyonluktan sonra Devler Ligi'nde çeyrek finali geçemedi. Bu yüzden kadro kalitesinde ciddi bir değişim yaşanması bekleniyor ve bu değişimin ilk adımlarından biri Mohamed Salah olabilir.Salah'ın Real Madrid'e katılması durumunda Eden Hazard ve Karim Benzema ile iyi bir uyum yakalayacağı düşünülüyor. Mısırlı yıldız, Hazard ve Benzema'nın da performanslarını arttırabilir.Mısırlı yıldız, bu sezon Liverpool ile Premier Lig'de 25 karşılaşmaya çıktı. Mohamed Salah, söz konusu 25 mücadelede rakip filelere 17 gol bırakırken 3 de asist yaptı. Şampiyonlar Ligi'nde 4 gol 1 asist ile oynayan yıldız oyuncu, FA Cup'ta ise 2 gol atıp 3 de asist kaydetti. cumhuriyet.com.tr

İYİPartili Tatlıoğlu'ndan, 'fezleke' açıklaması

İYİ Partili Tatlıoğlu'ndan, 'fezleke' açıklaması İYİ Parti Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu, HDP'lilerin fezlekelerine ilişkin, "Henüz genel kurula gelmiş bir fezleke yoktur. Biz genel olarak bu tür kararları Sayın Genel Başkanımızın başkanlığında parti grubu olarak toplanırız, her bir arkadaşımız kendi düşüncesini ifade ederek ortak bir karar alırız" dedi. İYİ Partili Tatlıoğlu, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, basın mensuplarının sorularını cevapladı.Tatlıoğlu, 'HDP milletvekillerinin fezlekeleri hakkında İYİ Parti'den farklı açıklamalar geldi, sizin yorumunuz ne olacak?' sorusu üzerine, "Bizim birbirinden farklı açıklaması olan bir arkadaşımızı görmedim. Belki yorumlanması o şekilde olabilir. İYİ Parti olarak, bizim terör konusundaki çizgimiz bellidir. PKK konusunda da, HDP konusunda da, terör konusunda da,  parlamento konusunda da, adalet konusunda da çizgimiz çok net ve açıktır. Henüz genel kurula gelmiş bir fezleke yoktur. Biz genel olarak bu tür kararları Sayın Genel Başkanımızın başkanlığında parti grubu olarak toplanırız, her bir arkadaşımız kendi düşüncesini ifade ederek ortak bir karar alırız. İYİ Parti milletimizin iradesine ters düşecek bir kararın yanında olmamıştır, hep ortasında olmuştur. İYİ Parti milletimizin iradesini temsil eden bir parti olmuştur. Milli iradenin de devlete hakim olması mücadelesini veren bir partidir" dedi.İYİ Partili Tatlıoğlu, Türkiye ekonomisinin 2020'de yüzde 1,8 büyümesine ilişkin, "Büyümeye baktığımızda özellikle finansman ve kredi genişlemesinin büyük katkı sağladığını görüyoruz. TÜİK rakamları üzerinden okuduğumuzda gecikmiş yatırımların belli bir miktar realize edildiğini görüyoruz. Bu toparlanmanın finans ve bağlı birimlerden ziyade reel sektör üzerinde olmasını arzu ederiz" ifadesini kullandı. DHA

