Beşiktaşlı Cyle Larin milli takımda hat-trick yaptı
Bu sezon ligde attığı gollerle Beşiktaşlıları sevindiren Cyle Larin, yüksek performansını milli takımda da sürdürüyor.
2022 Dünya Kupası Kuzey Amerika ve Karayipler Elemeleri ilk maçında Kanada ile Bermuda karşı karşıya geldi. Kanada rakibini 5-1 maÄŸlup ederken BeÅŸiktaÅŸlı Cyle Larin hat-trick yaptı. Takımın diÄŸer gollerini ise Richie Laryea ve Theo kaydetti.Larin bu sezon siyah-beyazlı formayla 28 maçta 14 gol attı.Kanada'nın bir diÄŸer BeÅŸiktaÅŸlı futbolcusu Atiba Hutchinson 90 dakika görev yaptı.??????for Cyle Larin pic.twitter.com/YMvMnL7CUh #CanMNT— Canada Soccer (@CanadaSoccerEN) March 26, 2021Â
cumhuriyet.com.tr
Gümüşhane'de 12 katlı apartmana kaya isabet etti... Mahalleli tedirgin
Gümüşhane'de yamaçtan kopan kayalar bir apartmana isabet etti. Mahallede sürekli kayaların düştüğünü belirten yurttaşlar, önlem alınmasını istiyor.
Kentte, Oltanbey
Mahallesi’nde dün akşam saatlerinde yamaçtan kopan kayalar 12 katlı apartmana
isabet etti. Özyurtlar Kooperatifi C Blok sakinleri gürültü üzerine kendilerini
dışarı attı. Bina hasar görmezken korku yaşayan mahalleli sürekli kayaların
düştüğünü belirterek, önlem alınmasını istedi. Mahallede 3 yıl önce de yamaçtan
kopan dev kayalar Müze Evleri Blokları'na isabet etmişti. Olayda binada hasar
meydana gelmişti.‘HAREKETLİLİĞE ÇOK AÇIK BİR BÖLGE’Oltanbey
Mahallesi’nde bu tür olayların sürekli yaşandığını söyleyen İnşaat Mühendisi
Yusuf Oral, ‘’Oltanbey Mahallesi’nde yüzde 20-50 eğime sahip arazi de istinat
duvarı maliyetlerinden kurtulmak adına tel kesme veya kırıcı mahareti ile açılan
kaya aynaları önüne bodrumsuz yapılar tasarlanmaktadır. Bu durum ekonomik fakat
riskli bir yöntemdir. Çünkü kazı aynalarında bulunan fay çatlakları açılan
aynaların bugün olmasa da ilerleyen yıllarda hareket edeceğinin bir işaretidir.
Özellikle mevsim geçişlerinde gerek fiziksel aşınma gerekse de donma kaması
oluşması sonucu yani çatlaklara dolan suyun donması sonucu hacimsel artışının
kayalara adeta manile etkisi oluşturması sonucu kayaları birbirinden ayrılması
söz konusu olacaktır. Havanın ısınması sonucu buzun erimesi ile geri
kapanacak kaya artık hareketli hale gelecektir. Ağırlık veya eğimine bağlı
olarak ise harekete hazır hale gelecektir’’ dedi.‘KORKULU RÜYA
OLACAK’Oltanbey Mahallesi ile ilgili çalışmaların ivedilikle yapılması
gerektiğini söyleyen Oral, “İvedilikle kapsamlı bir geoteknik ve jeofizik
çalışma yapılması kaya çatlaklarının tespit edilmesi ve çatlaklı yapılarının
inklinometre izlemeleri yapılmalı ve varsa kaya deplasmanlarının
engellenebilmesi için kırılmaya elverişli uygun alanlarda kırılmalı. Kırılması
mümkün olmayan kısımlarda ise çatlak kayaların arkadaki ana kayalara ankraj
edilmesi gerekmektedir. Aksi durumda Oltanbey Mahallesi Gümüşhane’nin korkulu
rüyası olacaktır. Heyelan veya kaya düşmeleri anlık ya da kısa süreli hareketler
değildir öncü işaretleri vardır†diye konuştu."YILLARDIR AYNI SORUNU
YAŞIYORUZ"Bölgede aynı sorunun yıllardır devam ettiğini söyleyen Fırat Bal
da, “Biz yıllardır bu bölgede aynı sorunu yaşıyoruz. Tehlike devam ediyor. Boşta
duran bir kaya kütlesi var, o kopabilir, koparsa da burada sonuçları daha vahim
olabilir. Biz şu anda can kaybından korkuyoruz. Bu kaya parçalarının düştüğü
bölgedeki apartmanda 48 daire bulunuyor. Burada yaşayan bütün vatandaşlar
tehlike altında. Kaya parçalarının camları kırıp içeri girmesinden korkuyoruz.
Biz bu konuya artık bir çözüm bulunmasını istiyoruz’’
dedi.
DHA
Bodrum Belediyesi Şehir Tiyatrosu perdelerini açıyor
Bodrum Belediyesi Şehir Tiyatrosu; 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’nde pandemi kurallarına tam uyum ile perdelerini açıyor.
Bodrum Belediyesi Şehir Tiyatrosu 27 Mart Cumartesi günü saat 15.30’da, Bodrum Belediyesi Nurol Kültür Merkezi’nde (Oasis AVM) sanatseverle buluşuyor. Tiyatronun müdürü Rezzan Şebin “Tiyatromuz için 27 Mart’ın üç önemli anlamı var.Tabii öncelikle bütün dünyada kutlanan bir gün. Bodrum Belediyesi Şehir Tiyatrosu’nun üçüncü yaş günü ve de yeni oyunumuz “Uçurtmanın Kuyruğu†nunprömiyeri. Oyuncu arkadaşlarımız ve ekibimiz pandemi nedeni ile tam bir yıl sonra ilk kez seyircisi ile buluşuyor. Tiyatrosever Bodrumlular da salonumuzu doldurdular zaten. Gişemizi kapattık artık†diyerek, şunlara da dikkat çekti.UÇURTMANIN KUYRUĞU: Yazan Savaş Dinçel, Yöneten Ali Şahin, Oyuncular: Yerkan Kahraman, Barış Hayta, Ali Şahin, Müzik Burak Duman, Dekor Serkan/Kader Aktü, Kostüm Esra Meriç, Işık Murat Uzun, Asistanlar Aylin Akcan, Sinem Kurt, Afiş Tasarım Şahin Tuhan, Genel Sanat Yönetmeni Hüseyin Akşen
cumhuriyet.com.tr
Altın fiyatlarında son durum
Altının gram fiyatı, güne yükselişle başlamasının ardından 444 liradan işlem görüyor.
Dün dolar kurundaki yükselişe karşın, ons fiyatındaki düşüşün etkisiyle 440,2 liraya gerileyen gram altın, günü de önceki kapanışın yüzde 0,2 altında 441,4 liradan tamamladı.Gram altın, bugüne ise yükselişle başlamasının ardından saat 11.00 itibarıyla önceki kapanışın yüzde 0,5 üzerinde 443,6 lirada dengelendi. Aynı dakikalarda çeyrek altın 726 lira, Cumhuriyet altını da 2.965 liradan satılıyor.Altının ons fiyatı ise dün günü yüzde 0,4'lük azalışla 1.726,6 dolardan tamamlamasının ardından bugün yatay bir seyirle 1.727,1 dolardan alıcı buluyor.Analistler, yurt içinde altının gram fiyatının, dolar kurundaki dengelenme neticesinde daha dar bir bantta hareket edebileceğini, ons altının ise 1.720-1.750 bandındaki seyrinin kırılma yönüne göre şekillenebileceğini söyledi.Son 3 günlük yükselişinin ardından bugün dar bir bantta hareket eden dolar endeksi ve yüzde 1,65'in üzerini test eden ABD'nin 10 yıllık tahvil faizlerinin emtia fiyatlarının yönü açısından önem taşıdığını vurgulayan analistler, bugün ABD'de kişisel gelir ve harcamalar ile Almanya'da Ifo endekslerinin takip edileceğini bildirdi.
AA
Milli takım uçuyor, kulüpler dibe batıyor! Neden?
Milli takımın başarısı ligimizin dibe vurmuşluğunu gösteren bir fener ışığı olabilir.
Son yıllarda ülkemizi Avrupa’da baÅŸarı ile temsil eden nadir öğelerden en deÄŸerlisi Türk Milli Takımı. Öyle ki uzun süredir milli takım ile baÄŸlarını koparmış futbolseverler uzun süre sonra ilk defa “İşte bizim çocuklar†diyerek bağırlarına basabildikleri bir takıma kavuÅŸtular. Prim olayları, futbolcularımızın ismini karıştıran teknik direktörler, kaoslar, kavgalar… bıktırmıştı bizi milli takımdan, maç günlerinden haberimiz yoktu. Åžimdi öyle mi? Maç gününü iple çekiyor maç sonu kim ne demiÅŸ, bir sonraki rakibimiz ne yapmış diye takip ediyoruz. Bu milli takım özel bir takım olduÄŸunu her alanda bize hissettiriyor. Milli takımının bu kadar baÅŸarılı ve gözde olduÄŸu bir ülkenin ligi de o kadar deÄŸerli mi peki? Ya da ona yakın mı? Hiç deÄŸil, yanına dahi yanaÅŸamaz! Peki nedir bu farkın ana sebebi? Milli takımın bu baÅŸarısı bize ligimizin dibe vurmuÅŸluÄŸunu gösteren bir fener ışığı olamaz mı? Her birimizin gurur duyduÄŸu Merih, ÇaÄŸlar, Ozan, Ali Akman, Yusuf Yazıcı neden ilk fırsatta Avrupa’ya kaçıyorlar? Elbette oradaki organizasyon kalitesi ile mukayese edilemeyecek kadar alt sınıf bir ligimiz var. Kur meselesi bir de. Kurun uçması ile birlikte takımlarımız artık Avrupa ile yarışamıyor. Futbolcularımızı burada tutmanın hiçbir yolu kalmadı. Ãœzülerek görüyoruz ki artık Türkiye Avrupa’nın gözünde ucuz mal kaynağı. YetiÅŸen genç oyuncuları 300 bin Avro gibi çok yüksek olmayan paralara dahi götürebiliyorlar. Kurun bu kadar yüksek olmasının sebebiyle hiçbir takımımız bu seviyelerde bir teklifte bulunamıyor genç futbolculara. Kurun yüksek olması yöneticilerin oyuncu kaçırma bahanesi olması da cabası. Bir futbolcu sadece para için transfer olsaydı Çin ile Amerika futbolun gözdeleri haline gelirlerdi. Elbette ekonominin güçlü olması önemli ancak tek sebep bu deÄŸil hatta ana sebep bu deÄŸil.Süper Lig’in oyuncu kaynağı olması kötü bir durum deÄŸil. Ancak genç oyuncuların bizden kaçmaları ile övünmek trajikomik bir durum. Biz futbolcu yetiÅŸtirmiyoruz, yetenek göçü veriyoruz. Kariyer basamaklarını paranın önüne koymuÅŸ idealist futbolcularımız içinse Türkiye bir ihtimal bile deÄŸil. Merih Demiral’ın Fenerbahçe’den Portekiz alt ligine transferinde olduÄŸu gibi bu kurak araziden verimli topraklara kaçıyorlar. Kurak olan topraklar deÄŸil, yanlış anlaşılmasın, burası futbolcu cenneti. Her sokakta binbir yetenek var, ancak bulup onu iÅŸleyecek mekanizma yok. BahsettiÄŸim kuraklık organizasyon kuraklığı. Genç futbolcularımız bunu biliyorlar. Görüyorlar ki futbolun ve futbolcunun geliÅŸmesi için belli bir sabrın, taktiÄŸin ve organizasyonun olmadığı bir ülkedeler. Bir hocanın ortalama çalışma süresi 1 ay. Hiçbir hocadan bir ÅŸey öğrenemeyecekleri bir ligdeler. Bütün hocalar bu 1 ay içerisinde ne kadar puan toplarım derdine düşüyor haliyle. Her an kovulabileceÄŸiniz bir iÅŸte risk alıp genç çalışanlarınıza sorumluluk yükler misiniz? Biz iÅŸte o kaçan çocukların oluÅŸturdukları takımı seviyoruz, alkışlıyoruz. O çocukların neden kaçtıklarını düşünmeden alkışladığımız günün ertesinde Mesut Özil’i Ömer Faruk Beyaz’a, N’zonzi’yi Mustafa Kapı’ya, Karius’u Ersin’e, Sturridge’yi Yusuf Yazıcı’ya tercih ediyoruz. Sonuca gelirsek bütün genç futbolcularımız bir ÅŸekilde bu kavganın ve kaosun futbol yerine tercih edildiÄŸi futbol çölünden kaçmanın, kendilerini Avrupa’ya atmanın peÅŸindeler. Futbol hayatın bir parçasıdır derken edebiyat yapmıyoruz. Bugün Türkiye’de gençlerin hali de tam olarak bu deÄŸil mi?Â
Hasan Hüseyin Alimoğlu
Türkçe Haberler En Son Başlıklar
Günel: Davutlar hizmetle değişiyor
Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel, Cumhuriyet Halk Partisi Aydın Milletvekili Hüseyin Yıldız ile birlikte Davutlar Mahallesi’ni ziyaret ederek vatandaşlarla buluştu.
Milletvekili Yıldız, Başkan Ömer Gu¨nel ve CHP’li yöneticilere teşekku¨r eden Davutlar mahalle muhtarı Erol Yağcıoğlu, “Davutlar yıllardır alamadığı hizmeti bu dönemde alıyor ve değişiyor. Çalışmalardan vatandaşlarımız oldukça memnun†dedi. Davutlar Alevi Ku¨ltu¨r Derneği Cemevi’ni de ziyaret eden CHP’li vekil ve Başkan Gu¨nel, dernek yönetimi ve u¨yeleri ile sohbet etti. Çalışmalar hakkında bilgi veren Başkan Ömer Gu¨nel “Kuşadası Belediyesi olarak her göru¨şe, her du¨şu¨nceye saygı duyuyor ve çalışmalarımızı bu doğrultuda yu¨ru¨tu¨yoruz†dedi. CHP Aydın Milletvekili Hu¨seyin Yıldız ise “Başkan Ömer Gu¨nel’in başkanlığında tu¨m kentte olduğu gibi Davutlar’da da çok gu¨zel işlere imza atıyor. Başkanımız herkese eşit yaklaşıyor ve yatırımları da bu doğrultuda yapıyor†dedi.
Ä°ZMÄ°R / CUMHURÄ°YET
Oktay: Marmaris'te hizmetin en iyisi için çalışıyoruz
Marmaris Belediye Başkanı Mehmet Oktay, yurttaşlarla bir araya gelerek, tüm olağanüstü şartlara rağmen hizmet noktasında büyük sorunlar yaşanmadığını söyledi. Oktay, "Bizim lafla işimiz yok. Sadece hizmet odaklıyız. Amacımız kentin sorunlarına hızlı şekilde çözüm bulabilmek. Elimizdeki imkanlar ölçüsünde hizmetin en iyisini ulaştırmak için uğraşıyoruz" dedi.
Marmaris Belediye Başkanı Mehmet Oktay, Umutkent Sitesi sakinleriyle bir araya geldi. CHP İlçe Başkanı Zekican Balcı ve Belediye Başkan Yardımcısı Burak Demirtaş'ın da hazır bulunduğu ziyarette site sakinleri sorunlarını ve taleplerini Başkan Oktay'a anlatma fırsatı buldu. Başkan Oktay'da 2 yıllık görev süresince yapılan çalışmaları ve projeleri anlattı.Pandemi süreciyle ilgili uyarılarını tekrarlayan Başkan Oktay, "Marmaris ilk dönemde çok iyi bir sınav verdi. İlk ölüm vakasını bile biz Temmuz'da yaşadık. Ama şu son dönemde vaka sayısında ciddi bir artış var. İlk dönemdeki gibi duyarlı ve dikkatli olmalıyız. Hepimizin sağlığı için ve ekonomik sıkıntı yaşamamak adına bunu yapmamız gerekir" ifadesini kullandı."İMKANLAR ÖLÇÜSÜNDE ÇALIŞIYORUZ"2 yıllık süreçte yapılan çalışmaları da anlatan Oktay, "Bizim lafla, şahıslarla uğraşmakla işimiz yok. Biz sadece hizmet odaklıyız. Amacımız kentin sorunlarına hızlı şekilde çözüm bulabilmek. Biz sizlerin sorunlarına aciliyet durumlarına göre çözüm bulmaya çalışıyoruz. Elimizdeki imkanlar ölçüsünde hizmetin en iyisini ulaştırmak için uğraşıyoruz. Program dahilinde her yere cevap vermeye çalışıyoruz" dedi."HER ŞEYE RAĞMEN İYİ DURUMDAYIZ""Seçimde dile getirdiğimiz her vaadi hayata geçirmeye çalışıyoruz" diyen Oktay sözlerini şöyle sürdürdü; "Yaşadığımız olağanüstü sürece rağmen söz verdiğimiz vaatlerin bir kısmını yerine getirdik, bir kısmını da yapmak için ilk adımları attık. Durgun denizde herkes kaptan önemli olan fırtınada gemiyi götürebilmek. Yaşadığımız bu olağanüstü süreci herkes kendi evinde değerlendirsin; bir sene önce böyle miydiniz? Belediyede aynı, eviniz gibi Tüm bunlara rağmen kent yönetiminde teslim aldığım yerden çok daha iyi durumdayız. Lütfen sizler de hizmetleri dikkate alın. Dedikodulara, söylenen laflara aldırmayın"
Ä°ZMÄ°R / Cumhuriyet
‘Engelsiz Yaşam’a imza
Çiğli’de engelli vatandaşların kültürel, sportif ve istihdam alanlarında sosyal hayata entegrasyonuna katkı sağlayacak işbirliği protokolü imzalandı.
İzmir Direnen Engelsiz Gençlik ve Spor Kulübü Derneği (İZDESK) arasında düzenlenen protokol toplantısında konuşan Çiğli Belediye Başkanı Gümrükçü, “Dernek belediyemize engelli aracı tahsisinde bulundu.Araç sayesinde engelli hizmetlerine yönelik çalışma kapasitemizi iki katına çıkaracağız. STK ve kamu arasında işbirliklerin artması bizi çok sevindiriyor. Uzun yıllardır takip ettiğim İZDESK ailesi ile birlikte ortak çalışmalar yapmak bizi ayrıca mutlu etti. Bu alandaki işbirliklerimiz artarak devam edecek†dedi.
Ä°ZMÄ°R / Cumhuriyet
Emre Hüner, kişisel sergisini Arter’de açtı
Hollanda ve İstanbul’da yaşayan Emre Hüner, iki yıldır üzerinde çalıştığı kişisel sergisini Arter’de açtı.
Sabah kar atıştırmış, damlar bembeyaz. Oysa uzun zamandır ilk kez bir basın toplantısına davetliyim; Arter’de Emre Hüner’in “Elektroizolasyon: Bilinmeyen Parametre Kayıt Dışı†baÅŸlıklı kiÅŸisel sergisinin açılışına gideceÄŸim ve hiçbir ÅŸey beni vazgeçiremez. GiriÅŸte bir türlü HES kodumu açamıyor olmam bile! Sanatçı çalışma serüvenini anlatıyor. Anlaması kolay bir iÅŸ deÄŸil, “yarı kurgusal bir senaryo metni etrafında ÅŸekillenmiÅŸ yeni üretimlerden†oluÅŸuyor. Emre Hüner bir senaryo yazmış ama senaryoyu iÅŸlevinden çıkarmış. Serginin bölümlerinden “Elektroizolasyonâ€, siyah beyaz, 5 saat 20 dakikalık bir ses kayıt film. GRUP Ä°SÄ°MLERÄ° ŞİİRSELSanatçı, dolaÅŸtığı yerlerde fotoÄŸraf çekmiÅŸ, film çekmiÅŸ, metinler yazmış. PerÅŸembe Pazarı civarındaki atölyesi, Karaköy, Arter’in olduÄŸu Dolapdere, yaÅŸadığı yer olan Kurtuluş’a gidip gelirken sesler, görüntüler, ÅŸehrin doÄŸaçlamaya dayalı kesitleri var. Sergideki yerleÅŸtirmede iki yıl içinde topladığı makine parçaları, endüstriyel atıklar, plastik bidonlar, denizden çıkmış yırtık paletler, ayakkabı gibi materyallerin gruplaÅŸtığı yerleÅŸtirmelerde bu materyallerin kalıplarından dökülmüş seramik heykeller görüyoruz. Sanatçı bunların yeniden üretim sürecinde bizzat çalışmış. Sırasında bir inÅŸaat işçisi olmuÅŸ, sırasında bir atölyede demir dökümcü, kesmiÅŸ biçmiÅŸ, bir araya getirmiÅŸ, altına film döşemiÅŸ, üzerine hikâye yazmış, altından girmiÅŸ, üstünden çıkmış, kendi deyimleriyle “kurgusal anlatılar, yapıtlar ve ucubeler üretmiÅŸ!â€Â Ben yazsam kızarlar sanat eserine ucube dedi diye! “Serginin bütününde fabrika, laboratuvar, film seti ve yerleÅŸke gibi kapalı mimari mekân düzenlemelerini alıntılayan formlar, steril ve bilimkurgusal bir yabancılaÅŸmayı çaÄŸrıştırırken siyah beyaz film sekansları, mekâna yayılan ses öğeleri ve heykeller, müze binasının ve onu çevreleyen ÅŸehir dokusunun toprak altı fısıltılarını mekâna taşıyor.†Açıkçası bunu ben böyle anlatamam, onların anlattığı bu. Grupların isimleri çok ÅŸiirsel: “Oksijensiz Hadiseâ€, “Derinlik KeÅŸifçileriâ€, “Tamamlanmamışların Psikosimetrisi†gibi. Serginin en son eseri ise Meliha Erem’in yazdığı “Hipernotlar’da 8 küçük öykü var. Sürreel öyküler, hayli karamsar. Hele son öykü “Ziftâ€te içinde yaÅŸadığımız saÄŸlık sorunlarından tutun da çevre kirliliÄŸine ve doÄŸal kaynakların sorumsuzca tüketilmesine gönderme yapılırken yazarın bunlardan ne kadar etkilendiÄŸi de ortada.MERAKLISI İÇİN ÖNEMLÄ° BÄ°R SERGÄ°Emre Hüner, Amsterdam ve Ä°stanbul’da yaÅŸayan, bütün eÄŸitimini Batı’da almış, sergilerini de oralarda yapan bir sanatçı. Arada bir Ä°stanbul’da da sergi açmış. Bu da onlardan biri. Emre Hüner, iki üç yıllık çalışması ve prodüksiyon aÅŸamasında ciddi anlamda destek ve sponsor bulduÄŸuna bakılırsa, meraklısı için hiç kuÅŸkusuz çok önemli bir sergi hazırlamış. Sanatçıyla sohbet ettim, böyle iÅŸler yapanların genelde olduÄŸu gibi ukala ve uzaydan gelmiÅŸ gibi bir havası yoktu, senin benim gibiydi. Sergiden yeterince heyecanlanmamış olmamı pandemi yüzünden sanattan uzak kaldık, ondan herhalde diye açıkladım kendime. Dışarı çıktım, kar durmuÅŸ ama sıkı bir yaÄŸmur yağıyordu. Arter’in hemen yanındaki Plevneli Galeri’nin önünde Refik Anadol’un sergisini gezmek için kuyruk olmuÅŸ, bekleyenleri görünce sevindim. Haftanın en soÄŸuk gününde, öğle vakti, sanki yardım dağıtılıyormuÅŸ gibi sergi için kuyrukta beklemek? Hayat ve sanata ilgi devam ediyor diye sevindim. AKP kongresiyle ilgilenmek için koÅŸa koÅŸa ev-ofise döndüm! Salgın hastalığın kırmızıya boyadığı haritaya raÄŸmen lebaleb dolu kongrenin kaotik görüntüleri de pek anlaşılır gibi deÄŸildi sonuç olarak!
Yazgülü Aldoğan
Gençlere Birleşmiş Milletler’den hibe programı
Swarovski Vakfı ve Birleşmiş Milletler Ortaklıklar Bürosu (UNOP) sosyal ve sürdürülebilir kalkınma için geleceğin yaratıcı, yetenekli liderlerini güçlendirmek adına küresel mentorluk ve hibe programını açıkladı.
2021 yılı, Birleşmiş Milletler tarafından Sürdürülebilir Kalkınma için Uluslararası Yaratıcı Ekonomi Yılı olarak ilan edildi. Bununla beraber farkındalık, teknoloji ve çözümler sergileyen yeni nesil yaratıcı yetenekleri belirlemek ve hızlandırmak için başlatılan Creatives for Our Future (Geleceğin Yeteneklileri) programına Türkiye’den de genç yeteneklerin dahil edileceği bildirildi. Bu kapsamda 18-25 yaş arasında moda, sanat, tasarım, mimarlık ve mühendislik konuları ile ilgilenen yaratıcı, yetenekli genç yetenekler 9 Nisan tarihine kadar başvurabiliyorlar. Hibe alan yetenekli yaratıcı gençler, fikir ve çalışmalarını her sene eylül ayında yapılan Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda anlatma fırsatına sahip olacak.Kazananlar 21 Nisan’da duyurulacak. Adayların “www.sfcreatives.org†adresinden kayıt yaptırmaları gerekiyor.
cumhuriyet.com.tr
Sabancı Yaşam Boyu Başarı Ödülü Nevra Serezli’nin
Sakıp Sabancı Yaşam Boyu Başarı Ödülü’nün bu yılki sahibi, usta tiyatrocu Nevra Serezli oldu. Bu yıl ödülün Nevra Serezli’ye verileceği Sabancı Vakfı’nın sosyal medya hesabında yayımlanan bir video ile duyuruldu.
Nevra Serezli, 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’ne özel bir de tiyatro bildirisi okudu. 27 Mart’ta Sabancı Vakfı sosyal medya hesaplarından yayımlanacak bildiri ise şöyle: “Geride bıraktığımız dönem, canlı performans dünyası için çok zor geçti; birçok sanatçı, teknisyen ve zanaatkâr zaten belirsizliklerle dolu bu meslekte hayatlarını güçlükle idame ettirebildi. Belki de sektörün içinde barındırdığı bu daimi belirsizlik, onları pandemi sürecini daha akılcı ve cesur bir biçimde atlatmaya hazırlamıştı. Hayal güçlerini günün koÅŸullarına uydurarak tabii ki büyük ölçüde internet sayesinde, yenilikçi, keyifli ve dinamik etkileÅŸim yolları buldular bile. Ä°nsanlar dünya üzerinde var oldukları günden beri birbirlerine hikâyeler anlattı. Ve güzelim tiyatro kültürü, biz insanlar burada olduÄŸumuz sürece yaÅŸamaya devam edecek. Yazarların, tasarımcıların, dansçıların, ses sanatçılarının, oyuncuların, müzisyenlerin, yönetmenlerin yaratma güdüsü asla bastırılamayacak ve çok yakın bir gelecekte yeni bir enerjiyle, hepimizin paylaÅŸtığı bu dünyaya dair yeni bir anlayışla yine meyvelerini verecek.â€
cumhuriyet.com.tr
Dr. Lütfi Çamlı, salgının, İzmir'de de kritik sürecine dair açıklamalarda bulundu
İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, 3. pik yapan salgın İzmir'de de zirveye doğru yükseldiğini ve vaka artış sayısında Türkiye, Avrupa'da ilk sırada olduğunu belirtti.
Türkiye ve İzmir’de artan koronavirüs vaka rakamlarını değerlendiren İzmir Tabip Odası Başkanı Dr. Lütfi Çamlı, 3. pik yapan koronavirüs salgınının İzmir’de de zirveye doğru yükseldiğini ve yoğun bakımlarda doluluk oranlarının arttığını söyledi. Virüsün artık ergen ve çocukları da vurduğunu belirten Çamlı, “Vaka artış sayısında Avrupa’da birinci, dünyada dördüncüyüz†dedi.Dr. Çamlı, vakaların artmasına rağmen Sağlık Bakanlığı’nın tedbir almadığını ve hiçbir şey olmamış gibi rahat davranmasını eleştirdi. Dr. Çamlı, “Vakalar artıyor ama işin ilginç yanı hiçbir şey yapılmıyor. İzmir’de günlük vaka sayısı 280 iken şu an 700’leri aştı. Düşünün İzmir’in kırmızı olduğu dahi açıklanmadı. İnsanlar bu hafta sonu yasak var mı, yok mu onu bilmiyor. Hâlâ kongrelerde boy göstermeler devam ediyor. Bu rakamları göreceğimiz günler, öncesinden belliydi. Türkiye vaka artış sayısında Avrupa’da birinci, dünyada dördüncü†diye konuştu.
Mehmet Ä°nmez