Almanya'da seçmen sayısında dikkat çeken düşüş
Almanya'da 26 Eylül 2021'de yapılacak genel seçimlerde oy kullanma hakkına sahip 60,4 milyon seçmen olduğu bildirildi. Bir önceki genel seçimin yapıldığı 2017 yılına göre 1,3 milyon azaldı.
Federal Seçim Kurulu Başkanlığından yapılan açıklamada seçmen sayısının bir önceki genel seçimin yapıldığı 2017 yılına göre 1,3 milyon azaldığı, bu yılki seçimlerde 60,4 milyon seçmeninin oy kullanma hakkı bulunduğu ifade edildi.Seçmenlerin 31,2 milyonunun kadın ve 29,2 milyonun erkek olduğu belirtildi.
AA
Covid - Slovakya AB'den acil yardım talep etti: Vakalardaki artışla baş edemiyoruz
Orta Avrupa'nın küçük ülkesi Slovakya, Çarşamba günü Avrupa Birliği (AB) içinde "Sağlık Yardım Mekanizmasını" harekete geçirerek Brüksel'den çok acil yardım talebinde bulundu.
Getty ImagesOrta Avrupa'nın küçük ülkesi Slovakya, Çarşamba günü Avrupa Birliği (AB) içinde "Sağlık Yardım Mekanizmasını" harekete geçirerek Brüksel'den çok acil yardım talebinde bulundu.Slovakya hükümeti tarafından yayınlanan çağrıda, ülkede Covid-19 vakaları nedeniyle hastanelerin dolduğu ve yoğun bakım ünitelerinin kapasitelerinin üst sınırına ulaşmak üzere olduğu belirtiliyor.Hastanelerde Covid tedavisi gören hastalar arasında ölüm oranlarının yüzde 30 gibi çok yüksek bir rakama ulaştığı ifade edilerek, öncelikle doktor ve hastabakıcı uzman personel talep ediliyor.Komşu ülkeler yardım eli uzattıBu çağrıya komşu ülkelerden hızlı bir şekilde olumlu yanıt geldi. Avusturya Perşembe günü Slovakya'ya hemen doktor ve hastabakıcı göndereceğini açıkladı. Avusturya ordusu sağlık personeli de yardım için harekete geçirildi.Polonya, Slovakya yoğun bakım servislerinden 200 hastanın tedavisini kendi hastanelerinde devralmayı önerdi.Macaristan da her türlü yardıma hazır olduğunu belirtti.Peki, Slovakya'da neler oluyor? Bundan 4 ay önce, dünyada bir ilki başararak, 2020 yılının Ekim ayında bütün ülke nüfusuna Covid testi yapıp dünya kamuoyunun takdirini kazanan Slovakya nasıl oldu da 4 ay içinde nüfusa orantılandırıldığında ölüm vakalarının dünyada en yüksek olduğu ülke haline geldi?Uzmanlar bu dramatik gelişmelerin gerisinde, öncelikle Slovakya koalisyon hükümetinin kendi içinde de birlik sağlayamayan istikrarsız yönetimine dikkat çekiyor.ReutersÖnlemlerde geç kalındıTek bir elden yürütülmeyen salgınla mücadelede, sağlıkla ilgili önlemler koalisyon partilerinden birinin, sosyal önlemler ise diğerinin kontrolünde. İki büyük iktidar partisi arasında koordinasyonun yetersizliğinin de önlemlerin verimliliğini etkilediği belirtiliyor.Kısıtlamalar nedeniyle ülke ekonomisinin zorluk yaşadığı, muhalefetin halka sempatik görünmek için kısıtlamaların kaldırılmasını gündeme getirdiği ve güçlü destek bulmasıyla önlemlerin gerektiği gibi uygulanamadığı da vurgulanıyor.Tüm nüfusa Covid testinin yapılmış olmasının getirdiği rehavetin de ortaya çıkan olumsuz tabloda payı olduğu düşünülüyor.2020 Aralık ayında İngiltere'de ortaya çıkan yeni koronavirüs varyantına karşı Orta Avrupa'nın tüm ülkeleri sınırlarını acil olarak kapatmıştı. Slovakya ise adım atmakta gecikmiş ve İngiltere'den gelenlere karşı önlemler uygulamada sona kalmıştı.İngiltere'ye karşı sınırların kapatılması gündeme geldiğinde ise iş işten geçmişti.Yorumcular, o tarihe kadar binlerce Slovak işçinin İngiltere'den döndüğünü ve Covid virüsünün çok daha hızlı bulaştığı tespit edilen bu yeni mutasyonunu ülkeye getirdiği kanısındalar.Nitekim raporlara göre Slovakya'da son haftalarda hızla yükselen hasta sayısının yüzde 70'i bu yeni virüsü taşıyor.
BBC Türkçe
Türkçe Haberler En Son Başlıklar
Faruk Bildirici'den ekrana çıkmayacaklar listesi iddiası
Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici, ekrana çıkmayacakların listesinin kim tarafından oluşturulduğunu açıkladı. Bildirici, ''Bu listeyi kimin düzenlediği malum. Saray çevrelerinden ve AKP Genel Merkezi'nden düzenleniyor. Mahir Ünal ve Fahrettin Altun'' iddiasında bulundu.