İzmir'de 2 bin yıllık kitabe bulundu

İzmir'de 2 bin yıllık kitabe bulundu İzmir Ödemiş ilçesinde tarlada traktörün pulluğuna takılarak ortaya çıkarılan yaklaşık 2 bin yıllık olduğu sanılan tarihi eser, müzeye teslim edildi. Pirinççi Mahallesinde fidan dikmek için tarlasını süren Coşkun Ergin ile ortağı Yüksel Esen, traktörün pulluğuna bir taş takıldığını fark etti.İş makinasıyla bir bölümünü çıkararak inceledikleri taşın tarihi eser olabileceğini düşünen iki çiftçi, jandarma ve müze ekiplerine bilgi verdi.MÜZDEYE TESLİM EDİLDİUzmanların ilk incelemesinde 170 santimetre boyunda ve 64 santimetre enindeki taşın Roma Dönemine ait 2 bin yıllık kitabe olduğunu değerlendirdiği eser, Ödemiş Müze Müdürlüğüne teslim edildi.Pirinççi Mahallesi Muhtarı Yalçın Kocakabak, köyde ilk kez tarihi eser bulunduğunu gördüklerini, çiftçilerin bilinçli davranarak hemen jandarmayı haberdar ettiğini, taşın ekipler nezaretinde topraktan çıkarıldığını ifade etti.  AA

Davutoğlu: Artık beyin kanamasına dönüştü!

Davutoğlu: Artık beyin kanamasına dönüştü! Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, KHK'lara ihraç meselesinin artık bir beyin kanamasına dönüştüğünü belirterek, "Bir insan hakları eylem planının kangren haline gelmiş bu soruna el atmaması; OHAL Komisyonuyla ilgili yeni düzenlemelere gitmemesi, süreci hızlandırıp mağduriyetleri gidermemesi beklenemez" dedi. Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, yarın açıklanacak İnsan Hakları Eylem Planı'nın samimi bir içerik taşıması için planda sivil ve siyasal hakların garanti edildiğini gösteren kesin taahhütlerin yer alması gerektiğini belirtti.Davutoğlu, partisinin İstanbul İl Başkanlığında düzenlediği toplantıda çevrim içi konuşma yaptı.Türkiye'de şu an temel meselenin insan hakları olduğunu belirten Davutoğlu, KHK'lıları hatırlatarak "KHK'larla ihraç meselesi, artık bir beyin kanamasına dönüşmüştür. Bir insan hakları eylem planının kangren haline gelmiş bu soruna el atmaması; OHAL Komisyonuyla ilgili yeni düzenlemelere gitmemesi, süreci hızlandırıp mağduriyetleri gidermemesi beklenemez" diye konuştu. Davutoğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde: "Bugün açıklamamı tek bir konuya odaklamak istiyorum: İnsan Hakları. Gelecek Partisi olarak sadece hukuk ve yargı alanında değil, sağlık, çevre, ekonomi gibi alanlarda da önceliğimiz insan hak ve onurunun korunmasıdır. Bugün iktidarın insan hakları reformundan bahsediyor olması geç kalmış olmakla birlikte sevindiricidir. Ancak böylesi bir reformun başarılı olması önce sağlıklı bir muhasebe ve özeleştiri yapılmasına sonra da samimiyetle ve tutarlılıkla yaklaşılmasına bağlıdır. Türkiye'de 15 Temmuz hain darbe kalkışmasının ardından, darbecilerle mücadele adına alınan siyasi kararlar günümüze dek birikerek gelen insan hakları ihlallerine yol açan siyasal, sosyal, ekonomik ve yargısal sorunlar üzerinde etkili olmuştur.OHAL SÜRECİNE TEPKİOHAL süreci ve bunun uzantısı olarak ilan edilen Cumhurbaşkanlığı