Turkish News Agency - TNA - THA

Turkish News - Türk Haber Ajans? - Haberler

Friday, 11.08.2024, 08:38 AM (GMT)

ABD Başkan YardımcısıPence, başkanlık devri törenine katılacak

ABD Başkan Yardımcısı Pence, başkanlık devri törenine katılacak figure > ABD’de başkanlık seçimleri sonrası yapılan ve eski başkan ile seçilmiş yeni başkanın katıldığı ‘görev teslim törenine’, Başkan Yardımcısı Mike Pence’in katılacağı açıklandı. ABD menşeli ulusal televizyon kanalı NBC, ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence’e yakın bir kaynağa dayandırdığı bugünkü haberinde, Seçilmiş Başkan Joe Biden ve Seçilmiş Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in ‘göreve başlama ve devir teslim törenine’ Pence’in katılacağını açıkladı. Trump, daha önce yaptığı açıklamada bu törene katılmayacağını ifade etmişti. 20 Ocak’ta yapılması planlanan devir teslim törenine, mevcut Başkan Trump katılmayacağını açıklamış ve bu karara Seçilmiş Başkan Joe Biden ise “Üzerinde anlaştığımız birkaç şeyden biri” yorumunu yapmıştı.PENCE'İN, JOE BİDEN'IN BAŞKANLIĞININ TESCİLİNDEKİ RÖLÜPence, Trump taraftarlarının 6 Ocak’taki Temsilciler Meclisi baskınında, kongredeki Seçici Kurul oylarını sayma rolü nedeniyle başkan tarafından eleştirilmiş ve Trump destekçileri oylar sayılırken binayı bastığında ABD Kongre Binası'nda mahsur kalan insanlardan biri olmuştu. Binanın güvenli hale getirilmesinin ardından Seçici Kurul oylarını sayma işleminin devam edilmesini sağlayan Pence’in bu tutumu sayesinde Joe Biden’ın başkanlığı meclis tarafından tescillenmişti.GÖREV TESLİM TÖRENİNE HANGİ BAŞKANLAR KATILMADI?Geçmişte üç ABD başkanı; 1801'de John Adams, 1829'da John Quincy Adams ve 1869'da Andrew Johnson haleflerinin göreve başlama törenine katılmayan başkanlardı.  DHA

Erdoğan'dan 'basınözgürlüğü' mesajı

Erdoğan'dan 'basın özgürlüğü' mesajı figure > AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde yayınladığı mesajında, “Türkiye olarak basın özgürlüğünden hiçbir zaman vazgeçmeyeceğimiz gibi, bu kavramın istismar edilmesine de, içeride ve dışarıda ülkemiz aleyhine kara propaganda için kullanılmasına da asla müsaade etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı. AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü" mesajı yayınladı. Erdoğan mesajında şu ifadeleri kullandı: “Kamuoyunun haber alma hakkının karşılanması ve doğru bilgilendirilmesi noktasında medya, demokrasinin vazgeçilmez bir unsuru olarak öne çıkmaktadır. Bu süreçte, demokratik ve ahlaki sorumluluk bilinciyle ilkeli şekilde çalışan gazeteciler toplum için önemli bir görevi yerine getirmektedir. Geçmişte demokrasimizin kesintiye uğradığı dönemlerde bir vesayet aygıtı olarak kullanılan Türk medyasının daha demokratik, özgürlükçü ve çok sesli bir yapıya kavuşması yönünde önemli ilerlemeler kaydettik. Gelişen teknolojiyle birlikte hayatımıza giren yeni medya mecralarının gazetecilik adına sunduğu imkanların da meslek ilkeleri ve basın ahlakından taviz vermeden kullanılması hayati önemdedir. Bilginin yayılma hızının baş döndürücü şekilde arttığı günümüzde, doğru ve dürüst habercilik anlayışı her zamankinden daha kıymetli hale gelmiştir. Dolayısıyla yalan ve dezenformasyona karşı hakikat mücadelesinde gazetecilerin de büyük sorumluluğu bulunmaktadır.Türkiye olarak basın özgürlüğünden hiçbir zaman vazgeçmeyeceğimiz gibi, bu kavramın istismar edilmesine de, içeride ve dışarıda ülkemiz aleyhine kara propaganda için kullanılmasına da asla müsaade etmeyeceğiz. Hakkaniyet sahibi basınımızın ve gazetecilerimizin ülkemizde barış, huzur ve güven ortamının güçlenmesinde payları olduğunun idrakiyle, milletimizin hassasiyetlerini gözeterek, doğru bilgilendirme görevini yerine getireceklerine ve demokrasimize katkıda bulunmaya devam edeceklerine inancım tamdır. Günümüzün zorlu salgın koşullarında görevlerini ifa etmek için fedakârca bir gayret ortaya koyan basın mensuplarımıza, şahsım ve milletim adına bir kez daha takdirlerimi ve teşekkürlerimi iletiyorum. Tüm basın emekçilerinin Çalışan Gazeteciler Günü'nü kutluyor, görev başında vefat eden gazetecilere Allah'tan rahmet diliyorum. Bu düşüncelerle, tüm basın çalışanlarına başarılar temenni ediyor, kendilerini en kalbi duygularla selamlıyorum.” cumhuriyet.com.tr

İletişim fakülteleri için formasyon talebi: Herönüne gelen 'gazeteciyim' diyebiliyor

İletişim fakülteleri için formasyon talebi: Her önüne gelen 'gazeteciyim' diyebiliyor figure > Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Dilek Takımcı, iletişim fakültesi diplomasının formasyonunun tanınması gerektiğinin altını çizerek, “Bizi üzen şey; diplomamızın formasyonunun tanınmaması. Mesela bir ziraat mühendisi, diploması olmadan’ ziraat mühendisiyim’ diyemiyor ama bizim sektörde herkes, hiçbir eğitim almadan ‘gazeteciyim’ diyebiliyor" dedi. Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Dilek Takımcı, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü dolayısı ile bir mesaj yayınladı. Prof. Dr. Takımcı, iletişim fakültesi diplomasının formasyonunun tanınmamasının büyük eksiklik olduğunu vurguladı.Gazeteciliğin günümüzün en önemli ve en sorumluluk gerektiren mesleklerinin başında geldiğini dile getiren Prof. Dr. Takımcı, “Basın ilkelerine ve etiğine uygun, evrensel ve objektif yayın felsefesini benimsemiş nice gazetecileri basın sektörüne kazandırmak adına Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi ile Medya Uygulama ve Araştırma Merkezi olarak tüm gücümüzü seferber ediyoruz. 212 Sayılı Basın İş Kanunu ve 195 Sayılı Basın İlan Kurumu Kanunun 1961 yılında yürürlüğe girmesiyle 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü olarak kutlanıyor. Bu vesile ile toplumun tarafsız, doğru ve zamanında bilgilendirilmesi adına gece-gündüz, tatil demeden zorlu şartlar altında türlü fedakârlıklarla çalışan tüm gazetecilerin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Gününü en içten dileklerimle kutluyorum” dedi./Archive/2021/1/10/122842225-5.jpg"HER ÖNÜNE GELEN 'GAZETECİYİM' DİYEBİLİYOR"Dünyanın iletişim çağını yaşadığına dikkat çeken Prof. Dr. Dilek Takımcı, buna rağmen iletişim fakültesi diplomasının formasyonunun tanınmamasının büyük eksiklik olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Takımcı, “Bizim alanla ilgili en çok üzüntü duyduğum şey; diplomamızın formasyonunun tanınmaması. Mesela bir ziraat mühendisi, diploması olmadan’ ziraat mühendisiyim’ diyemiyor ama bizim sektörde herkes, hiçbir eğitim almadan ‘gazeteciyim’ diyebiliyor. Mesleğimizin formasyonunun tanınmaması çok üzücü. Diplomasız insanların bizim mesleğimizi sahiplenerek, kendilerini bu alanda lanse etmeleri beni rahatsız ediyor. Her önüne gelen ‘gazeteciyim’ diyebiliyor. Sektörde diploması olmadan, mesleğin içinde yetişmiş insanlar da var. Ben bunlara karşı değilim. Ama kişi,  medya sektöründe çalışacaksa, muhabir olacaksa ya da bir gazete kuracaksa mutlaka diplomaya sahip olmalı.  Bu durum aynı zamanda meslekte yozlaşmanın önüne geçecektir. Mesela eczacı, diploma asmak zorunda. Biz de  ‘sen hangi diplomayla gazete kuruyorsun?’ diyebilmeliyiz. Bunun düzenlemelerini yaparken bunlara dikkat etmek şart. Bizim diplomamızın da formasyonunun sağlanması gerekiyor” diye konuştu.  cumhuriyet.com.tr

WhatsApp muamması: Cumhurbaşkanlığınınçağrısının ardından Bakan Yardımcısı'ndan 'gaza gelmeyin' uyarısı

