Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajansı - Haberler

Sunday, 07.07.2024, 12:26 AM (GMT)

SON DAKİKA |Kürşat Ayvatoğlu yeniden gözaltına alındı

SON DAKİKA |Kürşat Ayvatoğlu yeniden gözaltına alındı Uyuşturucu madde kullanırken çekilen görüntüleri sosyal medyada yayımlanan Hamza Kürşat Ayvatoğlu, adli kontrol şartıyla serbest bırakılmasının ardından savcılık talimatıyla tekrar gözaltına alındı. Alınan bilgiye göre, görüntülerin sosyal medyada yayımlanması üzerine harekete gecen ekipler, 26 Mart'ta olayla ilgili soruşturma başlattı.Kısa sürede Ayvatoğlu'nu gözaltına alan ekipler, görüntülerdeki diğer şahısların tespit edilip yakalanması için de harekete geçti.Gözaltı süresinin dolmasının ardından adliyeye sevk edilen şüpheli, adli kontrol şartıyla salıverildi. Soruşturmayı sürdüren emniyet birimleri, Kastamonu ve İzmir'de diğer kişileri de yakaladı.Görüntüdeki maddenin uyuşturucu ve uyarıcı olduğunun belirlenmesi ve şüphelinin bu maddeyi arkadaşlarına da temin ettiği iddiası üzerine Ayvatoğlu, savcılık talimatıyla yeniden gözaltına alındı.Hamza Kürşat Ayvatoğlu'nun ifadesinde, kullandığı maddenin "pudra şekeri" olduğunu söylemesine rağmen araçta yanında bulunan ve gözaltına alınan iki kişinin "kullanılan maddenin uyuşturucu olduğunu, Ayvatoğlu'nun kendilerine de uyuşturucu temin ettiğini" öne sürdükleri öğrenildi. AA

CHP Genel Başkan YardımcısıAkın'dan 'Montrö' sorusu:İktidarın gerçek niyeti nedir?

CHP Genel Başkan Yardımcısı Akın'dan 'Montrö' sorusu: İktidarın gerçek niyeti nedir? CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, iktidarın "Montrö'den çıkalım" çağrılarına sessiz kalmasına dikkat çekerek "Montrö Sözleşmesi'ne yönelik bu çıkışlara iktidar tarafından yanıt verilmemesi manidardır" dedi. Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden AKP'li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kararıyla çıkmasının ardından iktidara yakın çevreler, benzer bir kararın Montrö Boğazlar Sözleşmesi için de alınabileceği yönünde çağrılarda bulundu. CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, bu çağrılar karşısında iktidarın sessiz kalmasının manidar olduğuna dikkat çekti. Kanal İstanbul projesinin imar planlarının onaylanmasına ilişkin değerlendirmede bulunan Akın, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının, sözkonusu imar planlarının "tüm itirazlara karşın" onaylandığını açıkladığını belirtirken "İmar planlarının onaylanmasından yalnızca birkaç gün önce yapılan değişiklik projenin rant odaklı olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur." ifadesini kullandı."BETONA YATIRIM PROJESİ"Üniversitelerin, teknoparkların ve teknoloji enstitülerinin bulunacağı "teknoloji geliştirme bölgesi" olarak tanımlanan 2,2 milyon metrekare büyüklüğündeki alanın iptal edildiğini kaydeden Akın, teknoloji bölgesi çıkarılırken bunun büyük bir bölümüne yeni konut alanlarının eklenmesinin, Kanal İstanbul'un betona yatırım projesi olduğunu bir kez daha gösterdiğini iddia etti.SÜVEYŞ'TEKİ KAZA UYARIAkın, Süveyş Kanalı'nda meydana gelen kazayla karaya oturan konteyner gemisinin, her iki yakasına yerleşim yerleri planlanan Kanal İstanbul için de uyarı niteliğinde olduğunu vurguladı.Projenin henüz tek çivi çakılmadan bölgedeki pek çok kamu yatırımının maliyetini de en az ikiye katladığına dikkat çeken Akın, şöyle devam etti:"Yanlış ekonomi politikalarıyla krizin daha da derinleştiği ülkemizde yalnızca bir haftada yüzde 10 fakirleşen vatandaşımızın refahı için Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıkladığı kamuda israfa son programı kapsamında adımlar atılmalıdır. Bu amaçla başta Kanal İstanbul gibi irrasyonel projelerden vazgeçilmelidir.Onaylanan 1\100000 Ölçekli Plan Açıklama Raporu'nda Kanal İstanbul projesinin "Türkiye Cumhuriyeti devletinin projesi" olarak tanımlanmaktadır. Ancak Kanal İstanbul projesine başta İstanbullular olmak üzere, bilim insanları, sivil toplum örgütleri ve akademisyenler bilimsel olmadığı gerekçesiyle karşı çıkmaktadır.""MONTRÖ'YÜ TARTIŞMAYA  AÇMAYIN"İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmasıyla başlayan tartışmaların ardından bazı çevrelerin Montrö Sözleşmesi'nden çıkılması gerektiğini, buna gerekçe olarak da Kanal İstanbul projesinin gösterildiğini aktaran Akın, şunları kaydetti:"Özellikle birkaç gündür ülkemizin kuruluş belgelerinden biri olan Montrö Sözleşmesi'ne yönelik bu çıkışlara iktidar tarafından yanıt verilmemesi manidardır. Projeyle ilgili hazırlanan resmi internet sitesinde, iktidarın 'Kanal İstanbul, Montrö Sözleşmesi'ne halel getirmeyecek' açıklaması ortadayken Montrö'den çıkılması konusunda yapılan çağrılarla ilgili gerçek niyeti nedir? İktidar sessiz kalmamalı, bu konuda ülkemizin kuruluş belgesi olan Montrö Sözleşmesi'ni tartışmaya açmamalıdır." AA