kararnameleri kadar, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle birlikte gelişen siyaset etme modeli de sorunlar yumağının büyümesinde etkili olmuştur. Selçuk Özdağ'ın öldürmeye teşebbüs ile silahlı ve sopalı saldırıda yaralanmasının ardından zanlılar önce tutuklanmış daha sonra iktidar ortağı MHP'li milletvekillerinin savcıları açık bir şekilde tehdit etmesi üzerine bir ay bile geçmeden serbest bırakılmışlardır.Böyle bir ortamda yargıdan adalet dağıtmasını beklemek, bir hayalperestliktir. Böyle bir ortamda insan hakları reformundan bahsedilemez. Hakimler ve Savcılar Kurulu özerk kılınmadıkça yargı bağımsızlaşamaz. Yargı bağımsızlaşmadıkça Türkiye’nin insan hakları sorunu da çözülemez. Türkiye'de insan hakları alanındaki önemli sorunlardan biri de tutukluluğun ceza hükmü yerine geçirilmesidir. Tutukluluk, ceza yargılamasının ancak istisnaen başvurulması gereken bir unsurudur.'SİYASETİ DİZAYN ETME HEDEFİ'Seçim kazanmak için kırmızı bültenle aranan Osman Öcalan'ı, TRT'ye çıkarmakta terörist başından mektup getirtmekte beis görmeyenlerin terör iddiasıyla milyonlarca vatandaşın oylarına lanet okuyarak parti kapatmaya yönelmesi siyaseti dizayn etme hedefine yöneliktir. İnsan haklarının garantisi olan Anayasa hükümlerinin göz göre göre uygulanmaması, yürütme gücünün yargıyı hakimiyeti altına almasının eseridir. Diğer bir deyişle bu tablo, Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin ürünüdür.Cumhurbaşkanı'nı yargının en yüksek amirine dönüştüren Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ilga edilmedikçe bu uygulamalar sona erdirilemeyecek ve insan hakları ihlalleri de engellenemeyecektir. Türkiye'deki insan hakları ihlallerinin temelinde yer alan diğer bir faktör, Anayasanın 119. maddesinin 6. fıkrasının Cumhurbaşkanına sunduğu Olağanüstü Hal Kanun hükmünde kararnamesi çıkarma yetkisidir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Bakanlar Kurulu'nu ilga ettiği için yeni düzende bu yetkiyi Cumhurbaşkanı tek başına kullanmakta. Üstelik Anayasanın 148. maddesi, OHAL KHK'larına yargı bağışıklığı sunduğu için bunlar, Anayasa Mahkemesi'nce denetlenemiyor.İKTİDARA ÇAĞRI OHAL mutlak bir keyfilik rejimine dönüşüyor ve yoğun insan hakları ihlallerine yol açıyor. Nitekim Temmuz 2016 ve Temmuz 2018 tarihleri arasında kabul edilen 31 OHAL KHK'sıyla onbinlerce kişi, aileleriyle birlikte mağdur edildi ve sivil ölüme terk edildi. Bu tablonun bir kez daha tekrarlanmaması için OHAL KHK'sı kavramının tümüyle ilgası gerekiyor. İktidara çağrımız: Bugüne dek yapmayı beceremediğiniz işi yapın ve hukuk devleti ilkelerine uyun. Evrensel insan hakları değerlerine saygı gösterin. Bunu gerçekleştirecek yargıyı da bağımsız kılın. KHK'larla ihraç meselesi, artık bir beyin kanamasına dönüşmüştür. Bir insan hakları eylem planının kangren haline gelmiş bu soruna el atmaması; OHAL Komisyonuyla ilgili yeni düzenlemelere gitmemesi, süreci hızlandırıp mağduriyetleri gidermemesi beklenemez." cumhuriyet.com.tr