Medya Ombudsmanı Faruk Bildirici, gazeteci Fatih Portakal'ın Youtube kanalında katıldı. 8 haber programını 4 hafta boyunca izleyen Bildirici, "Ä°ktidara yakın ya da iktidar kontrolündeki kanallarda 'ekrana çıkamayacaklar listesi' var. Bu listeyi kimin düzenlediÄŸi malum. Saray çevrelerinden ve AKP Genel Merkezi'nden düzenleniyor. Mahir Ãœnal ve Fahrettin Altun..." iddiasında bulundu.''ALTUN VE ÃœNAL Ä°LE TEMAS HALÄ°NDE''Eskiden konukları programı hazırlayan kiÅŸilerin seçtiÄŸini belirten Bildirici, "Spiker konumuna indirgenmiyordu yani haber sunucuları ve moderatörler, yönetiyorlardı. Åžimdi hem konular hem konuklar kanalın merkezi tarafından belirleniyor. Kanalın genel müdürüyle temas halinde, genel müdür de Fahrettin Altun ve Mahir Ãœnal ile temas halinde..." diye konuÅŸtu.Â
cumhuriyet.com.tr
Hakem Zorbay Küçük'ün babası hangi takımı tuttuğunu açıkladı
Hakem Zorbay Küçük'ün babası Feyzullah Küçük, "Galatasaray altyapısında çalışmıyorum. Büyükçekmece Galatasaray Futbol Okulu'nun sahibiydim fakat Zorbay Küçük'e gelen tepkiler ve pandemi nedeniyle 2020 yılının Ağustos ayında futbol okulunu devrettim. Bu hafta Zorbay Küçük, Alanyaspor-Galatasaray maçında görev alacak. 'Zorbay da babası Feyzullah da Galatasaraylı diye yazanlar' oldu. Bu iddialar beni rahatsız ediyor. Ben Adanasporluyum" dedi.
/Archive/2021/2/18/190129551-zo.jpgSüper Lig hakemlerinden Zorbay Küçük, büyük kulüplerin maçlarına atandığında tartışma konusu olmaya devam ediyor.. Babası eski futbolcu Feyzullah Küçük'ün Galatasaray Futbol Okulu'nda çalıştığı iddiası sosyal medyada gündem oldu. Önceleri Küçük'ün Galatasaray altyapısında çalıştığı iddiaları ortaya atıldı, bu yüzden de Zorbay Küçük'ün Galatasaray maçlarına atanması tartışmalara neden oldu.Oysa ki Feyzullah Küçük Galatasaray altyapısıda değil, Galatasaray'ın adını verdiği Büyükçekmece'deki futbol okulunda çalışıyordu... Daha da önemlisi Feyzullah Küçük ailevi nedenlerden dolayı oğluyla ne görüşüyor ne de konuşuyor. Radyospor'da Salim Manav'ın canlı yayın konuğu olan Feyzullah Küçük, "Galatasaray'la ilgili gündeme gelen konudan ben de rahatsızlık duyuyorum. Ben, Galatasaray altyapısında çalışmıyorum. Büyükçekmece Galatasaray Futbol Okulu'nun sahibiydim fakat Zorbay Küçük'e gelen tepkiler ve pandemi nedeniyle 2020 yılının Ağustos ayında futbol okulunu devrettim. Bu hafta Zorbay Küçük, Alanyaspor-Galatasaray maçında görev alacak. Yine sosyal medyada bu konuyla ilgili iddialar vardı. 'Zorbay da babası Feyzullah da Galatasaraylı diye yazalar' oldu. Bu iddialar beni çok rahatsız ediyor" dedi. 'BEN ADANASPORLUYUM''Hangi takımlısınız?' sorusuna baba Küçük, "1972 yılından beri Adanasporluyum. Oynadığım dönemlerde rakibim kim olursa olsun rakibimdir. Zorbay Küçük ile görüşmediğim için hangi takımı tutuyor, hangi renklerden hoşlanıyor bunu bilmiyorum" cevabını verdi.ZORBAY KÜÇÜK HANGİ TAKIMIN ALTYAPINDA OYNADI?Zorbay Küçük'ün kısa bir dönem Adanaspor altyapısında oynadığını söyleyen Küçük, "Zorbay Küçük kısa bir dönem Adanaspor altyapısında oynadı fakat sonrasında akademik kariyerine ve hakemlik hayatına devam etti. Zorbay ile görüşmüyorum bunun da sebebi ailesel sorunlarımız, aile içi meseleler. Fakat bir gerçek var; o benim oğlum, ben de onun babasıyım" diye konuştu. 'ZORBAY'IN MAÇLARINI İZLEYEMİYORUM'Yaşanan tartışmalardan rahatsızlığını belirten Feyzullah Küçük, herkesin başarısızlığını hakemlere bağladığını söyledi ve sözlerine şu şekilde devam etti:"Hakemlerin de insan olduğunu düşünmemiz gerekiyor. Hakemler bilerek hata yapmadıktan sonra sorun yok. Hakemler hakkında ön yargılı davrandığımız için bu durum ilk başta başkan ve teknik heyetten başlıyor. Türkiye'de yenilen takımın yöneticileri ve hocaları hakemleri konuşuyor. Türkiye'de yöneticiler ve hocalar 'Kötü oynadık, oyuncularımız gol kaçırdı' demiyor... Bunu söylemek zor mu? Türkiye'de verilen penaltıların %90'ı İngiltere'de es geçiliyor, verilmiyor. Türkiye'de futbol oynanmıyor, top oynanıyor. Bana göre sadece futbolun beşiği İngiltere'de futbol oynanıyor. Zorbay'ın maçlarını heyecandan canlı olarak izlemiyorum. Kendim, 30 bin kişinin önünde futbol oynarken heyecanlanmıyordum fakat şu anda Zorbay'ın maçlarını izlerken heyecanlandığım için sadece bu maçların özetlerini seyrediyorum. Oğlumun ve diğer hakem kardeşlerimizin Allah gönlüne göre versin, Allah emeklerini boşa çıkarmasın.''