Tolgahan Sayışman'dan sonra Almeda Abazi ve oğlu da koronavirüse yakalandı

Tolgahan Sayışman'dan sonra Almeda Abazi ve oğlu da koronavirüse yakalandı Ünlü oyuncu Tolgahan Sayışman'ın koronavirüs testinin pozitif çıkmasının ardından, eşi Almeda Abazi ve oğlunun da koronavirüse yakalandığı ortaya çıktı. Tolgahan Sayışman'ın koronavirüs testinin pozitif çıkmasının ardından ikinci çocuğuna hamile olan eşi Almeda Abazi, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, oğlu Efehan ile koronavirüse yakalandığını duyurdu.Abazi, "Yapılan testler sonucunda oğlumuz Efehan, ben ve tüm ev halkının Covid-19 pozitif olduğunu öğrendik. Bu arada eşim Tolgahan da hastaneden çıktı, tedavisi evde devam ediyor. Herkese sağlıklı günler diliyor ve bu hastalığa karşı çok dikkatli olmasını tavsiye ediyoruz" ifadelerini kullandı./Archive/2021/3/28/114250786-tolgahan-sayisman-dan-sonra-almeda-abazi-ve-oglunun-koronavirus-testi-de-pozitif606036c34290b.jpg"MAALESEF Kİ VİTAMİNLERLE ATLATMAYA ÇALIŞIYORUM"İkinci bebeğini kucağına almaya hazırlanan Abazi, "30 haftalık hamileyim ve şu an hamileliğimden dolayı ilaç tedavisi uygulanmıyor. Maalesef ki vitaminlerle atlatmaya çalışıyorum" şeklinde konuştu.MUTASYONLU VİRÜSE YAKALANMIŞTITolgahan Sayışman, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada mutasyonlu koronavirüse yakalandığını duyurmuştu.39 yaşındaki oyuncu, "Covid-19 olduğumu öğrendim. Bir süredir evde tedavi görüyordum. (Yapılan testler negatifti.) Ancak bugün son olarak yaptırdığım test pozitif çıktı. Yeni mutasyonlu virüs testlerde ilk etapta gözükmeyebiliyormuş. Tedavime hastanede devam etme kararı aldık. Herkesi çok daha dikkatli olmaya devam ediyorum. Herkese sağlıklı günler temenni ediyorum." şeklinde konuşmuştu. cumhuriyet.com.tr

FIFA’dan Orhan Erdemir’e görev

FIFA’dan Orhan Erdemir’e görev Dünya Kupası Elemeleri D Grubu’nda oynanacak Kazakistan-Fransa mücadelesinde hakem gözlemcisi olarak Orhan Erdemir görev alacak. 2022 FIFA Dünya Kupası Elemeleri D Grubu’nda oynanacak Kazakistan-Fransa mücadelesinde hakem gözlemcisi olarak Orhan Erdemir görev alacak.UEFA Gözlemcisi Orhan Erdemir, Kazakistan ile Fransa takımları arasında 28 Mart Pazar günü oynanacak 2022 FIFA Dünya Kupası Elemeleri D Grubu maçında hakem gözlemcisi olarak görev yapacak.Kazakistan’ın Nur-Sultan şehrindeki Astana Stadyumu’nda oynanacak karşılaşma TSİ 16.00’da başlayacak. İHA