THY uçağına bomba ihbarı

THY uçağına bomba ihbarı Türk Hava Yolları'nın Oslo-İstanbul seferini gerçekleştiren yolcu uçağına bomba ihbarı yapıldı. Türk Hava Yolları'nın Oslo-İstanbul seferini gerçekleştiren yolcu uçağına bomba ihbarı yapıldığı öğrenildi.AirportHaber'de yer alan habere göre, Norveç'in başkenti Oslo'dan İstanbul'a gelmek üzere havalanan TK1752 sefer sayılı yolcu uçağında hareketli dakikalar yaşandı. TC-LSF kuyruk tescilli A321neo tipi yolcu uçağı havadayken yapılan bomba ihbarı sonrasında İstanbul Havalimanı'na inişine müteakip güvenli bir alana çekildi. Güvenlik ekiplerinin olaya müdahale ettiği ve bomba imha uzmanlarının uçakta arama yaptığı belirtildi. cumhuriyet.com.tr

Yok sayılan muhteşem kadınlar

Yok sayılan muhteşem kadınlar Ne tarih, ne sinema, ne edebiyat, ne bilim bu kadınları yeterince anlatmaz... The Dig'den bir kare...The Dig adlı filmi mutlaka izleyin. Beğeneceksiniz. Neredeyse tüm oyuncuları benim aktörlerim, aktrislerimdir. Bir arkeolojik keşfin öyküsünün anlatıldığı filmi keyifle izledim ama anlatacak değilim. Arkadaşım Emrah Kolukısa iki hafta önce bu filme ilişkin hayli ayrıntılı, güzel bir yazı yazdı, okumuşsunuzdur.Keyifle izledim tabii de özellikle bir sahne çok ama çok canımı sıktı. Kitaplardan uyarlanan filmlerin pek başarılı olmadığı düşünülür; bu film için bu tamamen geçerli değilse de o sahne bana da bir kez daha bu görüşün doğru olabileceğini düşündürttü, ne yalan söyleyeyim. Sahne şu; evin sahibesi Edith Pretty evinin bahçesinde amatör bir arkeoloğun yaptığı kazıyı sandalyesinde oturarak izler. Sadece bir kere vardır bu sahne ama seyircinin kafasında Pretty’nin tüm bu olağanüstü işler yapılırken sadece “seyirci” olduğu düşüncesini uyandırıyor. Bunun büyük bir haksızlık olduğunu düşündüm. Bu çok beğendiğim filmde tüm dünya arkeolojisini heyecanlandıran bir buluşun sahibi olan Pretty’nin ne kadar işlevsiz bir hale sokulduğunu gördüm./Archive/2021/3/1/172853950-pd-edith-pretty.jpgEdith PrettyHAKKI YENMİŞ BİR KADINOya hiç de öyle değildir. Belki kazıları zaman zaman sandalyesine oturarak izlemiş de olabilir ama filmde diğer yaptıklarından çok az söz edildiği için bu görüntü tüm yaptığının bu olduğunu düşündürtebilir izleyenlere. Büyük günahtır bu. Çünkü bu muhteşem kadın “insan merakı”nın iyi yönlendirilirse nelere yol açabileceğinin çok iyi bir örneğidir. Kimseyi inandıramadığı için evinin bahçesinde bir dünya hazinesi yattığına inandırmakla geçirmiştir zamanının çoğunu. Kadın olduğu için sözünü dinletmesi kolay olmamıştır. Mısır’da gezmiş, Nil kıyısındaki arkeolojik kazıları izlemiş bir arkeoloji tutkunuydu. Biraz da spiritüal inançlarının zorlamasıyla bahçesindeki höyüklerde araştırma yapılması için çırpınmıştı. Önce British Museum uzmanlarını ikna etmesi gerekmiş, kazı için bütçe çıkarma peşinde koşmuş, irili ufaklı bürokratik engeli, nihayet bölgede kendisine yönelik önyargıları aşma mücadelesi vermiş, tümünün üstesinden gelip dünyanın en önemli arkeolojik hazinesini insanlığa armağan etmişti.Bugün onun ısrarı, elbette öngörüsü sayesinde evinin bahçesinde kazılan höyüklerde bulunan devasa anglosakon gemi kalıntılarını gidip görebiliyoruz sergilendiği müzede. Bu kalıntılar bulunduktan tam on iki yıl sonra adının yazıldığı bir plaketi sergi salonuna asma “lütfunu” gösterdiler Pretty’nin. Hakkı yenmiş, kendisine çok az reva görülen değeri çok geç fark edilmiş müthiş bir kadındı. Ama kadındı. Tüm yaşadıkları bu yüzdendi zaten. O nedenle filmde sadece evinin bahçesinde kazı izleyen biri gibi gösterilmesi kanıma dokundu./Archive/2021/3/1/172838201-mary-anning.jpgMary AnningDİNOZORLARI BULAN BİR KADINDIKadınların başına bu hep gelir, malum. İngiliz fosil araştırmacısı (eğitimi falan yoktu, çok az okuma yazma bilirdi) Mary Anning de hakkı yenmiş kadınlardandır. 1799, Lyme Regis doğumludur. Güzel yerdir, fosil cennetidir, gittim buralara ben. Babası marangozdu Mary’nin ama fosil araştırmaları konusunda kendini yetiştirmişti. Bulup satardı, bölgenin özelliğinden ötürü yapılacak başka iş yoktu çünkü. O dönem babalarının asla yapmayacağı bir şeyi yapıp kızı Mary’ye altı yaşından itibaren bir fosilin nasıl bulunacağını, temizleneceğini öğretti. Bu çok az okuma yazma bilen kız çocuğu kendi kendine jeoloji, anatomi öğrendi.Henüz 12 yaşındayken 1811 civarında garip görünümlü fosilleşmiş bir kafatası buldu. Daha da araştırınca 1883’de 5.2 metre uzunluğundaki iskeletini de buldu bu kafatasının. Bir canavar keşfetti diye korkanlar da oldu ondan. Bilim adamları bir timsah sandılar buluşu. Sonunda Ichthyosaurus veya 'balık kertenkelesi' olarak adlandırıldı fosil. Oysa ne balıktı ne kertenkele. Mary,  200 milyon yıl önce yaşadığı tahmin edilen büyük bir deniz sürüngeninin fosilini bulmuştu.  Sürüngene yakın' anlamına gelen Plesiosaurus'un tüm iskeletini keşfeden ilk kişi odu. Bilim dünyasını çalışmalarını tanımadı ama. 1828'de Mary, bu sefer uzun kuyruklu, kanatlı garip bir iskelet buldu. Bulduğu şey ilk Pterozordu daha sonra Pterodactyl adıyla bilinen büyük bir dinozor yani. Mary 1847'de, henüz 47 yaşındayken göğüs kanserinden öldü, mali sıkıntı içinde hem de. Londra'daki Doğa Tarihi Müzesi’nde sergilenen ichthyosaur, plesiosaur, pterosaur adlarını taşıyan dinozorlar onun keşfidir.  Ne tarih, ne sinema, ne edebiyat, ne bilim bu muhteşem kadınları anlatmaz. Devam yazıları yazmayı sevmem ama haftaya size muhteşem bir kadının muhteşem öyküsünü yazayım bari.Filme öfkem böyle sakinleşir belki. Mustafa K. Erdemol