cumhuriyet.com.tr
Uzmanı, vakalardaki artışın sebebini açıkladı
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, koronavirüs (Covid-19) vakalarındaki artışın sebebinin mutasyon olabileceğini belirtti.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, geçen haftaya göre koronavirüs vaka sayısı en çok artan iller arasında Çanakkale'nin de yer aldığını açıkladı. ÇOMÜ Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alper Şener ise, vaka sayılarındaki artışı değerlendirdi ve ilk akla gelen sebebin mutasyon olduğunu söyledi. 'İLK AKLIMIZA MUTASYON GELİYOR'Prof. Dr. Alper Şener, "Sağlık Bakanlığımızın açıklamış olduğu illerdeki oransal artış, bence bir önceki haftadaki oranlara göre kıyaslandığı zaman ortaya çıkmıştır. Olasılıkla ayaktan takip edilen pozitiflik oranında bir artış vardır. Teknik olarak baktığınızda bu zıplamalar, minik pikler neye bağlı olabilir diye düşündüğümüzde ilk aklımıza mutasyon geliyor. Çünkü mutasyon ilk önce girdiği yerlerde ve bölgelerde dominant ve baskın hale gelip, diğer virüsün dolaşımdaki sirkülasyonunu engellemiş hale geliyor. Dolayısıyla bu illerde mutasyonun daha yoğun olup, olmadığını bilmek lazım. Böyle bir mutant şüphesi olduğu zaman biz bu hastaları ayaktan takip etmiyoruz. Yatırarak takip etmeyi tercih ediyoruz" dedi.'BİR AN ÖNCE AŞILARINI OLMAYA DAVET EDİYORUZ'Yurttaşların salgının Türkiye genelinde ve Çanakkale özelinde devam ettiğinin bilincinde olması gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Alper Şener, şunları söyledi:"Salgının başından beri önlemlerimizde değişim olmadı. Aşılama durumu devam ediyor. Aşı sırası gelenleri bir an önce aşılarını olmaya davet ediyoruz. Çünkü bu salgının yayılmasını kırabilmemiz için elimizdeki en önemli argümanlardan biri de aşılamadır. Maske, mesafe, el hijyeni, kapalı kalabalık alanda maskesiz olmamaya dikkat edip, beraberinde de aşı sıramız geldiği zaman Bakanlığımızın bize öngördüğü takvim içerisinde aşı randevumuzu alıp, ilgili merkezlerde aşılarımızı olmamız lazım"
DHA
ABD'de kutup soğuklarından dolayı 38 kişi yaşamını yitirdi
ABD’yi yaklaşık bir haftadır etkisi altına alan şiddetli kış şartları nedeniyle şu ana kadar 38 kişinin yaşamını yitirdiği belirtildi.
ABD Ulusal Meteoroloji Servisi, ülkenin iç ve güney eyaletlerinde hayatı durma noktasına getiren kar ve buzlu havanın, bugün ve yarın Atlantik kıyısı üzerinden kuzeydoğu bölgesinde etkili olacağını duyurdu.Başkent Washington’dan Boston’a kadar geniş bir alanda devam edecek kar yağışında, New York’ta kar kalınlığının 20 santimetreye kadar çıkabileceği bildirildi.Dondurucu soğuk ve buzlanma nedeniyle ülkenin kuzeybatısı Oregon’dan güneyindeki Teksas’a şimdiye kadar en az 38 kişinin yaşamını yitirdiği kaydedildi.Bu ölümlerin, yollarda buzlanma nedeniyle meydana gelen trafik kazaları ile elektrik kesintilerinden sonra araçlarında ısınmak isteyen ailelerin karbonmonoksit zehirlenmesi ve evdeki ocaktan çıkan yangınlardan kaynaklandığı bilgisi paylaşıldı.NÜFUS 1 MİLYONUN ALTINA DÜŞTÜSon 4 günde 2 ila 5 milyon arasında kişinin elektrik kesintisi altında yaşadığı Teksas’ta, bugün ilk defa bu rakamın 1 milyonun altına indiği belirtilirken, "poweroutage.us" sitesi, eyalette 650 binden fazla ev ve iş yerinin hala elektriksiz olduğunu aktardı.Elektrik kesintilerinden en fazla etkilenen diğer bir eyalet Oregon’da da hala 100 binden fazla kişinin karanlıkta olduğu, elektrik kesintileri nedeniyle süper marketlerin buzdolaplarında bozulan tonlarca yiyeceğin çöpe atıldığı aktarıldı.Portland Genel Elektrik Üst Yöneticisi Maria Pope, aşırı soğukların eyalet elektrik sistemine son 40 yılın en büyük zararını verdiğini vurgulayarak, "Bu hava şartları şimdiye kadar gördüğümüz en tehlikeli koşullar" dedi."MUSLUK SULARININ KAYNATILMASI" ÇAĞRISIAşırı düşük sıcaklıkların, eyaletin içme suyu sisteminin altyapısına zarar vermesi nedeniyle Teksaslı yetkililer, eyalet nüfusunun dörtte birine denk gelen 7 milyon kişiye "musluk sularını tüketmeden önce kaynatmaları" çağrısında bulundu.Teksas Valisi Greg Abbott, su borularındaki donmayı önlemek için vatandaşların muslukları açık bırakması sonucu eyalet genelinde tazyikin düştüğü uyarısında bulunarak, muslukların kapatılmasını istedi.Kötü hava şartları sebebiyle Louisiana eyaletinde New Orleans ve Shreveport gibi bazı şehirlerdeki içme suyu sisteminin zarar görmesi nedeniyle, şehirdeki bazı hastane ve bakımevlerine itfaiye araçlarınca içme suyu taşındı.ETKİSİNİ KAYBETMESİ BEKLENİYORKuzey Kutbu'ndan ABD'nin iç ve güney bölgelerine inen dondurucu soğukların bu hafta sonundan itibaren etkisini kaybetmesi bekleniyor.
AA
Emre Belözoğlu'ndan hakem açıklaması: Algı yapmasınlar
Fenerbahçe Sportif Direktörü Emre Belözoğlu, en fazla mağdur edilen takımın Fenerbahçe olduğunu söyledi.
