Harper Lee'den devrini aşan yapıt!
/Archive/2020/11/11/002431414-1-.jpg“Destenin en tepesindeki kart beyaz adama, en dibindeki kartsa siyah adama...â€Harper Lee’nin ilk romanı Bülbülü Öldürmek, 1960’da ilk kez yayımlandığında ülkesi ABD’de büyük bir ses getirmiÅŸ, ardından Pulitzer Ödülü’nü almış, ünü tüm dünyaya yayılmıştı. O günden sonra Dünya tam altmış kez kendi etrafında döndü ve geldiÄŸimiz noktada aslında çok az ÅŸey deÄŸiÅŸti. 2020 yalnızca tüm dünyayı etkisi altına alan, yaÅŸamı durduran, düzeni alt üst eden bir salgın hastalık nedeniyle deÄŸil, aynı zamanda “Black Lives Matter†hareketiyle, ABD’de Afro-Amerikan kökenli halka karşı uygulanan sistematik ÅŸiddet ve ırkçılıkla da anılacak.Aradan yarım asırdan fazla geçmesine raÄŸmen adalet kavramının içi bir türlü doldurulamıyor, tek yapabildiÄŸi patlak bir teker gibi oradan oraya savrulmak. Bu sebeple, Lee’yi elli yıl sonra yeniden okurlarıyla buluÅŸturan ikinci kitabı Tespih AÄŸacının Gölgesinde onun ne kadar büyük bir toplum gözlemcisi olduÄŸunu kanıtlar nitelikte./Archive/2020/11/11/002506179-2-.jpgBÃœLBÃœLÃœ ÖLDÃœRMEKÅžimdi zamanı geri saralım ve Lee’ye tek kitabıyla müthiÅŸ bir şöhret kazandıran, filmi çekilen ve hatta filmin baÅŸrolünü Oscar ile buluÅŸturan Bülbülü Öldürmek kitabına bakalım. Yer: Maycomb, Alabama. Amerika’nın güneyindeki bir taÅŸra kasabası. Konumuz, bir türlü kurtulamadığımız ÅŸu ırkçılık ve eÅŸitsizlik. Kahramanımız böylesine ağır bir meselenin içinde olması beklenmeyecek biri, bir çocuk: Scout Finch.Kasabadaki siyahilerden biri haksız yere suçlanır ve Scout’ın babası avukat Atticus Finch, herkesi karşısına alarak onu savunur. Scout bir yandan büyürken bir yandan da zihnindeki eÅŸitlik, özgürlük, adalet, ırkçılık, ayrımcılık, ön yargı, sınıf çatışması kavramları da bu olay çerçevesinde ve Atticus ölçeÄŸinde geliÅŸir.Lee tüm bunları bizlere bir çocuÄŸundan gözünden öyle bir doÄŸallıkla anlatır ki, sayfalar ilerledikçe Scout ile birlikte biz de büyürüz, biz de aynı saflık ve hayranlıkla babamızı izleriz adeta. Ön yargılardan kurtulmayı, ırkçılığa karşı savaÅŸmayı öğreniriz. Dışlanırız, hedef gösteriliriz, toplumun içinde yapayalnız kalırız./Archive/2020/11/11/002456195-3-.jpgDerken Harper Lee’nin kendi devrini aÅŸan yapıtının üzerinden yarım asır kadar geçmiÅŸken hikâyenin devamı çıkagelir: Tespih AÄŸacının Gölgesinde, ilk kez yayımlandığı 2015’te, dünya edebiyat sahnesini yerinden oynatır ve son yılların en büyük edebiyat olayı olarak anılmaya baÅŸlar. Bunda sadece Lee’in yıllar sonra yeni bir kitabının çıkması etken deÄŸil elbette. Kitap bu kez bambaÅŸka bir Maycomb manzarası taşıyordur ve iÅŸte bu, birçok ÅŸeyi sarsmaya yeter.Yazar bu kez tam yirmi yıl sonrasına gidiyor, kahramanımız yine aynı kiÅŸi, ancak bu kez bir çocuk deÄŸil, o artık hayatının Scout aÅŸamasını tamamlamış yirmi altı yaşında bir genç kadın: Jean Louis Finch.Jean Louis, çok uzun yıllar önce New York’a taşınmıştır ve ailesini ziyaret etmek üzere Maycomb, Alabama’ya dönecektir. Geri dönüşü bir nostalji turundan çok tam anlamıyla bir düş kırıklığına dönüşür, kasaba kesinlikle geride bıraktığı gibi deÄŸildir. Vaktiyle ezbere bildiÄŸini düşündüğü insanları tanıyamaz hâldedir, benliÄŸini üzerine inÅŸa ettiÄŸi tüm deÄŸerler alt üst olur.IRKÇI VE DÖNEK BABA!Babası Atticus artık epey yaÅŸlıdır. Tek başına yaÅŸayamadığı için halası ona eÅŸlik eder. Jean Louis’in bir türlü yaranamadığı, aralarındaki gerilimin asla dinmek bilmediÄŸi, içinde yaÅŸadıkları toplumun tam anlamıyla bir yansıması olan halası Alexandra’yla didiÅŸmeye devam eder. Ancak onu asıl ÅŸaşırtan elbette halası deÄŸildir, o zaten en başından beri ön yargılı ve de ırkçı bir tutum sergilemiÅŸtir. Jean Louis’i yerle bir eden asıl mesele, Atticus Finch’in akıl almaz dönüşümüdür.O masum siyahiye karşı açılan davayı almasaydı çocuklarının gözüne nasıl bakacağını sorgulayan, adeta insan üstü bir varlık gibi adalet dağıtan, güçlü, kuvvetli ve de maÄŸrur adam gitmiÅŸ, yerine toplumun olanca basitliÄŸine, cehaletine, eÅŸitsizliÄŸine ayak uyduran bir ihtiyar gelmiÅŸtir. Karşısındaki hiç tanımadığı bu baba, ırkçıdır, savunduÄŸu davaya sırt çevirmiÅŸtir.Jean Louise kendisini aldatılmış hisseder, yıllar önce geride bıraktığı bu kasaba, çocukluÄŸuyla birlikte yok olup gitmiÅŸtir sanki. Karakterini ÅŸekillendiren tüm deÄŸerler domino taÅŸları gibi tek tek düşerken genç kadın anılarına tutunmaya çalışır./Archive/2020/11/11/002547413-5-.jpgADALET Ä°LE ‘ADALET’ ARASINDAKÄ° FARKTozlu raflardan anıları çeker, artık hayatta olmayan abisi Jem’i, çocukluk arkadaÅŸları Dill’i ve ÅŸimdi onunla evlenmek için yanıp tutuÅŸan, babasının Jem’in yerine koyduÄŸu Henry’yi. Jean Louise iki çapraz ateÅŸin içinde paramparça olur. Kasabada geçen çocukluÄŸu ve kentte serpilen yetiÅŸkinliÄŸinde tanımakta güçlük çektiÄŸi babasıyla mücadele halindedir.“Bana neden adaletle adalet arasındaki, doÄŸruyla doÄŸru arasındaki farkı öğretmedin? Neden yapmadın bunu?.. Neden gözümü açmadın, bana tarih ya da senin için bir anlam taşıdığına inandığım ÅŸeyleri okurken dikkatli davranmadın ve her ÅŸeyin etrafında Sadece Beyazlara yazılı bir çit bulunduÄŸunu söylemedin?â€Bu gerçek, adaletle adalet arasında fark olduÄŸu, adaletin de birilerinin kuralına göre yazıldığı gerçeÄŸi Jean Louise’in karşısına acımasız bir hayalet gibi dikilir. Bu, Bülbülü Öldürmek’te kalmış Atticus’un hayaletidir.Harper Lee, öyle muhteÅŸem bir yazar ve öyle titiz bir gözlemci ki, kendi kurduÄŸu dünyayı, yarattığı algıyı tümden yıkıyor. Tek seferde, elinin tersiyle. Anlattıklarının hepsi öyle gerçek, öyle insana özgü ki, tek bir satırı bile abartılı ya da olanaksız bulamıyorsunuz. Bunca deÄŸiÅŸim ve dönüşümün ne denli mümkün olabileceÄŸi, toplumların ve insanların hayli deÄŸiÅŸken halleri, acımasızlıkları tam da oldukları gibi, herhangi bir ekleme ya da çıkarma yapılmadan, belki de her satırın arasında tekrar tekrar aktarılıyor.Tespih AÄŸacının Gölgesinde / Harper Lee / Çeviren: Püren Özgören / Epsilon Yayınevi / 256 s. / Eylül 2020.
Olcay MaÄŸden Ãœnal
YARIN günlerden Cumhuriyet Kitap!
/Archive/2020/11/11/001947604-1604-kitap-kapak-dis.jpg- Cumhuriyet Kitap Dergi'nin YARIN yayımlanacak 1604'üncü sayısının kapağında; doğanın tahrip edilmediği, emeğin ve adaletin saygınlığını yitirmediği zamanların romanı Sus Barbatus! üçlemesinin ikinci halkasıyla Faruk Duman’la yaptığımız bir söyleşi yer alıyor.Üçlemenin ilk kitabı Sus Barbatus!, çetin kış koşullarında geçen ürkünç olaylarla ilerliyordu. Sus Barbatus! 2’de ise bahar mevsimi bütün görkemiyle gözler önüne seriliyor. Arka plandaki siyasal olaylar iyice belirginleşerek hız kazanıyor. Gamze Akdemir'in söyleşisi...- Bu hafta üçüncü sayfamızda yazarımız Feridun Andaç, ‘Sesinde yalnız’ başlıklı yazısında; “İçinizde Don Quijote’nin hevesi, gönlünüzde Kolomb’un merakı, bilincinizde Spinoza’nın ışığı olmalı. Fısıldamalısınız şu sözünü herkese: ‘…kimse sırf kulaktan dolma bilgiyle bilinç sahibi olamaz.’†diye sesleniyor.- Yazarımız M. Sadık Aslankara, ‘Edebiyat; soyutlayım ve dönüştürüm...’ başlıklı yazısında; yazınsal dilin olmazsa olmazlarını değerlendiriyor.- Gamze Akdemir, usta gazeteci ve yazar Zeynep Oral ile anlatı kitabı Yaz Yüreğim Yaz üzerine konuşuyor.- Bu haftadan itibaren Cumhuriyet ailemize çocuk yazınının iki önemli ismi katılıyor: Yunus Bekir Yurdakul ve Emek Yurdakul. Her hafta sizlerle buluşacak yazarlarımızın ilk yazılarının konusu; Dilge Güney’in Nöbetçi Oyun Arkadaşı isimli kitabı. Ayrıca yetkin kitap tanıtımlarından oluşan Çocuk Güncel köşeleri de sizleri bekliyor. Yazarlarımıza Cumhuriyet ailemize hoş geldiniz diyor ve diğer yazılarını da heyecanla bekliyoruz.- Mesut Örs, yaklaşan Dünya Çocuk Hakları Haftası’nı ve Muzaffer İzgü’nün yapıtlarını değerlendiriyor.- Ülker İnce, Şermin Yaşar’ın, “Dünyanın yüzlerce ülkesinde, o ülkelerin kalabalık ailelerle dolu milyonlarca köşesinde hiç tanımadığımız insanların, milyonlarca farklı biçimde yaşadıklarının öyküleri bunlar. Bir başka deyişle, havasız yaşayan insanların öyküsü.†sözleriyle nitelediği Gelirken Ekmek Al kitabındaki öykülerini merceğe alıyor.- Türkiye, yıllardır ihanet, casusluk ve terör örgütü FETÖ’nün darbe girişimini, devlette ve toplumda nasıl örgütlendiğini konuşuyor. Son dönemde, tarikat ve cemaatlerin yapısı ve faaliyetleri gündemde öne çıkarken; bu süreçte, kendilerine liberal sol diyenlerin, başından bu yana FETÖ’ye verdikleri büyük ve stratejik destek de sorgulanıyor. Barış Doster, Hikmet Çiçek’in FETÖ’nün ‘Solcuları’ isimli, bu sözde solcuları anlatan kitabını inceliyor.- Refet Özkan kaleme aldığı Fakir ve Refet isimli kitabında, iki devrimci öğretmen olarak kendisinin ve arkadaşı Fakir Baykurt’un savaşımlarını, dostluklarını anıları ve belgeleriyle gözler önüne seriyor. Bunu yaparken 1940’lardan günümüze değin eğitimimizdeki ilerlemeleri, gerilemeleri de kayıt altına alıyor. Hasan Akarsu’nun yazısı...- Ben Kazandım - Ekrem Ekşi Kitabı; kendilerini Ekrem Ekşi Kitabı Kolektifi olarak adlandıran ve “gençlik yıllarında mücadeleyi ve hayatı Ekrem’le birebir yaşayan, paylaşan, Ekrem’in yoldaşları, arkadaşları†olarak tanımlayan; İhsan Murat Er, Kamil Tekin Sürek, Mustafa Çolak, Nevzat Onaran, Ramazan Tuncer ve Raşit Özyiğit tarafından kaleme alınan bir belgesel. Kolektif, kitabı “Emeğin dünyasını kurma mücadelesini 12 Eylül’ün işkencehanelerinde de sürdürenlere…†armağan ediyor. Ekrem Ekşi’nin yanı sıra aynı dönemde işkencede öldürülmüş ve yazıları kendilerine gönderilen Hasan Asker Özmen, İlhan Erdost, Mustafa Hayrullahoğlu ve Süleyman Cihan’ın işkence altındaki direnişlerini de kitaba katıyor. Dinçer Mete’nin yazısı...- Büşra Uyar; İvo Andriç’in, 19’uncu yüzyıl Osmanlısı’nın önemli paşalarından Serasker Ömer Paşa’nın ordusuyla birlikte, huzursuzluğa son vermek çıktığı Saraybosna seferini ele alan, Balkanlardaki etnik, dini ve kültürel çeşitliliğin getirdiği tezatlıkların da bir tablosunu oluşturduğu Ömer Paşa isimli yapıtını inceliyor.- Batuhan Sarıcan da, Giacomo Papi’nin halkı yönetmelerine engel olduğunu düşündükleri entelektüelleri kontrol altına almak için dili hedef alan baskıcı bir rejimin fotoğrafını çektiği Radikal Şıkların Sayımı kitabını değerlendiriyor.İyi okumalarEditörden...Kitap Dergi, YARIN gazeteniz Cumhuriyet'le birlikte...
Cumhuriyet Kitap Eki
Meteoroloji'den fırtına uyarısı!
Meteoroloji Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, Ege Denizi'nin kuzeyinde yarın günün ilk saatlerinden itibaren güneybatıdan 6 ila 8 kuvvetinde (50-75 kilometre/saat) fırtına öngörülüyor.Perşembe günü sabah saatlerinde etkisini kaybedeceği tahmin edilen fırtına nedeniyle yaşanabilecek olumsuzluklara ve ulaşımda aksamalara karşı dikkatli ve tedbirli olunması gerekiyor.
cumhuriyet.com.tr
ABD Dışişleri Bakanı: "Tüm oyları sayacağız"
Pompeo, Dışişleri Bakanlığında düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Biden'ın ekibi ile yumuşak bir geçiş olup olmayacağı ve iktidar değişiminin sekteye uğramasının ABD ulusal güvenliği için risk teşkil edip etmeyeceğine ilişkin bir soruya yanıt veren Mike Pompeo, şöyle konuştu:"Trump yönetimin ikinci dönemine yumuşak bir geçiş olacak. Biz hazırız. Dünya burada olanları izliyor. Tüm oyları sayacağız. Süreç tamamlandığında, anayasanın oldukça açık bir şekilde önümüze koyduğu bir süreç var. Dünya, geçiş sürecinin bugün olduğu gibi 20 Ocak öğlene 1 dakika kalaya kadar başarılı bir şekilde görevinin başında olan Başkanla birlikte işlevsel bir Dışişleri Bakanlığının olacağından da emin olabilir. Daha önce geçiş sürecinin öbür tarafında yer aldım. ABD'nin muhafızlarının ulusal güvenlik işlevini yerine getireceği konusunda yapılması gereken her şeyi yapacağı konusunda güvenimiz tamdır." Seçimlerle ilgili yasal sürecin devam ettiğini vurgulayan Pompeo, 2000 yılındaki seçimlerde sonuçların 37 gün sonra değiştiğini hatırlatarak, yasal süreçle her oyun yasal ve uygun şekilde kullanıldığının tespit edilmesi ile geçiş sürecinin başarılı bir şekilde yapılacağını kaydetti. Mike Pompeo, bir gazetecinin, "Dışişleri Bakanlığı başka ülkelerdeki seçimlerin adil ve şeffaf olması, seçimi kaybedenlerin yenilgiyi kabul etmesi konusunda her zaman açıklama yapıyor. Başkan Trump'ın yenilgiyi kabul etmemesi bu açıklamaları itibarsızlaştırmıyor mu?" şeklindeki sorusuna, "Bu gülünçtür. Bunu sorduğunuzda gülünç olduğunu biliyordunuz." diyerek tepki gösterdi.
AA
İYİ Parti'li Yılmaz'dan dikkat çeken Albayrak açıklaması: "İstifa etmesi gerekmez mi?"
Hazine ve Maliye Bakanlığı'ndan Instagram'da yayınladığı metinle istifa eden Berat Albayrak'ın Türkiye Varlık Fonu'ndaki başkanvekilliği görevi devam ediyor. Merkez Bankası eski Başkanı ve İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Durmuş Yılmaz, Berat Albayrak'ın "sağlık nedenleri" gerekçesiyle görevinden istifa etmesine yönelik bir mesaj yayınladı.İYİ Parti'li Yılmaz, Albayrak'ın sağlık nedenlerini gerekçe göstererek Hazine ve Maliye Bakanlığı görevinden istifa ederken Varlık Fonu Başkan Yardımcılığı görevini devam ettirmesine dikkat çekti.Yılmaz, "Sağlık nedenleriyle Hazine ve Maliye Bakanlığı'ndan istifa eden Berat Albayrak’ın aynı gerekçelerle 33 milyar dolarlık Türkiye Varlık Fonu Başkan Yardımcılığı'ndan da istifa etmesi gerekmez mi?" diye sordu.
cumhuriyet.com.tr
Doğal gaz ve elektrikten alınan yüzde 18'lik KDV'nin düşürülmesi teklifi AKP'li vekillerin oylarıyla reddedildi
Konutlarda kullanılan elektriğin fiyatının yüzde 32.3, doğalgazın fiyatının ise yüzde 34.7 zamlandığını belirten Kasap, "İğneden ipliğe gelen zamlarla iyice artan hayat pahalılığı, yurttaşı en temel harcamalarını dahi kısmaya itti. Sadece 2019’un ilk 9 ayında 3 milyon 365 bin abone borcunu ödeyemediği için elektriği kesildi. Yine 710 bin doğalgaz abonesi borcunu ödeyemediği için doğalgazı kesildi. AKP milletvekilleri, vermiş olduğum Kanun Teklifini reddederek bir kez daha milletin yanında olmadıklarını göstermiştir" dedi.YURTTAŞ KARA KARA DÜŞÜNÜYORAvrupa’nın son 10 yılın en ucuz doğal gazını tükettiğini, ısınmanın ise Türkiye’de kışın en önemli sorununa dönüştüğünü belirten Kasap, şunları söyledi: "Karadeniz'de bulunan 320 milyar metreküp doğal gaz rezervi sevindiricidir ama bu müjdeyi veren iktidar keşke şu tarihten itibaren de doğal gaz faturalarında yüzde 30 indirim uygulayacağız diyebilseydi.Özellikle Türk Lirası'nın yabancı para birimleri karşısında sürekli değer kaybetmesi doğal gaz zamlarında etkili oluyor. İktidar, döviz kuruna bakmıyor ama doğalgaz ve elektrik faturaları cep yakıyor. 2021 yılına bir yandan koronavirüs salgını bir yandan da grip salgını ile birlikte gireceğiz. Şüphesiz soğuk havaların başlamasıyla birlikte vatandaş elektrik ve doğalgaz kullanımını arttıracak ama bu ekonomik buhranda vatandaş bu kadar yüksek faturaları nasıl ödeyeceğim diye şimdiden kara kara düşünüyor. İktidar, doğal gaz ve elektrik faturalarında indirim öngören kanun teklifimizi reddederek vatandaşlarımızın yanında olmadığını bir kez daha göstermiştir."
cumhuriyet.com.tr
Müyesser Yıldız’ın tahliyesine itiraz
Cumhuriyet Savcısı İrfan Sert, adli kontrol şartının yetersiz kalacağını belirterek, Müyesser Yıldız'ın tahliye kararına itiraz etti. Yıldız hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararının çıkartılmasını talep eden savcılık, talebinin kabul edilmesi halinde itirazının incelenmesi için dosyanın Ankara 27. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesini istedi.
cumhuriyet.com.tr
İstanbul'da semt pazarlarında HES kodu zorunluluğu
Vali Yerlikaya, açıklamasında, "Koronavirüs önlemleriyle ilgili pazarcı kardeşlerimiz ve buraya gelen hemşehrilerimizin davranışlarını, kendi önlemleriyle ilgili bu hassasiyete riayetlerini gözlemlemeye geldik. İstanbul'da 462 semt pazarımız var ve bunların şehrimize hizmetinin önemi çok büyük. Bu 50 bin arkadaşımız, İstanbul gibi dünyanın 14. büyük metropolünde 16 buçuk milyon hemşehrimizle devamlı karşı karşıya ve onlara hizmet veriyor. Artık onlar da HES kodunu uygulasın" diye konuştu.Pazarda HES kodu uygulamasının yeni olduğunu söyleyen Yerlikaya, şunları kaydetti:"Bugün gezmiş olduğumuz pazardaki arkadaşlarımızın her biri, odamızla, belediyemiz ve kaymakamlığımız, valiliğimizin koordinasyonunda el birliğiyle artık HES koduyla çalışan ve bunu da müşteri ve hemşehrilerine deklare eden bir pazarda gezdik. Bu yeni bir uygulama. Bu uygulamaya destek olduklarından, katkı verdiklerinden dolayı pazarcı kardeşlerimize yürekten teşekkür ediyorum. Sağolsunlar, varolsunlar. Bu ikincisi belki daha da cezbedici. O da şu, bütün semt pazarlarımızda akşama doğru 16.00 ile 19.00 kapanma saatleri arasında bir yoğunluk oluyor. Bunu önleyebilmek için yine odalarımızda şunu paylaştık, 'Sabah saat 07.00 ile öğlen saat 13.00'e kadar bir indirim yapalım, buna var mısınız?' dedik oda başkanlarımıza. Onlar da sağolsunlar, 'Hiç merak etmeyin Sayın Valim, biz odamıza kayıtlı olan 20 bin pazarcı kardeşimizle hasbihal edeceğiz, var olduğumuzu İstanbulumuza, aziz şehrimize göstereceğiz.' dediler."
AA
ErdoÄŸan'dan AKP'ye yeni atama
Eski İçişleri Bakanı Efkan Ala, AKP Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı'na atandı.Efkan Ala'nın ataması ile ilgili sosyal medya hesabından tebrik paylaşımında bulunan eski Bakan ve AKP Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ, "Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın takdir ve tensibi ile Ak Parti Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığına getirilen Bursa Milletvekilimiz Efkan Ala'yı tebrik ediyor, yeni görevinde başarılar diliyorum" dedi./Archive/2020/11/10/210414952-bozdag-tweet.jpg
cumhuriyet.com.tr
Erdoğan'dan ABD seçimlerini kaybeden Trump'a mesaj
 Erdoğan mesajında, "Sayın Başkan, Ülkenizde gerçekleştirilen seçimlerin, dost ve müttefik Amerika Birleşik Devletleri halkı için hayırlı olmasını temenni ediyorum.Resmî seçim sonuçları ne şekilde tecelli ederse etsin, son dört yıllık Başkanlık döneminizde, Türkiye-ABD ilişkilerinin ortak çıkar ve değerlerimiz temelinde gelişmesi için ortaya koyduğunuz samimi ve kararlı vizyon için teşekkür ederim.Ülkelerimiz arasındaki tarihi dostluk, ortaklık ve müttefiklik ilişkilerinin bu güçlü zemin üzerinde daha da ilerletilmesi karşılıklı çıkarlarımızın bir gereğiolup, Türkiye olarak önümüzdeki dönemde de bu yönde her türlü çabayı sarfedeceğimizden emin olmanızı isterim. Bu vesileyle, her zamanki sıcak dostluğunuz için bir kez daha içtenlikle teşekkür eder, Amerika Birleşik Devletleri halkının barış ve refahı için en içten dileklerimi iletirim†ifadelerine yer verdi.
cumhuriyet.com.tr