Eski Sovyet lideri Gorbaçov'dan kritik 'nükleer' uyarısı

Eski Sovyet lideri Gorbaçov'dan kritik 'nükleer' uyarısı Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB) eski Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov, tüm dünyanın, vakit çok geç olmadan nükleer silahlar konusunda harekete geçmesi gerektiğini söyledi. Mihail Gorbaçov, Sputnik haber ajansı ile röportajında, yaşadığımız dönemi, “sorumluluk gerektiren çok zorlu bir dönem” olarak tarif etti.Gorbaçov, “İnanç sahibi olmalı ve harekete geçmeliyiz. Nükleer sorunu tüm dünyada ele alınmalı. Rusya’nın tüm dünya devletlerine, “nükleer bir savaş asla kazanılmaz ve asla yapılmamalı” formülünü  teklif ettiğine dikkat çekmek isterim. Özellikle 1985 yılında, dönemin ABD Başkanı Ronald Reagan’a da söylediklerimin arkasındayım. Bu söylemin bir sonucu olarak, pek kolay olmasa da, geçmişte nükleer silahsızlanma sürecini başlatmıştık” dedi.ABD, ANLAŞMADAN TEK TARAFLI OLARAK ÇEKİLDİReagan ve Gorbaçov, 1985 yılındaki Cenevre zirvesinde “nükleer savaş asla kazanılamaz ve asla yapılmamalıdır” ilkesini benimsedi. 1987’de iki lider, yeni bir silahlanma yarışını önlemek amacıyla Orta Menzilli Nükleer Kuvvetler Antlaşması’nı imzaladı. Taraflar, 500 ila 5 bin 500 kilometre menzilli  gemiden veya yerden fırlatılan tüm balistik füzeleri imha etmeyi kabul etti. 2019 yılında ise ABD antlaşmadan tek taraflı olarak geri çekildi. cumhuriyet.com.tr