Emre BelözoÄŸlu, karşılaÅŸmalarda düdük çalan hakemlere güvenmek istediÄŸini, hata ile kasıt arasındaki farkı ise görebildiklerini dile getirdi.Fenerbahçe Sportif Direktörü Emre BelözoÄŸlu, Göztepe maçının hazırlıklarının sürdüğü Samandıra’da basın mensupları ile bir araya geldi. BelözoÄŸlu, bu zamana kadar hakemlerle ilgili konuÅŸmadığını ancak Hüseyin Göçek ve görev alan bütün hakemlere güvenmek istediÄŸini söyledi. Lige hiçbir takımın hakkının yenmemesi gerektiÄŸini dile getiren Emre BelözoÄŸlu, hakem atamaları yapılırken de MHK ve ilgili kiÅŸilerin daha farklı parametrelerle deÄŸerlendirme yapmaları gerektiÄŸini söyledi. BelözoÄŸlu, yabancı hakeme de sıcak bakmadığını belirterek, teknolojinin geliÅŸtiÄŸini futbola ve hakemlere desteklerin artmasından dolayı daha ince eleyip sık dokunması gerektiÄŸini vurguladı. Emre BelözoÄŸlu, VAR’ın da iÅŸleyiÅŸinin Türkiye’de yetersiz olduÄŸunu söyleyerek, ‘’ Gol, taç, ofsayt çizgisi sistemimiz de çok daha geride’’ dedi. Önceliklerinin Fenerbahçe’nin baÅŸarısına hizmet edecek oyuncular olduÄŸunu da kaydeden Emre BelözoÄŸlu,  “Fenerbahçe’nin baÅŸarısında katkısı olması, ÅŸampiyonluklarda katkısının olması  daha sonra da yapabiliyorsak Avrupa’ya satmak Vedat’ta olduÄŸu gibi. Jailson’da olduÄŸu gibi o daha farklı bir strateji oldu, Elif’te olduÄŸu gibi†diye konuÅŸtu.Fenerbahçe Sportif Direktörü Emre BelözoÄŸlu’nun açıklamaları ÅŸu ÅŸekilde:“ADALET DEDİĞİN ÅžEY TEK TARAFLI Ä°ÅžLÄ°YORSA SÄ°STEMÄ° DÄ°REKT GÃœVENÄ°LMEZ KILIYORâ€Tabii kazandığı halde konuÅŸma isteÄŸinin devam etmesi, kazandığı maça raÄŸmen hala hakemin konuÅŸulması bir strateji ve herkes bunu uygulamak istiyor. Ben bunu doÄŸru bulmuyorum. Tabii ki canın yandığında, yanlış kararlarda bunu dile getirmek gerekiyor. Sonuçta herkesin ortaya bir mücadele koyduÄŸu, maddi manevi emekler verdiÄŸi bir sistemde her takımın amacı, beklentisi düzgün iÅŸleyen bir sistemde yarışmaktır. Adalet dediÄŸin ÅŸey de o. Adalet dediÄŸin ÅŸey tek taraflı iÅŸliyorsa o zaten sistemi direkt güvenilmez kılıyor. Kazansan da kaybetsen de hakem odaklı konuÅŸmak belli ki bir strateji ancak bu samimi deÄŸil. Ben sezon başında da dile getirdiÄŸim noktadayım; “hata ile kasıt arasındaki farkı görebiliyoruz.†Şu an kasıtlı olarak yapılan ÅŸeyleri net bir ÅŸekilde görebiliyoruz artık. Bu iÅŸin kolay bir iÅŸ olmadığını, bu mesleÄŸin ve sorumluluÄŸun kolay olmadığını düşünüyorum. Milyonları ilgilendiren hakem atamaları konusunda çok daha üzerine düşünülmüş adımlar atılması gerektiÄŸini düşünüyorum.“HÃœSEYÄ°N GÖÇEK DAHÄ°L BÃœTÃœN HAKEMLERE GÃœVENMEK Ä°STÄ°YORUMâ€Hüseyin Göçek eÄŸer bizim maçımıza geliyorsa; ki ben onun 4. hakemliÄŸinden memnun deÄŸildim derbide. Çünkü saha kenarında çizginin tam üzerinde maç boyunca ortaya konan tavır ve hareketlere karşı hiçbir ÅŸey yapmadı, saha kenarında hakemlere baskı kurmaya çalışan beÅŸ kiÅŸiyi bir kere bile oturtamadı, herkes maçı ayakta izledi ve hakem bunu tamamen görmezden geldi.Ancak buna raÄŸmen ÅŸunu da söylemeyi istemiyorum: ‘Neden maçımıza Hüseyin Göçek atandı?’ demek istemiyorum. Çünkü ben Hüseyin Göçek’e güvenmek istiyorum. Hüseyin Göçek dahil bütün hakemlere güvenmek istiyorum. Kim geliyorsa futbola, futbolun deÄŸerlerine hizmet edecek; iÅŸini sahanın içinde yapsın biz bundan yanayız. Hüseyin Göçek özelinde aklıma en yakın bu geldiÄŸi için bunu söyledim. Zaten hakemlere dair camiamız her ÅŸeyi adeta kayıt tutuyor gibi; isim isim maç maç ÅŸu hakemle ÅŸu kadar maçı kaybetmiÅŸiz, bunu böyle yapmışız, … diye bizim önümüze getiriyor zaten bütün doneleri. Ayrıca biz kulüp olarak da hangi hakem ne yapmıştı, sadece bizim maçlarımızda genel anlamda neler yapmışlardı bunu tek tek tutuyoruz, her ÅŸeyi biliyoruz. Ama ben bunu kullanma derdinde deÄŸilim. Bizim en büyük talebimiz ve isteÄŸimiz sisteme güvenmek, adaletli olduÄŸuna inanmak ve Hüseyin Göçek dahil bütün hakemlere güvenmek…/Archive/2021/2/18/183652893-fener-kapak.jpg “FENERBAHÇE’NÄ°N HAKKINI KORUMAK İÇİN EN BÃœYÃœK MÃœCADELEYÄ° VERECEĞİZâ€Neden çünkü zorlu süreçler baÅŸlıyor herkes için. Sporcular için teknik adamlar için yöneticiler için ve tabi ki hakemler için. Ligin artık sonuna doÄŸru geliniyor. Lütfen kimsenin hakkı yenmesin, emek dışında sonuca hiçbir ÅŸey etki etmesin. Burada Fenerbahçe’nin hakkını korumak bizim en büyük görevimiz ve bunun için en büyük mücadeleyi vereceÄŸiz. Ama hakemlerin BeÅŸiktaÅŸ derbisi öncesinde olduÄŸu gibi gerçek olmayan iddialarla gündeme getirilmesi, Galatasaray maçı öncesinde gündeme getirilmesi, baskı altına alınmaya çalışılması, yanlı yönetime mecbur kılınması doÄŸru deÄŸil diyorum. O zaman da aynı ÅŸeyi savunuyordum ÅŸu anda da aynı ÅŸeyi savunuyorum.“GÖZÃœMÃœZE DE PARMAÄžIN SOKULMASINA DA MÃœSAADE ETMEYÄ°Zâ€Â DoÄŸru olmayan bu hamlelerin karşılığı alındı mı? Derseniz; evet, onlar tarafından alındı. Ancak önemli olan ÅŸu, biz bunu yapmayan bir camia olarak bizim de bunu yapmamız mı isteniyor? Biz de bu yolu mu izleyelim isteniyor? Hakemi etki altına al, kazansan da konuÅŸ kaybetsen de konuÅŸ, maçtan önce konuÅŸ, baskı kur, … durumuna prim veriliyorsa, bu sistem çalışıyor ve bunu yapanlar sonuç alıyorsa ki aldıklarını gördük ve buna bir önlem alınmadığını da gördük, o zaman demek ki herkes bunu yapabilir. Bu doÄŸru deÄŸil. Spor yöneticiliÄŸi bence fotoÄŸrafa daha büyük bakmaktır. Kulübünün, takımının çıkarlarını gözetmektir, kulübümüzün menfaatlerini gözetmektir ama bu noktada haksızca hamleler yapılmasına, gözümüze de parmağın sokulmasına da müsaade etmeyiz. Bunu yaparlarsa biz de kendimizce her takımın yaptığı gibi stratejik davranmak zorunda kalacağız. Ortam gerilecek. Kim beslenecek bundan? Biz gerilim yaratmak, manipülatif ortamdan beslenmek isteyen taraf deÄŸiliz. Hüseyin Göçek’in maça gelip hakkaniyetli yöneteceÄŸine inanıyorum. Zorbay Küçük adlı hakem, Trabzon’da kırmızı kartı vermedi, tüm futbol gündeminin konusu oldu. Buna karşılık bir hafta sonra çok önemli bir maça atanıyor. Bunları sorgulamak, takip etmek, konuÅŸmak bizim görevimiz mi olmalı bizim görevimiz olmamalı mı? Ligin en kritik haftalarında atamalar yapılırken daha farklı parametreleri, kuralları ve deÄŸerleri olmalı MHK’nın veya görevli kiÅŸilerin. Bu çok ciddi bir sorumluluktur. Soru iÅŸareti ile baÅŸladığın zaman bu iÅŸe o zaman arkasını doldurabilecek her ÅŸeyi hazırlıyorsun zaten potansiyel olarak. Hata da yapsa, doÄŸru da yönetmeye çalışsa, her ne olursa olsun biraz daha kendi hakemlerini koruyacak adımlar atılmalı MHK tarafından. Sonuçta Türk futbol ailesi olarak, hakemler de bizim hakemleriniz sonuçta, biz böyle hakemleri dışlayacak politika izlemeyiz öyle bir derdimiz de yok. Ama kendi hakemlerini koruyacak sistemin çok daha detaycı, çok daha fazla ince eleyip sık dokuyarak bu atamaları yapmak lazım. Yabancı hakem konusu gündemde örneÄŸin; istemiyoruz biz yabancı hakem falan. Sen hakemlerle birlikte tüm sistemi düzgün bir seviyeye çekmek adına gerekenleri yaparsan, adaleti saÄŸlarsan elbirliÄŸi ile gereken seviyeye gelirsin.“HAKEMLER ÃœZERÄ°NDEN ALGIYI BIRAKACAK HERKESâ€Ancak sen gereken adımları atmazsan zaten problemli olan sistemi daha da soru iÅŸaretleriyle dolu sorgulanır hale getirirsen, yaptığın hatalar sürekli hale gelirse ya da örnek vereyim; Fenerbahçe gol atıyor o kural bir hafta sonra baÅŸka ÅŸekilde uygulanıyorsa, Fenerbahçe penaltıdan gol kaçırıyor bir hafta sonra baÅŸka kurallar uygulanmaya baÅŸlıyorsa iÅŸte bu sorgulanır. Sen bir doÄŸruya inanır, etik ve adil olur, güncellenen ve uygulanan kuralları da bu doÄŸrultuda yaparsan ve duruÅŸunla, yaptıklarınla toplumu inandırırsan baÅŸarılı olursun. Herkes de sahip çıkar. Yöneticiler de kazandığı maçtan sonra dile getirirlerse “kazandık ama bu aslında bizim hakkımız olmayan bir goldü†diyebilecek cesareti gösterirse, özete herkes bir adım atarsa bu sistemi düzeltiriz, sorunlar çözülür. Ama burada bakıyorsun adam haksız, ona raÄŸmen bastırıyor. Herkes maÄŸdur, haklı olan da maÄŸdur haksız olan da. BaÅŸarıya giden her yolu kendimize mübah göreceksek o zaman bu yola çıkmamak lazım. Hakemler üzerinden algıyı bırakacak herkes. “FENERBAHÇE’NÄ°N HAKKINI YEDÄ°RMEYÄ°Zâ€Camiadan sürekli tepkiler de alıyoruz ama biz bunu göğsümüzde yumuÅŸatacağız. Fenerbahçe taraftarı bizim niyetimizi biliyor, Fenerbahçe’nin hakkını yedirmeyiz. “O yüzden diyorum hata ve kasıt arasındaki farkları görüyoruz.†Gözümüze parmağı atmasınlar artık biz görebiliyoruz bazı ÅŸeyleri ve hakkımızı da yedirmeyiz. Hakkaniyetli gidecek, hak eden kazanacak. Son düzlüğe gelindi mi ona öyle buna böyle, bunun lobisi bunun kulisine göre deÄŸil, herkes hak ettiÄŸini yaÅŸayacak. Bu kadar teknoloji geliÅŸti, bu ülkede futbola bu kadar ilgi var ve destek varsa her ÅŸey daha doÄŸru yapılabilir. Hakemler daha doÄŸru, düzgün ve soru iÅŸareti olmadan atanabilir, bu tip kritik adımlar daha ince eleyip sık dokunarak yapılabilir.Nihat Özdemir’in en iyi VAR sistemi bizde açıklamasına dair soru üzerine: Türkiye Futbol Federasyonu’nun başındaki kiÅŸi Nihat baÅŸkan, beni de yöneticiliÄŸimi yaptı. Geçen sene A Milli Takım kaptanıydım, çok güzel günlerimiz geçti beraber. O görevin başında olduÄŸu için tabi ki korumak adına, deÄŸerli göstermek adına açıklamalar yapacaklardır. Olması da gerekir kurumunu korumak adına. Ama VAR’ın iÅŸleyiÅŸi benim gözümde yeterli deÄŸil. Çizgi sistemi Türkiye’de düğer büyük liglere göre çok geride, gerçekçi olmamız lazım. Gol, taç, ofsayt çizgisi sistemimiz ne yazık ki çok geride. Bunu görüp, farkında olup gereken adımları atarsak iÅŸte sistemi o zaman daha doÄŸru korumuÅŸ oluruz.“VAR ADIMLARINDAN EN FAZLA MAÄžDUR OLAN TAKIM FENERBAHÇEâ€Â Åžu an ligimizde üç takım puansal anlamda birbiriyle aynı noktada. Sanıyorum en son 28 yıl önce böyle bir durum olmuÅŸ. Biz  Fenerbahçe olarak puan tablosu anlamında herkes kadar ÅŸanslıyız. DiÄŸer takımlara göre daha iyi, derinliÄŸi olan bir kadromuz var bence. Ancak daha sezon baÅŸlamadan Fenerbahçe odaklı algılar devreye sokuldu. Önce Fenerbahçe kesin ÅŸampiyon dendi, daha lig baÅŸlamadan ÅŸampiyon ilan edildi takımımız. Biz buna dair gerçekleri vurgulayıp bu algıyı bertaraf ettikten sonra bu kez bir diÄŸer algıyı devreye soktular; hakemler Fenerbahçe merkezli dizayn edilecek algısı yaptılar. Bugün geldiÄŸimiz noktada görüyoruz ki; bunların tümü birer tuzak ve bu algılara raÄŸmen hakemlerden, kararlardan, ofsayt çizgilerinden, VAR adımlarından en fazla maÄŸdur olan takım Fenerbahçe. Biz her ÅŸeye raÄŸmen takımımıza inanıyor ve güveniyoruz; ilk gün ne söylüyorsak onu söylüyoruz. Ä°lk açıklamalarımdan bu zamana kadar baktığınıza çok farklı bir ÅŸey görmüyorsunuz, inandıklarımı söylüyorum.“FENERBAHÇE MEVCUT KADROSU Ä°LE SEZON SONUNDA KUPAYI KALDIRABÄ°LECEK TAKIMâ€Ben herkesin eÅŸit ÅŸansı olduÄŸunu düşünüyorum, Fenerbahçe’nin mevcut kadrosu ile ÅŸampiyonluÄŸu sonuna kadar kovalayacağını ve sonunda Allah’ın izni ile kupayı kaldırabilecek takım olduÄŸunu düşünüyorum. Bunu için de mücadele edeceÄŸiz.Bütçesel anlamda her sene biraz daha daralıp, genç ve potansiyeli olan oyuncuları takıma kazandırıp, yarın bir gün Avrupa’ya satabileceÄŸimiz ÅŸekilde onların geliÅŸimlerini saÄŸlayıp bu ÅŸekilde bir sistem kurma odağındayız. Hem Türkiye’de hem de UEFA’da finansal anlamda kulüplerin sorumlulukları var. Ä°nÅŸallah bu sene Åžampiyonlar Ligi’ne katılma sürecinde bu sefer UEFA’nın da kendi içinde bir sorgulaması olacak. Ne kadar oyuncu sattın, hangi oyuncuları aldın, bu oyuncuları alırken hangilerini gönderdin gibi sorgulara da muhatap olunacağı için Fenerbahçe’nin kendi içindeki genç oyuncuları deÄŸerlendirecek projelerle stratejik davranması gerekiyor. Tabii ki bizim önceliÄŸimiz Fenerbahçe’nin baÅŸarısına hizmet edecek oyuncuları kulübe kazandırmak. Fenerbahçe’de baÅŸarılı olamayıp kendisini ispatlayamayan oyuncuyu bu pazara sunamazsın gerçekçi olmak lazım. Bizim amacımız önce Fenerbahçe’de baÅŸarılı olması, Fenerbahçe’nin baÅŸarısında katkısı olması, ÅŸampiyonluklarda katkısının olması daha sonra da yapabiliyorsak Avrupa’ya satmak Vedat Muriqi gibi Jailson’da olduÄŸu gibi Eljif’de olduÄŸu gibi. Türk kulüpleri olarak bunu yapmak zorundayız. Çünkü futbol ekonomimiz doÄŸrultusunda ülkemizde ÅŸu anda geçmiÅŸe kıyasla büyük takımların bütçeleri çok geride ve daha da geride olması gerekiyor. Her takım artık daha kısıtlamaya girmek zorunda…
DHA
Fenerbahçe'ye ''Niçin otoparkta demeç verdin' cezası!