Facebook Venezuela Devlet BaşkanıMaduro'nun hesabınıdondurdu

Facebook Venezuela Devlet Başkanı Maduro'nun hesabını dondurdu Sosyal medya platformuna göre, Maduro, Kovid-19'a karşı iyi geldiğini iddia ettiği Carvativir adlı bir ilacın kullanımını teşvik ederek Facebook'un politikalarını ihlal etti. Facebook, Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro'nun hesabını yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını hakkında yanlış bilgi yaydığı gerekçesiyle dondurdu.Sosyal medya platformuna göre, Maduro, Kovid-19'a karşı iyi geldiğini iddia ettiği Carvativir adlı bir ilacın kullanımını teşvik ederek Facebook'un politikalarını ihlal etti.Maduro'nun söz konusu ilacı teşvik ettiği videosunu platformundan kaldıran Facebook, Venezuela Devlet Başkanı'nın hesabını da 30 günlüğüne dondurdu.Maduro, Facebook'un kaldırdığı videoda kekikten yapılan Carvativir ilacından "mucize" diye bahsetmiş ve koronavirüsü önlemede ve tedavide kullanılabileceğini iddia etmişti. AA

Türkiye - Letonya maçınıDaniel Stefanski yönetecek

Türkiye - Letonya maçını Daniel Stefanski yönetecek Milillerin 2022 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri G Grubu üçüncü maçında Atatürk Olimpiyat Stadı’nda Letonya ile oynayacağı müsabakayı Polonyalı hakem Daniel Stefanski yönetecek. A Milli Futbol Takımı’nın, 2022 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri G Grubu üçüncü maçında Atatürk Olimpiyat Stadı’nda Letonya ile oynayacağı müsabakayı Polonyalı hakem Daniel Stefanski yönetecek.2022 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri G Grubu üçüncü maçında A Milli Futbol Takımı, 30 Mart Salı akşamı saat 21.45’te İstanbul Atatürk Olimpiyat Stadı’nda Letonya ile mücadele edecek. Bu zorlu karşılaşmada Polonya Futbol Federasyonu’ndan Daniel Stefanski düdük çalacak. Daniel Stefanski’nin yardımcılıklarını Konrad Sapela ve Michal Obukowicz yapacak. Maçın dördüncü hakemi ise Aristotelis Diamantopoulos olacak. İHA

Sabah'ın 'Alevi' haberine CHP'den tepki: "Sazçalıp semah dönerlerse başka dertleri kalmaz!"

Sabah'ın 'Alevi' haberine CHP'den tepki: "Saz çalıp semah dönerlerse başka dertleri kalmaz!" CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, iktidara yakın Sabah gazetesinin "Aleviler CHP'ye mahkum değil" manşetine tepki gösterdİ. AKP 7. Olağan Kongresi’nde MKYK’ya seçilen isimlerden biri olan Avukat Metin Tarhan, iktidara yakın Sabah gazetesine konuştu.Bir dönem Alevi Dernekleri Federasyonu Sözcülüğü de yapmış olan Tarhan'ın gazete tarafından "Aleviler CHP'ye mahkum değil" başlığıyla manşetine taşıdığı haberin fotoğrafında ise semah dönenler yer aldı.Gazetenin sözkonusu manşetine CHP'den tepki geldi. CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, haberin görselini Twitter paylaşarak şu ifadeleri kullandı:"Alevilerle ilgili haber yapılırken her defasında Semah dönen insanların resmini kullanmak bir tür etiketleme ve küçümsemedir. Onlara göre Alevilerin eşitlik ve demokrasi taleplerini duymak gerekmez, saz çalıp semah dönerlerse başka bir dertleri kalmaz, oyları kolayca alınabilir"/Archive/2021/3/28/112549531-memir.jpg cumhuriyet.com.tr

Oğul Schumacher: "Soyadım baskıoluşturmuyor"

Oğul Schumacher: "Soyadım baskı oluşturmuyor" Formula 1'deki ilk sezonuna başlayacak Mick Schumacher, soyadının üzerinde baskı oluşturmadığını vurgularken, "Bunun ne kadar ağır olduğunu biliyorum ama benim için tüy kadar hafif." dedi. Formula 1’de bugün Bahreyn’deki Sakhir pistinde başlayacak yeni sezon öncesinde Haas takımının pilotu Mick Schumacher, Guardian’a açıklamalarda bulundu. Alman pilot, soyadı sebebiyle baskı hissetmediğini söyledi. Schumacher, “Bu isimle yarıştığım için kendimi ayrıcalıklı hissediyorum. Bundan dolayı yalnızca olumlu bir tepki aldım. Önümüzdeki beş veya 10 yıl içinde ne olacağını bilmiyorum ama kendimle gurur duyuyorum.” ifadelerini kullandı.TAKIMLA ÇOK MUTLUYUM2019’da Formula 2’ye geçtikten sonra geçtiğimiz yıl şampiyonluğa ulaşan Schumacher, yeni takımıyla yakaladığı uyumdan mutlu olduğunu söyledi, “Yarış temposu, takımın stratejiyi nasıl belirlediği ve yarışta bunları idare etme yöntemlerini çok sevdim. Takımla çalışmaktan çok keyif alıyorum. Bir aile olmaktan ve benim etrafımda oluşan birliktelikten dolayı çok mutluyum. Kelimeler olmadan birbirimizi anlayabilmek harika.”19. SIRADAN YARIŞA BAŞLAYACAKDün yapılan sıralama turlarında ilk seansta elenen Mick Schumacher, yarışa takımın arkadaşı Nikita Mazepin’in bir sıra önünde, 19. sıradan başlayacak. Alman pilot 1.32.449’luk zaman turuyla seansı tamamlamıştı.  cumhuriyet.com.tr