Turgut Kazan'dan Erdoğan'a: "Yargılandın ama yerine kayyum atanmadı"

Turgut Kazan'dan Erdoğan'a: "Yargılandın ama yerine kayyum atanmadı" Hukukçu Turgut Kazan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 28 Şubat açıklamaları üzerine Twitter hesabından paylaşımda bulundu. Hukukçu Turgut Kazan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 28 Şubat açıklamaları üzerine Twitter hesabından paylaşımda bulundu.Turgut Kazan, Erdoğan’ın 1998’de okuduğu şiir nedeniyle 4 ay hapis yattığı süreçle ilgili önemli hatırlatmalar yaptı. Kazan, "Sayın Erdoğan, 28 Şubat’ı eleştirirken, şiir nedeniyle mahkum edilip siyasetten yasaklandığını söyledi. Bu değerlendirme, demokrasi açısından doğrudur, ama bugüne bakınca eksiktir. Çünkü, yargılama boyunca kendisi görevden alınmamıştı, karar kesinleşince de yerine kayyum atanmadı. Belediye Meclisi oylarıyla Gürtuna başkan vekili seçildi” dedi.Turgut Kazan’ın açıklamaları şöyle:“Sayın Erdoğan, 28 Şubat’ı eleştirirken, şiir nedeniyle mahkum edilip siyasetten yasaklandığını söyledi. Bu değerlendirme, demokrasi açısından doğrudur, ama bugüne bakınca eksiktir. Çünkü, yargılama boyunca kendisi görevden alınmamıştı, karar kesinleşince de yerine kayyum atanmadı. Belediye Meclisi oylarıyla Gürtuna başkan vekili seçildi. Bugün yaşadıklarımıza bakınca, bu birinci farktır. Çok kısa süreli infazın da, savcı destekli, garsonlu/şefli, balıklı/etli ziyafetlerle geçtiği yazıldı, anlatıldı. Oysa şimdi, bir tweet, haber, makale, gösteri, her türlü eleştiri için önce tutuklanıyorsunuz. Sonra, Kavala örneğindeki gibi, bırakın ziyafeti, eşiniz / çocuklarınızla yüz yüze görüşmesiz, üstelik yıllarca süren bir işkenceyi yaşıyorsunuz. Bu ikinci farktır. Siyasi yasağa gelince, CHP’nin önerisi ve desteği ile Evren anayasasının 76. maddesi, 27.12.2002’de sayın Erdoğan için değiştirildi. Ve dahası, 78. maddeye bir fıkra eklenerek hemen milletvekili olması sağlandı. Oysa bugün tam tersi yapılıyor. Başta CHP, bütün muhalefeti engelleyebilme yolları aranıyor. Bu da üçüncü farktır. Elbet 28 Şubat eleştirilmelidir. Ama bu farkları görmemiz ve yaşadığımız günlerin çok daha baskıcı olduğu kabul etmemiz gerekir.”/Archive/2021/3/1/172253532-tweet.png/Archive/2021/3/1/172302688-ekran-alintisi2.png cumhuriyet.com.tr

Tarkan'dan Müjdat Gezen ve Metin Akpınar paylaşımı

Tarkan'dan Müjdat Gezen ve Metin Akpınar paylaşımı Sanatçılar Müjdat Gezen ve Metin Akpınar'ın “Cumhurbaşkanına alenen hakaret" iddiasıyla yargılandıkları davada ayrı ayrı beraatlerine karar verildi. Tarkan ise sosyal medya hesabından bir paylaşımda bulunarak "Beraat etmiş olmalarına çok sevindim" dedi. Sanatçılar Müjdat Gezen ve Metin Akpınar’ın bir televizyon kanalındaki sözlerine ilişkin “Cumhurbaşkanına alenen hakaret” iddiasıyla haklarında açılan davada karar çıktı.Mahkeme, Müjdat Gezen ve Metin Akpınar’ın “Cumhurbaşkanına alenen hakaret” suçundan ayrı ayrı beraatlerine karar verdi."ÇOK SEVİNDİM"Beraat kararının ardından  sosyal medya hesabından paylaşımda bulunan Tarkan şu ifadeleri kullandı:"Ülkemizin çok kıymetli sanatçıları olan Sayın Metin Akpınar ve Müjdat Gezen’in yargılandıkları davadan beraat etmiş olmalarına çok sevindim."Ülkemizin çok kıymetli sanatçıları olan Sayın Metin Akpınar ve Müjdat Gezen’in yargılandıkları davadan beraat etmiş olmalarına çoook sevindim.— Tarkan (@tarkan) March 1, 2021 cumhuriyet.com.tr

CHP'li Kaya Erdoğan'a seslendi:Çığlıklarıduyun

CHP'li Kaya Erdoğan'a seslendi: Çığlıkları duyun CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, bugün yapılacak kabine toplantısı öncesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenerek yüz yüze sınav kararını gözden geçirmelerini istedi. CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, bugün yapılacak kabine toplantısı öncesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenerek yüz yüze sınav kararını gözden geçirmelerini istedi./Archive/2021/3/1/164142869-screenshot1.jpgCHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, bugün “Bir öğretmen olarak konuşmak istiyorum 6 milyona yakın lise öğrencisinin yaklaşık 4 milyonu eğitime ne yüz yüze ne de uzaktan erişebildi. Bu çocuklarımıza erişemedikleri konulardan sınav yapılmak isteniyor. 8 Mart’ta bu sınavlar başlayacak.Bir hafta içerisinde görmedikleri konudan sınav olacak öğrenciler bu sınavdan başarılı olabilir mi? Siz sınav yapmak için mi sınav yapıyorsunuz yoksa öğrencilerimizi bi yere taşımak için mi? Öğrencilerden, öğretmenlerden gelen bu çığlıkları duyun. Sarayın kapılarını, kulaklarınızı açın, size ulaşmayan sorunları dinleyin ve çözüm üretin” dedi. cumhuriyet.com.tr

Afyonkarahisar'daçiğköfteci darbeden saldırgan yeniden gözaltına alındı

Afyonkarahisar'da çiğ köfteci darbeden saldırgan yeniden gözaltına alındı Afyonkarahisar'da sipariş ettiği çiğ köftenin acılı olduğu gerekçesiyle iş yeri çalışanı Yılmaz Koç'u darbeden G.Ş. yeniden gözaltına alındı. Afyonkarahisar'da sipariş ettiği çiğ köftenin acılı olduğu gerekçesiyle iş yeri çalışanı Yılmaz Koç'u darbeden G.Ş. gözaltına alındığı açıklandı.Afyonkarahisar Valiliği'nden konuya ilişkin yapılan açıklamada, "Sosyal medyada büyük tepki toplayan, çiğ köfte dükkânında çalışan gence saldıran ve bu saldırgan tavrıyla hepimizin içini acıtan şahıs, Cumhuriyet Savcılığımızın kararıyla Emniyet ekiplerimiz tarafından gözaltına alınmış, şahısla ilgili gerekli adli işlemler devam etmektedir" denildi.Olayın ardından Afyonkarahisar İl Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ekipler tarafından yakalanan G.Ş, ifadesinin alınmasının ardından serbest bırakılmıştı.Sosyal medya kullanıcılarının tepkisini toplayan görüntülerin ardından "#GururSenelTutuklansın" etiketleri gündem olmuştu. DHA




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter