Yılbaşı alışverişlerde en çok talep gören ürünleri açıkladı
figure >
Metro Türkiye rakamlarına göre, bu yılbaşında en çok talep gören ürünler arasında atıştırmalıklar, et ve süt/süt ürünleri ilk üçte yer alırken, sofralarda en çok kıyma, çipura ve dana antrikotu tercih edildi.
/Archive/2021/1/1/120922978-44.jpg Metro Türkiye’nin paylaştığı verilere göre, bu yılbaşı için yapılan alışverişlerde ürün bazında sırasıyla atıştırmalıklar, et ve süt/süt ürünleri ilk üçte yer aldı.Metro Türkiye açıklamasına göre, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınına karşı alınan önlemler çerçevesinde yılbaşını evlerde geçirmek gıda, dekorasyon ve sofra ürünleri alışverişlerine de yansıdı. 30 yıldır müşterileri için güvenilir alışverişin adresi olmak amacıyla çalışmalarını sürdüren Metro Türkiye’nin açıkladığı rakamlara göre yılbaşı alışveriş hacmi geçen yıla kıyasla yüzde 50,3 arttı.Bu yılbaşı için yapılan alışverişlerde ürün bazında sırasıyla atıştırmalıklar, et ve süt/süt ürünleri ilk üçte yer aldı.Ağaç, süs, dekorasyon gibi ürünlerde geçen seneye göre yüzde 46’lık bir artarken, bu ürünler arasında en fazla satışı yapılan ilk üç ürün sırasıyla çam ağacı, ağaç süsü için plastik toplar ve çam ağaçlarında kullanılan led ışıklar oldu.Açıklamaya göre, evlerde sofralar için en çok tercih edilen ilk üç ürün kıyma, çipura ve dana antrikot oldu. Hazır patlamış mısır ve cipslerde yaklaşık yüzde 60’lık bir artış gerçekleşirken kahvaltı dışında tüketilen özel peynirlerde yüzde 148, kuruyemiş, çerez, bisküvi ve keklerde yaklaşık yüzde 46, işlenmiş ette yaklaşık yüzde 111 artış belirlendi.Yılbaşı tatilinin sokağa çıkma yasaklarıyla birleşmesinin günlük alışverişlere de etkisi oldu. Hijyen kategorisinde artış bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 137 olurken özellikle kolonya ve dezenfektanlar yüzde 1.095 artışla en çok satılan ürünlerin başında yer aldı.
cumhuriyet.com.tr
Koronavirüsü idrardan tespit edecekler
figure >
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Mehmet Serhan Kurtulmuş, koronavirüsü idrardan tespit eden bir kit geliştirdi. Yapılan çalışmaya göre 15 saniyede sonuç alınabilirken bazı klinik semptomlarında Covid-19'dan mı yoksa başka bir enfeksiyon kaynağından mı kaynaklandığı tespit edilebiliyor.
KurtulmuÅŸ, koronavirüsü idrardan tespit eden bir kit geliÅŸtirdi. Yapılan çalışmaya göre 15 saniyede sonuç alınabilirken bazı klinik semptomlarında Covid-19'dan mı yoksa baÅŸka bir enfeksiyon kaynağından mı kaynaklandığı tespit edilebiliyor.KurtulmuÅŸ, geliÅŸtirdiÄŸi kite iliÅŸkin yaptığı açıklamada, yeni tip koronavirüsün Türkiye'de ilk kez görüldüğü mart ayında baÅŸladığı çalışmanın, kasımda sonuçlandığını anlattı. KurtulmuÅŸ, testin önce Halk SaÄŸlığı Genel Müdürlüğü ardından Türkiye Ä°laç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından onaylandığını, SaÄŸlık Bakanlığınca da ruhsatlandırıldığını ifade etti. Etik kurul onayı ile yapılan klinik çalışmalarda testin doÄŸruluk oranının mevcut testlere göre daha fazla olduÄŸunu aktaran KurtulmuÅŸ, bu çalışmanın klinik bir dergide uluslararası düzeyde yayınlandığını da söyledi. KurtulmuÅŸ, testin kısa sürede sonuç verdiÄŸine dikkati çekerek, ÅŸunları kaydetti: "Sars Cov-2 virüsüne özel amino asit ve ikincil mikroprotein yapıların, özel bir reaktan sayesinde idrarda tespiti prensibine dayanan ve bu nedenle adını foaming (köpük) test koyduÄŸumuz bu testi yapma amacımız insanların en hızlı ve en doÄŸru ÅŸekilde Kovid-19 açısından taranmasının saÄŸlanmasıdır.Bu sayede virüs yükü olanların hızlıca tedaviye alınabilmesi, virüs yükü olmayanların da günlük olaÄŸan hayatlarına devam etmeleri suretiyle iÅŸ gücü kayıplarının olmaması, tedavi gören hastaların da tedavi süreçlerinin kolayca kontrol edilebilmesidir. Test bu konudaki ilk idrar testi ve 15 saniyede sonuç verebiliyor." Mehmet Serhan KurtulmuÅŸ, testin yapılışına iliÅŸkin de ÅŸu bilgileri verdi:"Vücutta bulunan virüs yükünü belirleyen bu testi yapmak ise çok kolay. Test kitinde bulunan idrar kabına bir miktar idrar koyuyorsunuz. Test kiti içerisinde yer alan ve özel bir reaktan içeren vakumlu tüpü idrar kabının üzerinde bulunan alana yerleÅŸtiriyorsunuz.Tüpe belirtildiÄŸi ÅŸekilde yeteri kadar idrar geldikten sonra, 15 saniye aÅŸağı yukarı yönde iyice çalkalıyorsunuz. Test tüpünde oluÅŸan köpük miktarını, tüp üzerinde yer alan renk skalasına göre deÄŸerlendiriyorsunuz.Bu sayede herhangi bir semptomunuz yoksa bile vücudunuzda virüs yüküolup olmadığını kontrol edebiliyorsunuz. EÄŸer bazı klinik semptomlarınız varsa da bunun Kovid-19'dan mı yoksa baÅŸka bir enfeksiyon kaynağından mı kaynaklandığını tespit edebiliyorsunuz."Â
AA
Türkçe Haberler En Son Başlıklar
Avustralya’dan yayılan Covid-19’a karşı ilaç haberleri tehlikeli
figure >
Eski GATA Yüksek Bilim Konseyi üyesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Levent Doğancı, Avustralya’dan yayılan Covid-19’a karşı ilaç haberlerini değerlendirdi.
Avustralya basını “harika ilaç†adını verdiği “Ivermectin†adlı ilacın koronavirüsü 48 saat içinde öldürdüğünü iddia etti. İddiayı değerlendiren eski GATA Yüksek Bilim Konseyi üyesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Levent Doğancı, “İlaç son derece tehlikeli bir ilaçtır. Bunlar tamamen gerçekdışı ve reklam amaçlı yayınlardır†uyarısında bulundu. Prof.Dr. Levent Doğancı, ilacın tehlikelerine dikkat çekti. Ivermectin’in bir parazit ilacı olduğunu söyleyen Doğancı, “Bu son derece toksik (zararlı) bir ilaçtır. Türkiye’de sadece veteriner hekimliğine özgün olarak bulunur. İnsanlar için olanı yoktur. Genellikle Afrika ve Ortadoğu’nun tropik ülkelerinde görülen hastalıkları vardır. Türkiye’de bu ilaçla ilgili hastalık çok nadir görülmüştür ve bu ilacı kullandığımız zaman ilacın yan etkisi olarak ölüm görülebilir. Bu nedenle çok tehlikelidir†dedi. İlacın hiçbir etkinliği olmadığını vurgulayan Doğancı, “Yanına bile yaklaşmamak gerekir. Virüsün şu an bilinen etkili bir ilacı yok. Etkili bir ilacı bulabilmek için yüksek oranda hastada ilaçları denemeniz gerekir. Mesela 150 bin kişiye boş ilaç, 150 bin kişiye de denemek istediğiniz ilacı vereceksiniz. Bu deneyin sonucunda bir etkinlikten söz edebiliriz. İvermektin’i de 35-40 kişiye vermişler, çok etkili olduğunu söylüyorlar. Bunlar tamamen gerçekdışı ve reklam amaçlı yayınlardır. Çoğu da para karşılığında yapılmıştır†diye konuştu.
Sarp SaÄŸkal
PTT’nin dönüşüm projesinden 121 milyonluk vurgun çıktı
figure >
PTT kendi olanaklarıyla yapacağı işi iştiraki üzerinden yandaş şirketlere yaptırdı.
Sayıştay raporu, UlaÅŸtırma ve Altyapı Bakanlığı’na baÄŸlı Posta ve Telgraf TeÅŸkilatı’nda (PTT) ile iÅŸtiraki PTT Bilgi Teknolojileri AŞ’nin 2018 yılında hayata geçirdiÄŸi, “dijital, arÅŸiv, dönüşüm ve kâğıtsız ofis projesiâ€nde skandallar zincirini ortaya çıkardı. Sayıştay 300 milyon TL’lik proje sürecine iliÅŸkin PTT’den olayla ilgili inceleme ve soruÅŸturma baÅŸlatmasını istedi. TBMM KÄ°T Komisyonu üyesi ve CHP Zonguldak Milletvekili Deniz Yavuzyılmaz, “PTT, 121 milyon TL (KDV hariç) soyulmuÅŸtur. SözleÅŸmedeki tazminat hükmü nedeniyle de 6 milyon dolarlık bir kamu zararı da kapıdadır†dedi. Sayıştay’ın, PTT Bilgi Teknolojileri AÅž 2019 Yılı raporuna göre skandallar zinciri şöyle gerçekleÅŸti: PTT, 2018 yılında dijital dönüşüm için iÅŸtirak ÅŸirketi ile sözleÅŸme imzaladı ve 5 yıl boyunca yıllık 300 milyon adet evrakın iÅŸleme alınacağını taahhüt etti. Åžirket ise iÅŸi ikiye böldü. PTT’yle sözleÅŸmeyi imzaladıktan bir hafta sonra bir ÅŸirketle, yaklaşık bir ay sonra ise ikinci ÅŸirketle sözleÅŸme yaparak iÅŸi devretti. Ayrıca iÅŸtirak ÅŸirket arÅŸiv taraması iÅŸine iliÅŸkin alt yüklenicilerden teklif alırken en uygun fiyat veren ÅŸirketi de dikkate almadı.HAYALÄ° EVRAKÄ°ki sözleÅŸme kapsamında da ÅŸirketlere 5 yıl boyunca asgari 400 milyon adet olmak üzere toplam 2 milyar adet evrakın iÅŸleme alınacağını taahhüt edildi. Sayıştay rayorunda, PTT’nin 300 milyon adet evrakın iÅŸleme alınacağını iÅŸtirak ÅŸirketine taahhüt etmesine raÄŸmen iÅŸtirak ÅŸirketin alt yüklenicilere 400 milyon adet evrakı iÅŸleme alacağını taaahüt ettiÄŸine dikkat çekti. Raporda, “PTT tarafından herhangi bir yıl için 300 milyon adet evrakın iÅŸleme alınması gerektiÄŸi ÅŸirkete bildirildiÄŸi takdirde ÅŸirket taramadığı 100 milyon adet evrakın ücretini alt yüklenicilere ödemek zorunda kalacaktır†denildi. Raporda, PTT ile iÅŸtiraki arasında imzalanan sözleÅŸmede PTT’den kaynaklı bir fesih durumunda 3 milyon dolar ödeme yükümlülüğü bulunurken iÅŸtirak ÅŸirketinin alt yüklenicilere tazminat tutarını 6 milyon dolar belirlediÄŸine iÅŸaret edildi. Raporda, “Bu durumda ÅŸirket tarafından alt yüklenicilere aynı iÅŸ kapsamında fazladan 3 milyon dolar tazminat ödenecek. PTT ile yapılan sözleÅŸmenin ÅŸirketten kaynaklı bir sebeple feshi halinde ise PTT’den tazminat alınamayacak olup ayrıca alt yüklenicilere 6 milyon Amerikan doları tazminat ödenecektir†denildi. Raporda yüklenici ÅŸirketlerle yapılan sözlemede ceza maddesi konulmadığı için aksaklıklara ceza uygulanmadığı da belirtildi. Raporda iÅŸtirak ÅŸirket ile yüklenici ÅŸirket arasında imzalanan sözleÅŸmenin “şirket iç yönergesine aykırı olarak ÅŸirket genel müdürünün tek imzası ile imzalandığı†da görüldü. Buna iliÅŸkin raporda, “Şirket tarafından yükleniciye 5 yıl boyunca taahhüt edilen asgari ödeme KDV hariç 121 milyon 800 bin TL’dir. Söz konusu sözleÅŸmeyi genel müdürün 1. Derece imza yetkilisi olarak tek başına imzalaması yönerge hükümlerine aykırılık teÅŸkil etmektedir†denildi.‘YANDAÅžA AKTARILDI’CHP’li Yavuzyılmaz, CHP Genel BaÅŸkanı Kemal KılıçdaroÄŸlu’nun özel görevlendirmesiyle yaptığı çalışma sonucu soygunu ortaya çıkardığını belirterek taramasının yapılması istenen 2 milyar evrakın PTT’de kaydının zaten bulunduÄŸuna dikkat çekti. PTT’nin ihale edilen iÅŸi yapabilecek donanıma sahip olduÄŸunu belirten Yavuzyılmaz, ancak yüzde 100 sermayesine sahip olduÄŸu iÅŸtirakiyle sözleÅŸme imzaladığını bu kurumun da iÅŸi iki yandaÅŸ ÅŸirkete verdiÄŸini anlattı. “PTT’nin en az 121 milyon TL’lik kaynağının yandaÅŸ ÅŸirketlere aktarılmasının önü açıldı†diyen Yavuzyılmaz, tazminat hükümlerinin dolar cinsinden yazılmasının “millik söylemini†boÅŸa çıkardığını belirtti. Yavuzyılmaz, “PTT ve iÅŸtiraki bu ballı börekli sözleÅŸmeyi feshetmesin diye, sözleÅŸmeye yandaÅŸ ÅŸirketler lehine 6 milyon dolar tazminat hükmü bile kondu. Türkiye’de vatandaşın geçse de geçmese de ücretini ödediÄŸi garanti ödemeli köprü, tünel, havalimanından sonra, PTT soygunuyla birlikte gördük ki, yandaÅŸ ÅŸirketlere garantili evrak tarama iÅŸi bile verilmiÅŸ. Bu soygunu Meclis’te yaptığım basın açıklamasıyla kamuoyuna duyurduktan sonra, kurum soygun niteliÄŸindeki ‘Evrak Tarama Ä°ÅŸi’ sözleÅŸmelerini feshetmek zorunda kalmıştı†dedi.
Hazal Ocak
Sayıştay’ın KİT’lere ilişkin denetim raporları usulsüzlüklerle dolu
figure >
Sayıştay’ın kamu iktisadi teşebbüslerine (KİT) ilişkin 2019 yılı denetim raporlarında çok sayıda usulsüzlük belirlendi.
BOTAŞ’ın basıncı sağlamak kullandığı 9 kompresörün çevreyi kirlettiğini tespit ederken; çıkan ısının enerjiye dönüştürülmesi durumunda yıllık 1.3 milyon dolar tutarında enerji tasarrufu sağlanabileceği tespit edildi. TCDD’nin bir spor kulübüne sosyal amaçlı kullanım şartıyla kiraladığı taşınmazların otopark, restoron ve kafe olarak işletildiği ortaya çıktı. TBMM KİT Komisyonu’na sunulan TCDD’nin 2019 yılı Sayıştay Denetim Raporu’nda Ankara Demirspor Kulübü’ne ihalesiz kiralanan taşınmazların ticari olarak kullanıldığı, 3 milyonu geçen kira borcunun tahsil edilmediği, amaç dışı kullanım nedeniyle sözleşmenin feshinin gerektiği vurgulandı. Ayrıca TCDD’nin 2007 yılında satışını gerçekleştirdiği 51 taşınmaza ilişkin ihalenin iptal edilmesinin ardından yargı kararlarının kesinleşmesi ve emsal kararların oluşmasına karşın tapunun geri alınmadığı 13 taşınmazla ilgili Yönetim Kurulu’nun dava takibinden vazgeçme kararı aldığını belirledi. 13 taşınmazın toplam değerinin en az 63.9 milyon TL olduğuna dikkat çekildi. Sayıştay raporunda, Devlet Hava Meydanları İşletmesi’nin tarife dışına çıkarılan 439 adet arazi ve kapalı alan karşılığında 2019 yılında 97.8 milyon TL kira aldığı ancak bu tutarın havalimanı tarifeleri kapsamında 168.5 milyon TL olması gerektiği kaydedildi. Bu kapsamda 2019 yılında kurumun 70.7 milyon TL gelir kaybına uğradığı, 2020 yılında da bu tutarın 75.4 milyon TL olacağı ifade edildi. DHMİ’nin mevzuata aykırı olarak sınavsız şube müdürü atamasına devam ettiği, 19 kişinin sınavsız Şube Müdürü olarak atandığı belirtildi. Sayıştay raporunda Et ve Süt Kurumu’nun stoklarında 58 bin ton dondurulmuş kırmızı et bulunduğu fire ve stok maliyetleri açısından satışın yapılması gerektiğine işret edildi.2 BİN ÖZEL PERSONELSayıştay’ın TRT raporunda ise istihdam edilen personele ilişkin norm kadroların tespiti ile görev ve hizmet tanımlarının yapılmadığına işaret edildi. Raporda, özel hukuk hükümlerine tabi personel uygulamasının kurumun öncelikli istihdam politikası olarak benimsendiği ve 2019 yılında bu statüde toplam 2 bin 39 kişinin istihdam edildiği belirtildi. Özel hukuk hükümlerine tabi personelin pozisyon unvanlarına ve hizmet tanımlarına ilişkin olarak yönetmelikte bir düzenleme yapılmadığı vurgulandı.
Mahmut Lıcalı
Sayıştay’ın TBMM’ye sunulan 2019 raporunda 350 milyon liralık ödeme yapılmadığında TPAO'nun zorlanmış
figure >
Sayıştay, Akdeniz’de sondaj faaliyetlerine devam eden Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı’na (TPAO) 350 milyon liralık nakdi sermaye ödemesinin yapılmaması nedeniyle kurumun faaliyetlerini yerine getirmekte zorlandığını belirledi.
TBMM KİT Komisyonu’na sunulan TPAO 2019 yılı Denetim Raporu’nda, kurumun 2020-2023 yıllarında 16 adet kuyuda arama ve sondaj faaliyeti yapmasının öngörüldüğü kaydedildi. Kurumun, Hazine ve Maliye Bakanlığı’na yaptığı yüzde 10 oranındaki hasılat payı ödemesinin faaliyetlerin finansmanını zorlaştırdığına işaret edilen raporda, TPAO’nun faaliyetlerine devam edebilmek için yaklaşık 2.6 milyar dolar borçlandığı belirtildi. Raporda, “Satın alınan 3 adet derin deniz sondaj gemilerinin işletme maliyetleri, yurtdışı yatırımları, derin deniz sondajları, kara sondajları, kaya gazı ve petrolü için yapılan unkonvansiyonel sondajlar ve eski sahaların iyileştirme yatırımlarını finanse edebilmek için Hazine ve Maliye Bakanlığı’na ödenen hasılat payı, faaliyet zararına neden olmakta, sürdürülebilirliğini zorlaştırmaktadır†denildi. Raporda, hasılat payı uygulamasına son verilmesi ve 350 milyon TL’lik sermaye ödemesinin yapılması gerektiğini vurgulandı.
Mahmut Lıcalı
Cumhur İttifakı’nın küçük ortağının yönettiği belediye de asgari ücreti beğenmedi
figure >
MHP’li Gölbaşı Belediyesi, 2021 için en düşük ücretin 3 bin 325 lira olarak belirlendiğini duyurdu.
Kararın, CHP’li belediyelerin en düşük ücretin 3 bin 100 TL olacağını açıklamasının ve iktidarın asgari ücretin 2 bin 285 lira olarak belirlemesi nedeniyle tepki çekmesinin ardından alınması dikkat çekti. Gölbaşı Belediye Başkanı Ramazan Şimşek, çalışanların maaşlarının düşük olduğunu bildiklerini belirtirken, “Başta temizlik personellerimize, daha sonra fen işlerinde çalışan personellerimize, park bahçelerde çalışan personellerimize emeğinin karşılığını vermemiz gerekiyordu†dedi. 2019-2020 yıllarından önceki dönem borçlarını ödediklerini ve belediyenin ekonomisini düzelttiklerini belirten Şimşek, “Yapılan çalışmalar sonucunda 2021 yılında belediye şirket çalışanlarının sosyal hakları da dahil olmak üzere en düşük net maaşı 3 bin 325 TL olacak. Ücret zammı geriye dönük olarak 1 Temmuz 2020 tarihinden itibaren uygulanacak. Çalışanlarımıza aradaki fark tutarını da toplu iş sözleşmesi imzalanınca ödeyeceğiz†ifadelerini kullandı.
cumhuriyet.com.tr
12 Mart, Cumhuriyet’in devrimler kazanımlarına, Amerikancı darbelerle geriye dönemeç taşı
figure >
GazeteciliÄŸe Cumhuriyet’te baÅŸlamamla çakışan 1960’lı yılların ikinci yarısından baÅŸlayan “Cumhuriyet’ten Tanıklıklar†sayfalarına nokta koymanın zamanı geldi. Virüsün aramıza girmesiyle zorunlu yönelmeden mutluyum. Dönemin içinden, tanıklıklarıma karşılık, galiba elleri taşın altında olan tüm tarafların da içine düştükleri yanılgı ile ülkeyi geriye döndürmede “12 Mart yetmedi, 12 Eylül yaratıldıâ€ya inanmışlardandım.
Amerikancı darbeler zincirinin, içeriden Amerikancı saÄŸ siyaset liderlerinin de katkıları ile en zor olan geriye dönemeç taÅŸlarının 12 Mart’ta örüldüğünün tanıklıkları ile yüzleÅŸmiÅŸ oldum. Umarım Cumhuriyet’in haber sayfaları taranmış olarak, arÅŸivdeki emekçi arkadaÅŸlarım sayesinde belgelenmiÅŸ kimi önemli bilgiler, duyarlı araÅŸtırmacılar için yol gösterici olacak. Gazete kâğıdının deÄŸerli olduÄŸu bir süreçte, sayfa çalışmasına Ecevit’in çok kısacık, (26 Ocak-16 Kasım 1974) baÅŸbakanlık süreci ile nokta koymayı seçmiÅŸ olmam, rastlantı deÄŸil. Birkaç aya sığdırılmış o kadar güçlü antiemperyalist bir iktidar duruÅŸu geçerli ki.. Aynı zamanda 12 Mart darbesi ile Demirel, ÅŸapkasını alıp gittikten sonra, “Morison Süleyman†duruÅŸu ile saÄŸ siyasetin odağında öylesine belirleyici ki.. “Lüks Anayasa†tezi üzerinden arÅŸiv taraması yapmaya kalkıştığınızda, karşınıza 12 Mart’ın iki dönem baÅŸbakanı Nihat Erim’in çalışmalarından da “Lüks Anayasa†savaşımı çıkıyor. Sol gösterip saÄŸ vuran, provokasyon operasyonlarda kan akıtılan, intikam idamları ile damgalı 12 Mart’ın, ağır iÅŸkencelerle alınmış suç itiraflarında gerçek suç kanıtının bulunamaması, beraat kararlarının gelmesi.. Amacına ulaÅŸmışlığını gölgelemiyor.Amerikancı darbelerin güçlü ittifakları, toplumu en yukarıdan tabana inen, can yakan, ÅŸiddetle ezen icraatları adım adım meyvelerini toplarken.. Cumhuriyetin devrimlerle birbirlerine eklemlenmiÅŸ, evrensel ölçekleri yakalamış kazanımlarının tabandaki ittifak gücü, hiç beklenmedik bir biçimde sandıktan antiemperyalist ittifaka yarayacak siyasetlerin, liderlerin önünü açıyor. Sorumlu sahipliÄŸi sorgulanmamış Yassıda maÄŸduriyeti üzerinden, Demirel’in AP’si en önde, saÄŸda güçlü partiler ittifakları oluÅŸumundan sonra 12 Mart öncesinde sahnelenen, 12 Mart’la doruÄŸa ulaÅŸtırılan Amerikancı projelerin tabandaki toplumsal birikimi, kazanılmış hakları yutması gerçeÄŸinde, karşı refleksler de güç kazanıyor. Ä°nönü çekiliyor, Ecevit geliyor. Ulusalcı saÄŸ içinden de Erbakan’lı MSP’nin oy yükseliÅŸi çıkıyor./Archive/2021/1/1/021838945-sukran1.pngUlusalcı bir programla toplumun karşısına çıkmaları, daha programları görüşülürken Meclis’te çıkan kavga güç önleniyor. Ecevit Hükümeti’nin kuruluÅŸ tarihi 26 Ocak, Meclis’te kavganın gazetemizdeki manÅŸet haberinin tarihi 5 Åžubat. Beslenen toplumsal umutları 22 Åžubat tarihli sayfamızda yayımlanmış Ali Ulvi’nin karikatürüyle paylaÅŸmış olalım. 18 Mart tarihli haberimizde traktör fabrikası için verilmiÅŸ yabancı sermaye izninin kaldırıldığı haberi yer alıyor. 21 Mart tarihli sayfamızın manÅŸetine çıkan haberimize göre ise Dünya Bankası’ndan “Kalkınma hızınızı düşürün†talimatı geliyor. 23 Mart günlü haberimizde gümrüklerdeki içki ve sigara satışını yalnız Tekel’in yapacağı kararı geliyor. DışiÅŸleri ile Planlama arasındaki ortak pazar kavgası dört günlük dizi konusu oluyor. 30 Mart tarihli Cumhuriyet’in manÅŸetinde ise DPT’nin Dünya Bankası önerilerini kınadığının haberi yer alıyor./Archive/2021/1/1/021841445-sukran2.pngDEMÄ°REL’DEN SAÄž CEPHE ÇAÄžRISI24 Mayıs tarihli gazetemizde, Demirel’in, Celal Bayar’ı ziyaret ederek elini öpmesinin haberi var. Demirel, haberimizde manÅŸete alındığı üzere, “Milli Cephe her zaman vardır†diyor. 5 Mayıs tarihli haberimizde ise saÄŸ cephe için çalışırken AP, DP ve CGP’nin hükümete karşı saldırıya geçtiÄŸi de duyruluyor. DP BaÅŸkanı Bozbeyli, Bayar’ın önderliÄŸinde bir milliyetçi cepheden söz açıyor. Bu haberleri 26 Mayıs tarihli Ali Ulvi’nin karikatürü ile paylaÅŸabiliriz. Aynı tarihli gazetemizde yer alan haber kupürüne göre de Demirel, hükümete yönelttiÄŸi suçlamaları yoÄŸunlaÅŸtırıyor. Milliyetçi cephe oluÅŸmadan 31 Mayıs tarihli haberimizden okunabileceÄŸi üzere, Ecevit iktidarına yokluklar yaratma hamleleri olarak okunabilecek giriÅŸimlerden bir örnek geliyor. 31 Mayıs tarihli haberimize göre, margarin darlığını gidermek üzere devlet piyasaya 8 bin ton soya yağı sürüyor. 16 Haziran tarihli gazetemizde yaÄŸ üretim bölgelerinde stokçuları saptamak üzere 20 ekibin görevlendirildiÄŸinin haberi veriliyor. 2 Temmuz tarihli gazetemizde “milliyetçi cephe†konusunda AP ile DP’nin birbirlerini suçlamaları haberi yer alıyor. 8 Temmuz tarihli Ali Ulvi’nin milliyetçi cephe karikatürü yaÅŸanan durumu daha çarpıcı, anlaşılır kılıyor./Archive/2021/1/1/021842476-sukran3.pngDEMÄ°REL’İN MSP TABANINI DA HEDEF ALAN SAÄž CEPHE ÇALIÅžMALARINDAN DAHA HIZLI SONUÇ ÇIKIYOR. KOALÄ°SYONDA ÇATLAK YAÅžANIYOR15 Eylül tarihli Cumhuriyet’in manÅŸetinde CHPMSP ortaklığının uzlaÅŸmaz noktaya vardığını haber veriliyor. MSP, Ecevit’e temsil yetkisi vermiyor. 19 Eylül tarihli manÅŸet haberimizde ise Ecevit’in istifasını cumhurbaÅŸkanına sunduÄŸu açıklanıyor. Korutürk, yeni hükümet için görüşmelere baÅŸlıyor. Ecevit erken seçim istiyor, tarihte anlaÅŸma olursa DP ile koalisyon yapabileceÄŸini açıklıyor. 20 Eylül tarihli manÅŸetimizden Korutürk’ün ilk turundan koalisyona dönük bir uzlaÅŸmanın çıkmadığı anlaşılıyor. /Archive/2021/1/1/021844023-sukran4.pngHükümeti kurma görevi tekrar Ecevit’e veriliyor. 21 Eylül tarihli sizinle paylaÅŸacağımız Cumhuriyet’in sayfası, dönemin taraflarının havasını yansıtması iÅŸlevi nedeniyle anlamlı bir örneÄŸi oluÅŸturuyor. Ecevit koalisyon için henüz giriÅŸimlerini baÅŸlatırken, ABD Senatosu Türkiye’ye yardımın kesilmesini onaylıyor. AP’li Sezgin’den Ecevit’e sorulmadan olumsuz yanıt geliyor. Ürgüplü, Ecevitçi iki CHP’liye yer verdiÄŸi için Sunay’ın, Bakanlar Kurulu listesini onaylamadığının açıklamasını yapıyor. 1 Ekim tarihli manÅŸetimize göre Ecevit’in hükümeti kuramayacağını bildirmesi üzerine, görev bu defa Demirel’e veriliyor. Ancak aynı haberin içinde AP sözcüsü, Demirel’siz bir saÄŸ koalisyonun olanakdışı olduÄŸunu açıklıyor. Ä°laç iÅŸverenlerinin zam istekleri karşılanmazsa ilaç darlığının artacağı açıklaması. /Archive/2021/1/1/021842992-sukran5.pngDış ticaret açığı ile işçi dövizi giriÅŸinin düştüğü yolundaki ekonomik sorunların yükseliÅŸini gösteren haberler sayfaya dağılmış görülüyor. 2 Ekim tarihli sayfamızdaki haberlere göre ise Demirel, Ecevit ile görüşmeyeceÄŸini, saÄŸ koalisyon teklifine MSP olumlu yanıt vereceÄŸini açıklıyor. Tarım işçilerinin dramı Hikmet Çetinkaya’nın dizi röportajının konusu. Irgatlar 1 lira almaya razı olmuÅŸlar. Taban fiyatı açıklanmadığı için direniÅŸ var. /Archive/2021/1/1/021840929-sukran6.png4 Ekim tarihli sayfamızda ise Bozbeyli tarafsız liderde ısrarcı görünüyor. 5 Ekim tarihli sayfamızdaki geliÅŸmelere göre, DP’nin Demirel’e cevabı hayır olunca, görevi Korutürk’e iade ediyor. 6 Ekim tarihli haberimiz Korutürk’ün liderleri toplantıya çağırmasıyla iliÅŸkili. Milli beraberlik hükümeti ya da baÅŸka çözüm yolları aranacak. 11 Ekim tarihli Cumhuriyet’in haberinde ise bu kez Korutürk’ün, hükümetin kurulması, CumhurbaÅŸkanı’nın sorumluluÄŸu üzerinden açıklamalarının yer aldığı basın toplantısı var./Archive/2021/1/1/021839304-sukran7.png Sonuç olarak hükümeti kurma görevini tekrar Ecevit’e veriyor. Ecevit, azınlık hükümeti dahil bütün olanakları deneyeceÄŸini açıklıyor. GüneÅŸ, Amerika’nın yardım baskılarına dönük demecinde, baskı kararına karşı Türkiye’nin boynunu bükmeyeceÄŸini söylüyor. 12 Ekim sayfasında Ecevit’in bir azınlık hükümeti kurma arayışlarından söz ediliyor. ABD Temsilciler Meclisi’nde Türkiye’ye yardımın iki ay sürdürülmesi önerisi de reddediliyor. EkmeÄŸe gelen zamma karşın denetim yetersizliÄŸinden gramaj eksikliÄŸi önlenemiyor. 14 Ekim tarihli haberlerimize göre ise Demirel, Ecevit’in azınlık hükümeti kurmasına olanak verecek giriÅŸimlerine de karşı çıkıyor. MHP’li Bakan Korkut’un çabası ile TEK’in Çukurova Holding’deki payının düşürülmesine çalışılıyor. /Archive/2021/1/1/021839429-sukran8.png19 Ekim tarihli haber dağılımımızda Ecevit’in erken seçimde uzlaşılması koÅŸulu ile azınlık hükümeti arayışları sürüyor. Türkiye-AET Karma Parlamento çalışmaları Kıbrıs sorunu baskısı altında sorunlar yaşıyor. ABD Senatosu bir kez daha Türkiye’ye askeri yardımın ÅŸartlı olarak kesilmesini onaylıyor. Yapılan fiyat artışlarının baÄŸlı olduÄŸu bakanlıklar ayırımı üzerinden sorunlu kararların tartışması yapılıyor. Bütangazı sıkıntısı üzerinden 30 Ekim tarihli haberimiz tipik bir örnek. 4 Kasım tarihli sayfamızdaki haberlere göre Demirel, Ecevit’in 9 önerisini de reddediyor. Kissinger, 9 Kasım’da askeri yardım ve Kıbrıs sorunlarını görüşmek üzere Ankara’ya geliyor. Makarios, BirleÅŸmiÅŸ Milletler’in Kıbrıs’la ilgili kararını “kesinlikle memnunluk verici†olarak niteliyor. 6 Kasım tarihli sayfamızda Ecevit’in partisiz üye alarak hükümet kurma çabaları var. /Archive/2021/1/1/021839633-sukran9.pngPirinç ve yaÄŸ kuyruÄŸunun fotoÄŸraflı haberleri, akademilere baÄŸlı okullarda öğrencilerin boykotları, fabrikalardan işçi direniÅŸleri haberleri de dikkat çekiyor. 7-8 Kasım tarihli sayfalarımızda Ecevit’in hükümeti kurma konusunda karşı karşıya kaldığı güçlükler öne çıkıyor. Demirel, Erbakan, Bozbeyli ve FeyzioÄŸlu azınlık hükümetine karşı çıkıyorlar. Bu arada saÄŸ koalisyon çabaları da sonuç vermiyor. /Archive/2021/1/1/021839726-sukran10.pngFeyzioÄŸlu’nun önerilerine Demirel kesin hayır diyor. Siyasi parti liderlerinin katılmayacağı seçim hükümetini Bozbeyli öneriyor. Ä°lk isim olarak Zeyyat Baykara’nın ismi 12 Kasım tarihli Cumhuriyet’te yer alıyor. Korutürk hükümet bunalımına çözüm bulmak için, önce parlamentoda grubu bulunan siyasi parti liderleriyle buluÅŸuyor. AkÅŸam tek tek görüşüyor. /Archive/2021/1/1/021839976-sukran11.png13 Kasım tarihli gazetemizde, ilkbaharda seçim için uzlaÅŸmaya varıldığı, baÅŸbakanlık görevinin Prof. Sadi Irmak’a verildiÄŸi haberi var. 14 Kasım’da liderlerle görüşmelerini baÅŸlatıyor. Hizmet ve seçim hükümeti kuracağını ilan ediyor. 15 Kasım günü Ecevit, hükümet kuruluÅŸu ile birlikte erken seçimin güvence altına alınmasını istiyor. CHP, seçim teklifini imzaya açıyor. Irmak, AP bakan vermese de hükümeti kuracağını açıklıyor. /Archive/2021/1/1/021839820-sukran12.png16 Kasım’ın haberlerinde CHP ve DP’nin de hükümete katılmayacaklarının haberi var. Irmak’ın, hükümeti bağımsızlardan oluÅŸturacağı duyuruluyor. 18 Kasım sayfamızda Irmak hükümetinin bakanlar listesi de var. Korutürk, Meclis’i görevini icraya davetinin kaçınılmaz olduÄŸunu söylüyor. Ecevit, Altan Öymen’e verdiÄŸi röportajda, erken seçimi isteme dönemine girdiklerini açıklıyor. /Archive/2021/1/1/021840070-sukran13.png27 Kasım tarihli haberimize göre ise Irmak’ın baÅŸkanlığındaki toplantıda liderler seçim tarihi üzerinden bir anlaÅŸmaya varamıyorlar. Erken seçim tarihi için yeni toplantıların yapılacağı duyuruluyor. Yılın sonuna uzanan Irmak hükümeti dönemi sayfalarında, ekonomik sorunların büyümesine iliÅŸkin haberler çoÄŸalıyor. 2 Kasım sayfamızda gıda sanayiinin piyasaya girmesi ile pastörize sütün bulunmaz oluÅŸunun haberi var. 16 Kasım tarihli haberimizde ise belediyenin yeni bir yöntemle Ä°stanbul’da yaÄŸ stokçularını saptaması fotoÄŸraflı anlatılıyor. 3 Aralık’ta 1.5 saatlik elektrik kısıntısı haberi geliyor. Dönemin geliÅŸmelerine Nadir Nadi’nin 6 Aralık tarihli “Ne cephesi?†baÅŸlıklı yorumundan birkaç cümlelik alıntı ile aynı günün Ali Ulvi karikatürüne, 22 Aralık tarihli karikatürünü de ekleyerek nokta koyalım mı? “Ne Cephesi? ... /Archive/2021/1/1/021840179-sukran14.pngDemirel’in erken seçimlerden özenle kaçınması da kendi sözlerine kendinin de pek inanmadığını göstermektedir. Yoksa söylediklerine yürekten inansaydı, gerçekleÅŸmeyeceÄŸini iyi bildiÄŸi (komünizme karşı milliyetçi cephe) çaÄŸrılarıyla zaman kazanmaya uÄŸraÅŸacak yerde ‘hodri meydan!’ der, CHP’nin bir yıldır savunduÄŸu erken seçim önerilerine göğsünü gere gere o da katılırdı.â€NADÄ°R NADÄ°/Archive/2021/1/1/021840289-sukran15.png12 Mart’ın, akıl sır ermez terör suçları senaryoları üretmek adına, iÅŸkencelerde alınmış ifadelerden üretilmiÅŸ davalarda, sonuçta kanıtlanmış suç yaratılamadığından, 1974-75 yılı sonlarına kadar, açılmış çok sayıda idam, ağır terör suçu istenmiÅŸ davalar birbir beraat, tahliye, düşme ile sonuçlanıyor. Ä°damlar, operasyonlarda öldürülenler ki sayıları tam bile sayılamıyor. ÖdetilmiÅŸ bedeller ağır iÅŸkence, uzun tutukluluk, siyasal, toplumsal damgalama ile yaÅŸamlarının, geleceklerinin karartılması olarak kalıyor. Gelin görün ki 12 Mart’ın sol gösterip saÄŸ vurması gücünde, yıllara yayılmış bu “terör†damgalı yargılamalar süreçlerinde yaÅŸatılanlar, kamuoyunun teslim alınmasında kullanılıyor.BitmiÅŸ davalar için Cumhuriyet’in 50. yılına baÄŸlanmış affa iliÅŸkin denenmiÅŸ oyunları daha önceki sayfalarımızda uzun uzun anlatmıştık. CHP-MSP koalisyonunun uzun ömürlü olamamasında, Demirel’in ustalıkla kullandığı, siyasal Ä°slamcı, ülkücü tabanla, komando eylemleriyle, emperyalizme karşı ulusalcı cepheyi, koalisyonu sallamak taktiÄŸi belirleyici olmuÅŸtu. Anayasa Mahkemesi’nin Cumhuriyet affının zorunlu siyasal Ä°slamcı suçlarla, Marksist kapsamda sayılan suçların ayrılamayacağı yolundaki kararları ile ancak durum dengelenmiÅŸti. Kitlesel sayılarda mahkûmlu soldan davalardan tahliyeler de saÄŸlanabilmiÅŸti. BitmemiÅŸ davalar için 1974 yılı sonuçları baÅŸlığımıza aldığımız çerçevelerde noktalanmış oldu. En son sayfalarımızda uzun yıllara yayılmış MadanoÄŸlu davası geliÅŸmelerini paylaÅŸmıştık. Birkaç çarpıcı baÅŸlıklı davadan birkaç örneÄŸi daha paylaÅŸarak dönemin davalarının bütünü için fikir vermek yararlı olacak.. ArkadaÅŸlarımızın 15 Haziran tarihli Cumhuriyet’te özetledikleri bir habere göre, bitmemiÅŸ 10 dava içinde, sıkıyönetim askeri mahkemelerinde yargılanan 106 tutuklu sanık kalmış. En çarpıcı iÅŸkencelerin yaÅŸatıldığı davalardan olan Bomba davası içinde 6 Åžubat tarihli yargılamada sorgusu yapılan Talat Turhan verdiÄŸi ifadede “Bu dava Faik Türün tarafından hasımlarını bertaraf etme amacıyla açıldı†diyor. Aynı davada tanık olarak dinlenen Milli Birlik Komitesi üyesi Orhan Kabibay sanık Deniz’in cunta iddialarını yalanlıyor. 27 Mayıs devrimi ile 12 Mart’a uzanan tarihsel geliÅŸmelerin bir özetini yapıyor. Memduh Eren, kontrgerillada gördüğü iÅŸkenceleri paylaşıyor, bilmediÄŸi bir heykeli dinamitlemekten yargılanan bir hastasının adını vermek zorunda kaldığını aktarıyor. Talat Turhan, 6.11.1975 tarihli ifadesinde ise “12 Mart döneminde, CHP’yi kapatmak için de†iÅŸkenceyle ifadelerin alındığını söylüyor. 4.11. 1975’te 9 ciltlik bir savunma ile mahkeme karşısına çıkıyor. Talat Turhan, Dev-Genç davasında tanık olarak dinlendiÄŸinde ise Beyazıt Kulesi’ne kırmızı bayrağı MÄ°T ajanlarının çektirdiÄŸini söylüyor. Dev-Genç davasında aftan yararlanan 16 sanık salıveriliyor. En kalabalık, 256 sanıklı DHKP davasında ise sanık avukat Åžener iÅŸkence gördüğünü anlatıyor. Lale Arıkal ise ifadesinin içinde UlaÅŸ Bardakçı’nın öldürülüşünü anlatıyor. Bir avukat sıkıyönetim mahkemesinde bile bir sanığın dövüldüğünü Korutürk’e duyuruyor. 6 Temmuz 1974 tarihi ile THKP davasında üç idam cezası veriliyor. Bunlardan biri ömür boyu hapse, ikisi 24 yıla çevriliyor. Askeri Yargıtay 27 Eylül tarihli kararında THKO kararlarını bozuyor müebbet hapse mahkûm dört tutuklu için tahliye kararı veriyor./Archive/2021/1/1/021840554-sukran16.pngEcevit’in içine çok ÅŸey sığdırılmış 10 ayı bulmayan iktidarı içinde, 1970’lerin ikinci yarısında patlama yaÅŸanan sol gençlik ve işçi hareketlerini hedef alan provokasyon yöntemleri, aynen hortlatılıyor. Fabrikalarda sendika seçimi nedeniyle işçiler iÅŸten atılırken üniversitelere, yurtlara, silahlı, palalı, polis korumasında komandolar tarafından baskınlar düzenleniyor.
Şükran Soner
Türk Lirası, 2020’de en çok değer kaybeden ikinci para birimi oldu
figure >
Berat Albayrak’ın kasım başında beklenmeyen istifasından bu yana oluşan iyimserlikle dolar karşısında yüzde 15 değer kazanan TL, yılı toplamda yüzde 24 kayıpla kapadı.
Türk Lirası, yüzde 24'lük değer kaybıyla dolar karşısında en çok değer kaybeden ikinci para birimi oldu. Listede Türk Lirası'nı Brezilya Reali ve Arjantin Pesosu izledi.Buna göre:- 1 Ocak 2020’ye 5.9478 seviyesinden başlayan dolar/TL, yılı 7.37-7.48 arasında dalgalanarak bitirdi. - Yıl içinde dolar/TL’nin gördüğü en yüksek seviye, 8.5787 oldu. *TL, dolar karşısında yılbaşından beri bakıldığında gelişmekte olan para birimleri arasında en çok değer kaybeden ikinci para birimi oldu. En yüksek kayıp yüzde 23 ile Brezilya’da, Rusya para birimi ise yüzde 16 ile üçüncü sırada yer alıyor. - 2020’nin ilk gününe 6.65 seviyelerinden başlayan Avro/TL ise yılı 9.05- 9.08 arasında dalgalanarak bitirdi.ALTIN DAMGA VURDU- Avro/TL’nin 2020’de gördüğü en yüksek seviye ise, 10.1742 olarak kayıtlara geçti. - 2020 Ocak’ta 1956 TL olan Cumhuriyet Altını, yılı 3 bin 47 TL’den tamamladı. 2020’ye 290 liradan başlayan gram altın ise yıla 453 TL ile veda etti. BIST 100 endeksi, 2019’u 1.144 seviyesinden tamamladıktan sonra pandemi etkisiyle 819.4 puana kadar gerilemişti. Kasımdan sonra belirginleşen yükselişle endeks, yılı ... puandan tamamladı.SORUMLUSU YUMURTA!- Öte yandan, Bloomberg’ün derlemesine göre, pandemi sürecinde dünya genelinde merkez bankaları faiz indirme yarışına girerken, dünyada yalnızca Danimarka, Güney Sudan ve Türkiye’de faiz artışı yaşandı. - Türkiye, dünyada faizin en yüksek olduğu 9. ülke konumunda bulunuyor. - Diğer yandan, dün yayımlanan Merkez Bankası (TCMB) PPK özetinde, yine gıda fiyatlarındaki artışlara vurgu yapıldı. - Özellikle yumurta ve tavukta belirgin zamların olduğuna vurgu yapılan metinde, “Söz konusu gelişmeler işlenmiş gıdayı olumsuz etkilemiştir. Ekmek ve tahıllardaki artış eğilimi kasım ayında hızlanmış, uluslararası fiyatlar ve döviz kuruna duyarlılığı yüksek olan katı ve sıvı yağlar kalemi güçlü fiyat artışlarıyla diğer işlenmiş gıda grubunda öne çıkmıştır†denildi.DIŞ BORÇ STOKU 262 MİLYAR DOLARHazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre, Türkiye brüt dış borç stoku eylül sonu itibarıyla 435.1 milyar dolar, bu stokun milli gelire oranı da yüzde 59.1 oldu. Stok haziran sonunda 421.8 milyar dolardı. Net dış borç stoku ise 244.4 milyar dolardan 262.2 milyar dolara çıktı. Stokun milli gelire oranı da yüzde 35.6 oldu. AB tanımlı genel yönetim borç stoku ise eylül sonunda 2. trilyon TL’yi aşarken, milli gelire oranı yüzde 42.6 oldu. Bu rakam haziran sonunda 1.8 trilyon TL idi.
cumhuriyet.com.tr
Gazetemizin editörlerinden Öznur OÄŸraÅŸ Çolak “Yılın Sanat ve Kültür HaberciliÄŸi Ödülüâ€nü aldı
figure >
Uluslararası Anadolu Tiyatro Ödülleri Seçici Kurulu, “Yılın Sanat ve Kültür HaberciliÄŸi Ödülüâ€nü gazetemizin editörlerinden Öznur OÄŸraÅŸ Çolak’a verdi. Kurul, “gazetemizdeki kültür haberlerinin çok deÄŸerli olduÄŸunu†vurguladı.
Uluslararası Anadolu Tiyatro Ödülleri Seçici Kurulu, Cumhuriyet gazetesinde baÅŸta tiyatro olmak üzere sanat ve kültür alanında yapılan haber, söyleÅŸi ve yorumları çok deÄŸerli bularak “Yılın Sanat ve Kültür HaberciliÄŸi Ödülüâ€nü gazetemizin editörlerinden Öznur OÄŸraÅŸ Çolak’a deÄŸer buldu. Uluslararası 7. Anadolu Tiyatro Ödül Töreni’nin salgın koÅŸulları nedeniyle 17 Mayıs 2021 tarihine ertelendiÄŸi açıklandı. Türkiye’den 27 il ve yurtdışından 10 ülkede tiyatro sanatına katkı sunan kiÅŸi, kurum ve kuruluÅŸlara ödülleri, mayıs ayındaki törenle sahiplerine sunulacak. Tiyatro Gazetesi, bugüne kadar Türkiye, Makedonya, Kosova, Azerbaycan, Almanya ve Ä°ngiltere baÅŸta olmak üzere iki yüz seksen beÅŸ tiyatro sanat emekçisini ödüllendirdi. Ödül, kategori listesinde bu yıl Türkiye’den 27 kent ile Almanya, Ukrayna, Azerbaycan, Kazakistan, Gagavuz, Moldova, Tataristan, Kırgızistan, Rusya ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden sanatçılar yer alıyor. Ödülle ilgili yapılan açıklamada ÅŸu ifadeler kullanıldı: “Bugüne kadar verilen pek çok saygın ödülün Ä°stanbul merkezli olduÄŸunun altını çizmekte yarar var. Herkesin bildiÄŸi gibi kurumlar daha çok Ä°stanbul merkezli deÄŸerlendirmeler yapıyor ve ödüller de yine Ä°stanbul merkezli olarak sahiplerini buluyor. Oysa tiyatro yalnızca Ä°stanbul’da ya da büyükÅŸehirlerde yapılmıyor. Ãœlkemizin hemen her yerinde tiyatrolar baÅŸarılı oyunlar sergiliyor. Tercihler ya da imkânsızlıklar, Ä°stanbul’un dışındaki tiyatroların emeklerini taçlandırmaya yetmiyor. Tiyatro Gazetesi olarak uzun zamandır bu gerçeÄŸi görüp, Anadolu Tiyatro Ödülleri’ni hayata geçirdik. Bu kararımız, Anadolu’da tiyatro yapan topluluklar ve okuyucularımız tarafından büyük bir sevinçle karşılandı. Anadolu Tiyatro Ödülleri ÅŸimdi yeni bir atılım gerçekleÅŸtirerek uluslararası bir kimlikle var olacak. ‘Nerede bir tiyatro varsa Tiyatro Gazetesi oradadır’ ÅŸiarımız gün geçtikçe daha anlamlı hale geliyor. Tiyatro sanatına hizmet etmek bizi çok heyecanlandırıyor. Bu heyecanı sizlerle paylaÅŸmak ise ayrı bir onur.â€
cumhuriyet.com.tr