Afyonkarahisar'da 3.6 büyüklüğünde deprem

Afyonkarahisar'da 3.6 büyüklüğünde deprem Afyonkarahisar'ın Dinar ilçesinde 3.6 büyüklüğünde deprem meydana geldi. İçişleri Bakanlığı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı Deprem Dairesi Başkanlığı'nın verilerine göre, merkez üssü Afyonkarahisar'ın Dinar ilçesi olan Richter Ölçeği'ne göre 3.6 büyüklüğünde deprem meydana geldi. 11.12 kilometre derinlikteki deprem saat 10.47'de kaydedildi. Çevrede hafif şekilde hissedilen deprem ilk belirlemelere göre hasara neden olmadı /Archive/2021/3/28/113556900-60603d0a55428729b45e3c71.jpg DHA

Rusya, Batı’ya karşıÇin ile saflarısıklaştırıyor

Rusya, Batı’ya karşı Çin ile safları sıklaştırıyor Rusya, yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle dünya piyasalarındaki durgunluğun getirdiği zorluk ve Batı’nın son dönemde kendisine karşı aldığı yaptırım kararlarına karşılık "stratejik ortağı" Çin ile safları sıklaştırmak için çaba sarf ediyor. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, hafta içinde, Çin ile Rusya arasında iyi komşuluk, dostluk ve iş birliği anlaşması imzalamasının 20. yılı dolayısıyla Çin’e resmi ziyaret gerçekleştirdi.Batı'nın Rusya ve Çin'i yaptırımla tehdit ettiği bir dönemde Lavrov, daha Çin'e ulaşmadan ABD ve AB’ye mesajlar gönderdi. Batı’nın, diğer ülkelerin kalkınmasını engellemek için baskı girişimlerine dikkati çeken Lavrov, iki ülke arasındaki ekonomik kalkınmada, ABD karşıtlığı üzerinden gelişen ilişkilerin güçlenmesine atıfta bulundu ve ortak hareket etmenin gerekliliğine vurgu yaptı.Son yıllarda Rusya ile Çin arasındaki ilişkiler ağırlıklı olarak ekonomi ve enerji üzerinden gelişiyor. Aslında Moskova ve Pekin arasındaki güçlü ekonomik ilişkilerin geçmişi Çin Halk Cumhuriyeti’nin kuruluşuna dayanıyor. 1949’da Çin kurulduktan sonra Sovyetler Birliği’nden destek alarak Sovyet tipi ekonomik sistemi hayata geçiren Pekin, Moskova ile ticari ve ekonomik ilişkileri karşılıklı olarak geliştirdi.Bir süre sonra komünist blok içerisindeki sorunlar nedeniyle bu ilişkiler bozuldu ve Sovyetler Birliği çökünceye kadar ilişkilerde ilerleme kaydedilmedi.RUSYA - ÇİN İLİŞKİLERİ PUTİN DÖNEMİNDE İVME KAZANDIAA Moskova Bürosundan Ali Cura ve Emre Gürkan Abay'ın analizine göre, buna karşın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in göreve gelmesiyle 2000’lerden itibaren Rusya ile Çin arasındaki ilişkiler ivme kazandı. İki ülke stratejik ortak oldu. Rusya’nın Çin’e petrol ve ham madde, Çin’in ise Rusya’ya ekipman, makine ve tüketim malları ihracatı ticaret hacminde önemli bir paya sahip oldu.Bugün Çin ile Rusya arasında yıllık ortalama ticaret hacmi 100 milyar doları aşıyor. Çin için Rusya, onuncu sırada bir ticaret ortağı. Rusya için Çin ise en büyük ticaret ortağı.ABD'yi 2030’a kadar geçerek nominal gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYH) açısından dünyanın en büyük ekonomisi olması beklenen Çin, Kovid-19 salgını nedeniyle dünyanın önde gelen ekonomilerinin zorluklarla boğuştuğu 2020’de de yüzde 2,3 büyümeyi başardı.Bu anlamda, Lavrov’un Çin ziyaretinde ekonomi ve ticaret özel öneme sahip oldu. Lavrov’un ziyaret öncesinde, "Rusya ve Çin’in dolar kullanımını azaltması, yaptırım risklerinin ticarette ulusal veya dolara alternatif para birimleri kullanılarak azaltılabileceğini belirtmesi ve Batı tarafından kontrol edilen uluslararası ödeme sistemlerinden uzaklaşma" önerisi dikkati çekti. Lavrov’un önerisi, pek çok platformda ticarette yerel para birimlerinin kullanılması tartışmalarını yeniden gündeme getirdi.Rusya zaten, ABD'nin yaptırımları nedeniyle 2018’den bu yana rezervlerinde doların payını azaltarak altın, avro ve yuanın payını artırmıştı.