WhatsApp muamması: Cumhurbaşkanlığının çağrısının ardından Bakan Yardımcısı'ndan 'gaza gelmeyin' uyarısı figure > Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç, WhatsApp'ın kararı sonrası "yerli" uygulamaları kullanmaya davet etti. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam ise "ani bir dolduruş"a ve "gaz"a gelmeme uyarısında bulunup WhatsApp'ı kullanmaya devam etmenin önemine dikkat çekti. WhatsApp'ın kullanıcılarına yönelik ‘zorunlu güncelleme’ kararına ilişkin Cumhurbaşkanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan gelen açıklamalar kafa karıştırdı.Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç, WhatsApp'ın kararı sonrası ‘yerli' uygulamaları kullanmaya davet edip “BİP ve Dedi gibi milli ürünlerimizde var. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın belirttiği gibi dijital faşizme hep birlikte karşı duralım!” derken Kültür ve Bakan Yardımcısı Serdar Çam ise "gaza gelmemeye" çağırdı.Çam'ın Twitter hesabı üzerinden yaptığı açıklamalarından bir bölüm şöyle:"Paranoyak olmaya,çok takmaya da gerek yok. Yerli dijital ürünleri tercih edip yayma çabası milli bir vazife ve bilinç.Ama önceki tecrübelere göre; ani bir dolduruşla bazı uygulamalardan çıkılsa bile geri dönüşler olabiliyor. Önemli olan kalıcı ve yaygın kullanımını sağlayabilmek.Ülkeler birbirlerine telefon cihazı ve uygulamalarına karşılıklı yasaklar getirse de sosyal medya ağları üzerinden operasyonlar çekebiliyorlar. Yerli ürün kullanımı kadar kullanıcıların gaza gelmemesi ve yönlendirilmemesi önemli.Ürünler sizin olsa bile güdülen koyuna dönüşmemeli!Yaay/BİP’e geçip,kullanmalıyız. Ancak! Ankara-Paris-Moskova-NewYork-Mogadişu-Cezayir-Bakü-Saraybosna vb. beldelerde milyarlarca insan eşit şekilde aynı Twitter/Facebook/Whatsupp kullanıyor.Öyleyse ben de kullanmaya devam ederim; çünkü bizim dünyaya bir mesajımız var anlatmalıyım!"/Archive/2021/1/10/121903131-scam.jpg/Archive/2021/1/10/121916272-scam1.jpg cumhuriyet.com.tr

Eskiİçişleri BakanıSadettin Tantan: 'Büyük sosyal patlama riski var'

Eski İçişleri Bakanı Sadettin Tantan: 'Büyük sosyal patlama riski var' figure > Eski İçişleri Bakanı, Yurt Partisi Genel Başkanı Saadettin Tantan, çöken sektörlerle beraber artan işsizliğe dikkat çekerek, acil tedbirler alınması gerektiğini söyledi. Tantan, Yeniçağ gazetesine yaptığı açıklamada, önlem alınmaması durumunda büyük bir sosyal patlama ile karşı karşıya kalabileceğini vurguladı. Yeniçağ'dan Fatih Erboz'un haberine göre, Tantan, Türk sanayi ve ekonomisinin kalkınması için sanayi ve tarımsal sermayenin acilen teşvik edilip desteklenmesi gerektiğini vurgulayarak, bu yapılmadığı takdirde Türkiye'nin neticesi tahminler üzerinde büyük bir sosyal patlama ile karşı karşıya kalabileceğini söyledi.Saadettin Tantan şunları kaydetti:"İzlenen yanlış politikalarla maalesef sanayi sermayesi çökertilip finansal sermaye öne alındığı için paradan para kazanma siyaseti yatırımlardan uzaklaşmaya yol açtı. Bunun sonucunda lüks tüketim artışı kaçınılmaz olurken tasarrufun olmaması da ekonomiyi dibe çekti. Bir süre ekonomiye can simidi olan inşaat sektörünün de çökmesiyle işsizlikte zirve yaşanmaya başladı. Bu durum sadece İstanbul'da yaklaşık 1 milyon gencin işsiz kalmasına neden oldu. Bu gençlerin köyüne dönememeleri de başlı başına bir sorundur.Bunun yanı sıra göçlerle kentlere gelmiş 5-6 milyon insanın şehirlerde hayatlarını sürdürebilirlikleri de ortadan kalkmıştır. Bütün bunları yan yana getirdiğimizde büyük bir sosyal patlama riskiyle karşı karşıya kaldığımız ortadadır.Toplumsal huzur ve düzeni yok etme potansiyelindeki bu riski görmezden gelemeyiz. Şu anda toplum adeta bir saatli bomba üzerinde oturmaktadır. Bu saatli bombayı etkisiz hale getirmek iktidarın öncelikli görevi olmalıdır. İktidar süratle, kentlerdeki bu yoğunluğu köylere döndürecek projeleri devreye sokmalıdır. Eğitim, teknoloji, araç-gereç alt yapılarıyla modern köyler oluşturularak zaman kaybetmeden bu sosyal patlamanın önüne geçilmelidir."Yaşanan dış gelişmelerin de Türkiye için hayati önem taşıdığına dikkat çeken Sadettin Tantan değerlendirmelerini şöyle sürdürdü:"Kongre baskını ve Biden yönetiminin işbaşına gelişi, ABD devletinin planlarının bölge ve küresel ölçekte büyük değişiklik göstermeyecektir. ABD; Afrika, Ortadoğu, Hazar, Asya, Afrika ve Ortadoğu'da Türkiye ve Türk kimliği olmadan hareket edemez. ABD'nin Körfez ve bölgeye el koymasının temel nedeni, enerji kaynaklarını kontrolu altında tutup İsrail'in bölgede güç olarak kalmasını sağlamaktır.Bu süreçte Türkiye'yi de bu bölge ülkeleriyle düşman etti. Ancak Türkiye'nin, Atatürk'ün yurtta barış, dünyada barış politikasına bugün çok ihtiyacı var. Kendi milli çıkarları açısından bu çok önemli. ABD Türkiye'yi Doğu Akdeniz, Ege, Karadeniz, Balkanlar ve  Kafkaslar'da kullanmak istiyor. Bu nedenle milli bir dış politika ve yine milli bir ekonomi politikası Türkiye açısından çok önemli." cumhuriyet.com.tr

Sadettin Tantan: 'Büyük sosyal patlama riski var'

Sadettin Tantan: 'Büyük sosyal patlama riski var' figure > Eski İçişleri Bakanı, Yurt Partisi Genel Başkanı Saadettin Tantan, çöken sektörlerle beraber artan işsizliğe dikkat çekerek, acil tedbirler alınması gerektiğini söyledi. Tantan, Yeniçağ gazetesine yaptığı açıklamada, önlem alınmaması durumunda büyük bir sosyal patlama ile karşı karşıya kalabileceğini vurguladı. Yeniçağ'dan Fatih Erboz'un haberine göre, Tantan, Türk sanayi ve ekonomisinin kalkınması için sanayi ve tarımsal sermayenin acilen teşvik edilip desteklenmesi gerektiğini vurgulayarak, bu yapılmadığı takdirde Türkiye'nin neticesi tahminler üzerinde büyük bir sosyal patlama ile karşı karşıya kalabileceğini söyledi.Saadettin Tantan şunları kaydetti:"İzlenen yanlış politikalarla maalesef sanayi sermayesi çökertilip finansal sermaye öne alındığı için paradan para kazanma siyaseti yatırımlardan uzaklaşmaya yol açtı. Bunun sonucunda lüks tüketim artışı kaçınılmaz olurken tasarrufun olmaması da ekonomiyi dibe çekti. Bir süre ekonomiye can simidi olan inşaat sektörünün de çökmesiyle işsizlikte zirve yaşanmaya başladı. Bu durum sadece İstanbul'da yaklaşık 1 milyon gencin işsiz kalmasına neden oldu. Bu gençlerin köyüne dönememeleri de başlı başına bir sorundur.Bunun yanı sıra göçlerle kentlere gelmiş 5-6 milyon insanın şehirlerde hayatlarını sürdürebilirlikleri de ortadan kalkmıştır. Bütün bunları yan yana getirdiğimizde büyük bir sosyal patlama riskiyle karşı karşıya kaldığımız ortadadır.Toplumsal huzur ve düzeni yok etme potansiyelindeki bu riski görmezden gelemeyiz. Şu anda toplum adeta bir saatli bomba üzerinde oturmaktadır. Bu saatli bombayı etkisiz hale getirmek iktidarın öncelikli görevi olmalıdır. İktidar süratle, kentlerdeki bu yoğunluğu köylere döndürecek projeleri devreye sokmalıdır. Eğitim, teknoloji, araç-gereç alt yapılarıyla modern köyler oluşturularak zaman kaybetmeden bu sosyal patlamanın önüne geçilmelidir."Yaşanan dış gelişmelerin de Türkiye için hayati önem taşıdığına dikkat çeken Sadettin Tantan değerlendirmelerini şöyle sürdürdü:"Kongre baskını ve Biden yönetiminin işbaşına gelişi, ABD devletinin planlarının bölge ve küresel ölçekte büyük değişiklik göstermeyecektir. ABD; Afrika, Ortadoğu, Hazar, Asya, Afrika ve Ortadoğu'da Türkiye ve Türk kimliği olmadan hareket edemez. ABD'nin Körfez ve bölgeye el koymasının temel nedeni, enerji kaynaklarını kontrolu altında tutup İsrail'in bölgede güç olarak kalmasını sağlamaktır.Bu süreçte Türkiye'yi de bu bölge ülkeleriyle düşman etti. Ancak Türkiye'nin, Atatürk'ün yurtta barış, dünyada barış politikasına bugün çok ihtiyacı var. Kendi milli çıkarları açısından bu çok önemli. ABD Türkiye'yi Doğu Akdeniz, Ege, Karadeniz, Balkanlar ve  Kafkaslar'da kullanmak istiyor. Bu nedenle milli bir dış politika ve yine milli bir ekonomi politikası Türkiye açısından çok önemli." cumhuriyet.com.tr