PFDK, Karagümrük müsabakası sonrası Fenerbahçe futbolcularının takım otobüsünün bulunduğu park alanında kulüp televizyonuna röportaj vermelerinden dolayı talimatlara aykırılık nedeniyle sarı lacivertli kulübe 24 bin TL para cezası verdi.
Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu (PFDK), Fatih Karagümrük müsabakası sonrası Fenerbahçe futbolcularının takım otobüsünün bulunduğu park alanında kulüp televizyonuna röportaj vermelerinden dolayı talimatlara aykırılık nedeniyle sarı lacivertli kulübe 24 bin TL para cezası verdi.Türkiye Futbol Federasyonu'nun (TFF) resmi internet sitesinden yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:"1- Fenerbahçe'nin, 13.02.2021 tarihinde oynanan Karagümrük Süper Lig müsabakasında, müsabaka sonrası futbolcularının Kulüp TV'sine takım otobüsünün bulunduğu park alanında röportaj vermelerinden dolayı talimatlara aykırılık nedeniyle 24.000.-TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına,2- Kayserispor Kulübü görevlisi MUZAFFER YAVUZ'un, 13.02.2021 tarihinde oynanan Kayseri-Ankaragücü Süper Lig müsabakasında, maske takma zorunluluğuna uymamasından dolayı talimatlara aykırılık nedeniyle 900.-TL PARA CEZASI ile cezalandırılmasına,3- Ankaragücü Kulübü sporcusu MICHAL PAZDAN'ın, 13.02.2021 tarihinde oynanan Kayseri Süper Lig müsabakasında, rakip takım sporcusuna yönelik ciddi faulü nedeniyle 2 RESMİ MÜSABAKADAN MEN CEZASI ile cezalandırılmasına,
DHA
İstanbul'da metrolara Bisiklet Parkı geliyor!
İBB, İstanbul’un metrolarında Bisiklet Parkı uygulaması başlattı. M5 Üsküdar-Çekmeköy Metrosu’nun Altunizade İstasyonu’nda pilot uygulaması başlayan çevre dostu projenin, bütün yoğun istasyonları kapsaması hedefleniyor.
İstanbul genelinde 15 hat ve 185 istasyonda günde 3 milyona yakın yolcu taşıyan İBB iştiraki METRO İSTANBUL, İBB Ulaşım Daire Başkanlığı ile birlikte ulaşımda bisikleti devreye sokarak, çevre dostu uygulamalara bir yenisini daha ekliyor.PİLOT UYGULAMA ALTUNİZADE İSTASYONU’NDAİlk olarak M5 Üsküdar-Çekmeköy Metrosu’nun Altunizade İstasyonu’nda her biri 10 bisiklet kapasiteli 5 kapalı park alanı oluşturuldu. Bisiklet parkı uygulaması, ücretsiz olarak İstanbulluların kullanımına sunuldu. Halihazırda İBB’ye ait açık havada yer alan bisiklet parklarının niteliğini ve güvenliğini yükselterek, park alanları bisikletli yolcular açısından kullanışlı hale getirmek amacıyla istasyon içinde yaya trafiğini etkilemeyecek bir alanda ve kameraların görüş alanında bulunan bir noktaya taşınıyor.DÜNYA METROLARINDAKİ UYGULAMALAR ÖRNEK ALINDIBisiklet kullanıcılarının bisikletlerini park edip metroya binmelerinin çevreci bir ulaşım açısından çok önemli olduğunu belirten İBB iştiraki METRO İSTANBUL’un Genel Müdürü Özgür Soy, tüm dünya metrolarında genel yaklaşımın bisikletleri metro girişine olabilecek en yakın yerde park edilmesi olduğunu söyledi. Soy, “Biz de hem bu pratik kullanım hem de güvenli bölge kriterlerini göz önünde bulundurarak pilot uygulamamız için güvenlik kameralarımızın da yer aldığı bir nokta belirledik†dedi.İSTASYONLAR 9 BİN KAMERA İLE İZLENİYORMetro istasyonlarının her noktasının 9 bine yakın kamera aracılığıyla izlendiğine dikkat çeken Özgür Soy, “Metro ve tramvaylarda bisikletle seyahat etme saat aralıklarını genişlettik. Yolcularımız katlanabilir bisikletleriyle tüm gün, katlanmayan bisikletleriyle ise 07.00-09.00 ve 17.00-20.00 saatleri dışında bisikletleriyle ek ücret ödemeden seyahat edebiliyorlar. Şimdi de metrodan inince ya da metroya binerken bisikletlerini park etme sorunu yaşamamaları için de bisiklet park yeri pilot uygulamasını başlatıyoruz. İstasyonlarımıza park edilen bisikletler hava koşullarından etkilenmeyecek. Bisikletler ayrıca 7/24 kamera ile gözetilen bir alanda park edilmiş olacak†diye konuştu.METRODAN DAHA ÇEVRE DOSTU TEK ULAŞIM ARACI BİSİKLETÖzgür Soy, metro ve tramvaydan daha çevre dostu olan tek karayolu ulaşım aracı olması nedeniyle, bisikletin toplu ulaşıma entegre olarak kullanılmasını çok önemsediklerini söyledi. “Çevreye duyarlı yolcularımızın bisiklet kullanmasını kolaylaştıracak adımlar atmaktan dolayı mutluyuz†diyen Soy, araba yerine bisiklet kullanan bir kişinin karbon salınımı olmaması nedeniyle kentin insanına büyük bir iyilik yaptığını belirtti. Avrupa şehirlerinde bisiklet kullanımının çok yaygın olduğunu hatırlatan Soy, “Altunizade İstasyonumuzda denemesini yapacağımız bisiklet park uygulamasının bu anlamda teşvik edici olacağına inanıyorum†şeklinde konuştu.ÖNCELİK BİSİKLETİN TOPLU ULAŞIMA ENTEGRASYONU İBB Ulaşım Daire Başkanı Utku Cihan da bisikletin toplu ulaşıma entegrasyonunun öncelikli hedefleri arasında olduğunu belirterek, “Bisiklet park alanlarının hem güvenlik hem de fiziki koşullar açısından daha nitelikli hale gelmesi için bir adım atmış olduk. Benzer uygulamaları İstanbul geneline yayma konusunda bisiklet kullanıcılarının da desteği ile hızlıca yol alabileceğimizi düşünüyorum†dedi. Utku Cihan, İstanbul’da bisikletin ulaşım amaçlı kullanımının artması amacıyla İBB Ulaşım Daire Başkanlığı bünyesinde Bisiklet Şefliği kurduklarının altını çizerek, STK’lar ile diğer kurum ve kuruluşlarla bu alanda işbirliği yapmayı amaçladıklarını söyledi. Cihan, bisiklete kent içinde daha çok alan açmak için İBB olarak gereken her türlü desteği verileceklerini de sözlerine ekledi.
cumhuriyet.com.tr
SOL Parti'den HDP'ye 'anayasa' mektubu
HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar SOL Parti Genel Merkezini ziyaret etti. İki parti anayasa ve siyasi gelişmeler üzerine görüştü. SOL Parti, Anayasa Mektubu'nu HDP heyetine iletti.
HDP Mardin Milletvekili Sancar ve beraberindeki partililer bugün SOL Parti Genel Merkezini ziyaret etti. İki parti arasındaki görüşmede SOL Parti ‘Demokratik muhalefetle’ paylaşmak üzere hazırladığı Anayasa Mektubu'nu HDP heyetine iletti. SOL Parti’nin HDP heyetine sunduğu Anayasa Mektubu özetle şöyle:"ANAYASA TUZAĞINI TOPTAN REDDEDELİM"Anayasalar toplumsal sözleşmelerdir. Rejimin değerlerini, kurallarını, yönelimlerini yansıtmak açısından büyük önem taşırlar. Geniş toplumsal kesimlerin uzlaşmasına dayandıkları, o toplumu daha demokratik, daha özgürlükçü, daha eşitlikçi yönde değiştirme potansiyeli taşıdıkları ölçüde halkın, emekçi kesimlerin desteğini de alırlar."TOPLUMUN GÜNDEMİNDE YENİ ANAYASA YOKTUR"Halbuki bugün “yeni anayasa†fikrini ülkenin gündemine sokanların niyetinin daha baskıcı, daha otoriter, saray merkezli bir düzen kurmak olduğunu şimdiye kadarki icraatlarından anlamak mümkündür. İktidar, bir işkenceci misali kurbanının gözünü, ellerini ve ayaklarını bağladıktan, istediğini söylemediğinde elindeki sopayı kafasına vurduktan sonra ‘hadi demokrasiyi’ tartışalım diyor. Toplumun gündeminde yeni anayasa yoktur.TOPLUMSAL MUHALEFETİN GÖREVİ"Toplumsal muhalefetin görevi ülkemizde derin bir yoksulluk, işsizlik, adaletsizlik yaşanırken bu rejime karşı mücadeleyi yükseltmek, yeni anayasa gündemiyle birlikte dolaşıma sokulan yalancı reform, demokratikleşme söylemini teşhir etmektir."GEÇMİŞİN ANAYASA DERSLERİ UNUTULMAMALI"Eğer niyet, Ayasofya’yı ibadete açma, Karadeniz’de doğal gaz bularak ekonomiyi düzlüğe çıkarma, uzaya insan göndererek gökleri fethetme benzeri suni gündemler yaratarak dikkati halkın gerçek sorunlarından uzaklaştırmaksa da yeni anayasa tuzağına düşülmemelidir. Laiklik ilkesini kaldırarak din merkezli bir toplum kurmak amaçlanıyorsa da bu hamle mahkum edilmelidir. Geçmişin anayasa dersleri unutulmamalı."TÜRKİYE, FİİLİ BİR DİN DEVLETİNE DÖNÜŞTÜRÜLDÜ"Hatırlanırsa 2007, 2010, 2017’de de dönemin konjonktüründe farklı ittifaklarla demokratikleşme, sivilleşme, vesayet rejimini tasfiye etme mesajlarıyla mevcut anayasada değişiklikler yapıldı. İktidarın bu tuzağına her dönemde düşen, kandırılmaya açık kesimler ortaya çıkabildi. Nitekim bu aşamaları geçen yargıyı aparatı haline getirildi, meclis iradesi ortadan kaldırılarak tüm yetkileri Saray’da toplayan bir tek adam rejimine kapı aralayabildi. Türkiye, bu sürecin sonunda fiili bir din devletine dönüştürüldü."BUGÜN YENİ BİR TUZAK KURULUYOR"1921 Anayasası’na referans verilmesinin altında da bir yanıyla laiklik ilkesini kaldırarak Cumhur ittifakında yer almayan muhafazakar çevrelere, bir yanıyla da ulus devlet öncesi bir dönemde yazıldığı için muhafazakar Kürtlere hitap etme amacının yattığı hissediliyor. Saltanat ve hilafetin henüz kaldırılmadığı, cumhuriyetin sözünün bile edilmediği bir döneme denk gelen 1921 anayasasının temel alınmasının Türkiye’yi daha da geriye götürmekten başka işlevi olamaz. Bugün yeni bir tuzak kuruluyor.
ANKA