ÇİN PİYASASI RUSLARIN İŞTAHINI KABARTIYORİki ülke arasındaki ilişkilerde enerji konusu da önemli bir yere sahip. Dünyanın en büyük doğal gaz ve petrol ihracatçılarından Rusya için dünyanın en büyük enerji ithalatçılarından Çin piyasası Rus enerji şirketlerinin iştahını kabartıyor.Rusya ile Çin arasındaki enerji ticaretinin sembol projelerinden Sibirya'nın Gücü Doğal Gaz Boru Hattı, 2 Aralık 2019’da devreye alınmıştı. Projede toplam maliyetin yaklaşık 20 milyar dolar olması beklenirken, Rusya boru hattıyla Çin'e 30 yıl boyunca yılda 38 milyar metreküp doğal gaz sevk etmeyi planlıyor.İki ülke arasında ilaveten yılda 50 milyar metreküplük Rus gazının Moğolistan üzerinden Çin’e sevk edilmesi üzerine müzakereler de devam ediyor.Rusya'nın Çin'e daha fazla gaz satması ileriki yıllarda muhtemel görünürken, özellikle Türkmenistan gibi ülkelerin bulunduğu Orta Asya üzerinden Çin’e gaz sevkiyatı sağlayan boru hatları Rusya açısından rekabeti artırıyor.Çin doğal gaz piyasasında yaşanabilecek dalgalanmalar nedeniyle teslimatların daha esnek olduğu sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) sektörü ise boru hatlarına kıyasla daha fazla avantaja sahip. Bu yüzden, Rusya'nın Gazprom’un ardından en büyük doğal gaz şirketi Novatek başta olmak üzere Rus LNG şirketlerinin gelecekte Çin piyasasında daha iyi bir konumuna gelebileceği değerlendiriliyor.Enerji piyasalarında ön plana çıkan bir diğer emtia petrolde de Çin’in talebi artışını sürdürüyor. Çin’in petrol ithalatı 2020’de yüzde 7,3 artarak 542,4 milyon tona çıkarken, Rusya da söz konusu dönemde 83,6 milyon ton petrol sevk ederek Suudi Arabistan’ın ardından Çin’e en çok petrol satan ikinci ülke oldu.YAPTIRIMLARA KARŞI ORTAK ANLAYIŞLavrov’un ziyareti esnasında Çinli mevkidaşı Vang Yi ile ABD ve Batı ülkelerinin, Rusya ile Çin'e yönelik yaptırımlarının kabul edilemez olduğunu vurgulaması ve birlikte hareket etme mesajı da dikkati çeken konular arasındaydı.Lavrov, ABD ve Avrupa Birliği’nin (AB) Rusya ve Çin’e karşı yaptırım yöntemlerinin kabul edilemez olduğu konusunda Çin ile ortak anlayışa sahip olduklarını vurguladı.ABD ve AB, Rusya’nın 2014’te Kırım’ı yasa dışı ilhak etmesiyle ekonomik ve siyasi olarak Moskova’ya yaptırımlar uygulamaya başladı. Söz konusu yaptırımların etkisini azaltmak için Rusya, Çin ile ekonomik iş birliğini artırma yoluna gitti. Rusya Devlet Başkanı Putin ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in karşılıklı ziyaretleri ve Şi'nin, Putin'i "en iyi arkadaşı" olarak nitelemesi ilişkilerin derinliğini artırdı.ASKERİ İŞ BİRLİĞİ RUS SİLAHLARINA İLGİYİ ARTIRDIÖte yandan Rusya ile Çin’in ortak paydasında olan Orta Asya’ya, ABD’nin ilgisi de askeri-teknik ilişkileri gereklilik haline getirdi.ABD’nin Afganistan’a asker yerleştirmesi ve eski Soyvet ülkelerinde askeri üsler edinmesi, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde genelde birlikte hareket eden Rusya ve Çin’i askeri ve güvenlik alanında iş birliğine götürdü.Askeri alandaki iş birliği, Pekin’in Rus silahlarına olan ilgisini çekti. Batı’nın yaptırımlara başlamasıyla Rusya 2014’te Çin’e 24 adet Su-35 savaş uçağı, ertesi yıl da S-400 hava savunma sistemi sattı. 2017’de Rus ve Çin donanması tarihte ilk defa Rusya’nın Baltık Denizi’nde ortak tatbikat gerçekleştirdi.Rusya ordusunun Vostok-2018 askeri tatbikatına Rus-Çin askeri iş birliği çerçevesinde Çin Silahlı Kuvvetleri de katıldı. Her iki ülke bu iş birliği çerçevesinde ortak askeri tatbikatların sayısının artırılmasına karar verdi.Böylece Çin, Rusya’dan aldığı gelişmiş askeri teknoloji ve tecrübeler sayesinde askeri gücünü daha da geliştirirken, Rusya da hem ekonomik olarak hem de stratejik olarak güçlenmeyi tercih etti.Bir yandan ABD Başkanı Joe Biden’ın geçen ay Münih Güvenlik Konferansı’nda "Amerika geri döndü, transatlantik ittifakı geri döndü" mesajı paylaşarak Çin ile Rusya’ya gözdağı vermesi, diğer yandan da Batı’nın son birkaç aydır Rusya üzerindeki yaptırım baskısı, gelecek günlerde Moskova ve Pekin arasındaki yakınlaşmayı daha da güçlendirebilir. AA