5 Ocak Maratonu'nda kürsüİBB Sporlu atletlerin

5 Ocak Maratonu'nda kürsü İBB Sporlu atletlerin figure > 11’inci Uluslararası 5 Ocak Adana Kurtuluş Yarı Maratonu ve Halk Koşusu tamamlandı. Adana'nın düşman işgalinden kurtuluşunun 99’uncu yıldönümü anısına düzenlenen 11'inci Uluslararası 5 Ocak Adana Kurtuluş Yarı Maratonu ve Halk Koşusu, bu yıl koronavirüs tedbirleri alınarak yoğun katılımla tamamlandı. Halk koşusunda Adıyaman’dan gelen bir sporcunun, ‘Kıymet, aşkım seni çok seviyorum’ yazılı kağıtla koşması, renkli görüntüler oluşturdu.Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği 21 kilometrelik Uluslararası 5 Ocak Adana Kurtuluş Yarı Maratonu ile 4 kilometrelik halk koşusunda, bu yıl sadece Türkiye’den bine yakın sporcu ve vatandaş ter döktü. Seyhan ilçesindeki Fuzuli Caddesi’nde başlayan koşu, kentin tarihi ve doğal güzelliklerinin yer aldığı güzergahta devam etti. Her yıl onlarca farklı ülkeden katılımın olduğu maraton, bu yıl koronavirüs salgını nedeniyle sadece ülke içinden sporcuların katılımıyla koşuldu. Sporcular, “Sağlık emekçileri için kurtuluşa koşuyoruz” sloganıyla yapılan koşuda, start çizgisine maske takarak geldi./Archive%5C2021%5C1%5C10%5C122750928-11inci-uluslararasi-5-ocak-adana-kurtulus-yari-maratonu-ve-halk-kosusu-tamamlandi_9.jpgİl Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin güvenlik önlemi aldığı maraton, Merkez Park’ta son buldu. Adanalılar'ın, evlerinin balkonlarından ilgiyle takip ettiği maratonda, koşuya katılanlara madalya takılırken, dereceye girenlere toplamda 107 bin TL para ödülü dağıtıldı.11’inci Uluslararası 5 Ocak Adana Kurtuluş Yarı Maratonu’nun sonucunda erkeklerde İBBSK'lı Sezgin Ataç 1 saat 3 dakika 47 saniye ile, kadınlarda ise yine İBBSK'lı Yayla Kılıç, 1 saat 13 dakika 48 saniye ile birinci olarak 20 bin TL para ödülü aldı. Erkeklerde ikinci olan Saffet Elkatmış ile kadınlarda Fatma Demir 10 bin TL ödül alırken, üçüncü olan Ersin Tekal ile Bahar Atalay ise 5 bin TL para ödülü aldı. İBBSK'lı atletler İstanbul yarı maratonunda da double yapmıştı. DHA

Marketlerdeki etiketlerin değişim süreci!

Marketlerdeki etiketlerin değişim süreci! figure > Asgari ücrete yapılan ücret zammı eleştirilmeye devam ederken, bir yandan da her gün yeni ‘zam’ haberiyle gün başlıyor. 2021’in ilk zammı elektrik faturalarına yansırken, marketlerde değişen etiketler ise gözden kaçmadı. Asgari ücrete yapılan ‘artış’ın ardından, ürünlere de zamlar gelmeye başladı. 2021’in ilk zammı elektrik faturalarına yansırken, marketlerde değişen etiketler tüketicilerin gözünden den kaçmadı. Asgari ücret 2021 oranı ile ilgili geçen ay açıklama yapıldı. Asgari Ücret Tespit Komisyonu tarafından yapılan son toplantının ardından zamlı oran belli oldu. Asgari ücret 2021'de net 2 bin 825 lira 90 kuruş olarak belirlendi.İşçiler asgari ücrete zammı eleştirirken 2021 zamlarla başladı. 2021’in ilk zammı elektrik faturalarına yansırken, marketlerde değişen etiketler ise gözden kaçmadı.Sosyal medyada “denetle” adlı hesaba fotoğrafları gönderen bir market çalışanı ürünlerin değişen fiyatlarını gözler önüne serdi./Archive/2021/1/10/120635043-sdcsvdhcgvsdc.jpgFotoğraflar “Fiyatı düşmüş olan ürünü bulunuz. Zaten yararımıza olsa şaşırırdık. Son aylarda bazı ürünlerde göze çarpan fiyat değişikliklerini bir takipçimizin fotoğraflarıyla sunuyoruz” mesajıyla paylaşıldı.İşte o fotoğraflar:/Archive/2021/1/10/120541590-ermkrz9xeaimkqq.jpg/Archive/2021/1/10/120552887-ermkraexiamavt1.jpg/Archive/2021/1/10/120605824-ermkrzw4ae6jvd.jpg/Archive/2021/1/10/120616090-ermkrz8w8aytv9p.jpg cumhuriyet.com.tr

Kazakistan halkıparlamento seçimi için sandık başında

Kazakistan halkı parlamento seçimi için sandık başında figure > Kazakistan’da halk, gelecek 5 yıl görev yapacak milletvekillerini seçmek için oy kullanmaya başladı. Ülkede kayıtlı 12 milyon seçmen, Kazakistan Parlamentosunun alt kanadı olan Mecliste gelecek 5 yıl görev yapacak yeni dönem milletvekillerini seçmek için yerel saatle 07.00’den itibaren oy kullanıyor.Yurt dışında yaşayan vatandaşlar için de aynı anda oy verme işlemleri başladı.Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle, ülke genelinde oy kullanma merkezlerinde tedbirler artırıldı.Oy kullanmaya gelen vatandaşların içeriye alınmadan önce ateşleri ölçülüyor ve ellerine dezenfektan sıkılıyor.Parlamento seçimini, Türk Konseyi ve Türk Dili Konuşan Ülkeler Parlamenter Asamblesi heyetlerinin aralarında bulunduğu 30 ülke ve 10 uluslararası kuruluştan 398 gözlemci takip ediyor.Seçimde, iktidardaki Nur Otan (126), Ak Yol Demokratik Partisi (38), Kazakistan Halk Partisi (113), Auıl (Köy) Halk-Demokratik Partisi (19), Adal (Dürüst) Partisinden (16) olmak üzere toplam 312 aday yarışıyor.Ülke genelinde oy kullanma işlemleri yerel saatle 20.00’da sona erecek.CUMHURBAŞKANI TOKAYEV OYUNU KULLANDIKazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, başkent Nur Sultan’daki Öğrenciler Sarayı binasında kurulan 58 numaralı sandıkta oyunu kullandı.Oy kullanma işlemini tamamladıktan sonra basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Tokayev, yetkililer tarafından seçimlerde adaletin sağlanması ve tüm adaylara eşit fırsatların verilmesi için her şeyi yaptıklarını bildirdi.KAZAKİSTAN'DA PARLAMENTO SİSTEMİMeclis ve Senatodan oluşan iki kanatlı yapıya sahip Kazakistan Parlamentosu, anayasa gereği "devletin en yüksek yasama organı" olarak tanımlanıyor.Parlamentonun alt kanadı olan Meclis 107 milletvekilinden oluşuyor. AA

Beşdolarlık testle SMA engellenirdi

Türkçe Haberler En Son Başlıklar Beş dolarlık testle SMA engellenirdi figure > CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın SMA hastalığıyla ilgili evlilik öncesi tarama testinin yaşama geçirileceğini söylemesinin üzerinden 2 yıl geçmesine karşın hiçbir çalışma yapılmadığını belirterek “2 yılda 300’ü aşkın SMA’lı çocuk daha doğdu. Halbuki 5 dolarlık testler hayata geçirilmiş olsa evlenecek çiftlerde taşıyıcılık ortaya çıkarılabilir, aileler genetik ayrıştırma yoluyla sağlıklı bebek sahibi olabilirdi” dedi. Taşcıer, TBMM Nadir Hastalıklar Komisyonu’nun raporunu Meclis Başkanlığı’na sunalı 11 ay olduğuna dikkat çekerek “Raporun görüşülmesi ve resmileşmesi için 11 aydır çabalıyorum. Defalarca çağrı yaptım ama iktidar sessizliğini korudu. Ama mesele Varlık Fonu’na dokununca, hepsi kaynar su değmiş gibi sıçradılar. Ne var bu Varlık Fonu’nda? Bugüne kadar sustular, anlaşılan şimdi bamtellerine basıldı da ses verdiler” değerlendirmesinde bulundu. Tarafsız, doğru ve ilkeli gazeteciliğin adresi Cumhuriyet artık Telegram'da. Gündem yoğunluğundan gözünüzden kaçan haberleri görmek, son dakika gelişmelerini takip etmek ve Telegram'a özel içerikleri kaçırmamanız için kanalımıza abone olun. https://t.co/xqK2PpSgV0 pic.twitter.com/uu29S5hnYi— Cumhuriyet (@cumhuriyetgzt) November 28, 2020 Mahmut Lıcalı

Eski Saray BaşdanışmanıTanrıverdi’ninşirketi, suikast tekniği hizmeti veriyor: SADAT’tan gladyo eğitimi

Eski Saray Başdanışmanı Tanrıverdi’nin şirketi, suikast tekniği hizmeti veriyor: SADAT’tan gladyo eğitimi figure > Eski Saray Başdanışmanı Tanrıverdi’nin şirketi, suikast tekniği ve gayri nizami harp hizmeti veriyor. SADAT şirketi, verdiği hizmetleri AKP döneminde aldığı özel güvenlik yetkisi ile yürütüyor... AKP yönetiminin son günlerde çeşitli olayları bahane ederek “darbe senaryoları” üretmesine karşın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eski başdanışmanı, emekli general Adnan Tanrıverdi’nin Uluslararası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret Şirketi (SADAT), resmi sitesinden “suikast tekniği” ve “gayri nizami harp” hizmetleri verdiğini duyurdu. Adnan Tanrıverdi, şirketin kurulduğu dönemde, SADAT’ı, AKP hükümetinde yer alan yetkililerin isteği üzerine kurduklarını açıklamıştı./Archive/2021/1/9/215549300-kupursayfa4renk.png2012 yılında TSK’den emekli olmuş 23 subay ve astsubayın kurduğu ve savunma alanında danışmanlık ve askeri eğitim veren SADAT şirketi, AKP’nin iktidarda olduğu 2012’de İstanbul Valiliği’nden özel güvenlik yetki belgesi aldı. Şirketin kendi belgelerine göre, silahlı kuvvetlerin ve iç güvenlik güçlerinin organizasyonu, stratejik danışmanlık, özel savunma ve güvenlik eğitimleri ile donatım alanlarında hizmet vererek İslam dünyasının kendine yeterli bir askeri güç olmasını amaçlıyor.“İslam Birliği olacak mı, olacak. Nasıl olacak, Mehdi Hz. geldiği zaman. Peki, Mehdi ne zaman gelecek? Allah bilir. Peki, bizim bir işimiz yok mu, ortamı hazırlamamız gerekmez mi? İşte ASSAM bunu yapıyor”  diyen Tanrıverdi, tepkiler üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüştükten sonra başdanışmanlık görevinden istifa etmişti. BASKIN VE SABOTAJ KURSUSADAT’ın resmi sitesinde yer alan bilgilere göre, askeri eğitim hizmetleri veriyor. Örneğin; kara harekâtı eğitim programında, yetişmiş eğitimciler tarafından, her kursiyer için tahsis edilen özel teçhizat ile arazi ortamında pusu, istihbarat, baskın ve sabotaj, uçak-helikopter yönlendirme eğitimleri veriliyor. Kurs sonunda elde edilecek kabiliyetler arasında “ordu organizasyon şemasında bulunan kademelerin en alttan en üst seviyeye kadar olan birimlerinde uyumlu bir şekilde görev yapabilme” yetisi de bulunuyor.Keskin nişancılık eğitim paketini alanların, tabanca ve piyade tüfeği atışlarında yüzde 60 başarı sağlaması öngörülüyor.SUİKAST TEKNİKLERİ Koruma eğitim paketindeki kursiyerlerden de tabanca ve tüfek atışlarında yüzde 60 başarı sağlanıyor ve kurs sonucunda, temel koruma teknikleri ve “suikast teknikleri” konusunda “imkân ve kabiliyetler” pekiştiriliyor. Kurs sonu yapılacak test ve değerlendirmelerde başarılı olan kursiyerlere, kursu takip ettiğini ve başarı durumunu belirten bir “koruma uzmanlığı” sertifikası veriliyor./Archive/2021/1/9/215606831-sadatsayfa4renk.jpgGLADYO PAKET PROGRAMI “Bomba imali”nin de öğretildiği belirtilen tahrip eğitim paketinin yer aldığı programda, ayrıca Gladyo’nun kullandığı teknik olan “gayri nizami harp” eğitimi paketi de bulunuyor. Gayri nizami harp kursunun eğitim içeriği, SADAT’ın programında özetle şöyle yer alıyor: “İstihbarat, mukavemet harekâtı, gerilla harekâtı, kurtarma-kaçırma harekâtı, özel kuvvetler harekâtı, psikolojik harp harekâtı, gayri nizami harp liderliği.”Gayri nizami harp kursunu kazananlar programa göre şu yetenekleri kazanıyorlar: “Sabotaj, baskın, pusu, tahrip, suikast, kurtarma ve kaçırma, tedhiş, sokak hareketleri türü eylemlerde ve gizli etkinliklerden oluşan harekât teknikleri.”İSLAM DEVLETİ İSTEMİSADAT’ın kurucusu Adnan Tanrıverdi, Cumhurbaşkanı Başdanışmanlığı yaptığı dönemde, İstanbul’un başkent, resmi dilin Arapça olduğu bir İslam devleti oluşumu önermişti. Geçmişte Genelkurmay Özel Harp Daire Başkanlığı Lojistik ve Harekât Şube Müdürlüğü görevinde bulunmuş olan Adnan Tanrıverdi’nin kurduğu Adaleti Savunanlar Stratejik Araştırmalar Merkezi Derneği yöneticileri arasında Akit gazetesi yazarı ve eski AKP Sarıgazi Belde Başkanı Sabri Balaman, geçmişte irticai faaliyetler gerekçesiyle TSK’den uzaklaştırılmış olan Ersan Ergür, Reşat Fidan gibi isimler de yer alıyor.Yakın geçmişte, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, SADAT’ın “Tokat ve Konya’da silahlı eğitim kampları kurduğu”nu gündeme getirmiş, şirket bu savlara karşı çıkmıştı.  Işık Kansu

İmamdan skandal paylaşım:‘Aşıyıönce CHP’lilere yapalım, işe yaramazsa vatan kurtulur’

İmamdan skandal paylaşım: ‘Aşıyı önce CHP’lilere yapalım, işe yaramazsa vatan kurtulur’ figure > Tokat Erbaa ilçesi Alacabal Mahallesi Güney Cami imamı Ayhan Keskin, kendisine ait sosyal medya sayfasında CHP’liler hakkında yaptığı paylaşımla bir skandala imza attı. Keskin sayfasında “Aşıyı önce CHP’lilere yapalım işe yararsa millet kurtulur, işe yaramazsa vatan kurtulur” ifadelerini kullandı. Paylaşımı gören CHP Erbaa İlçe Başkanı Hayri Kocaoğlu imam hakkında Erbaa Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Bir din görevlisinin milyonlarca kişinin oy verdiği ana muhalefet partisi hakkında yaptığı paylaşımın kabul edilebilir olmadığını ve imamın bir partinin imamı gibi davrandığını ifade eden Kocaoğlu, “Bu bir nefret söylemidir, ayrımcılıktır, buzdağının görünen kısmıdır. Din üzerinden siyaset yapan AKP’nin gerçek yüzüdür. Bir din görevlisi, bir imamın işi siyaset yapmak, ayrımcılık yapmak mıdır? Herkes haddini, hududunu bilecek, kanunlara, insan haklarına saygılı olacak” dedi.  ‘CESARET ALIYORLAR’Kocaoğlu şu ifadeleri kullandı: “Türkiye’nin yüzde altmışını CHP’li belediyeler yönetiyor. CHP’lilerin ölmesini, yok olmasını isteyen bir zihniyet, inanç olabilir mi? Bu skandal paylaşım ile ilgili suç duyurusunda bulunduk ve takibini yapacağız. Biz bunların nereden cesaret aldıklarını, kime güvendiklerini çok iyi biliyoruz.” Tarafsız, doğru ve ilkeli gazeteciliğin adresi Cumhuriyet artık Telegram'da. Gündem yoğunluğundan gözünüzden kaçan haberleri görmek, son dakika gelişmelerini takip etmek ve Telegram'a özel içerikleri kaçırmamanız için kanalımıza abone olun. https://t.co/xqK2PpSgV0 pic.twitter.com/uu29S5hnYi— Cumhuriyet (@cumhuriyetgzt) November 28, 2020 Mehmet Menekşe




Gallery

İnternet Nasıl Çalışır

Newsletter