Eski patrona, cinsel içerikli fotoğraftan taciz davası

Eski patrona, cinsel içerikli fotoğraftan taciz davası Ankara'da, kuruyemiş mağaza zinciri bulunan iş insanı E.Ö.(32) hakkında, eski çalışanı D.K. adlı kadına sosyal medya hesabından cinsel içerikli fotoğrafını gönderdiği iddiasıyla 'cinsel taciz' suçundan 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Hakim karşısına çıkan E.Ö., fotoğrafın kendisine ait olmadığını ileri sürerken, tanık dolarak dinlenen boşanma aşamasındaki eşi ise fotoğrafın kocasına ait olduğunu söyledi. Mağaza zincirinin Mamak şubesinde çalışan D.K., Mayıs 2019'da işten çıkarıldı. Yaklaşık 1 ay sonra D.K.'ye sosyal medya hesabı üzerinden farklı bir hesaptan bir erkeğe ait yüzü görünmeyen cinsel içerikli fotoğraf gönderildi. D.K., bir süre sonra kendisiyle konuşmak isteyen eski patronunun eşiyle buluştu. Kadın, eşinin kendisini aldattığını, bu yüzden boşanma davası açtığını söylerken, sohbet sırasında eşinin farklı adla açtığı sosyal medya hesabından kendisine mesajlar gönderdiğini söyleyerek hesabı gösterdi. D.K., söz konusu sosyal medya hesabının, kendisine cinsel içerikli fotoğraf gönderilen hesap olduğunu fark etti ve fotoğrafı kadına gösterdi. Kadın, söz konusu fotoğrafın eşine ait olduğunu söyledi. ESKİ PATRONA CİNSEL TACİZ DAVASI Bunun üzerine D.K., eski patronu hakkında şikayette bulundu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma sonrası iş insanı E.Ö., hakkında 'cinsel taciz' suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Ankara, 3’ncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmada şikayetçi D.K., sanık E.Ö. ile taraf avukatları hazır bulundu. E.Ö.'nün eşi E.Ö.'de duruşmada tanık olarak dinlendi.  'FOTOĞRAFIN EŞİNE AİT OLDUĞUNU SÖYLEDİ' D.K. eski patronundan şikayetçi olduğunu söyleyerek, "Yanında çalıştığım sürede bana bir kez içki içmeyi, bir kez de birlikte tatile gitmeyi teklif etmişti. Ben bu teklifleri kibarca reddetmiştim. Eşi beni kıskandığı için işten çıkarıldım. Suça konu fotoğraf daha önce şiir paylaşımları yaptığı için takip ettiğim hesaptan 3 Haziran 2019'da gönderildi. Kimin tarafından gönderildiği konusunda bir tahminim yoktu. Ancak, bir süre sonra eski patronumum eşi telefon açarak, işten çıkarılmamdan sorumlu olduğunu, yanlış yaptığını söyleyerek özür diledi ve görüşmek istedi. Görüşmemizde, boşanma davası süren eşiyle evleri ayırdığını, eşinin kullandığını tahmin ettiği fake hesaptan kendisine mesaj göndererek diyalog kurmaya çalıştığını söyledi. O hesabın takipçileri arasında benim de olduğumu söyledi. Hesabın ismini öğrenince, bu hesaptan bana cinsel içerikli fotoğraflar gönderildiğini söyledim. Fotoğrafa bakınca, fotoğrafın çekildiği yerin kendi yatak odalarındakiyle aynı olduğunu ve fotoğrafın da eşine ait olduğunu söyledi" dedi.  'FOTOĞRAF BANA AİT DEĞİL, KOMPLO KURULDU' Savunmasını yapan sanık E.Ö. de "Eşim, D.K.'yi kıskanıyordu. İşten çıkarmamı istiyordu. Bir ara eşimin WhatsApp durumundan müşteki ile içki içerken fotoğrafını gördüm. Fotoğraf olayı ortaya çıktıktan sonra D.K. fotoğrafın bana ait olduğunu düşünmediğini söylemişti. Ancak daha sonra şikayetinden vazgeçmek için 125 bin lira para istedi. D.K. ile samimi olan eski bir çalışanımız eşimin boşanma davasında D.K.'nin tanıklık yapması için 100 bin lira karşılığında anlaştığını söyledi. Ben bahsedilen fotoğrafı daha önce görmedim. Ancak kendisini aldattığımı iddia ederek boşanma davası açan eşimin, davaya delil sunabilmek için müşteki D.K. ile bana böyle bir komplo kurduklarını düşünüyorum. Bahsedilen fotoğraf bana ait değil, suçlamaları kabul etmiyorum" dedi. EŞ TANIK OLARAK DİNLENDİ  Duruşmada sanık iş insanının eşi E.Ö. ise tanık olarak dinlendi. Tanık E.Ö. 10 yıllık eşiyle boşanma davalarının devam ettiğini belirterek, "D.K'yiı iş yerinde çalışırken birkaç kez samimi şekilde gördüm ve ilişkileri olduğunu düşündüm. Eşim beni başka kadınlarla da aldatıyordu. D.K. ile de aldattığını düşünerek, işten çıkartılmasını istedim. Bir süre sonra ekmeğinden olduğu için üzüntü duydum ve kendisini arayarak buluştuk. Konuşmamız sırasında eşimden ayrı yaşadığımı, son zamanlarda daha önce hiç olmazken sosyal medyada bir hesaptan mesajlar geldiğini söyledim. O hesaptan kendisine cinsel içerikli fotoğraflar gönderildiğini söyleyince fotoğrafa bakmak istedim. Bakınca da eşime ait olduğunu anladım" diye konuştu. Tanık E.Ö., eşinin boşanma davasına delil sunmak için kendisine komplo kurdukları yönündeki iddiası ile ilgili, "Kesinlikle hayır. Müşteki D.K.’yı boşanma davasında tanık olarak göstermedim. Beni aldattığıyla ilgili elimde yeterince delil var. Bu olaya delil olarak sunmama gerek bile yok" ifadesini kullandı. Mahkeme heyeti, çiftin boşanma davasıyla ilgili dosyanın ilgili mahkemeden istenilmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.  DHA

Renkli ve desenli maskelerdeölümcül tehdit

Renkli ve desenli maskelerde ölümcül tehdit Koronavirüsten korunmak için kullanılan renkli maskeler konusunda uyarılar yapan doktorlar, renkli ve desenli maskelerin alerjik reaksiyonlara yol açarak insanların günlük yaşantılarını olumsuz etkileyebileceğini, hatta alerjik şok durumunda ölüme kadar da götürme riski taşıdığını söyledi. Tüm dünyayı kasıp kavuran Covid-19 pandemisi, 7'den 70'e günlük alışkanlıkları tepeden tırnağa değiştirirken, maske kullanımını ise vazgeçilmez hale getirdi. Aksesuar haline getirmek için tasarlanan renkli ve desenli maskeler ise sağlık açısından çeşitli riskler taşıma ihtimali bulunduruyor. Rengarenk ve desenli maskelerin yapımında kullanılan bazı maddelerin alerjik reaksiyonlara sebep olabileceğini söyleyen uzmanlar, vatandaşları maske kullanımı konusunda uyardı. Renkli ve desenli maskelerin alerjik reaksiyonlara yol açabileceğini belirten doktorlar, anafilaksi (alerjik şok) durumunda ise ölümle sonuçlanabilecek vakaların ortaya çıkma riskinin bulunduğuna dikkat çekti.RENKLİ MASKELERDE ÖLÜM RİSKİRenkli ve desenli maske kullanımı konusunda uyarılarda bulunan Kastamonu Eğitim ve Araştırma Hastanesine Kulak-Burun-Boğaz Ana Bilim Dalı Öğretim Görevlisi Dr. Kübra Topal, "Korona virüs ile mücadelede en önemli silahlarımızdan bir tanesi maske. Elbette maskeler korona virüste koruyuculuğu sağlarken, beraberinde çeşitli sıkıntılar oluşturabileceği durumlarda ne yazık ki olabiliyor. Alerjik durum bunlardan bir tanesidir. Maske, içerisinde barındırdığı kimyasal maddeler nedeniyle alerji geliştirebiliyor. Bu alerjilerde hastalarımızı derecelerine göre etkileyebilmektedir. Daha çok alerjiden bahsedilen durum döküntü, egzama tarzı kızarıklık, kaşınma, kabarcık oluşumu gibi durumlar olabiliyor. Ama bu alerjik durum daha ileri boyuta giderse, bizlerin çok korktuğumuz 'anafilaksi' (alerjik şok) dediğimiz hızla gelişen ve solunumun durmasına sebep olan bir durum" dedi."ALERJİK SORUNLARA NEDEN OLABİLİYOR"Maskede neden alerjinin geliştiğini anlatan Dr. Topal, "Bizlerin kullandığı cerrahi maskelerdir, diğeri N95 dediğimiz koruyucu maske, bunun koruyuculuğu daha fazladır. Bir de halkımızın normal şartlar altında kullanabileceği maskelerle, yıkanabilir maskeler bulunuyor. Bütün bu maske türlerine karşı alerji gelişebilir. Bunlar maskelerin içerdiği kimyasal maddelere bağlı olabiliyor. Özellikle duyarlılığı olan kişilerde alerjik reaksiyonlar görebiliyoruz. Ama daha çok kızarıklık, kaşıntı, döküntü tarzında alerjik durumlar gözlemliyoruz. Bazen kullandığımız maskelerin iplerini kulaklarımıza geçirdiğimizde temas ettiği bölgelerde yine aynı şekilde alerji veya döküntüler görebiliyoruz. Ama bizim için dikkatli olmamız gereken solunum bulgularıyla beraber işitmede beraberlik gösterip göstermediğidir. Eğer hırıltılı bir solunum, nefes almakta güçlük, dilde veya boğazda şişme, şişme hissi, yutkunmakta güçlük gibi buna benzer solunum semptomlarına bağlı şikayetlerimiz var ise muhakkak en yakın bir sağlık kuruluşuna gitmemiz gerekiyor. Çünkü bizlerin alerjik durumlarda en çok tedirgin olduğumuz nokta aniden solunum durmasına neden olabilecek anafilaksi (alerjik şok) durumudur" diye konuştu./Archive/2021/3/28/110619261-3682631.jpgALERJİK DURUMLARA KARŞI DİKKAT UYARISIAlerjiyi ortadan kaldırmanın herhangi bir yöntemi olmadığına dikkat çeken Topal, şu ifadeleri kullandı:"Ancak kişinin duyarlığı olduğu, hassas olduğu maddenin kullanılan maskede içerip içermediğini bilmesi bizleri koruyabilecek en büyük etkendir. Fakat bu şu an kullandığımız maskelerde ne yazık ki bilinemiyor. Eğer cerrahi maskelere karşı alerjimiz var ise cerrahi maskeyi takmadan önce kişi mutlaka pamuklu bir bez ile veya kendisince hazırladığı pamuklu bir bez ile cerrahi maskenin altından takabilir. Bu şekilde normal şartlarda tek kullanımlık maskelerin yüzümüze, cildimize temasını önlemiş oluruz. Yıkanabilen kumaşta üretilen maskelerde ise alerjik durumlar daha çok maskenin üzerinde kalan deterjan kalıntılarına bağlı gelişebilir. Bunun da maskelerimizi yıkadıktan sonra güzelce durulanmasıdır. Tamamen maskemizin deterjandan veya barındırdığı kimyasal maddelerden arındırılmasıdır. Bu sayede alerjiyi önleyebiliriz. Bunlara mutlaka dikkat etmeliyiz. Bunun dışında tabii ki maskemizi sürekli takıyoruz, çünkü maske takmak çok önemli, bizi koronaya karşı koruyor. Maskemizi takarken de alerjik durumlara karşı da dikkatli olmalıyız."ALERJİK DURUMLARDA DOKTORA MÜRACAAT ŞARTMaskenin temas ettiği yerlerde kızarıklık, döküntü, renk değişikliği gibi alerjik durumlar oluştuğunda mutlaka doktora müracaat edilmesinin gerektiğini ifade eden Topal, "Ben, Kulak-Burun-Boğaz uzmanıyım. Hastalar maske taktıklarında özellikle burundan nefes alıp vermekte sıkıntı yaşayabiliyor. Bizlere bu yüzden başvuruda bulunabiliyorlar. Ben bile şu anda konuşurken maskenin varlığı konuşmamı etkiliyor. Onun dışında maskenin temas ettiği yerlerde kızarıklık, döküntü, maske çıktıktan sonra renk değişikliği, iz veya ağrı gibi bu tür şikayetlerle bizlere müracaat eden hastalarımız var. Biz bu hastalarımıza da alabilecekleri tedbirleri anlatıyoruz. Hastalarımıza, dikkat etmesi gereken noktaları söylüyoruz" dedi.“MASKE TAKMADAN VİRÜSTEN KORUNMAK MÜMKÜN DEĞİL” Maskenin virüse karşı yüzde 90 koruyuculuğunun bulunduğunu ifade eden Topal, "Maskemizi takmadan virüsten korunmamız mümkün değil. Maskenin yüzde 90 civarında bir koruyuculuğu var. Belki de vurulduğumuz aşıların bu kadar koruyuculuğu yoktur. Bu yüzden maskemizi takmaya mutlaka özen göstereceğiz. Alerjik reaksiyonlarda da önerilerimize dikkat edeceğiz" sözlerine ekledi. İHA




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter